|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
Common Usage |
|
1 |
Yaygın Kullanım |
bir defada alınan miktar |
batch i.
|
|
2 |
Yaygın Kullanım |
(bir kimseyi olumsuz bir şeye) karıştırma/bulaştırma |
implication i.
|
|
3 |
Yaygın Kullanım |
kötü bir şey olacağını sezme |
foreboding i.
|
|
4 |
Yaygın Kullanım |
yumuşak bir maddeden yapılmış koruyucu şey |
pad i.
|
|
5 |
Yaygın Kullanım |
sert bir çekiş/burma |
wrench i.
|
|
6 |
Yaygın Kullanım |
bir yerde oturan/sakin |
resident i.
|
|
7 |
Yaygın Kullanım |
ele almak (bir problemi) |
tackle f.
|
|
8 |
Yaygın Kullanım |
(daha basit bir hale) dönüştürmek |
reduce f.
|
|
9 |
Yaygın Kullanım |
bir iddia öne sürmek |
assert a claim f.
|
|
|
10 |
Yaygın Kullanım |
bir iddia öne sürmek |
raise a claim f.
|
|
11 |
Yaygın Kullanım |
(birini ) (bir yere) çağırmak |
call in f.
|
|
12 |
Yaygın Kullanım |
akıcı bir şekilde konuşan |
fluent s.
|
|
13 |
Yaygın Kullanım |
bir daha |
again zf.
|
|
14 |
Yaygın Kullanım |
beklenmedik bir şekilde |
unexpectedly zf.
|
|
15 |
Yaygın Kullanım |
bir kere |
once zf.
|
|
16 |
Yaygın Kullanım |
bir daha |
once more zf.
|
|
17 |
Yaygın Kullanım |
dalgın bir biçimde |
absentmindedly zf.
|
|
18 |
Yaygın Kullanım |
öfke (büyük bir haksızlıktan/hakaretten kaynaklanan) |
outrage i.
|
|
19 |
Yaygın Kullanım |
on bir |
eleven i.
|
|
20 |
Yaygın Kullanım |
üç yılda bir olan |
triennial s.
|
|
General |
|
21 |
Genel |
sarı renkli bir bira |
lager i.
|
|
22 |
Genel |
kısa fakat önemli bir haber |
flash i.
|
|
23 |
Genel |
analiz edilecek bir örnek |
assay i.
|
|
24 |
Genel |
içi dışı bir |
frank i.
|
|
25 |
Genel |
bağışlama (birine bir şeyi) |
settlement i.
|
|
26 |
Genel |
bir durumdan başka bir duruma geçiverme |
swing i.
|
|
27 |
Genel |
bir kimsenin mezun olduğu okul |
alma mater i.
|
|
28 |
Genel |
yalnız bir ucu açık oyuk yer |
caecum i.
|
|
29 |
Genel |
bir rus anarşist |
kropotkin i.
|
|
30 |
Genel |
kuran´dan bir ayet |
a verse from the koran i.
|
|
31 |
Genel |
bir yakımlık kömür |
coal i.
|
|
32 |
Genel |
ayrıntılı bir şekilde hazırlayan |
elaborator i.
|
|
33 |
Genel |
artma (bir şeyin değeri) |
appreciation i.
|
|
34 |
Genel |
bir şeyi yapamama |
incapacity for i.
|
|
35 |
Genel |
ren kıyısında bir şehir |
koblenz i.
|
|
36 |
Genel |
çok nazik ve ince bir dille yazan |
euphuist i.
|
|
37 |
Genel |
insanların bir şey beklemek üzere oluşturduğu sıra |
queue i.
|
|
38 |
Genel |
bir yeminin belirlenmiş biçimi |
set form of an oath i.
|
|
39 |
Genel |
meyveyle yapılan bir tür dondurma |
sorbet i.
|
|
40 |
Genel |
bir cismin durumunun ve yerinin değişmesi |
departure i.
|
|
41 |
Genel |
hızla geçen bir şeyin çıkardığı ses |
whiz i.
|
|
42 |
Genel |
abd'de gizli bir yasadışı grup |
cosa nostra i.
|
|
43 |
Genel |
bir ingiliz rock grubu |
radio head i.
|
|
44 |
Genel |
bir yerin eşrafından olan biri |
a pillar of society i.
|
|
45 |
Genel |
meç (bir tür kılıç) |
epee i.
|
|
46 |
Genel |
bir fırın ekmek |
batch i.
|
|
47 |
Genel |
herhangi bir görevi masa başında yapıp değerlendirmeye tabi tutan kişi |
desk officer i.
|
|
48 |
Genel |
daha güçlü başka bir devletçe kontrol edilip korunan devlet |
protectorate i.
|
|
49 |
Genel |
amerikalı siyahilerin yarattığı bir ilahi türü |
spiritual i.
|
|
|
50 |
Genel |
bir bilim kurumunun üyesi |
fellow i.
|
|
51 |
Genel |
büyük bir kısmını yok etme |
decimation i.
|
|
52 |
Genel |
doğal bir gelişme |
outgrowth i.
|
|
53 |
Genel |
kendine bir şey yapma izni verme |
indulgence i.
|
|
54 |
Genel |
iddia edilen şeyle alakası olmayan bir sonuç çıkarılmasından doğan hata |
ignoratio elenchi i.
|
|
55 |
Genel |
bir yargıcın nüfuz bölgesi |
magistracy i.
|
|
56 |
Genel |
sayfa kenarlarındaki girintilerde harf etiketi bulunan bir indeks türü |
thumb index i.
|
|
57 |
Genel |
bir akarsuyun kıvrımları olan kesimi |
meander i.
|
|
58 |
Genel |
halkın tepkisini öğrenmek için bir plan hakkında verilen ön haber |
trial balloon i.
|
|
59 |
Genel |
bir akvaryum balığı |
danio i.
|
|
60 |
Genel |
büfe (bir mobilya) |
sideboard i.
|
|
61 |
Genel |
belirli bir işi uygulayan kimse |
practitioner i.
|
|
62 |
Genel |
ani bir esinti |
puff i.
|
|
63 |
Genel |
bir adımda alınan yol |
pace i.
|
|
64 |
Genel |
bir tarafa doğru hareket etme |
lateroduction i.
|
|
65 |
Genel |
bir çeşit bira |
ale i.
|
|
66 |
Genel |
sardoniks (değerli bir taş) |
sardonyx i.
|
|
67 |
Genel |
belirli bir süre çalışan kişi |
part timer i.
|
|
68 |
Genel |
konforsuz ve dünyevi zevklerden yoksun bir yaşam |
austerity i.
|
|
69 |
Genel |
bir toprak parçası veya alanı |
area i.
|
|
70 |
Genel |
bir sözcüğün veya söz grubunun kısaltılmış şekli |
abbreviation i.
|
|
71 |
Genel |
bir yönetim altında bulunan aynı türden bir grup ticari kuruluş |
syndicate i.
|
|
72 |
Genel |
olağanüstü bir örnek |
extreme case i.
|
|
73 |
Genel |
keskin bir tat |
tang i.
|
|
74 |
Genel |
herhangi bir alanda en büyük ödül |
blue ribbon i.
|
|
75 |
Genel |
üç günde bir olan nöbet |
tertian i.
|
|
76 |
Genel |
bir tür şeftali |
nectarine i.
|
|
77 |
Genel |
kızılcık benzeri bir meyve |
cranberry i.
|
|
78 |
Genel |
uzun ve zorlu bir yolculuk |
trek i.
|
|
79 |
Genel |
bir parça |
element i.
|
|
80 |
Genel |
güneşli bir yere seyahat etme arzusu |
sunlust i.
|
|
81 |
Genel |
bir arnavutluk yerleşim birimi |
koplik i.
|
|
82 |
Genel |
yıkma (insanların güvenini/inancını sarsarak devleti/bir kurumu) |
subversion i.
|
|
83 |
Genel |
bir araya gelme |
aggregation i.
|
|
84 |
Genel |
yeni bir eve taşınmanın kutlanışı |
housewarming i.
|
|
85 |
Genel |
gösterme (bir duygu veya niteliği) |
exhibition i.
|
|
86 |
Genel |
güç bir mücadele |
uphill struggle i.
|
|
87 |
Genel |
evlenme ilanı (gelecek bir tarihe ait) |
banns i.
|
|
88 |
Genel |
bir bitkinin kış nedeniyle ölmesi |
winterkill i.
|
|
89 |
Genel |
erkin bir hükümdarın elinde değil de halkın elinde bulunduğu yönetim biçimi |
republic i.
|
|
90 |
Genel |
kanamayı durdurmaya yarayan bir tür sargı |
tourniquet i.
|
|
91 |
Genel |
on, on bir ve on ikinci sınıfların karşılığı olan okul, lise |
senior high school i.
|
|
92 |
Genel |
darmadağın bir yer |
shambles i.
|
|
93 |
Genel |
sapa bir sokak |
an off street i.
|
|
94 |
Genel |
bir nisan |
all fools' day i.
|
|
95 |
Genel |
bir bölgede sadece belirli bir faaliyete izin verme |
zoning i.
|
|
96 |
Genel |
bir grup grev gözcüsü |
picket i.
|
|
97 |
Genel |
bir şahsın beslediği atlar |
stud i.
|
|
98 |
Genel |
mükemmel bir çözüm |
masterstroke i.
|
|
99 |
Genel |
bir tür yumuşak beyaz peynir |
cream cheese i.
|
|
100 |
Genel |
bilardoda bir vuruş |
follow i.
|
|
101 |
Genel |
amazon bataklıklarında yaşayan yılanbalığı şeklinde bir balık tür |
lepidosiren i.
|
|
102 |
Genel |
bir azizin kabrine koyma |
enshrining i.
|
|
103 |
Genel |
büyük bir satış yerinde kasa yeri |
cash point i.
|
|
104 |
Genel |
yedi yıllık bir süre |
a span of seven years i.
|
|
105 |
Genel |
mayalanmış deve veya kısrak sütünden yapılan bir içecek |
koumis i.
|
|
106 |
Genel |
nahoş bir kahkaha |
guffaw i.
|
|
107 |
Genel |
olumsuz bir şey ima eden söz |
innuendo i.
|
|
108 |
Genel |
işçinin herhangi bir nedenle işine gelmemesi durumu |
absenteeism i.
|
|
109 |
Genel |
elde bir |
cinch i.
|
|
110 |
Genel |
bir katedrale bağlı olan papaz |
canon i.
|
|
111 |
Genel |
dini bir kuruluş veya grubun yönetimindeki özel okul |
parochial school i.
|
|
112 |
Genel |
bir bebek ninnisi |
three blind mice i.
|
|
113 |
Genel |
saçma bir iş |
a fool's errand i.
|
|
114 |
Genel |
herkesin istediği bir iş |
a plum post i.
|
|
115 |
Genel |
olumlu bir yan (bir meseleye ait) |
pro i.
|
|
116 |
Genel |
greyfurt, turunç ve mandalinayı melezleyerek elde edilen jamaika'ya özgü bir narenciye |
ugli i.
|
|
117 |
Genel |
vadi gibi çukurluk bir alan üzerinden kara veya demiryolunu geçiren ayaklı köprü |
viaduct i.
|
|
118 |
Genel |
ortadoğuda müslüman erkeklerin taktığı fese benzeyen bir çeşit şapka |
tarbush i.
|
|
119 |
Genel |
ikiyüz yılda bir olan |
bicentenary i.
|
|
120 |
Genel |
bir şirketin ambalaj ve nakliyat işlerine bakan kimse |
shipping clerk i.
|
|
121 |
Genel |
postiş (uzun bir) |
switch i.
|
|
122 |
Genel |
belirli bir durumda ve zamanda giyilen kıyafet |
regalia i.
|
|
123 |
Genel |
her yıl değişik bir tarihe rastlayan yortu |
movable feast i.
|
|
124 |
Genel |
bir kimsenin geçmişi |
past i.
|
|
125 |
Genel |
beysbola benzeyen bir top oyunu |
rounders i.
|
|
126 |
Genel |
bir sonuca ulaşmak için kullanılan şey |
means i.
|
|
127 |
Genel |
durağan gazı uçucu bir sıvının buharı yardımıyla doygun hale getiren alet |
saturator i.
|
|
128 |
Genel |
işletme (ticari/sınai bir kuruluşu) |
operation i.
|
|
129 |
Genel |
bir sürü |
quiverful i.
|
|
130 |
Genel |
en ileri safha (bir olayda) |
white heat i.
|
|
131 |
Genel |
sıkıntılı bir durum |
adversity i.
|
|
132 |
Genel |
çılgın bir hal |
frenzy i.
|
|
133 |
Genel |
bir hiç |
nobody i.
|
|
134 |
Genel |
kutlama (özel bir günü) |
observance of i.
|
|
135 |
Genel |
bir devletin yönetim biçimi |
regime i.
|
|
136 |
Genel |
kilise yetkililerinin çıkardığı bir kanun |
canon i.
|
|
137 |
Genel |
kötü bir amaç için yapılan büyü |
black magic i.
|
|
138 |
Genel |
bir parçanın yavaşlık veya çabukluk derecesi |
departure i.
|
|
139 |
Genel |
tek bir merkeze yoğunlaşıp diğer yönleri yok sayma |
centration i.
|
|
140 |
Genel |
felce sebebiyet verebilen bulaşıcı bir virüs hastalığı |
poliomyelitis i.
|
|
141 |
Genel |
dünyanın veya belirli bir coğrafyanın bir araya getirilmiş haritalar derlemesi |
atlas i.
|
|
142 |
Genel |
ruhun bir bedenden diğerine geçmesi |
reincarnation i.
|
|
143 |
Genel |
bir ders vermek amacıyla kaleme alınmış kısa hikaye |
exemplum i.
|
|
144 |
Genel |
belirli bir ülkede yaşayan halk |
people i.
|
|
145 |
Genel |
bir yudum içki |
slug i.
|
|
146 |
Genel |
olay (meydana gelen herhangi bir) |
occurrence i.
|
|
147 |
Genel |
mayalanmış deve veya kısrak sütünden yapılan bir içecek |
koumyss i.
|
|
148 |
Genel |
bir kurumun canlılığı |
vitality of an institution i.
|
|
149 |
Genel |
kırmızımsı bir renk |
a reddish tint i.
|
|
150 |
Genel |
vidanın bir tur dönüşü |
screw i.
|
|
151 |
Genel |
bir grup nöbetçi asker |
picket i.
|
|
152 |
Genel |
bilgi (belirli bir alandaki) |
expertise i.
|
|
153 |
Genel |
tek bir iş yapma (birçok alan veya iş yerine) |
specialization i.
|
|
154 |
Genel |
uçağın bir yana yatması |
bank i.
|
|
155 |
Genel |
bir iş için lüzumlu malzemenin vaktinde gelmesini temin eden |
expediter i.
|
|
156 |
Genel |
heyecanlı ve şaşkın bir hal |
fluster i.
|
|
157 |
Genel |
bir iskoçya kasabası |
jedburgh i.
|
|
158 |
Genel |
kesme (vücudun bir uzvunu bütünüyle) |
mutilation i.
|
|
159 |
Genel |
bırakma (birine bir şeyi) |
settlement i.
|
|
160 |
Genel |
bir tür türk tütünü |
laodicea i.
|
|
161 |
Genel |
bir yapının üzerindeki teras |
gazebo i.
|
|
162 |
Genel |
aygıtlar (belli bir amaç için kullanılan) |
apparatus i.
|
|
163 |
Genel |
bir tür lale |
thimbleweed i.
|
|
164 |
Genel |
koyu renkli bir çeşit bira |
stout i.
|
|
165 |
Genel |
bir azizin kabrine koyma |
enshrinement i.
|
|
166 |
Genel |
belirli bir his |
vibe i.
|
|
167 |
Genel |
bir tunus adası |
jerba i.
|
|
168 |
Genel |
bir tür zinkon |
jacinth i.
|
|
169 |
Genel |
bir bireyin belirli bir eylemi yapması için gereken süre |
body clock i.
|
|
170 |
Genel |
belirli bir alanda sahip olunan itibar |
laureating i.
|
|
171 |
Genel |
kedigillerden jaguar benzeri bir hayvan |
catamount i.
|
|
172 |
Genel |
bir ingiltere şehri |
axminster i.
|
|
173 |
Genel |
kıvamı koyu iri bir damla |
blob i.
|
|
174 |
Genel |
likör içerikli bir irlanda viskisi |
baileys i.
|
|
175 |
Genel |
dosya (bir şeyle ilgili belgeler) |
file i.
|
|
176 |
Genel |
zırh olarak kullanılan pamuklu bir ceket |
gambeson i.
|
|
177 |
Genel |
faydalanma hakkı (bir şeyden) |
access to i.
|
|
178 |
Genel |
mısraları bir kısa bir uzun on ikişer heceli şiir |
alexandrine i.
|
|
179 |
Genel |
ani bir parıldama |
flash i.
|
|
180 |
Genel |
güçlü bir duygunun ortaya çıktığı an |
a fainting fit i.
|
|
181 |
Genel |
kalın bir dilim et |
steak i.
|
|
182 |
Genel |
yemeğin başında veya sonunda yenen bir yemek |
savory i.
|
|
183 |
Genel |
emredilen bir şeye uymama |
noncompliance with i.
|
|
184 |
Genel |
kesik ve tiz bir havlama |
yip i.
|
|
185 |
Genel |
izler (bir kimsenin ardında bıraktığı) |
trail i.
|
|
186 |
Genel |
sürtme ile tutuşan eski tür bir kibrit |
lucifer i.
|
|
187 |
Genel |
bir ressama özgü renkler |
palette i.
|
|
188 |
Genel |
bir restoranda mevcut yiyecek ve içeceklerin listesi |
menu i.
|
|
189 |
Genel |
çok ufak bir delil |
a scrap of evidence i.
|
|
190 |
Genel |
belirli bir konuya son derece yabancı olan insan topluluğu (bihaber kitle) |
uninitiate i.
|
|
191 |
Genel |
herhangi bir şeyden yoğun yığın |
cloud i.
|
|
192 |
Genel |
kendini rahat hisseden (bir yerde) |
at home in i.
|
|
193 |
Genel |
bir tür doğan |
harrier i.
|
|
194 |
Genel |
bir kayalığın dik yüzü |
cliff i.
|
|
195 |
Genel |
yaz üçgenindeki parlak bir yıldız |
deneb i.
|
|
196 |
Genel |
sağlığa uygun bir duruma getirme |
sanitation i.
|
|
197 |
Genel |
dinleyiciler önünde belirli bir konuyu tartışmak için seçilen tartışmacı grubu |
panel i.
|
|
198 |
Genel |
kesilmiş bir uzvun bedende kalan bölümü |
stump i.
|
|
199 |
Genel |
tımarhane gibi bir yer |
bedlam i.
|
|
200 |
Genel |
bir işin beyni |
mastermind i.
|
|
201 |
Genel |
havanın belli bir yere doğru yer değiştirmesi |
current i.
|
|
202 |
Genel |
belli bir alanda ustalaşmış teknisyen |
techie i.
|
|
203 |
Genel |
bir kağıt boyutu |
demy i.
|
|
204 |
Genel |
yerfıstığıyla yapılan bir şekerleme |
peanut brittle i.
|
|
205 |
Genel |
bir hindistan ırkı |
dakotas i.
|
|
206 |
Genel |
anlama (bir şeyin değerini/önemini/gerekliliğini) |
appreciation i.
|
|
207 |
Genel |
bir damlacık |
soupcon i.
|
|
208 |
Genel |
çıkarılabilen yakası olan bir palto modeli |
inverness i.
|
|
209 |
Genel |
üçte bir |
third i.
|
|
210 |
Genel |
bir taşıttaki yük veya yolcuların listesi |
waybill i.
|
|
211 |
Genel |
bir memleketin sanayi ve tarımının devlet eliyle yürütülmesi |
etatism i.
|
|
212 |
Genel |
bir köpek hastalığı |
dirofilaria i.
|
|
213 |
Genel |
bir kitapta konuyla ilgili daha geniş açıklama için oluşturulmuş ek kısım |
excursus i.
|
|
214 |
Genel |
trafik işaretli göbeklerin içinde ilave şerit bulunan bir kavşak türü |
hamburger junction i.
|
|
215 |
Genel |
belirli bir yere yerleştirme |
emplacing i.
|
|
216 |
Genel |
yerinde bir söz |
a pertinent remark i.
|
|
217 |
Genel |
bir konuda en usta kimse |
king i.
|
|
218 |
Genel |
şerif bir polis amiri |
sheriff i.
|
|
219 |
Genel |
küçük bir tavsiye |
piece of advice i.
|
|
220 |
Genel |
belirli bir süre için ücretli iş |
engagement i.
|
|
221 |
Genel |
belirli bir cins mal |
line i.
|
|
222 |
Genel |
zihinsel potansiyeli ve lisan becerilerini en üst düzeyde kullanmayı öğreten bir eğitim |
neuro linguistic programming i.
|
|
223 |
Genel |
ani ve kısa süren bir rüzgar |
flurry i.
|
|
224 |
Genel |
on üçte bir |
thirteenth i.
|
|
225 |
Genel |
kuzey amerika yerlilerine özgü geleneksel bir festival |
potlatch i.
|
|
226 |
Genel |
bir memleketin doğusunda oturan kimse |
easternmost i.
|
|
227 |
Genel |
hafif bir kişneme |
whinny i.
|
|
228 |
Genel |
bir alçak basınç alanına dönerek ve içe doğru hareket eden rüzgarlı alan |
cyclone i.
|
|
229 |
Genel |
monoton bir melodi eşliğinde söylenen sözler |
chant i.
|
|
230 |
Genel |
eski bir güney afrika şehri |
transvaal i.
|
|
231 |
Genel |
bulunduğu veya olduğu yer (bir kimsenin/bir şeyin) |
whereabouts i.
|
|
232 |
Genel |
ağır bir vuruşun çıkardığı ses |
thump i.
|
|
233 |
Genel |
çapraşık bir hal alma |
ensnarling i.
|
|
234 |
Genel |
kazık bir yer |
gyp joint i.
|
|
235 |
Genel |
bir yolcunun seferler arasında aktarma yapabilmesi için gereken asgari süre |
minimum connecting time i.
|
|
236 |
Genel |
kıtaya yakın büyüklükte bir yer |
subcontinent i.
|
|
237 |
Genel |
bir kimsenin tahsilini görüp yetiştiği okul |
alma mater i.
|
|
238 |
Genel |
bir şeyin değerlendirilmesinde kabul edilen en yüksek seviye veya fiyat |
cap i.
|
|
239 |
Genel |
biriyle bir tartışmaya dahil olma |
jousting i.
|
|
240 |
Genel |
kesik ve acı bir havlama |
yelp i.
|
|
241 |
Genel |
belirli bir topluluğa özgü hastalık |
endemic i.
|
|
242 |
Genel |
belli bir zümre |
galere i.
|
|
243 |
Genel |
dil (bir gruba özgü) |
idiom i.
|
|
244 |
Genel |
herhangi bir yazı |
paper i.
|
|
245 |
Genel |
bir sistemi oluşturan işaretler |
notation i.
|
|
246 |
Genel |
bir seçim bölgesindeki seçmenler |
constituency i.
|
|
247 |
Genel |
bir hayli |
a fair sum i.
|
|
248 |
Genel |
büyük bir kısmı yok olma |
decimation i.
|
|
249 |
Genel |
resimler (ressamın yapıp bir araya getirdiği) |
portfolio i.
|
|
250 |
Genel |
bant (plaktaki belirli bir) |
track i.
|
|
251 |
Genel |
yabancı bir dilden alınan sözcük |
borrowing i.
|
|
252 |
Genel |
fransa'da bir şehir |
dijon i.
|
|
253 |
Genel |
bir içimlik miktar |
drink i.
|
|
254 |
Genel |
yaklaşık beş kilometreye eşit bir uzaklık ölçüsü |
league i.
|
|
255 |
Genel |
pavyon (parkta bulunan ve büyük bir kameriyeye benzeyen) |
kiosk i.
|
|
256 |
Genel |
kaplumbağa kabuğu veya bunu andıran bir madde |
tortoiseshell i.
|
|
257 |
Genel |
evli bir çiftin ayrı yaşaması |
legal separation i.
|
|
258 |
Genel |
zehirli bir asya yılanı |
krait i.
|
|
259 |
Genel |
bir günahı bağışlatmak için papazın önerdiği kefaret |
penance i.
|
|
260 |
Genel |
özel bir tren (normal tarifede bulunmayan) |
special i.
|
|
261 |
Genel |
ötüşü kedi miyavlamasına benzeyen bir tür amerikan ötücü kuş |
catbird i.
|
|
262 |
Genel |
belirli bir çizgi takip etmeme |
excursiveness i.
|
|
263 |
Genel |
bir sanat eserine veya edebi bir esere temel olan ana ilke |
data i.
|
|
264 |
Genel |
bir vadinin başında veya dağın yukarı kısımlarında derin, kase biçimli çukurluk |
cirque i.
|
|
265 |
Genel |
belirli bir alandaki bilgi |
expertise i.
|
|
266 |
Genel |
bir deliğin etrafına madeni bilezik geçirme |
eyeletting i.
|
|
267 |
Genel |
kendini bir şey sanan |
smart al·eck i.
|
|
268 |
Genel |
bir altyazı türü |
closed caption i.
|
|
269 |
Genel |
bir ihtimal |
off chance i.
|
|
270 |
Genel |
doğru bir cevap |
a straight answer i.
|
|
271 |
Genel |
büyük bir miktar |
considerable amount i.
|
|
272 |
Genel |
bir aletin yetişebileceği uzaklık |
reach i.
|
|
273 |
Genel |
bir devlet sırrı |
a state secret i.
|
|
274 |
Genel |
ince bir tabaka halindeki kar tanesi |
flake i.
|
|
275 |
Genel |
heykel için özellikle duvarda bir oyuk |
niche i.
|
|
276 |
Genel |
ağır bir topla oynanan bir oyun |
bowling i.
|
|
277 |
Genel |
otuzda bir |
thirtieth i.
|
|
278 |
Genel |
bir grubun dışında olan kimse |
outsider i.
|
|
279 |
Genel |
bir şeyin yararlı olan kısmı |
goodness i.
|
|
280 |
Genel |
kalın sapları olan geniş bir bambu |
krooman i.
|
|
281 |
Genel |
bir şeye yaramayan zafer |
hollow victory i.
|
|
282 |
Genel |
kabuklularda larval bir dönem |
zoaea i.
|
|
283 |
Genel |
bir işi başarı ile yapmanın yolları |
ways and means i.
|
|
284 |
Genel |
kuzeydoğu rusya'da bir bölge |
kolyma i.
|
|
285 |
Genel |
bir emir gibi yapılan istek |
demand i.
|
|
286 |
Genel |
bir üst makama atama |
elevating i.
|
|
287 |
Genel |
kendi malı olmayan bir mülkte kanuna aykırı olarak oturan kimse |
squatter i.
|
|
288 |
Genel |
başlangıç (bir olayın vb) |
onset of i.
|
|
289 |
Genel |
hava (bir yere özgü manevi) |
tone i.
|
|
290 |
Genel |
bir su kütlesine uzantı yapan kara parçası |
spit i.
|
|
291 |
Genel |
yirmide bir |
twentieth i.
|
|
292 |
Genel |
aşağılık bir durum |
degradation i.
|
|
293 |
Genel |
bir yıllık yavru |
yearling i.
|
|
294 |
Genel |
glisin; kreatin sentezinde kullanılan bir amino asid |
glycine i.
|
|
295 |
Genel |
bağışlama belgesi (birine bir şeyi) |
settlement i.
|
|
296 |
Genel |
birdenbire başka bir tarafa yönelme |
swerve i.
|
|
297 |
Genel |
bir tür sinekçil |
kingbird i.
|
|
298 |
Genel |
herkesin bilmediği bir haber |
tip i.
|
|
299 |
Genel |
bir dakikalık sürenin altmışta biri |
second i.
|
|
300 |
Genel |
kendine layık olmayan bir işte kullanma (yeteneğini vb'ni) |
prostitution i.
|
|
301 |
Genel |
turunçgillerden bir meyve |
kumquat i.
|
|
302 |
Genel |
bir alışkanlığın bırakılması |
deprogramming i.
|
|
303 |
Genel |
bir tür sahil kuşu |
willet i.
|
|
304 |
Genel |
sultan sanına sahip bir hükümdarın ülkesi |
sultanate i.
|
|
305 |
Genel |
kuvvetli bir çeşit mukavva |
tagboard i.
|
|
306 |
Genel |
uzun bir aradan sonra bir yere dönen (kimse) |
returnee i.
|
|
307 |
Genel |
bir şeye uygun olarak hareket etme |
acting on i.
|
|
308 |
Genel |
bir saç stili |
ducktail i.
|
|
309 |
Genel |
yağmurlu bir gün |
a wet day i.
|
|
310 |
Genel |
onda bir |
teind i.
|
|
311 |
Genel |
bir dostumuz |
a friend of ours i.
|
|
312 |
Genel |
bir şeyi olduğundan hafif gösteren ifade |
understatement i.
|
|
313 |
Genel |
ilahi bir göreve çağrı |
vocation i.
|
|
314 |
Genel |
bir kimsenin kullandığı sözcükler |
vocabulary i.
|
|
315 |
Genel |
sciaenidae familyasından davul sesi çıkaran bir çeşit balık |
drumfish i.
|
|
316 |
Genel |
çok kısa bir mesafe |
step i.
|
|
317 |
Genel |
bir yıllık ömrü olan bitki |
annual i.
|
|
318 |
Genel |
bir mantar çeşidi |
candida i.
|
|
319 |
Genel |
bir şeyin olumlu ve olumsuz tarafları |
the pluses and minuses of something i.
|
|
320 |
Genel |
alma (insanları bir yerden) |
evacuation i.
|
|
321 |
Genel |
kızıl deniz ve hint okyanusu sularında yaşayan ve bitkiyle beslenen bir çeşit memeli hayvan |
dugong i.
|
|
322 |
Genel |
laktik asidin herhangi bir tuzu veya esteri |
lactate i.
|
|
323 |
Genel |
çok sade bir çeşit kadın elbisesi |
shift i.
|
|
324 |
Genel |
saklı olan anlam (bir şeyin içinde) |
implication i.
|
|
325 |
Genel |
hayvanın ısırmasına veya zararlı bir şey yemesine engel olmak için ağzına takılan tel, deri gibi kaf |
mouthpiece i.
|
|
326 |
Genel |
bir ürüne ait teknik özelliklerin açıklandığı belge |
specification sheet i.
|
|
327 |
Genel |
bir iskambil oyunu |
faro i.
|
|
328 |
Genel |
bir ülkeden diğerine geçen göçmen |
transmigrant i.
|
|
329 |
Genel |
bir kimsenin iyi özellikleri |
good qualities i.
|
|
330 |
Genel |
bir tür açık tribün |
bleachers i.
|
|
331 |
Genel |
bir maddeden emulsiyon yapma |
emulsifying i.
|
|
332 |
Genel |
bir evin günlük işleri |
chores i.
|
|
333 |
Genel |
belirsiz bir şekil |
blur i.
|
|
334 |
Genel |
bir tür at |
garron i.
|
|
335 |
Genel |
sondan bir önceki |
last but one i.
|
|
336 |
Genel |
bir yaratık |
darking i.
|
|
337 |
Genel |
5 kuruş bir şey |
a matter of 5 cents i.
|
|
338 |
Genel |
kanun türünden bir çalgı |
cither i.
|
|
339 |
Genel |
çekilme (yüksek bir mevkiden) |
abdication i.
|
|
340 |
Genel |
bir kimse veya kuruma ayrılan meblağ |
subsidy i.
|
|
341 |
Genel |
sivri bir şeyin açtığı delik |
prick i.
|
|
342 |
Genel |
malezyalı bir müzik grubu |
kru i.
|
|
343 |
Genel |
kalabalık içinde herhangi bir olaya müdahale etmeme eğilimi |
bystander effect i.
|
|
344 |
Genel |
araştırma (bir konuyu) |
exploration i.
|
|
345 |
Genel |
zehirli bir deniz yosunu türü |
dinoflagellate i.
|
|
346 |
Genel |
fevkalade bir hadise |
quite an event i.
|
|
347 |
Genel |
bir kilisenin sorumlu olduğu mahallede oturan sakinlerin tümü |
parish i.
|
|
348 |
Genel |
bir hareketin lideri |
apostle i.
|
|
349 |
Genel |
bir yudum |
swig i.
|
|
350 |
Genel |
daha üst bir sınıfa vb geçme |
promotion to i.
|
|
351 |
Genel |
menkul veya gayrimenkul bir şeyi veya bir malı başkasına ferağ edilememe koşuluyla bir kimseye veya mirasçılarına tesis yoluyla bağışlama |
entailed interests i.
|
|
352 |
Genel |
belirli bir yılın şarap mahsulü |
vintage i.
|
|
353 |
Genel |
bir tür kuş |
dollarbird i.
|
|
354 |
Genel |
vahim bir durum |
deep trouble i.
|
|
355 |
Genel |
ticari bir kuruluşun sahibi veya yöneticisi |
operator i.
|
|
356 |
Genel |
güney sudan’da yaşayan etnik bir grup |
tacho i.
|
|
357 |
Genel |
bir tür ince ambalaj kağıdı |
tissue i.
|
|
358 |
Genel |
bir dük veya düşesin arazisi |
duchy i.
|
|
359 |
Genel |
vaktiyle işe yarayan fakat şimdi dert olan bir şey |
white elephant i.
|
|
360 |
Genel |
eski romada bir alayın onda biri |
cohort i.
|
|
361 |
Genel |
belirli bir veraset usulüne göre verme |
entailing i.
|
|
362 |
Genel |
eski yunan şiirinde kısa bir beytin uzun bir beyti takip ettiği manzume şekli |
epode i.
|
|
363 |
Genel |
genellikle bir tezgah çevresinde oturulan, hafif yiyecek ve çeşitli içeceklerin satıldığı küçük restoran |
snack bar i.
|
|
364 |
Genel |
sırtı çukur olan herhangi bir şey |
saddleback i.
|
|
365 |
Genel |
tanınmış bir sanatçının taklitçisi |
epigone i.
|
|
366 |
Genel |
bir bitkiden çıkan yapraklar |
growth i.
|
|
367 |
Genel |
finlandiya körfezindeki bir adada bulunan rus deniz üssü ve limanı |
kronstadt i.
|
|
368 |
Genel |
kare şeklinde dikilmiş derilerden yapılan bir afrika giysisi |
kaross i.
|
|
369 |
Genel |
bir tür akasya |
wattle i.
|
|
370 |
Genel |
bir protestan tarikatı üyesi |
quaker i.
|
|
371 |
Genel |
bir firmanın merkezinin yer değiştirmesi |
transfer of the seat of a firm i.
|
|
372 |
Genel |
hızla çıkarılabilen bir kemer türü |
quick release i.
|
|
373 |
Genel |
yeniden bir araya gelme |
reunion i.
|
|
374 |
Genel |
etkileyici bir şekilde sivri bir dille yazan kimse |
epigrammatizer i.
|
|
375 |
Genel |
bir organı kesip çıkartma |
exenterating i.
|
|
376 |
Genel |
bir tür susam |
orris i.
|
|
377 |
Genel |
kasaplık hayvanın gövdesinden belirli bir şekilde kesilen et parçası |
cut of meat i.
|
|
378 |
Genel |
uzak bir ihtimal |
a remote chance i.
|
|
379 |
Genel |
kolay ve iyi maaşlı bir iş |
sinecure i.
|
|
380 |
Genel |
çekilme (bir yere) |
seclusion i.
|
|
381 |
Genel |
bir yüzey ölçü birimi |
dessiatine i.
|
|
382 |
Genel |
hafif bir patlama |
pop i.
|
|
383 |
Genel |
haftanın herhangi bir günü |
any day of the week i.
|
|
384 |
Genel |
onda bir |
tithe i.
|
|
385 |
Genel |
müşterilerinin bar gibi bir tezgahın önünde oturduğu ufak lokanta |
snack bar i.
|
|
386 |
Genel |
bir uzvun görevini yapmaması |
disfunction i.
|
|
387 |
Genel |
bir tür tatlı kırmızıbiber |
pimento i.
|
|
388 |
Genel |
bir yaşından küçük çocuğu öldürme |
infanticide i.
|
|
389 |
Genel |
bir bardak iskoç viskisi |
scotch i.
|
|
390 |
Genel |
budistler tarafından uygulanan bir tür meditasyon |
samadhi i.
|
|
391 |
Genel |
alaylı bir surette konuşan |
ironist i.
|
|
392 |
Genel |
herhangi bir olayın ellinci yıldönümü |
jubilee i.
|
|
393 |
Genel |
bir kuluçkada çıkan yavrular |
brood i.
|
|
394 |
Genel |
zayıf bir ihtimal |
a bare chance i.
|
|
395 |
Genel |
bir ümit ışığı |
a gleam of hope i.
|
|
396 |
Genel |
çim (bir alanı kaplayan) |
sod i.
|
|
397 |
Genel |
tatil veya başka herhangi bir organizayonun karşıladıklarına ilaveten müşteri tarafından satın alına |
optional extra i.
|
|
398 |
Genel |
küçük bir olasılık |
a remote possibility i.
|
|
399 |
Genel |
almanya'da bir kasaba |
krummhorn i.
|
|
400 |
Genel |
çok ince bir tür bürümcük |
gossamer i.
|
|
401 |
Genel |
bir assolistin ismini en üst kısımda verme |
top billing i.
|
|
402 |
Genel |
bir dağın zirvesi vb gibi harita üzerinde belirlenmiş bir yükseklik |
spot height i.
|
|
403 |
Genel |
bir çeşit dantela |
knotwork i.
|
|
404 |
Genel |
ufak ve yuvarlak bir tür hamur işi |
scone i.
|
|
405 |
Genel |
bir iple kazığa bağlama (hayvanı) |
tethering i.
|
|
406 |
Genel |
sıcak su ile süt ve şeker karışımı bir içecek |
cambric tea i.
|
|
407 |
Genel |
bir asya'da bambusu |
whangee i.
|
|
408 |
Genel |
bazı çevrelerde hala kullanılan, otobüs anlamında bir sözcük |
charabanc i.
|
|
409 |
Genel |
alışveriş (bir müşterinin yaptığı) |
custom i.
|
|
410 |
Genel |
belirgin bir fark |
a marked difference i.
|
|
411 |
Genel |
kabul etme (bir gerçeği) |
acknowledgment i.
|
|
412 |
Genel |
çökertme (insanların güvenini/inancını sarsarak devleti/bir kurumu) |
subversion i.
|
|
413 |
Genel |
büyük bir projenin en monoton ve sıkıcı bölümü |
scutwork i.
|
|
414 |
Genel |
ingiltere tyne nehri kıyısında bir yerleşim yeri |
jarrow i.
|
|
415 |
Genel |
kanuna benzer bir çalgı |
zither i.
|
|
416 |
Genel |
aşınmış bir dişin ağızda kalan bölümü |
stump i.
|
|
417 |
Genel |
karıştırma (bir kimseyi olumsuz bir şeye) |
implication i.
|
|
418 |
Genel |
uzun süren bir ihtilaf |
a running battle i.
|
|
419 |
Genel |
helezonun bir kıvrımı |
whorl i.
|
|
420 |
Genel |
yaklaşık her 12 saat 25 dakikada bir deniz ve okyanusların kabarıp çekilmesi |
tide i.
|
|
421 |
Genel |
tek bir hareket (el, kol) |
sweep i.
|
|
422 |
Genel |
bir başkası hesabına ücret karşılığında çalışan kimse |
employe i.
|
|
423 |
Genel |
bir işin arkasını bırakmama |
tenacity i.
|
|
424 |
Genel |
bir ülkede yaşayan bireylerin bütünü |
home town i.
|
|
425 |
Genel |
eski bir dans |
clogging i.
|
|
426 |
Genel |
bir tür iskoç dansı |
ecossaise i.
|
|
427 |
Genel |
herkesin değişik düşündüğü bir konu |
a matter of opinion i.
|
|
428 |
Genel |
bir ülkenin iç kısmı |
midland i.
|
|
429 |
Genel |
sesi çok doğal bir şekilde verme |
high fidelity i.
|
|
430 |
Genel |
krem karamele benzeyen bir tatlı |
custard i.
|
|
431 |
Genel |
bir akarsu veya akıntının ağzı |
outfall i.
|
|
432 |
Genel |
on bir sayısı (11, XI) |
eleven i.
|
|
433 |
Genel |
gizli bir şeyi açığa vuran |
exposer i.
|
|
434 |
Genel |
bir parti kitap |
a batch of books i.
|
|
435 |
Genel |
belirli bir süre için her yıl ödenen ve emek karşılığı olmayan maaş |
annuity i.
|
|
436 |
Genel |
dağ göllerinde yaşayan bir tür alabalık |
char i.
|
|
437 |
Genel |
nontoksik bir güney afrika bitkisi |
dagga i.
|
|
438 |
Genel |
bir deri bir kemik |
skin and bones i.
|
|
439 |
Genel |
tuhaf bir kimse |
queer fish i.
|
|
440 |
Genel |
büyük bir baca içindeki birkaç ayrı duman yolunun her biri |
flue i.
|
|
441 |
Genel |
gelecek bir felaketi önceden haber veren kişi |
doomwatcher i.
|
|
442 |
Genel |
sert bir bakış |
hard look i.
|
|
443 |
Genel |
bir şeyin etrafında döndüğü merkez |
axis i.
|
|
444 |
Genel |
bir belgenin imza yeri |
dotted line i.
|
|
445 |
Genel |
suda yaşayan bir tür keseli ve kemirgen hayvan |
yapok i.
|
|
446 |
Genel |
kendini bir şey zanneden kimse |
smart aleck i.
|
|
447 |
Genel |
bir şeye hayran olan kişi |
wonderer i.
|
|
448 |
Genel |
bir tür sıcak içki |
toddy i.
|
|
449 |
Genel |
bir durumdan başka duruma getirme |
conversion i.
|
|
450 |
Genel |
çölde genellikle bir su birikintisinin etrafında bulunan verimli arazi |
oasis i.
|
|
451 |
Genel |
kısa bir süre kalan kimse |
transient i.
|
|
452 |
Genel |
bir yer veya mekandan çıkmak için kullanılan yer |
ascent i.
|
|
453 |
Genel |
duyguları bir başkasına yönlendirme |
transference i.
|
|
454 |
Genel |
sal ya da benzeri bir deniz aracının insan gücü ile suda hareket etmesini sağlayan alet |
oar i.
|
|
455 |
Genel |
herhangi bir ülkenin egemenliğinde olmayan sular |
high seas i.
|
|
456 |
Genel |
başka bir olayın provası |
prolog to i.
|
|
457 |
Genel |
genellikle devletin koruması altına alınan tarihi bir bina |
ancient monument i.
|
|
458 |
Genel |
yabancı bir dilin öğrenilmesi esnasında o dili öğrenen insanların oluşturdukları dil |
interlanguage i.
|
|
459 |
Genel |
yeni bir soluk |
a breath of fresh air i.
|
|
460 |
Genel |
bir canlı türünde aynı karakteri taşıyan canlıların oluşturduğu alt bölüm |
race i.
|
|
461 |
Genel |
almanya'da yerin altındaki kıymetli madenleri korumakla görevli olduğu sanılan bir cin |
kobold i.
|
|
462 |
Genel |
bir şeyin terkibine giren madde |
ingredient i.
|
|
463 |
Genel |
bir toplumun tahsil görmüş grubu |
intelligentsia i.
|
|
464 |
Genel |
bir kimsenin ikinci sahsiyeti |
alter ego i.
|
|
465 |
Genel |
kaçırma (bir kimseyi) |
abduction i.
|
|
466 |
Genel |
bir yeri belirli bir faaliyet için ayırma |
zoning i.
|
|
467 |
Genel |
nispeten sakin bir merkez etrafında dönen dairesel fırtına |
cyclone i.
|
|
468 |
Genel |
brezilya palmiyesinden elde edilen sağlam bir iplik türü |
tecum i.
|
|
469 |
Genel |
tayin etme (bir yerden başka bir yere) |
transfer i.
|
|
470 |
Genel |
fazla miktarda glikojen depolanması şeklinde ortaya çıkan metabolik bir hastalık |
glycogenesis i.
|
|
471 |
Genel |
başka bir dilden alınan sözcük |
loanword i.
|
|
472 |
Genel |
tek bir şey düşünme |
single mindedness i.
|
|
473 |
Genel |
bir çeşit kurabiye |
shortbread i.
|
|
474 |
Genel |
bir parça |
dollop i.
|
|
475 |
Genel |
tatlı bir çörek |
friedcake i.
|
|
476 |
Genel |
bir miktar |
a fair amount i.
|
|
477 |
Genel |
emeklilik sigortası gibi işçiye ücreti dışında sağlanan herhangi bir şey |
fringe benefit i.
|
|
478 |
Genel |
körü körüne bir deneme |
a shot in the dark i.
|
|
479 |
Genel |
bir konu hakkındaki resmi rapor |
white paper i.
|
|
480 |
Genel |
büyük bir etki |
a lasting impression i.
|
|
481 |
Genel |
bir yunus türü |
delphinus i.
|
|
482 |
Genel |
ana hatlar (bir projedeki) |
guideline i.
|
|
483 |
Genel |
karmakarışık bir sürü (şey) |
welter i.
|
|
484 |
Genel |
elektrik telleri (bir aygıttaki) |
wiring i.
|
|
485 |
Genel |
bir liman veya başka bir merkezin geçiş sağladığı bölge |
hinterland i.
|
|
486 |
Genel |
meslekte bir ilerleme aracı |
steppingstone i.
|
|
487 |
Genel |
bir memleketin başka bir devlette bulunan küçük toprak parçası |
exclave i.
|
|
488 |
Genel |
bir kimsenin geçmişteki görgü, çevre ve eğitimi |
background i.
|
|
489 |
Genel |
bir erkek ismi |
gilbert i.
|
|
490 |
Genel |
bir grup içindeki birlik ruhu |
esprit de corps i.
|
|
491 |
Genel |
ezilmiş meyveye benzeyen bir şey |
pulp i.
|
|
492 |
Genel |
başka bir devletin güdümü altındaki hükümet |
puppet regime i.
|
|
493 |
Genel |
önemli bir atılım |
quantum leap i.
|
|
494 |
Genel |
demir kısımlar (bir şeye ait) |
ironwork i.
|
|
495 |
Genel |
bir harita üzerinde belirli noktaları belirten sayı veya harf |
map reference i.
|
|
496 |
Genel |
bir şeyle meşgul olma |
absorption i.
|
|
497 |
Genel |
bir şeyi başka bir şeye tutturmak için kullanılan nesne |
tie i.
|
|
498 |
Genel |
çaygillerden bir ağaççık türünün özel işlemlerle kurutulan yaprağı |
stream i.
|
|
499 |
Genel |
bir tür böğütlen türü |
youngberry i.
|
|
500 |
Genel |
birşeyin (belirli bir yerden) çıkmasını önleme |
localization i.
|
|