Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
sürekli olarak
"sürekli olarak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 30 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
sürekli olarak
consistently
zf.
2
Genel
sürekli olarak
abidingly
zf.
3
Genel
sürekli olarak
lastingly
zf.
4
Genel
sürekli olarak
permanently
zf.
5
Genel
sürekli olarak
all the time
zf.
6
Genel
sürekli olarak
incessantly
zf.
7
Genel
sürekli olarak
on
zf.
8
Genel
sürekli olarak
evermore
zf.
9
Genel
sürekli olarak
invariably
zf.
10
Genel
sürekli olarak
constantly
zf.
11
Genel
sürekli olarak
continually
zf.
12
Genel
sürekli olarak
on and on
zf.
13
Genel
sürekli olarak
perpetually
zf.
14
Genel
sürekli olarak
for good
zf.
15
Genel
sürekli olarak
continuously
zf.
16
Genel
sürekli olarak
alday
zf.
17
Genel
sürekli olarak
remorselessly
zf.
18
Genel
sürekli olarak
unseldom
zf.
19
Genel
sürekli olarak
ever is one
zf.
20
Genel
sürekli olarak
solid
zf.
21
Genel
sürekli olarak
substantively
zf.
22
Genel
sürekli olarak
subst
kısalt.
23
Genel
sürekli olarak
subst.
kısalt.
Colloquial
24
Konuşma Dili
sürekli olarak
on and on
expr.
25
Konuşma Dili
sürekli olarak
now and again
expr.
26
Konuşma Dili
sürekli olarak
whenever I turn around
expr.
Idioms
27
Deyim
sürekli olarak
for good and all
expr.
28
Deyim
sürekli olarak
whenever (one) turns around
expr.
Trade/Economic
29
Ticaret/Ekonomi
sürekli olarak
on going
expr.
Technical
30
Teknik
sürekli olarak
continuously
zf.
"sürekli olarak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 57 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
sürekli olarak konuşabilme
blarney
i.
2
Genel
sürekli olarak az miktarda bilgi sağlama
drip-feed
i.
3
Genel
sürekli olarak bir ülkeye girme
penetration
i.
4
Genel
birini sürekli olarak gizlice izlemek
keep someone under surveillance
f.
5
Genel
sürekli azarlamalar veya tehditlerle kasıtlı olarak kızdırmak
bait
f.
6
Genel
sürekli olarak sinirlendirmek
chevvy
f.
7
Genel
sürekli olarak kapalı bir kanal devresinden oluşmayan
open
s.
8
Genel
-den beri sürekli olarak
ever since
zf.
Phrasals
9
Öbek Fiiller
birine sürekli olarak birşeyi yapmasını hatırlatmak
keep on someone about something
f.
10
Öbek Fiiller
birine sürekli olarak birşeyi yapmasını hatırlatmak
keep after someone about something
f.
11
Öbek Fiiller
birine sürekli olarak birşeyi yapmasını hatırlatmak
stay after someone about something
f.
12
Öbek Fiiller
birine sürekli olarak birşeyi yapmasını hatırlatmak
keep at someone about something
f.
13
Öbek Fiiller
(birini) sürekli duygusal olarak etkilemek
pinch at (someone)
f.
14
Öbek Fiiller
sürekli olarak elde tutup yeteneklice ele almak
hold down
f.
Colloquial
15
Konuşma Dili
sürekli olarak başını belaya sokan kimse
trouble magnet
i.
16
Konuşma Dili
en son trendlerin sürekli olarak takip edilmesi
fad-surfing
i.
Idioms
17
Deyim
sürekli olarak sorun çıkaran kimse
headache department
i.
18
Deyim
sürekli olarak para kaybetmek
be bleeding red ink
f.
19
Deyim
sürekli olarak istemek
nag at
f.
20
Deyim
sürekli olarak kendisini övmek
break one's arm patting oneself on the back
f.
21
Deyim
sürekli olarak kendisini övmek
have calluses from patting own back
f.
22
Deyim
sürekli olarak kendisini övmek
have calluses from patting one's own back
f.
23
Deyim
sürekli olarak bir şeyin öneminin altını çizmek
have a bee in your bonnet
f.
24
Deyim
hızını sürekli olarak artırmak
move through the gears
f.
Trade/Economic
25
Ticaret/Ekonomi
borsada sürekli olarak piyasa getirisinin üzerinde bir gelir kazanılması
beating the market
i.
26
Ticaret/Ekonomi
ihraç ettiği katılma belgelerini yatırımcının talebi halinde geri alan ve yeniden satan buna bağlı olarak da tedavüldeki pay sayısı sürekli olarak değişen yatırım şirketi
open end investment company
i.
27
Ticaret/Ekonomi
sürekli olarak değişmeyen aynı kalan bilgiler
standing data
i.
28
Ticaret/Ekonomi
sürekli olarak yeni hisse ihraç eden veya mevcut hisseleri geri satın alan
open-end
s.
Law
29
Hukuk
sürekli olarak mahkemeye başvuran şahıs
barrator
i.
30
Hukuk
sürekli olarak mahkemeye başvuran şahıs
barrater
i.
31
Hukuk
(iskoç yasası) arazisini doğrudan satmak yerine sürekli olarak kiralayan vasalın araziye yaptığı mülk
ground annual [scotland]
i.
32
Hukuk
kamusal alanda sürekli olarak ahlaka aykırı davranışlar sergileme
common lewdness
i.
Technical
33
Teknik
bir mıknatısın sürekli olarak manyetik etkisini arttırması
aging of magnet
i.
34
Teknik
saat mekanizmasına benzer şekilde çalışarak atmosferin nemini sürekli olarak kayıt eden bir cihaz
hygrograph
i.
35
Teknik
sürekli olarak makineye su yürümesi
continuous carryover
i.
36
Teknik
sürekli olarak yükselen sıcaklık şartları
conditions of continually rising temperatures
i.
Computer
37
Bilgisayar
sürekli olarak düzenlenen ve güncellenen belge
living document
i.
38
Bilgisayar
sürekli olarak düzenlenen ve güncellenen belge
evergreen document
i.
39
Bilgisayar
sürekli olarak düzenlenen ve güncellenen belge
dynamic document
i.
40
Bilgisayar
bilgisayar ağ trafiğinin erişim durumunun sürekli olarak değişmesi
flapping
i.
Medical
41
Medikal
belirli bir hastalığın bir yerde zaman zaman veya sürekli olarak görülmesi
endemia
i.
Psychology
42
Psikoloji
(psikiyatrik rahatsızlık belirtisi olarak) aynı şeyi sürekli tekrar etmek
verbigerate
f.
Mental Health
43
Ruhbilim
tıbbı olarak ilgi görme amacıyla sürekli hastalık belirtileri uydurma ile karakterize edilen psikiyatrik bir bozukluk
munchausen syndrome
i.
Biology
44
Biyoloji
büyüme halkasının dış sınırında nispeten sürekli bir tabaka olarak ortaya çıkan parankima dokusu
terminal parenchyma
i.
45
Biyoloji
canlıda hücre veya dokuların sürekli olarak ölmesi ve yenilenmesi süreci
turnover
i.
46
Biyoloji
aslen kanserli servikal dokudan elde edilip biyomedikal araştırmalarda kullanılmak üzere saklanan, ilk sürekli olarak kültürlenmiş insan karsinomu dizisinin hücreleri
hela cell
i.
Astronomy
47
Gökbilim
gök cisimlerinin istikamet açısı ve rakımını otomatik olarak sürekli izleyen navigasyon cihazı
astro-tracker
i.
48
Gökbilim
maddenin evrende sürekli olarak oluştuğu teorisi
continuous creation
i.
Botanic
49
Botanik
bazı bitkilerde görülen, sürekli orta derecede nemli olan bir ortamda doğal olarak yetişme yetisi
mesophytism
i.
Philosophy
50
Felsefe
canlı maddenin sürekli olarak cansız maddeden yaratıldığı teorisi
continuous creation
i.
Military
51
Askeri
belirli bir ülkenin sürekli olarak istihdamı kabul ettiği uluslararası kadro
quota post
i.
52
Askeri
sürekli olarak hesaplanan serbest bırakma noktası
continuously computed release point
i.
53
Askeri
hafif silahların düzensiz fakat sürekli olarak ateşlenmesi
dropping fire
i.
Music
54
Müzik
bir parçanın genelde pes seslerde sürekli olarak tekrarlanması
ostinato
i.
Slang
55
Argo
(beyzbolda) sürekli olarak bir noktaya atış yapmak
pound
i.
56
Argo
sürekli çok yiyip arkasından kusmak (blumia hastalığının bir belirtisi olarak)
binge and purge
f.
Modern Slang
57
Modern Argo
sürekli görülen ve koruyucu meleklerden işaret olarak kabul edilen sayılar
angel number
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of sürekli olarak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy