Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
a hundred
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"a hundred"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
a hundred
i.
yüz, 100
2
Genel
a hundred
i.
yüz 100
"a hundred"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 89 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
give a hundred percent
f.
(sahada/kapasitesinin) yüzde yüzünü vermek
2
Genel
a hundred years ago
zf.
yüz yıl önce
3
Genel
a hundred times
zf.
yüzlerce kez
Phrases
4
İfadeler
if I live to be a hundred
expr.
yüz yaşına gelsem de (anlamayacağım/yapmayacağım)
5
İfadeler
let a hundred flowers bloom
expr.
çin devlet başkanı mao zedong'un 1956 yılında çin hükümetinin eleştirilebilmesinin yolunu açmak için kullandığı bir ifade
Colloquial
6
Konuşma Dili
it's a hundred to one that
expr.
bire yüz veririm ki
7
Konuşma Dili
it's a hundred to one that
expr.
bire yüz bahse varım ki
8
Konuşma Dili
it's a hundred to one that
expr.
bire yüz bahse girerim ki
9
Konuşma Dili
it's a hundred to one that
expr.
bire yüz iddiasına girerim ki
10
Konuşma Dili
it's a hundred to one that
expr.
bire yüz iddiasına varım ki
11
Konuşma Dili
it's a hundred to one that
expr.
ihtimali çok düşük
12
Konuşma Dili
it's a hundred to one that
expr.
çok düşük olasılıkla
13
Konuşma Dili
it’s a hundred to one that somebody/something will not do something
expr.
bire yüz veririm ki (biri bir şeyi yapmayacak)
14
Konuşma Dili
it’s a hundred to one that somebody/something will not do something
expr.
(birinin bir şeyi yapmayacağına) bire yüz/bin/bir milyon veririm
15
Konuşma Dili
a hundred percent
expr.
tamamen
16
Konuşma Dili
a hundred percent
expr.
yüzde yüz
Idioms
17
Deyim
a hundred and ten percent
i.
elinden gelenin daha fazlası
18
Deyim
a hundred and one
i.
bin bir tane
19
Deyim
a hundred and one
i.
sürüyle
20
Deyim
a hundred and one (something)
i.
çok fazla (bir şey)
21
Deyim
a hundred and one (something)
i.
çok sayıda/miktarda (bir şey)
22
Deyim
a hundred and one (something)
i.
yüklü miktarda (bir şey)
23
Deyim
a hundred and one (something)
i.
yüzlerce (bir şey)
24
Deyim
a hundred and one (something)
i.
dünya kadar (bir şey)
25
Deyim
a hundred and one (something)
i.
bir hayli (bir şey)
26
Deyim
a hundred and one (something)
i.
sürüsüne bereket (bir şey)
27
Deyim
a hundred and ten percent
i.
kapasitesinin üzerine çıkma
28
Deyim
a hundred and ten percent
i.
kendini aşma
29
Deyim
a hundred and ten percent
i.
canını dişine takma
30
Deyim
a hundred and ten percent
i.
her şeyini/tüm gücünü verme
31
Deyim
a hundred/thousand/million and one things/things to do
i.
(yapacak) çok fazla şey
32
Deyim
a hundred/thousand/million and one things/things to do
i.
(yapacak) çok sayıda/miktarda şey
33
Deyim
a hundred/thousand/million and one things/things to do
i.
(yapacak) yüklü miktarda şey
34
Deyim
a hundred/thousand/million and one things/things to do
i.
(yapacak) yüzlerce/binlerce/milyonlarca şey
35
Deyim
a hundred/thousand/million and one things/things to do
i.
(yapacak) dünya kadar şey
36
Deyim
a hundred/thousand/million and one things/things to do
i.
(yapacak) bir hayli şey
37
Deyim
a hundred/thousand/million and one things/things to do
i.
(yapacak) sürüsüne bereket şey
38
Deyim
a hundred/thousand/million and one things/things to do
i.
(yapacak) pek çok şey
39
Deyim
live to be a hundred
f.
yüz yaşına gelmek
40
Deyim
live to be a hundred
f.
yüz yaşına kadar yaşamak
41
Deyim
give a hundred and ten percent
f.
canını dişine takmak
42
Deyim
give a hundred and ten percent
f.
her şeyini vermek
43
Deyim
give a hundred and ten percent
f.
tüm gücünü kullanmak
44
Deyim
give a hundred and ten percent
f.
canla başla mücadele etmek
45
Deyim
give a hundred percent
f.
elinden geleni yapmak
46
Deyim
give a hundred and ten percent [us]
f.
kapasitesinin üstünde çaba göstermek
47
Deyim
kill one to warn a hundred
f.
ibretialem olsun diye birini öldürmek/kurban etmek
48
Deyim
kill one to warn a hundred
f.
ibretlik olarak birini öldürmek/kurban etmek
49
Deyim
kill one to warn a hundred
f.
diğerlerinin gözünü korkutmak için birini öldürmek/kurban etmek
50
Deyim
kill one to warn a hundred
f.
diğerlerini yola getirmek için bir kişiyi kurban etmek/öldürmek
51
Deyim
a hundred and one
expr.
bir dolu
52
Deyim
a hundred and one
expr.
bir sürü
53
Deyim
one in a hundred
expr.
müstesna
54
Deyim
one in a hundred
expr.
yüzde bir müstesna
55
Deyim
one in a hundred
expr.
yüzde bir (eşsiz/benzersiz)
56
Deyim
one in a hundred
expr.
yüzde bir
57
Deyim
not a hundred/thousand/million miles away
expr.
çok farklı değil
58
Deyim
not a hundred/thousand/million miles away
expr.
yakın
59
Deyim
not a hundred/thousand/million miles away
expr.
çok uzak değil
60
Deyim
not a hundred/thousand/million miles away
expr.
çok benzer
61
Deyim
not a hundred/thousand/million miles away
expr.
çok da alakasız değil
62
Deyim
not a hundred/thousand/million miles away
expr.
çok az farklı
63
Deyim
not a hundred/thousand/million miles away
expr.
pek farlı değil
64
Deyim
not a hundred/thousand/million miles away
expr.
pek farkı yok
65
Deyim
not a hundred/thousand/million miles away
expr.
baya yakın/benzer
66
Deyim
not a hundred/thousand/million miles away
expr.
dağlar kadar fark yok
67
Deyim
not a hundred/thousand/million miles away/from here
expr.
çok uzak olmayan
68
Deyim
not a hundred/thousand/million miles away/from here
expr.
çok da uzakta olmayan
69
Deyim
not a hundred/thousand/million miles away/from here
expr.
çok da yabancı değil
70
Deyim
not a hundred/thousand/million miles away/from here
expr.
çok da yabancı olmayan
71
Deyim
not a hundred/thousand/million miles away/from here
expr.
yakında
72
Deyim
not a hundred/thousand/million miles away/from here
expr.
yakınlardaki
73
Deyim
not a hundred/thousand/million miles away/from here
expr.
yakın çevrede/çevreden
74
Deyim
not a hundred/thousand/million miles away/from here
expr.
buralarda
75
Deyim
not a hundred/thousand/million miles away/from here
expr.
buralardaki
76
Deyim
a hundred per cent
expr.
kesinlikle
77
Deyim
a hundred per cent
expr.
tamamen
78
Deyim
a hundred per cent
expr.
yüzde yüz
79
Deyim
a hundred per cent
expr.
sonuna kadar
80
Deyim
a hundred per cent
expr.
tümüyle
Speaking
81
Konuşma
it's a hundred kilometers from here
expr.
buradan yüz kilometre uzakta
82
Konuşma
we talked about it a hundred times
expr.
bunu yüzlerce kez konuştuk
83
Konuşma
a hundred grand
expr.
yüz bin dolar
84
Konuşma
can you break a hundred?
expr.
yüzlük bozabilir misin?
85
Konuşma
a hundred bucks says
expr.
100 dolarına iddiaya varım
86
Konuşma
a hundred bucks says
expr.
100 dolarına bahse varım ki
Sport
87
Spor
a hundred meter dash
i.
100 metre yarışı
88
Spor
a hundred and ten meter hurdles
i.
110 metre engelli yarışı
89
Spor
a hundred meter hurdles
i.
100 metre engelli yarışı
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of a hundred
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy