|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
| General |
|
| 1 |
Genel |
alçıpan (KNAUF A.Ş'nin tescilli markasıdır) |
drywall i.
|
|
The walls are made from drywall.
Duvarlar alçıpandan yapılır.
More Sentences
|
| 2 |
Genel |
allah'a inanmak |
believe in god f.
|
|
We believe in God.
Biz Allah'a inanıyoruz.
More Sentences
|
| 3 |
Genel |
(allah'a) hamdetmek |
praise f.
|
|
Sami praised God.
Sami Allah'a hamdetti.
More Sentences
|
| 4 |
Genel |
-e/a |
for ed.
|
|
I bought a bouquet of flowers for Lana.
Lana'ya bir buket çiçek aldım.
More Sentences
|
| 5 |
Genel |
-e/a |
toward ed.
|
|
He gave him money to put towards a new car.
Yeni bir arabaya yatırması için ona para verdi.
More Sentences
|
| 6 |
Genel |
e/a |
for ed.
|
|
The mansion was insured for four million pounds.
Malikâne dört milyon sterline sigortalanmıştı.
More Sentences
|
| 7 |
Genel |
e/a |
into ed.
|
|
My books have been translated into 30 languages.
Kitaplarım 30 dile çevrilmiştir.
More Sentences
|
| 8 |
Genel |
e/a (bölünmek) |
into ed.
|
|
Five into thirty-five is seven.
Otuz beş, beşe bölünürse yedi eder.
More Sentences
|
| 9 |
Genel |
e/a (çarpmak) |
into ed.
|
|
Guess who I bumped into at the market?
Bilin bakalım markette kime rastladım?
More Sentences
|
| 10 |
Genel |
e/a (girmek, atılmak) |
into ed.
|
|
She is planning to go into advertising after graduation.
Mezun olduktan sonra reklamcılık sektörüne atılmayı planlıyor.
More Sentences
|
| 11 |
Genel |
e/a |
to ed.
|
|
Please extend my condolences to your family.
Lütfen ailenize taziyelerimi iletin.
More Sentences
|
| 12 |
Genel |
e/a (bağlanmak) |
to ed.
|
|
The microphone was linked to my computer.
Mikrofon bilgisayarımla bağlantılıydı.
More Sentences
|
| 13 |
Genel |
e/a (bahis oranı) |
to ed.
|
|
The odds of him winning the race are ten to one.
Yarışı kazanma ihtimali bire on.
More Sentences
|
| 14 |
Genel |
e/a (gitmek) |
to ed.
|
|
I go to the gym in the mornings before work.
Sabahları işe gitmeden önce spor salonuna gidiyorum.
More Sentences
|
| 15 |
Genel |
e/a göre |
to ed.
|
|
His explanation seems shady to me.
Açıklaması bana göre şüpheli.
More Sentences
|
| 16 |
Genel |
e/a kadar |
to ed.
|
|
The ballroom can accommodate up to 500 guests.
Balo salonu 500 kişiye kadar misafir ağırlayabilmektedir.
More Sentences
|
| 17 |
Genel |
e/a karşı |
to ed.
|
|
I'd rather talk face to face.
Yüz yüze karşılıklı konuşmayı tercih ederim.
More Sentences
|
| 18 |
Genel |
e/a karşı (skor) |
to ed.
|
|
The score of last night's game was 23 to 40.
Dün geceki maçın skoru 23'e 40'tı.
More Sentences
|
| Colloquial |
|
| 19 |
Konuşma Dili |
google'a bak |
google it expr.
|
|
Did you google it?
Google'dan baktın mı?
More Sentences
|
| Idioms |
|
| 20 |
Deyim |
(a ile b/biriyle arasındaki) köprüleri kurmak |
build bridges (between a and b/with somebody) f.
|
|
I believe we have been truly successful in building bridges here.
Burada köprüler kurma konusunda gerçekten başarılı olduğumuza inanıyorum.
More Sentences
|
| 21 |
Deyim |
allah'a şükür |
thank god expr.
|
|
Thank God that day's over.
Allah'a şükür, o gün sona erdi.
More Sentences
|
| Speaking |
|
| 22 |
Konuşma |
allah'a şükür |
thank god expr.
|
|
Thank God.
Allah'a şükür.
More Sentences
|
| General |
|
| 23 |
Genel |
vak’a |
fact i.
|
|
| 24 |
Genel |
(allah'a özgü) inayet |
grace i.
|
|
| 25 |
Genel |
gabon'a özgü |
gabonese i.
|
|
| 26 |
Genel |
hindistan'a yeni gelmiş avrupalı |
griffin i.
|
|
| 27 |
Genel |
allah'a saygı gösterme |
piousness i.
|
|
| 28 |
Genel |
allah'a tapınan kimse |
worshiper i.
|
|
| 29 |
Genel |
vak’a |
event i.
|
|
| 30 |
Genel |
ingiliz hukukunda devletin vatandaş jones'a karşı açtığı dava |
rex v. jones i.
|
|
| 31 |
Genel |
liverpool'a özgü bir yemek |
scouse i.
|
|
| 32 |
Genel |
kur'a |
lottery i.
|
|
| 33 |
Genel |
a yayın alanı |
a service area i.
|
|
| 34 |
Genel |
Allah'a inanma |
theism i.
|
|
| 35 |
Genel |
alçıpan (KNAUF A.Ş'nin tescilli markasıdır) |
sheetrock i.
|
|
| 36 |
Genel |
A.Ş |
inc. i.
|
|
| 37 |
Genel |
keskin zeka |
acumen i.
|
|
| 38 |
Genel |
a sınıfı işletme |
class a operation i.
|
|
| 39 |
Genel |
tümler-ağaç |
co-tree i.
|
|
| 40 |
Genel |
taksimü’l-a’mal |
division of labor i.
|
|
| 41 |
Genel |
darü's-sına'a |
ottoman factory i.
|
|
| 42 |
Genel |
kereste-ağaç endüstrisi |
timber-wood industries i.
|
|
| 43 |
Genel |
kar'a iştirak |
profit-sharing i.
|
|
| 44 |
Genel |
a grubu |
group a i.
|
|
| 45 |
Genel |
ay'a uzay uçuşu |
space flight to the moon i.
|
|
| 46 |
Genel |
ingilizlerin eskiden hindistan'a gitmek üzere yaptıkları ve yola dayanıklı olması için şerbetçiotunu bol kullandıkları bira |
india pale ale i.
|
|
| 47 |
Genel |
yunanistan'a ait bir reçine şarabı |
retsina i.
|
|
| 48 |
Genel |
afganistan'a özgü keçi kapma oyunu |
kok-boru i.
|
|
| 49 |
Genel |
afganistan'a özgü keçi kapma oyunu |
buzkashi i.
|
|
| 50 |
Genel |
afganistan'a özgü keçi kapma oyunu |
oglak tartis i.
|
|
| 51 |
Genel |
allah'a tapınan kimse |
worshipper i.
|
|
| 52 |
Genel |
a şıkkı |
option a i.
|
|
| 53 |
Genel |
yaklaşık 0,45 kg'a denk gelen ağırlık ölçüsü |
lbs. i.
|
|
| 54 |
Genel |
antik yunan'da 26 kg'a eşit bir ölçü birimi |
talent i.
|
|
| 55 |
Genel |
hazreti davut'a ve müritlerine erzak getiren ve daha sonra onun karısı olan kadın |
abigail i.
|
|
| 56 |
Genel |
c ile d'nin ilişkisi, a ile b'nin ilişkisi gibi |
a is to b as c is to d i.
|
|
| 57 |
Genel |
a, b ve c tabakalarının dikey bir şekilde üç ayrı katman olarak görülebildiği toprak |
abc soil i.
|
|
| 58 |
Genel |
sovyetler birliğinde 45.3 kg (100 paund)'a denk gelen ağırlık birimi |
centner i.
|
|
| 59 |
Genel |
100 kg'a denk gelen ağırlık birimi |
centner i.
|
|
| 60 |
Genel |
A kesişim B |
A intersection B i.
|
|
| 61 |
Genel |
a, b ve c tabakalarının düşey düzlemde üç ayrı katman olarak göründüğü toprak |
abc soil i.
|
|
| 62 |
Genel |
a harfinin farklı bir şekilde söylenişi |
aw [scottish] i.
|
|
| 63 |
Genel |
afganistan'da taliban'a karşı kurulmuş çok etnikli bir ılımlı islam ittifakı |
united front i.
|
|
| 64 |
Genel |
allah'a karşı saygısızlık |
unpitousty i.
|
|
| 65 |
Genel |
allah'a karşı saygısızlık |
unpity i.
|
|
| 66 |
Genel |
hindistan'a özgü bol bir ceket |
banian i.
|
|
| 67 |
Genel |
hindistan'a özgü bol bir ceket |
banyan i.
|
|
| 68 |
Genel |
iran'a özgü bir kalem kutusu |
kalamdan i.
|
|
| 69 |
Genel |
zamanında hollanda'dan new york'a göçmüş olanların soyundan kimse |
knickerbocker i.
|
|
| 70 |
Genel |
4000 pound'a eşdeğer bir ağırlık birimi |
last i.
|
|
| 71 |
Genel |
10 quarter'a veya 80 buşele eşdeğer bir ingiliz hububat kapasitesi birimi |
last i.
|
|
| 72 |
Genel |
keyif için alınan ve bağımlılık yapmayan bir uyuşturucu olarak tüketilen, kenevir ve baldan yapılan fas'a özgü bir macun |
majoun i.
|
|
| 73 |
Genel |
iran'a özgü kalem kutusu |
qalamdan i.
|
|
| 74 |
Genel |
hindistan'a özgü üflemeli bir çalgı |
bin i.
|
|
| 75 |
Genel |
hindistan'a özgü üflemeli bir çalgı |
pungi i.
|
|
| 76 |
Genel |
hindistan'a özgü üflemeli bir çalgı |
poogye i.
|
|
| 77 |
Genel |
avrupa ülkelerinde özellikle altın ve gümüşte kullanılan, 227 gram'a eşdeğer çeşitli ağırlık birimlerine verilen ad |
mark i.
|
|
| 78 |
Genel |
bir milyon bar'a eşdeğer bir basınç birimi |
megabar i.
|
|
| 79 |
Genel |
hindistan'a özgü çeşitli ağırlık birimlerine verilen ad |
men i.
|
|
| 80 |
Genel |
hindistan'a özgü olup 82.28 pound'a eşdeğer bir ağırlık birimi |
men i.
|
|
| 81 |
Genel |
1/ohm'a eşdeğer bir iletkenlik birimi |
mho i.
|
|
| 82 |
Genel |
trinidad'a özgü bir dans |
bongo i.
|
|
| 83 |
Genel |
yunanistan'a, kültürüne veya halkına hayran olan kimse |
hellenophile i.
|
|
| 84 |
Genel |
112 pound'a eşdeğer bir ingiliz ağırlık birimi |
hundred i.
|
|
| 85 |
Genel |
kendini imparator sanan deli bir italyan'a verilen lakap |
monarcho i.
|
|
| 86 |
Genel |
içerdiği önermelerin nitelik ve niceliğine göre sınıflandırılan ve geleneksel olarak a, e, ı, o harfleri ile ifade edilen bir kıyas biçimi |
mood i.
|
|
| 87 |
Genel |
ay'a tapınma |
moon-worship i.
|
|
| 88 |
Genel |
hindistan'a özgü dans ve ritüellerde kullanılan stilize ve sembolik bir jest |
mudra i.
|
|
| 89 |
Genel |
on bin ar'a veya bir milyon metre kare'ye eşdeğer bir ölçü birimi |
myriare i.
|
|
| 90 |
Genel |
genellikle isa'nın yaşamı, ölümü ve dirilişi temalarını ve kutsal kitapta geçen olayları işleyen orta çağ'a ait bir piyes türü |
mystery i.
|
|
| 91 |
Genel |
mısır'a özgü şey |
gippy i.
|
|
| 92 |
Genel |
hindistan'a yeni gelmiş avrupalı |
griff [india] i.
|
|
| 93 |
Genel |
hindistan'a yeni gelen bir ingiliz olma |
griffinism i.
|
|
| 94 |
Genel |
hindistan'a yeni gelen ingilizlere özgü davranış |
griffinism i.
|
|
| 95 |
Genel |
suudi arabistan'a ait altın bir sikke |
guinea i.
|
|
| 96 |
Genel |
çin ve tayvan'a özgü bir siyah çay |
oolong i.
|
|
| 97 |
Genel |
papalık'a bağlı tören sembolleri ve ayinler |
dignities i.
|
|
| 98 |
Genel |
metre kare başı bir newton'a denk gelen basınç birimi |
pa i.
|
|
| 99 |
Genel |
hindistan'a özgü bir çay |
pekoe i.
|
|
| 100 |
Genel |
(dini) yahudi ve hristiyanlık'a ait kutsal kitapları amaçlanan yoruma göre tefsir eden kimse |
originalist i.
|
|
| 101 |
Genel |
yunanistan'a özgü güçlü anason aroması olan bir içki |
ouzo i.
|
|
| 102 |
Genel |
eski ibrani takviminin yaklaşık olarak şubat'a denk gelen on birinci ayı |
sebat i.
|
|
| 103 |
Genel |
tacikistan'ın 100 diram'a eşdeğer olan standart para birimi |
somoni i.
|
|
| 104 |
Genel |
gürcistan'a özgü geleneksel bir ziyafet |
supra i.
|
|
| 105 |
Genel |
allah'a havale etmek |
refer somebody to god f.
|
|
| 106 |
Genel |
allah'a şükranlarını sunmak |
offer thanks f.
|
|
| 107 |
Genel |
allah'a şükranlarını sunmak |
return thanks f.
|
|
| 108 |
Genel |
allah'a şükretmek |
offer thanks f.
|
|
| 109 |
Genel |
allah'a şükretmek |
return thanks f.
|
|
| 110 |
Genel |
allah'a tevekkül etmek |
trust in god f.
|
|
| 111 |
Genel |
allah'a havale etmek |
leave (punishment/revenge) to god f.
|
|
| 112 |
Genel |
be a person of distinction |
parmakla gösterilmek f.
|
|
| 113 |
Genel |
make a pass at |
iş atmak f.
|
|
| 114 |
Genel |
kuran'a el basmak |
swear on koran f.
|
|
| 115 |
Genel |
allah'a havale etmek |
leave the rest to god f.
|
|
| 116 |
Genel |
allah'a havale etmek |
leave the rest to allah f.
|
|
| 117 |
Genel |
allah'a bırakmak |
leave the rest to god f.
|
|
| 118 |
Genel |
allah'a bırakmak |
leave the rest to allah f.
|
|
| 119 |
Genel |
kur’a çekmek |
draw lots f.
|
|
| 120 |
Genel |
Allah'a sığınmak |
resort to Allah f.
|
|
| 121 |
Genel |
Allah'a sığınmak |
seek refuge in God f.
|
|
| 122 |
Genel |
Allah'a sığınmak |
take refuge in Allah f.
|
|
| 123 |
Genel |
-a dönmek |
get back to f.
|
|
| 124 |
Genel |
Allah'a dua etmek |
pray to Allah f.
|
|
| 125 |
Genel |
zararı küçük bir alan(l)a sınırlamak |
contain the damage to a small area f.
|
|
| 126 |
Genel |
-a/e dönmek |
give way to f.
|
|
| 127 |
Genel |
12 dalda oscar'a aday olmak |
have 12 oscar nominations f.
|
|
| 128 |
Genel |
mısır'a özgü karakter vermek |
egyptize f.
|
|
| 129 |
Genel |
(shakespeare'in coriolanus eseri) birine coriolanus'un aufidius'a davrandığı gibi davranmak |
fiddious f.
|
|
| 130 |
Genel |
fransız'a benzetmek |
frenchify f.
|
|
| 131 |
Genel |
siyam´a özgü |
siamese s.
|
|
| 132 |
Genel |
trinidad'a özgü |
trinidadian s.
|
|
| 133 |
Genel |
lüksemburg'a özgü |
luxembourgian s.
|
|
| 134 |
Genel |
suudi arabistan'a özgü |
saudi arabian s.
|
|
| 135 |
Genel |
surinam'a özgü |
surinamese s.
|
|
| 136 |
Genel |
ırak'a özgü |
iraqi s.
|
|
| 137 |
Genel |
kırım'a özgü |
crimean s.
|
|
| 138 |
Genel |
karadağ'a özgü |
montenegrin s.
|
|
| 139 |
Genel |
kuran'a ait |
koranic s.
|
|
| 140 |
Genel |
dionysus'a tapma ile ilgili |
dionysian s.
|
|
| 141 |
Genel |
taşoz'a özgü |
thasian s.
|
|
| 142 |
Genel |
butan'a özgü |
bhutanese s.
|
|
| 143 |
Genel |
lihtenştayn'a özgü |
liechtenstein s.
|
|
| 144 |
Genel |
tayvan'a özgü |
taiwanese s.
|
|
| 145 |
Genel |
madagaskar'a özgü |
madagascan s.
|
|
| 146 |
Genel |
hindistan'a ait |
indian s.
|
|
| 147 |
Genel |
labrador'a özgü |
labradorean s.
|
|
| 148 |
Genel |
lübnan'a özgü |
lebanese s.
|
|
| 149 |
Genel |
hindistan´a özgü |
indian s.
|
|
| 150 |
Genel |
vietnam´a özgü |
vietnamese s.
|
|
| 151 |
Genel |
morityus'a özgü |
mauritian s.
|
|
| 152 |
Genel |
islam'a ait |
islamic s.
|
|
| 153 |
Genel |
umman'a özgü |
omani s.
|
|
| 154 |
Genel |
kıbrıs'a özgü |
cypriot s.
|
|
| 155 |
Genel |
mısır'a özgü |
egyptian s.
|
|
| 156 |
Genel |
zengibar'a özgü |
zanzibari s.
|
|
| 157 |
Genel |
dragon'a ait |
draconian s.
|
|
| 158 |
Genel |
grönland'a özgü |
greenlandic s.
|
|
| 159 |
Genel |
patmos'a özgü |
patmian s.
|
|
| 160 |
Genel |
cebelitarık'a özgü |
gibraltarian s.
|
|
| 161 |
Genel |
saravak'a özgü |
sarawakese s.
|
|
| 162 |
Genel |
singapur'a özgü |
singaporean s.
|
|
| 163 |
Genel |
katar'a özgü |
qatari s.
|
|
| 164 |
Genel |
uruguay'a özgü |
uruguayan s.
|
|
| 165 |
Genel |
kamerun'a özgü |
cameroonian s.
|
|
| 166 |
Genel |
paraguay'a özgü |
paraguayan s.
|
|
| 167 |
Genel |
allah'a karşı saygısız |
impious s.
|
|
| 168 |
Genel |
tunus'a özgü |
tunisian s.
|
|
| 169 |
Genel |
honduras'a özgü |
honduran s.
|
|
| 170 |
Genel |
pencap´a özgü |
punjabi s.
|
|
| 171 |
Genel |
alman filozofu kant'a veya felsefesine ait |
kantian s.
|
|
| 172 |
Genel |
einstein'a ait |
einsteinian s.
|
|
| 173 |
Genel |
çad'a özgü |
chadian s.
|
|
| 174 |
Genel |
fas'a özgü |
moroccan s.
|
|
| 175 |
Genel |
madagaskar'a özgü |
madagascarian s.
|
|
| 176 |
Genel |
iran'a özgü |
iranian s.
|
|
| 177 |
Genel |
ekvador'a özgü |
ecuadorian s.
|
|
| 178 |
Genel |
sudan´a özgü |
sudanese s.
|
|
| 179 |
Genel |
mısır'a ait |
egyptian s.
|
|
| 180 |
Genel |
barbados'a özgü |
barbadian s.
|
|
| 181 |
Genel |
laos'a özgü |
laotian s.
|
|
| 182 |
Genel |
rodos'a özgü |
rhodian s.
|
|
| 183 |
Genel |
pakistan'a özgü |
pakistani s.
|
|
| 184 |
Genel |
pencap´a özgü |
panjabi s.
|
|
| 185 |
Genel |
sisam'a özgü |
samian s.
|
|
| 186 |
Genel |
liliput'a ait |
lilliputian s.
|
|
| 187 |
Genel |
gine bisav'a özgü |
guinea-bissauan s.
|
|
| 188 |
Genel |
jul sezar'a ait |
julian s.
|
|
| 189 |
Genel |
fas'a ait |
moorish s.
|
|
| 190 |
Genel |
orfeus'a özgü |
orphic s.
|
|
| 191 |
Genel |
kıbrıs'a ait |
cypriot s.
|
|
| 192 |
Genel |
kıbrıs'a ait |
cyprian s.
|
|
| 193 |
Genel |
durkheim'a ait |
durkheimian s.
|
|
| 194 |
Genel |
batlamyos'a ait |
ptolemaic s.
|
|
| 195 |
Genel |
kuran'a ait |
alcoranic s.
|
|
| 196 |
Genel |
nostradamus'a ait |
nostradamic s.
|
|
| 197 |
Genel |
hindistan ya da pakistan'a özgü |
east indian s.
|
|
| 198 |
Genel |
malaylar'a ait |
malayan s.
|
|
| 199 |
Genel |
malaylar'a dair |
malayan s.
|
|
| 200 |
Genel |
malaylar'a özgü |
malayan s.
|
|
| 201 |
Genel |
hem malaylar'a hem de endonezyalılar'a ait |
malayo-indonesian s.
|
|
| 202 |
Genel |
hem malaylar'a hem de endonezyalılar'a dair |
malayo-indonesian s.
|
|
| 203 |
Genel |
hem malaylar'a hem de endonezyalılar'a özgü |
malayo-indonesian s.
|
|
| 204 |
Genel |
barbados'a ait |
bajan s.
|
|
| 205 |
Genel |
barbados'a özgü |
bajan s.
|
|
| 206 |
Genel |
allah'a karşı saygısız |
unpitious s.
|
|
| 207 |
Genel |
kashubialılar'a ait |
kashubian s.
|
|
| 208 |
Genel |
katar'a ait |
katari s.
|
|
| 209 |
Genel |
katarlılar'a ait |
katari s.
|
|
| 210 |
Genel |
zanzibar'a ait veya ilgili |
zanzibari s.
|
|
| 211 |
Genel |
utah'a ait |
utahan s.
|
|
| 212 |
Genel |
belarus'a ait |
belarusian s.
|
|
| 213 |
Genel |
belarus'a ait |
belarusan s.
|
|
| 214 |
Genel |
belarus'a dair |
belarusan s.
|
|
| 215 |
Genel |
kırgızistan'a ait |
kyrgyzstani s.
|
|
| 216 |
Genel |
latium'a ait |
latian s.
|
|
| 217 |
Genel |
malabar'a özgü tarzda olan |
malabar s.
|
|
| 218 |
Genel |
hindistan'a ait |
bharatiya s.
|
|
| 219 |
Genel |
hindistan'a dair |
bharatiya s.
|
|
| 220 |
Genel |
bihar'a ait |
bihari s.
|
|
| 221 |
Genel |
bihar'a dair |
bihari s.
|
|
| 222 |
Genel |
ingiliz kenti manchester'a ait |
mancunian s.
|
|
| 223 |
Genel |
gaius marius'a ait |
marian s.
|
|
| 224 |
Genel |
quirinus'a ait |
quirinal s.
|
|
| 225 |
Genel |
yunanistan'a ait |
hellenic s.
|
|
| 226 |
Genel |
boston'a özgü |
bostonian s.
|
|
| 227 |
Genel |
iskoç doktor john brown'a ait |
brunonian s.
|
|
| 228 |
Genel |
himalayalar'a ait |
himalayan s.
|
|
| 229 |
Genel |
himalayalar'a özgü |
himalayan s.
|
|
| 230 |
Genel |
kuzey hindistan'a ait |
hindi s.
|
|
| 231 |
Genel |
hindistan'a ait |
hindoostani s.
|
|
| 232 |
Genel |
hindistan'a ait |
hindostani s.
|
|
| 233 |
Genel |
hong kong'a veya halkına ait |
hong kongese s.
|
|
| 234 |
Genel |
hong kong'a veya halkına özgü |
hong kongese s.
|
|
| 235 |
Genel |
rönesans'a ait veya ilişkin |
humanistic s.
|
|
| 236 |
Genel |
moğolistan'a ait |
mongolian s.
|
|
| 237 |
Genel |
ay'a doğru |
moonward s.
|
|
| 238 |
Genel |
ay'a ait |
moony s.
|
|
| 239 |
Genel |
fas'a ait |
morisco s.
|
|
| 240 |
Genel |
tarihçi ve istatistikçi william wilson hunter'a ait |
hunterian s.
|
|
| 241 |
Genel |
liverpool'a ait |
liverpolitan s.
|
|
| 242 |
Genel |
glam rock'a ait veya özgü |
glam s.
|
|
| 243 |
Genel |
dağıstan'a ait |
dagestani s.
|
|
| 244 |
Genel |
yunanistan'a veya yunanlılara ait |
grecian s.
|
|
| 245 |
Genel |
yunanistan'a ait |
greek s.
|
|
| 246 |
Genel |
yunanistan'a özgü |
greek s.
|
|
| 247 |
Genel |
yunanistan'a ait |
greeklike s.
|
|
| 248 |
Genel |
yunanistan'a özgü |
greeklike s.
|
|
| 249 |
Genel |
birleşik krallık'a ait |
imperial s.
|
|
| 250 |
Genel |
oxford'a ait |
oxonian s.
|
|
| 251 |
Genel |
oxford'a özgü |
oxonian s.
|
|
| 252 |
Genel |
dev golyat'a ait |
goliathan s.
|
|
| 253 |
Genel |
dev golyat'a ilişkin |
goliathan s.
|
|
| 254 |
Genel |
ırak'a ait |
iraki s.
|
|
| 255 |
Genel |
ırak'a özgü |
iraki s.
|
|
| 256 |
Genel |
belucistan'a ait |
belooche beloochee s.
|
|
| 257 |
Genel |
belucistan'a dair |
belooche beloochee s.
|
|
| 258 |
Genel |
iran'a, iranlılara veya dillerine ait |
iranian s.
|
|
| 259 |
Genel |
paracelsus'a ait |
paracelsian s.
|
|
| 260 |
Genel |
hindistan'a ait |
country [india] s.
|
|
| 261 |
Genel |
hırvatistan'a ait |
croatian s.
|
|
| 262 |
Genel |
hırvatistan'a özgü |
croatian s.
|
|
| 263 |
Genel |
isidor'a ait |
isidorian s.
|
|
| 264 |
Genel |
isidor'a atfedilen |
isidorian s.
|
|
| 265 |
Genel |
sevillalı isidor'a ait |
isidorean s.
|
|
| 266 |
Genel |
sevillalı isiodor'a özgü |
isidorean s.
|
|
| 267 |
Genel |
pencap'a ait veya ilgili |
panjabi s.
|
|
| 268 |
Genel |
pegasus'a ait |
pegasian s.
|
|
| 269 |
Genel |
pegasus'a benzer |
pegasian s.
|
|
| 270 |
Genel |
pegasus'a ait |
pegasean s.
|
|
| 271 |
Genel |
pegasus'a benzer |
pegasean s.
|
|
| 272 |
Genel |
(mısır'da) pelusium'a ait veya ilgili |
pelusiac s.
|
|
| 273 |
Genel |
el salvador'a ilişkin |
salvador s.
|
|
| 274 |
Genel |
el salvador'a ilişkin |
salvadoran s.
|
|
| 275 |
Genel |
el salvador'a ilişkin |
salvadorean s.
|
|
| 276 |
Genel |
el salvador'a ilişkin |
salvadorian s.
|
|
| 277 |
Genel |
sisam'a özgü |
samiot s.
|
|
| 278 |
Genel |
saskatchewan'a ait |
saskatchewanian s.
|
|
| 279 |
Genel |
suudi arabistan'a ait veya ilgili |
saudi-arabian s.
|
|
| 280 |
Genel |
(fransa) savoy'a ait veya ilgili |
savoyard s.
|
|
| 281 |
Genel |
savoy'a özgü |
savoyard s.
|
|
| 282 |
Genel |
(ingiltere) cornwall'a ait veya ilgili |
cornish s.
|
|
| 283 |
Genel |
cornwall'a özgü |
cornish s.
|
|
| 284 |
Genel |
a kalite |
five-star s.
|
|
| 285 |
Genel |
oregon'a ait |
oregonian s.
|
|
| 286 |
Genel |
oregon'a özgü |
oregonian s.
|
|
| 287 |
Genel |
oscan'a ait |
oscan s.
|
|
| 288 |
Genel |
liverpool'a ait |
scouse s.
|
|
| 289 |
Genel |
tayland'a özgü |
siamese s.
|
|
| 290 |
Genel |
tayland'a ait veya ilgili |
siamese s.
|
|
| 291 |
Genel |
santa kruz'a ait veya ilişkin |
cruzan s.
|
|
| 292 |
Genel |
pisagor'a ait veya ilgili |
pythagorean s.
|
|
| 293 |
Genel |
pisagor'a ait veya ilgili |
pythagoric s.
|
|
| 294 |
Genel |
pisagor'a ait veya ilgili |
pythagorical s.
|
|
| 295 |
Genel |
sudan'a ait |
sudanic s.
|
|
| 296 |
Genel |
sudan'a özgü |
sudanic s.
|
|
| 297 |
Genel |
a'dan z'ye |
a to izzard zf.
|
|
| 298 |
Genel |
a'dan z'ye |
from a to izzard zf.
|
|
| 299 |
Genel |
a'dan z'ye |
from a to z zf.
|
|
| 300 |
Genel |
a özel |
specific to zf.
|
|
| 301 |
Genel |
ocak'tan ağustos'a kadar |
from January until august zf.
|
|
| 302 |
Genel |
ocak'tan ağustos'a kadar |
from january to august zf.
|
|
| 303 |
Genel |
ay'a doğru |
moonward zf.
|
|
| 304 |
Genel |
ay'a doğru |
moonwards zf.
|
|
| 305 |
Genel |
(kısaca) e/a kadar |
til zf.
|
|
| 306 |
Genel |
-a |
in ed.
|
|
| 307 |
Genel |
-e/-a (yönelme) |
to ed.
|
|
| 308 |
Genel |
-a |
into ed.
|
|
| 309 |
Genel |
'-a kıyasla |
then [dialect] ed.
|
|
| 310 |
Genel |
'-a |
till [scottish] ed.
|
|
| 311 |
Genel |
e/a |
against ed.
|
|
| 312 |
Genel |
e/a dek |
to ed.
|
|
| 313 |
Genel |
allah'a şükür |
thank heaven ünl.
|
|
| 314 |
Genel |
allah'a şükür |
thank goodness ünl.
|
|
| 315 |
Genel |
a! |
why ünl.
|
|
| 316 |
Genel |
allah'a emanet ol |
god you see ünl.
|
|
| 317 |
Genel |
a dostlar |
heartlings [obsolete] ünl.
|
|
| 318 |
Genel |
hindistan'a veya batı hint adaları'na ait anlamı veren ön ek |
ind- ök.
|
|
| 319 |
Genel |
hindistan'a ait |
hind (hindu) kısalt.
|
|
| 320 |
Genel |
hindistan'a ait |
hind (hindi) kısalt.
|
|
| 321 |
Genel |
hindistan'a ait |
hind (hindustani) kısalt.
|
|
| 322 |
Genel |
hindistan'a ait |
hind. (hindu) kısalt.
|
|
| 323 |
Genel |
hindistan'a ait |
hind. (hindi) kısalt.
|
|
| 324 |
Genel |
hindistan'a ait |
hind. (hindustani) kısalt.
|
|
| Phrasals |
|
| 325 |
Öbek Fiiller |
-a mahkum etmek |
doom to f.
|
|
| 326 |
Öbek Fiiller |
(x/a vb ile) işaretlemek |
mark something in f.
|
|
| 327 |
Öbek Fiiller |
'a amacıyla üretmek |
produce for f.
|
|
| 328 |
Öbek Fiiller |
...a dönüşmek |
transmogrify into f.
|
|
| 329 |
Öbek Fiiller |
(roket) ay'a |
blast off f.
|
|
| Phrases |
|
| 330 |
İfadeler |
dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olma |
let (the) perfect be the enemy of (the) good f.
|
|
| 331 |
İfadeler |
bu benim ... a ilk seyahatim |
this is my first trip to ... expr.
|
|
| 332 |
İfadeler |
dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olma |
don't let perfect be the enemy of good expr.
|
|
| 333 |
İfadeler |
google'a sor |
google it expr.
|
|
| 334 |
İfadeler |
-a/e kadar aptal |
as stupid as expr.
|
|
| 335 |
İfadeler |
-a kadar |
well into expr.
|
|
| 336 |
İfadeler |
-e/'-a imkan verir |
this allows you to... expr.
|
|
| 337 |
İfadeler |
'-a benzer bir şey |
to this/that effect expr.
|
|
| 338 |
İfadeler |
gryffindor'a on puan |
10 points to gryffindor expr.
|
|
| 339 |
İfadeler |
on puan gryffindor'a gidiyor |
10 points to gryffindor expr.
|
|
| 340 |
İfadeler |
on puan gryffindor'a gidiyor |
10 points to gryffindor expr.
|
|
| 341 |
İfadeler |
(b, e, a, d, g, c ve f) hatırlatması için kullanılan uydurma bir hatırlatma cümlesi |
battle ends and down goes charles' father (b, e, a, d, g, c and f) expr.
|
|
| Proverb |
|
| 342 |
Atasözü |
sezar'ın hakkı sezar'a |
give the devil his due
|
|
| 343 |
Atasözü |
(bacon'a atfedilen hikayeye göre) aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz |
hope is a good breakfast but a bad supper
|
|
| 344 |
Atasözü |
eşeğini sağlam bağla, sonra allah'a ısmarla |
trust in Allah, but tie up your camel
|
|
| 345 |
Atasözü |
eşeğini bağla, sonra allah'a emanet et |
trust in Allah, but tie up your camel
|
|
| 346 |
Atasözü |
eşeğini sağlam bağla, sonra allah'a ısmarla |
trust in God, but tie up your camel
|
|
| 347 |
Atasözü |
eşeğini bağla, sonra allah'a emanet et |
trust in God, but tie up your camel
|
|
| 348 |
Atasözü |
eşeğini sağlam bağla, sonra allah'a/tanrı'ya ısmarla |
trust in god, but tie up your camel
|
|
| 349 |
Atasözü |
eşeğini bağla, sonra allah'a/tanrı'ya emanet et |
trust in god, but tie up your camel
|
|
| 350 |
Atasözü |
eşeğini sağlam bağla, sonra allah'a ısmarla |
trust in allah, but tie up your camel
|
|
| 351 |
Atasözü |
eşeğini bağla, sonra allah'a emanet et |
trust in allah, but tie up your camel
|
|
| 352 |
Atasözü |
yalnızlık allah'a mahsustur |
no man is an island
|
|
| 353 |
Atasözü |
yalnızlık allah'a mahsustur |
no man is an island (entire of itself)
|
|
| 354 |
Atasözü |
yüz güzelliği hamamdan eve, öz güzelliği urum'dan şam'a |
beauty is more than skin deep
|
|
| 355 |
Atasözü |
yüz güzelliği hamamdan eve, öz güzelliği urum'dan şam'a |
beauty is only skin deep
|
|
| Colloquial |
|
| 356 |
Konuşma Dili |
istanbul’a giden uçak |
plane to istanbul i.
|
|
| 357 |
Konuşma Dili |
abd'de araba üretilen eyaletler olarak da bilinen detroit, michigan'a verilen takma isim |
motown i.
|
|
| 358 |
Konuşma Dili |
sol anahtarındaki notaları hatırlamak için kullanılan bir ipucu (f, a, c ve e) |
face i.
|
|
| 359 |
Konuşma Dili |
hiç covid 19'a yakalanmamış kimse |
covirgin i.
|
|
| 360 |
Konuşma Dili |
tüm dersleri a olma |
straight a's i.
|
|
| 361 |
Konuşma Dili |
tüm derslerden a alma |
straight a's i.
|
|
| 362 |
Konuşma Dili |
target'a alışverişe gitme |
target run i.
|
|
| 363 |
Konuşma Dili |
hint alt kıtası'ndan birleşik krallık'a yeni göç etmiş kimse |
freshie i.
|
|
| 364 |
Konuşma Dili |
ırak'a ek asker gönderilmesine engel olan kimse |
surge protector i.
|
|
| 365 |
Konuşma Dili |
fast food'a gömülmek |
mac out f.
|
|
| 366 |
Konuşma Dili |
pub'a gitmek |
pub f.
|
|
| 367 |
Konuşma Dili |
zeitgeist'a uyan |
zeitgeisty s.
|
|
| 368 |
Konuşma Dili |
madagaskar'a ait |
madecassee s.
|
|
| 369 |
Konuşma Dili |
madagaskar'a ait |
madegassy s.
|
|
| 370 |
Konuşma Dili |
tüm dersleri a olan |
straight-a s.
|
|
| 371 |
Konuşma Dili |
her dersi a olan |
straight-a s.
|
|
| 372 |
Konuşma Dili |
peckham'a ait |
peckish s.
|
|
| 373 |
Konuşma Dili |
(kısaca) hell of a |
helluva zf.
|
|
| 374 |
Konuşma Dili |
a'dan z'ye kadar |
from a to z expr.
|
|
| 375 |
Konuşma Dili |
işimiz allah'a kaldı |
only god can help us expr.
|
|
| 376 |
Konuşma Dili |
sezar'ın hakkı sezar'a |
give credit where credit is due expr.
|
|
| 377 |
Konuşma Dili |
1'den 10'a kadar bir sayı seç |
pick a number between one and ten expr.
|
|
| 378 |
Konuşma Dili |
1'den 10'a kadar bir sayı seç |
think a number between one and ten expr.
|
|
| 379 |
Konuşma Dili |
-a bak! |
get you! expr.
|
|
| 380 |
Konuşma Dili |
google'a sor |
quod google expr.
|
|
| 381 |
Konuşma Dili |
google'a sorun |
quod google expr.
|
|
| 382 |
Konuşma Dili |
google'a yaz |
quod google expr.
|
|
| 383 |
Konuşma Dili |
google'a yazın |
quod google expr.
|
|
| 384 |
Konuşma Dili |
allah'a şükür |
but for the grace of god expr.
|
|
| 385 |
Konuşma Dili |
google'a sorsan öğrenirdin |
lmgtfy (let me google that for you) expr.
|
|
| 386 |
Konuşma Dili |
google'a sorman gereken şeyi bana/bize soruyorsun |
lmgtfy (let me google that for you) expr.
|
|
| 387 |
Konuşma Dili |
allah'a emanet ol |
may the gods bless you expr.
|
|
| 388 |
Konuşma Dili |
n'a ber? |
how do ye do? [old-fashioned] exclam.
|
|
| 389 |
Konuşma Dili |
n'a ber? |
how-de-do [us] exclam.
|
|
| Idioms |
|
| 390 |
Deyim |
A'dan Z'ye her şey |
everything from A to Z i.
|
|
| 391 |
Deyim |
son anda kazandığı yarışlarla bilinen jokey edward "snapper" garrison'a atıfta bulunarak türetilmiş bir ifade |
garrison finish i.
|
|
| 392 |
Deyim |
a'dan z'ye tüm işleri yapan kişi |
head cook and bottle washer i.
|
|
| 393 |
Deyim |
(a ve b arasında) büyük bir fark |
the world of difference (between a and b) i.
|
|
| 394 |
Deyim |
(a ve b arasında) dağlar kadar fark |
the world of difference (between a and b) i.
|
|
| 395 |
Deyim |
(a ve b arasında) epeyce bir fark |
the world of difference (between a and b) i.
|
|
| 396 |
Deyim |
(a ve b arasında) bir hayli fark |
the world of difference (between a and b) i.
|
|
| 397 |
Deyim |
(a ve b arasında) dünya kadar fark |
the world of difference (between a and b) i.
|
|
| 398 |
Deyim |
(a ve b arasında) aşırı fark |
the world of difference (between a and b) i.
|
|
| 399 |
Deyim |
(a ve b arasında) büyük bir fark |
a world of difference (between a and b) i.
|
|
| 400 |
Deyim |
(a ve b arasında) dağlar kadar fark |
a world of difference (between a and b) i.
|
|
| 401 |
Deyim |
(a ve b arasında) epeyce bir fark |
a world of difference (between a and b) i.
|
|
| 402 |
Deyim |
(a ve b arasında) bir hayli fark |
a world of difference (between a and b) i.
|
|
| 403 |
Deyim |
(a ve b arasında) dünya kadar fark |
a world of difference (between a and b) i.
|
|
| 404 |
Deyim |
(a ve b arasında) aşırı fark |
a world of difference (between a and b) i.
|
|
| 405 |
Deyim |
(a ve b arasında) büyük fark |
a world of difference (between a and b) i.
|
|
| 406 |
Deyim |
(a ve b arasında) dünya kadar fark |
a world of difference (between a and b) i.
|
|
| 407 |
Deyim |
(a ve b arasında) büyük fark |
the world of difference (between a and b) i.
|
|
| 408 |
Deyim |
(a ve b arasında) dünya kadar fark |
the world of difference (between a and b) i.
|
|
| 409 |
Deyim |
sabah 10:00'dan öğleden sonra 3:00'a kadar olan kısa çalışma saatleri |
bankbook i.
|
|
| 410 |
Deyim |
sabah 10:00'dan öğleden sonra 2:00'a kadar olan kısa çalışma saatleri |
banker's hours i.
|
|
| 411 |
Deyim |
dimyat'a giderken yanında pirinç götürmek |
bring sand to the beach f.
|
|
| 412 |
Deyim |
dimyat'a giderken yanında pirinç götürmek |
bring owls to athens f.
|
|
| 413 |
Deyim |
dimyat'a pirinç götürmek |
bring owls to athens f.
|
|
| 414 |
Deyim |
dimyat'a giderken yanında pirinç götürmek |
take owls to athens f.
|
|
| 415 |
Deyim |
dimyat'a pirinç götürmek |
take owls to athens f.
|
|
| 416 |
Deyim |
dimyat'a giderken yanında pirinç götürmek |
carry owls to athens f.
|
|
| 417 |
Deyim |
dimyat'a pirinç götürmek |
carry owls to athens f.
|
|
| 418 |
Deyim |
dimyat'a giderken yanında pirinç götürmek |
bring sand to the beach f.
|
|
| 419 |
Deyim |
dimyat'a pirinç götürmek |
bring sand to the beach f.
|
|
| 420 |
Deyim |
parnassos'a tırmanmak |
climb parnassus f.
|
|
| 421 |
Deyim |
'-a kavuşmak |
knock at (one's) door f.
|
|
| 422 |
Deyim |
'-a kavuşmak |
knock at your door f.
|
|
| 423 |
Deyim |
'-a kavuşmak |
come knocking at your door f.
|
|
| 424 |
Deyim |
aklın a'sı bile olmamak |
not have two brain cells to rub together f.
|
|
| 425 |
Deyim |
a takımında olmak |
the first string f.
|
|
| 426 |
Deyim |
allah'a can borcunu ödemek |
pay the debt of nature f.
|
|
| 427 |
Deyim |
bir şeyi a'dan z'ye bilmek |
know something through and through f.
|
|
| 428 |
Deyim |
bir şeyi a'dan z'ye bilmek |
know something inside out f.
|
|
| 429 |
Deyim |
sezar'ın hakkını sezar'a vermek |
give the devil his due f.
|
|
| 430 |
Deyim |
'a çağrısında bulunmak |
issue a call for something f.
|
|
| 431 |
Deyim |
bırakmak ve allah'a havale etmek |
let go and let god f.
|
|
| 432 |
Deyim |
boş vermek ve allah'a havale etmek |
let go and let god f.
|
|
| 433 |
Deyim |
sadece allah'a havale etmek |
let go and let god f.
|
|
| 434 |
Deyim |
allah'a/tanrıya kalmış olmak |
be in the lap of the gods f.
|
|
| 435 |
Deyim |
(a ile b arasında) köprü görevi görmek |
bridge the gap (between a and b) f.
|
|
| 436 |
Deyim |
(a ile b arasında) iletişim/bağlantı kurmak |
bridge the gap (between a and b) f.
|
|
| 437 |
Deyim |
(a ile b arasında) bir köprü oluşturmak |
bridge the gap (between a and b) f.
|
|
| 438 |
Deyim |
(a ile b arasında) bir geçiş sağlamak |
bridge the gap (between a and b) f.
|
|
| 439 |
Deyim |
(a ile b arasındaki) geçişi sağlamak/kolaylaştırmak |
bridge the gap (between a and b) f.
|
|
| 440 |
Deyim |
(a ile b arasında) köprü görevi görmek |
bridge the gulf (between a and b) f.
|
|
| 441 |
Deyim |
(a ile b arasında) iletişim/bağlantı kurmak |
bridge the gulf (between a and b) f.
|
|
| 442 |
Deyim |
(a ile b arasında) bir köprü oluşturmak |
bridge the gulf (between a and b) f.
|
|
| 443 |
Deyim |
(a ile b arasında) bir geçiş sağlamak |
bridge the gulf (between a and b) f.
|
|
| 444 |
Deyim |
(a ile b arasındaki) geçişi sağlamak/kolaylaştırmak |
bridge the gulf (between a and b) f.
|
|
| 445 |
Deyim |
(a ile b/biriyle arasındaki) ilişkileri güçlendirmek |
build bridges (between a and b/with somebody) f.
|
|
| 446 |
Deyim |
sezar'ın hakkını sezar'a vermek |
render unto caesar f.
|
|
| 447 |
Deyim |
kur'a çekmek |
cast/draw lots f.
|
|
| 448 |
Deyim |
(birini seçmek/bir şey yapmak için) kur'a çekmek |
cast/draw lots (for something/to do something) f.
|
|
| 449 |
Deyim |
(birini/bir şeyi) a'dan z'ye bilmek/tanımak |
know (someone or something) inside out f.
|
|
| 450 |
Deyim |
(birini/bir şeyi) a'dan z'ye bilmek |
know (someone or something) through and through f.
|
|
| 451 |
Deyim |
(bir şeyi) a'dan z'ye bilmek |
know (something) backward [us] f.
|
|
| 452 |
Deyim |
(bir şeyi) a'dan z'ye bilmek |
know (something) backward and forward [us] f.
|
|
| 453 |
Deyim |
(bir şeyi) a'dan z'ye bilmek |
know (something) forward and backward [us] f.
|
|
| 454 |
Deyim |
(bir şeyi) a'dan z'ye bilmek |
know (something) inside and out f.
|
|
| 455 |
Deyim |
a'dan z'ye bilmek |
know backwards and forwards f.
|
|
| 456 |
Deyim |
a'dan z'ye bilmek |
know forwards and backwards f.
|
|
| 457 |
Deyim |
dimyat'a giderken yanında pirinç götürmek |
send owls to athens f.
|
|
| 458 |
Deyim |
dimyat'a pirinç götürmek |
send owls to athens f.
|
|
| 459 |
Deyim |
(bir şeye)a bağımlı |
given to (something) s.
|
|
| 460 |
Deyim |
epir kralı pyrrhus'a ait |
pyrrhic s.
|
|
| 461 |
Deyim |
buradan fizan'a kadar |
from here to kingdom come zf.
|
|
| 462 |
Deyim |
nixon'a özgü cüretkar ya da tabu olan işleri başarma özelliğini belirtmek için kullanılan bir deyim |
only nixon could go to china expr.
|
|
| 463 |
Deyim |
a nerden çıktınız siz |
If I knew you were coming, I'd have baked a cake expr.
|
|
| 464 |
Deyim |
adıyla bahsetsene a çocuğum |
who's she, the cat's mother? expr.
|
|
| 465 |
Deyim |
olur a ... beklentisiyle |
on the outside chance expr.
|
|
| 466 |
Deyim |
olur a (olumlu sonuçlanma) beklentisiyle |
on the outside chance expr.
|
|
| 467 |
Deyim |
olur a ... beklentisiyle |
on the off chance expr.
|
|
| 468 |
Deyim |
olur a (olumlu sonuçlanma) beklentisiyle |
on the off chance expr.
|
|
| 469 |
Deyim |
(top) tinker'dan evers'a ve chance'e |
tinker to evers to chance expr.
|
|
| 470 |
Deyim |
a ile z |
a2o (apples to oranges) expr.
|
|
| 471 |
Deyim |
a'dan z'ye |
from a to z expr.
|
|
| 472 |
Deyim |
a'dan z'ye |
the a to z of expr.
|
|
| 473 |
Deyim |
A'dan Z'ye her şey |
everything from soup to nuts expr.
|
|
| 474 |
Deyim |
Allah'a kalmış |
in the lap of the gods expr.
|
|
| 475 |
Deyim |
benden uzak allah'a yakın |
far be it from me expr.
|
|
| 476 |
Deyim |
dünya süleyman'a bile kalmamış |
no man can live forever expr.
|
|
| 477 |
Deyim |
sen elinden geleni yap gerisini allah'a bırak |
god helps him who helps himself expr.
|
|
| 478 |
Deyim |
yüz güzelliği hamamdan eve, öz güzelliği urum'dan şam'a |
beauty is but skin deep. expr.
|
|
| 479 |
Deyim |
her a'nın içinde bir b yatar |
scratch a and you’ll find b expr.
|
|
| 480 |
Deyim |
her a'nın içinde bir b saklıdır |
scratch a and you’ll find b expr.
|
|
| 481 |
Deyim |
a'ya biraz yakından bakarsan içinde yatan b'yi göreceksin/görürsün |
scratch a and you’ll find b expr.
|
|
| 482 |
Deyim |
a'dan z'ye |
from soup to nuts expr.
|
|
| 483 |
Deyim |
sezar'ın hakkı sezar'a |
credit where credit is due expr.
|
|
| 484 |
Deyim |
müzikte (f, c, g, d, a, e ve b) hatırlatması için kullanılan uydurma bir hatırlatma cümlesi |
father charles goes down and ends battle expr.
|
|
| 485 |
Deyim |
a'dan b'ye |
from a to b expr.
|
|
| 486 |
Deyim |
sezar'ın hakkı sezar'a |
give the devil his/her due expr.
|
|
| 487 |
Deyim |
sezar'ın hakkını sezar'a vermek |
give the devil his/her due expr.
|
|
| 488 |
Deyim |
olur a ... beklentisiyle |
on the off-chance [uk] expr.
|
|
| 489 |
Deyim |
adıyla bahsetsene a çocuğum |
who's she, the cat's mother? [uk] expr.
|
|
| Speaking |
|
| 490 |
Konuşma |
allah'a ısmarladık |
ta-ta ünl.
|
|
| 491 |
Konuşma |
Aferin .......'(y)e/a! |
full marks to...! expr.
|
|
| 492 |
Konuşma |
allah'a emanet ol |
god bless expr.
|
|
| 493 |
Konuşma |
allah'a emanet ol |
god bless you expr.
|
|
| 494 |
Konuşma |
Allah'a şükür |
thank Allah expr.
|
|
| 495 |
Konuşma |
bu istanbul'a ilk gelişim |
this is my first time in istanbul expr.
|
|
| 496 |
Konuşma |
daha önce istanbul'a de geldin mi? |
have you been to Istanbul before? expr.
|
|
| 497 |
Konuşma |
daha önce de geldin mi istanbul'a? |
have you been to Istanbul before? expr.
|
|
| 498 |
Konuşma |
istanbul'a ilk gidişin mi (olacak)? |
is this the first time you are going to istanbul? expr.
|
|
| 499 |
Konuşma |
ingilizce için 9'a basınız |
for english press nine expr.
|
|
| 500 |
Konuşma |
istanbul'a ilk gelişin mi? |
is this the first time you have been to istanbul? expr.
|
|
