Geçmiş

birazcık

"birazcık" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 25 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	birazcık	a little bit zf.
General
2	Genel	birazcık	ounce of something s.
3	Genel	birazcık	little s.
4	Genel	birazcık	somewhat zf.
5	Genel	birazcık	in some degree zf.
6	Genel	birazcık	skimpingly zf.
7	Genel	birazcık	slight [obsolete] zf.
8	Genel	birazcık	something zf.
9	Genel	birazcık	something zm.
Phrases
10	İfadeler	birazcık	a bit of a/an expr.
Colloquial
11	Konuşma Dili	birazcık	tad i.
12	Konuşma Dili	birazcık	little bit expr.
13	Konuşma Dili	birazcık	little old expr.
14	Konuşma Dili	birazcık	little-old expr.
15	Konuşma Dili	birazcık	one little bit expr.
Idioms
16	Deyim	birazcık	a tad bit i.
17	Deyim	birazcık	a mite s.
18	Deyim	birazcık	a fat lot zf.
19	Deyim	birazcık	little old someone or something expr.
20	Deyim	birazcık	a bit of a expr.
Slang
21	Argo	birazcık	scosche i.
22	Argo	birazcık	fat lot zf.
23	Argo	birazcık	a skosh expr.
24	Argo	birazcık	a smidge expr.
25	Argo	birazcık	a smidgen expr.

"birazcık" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 27 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	birazcık kestirmek	have a little nap f.
2	Genel	her gün birazcık daha ölmek	die a little bit every day f.
3	Genel	birazcık daha	a little bit more zf.
4	Genel	birazcık fazla	rising zf.
Phrasals
5	Öbek Fiiller	birazcık/azıcık yana kaymak	inch over f.
Colloquial
6	Konuşma Dili	birazcık (bir şey)	a touch of (something) i.
7	Konuşma Dili	birazcık bir şey	touch of something i.
8	Konuşma Dili	azıcık/birazcık	a shade zf.
9	Konuşma Dili	birazcık (bir şey)	little bit (of something) expr.
10	Konuşma Dili	birazcık (bir şey)	a shade (something) expr.
11	Konuşma Dili	birazcık bir şey	sort of something expr.
12	Konuşma Dili	birazcık bir şey	kind of something expr.
13	Konuşma Dili	birazcık bir şey	sort of something expr.
14	Konuşma Dili	birazcık bir şey	kind of something expr.
15	Konuşma Dili	birazcık kırmızı	a pop of red expr.
Idioms
16	Deyim	birazcık bir şey	touch of something i.
17	Deyim	kapıyı birazcık aralamak	crack the door open f.
18	Deyim	birazcık ödün vermek	give a little f.
19	Deyim	birazcık esnek davranmak	give a little f.
20	Deyim	birazcık uyum sağlamak	give a little f.
21	Deyim	birazcık geri adım atmak	give a little f.
22	Deyim	birazcık kabul etmek	give a little f.
23	Deyim	birazcık bile değil	never a deal zf.
24	Deyim	azıcık/birazcık	a thought zf.
Speaking
25	Konuşma	birazcık daha	a bit more zf.
26	Konuşma	birazcık eğlenmeye çalışıyorum	I'm trying to have a little fun expr.
Archaic
27	Eski Kullanım	birazcık almak	delibate f.