Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Geçmiş
çok para
"çok para"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 35 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
çok para
serious coin
i.
2
Genel
çok para
a great deal of money
i.
3
Genel
çok para
too much money
i.
4
Genel
çok para
pots of money
i.
5
Genel
çok para
big money
i.
6
Genel
çok para
bundle
i.
7
Genel
çok para
fortune
i.
Colloquial
8
Konuşma Dili
çok para
a mint of money
i.
9
Konuşma Dili
çok para
a pretty penny
i.
10
Konuşma Dili
çok para
guap
i.
11
Konuşma Dili
çok para
fat skrill
i.
12
Konuşma Dili
çok para
long green [us]
i.
13
Konuşma Dili
çok para
kilobucks
i.
14
Konuşma Dili
çok para
(the) big bucks
i.
15
Konuşma Dili
çok para
a pile
i.
16
Konuşma Dili
çok para
loadsamoney [uk]
i.
17
Konuşma Dili
çok para
at a price
expr.
Idioms
18
Deyim
çok para
hard coin
i.
19
Deyim
çok para
well-lined purse
i.
20
Deyim
çok para
a king's ransom [uk]
i.
21
Deyim
çok para
a small fortune
i.
22
Deyim
çok para
deep pockets
i.
23
Deyim
çok para
folding stuff
i.
24
Deyim
çok para
green folding
i.
25
Deyim
çok para
green folding stuff
i.
26
Deyim
çok para
green folding money
i.
27
Deyim
çok para
money to burn
i.
28
Deyim
çok para
pretty penny
i.
Trade/Economic
29
Ticaret/Ekonomi
çok para
good money
i.
30
Ticaret/Ekonomi
çok para
folding money
i.
Slang
31
Argo
çok para
serious coin
i.
32
Argo
çok para
an arm and a leg
i.
33
Argo
çok para
an arm and a leg
i.
British Slang
34
İngiliz Argosu
çok para
packet
i.
35
İngiliz Argosu
çok para
bomb
i.
"çok para"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 222 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
çok az para
chickenfeed
i.
2
Genel
çok para kazanan
big income earner
i.
3
Genel
çok para getiren
moneymaker
i.
4
Genel
çok para kazanan
big earner
i.
5
Genel
çok para getiren
money maker
i.
6
Genel
çok para harcayan
big spender
i.
7
Genel
çok para getiren
money-maker
i.
8
Genel
çok miktarda para
earth
i.
9
Genel
çok fazla para
earth
i.
10
Genel
çok büyük miktarda para
kings ransom
i.
11
Genel
çok para kazanma yeteneği olan kimse
midas
i.
12
Genel
çok para harcayan kimse
overspender
i.
13
Genel
çok para kazanmak
be coining it
f.
14
Genel
çok para kazanmak
make the big buck
f.
15
Genel
piyasaya çok miktarda kağıt para çıkarmak
inflate
f.
16
Genel
çok para kazanmak
make a pile
f.
17
Genel
çok para kazanmak
rake in money
f.
18
Genel
çok para kazanmak
make a bundle
f.
19
Genel
birden çok para kazanmak
be in the money
f.
20
Genel
çok para tutmak (pahalı vb)
roll in
f.
21
Genel
çok para kazanmak
earn a lot of money
f.
22
Genel
çok para kazanmak
earn a fortune
f.
23
Genel
çok para kazanmak
make a lot of money
f.
24
Genel
çok para yapmak
make a lot of money
f.
25
Genel
çok fazla para ödemek
pay too much
f.
26
Genel
çok fazla para ödemek
pay a high price
f.
27
Genel
çok fazla para ödemek
pay too much money
f.
28
Genel
çok para kaybetmek
lose a lot of money
f.
29
Genel
çok/yığınla para kazanmak
make loads of money
f.
30
Genel
çok para kaybetmek/yitirmek
lose a lot of money
f.
31
Genel
çok para ödemek
pay a lot of money
f.
32
Genel
birine çok para kazandırmak
make someone a lot of money
f.
33
Genel
çok para kaybetmek
hemorrhage
f.
34
Genel
çok çalışarak para kazanmak
scratch
f.
35
Genel
çok az para ile
on a shoe string
zf.
Phrasals
36
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) çok para dökmek
fritter something away (on someone or something)
f.
Phrases
37
İfadeler
çok para kazanan
in the money
expr.
38
İfadeler
çok büyük miktarda para
an immense amount of money
expr.
Colloquial
39
Konuşma Dili
çok az ya da önemsiz miktarda para
birdseed
i.
40
Konuşma Dili
çok az miktarda para
thin dime
i.
41
Konuşma Dili
çok miktarda para
green paper
i.
42
Konuşma Dili
çok miktarda para
long green [us]
i.
43
Konuşma Dili
bazen estetik ve manevi kaygıları para kazanmak için göz ardı eden çok karlı plan veya kurum
money-machine
i.
44
Konuşma Dili
satış elemanına daha çok satması için ödenen ekstra para
spiff
i.
45
Konuşma Dili
çok az değeri olan para
shinplaster
i.
46
Konuşma Dili
çok para kaybetmek
drop a lot of money
f.
47
Konuşma Dili
çok para ödemek
pay top dollar
f.
48
Konuşma Dili
çok büyük para kazanmak
earn a bomb
f.
49
Konuşma Dili
daha çok para kazanmak
better oneself
f.
50
Konuşma Dili
çok büyük para kazanmak
make a bomb
f.
51
Konuşma Dili
çok parası olmak/para kazanmak
hit the big time
f.
52
Konuşma Dili
çok büyük para harcamak
spend a bomb
f.
53
Konuşma Dili
çok para kazanmak
be doing ok
f.
54
Konuşma Dili
çok para kazanmak
be doing okay
f.
55
Konuşma Dili
çok para kazanmak
be doing ok
f.
56
Konuşma Dili
çok para yapmak
be doing ok
f.
57
Konuşma Dili
çok para kazanmak
be doing okay
f.
58
Konuşma Dili
çok para yapmak
be doing okay
f.
Idioms
59
Deyim
çok az/devede kulak gibi bir miktar para
budget dust
i.
60
Deyim
geriye kalan çok az/önemsiz bir miktar para
budget dust
i.
61
Deyim
bütçede çok az/önemsiz/devede kulak gibi bir miktar para kalması
budget dust
i.
62
Deyim
bir firmaya çok fazla para kazandıran ürün
a cash cow
i.
63
Deyim
birisinin çok az para harcadığını belirtmek için söylenen bir söz
the last of the big spenders
i.
64
Deyim
büyük/çok para
a chunk of change
i.
65
Deyim
çok para getiren karlı iş
moneymaker
i.
66
Deyim
çok para getiren karlı iş
money-maker
i.
67
Deyim
çok para kazandıran iş
a nice little earner (brit)
i.
68
Deyim
çok para getiren karlı iş
money-spinner
i.
69
Deyim
çok para getiren karlı iş
cash cow
i.
70
Deyim
çok para kazanma yeteneği
golden touch
i.
71
Deyim
şaşılacak kadar çok para
silly money
i.
72
Deyim
olağanüstü çok miktarda para
silly money
i.
73
Deyim
absürt miktarda çok para
silly money
i.
74
Deyim
çok para kazanmanın kolay yolu
a gravy train
i.
75
Deyim
az emek harcayıp çok para kazanılan iş/makam/durum
a gravy train
i.
76
Deyim
uzun vadede kolay yoldan çok para getiren iş/makam/durum
a gravy train
i.
77
Deyim
çok miktarda para
a king's ransom [uk]
i.
78
Deyim
çok para vadeden şey
a pot of gold [us]
i.
79
Deyim
çok para getirecek şey
a pot of gold [us]
i.
80
Deyim
çok para vadeden şey
a crock of gold [uk]
i.
81
Deyim
çok para getirecek şey
a crock of gold [uk]
i.
82
Deyim
çok miktarda para
a small fortune
i.
83
Deyim
çok para yiyip hiçbir işe yaramayan şey, bina, proje
a white elephant
i.
84
Deyim
çok para harcanan fakat bir işe yaramayan şey, bina, proje
a white elephant
i.
85
Deyim
verilen/harcanan para için çok iyi
a bigger bang for the buck
i.
86
Deyim
hızlıca çok para kazanma
get-rich-quick
i.
87
Deyim
çok az bir para
peanuts
i.
88
Deyim
az emek harcanan ama çok para kazanılan iş/makam/duruma gelmek
board the gravy train
f.
89
Deyim
az emek harcanan ama çok para kazanılan iş/makam/duruma gelmek
climb on the gravy train
f.
90
Deyim
az emek harcanan ama çok para kazanılan iş/makam/duruma gelmek
get on the gravy train
f.
91
Deyim
kötü bir alışkanlığı devam ettirebilmek için çok para/emek/çaba harcamak
feed the beast
f.
92
Deyim
hem çalışıp çabalamayayım hem de çok para kazanayım demek
want (one's) bread buttered on both sides
f.
93
Deyim
çok para ödemek
pay top dollar
f.
94
Deyim
çok para kazanmak
earn top dollar
f.
95
Deyim
çok para tutmak
charge top dollar
f.
96
Deyim
birşeye çok para yatırmak
blow money on
f.
97
Deyim
bir şeye çok para harcamak
go to the expense of something
f.
98
Deyim
çok para harcamak
be out of pocket
f.
99
Deyim
çok para harcamak
spend money like it's going out of fashion
f.
100
Deyim
çok fazla para ödemek
pay through the nose
f.
101
Deyim
cebinden çok para çıkmak
pay top dollar
f.
102
Deyim
çok para kazanmak
earn big bucks
f.
103
Deyim
çok para ödemek
blow a bundle on
f.
104
Deyim
çok para batırmak
lose a bundle
f.
105
Deyim
çok para kaybetmek
take a bath
f.
106
Deyim
cebinden çok para çıkmak
pay through the nose
f.
107
Deyim
cebinden çok para çıkmak
spend a king's ransom
f.
108
Deyim
çok para kaybetmek
be out of pocket
f.
109
Deyim
çok miktarda para kazanmak
make a pile of money
f.
110
Deyim
çok para harcamak
burn through the money
f.
111
Deyim
çok para kazanmak
make good money
f.
112
Deyim
çok para yapmak/kazanmak
rake it in
f.
113
Deyim
çok para ödemek
drop a bundle
f.
114
Deyim
cebinden çok para çıkmak
drop a bundle on something
f.
115
Deyim
çok para kazanmak istemek
have an itching palm
f.
116
Deyim
çok para kazanmak
make a mint
f.
117
Deyim
çok büyük para kazanmak
break the bank
f.
118
Deyim
çok para kaybetmek
lose a bundle
f.
119
Deyim
çok para harcamak
spend money like water
f.
120
Deyim
kazandığından çok para harcamak
live beyond one's means
f.
121
Deyim
(utanç verici bir durumdan vb) çok para kazanmak
cry all the way to the bank
f.
122
Deyim
(bir şeyden) çok para kazanmak
clean up on something
f.
123
Deyim
(bir şeyden) çok para kazanmak
make a lot of money on something
f.
124
Deyim
sonu hüsran olan bir işe çok fazla para ve emek harcamak
pay too dearly for (one's) whistle
f.
125
Deyim
çok para kazanmak
earn a mint
f.
126
Deyim
çok para yapmak
earn a mint
f.
127
Deyim
çok para kazanmak
earn a packet
f.
128
Deyim
çok para yapmak
earn a packet
f.
129
Deyim
çok para ödemek/vermek/bayılmak
pay top dollar
f.
130
Deyim
çok para yapmak
make a packet
f.
131
Deyim
çok para kazanmak
make a packet
f.
132
Deyim
başarılı olup çok para kazanmak
make a packet
f.
133
Deyim
çok para kaybetmek
lose a packet
f.
134
Deyim
çok para kaybetmek
spend a packet
f.
135
Deyim
bahiste havuza daha çok para koymak
fatten the kitty
f.
136
Deyim
bir şeye çok fazla para sarf etmek
dig deep
f.
137
Deyim
çıkarabildiği kadar çok para çıkarmak
dig down
f.
138
Deyim
çıkarabildiği kadar çok para çıkarmak
dig deep
f.
139
Deyim
çok para kazanma yeteneğine sahip olmak
have (the) golden touch
f.
140
Deyim
çok para harcamak
lighten (one's) wallet
f.
141
Deyim
(birine) çok para harcatmak
lighten (one's) wallet
f.
142
Deyim
(birine) çok fazla para ödetmek
make (one) pay through the nose
f.
143
Deyim
(birine) çok az bir para ödemek
pay (someone) peanuts
f.
144
Deyim
çok para harcamak
spend money hand over fist
f.
145
Deyim
çok para kaybetmek
lose money hand over fist
f.
146
Deyim
çok para kazanmak
mint money
f.
147
Deyim
bir işten çok para yapmak/kazanmak
mint money
f.
148
Deyim
çok para kazanmak
make a mint of money
f.
149
Deyim
bir işten çok para yapmak/kazanmak
make a mint of money
f.
150
Deyim
çok para getiren bir iş olmak
be a licence to print money
f.
151
Deyim
çok para vermek
cost/pay/charge the earth [uk]
f.
152
Deyim
çok para tutmak
cost/pay/charge the earth [uk]
f.
153
Deyim
(birine/bir şeye) çok para harcamak
drop a bundle on (someone or something)
f.
154
Deyim
(birine/bir şeye) çok para dökmek
drop a bundle on (someone or something)
f.
155
Deyim
(birine) çok para dökmek
drop a bundle (on someone)
f.
156
Deyim
(bir şeye) çok para dökmek
drop a bundle (on something)
f.
157
Deyim
çok para dökmek
go to the expense
f.
158
Deyim
çok para harcamak
go to the expense
f.
159
Deyim
(bir şey için) çok para dökmek
go to the expense (of doing something)
f.
160
Deyim
(bir şey için) çok para harcamak
go to the expense (of doing something)
f.
161
Deyim
bir şey/bir şey yapmak için çok para dökmek
go to the expense of something/of doing something
f.
162
Deyim
bir şey/bir şey yapmak için çok para harcamak
go to the expense of something/of doing something
f.
163
Deyim
bir şey/bir şey yapmak için çok para dökmek
go to a lot of expense of something/of doing something
f.
164
Deyim
bir şey/bir şey yapmak için çok para harcamak
go to a lot of expense of something/of doing something
f.
165
Deyim
(bir şeye) çok para, enerji harcamak
go to town (on/over something)
f.
166
Deyim
kazandığından çok para harcamak
live beyond means
f.
167
Deyim
çok az bir para ödemek
pay peanuts
f.
168
Deyim
çok fazla para harcamak
spend like a sailor (on shore leave)
f.
169
Deyim
hem çalışıp çabalamayayım hem de çok para kazanayım demek
want your bread buttered on both sides
f.
170
Deyim
verilen/harcanan para için çok iyi
bigger bang for the buck
s.
171
Deyim
çok para kazanmak istiyorsan elini kirleteceksin
where there's muck there's brass
expr.
172
Deyim
çok miktarda para
a heck of a lot of money
expr.
173
Deyim
bu işte çok/iyi para var
there's gold in them there hills
expr.
174
Deyim
bu işte çok/iyi para var
there's gold in them thar hills
expr.
175
Deyim
çok fazla para
arm and a leg
expr.
176
Deyim
(utanç verici bir durumdan vb) çok para kazandı
he/she cried all the way to the bank
expr.
Speaking
177
Konuşma
birlikte çok para kazanacağız
we're going to make a lot of money together
expr.
178
Konuşma
çok para harcıyorsun
you are spending too much money
expr.
179
Konuşma
çok para kazanıyor olmalısın
you must make a lot of money
expr.
180
Konuşma
çok para bayıldım
it cost big bikkies
expr.
181
Konuşma
çok para harcıyorsun
you are spending a lot of money
expr.
182
Konuşma
çok para verdik
it cost big bikkies
expr.
183
Konuşma
sana çok para kazandıracağım
I’m going to make you a lot of money
expr.
184
Konuşma
sizlere çok para kazandıracağım
I’m going to make you a lot of money
expr.
185
Konuşma
yakında çok fazla para kazanacaksın
you will earn a lot of money soon
expr.
Trade/Economic
186
Ticaret/Ekonomi
hisseleri satın almak isteyen kişinin çoğunluğu elde etmek adına kalan hisselerin değerine kıyasla çok daha fazla para önerdiği bir satın alım teklifi
two-tier bid
i.
187
Ticaret/Ekonomi
az para verip çok çalıştırma sistemi
sweating system
i.
188
Ticaret/Ekonomi
az para verip çok çalıştıran işyeri
sweatshop
i.
189
Ticaret/Ekonomi
az para verip çok çalıştırma
sweating
i.
190
Ticaret/Ekonomi
bir firmaya çok fazla para kazandıran ürün
cash cow
i.
191
Ticaret/Ekonomi
çok ufak para
mite
i.
192
Ticaret/Ekonomi
çok çeşitli para birimleri için sabit teklifler
firm quotes for a variety of currencies
i.
193
Ticaret/Ekonomi
çok ayrıntılı olmayan para piyasası
no brainer
i.
194
Ticaret/Ekonomi
yapıldığı maddenin değeri sıfır veya çok düşük olan para
token money
i.
195
Ticaret/Ekonomi
çok büyük miktarda para içeren anlaşma veya ticari işlem
megadeal
i.
196
Ticaret/Ekonomi
ticari işlemden çok erken çıkılması nedeniyle kaybedilen para
deadwood
i.
197
Ticaret/Ekonomi
çok büyük miktarda para sağlamak
overfund
f.
198
Ticaret/Ekonomi
faizle çok borç para vermek
overlend
f.
199
Ticaret/Ekonomi
(spekülasyonda) çok para harcamak
overspeculate
f.
200
Ticaret/Ekonomi
çok az dolaşıma girmiş (para)
almost uncirculated
s.
201
Ticaret/Ekonomi
çok az dolaşıma girmiş (para)
about uncirculated
s.
Archaeology
202
Arkeoloji
eskiden almanya'da yaygın olan, genellikle gümüşten yapılan çok ince bir madeni para
bracteate
i.
Slang
203
Argo
çok/çok miktarda para
heavy bread
i.
204
Argo
çok/çok miktarda para
heavy money
i.
205
Argo
çok/çok miktarda para
long bread
i.
206
Argo
çok/çok miktarda para
long green
i.
207
Argo
çok para kazandıran iş
a money-spinner
i.
208
Argo
çok çalışmasına rağmen eline fazla para geçmeyen
battler
i.
209
Argo
çok miktarda para
green
i.
210
Argo
çok para kazanmak
made a killing
f.
211
Argo
çok para kaybetmek
take a bath on something
f.
212
Argo
çok para kazanmak
coin money
f.
213
Argo
çok para kazanmak
make a killing
f.
214
Argo
çok para kazanmak
coin it in
f.
215
Argo
çok para kazanmak
rake in the money
f.
216
Argo
çok para kazanmak
be coining money
f.
217
Argo
çok para kazanmak
do some fine coin
f.
218
Argo
çok para kazanmak
be coining it
f.
219
Argo
çok para kaybetmek
take a beating
f.
220
Argo
hızla çok para kazanmak
mint it [uk/australia]
f.
221
Argo
çok para kazanmak
mint it [uk/australia]
f.
British Slang
222
İngiliz Argosu
çok büyük miktarda para
wad
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of çok para
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy