again - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

again

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"again" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 26 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
again zf. bir daha
again zf. daha
again zf. tekrar
again zf. gene
again zf. yeniden
again zf. yine
General
again zf. gene
again zf. üstelik
again zf. ayrıca
again zf. tekrar
again zf. yeniden
again zf. yeni baştan
again zf. bir kere daha
again zf. bunun yanı sıra
again zf. bununla birlikte
again zf. bir taraftan da
again zf. diğer bir taraftan
again zf. diğer taraftan
again zf. diğer tarafta
again zf. diğer yandan
again zf. öte yandan
again zf. buna mukabil
again zf. buna karşılık
again zf. buna karşın
again zf. diğer açıdan
Technical
again expr. tekrar

"again" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
once again zf. bir kez daha
once again zf. bir kere daha
once again zf. bir defa daha
once again zf. tekrardan
once again zf. tekrar
General
as much again i. bir misli daha
a big dinner again i. büyük bir akşam yemeği
bambi (born-again middle-aged biker) i. motosiklet süren, orta yaşlı adam
be oneself again f. kendine gelmek
unify again f. tekrar birleştirmek
consider again f. tekrar düşünmek
get married again f. nikah tazelemek
be about again f. kalkmak
do again f. tekrar yapmak
get healthy again f. sağlığına kavuşmak
rise again f. hortlamak
long to see again f. hasretini çekmek
be about again f. kalkmak
come up again f. karşılaşmak
say over and over again f. tekrar tekrar söylemek
occur again f. tekerrür etmek
do over again f. yeni baştan yapmak
happen again f. tekerrür etmek
vow not to do it again f. tövbe etmek
discover again f. yeniden keşfetmek
create again f. yeniden yaratmak
have to perform an ablution again f. abdesti kaçmak
begin again f. baştan almak (işi/konuyu)
do something all over again f. baştan almak (işi/konuyu)
put one's life and affairs in order (again) f. kendini toplamak
put one's life and affairs in order (again) f. kendini toparlamak
incarnate again f. reenkarnasyon yaşamak
sanctify again f. yeniden kutsamak
sign up again f. yeniden kaydetmek
sign up again f. geri kaydetmek
sign up again f. tekrar kaydetmek
phone again f. tekrar aramak
enliven again f. tekrar canlandırmak
call again f. tekrar aramak
long to see (someone) again f. hasretle beklemek
ask again f. yeniden sormak
say again f. yeniden söylemek
consider again f. durup düşünmek
contemplate again f. durup düşünmek
run again f. tekrar adaylığını koymak
date again f. (eski sevgiliyle vb) yeniden görüşmeye başlamak
meet again f. yeniden görüşmek
meet again f. tekrar görüşmek
breathe again f. tehlikeli bir durumdan kurtulmak
breathe again f. derin bir nefes olmak
start all over again f. sil baştan yapmak
order again f. tekrar sipariş etmek
debit again f. yeniden borçlandırmak
approve again f. tekrar onaylamak
approve again f. yeniden onaylamak
confirm again f. tekrar onaylamak
confirm again f. yeniden onaylamak
control again f. yeniden kontrol etmek
check again f. tekrar kontrol etmek
check again f. yeniden kontrol etmek
control again f. tekrar kontrol etmek
apply again f. tekrar müracaat etmek
apply again f. yeniden müracaat etmek
film again f. yeniden çekim yapmak (film vb)
film again f. tekrar çekmek (film vb.)
shoot again f. yeniden çekim yapmak (film vb)
shoot again f. tekrar çekmek (film vb.)
photograph again f. tekrar çekmek (film vb.)
photograph again f. yeniden çekim yapmak (film vb)
write again f. tekrar yazmak
write again f. yeniden yazmak
write again f. yine yazmak
write again f. tekrardan yazmak
make someone feel 20 again f. yeniden 20 yaşındaymış gibi hissettirmek
make someone feel 20 again f. 20 yaşında gibi hissetmenizi sağlamak
feel better again f. tekrar iyi hissetmek
start seeing his/her ex again f. eski sevgilisi ile yeniden görüşmeye başlamak
start seeing his/her ex again f. eski sevgiliyle yeniden görüşmeye başlamak
play again f. yeniden oynamak
play again f. tekrar sahalara dönmek
play again f. tekrar oynamak
watch again f. yeniden seyretmek
watch again f. tekrar seyretmek
watch again f. bir daha izlemek
watch again f. yeniden izlemek
watch again f. tekrar izlemek
watch again f. bir daha seyretmek
prepare again f. yeniden hazırlamak
breathe again f. yeniden nefes almak
breathe again f. tekrar nefes almak
measure again f. tekrar ölçmek
born again s. yeniden doğmuş
born-again s. yoğun bir dinsel deneyim sonucu inancı artmış (hristiyan)
born-again s. din propagandası amacıyla bir faaliyeti benimsemiş veya yeniden benimsemiş
born-again s. yeni restore edilmiş
born-again s. yeniden canlanmış
born-again s. yoğun bir dinsel deneyim sonucu inancı artmış (hristiyan)
born-again s. din propagandası amacıyla bir faaliyeti benimsemiş veya yeniden benimsemiş
born-again s. yeni restore edilmiş
born-again s. yeniden canlanmış
on-again, off-again [us] s. düzensiz aralıklarla kesilip devam eden
on-again, off-again [us] s. bir karar verip bir vazgeçen
on-again, off-again [us] s. kararsız
on-again, off-again s. bir yürürlüğe konup bir kalkan
on-again, off-again s. açılıp kapanıp duran
on-again, off-again s. bir bitip bir başlayan
over and over again zf. sık sık
once again zf. bir daha
then again zf. ayrıca
again and again zf. sık sık
time and again zf. kaç kez
every now and again zf. arada bir
on and again zf. tekrar tekrar
now and again zf. bazen
once again zf. yeniden
time and time again zf. tekrar tekrar
as much again zf. iki katı
time and again zf. defaatle
over again zf. tekrar
over again zf. yeni baştan
now and again zf. ara sıra
once again zf. yine
once more again zf. bir kez daha
over and over again zf. tekrar tekrar
again and again zf. defalarca
every now and again zf. ara sıra
time and again zf. tekrar tekrar
over again zf. baştan
yet again zf. bir kez daha
once again zf. ilk ve son olarak
once more again zf. yeniden
again and again zf. tekrar tekrar
now and again zf. zaman zaman
once again zf. tekrar
time and again zf. defalarca
then again zf. üstelik
now and again zf. arada sırada
once and again zf. tekrar tekrar
on again and off again zf. düzensiz aralıklarla kesilen ve devam eden
all over again zf. yeni baştan
once again zf. yalnız bir defa
again and again zf. ikide bir
over again zf. yeniden
once again zf. son olarak
over again zf. bir daha
until we meet again zf. tekrar buluşuncaya kadar
until we meet again zf. yeniden buluşuncaya kadar
time and again zf. art arda
time and again zf. birbiri ardınca
time and again zf. çoğu kez
time and again zf. birçok kere
over again zf. bir kere daha
all over again zf. sil baştan
all over again zf. en baştan (tekrar)
over again zf. yeni baştan
over again zf. sil baştan
over again zf. en baştan (tekrar)
all over again zf. yeni baştan
to and again zf. bir aşağı bir yukarı
once and again zf. birden çok kez
once and again zf. zaman zaman
once and again zf. ara sıra
once and again zf. bazen
never again! ünl. tövbeler tövbesi!
bring that up again and we'll vote on it ünl. konuyu tekrar aç ve oylayalım
Phrasals
buy again f. bedelini verip geri almak
turn again f. dönmek
turn again f. geri dönmek
turn again f. döndürmek
use something over (again) f. bir şeyi tekrar kullanmak
try someone back again f. telefonda yeniden geri aramak
live (something) over again f. (bir şeyi) yeniden yaşamak
live (something) over again f. yaşadığı (bir şeyi) canlı bir şekilde tekrar hatırlamak
live (something) over again f. yaşadığı (bir şeyi) zihninde tekrar canlandırmak
live (something) over again f. (bir şeyi) baştan tekrar yaşamak
live (something) over again f. (bir şeyi) sil baştan yaşamak
live (something) over again f. (bir şeyi) geri dönüp tekrar yaşamak
fill again f. öncesinde boşaltılmış bir şeyi doldurmak
Phrases
half again as many zf. yarısı kadar daha
half again as much zf. yarısı kadar daha
half again as many zf. bir buçuk misli/katı oldu
half again as much zf. bir buçuk misli/katı oldu
bend over, here it comes again expr. hazırlan, sana bir görev/iş daha çıktı
bend over, here it comes again expr. biraz daha sık dişini, henüz/daha bitmedi
bend over, here it comes again expr. daha dur, arkası var
bend over, here it comes again expr. hazırlıklı ol, bir dalga daha geliyor
the person you have called can not be reached at the moment please try again later expr. aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor lütfen daha sonra tekrar deneyiniz
maybe one day again expr. belki bir gün yeniden
hope to see you again expr. tekrar görüşmek üzere
hope to see you again expr. tekrar görüşmek dileğiyle
listen again and fiil in the blanks expr. yeniden dinleyin ve boşlukları doldurun
all over again expr. yine yeni yeniden
bend over, here it comes again expr. hazır mısın, işte tekrar geliyor
make america great again (maga) expr. amerika'yı yeniden büyük kıl
Proverb
If at first you don't succeed try try and try again (ilkinde başaramazsan) denemekten vazgeçme
If at first you don't succeed try try and try again pes etme
come again whoever you are ne olursan ol yine gel
if at first you don't succeed, try, try again pes etme
if at first you don't succeed, try, try again (ilkinde başaramazsan) denemekten vazgeçme
if at first you don't succeed, try, try again (ilkinde başaramazsan) tekrar, tekrar/bir daha, bir daha dene
if at first you don't succeed, try, try again tekrar tekrar denemeye devam et
Colloquial
be able to breath again f. rahat bir nefes almak
get hungry again f. tekrar acıkmak
start therapy again f. tekrardan terapiye başlamak
get back in the groove again f. tekrar havaya girmek
get back in the groove again f. yeniden havaya girmek
again and again zf. art arda
again and again zf. defalarca
over and over again zf. sürekli
once and again zf. tekrar tekrar
over and over again zf. tekrar tekrar
ever and again zf. zaman zaman
ever and again zf. ara sıra
ever and again zf. bazı bazı
ever and again zf. bazen
ever and again zf. arada bir
every now and then/again zf. ara sıra
every now and then/again zf. bazı bazı
every now and then/again zf. zaman zaman
every now and then/again zf. bazen
every now and then/again zf. arada sırada
every now and then/again zf. ara ara
every now and then/again zf. arada bir
you are something else (again)! expr. harikasın!
you are something else (again)! expr. çok hoşsun/başkasın/farklısın!
bend over, here it comes again expr. kaçınılmaz sorunlara ya da sıkıntılara hazırlıklı ol
bend over, here it comes again expr. el mecbur
bend over, here it comes again expr. napacakasın (mecbur)
bohIca (bend over, here it comes again) expr. kaçınılmaz sorunlara ya da sıkıntılara hazırlıklı ol
bohIca (bend over, here it comes again) expr. el mecbur
bend over, here it comes again expr. sorun henüz bitmedi
bend over, here it comes again expr. dahası var
bend over, here it comes again expr. bu kadarla bitmiyor
bend over, here it comes again expr. dahası da var
here we go again expr. al işte yine
come again! expr. anlayamadım tekrarlar mısın?
say it again expr. bir daha söylesene
here we go again! expr. buyur, buradan yak!
the same again! expr. her zamankinden! (garsona içecek/içki siparişi verirken)
then again expr. kaldı ki
now and again expr. sürekli olarak
now and again expr. sık sık
congratulations again expr. tekrar tebrik ediyorum
say it again expr. tekrar söyle
call again expr. tekrar gelin
once again we meet expr. tekrar karşılaştık
at it again expr. yeniden
now you've done it again expr. yine yaptın yapacağını
at it again expr. yine
here somebody goes again expr. yine başladı
here we go again expr. yine başlıyoruz
call again expr. yine gelin
half as much again expr. yarısı kadar daha
we'd like to see you anytime/again expr. yine bekleriz
the busy summer season is almost upon us again expr. yoğun yaz sezonu gelmek üzere
call again expr. yine bekleriz
come again expr. yine bekleriz
come again expr. yine beklerim
you are something else (again) expr. (yine) çok eğlencelisin/komiksin
you are something else (again) expr. (yine) olağanüstüsün
you are something else (again) expr. (yine) çok etkileyicisin
you are something else (again) expr. (yine) büyüleyicisin
you are something else (again) expr. (yine) yaptın yapacağını
you are something else (again) expr. inanılmazsın
you are something else (again) expr. yaptıklarına inanamıyorum
you are something else (again) expr. olacak şey değil
you are something else (again) expr. inanılacak gibi değil
you are something else (again)! expr. (yine) harikasın
you are something else (again)! expr. (yine) çok eğlencelisin
you are something else (again)! expr. (yine) çok şaşırtıcısın
you are something else (again)! expr. (yine) inanılmazsın
you are something else (again)! expr. (yine) muhteşemsin
there you go (again) expr. yine aynı şeyi yapıyorsun
there you go (again) expr. al işte
there you go (again) expr. al işte yine aynı şey
there you go (again) expr. bak yine aynı şey
there (one) goes again expr. yine aynı şey
there (one) goes again expr. yine başladı
there (one) goes again expr. yine aynı terane
here (one) goes again expr. yine aynı şey
here (one) goes again expr. yine başladı
here (one) goes again expr. yine aynı terane
hit me again expr. bana bir kart daha (kumarda)
hit me again expr. bir kart daha ver (kumarda)
hit me again expr. bir kart daha gönder (kumarda)
hit me again expr. bir kart daha alayım (kumarda)
back at it (again) expr. (yine) başladılar
back at it (again) expr. (yine) başladım
guess again expr. bir daha düşün
guess again expr. bir daha düşün (istersen)
(someone or something) rides again expr. (biri ya da bir şey) sahalara geri döndü
something else again expr. bambaşka bir şey
something else again expr. alakası bile yok
you can't go home again expr. döndüğün yer aynı yer değildir
make america great again (maga) expr. donald trump'ın başkanlık kampanyası olarak kullanılmış slogan
make america great again (maga) expr. amerika'yı yeniden büyük güç yap
make america great again (maga) expr. amerika'yı yeniden yücelt
(I) hope to see you again (soon/sometime) expr. umarım (yakında) tekrar görüşürüz
(I) hope to see you again (soon/sometime) expr. umarım seni (yakında) tekrar görürüm
(I) hope to see you again (soon/sometime) expr. (yakında) tekrar görüşmek dileğiyle
(I) hope to see you again (soon/sometime) expr. (yakında) yine görüşmek dileğiyle
(I'll) see you (again) (real) soon expr. yakında tekrar görüşürüz
(I'll) see you (again) (real) soon expr. tekrar görüşmek üzere
(I'll) see you (again) (real) soon expr. görüşürüz
(I'll) see you (again) (real) soon expr. yakında tekrar görüşmek üzere
(I'll) see you (again) (real) soon expr. çok yakında görüşürüz
(I'll) see you (again) (real) soon expr. çok yakında tekrar görüşmek üzere
(oneself) again expr. kendine gelme
(oneself) again expr. normale dönme
(oneself) again expr. ruhsal dengesi yerine gelme
(oneself) again expr. sağlığını geri kazanma
(oneself) again expr. iyileşme
at it again expr. yine bir şey yapıyor
at it again expr. yine başladı
bohIca (bend over, here it comes again) expr. ne yapacaksın (mecbur)
do we have to go through all that again? expr. tekrar baştan mı başlayalım?
do we have to go through all that again? expr. hepsini tekrar baştan tartışmak/konuşmak zorunda mıyız?
do we have to go through all that again? expr. başa mı dönelim?
ever and again/anon expr. ara sıra
ever and again/anon expr. bazı bazı
ever and again/anon expr. zaman zaman
ever and again/anon expr. bazen
ever and again/anon expr. arada sırada
ever and again/anon expr. ara ara
half again as many/much expr. yarısı kadar daha
half again as many/much expr. bir buçuk misli/katı
half again as many/much expr. yüzde elli daha
here/there (one) goes again expr. yine aynı şey
here/there (one) goes again expr. yine başladı
here/there (one) goes again expr. yine aynı terane
I won't do something again in a hurry expr. bir şeyi bir daha hayatta yapmam
I won't do something again in a hurry expr. bir şeyi bir daha ölsem yapmam
I won't do something again in a hurry expr. bir şeyi bir daha asla yapmam
let's do this again expr. bunu yine/tekrar yapalım
let's do this again expr. bunu tekrarlayalım
on again expr. arada sırada
on again expr. kesintili olarak
on again expr. zaman zaman
on again expr. (kararında) bir gelip bir giden
...rides again expr. … sahalara döndü
...rides again expr. … pistlere döndü
...rides again expr. … sahalara geri döndü
...rides again expr. … tekrar şaha kalktı
...rides again expr. … atağa geçti
run that by again expr. tekrar söyle
run that by again expr. tekrar anlat/açıkla
(the) same again expr. her zamankinden
(the) same again expr. yine aynısından
then again expr. ayrıca
then again expr. yine de
there again expr. ayrıca
there again expr. yine de
time and (time) again expr. defalarca
time and (time) again expr. tekrar tekrar
time and (time) again expr. kaç kez
time and (time) again expr. defaatle
time and (time) again expr. art arda
time and (time) again expr. birçok kere
time and (time) again expr. birbiri ardınca
we'll try again another time expr. başka zamana öyleyse
we'll try again another time expr. başka zaman yaparız
we'll try again another time expr. bir dahaki sefere öyleyse
we'll try again some other time expr. başka zamana öyleyse
we'll try again some other time expr. başka zaman yaparız
we'll try again some other time expr. bir dahaki sefere öyleyse
what is/was the name again? expr. adınız ne demiştiniz?
what is/was the name again? expr. isim neydi?
here we go again expr. tekrar başlıyoruz
again(, please) exclam. efendim?
again(, please) exclam. duyamadım?
again(, please) exclam. efendim? duyamadım.
again(, please) exclam. bir daha söyler misin lütfen?
till we meet again exclam. yine görüşürüz
till we meet again exclam. görüşürüz
till we meet again exclam. şimdilik hoşça kal
till we meet again exclam. şimdilik güle güle
Idioms
on again off again relationship i. bir dargın bir barışık ilişki
breathe again f. rahatlamak
breathe again f. endişeden kurtulmak
set one on one's feet again f. ayağa kalkmasını sağlamak
set one on one's feet again f. birisini (yeniden) yeterli/etkin hale getirmek
walk on stage and off again f. çok kısa bir rolü olmak
start all over again f. her şeye yeniden başlamak
never want to see the likes of someone again f. gibisini bir daha görmek istememek
act like oneself again f. kendine gelmek
feel like oneself again f. kendine gelmek
be able to breathe freely again f. rahat bir nefes almak
be able to breathe easily again f. rahat bir nefes almak
be able to breathe again f. rahat bir nefes almak
never want to see the likes of someone again f. senin/onun gibi birisini bir daha görmek istememek
set one on one's feet again f. (yeniden) ayakları üzerinde durmasına yardım etmek
able to breathe easy again f. rahatça nefes almak/alabilmek
able to breathe easy again f. tekrar/yeniden rahat bir nefes almak
able to breathe easily again f. rahatça nefes almak/alabilmek
able to breathe easily again f. tekrar/yeniden rahat bir nefes almak
able to breathe freely again f. rahatça nefes almak/alabilmek
able to breathe freely again f. tekrar/yeniden rahat bir nefes almak
able to breathe again f. rahatça nefes almak/alabilmek
able to breathe again f. tekrar/yeniden rahat bir nefes almak
breathe (freely) again f. tekrar/yeniden rahat bir nefes almak
breathe easily again f. tekrar/yeniden rahat bir nefes almak
breathe freely again f. tekrar/yeniden rahat bir nefes almak
start again from square one f. baştan başlamak
start again from square one f. sıfırdan başlamak
start again from square one f. başladığı yere dönmek
start again from square one f. başa dönmek
start again from square one f. tekrar baştan/sıfırdan başlamak
breathe (easily/freely) again f. tekrar (rahat) bir nefes almak
breathe (easily/freely) again f. tekrar (özgürce) nefes almak
breathe (easily/freely) again f. tekrar (rahatça) nefes almak
never darken (one's) door again f. bir daha asla (birinin) kapısını çalmamak
never darken (one's) door again f. bir daha asla (birinin) kapısına gelmemek
never darken (one's) door again f. (birinin) kapısını bir daha çalmamak
never darken (one's) door again f. bir daha (birinin) kapısının önünden bile geçmemek
never darken (one's) door again f. bir daha (birine) uğramamak
never darken (one's) doorstep again f. bir daha asla (birinin) kapısını çalmamak
never darken (one's) doorstep again f. bir daha asla (birinin) kapısına gelmemek
never darken (one's) doorstep again f. (birinin) kapısını bir daha çalmamak
never darken (one's) doorstep again f. bir daha (birinin) kapısının önünden bile geçmemek
never darken (one's) doorstep again f. bir daha (birine) uğramamak
never darken (one's) doorway again f. bir daha asla (birinin) kapısını çalmamak
never darken (one's) doorway again f. bir daha asla (birinin) kapısına gelmemek
never darken (one's) doorway again f. (birinin) kapısını bir daha çalmamak
never darken (one's) doorway again f. bir daha (birinin) kapısının önünden bile geçmemek
never darken (one's) doorway again f. bir daha (birine) uğramamak
not darken (one's) door again f. bir daha asla (birinin) kapısını çalmamak
not darken (one's) door again f. bir daha asla (birinin) kapısına gelmemek
not darken (one's) door again f. (birinin) kapısını bir daha çalmamak
not darken (one's) door again f. bir daha (birinin) kapısının önünden bile geçmemek
not darken (one's) door again f. bir daha (birine) uğramamak
run (something) by (one) again f. (birine bir şeyi) tekrar söylemek
run (something) by (one) again f. (birine bir şeyi) tekrar anlatmak/açıklamak
run (something) by (one) again f. (birine bir şeyi) tekrar bildirmek
then again zf. keza
once and again zf. bir kez daha
once again zf. bir defa daha
once again zf. bir kez daha
come again? ünl. anlamadım?
(someone or something) rides again expr. sahalara döndü
(someone or something) strikes again expr. tekrar baş gösterdi
strikes again expr. bomba gibi döndü
(someone or something) rides again expr. pistlere döndü
(someone or something) strikes again expr. tekrar ortaya çıktı
strikes again expr. büyük dönüş yaptı
(someone or something) rides again expr. tekrar şaha kalktı
(someone or something) strikes again expr. tekrar boy gösterdi
(someone or something) rides again expr. atağa geçti
(someone or something) strikes again expr. tekrar kendini gösterdi
(someone or something) strikes again expr. tekrar çirkin yüzünü gösterdi
(someone or something) strikes again expr. yine yapacağını yaptı
bend over, here it comes again expr. daha dur, bu kadarla bitse iyi
bend over, here it comes again expr. dahası da var
you can't go home again expr. sen ayrıldıktan sonra evde çok şey değişmiştir, aynı eve dönemezsin
you can't go home again expr. çıktığın ev/yer aynı kalmaz
you can't go home again expr. köprünün altından çok sular akması misali büyüdüğün yer de değiştirmiştir
you can't go home again expr. büyüdüğün ev/yer bıraktığın gibi değildir
(one) won't be (doing something) again in a hurry expr. bir daha hayatta gitmem/yapmam anlamına gelen bir deyim
(one) won't (do something) again in a hurry expr. bir daha hayatta gitmem/yapmam anlamına gelen bir deyim
come again? expr. ne dedin?
off again, on again expr. kararsız
on again, off again expr. kararsız
come again? expr. ne dediğini anlamadım tekrar söyler misin?
run it by (me) again expr. tekrar söyle
run that by (me) again expr. tekrar söyle
come again? expr. tekrar söyler misin?
on again, off again expr. (kararında) bir gelip bir giden
off again, on again expr. (kararında) bir gelip bir giden
you can't go home again expr. bıraktığın yere geri döndüğünde orayı aynı bulmak mümkün değildir
you can't go home again expr. her şeyi bıraktığın yerde/gibi bulmak imkansızdır
you can't go home again expr. hiçbir şey eskiden olduğu gibi/aynı kalmaz
bring that up again and we'll vote on it expr. tekrar geğir de oylayalım
bring that up again and we'll vote on it expr. o nasıl bir geğirmeydi
(one) won't (do something) again in a hurry expr. (biri bir şeyi) bir daha ölse yapmaz
(one) won't (do something) again in a hurry expr. (biri bir şeyi) bir daha asla yapmaz
(one) won't be (doing something) again in a hurry expr. (biri bir şeyi) bir daha ölse yapmaz
(one) won't be (doing something) again in a hurry expr. (biri bir şeyi) bir daha asla yapmaz
(one) wouldn't (do something) again in a hurry expr. (biri bir şeyi) bir daha ölse yapmaz
(one) wouldn't (do something) again in a hurry expr. (biri bir şeyi) bir daha asla yapmaz
(one) wouldn't (do something) again in a hurry expr. (biri bir şeyi) bir daha hayatta yapmaz
don't darken my door (again) expr. (bir daha) kapımı çalma
don't darken my door (again) expr. (bir daha) kapıma gelme
never darken my door (again) expr. (bir daha) asla kapımı çalma
never darken my door (again) expr. (bir daha) asla kapıma gelme
on the road again expr. tekrar seyahate çıkmış
on the road again expr. tekrar yolda/yollarda
on the road again expr. tekrar yola/yollara düşmüş
on the road again expr. yola devam eden
on the road again expr. tekrar yola koyulmuş
Speaking
don't ever say my name again i. bir daha benim adımı ağzına alma
never darken my door again i. bir daha kapımı çalma
don't ever call me at home again i. bir daha sakın beni evimden arama
don't be late again i. bir daha geç kalma
tell me again ünl. bana tekrar anlat
think again please ünl. bir daha düşün lütfen
don't start again ünl. gene başlama
what's his name again? expr. adı neydi?
may god unite you again! expr. allah kavuştursun!
what's his name again? expr. adı ne demiştin?
what's your name again? expr. adın neydi pardon?
what was the name again? expr. adınız ne demiştiniz?