Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
sürekli
"sürekli"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 154 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
sürekli
perpetual
s.
2
Yaygın Kullanım
sürekli
continuous
s.
3
Yaygın Kullanım
sürekli
constant
s.
General
4
Genel
sürekli
enduring
s.
5
Genel
sürekli
incessant
s.
6
Genel
sürekli
assiduous
s.
7
Genel
sürekli
unabating
s.
8
Genel
sürekli
consistent
s.
9
Genel
sürekli
ceaseless
s.
10
Genel
sürekli
durative
s.
11
Genel
sürekli
abiding
s.
12
Genel
sürekli
everlasting
s.
13
Genel
sürekli
unremitting
s.
14
Genel
sürekli
nonstop
s.
15
Genel
sürekli
perdurable
s.
16
Genel
sürekli
invariable
s.
17
Genel
sürekli
chronic
s.
18
Genel
sürekli
settled
s.
19
Genel
sürekli
imprescriptible
s.
20
Genel
sürekli
running
s.
21
Genel
sürekli
habitual
s.
22
Genel
sürekli
unbroken
s.
23
Genel
sürekli
durable
s.
24
Genel
sürekli
constant
s.
25
Genel
sürekli
persistent
s.
26
Genel
sürekli
lasting
s.
27
Genel
sürekli
secular
s.
28
Genel
sürekli
unceasing
s.
29
Genel
sürekli
steady
s.
30
Genel
sürekli
substantive
s.
31
Genel
sürekli
great
s.
32
Genel
sürekli
standing
s.
33
Genel
sürekli
perennial
s.
34
Genel
sürekli
sustained
s.
35
Genel
sürekli
stable
s.
36
Genel
sürekli
permanent
s.
37
Genel
sürekli
confirmed
s.
38
Genel
sürekli
non-stop
s.
39
Genel
sürekli
continual
s.
40
Genel
sürekli
continued
s.
41
Genel
sürekli
uninterrupted
s.
42
Genel
sürekli
unrelenting
s.
43
Genel
sürekli
unrelieved
s.
44
Genel
sürekli
frequentative
s.
45
Genel
sürekli
accustomable
s.
46
Genel
sürekli
rapid-fire
s.
47
Genel
sürekli
remorseless
s.
48
Genel
sürekli
assiduate [obsolete]
s.
49
Genel
sürekli
unendly
s.
50
Genel
sürekli
unremitted
s.
51
Genel
sürekli
unresisted
s.
52
Genel
sürekli
unresting
s.
53
Genel
sürekli
eternal
s.
54
Genel
sürekli
unsleeping
s.
55
Genel
sürekli
unstaying
s.
56
Genel
sürekli
everliving
s.
57
Genel
sürekli
minutely
s.
58
Genel
sürekli
horal
s.
59
Genel
sürekli
liquid
s.
60
Genel
sürekli
clamorous
s.
61
Genel
sürekli
run [scotland]
s.
62
Genel
sürekli
run-on
s.
63
Genel
sürekli
incessant [obsolete]
s.
64
Genel
sürekli
incessable
s.
65
Genel
sürekli
incontinent
s.
66
Genel
sürekli
indesinent [obsolete]
s.
67
Genel
sürekli
irremissive
s.
68
Genel
sürekli
contiguous
s.
69
Genel
sürekli
continent [obsolete]
s.
70
Genel
sürekli
continuate [obsolete]
s.
71
Genel
sürekli
fast
s.
72
Genel
sürekli
in-service
s.
73
Genel
sürekli
intransient
s.
74
Genel
sürekli
inveterate
s.
75
Genel
sürekli
sequential
s.
76
Genel
sürekli
smooth
s.
77
Genel
sürekli
stanchless
s.
78
Genel
sürekli
hourly
zf.
79
Genel
sürekli
on
zf.
80
Genel
sürekli
continuously
zf.
81
Genel
sürekli
consistently
zf.
82
Genel
sürekli
lastingly
zf.
83
Genel
sürekli
continually
zf.
84
Genel
sürekli
constantly
zf.
85
Genel
sürekli
regularly
zf.
86
Genel
sürekli
all the time
zf.
87
Genel
sürekli
persistently
zf.
88
Genel
sürekli
ceaselessly
zf.
89
Genel
sürekli
on and on
zf.
90
Genel
sürekli
day after day
zf.
91
Genel
sürekli
all day long
zf.
92
Genel
sürekli
permanently
zf.
93
Genel
sürekli
unremittingly
zf.
94
Genel
sürekli
over
zf.
95
Genel
sürekli
alday
zf.
96
Genel
sürekli
steadily
zf.
97
Genel
sürekli
unceasingly
zf.
98
Genel
sürekli
unremittedly
zf.
99
Genel
sürekli
everlastingly
zf.
100
Genel
sürekli
most an end [dialect] [uk]
zf.
101
Genel
sürekli
inveterately
zf.
102
Genel
sürekli
solid
zf.
103
Genel
sürekli
contd (continued)
kısalt.
104
Genel
sürekli
contd. (continued)
kısalt.
Phrases
105
İfadeler
sürekli
in season and out of season
expr.
106
İfadeler
sürekli
without cease
expr.
Colloquial
107
Konuşma Dili
sürekli
on and on
zf.
108
Konuşma Dili
sürekli
over and over again
zf.
109
Konuşma Dili
sürekli
on the reg (on the regular)
expr.
110
Konuşma Dili
sürekli
on the regular
expr.
111
Konuşma Dili
sürekli
7-24
expr.
112
Konuşma Dili
sürekli
twenty-four seven
expr.
113
Konuşma Dili
sürekli
all day and every day
expr.
114
Konuşma Dili
sürekli
all day and every day
expr.
115
Konuşma Dili
sürekli
at all times
expr.
116
Konuşma Dili
sürekli
twenty-four/seven
expr.
117
Konuşma Dili
sürekli
twenty-four/seven
expr.
Idioms
118
Deyim
sürekli
off the reel [old-fashioned]
s.
119
Deyim
sürekli
for good and all
expr.
120
Deyim
sürekli
day after day
expr.
121
Deyim
sürekli
once and future
expr.
122
Deyim
sürekli
twenty-four seven
expr.
123
Deyim
sürekli
without letup
expr.
Trade/Economic
124
Ticaret/Ekonomi
sürekli
runner
i.
125
Ticaret/Ekonomi
sürekli
sustained
s.
126
Ticaret/Ekonomi
sürekli
currently
s.
127
Ticaret/Ekonomi
sürekli
continued
s.
128
Ticaret/Ekonomi
sürekli
prolonged
s.
129
Ticaret/Ekonomi
sürekli
regular
s.
Law
130
Hukuk
sürekli
perdurable
s.
Politics
131
Siyasal
sürekli
permanent
s.
Technical
132
Teknik
sürekli
non stop
i.
133
Teknik
sürekli
constant
s.
134
Teknik
sürekli
unending
s.
135
Teknik
sürekli
perpetual
s.
136
Teknik
sürekli
permanent
s.
137
Teknik
sürekli
continual
s.
Medical
138
Medikal
sürekli
hectic
s.
Food Engineering
139
Gıda
sürekli
continuous
s.
Math
140
Matematik
sürekli
continuous
s.
Botanic
141
Botanik
sürekli
perennial
s.
Education
142
Eğitim
sürekli
on a rolling basis
expr.
Linguistics
143
Dilbilim
sürekli
continuant
s.
144
Dilbilim
sürekli
continuous
s.
145
Dilbilim
sürekli
progressive
s.
Sport
146
Spor
sürekli
incessant
s.
Music
147
Müzik
sürekli
infinite
s.
148
Müzik
sürekli
infinito
s.
Archaic
149
Eski Kullanım
sürekli
uncessant [obsolete]
s.
150
Eski Kullanım
sürekli
during
s.
151
Eski Kullanım
sürekli
still
zf.
Modern Slang
152
Modern Argo
sürekli
all days of week
expr.
153
Modern Argo
sürekli
all day every day
expr.
154
Modern Argo
sürekli
allatime
expr.
"sürekli"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
iki yer arasında sürekli sefer yapan yolcu aracı
shuttle
i.
2
Genel
sürekli şikayet etme
kvetching
i.
3
Genel
sürekli tekrarlandığında ruhani güçlerin uyandırılmasını sağlayan kutsal söz
mantra
i.
4
Genel
sürekli gelişme
continuous improvement
i.
5
Genel
sürekli eğitim
continuing training
i.
6
Genel
alarmın çalmasından sonra sürekli kalkmak zorunda olduğunu bilerek uyuma durumu
unprotected sleep
i.
7
Genel
sürekli devrim
permanent revolution
i.
8
Genel
sürekli değişen şey
pendulum
i.
9
Genel
sürekli iş gezisi yapan kimse
plier
i.
10
Genel
sürekli çarpım
continued multiplication
i.
11
Genel
sürekli şikayet etme
kvetch
i.
12
Genel
sürekli titremeye yol açan hastalık
palsy
i.
13
Genel
sürekli izleme
continuous monitoring
i.
14
Genel
sürekli hareket
flux
i.
15
Genel
sürekli kültür
continuous culture
i.
16
Genel
kutuplarda sürekli donmuş toprak
permafrost
i.
17
Genel
sürekli kurutma
continuous drying
i.
18
Genel
sürekli müşteri
patron
i.
19
Genel
sürekli endişe
obsession
i.
20
Genel
sürekli ortamlar mekaniği
continuum mechanics
i.
21
Genel
sigara kullanma (sürekli)
regular smoking
i.
22
Genel
sürekli su alanı
permanent water area
i.
23
Genel
sürekli geri tepme
bouncing
i.
24
Genel
sürekli kendinden söz eden kimse
egotist
i.
25
Genel
sürekli ateş
drumfire
i.
26
Genel
sürekli tv dizisi
soap opera
i.
27
Genel
sürekli iş
permanent job
i.
28
Genel
sürekli ilerleme
continuous progression
i.
29
Genel
sürekli rahatsız eden sesler çıkaran
shriller
i.
30
Genel
sürekli sakatlık
permanent disability
i.
31
Genel
sürekli olmama
noncontinuance
i.
32
Genel
sürekli içicilik
regular smoking
i.
33
Genel
sürekli yatırım
sustainable investment
i.
34
Genel
sürekli yatırım
continuous investment
i.
35
Genel
sürekli değişim hali
state of flux
i.
36
Genel
sürekli tetikte olma durumu
alarmism
i.
37
Genel
sürekli müşteri
haunter
i.
38
Genel
sürekli ziyaretçi
haunter
i.
39
Genel
sürekli gelişim
continuous development
i.
40
Genel
sürekli basım aygıtı
continuous printer
i.
41
Genel
sürekli güç
continuous power
i.
42
Genel
sürekli adres
permanent address
i.
43
Genel
sürekli bakış
gaze
i.
44
Genel
sürekli şantiye kontrolü
day-to-day site supervision
i.
45
Genel
sürekli müşteriler
patronage
i.
46
Genel
sürekli mevcudiyet
continued existence
i.
47
Genel
sürekli konuk
frequent guest
i.
48
Genel
sürekli tartışma yaratıp ve dava açma
barretry
i.
49
Genel
sürekli iyileştirme
continuous improvement
i.
50
Genel
sürekli şikayet eden/sızlanan kötümser kişi
moaning minnie
i.
51
Genel
sürekli bakım
constant care
i.
52
Genel
sürekli bakım
continuous care
i.
53
Genel
sürekli bakım
continuing care
i.
54
Genel
sürekli yapılan iş
habit
i.
55
Genel
tavernaya sürekli giden kimse
tavern-goer
i.
56
Genel
sürekli barış
perpetual peace
i.
57
Genel
sürekli artış
steady increase
i.
58
Genel
fransızca konuşurken sürekli ingilizce kelimelerin kullanılması
franglais
i.
59
Genel
sürekli büyüme
accrescence
i.
60
Genel
sürekli dikkat
sustained attention
i.
61
Genel
sürekli tekrarlanan durum ya da eylem
constant refrain
i.
62
Genel
sürekli angarya işler yükleyen kadın
taskmistress
i.
63
Genel
sürekli angarya işler yükleyen kadın
taskmistress
i.
64
Genel
sürekli angarya işler yükleyen kadın
taskmistress
i.
65
Genel
zihninden sürekli şehvetli düşünceler geçirme
carnal-mindedness
i.
66
Genel
sürekli şikayet eden kimse
carper
i.
67
Genel
sürekli erişim
constant access
i.
68
Genel
sürekli ve geçmeyen ağrı
nagging pain
i.
69
Genel
sürekli rahatsız eden kimse
noodge
i.
70
Genel
sürekli şikayet eden kimse
noodge
i.
71
Genel
sürekli olma
remorselessness
i.
72
Genel
sürekli hareket
tenor
i.
73
Genel
bir işte sürekli kalabilme hakkı
tenure
i.
74
Genel
sürekli azarlama huyu
termagancy
i.
75
Genel
bir bölge üzerinden sürekli geçilmesiyle oluşmuş doğal yol
trackway
i.
76
Genel
doktor veya akıl sağlığı uzmanı tarafından birinin sürekli yanında olup ona duygusal destek sağlaması için görevlendirilen resmi lisanslı hayvan
esa (emotional support animal)
i.
77
Genel
sürekli diğer insanları güç duruma düşüren veya utandıran kimse
enfant terrible
i.
78
Genel
sürekli ve çok yüksek ses
banging
i.
79
Genel
sürekli üstünlük taslama
upmanship
i.
80
Genel
sürekli borç alan kimse, düzenbaz kimse
jeremy diddler
i.
81
Genel
sürekli diyetle zayıflayıp arada tekrar kilo alma
yo-yo dieting
i.
82
Genel
sürekli kilo alıp verme
yo-yo dieting
i.
83
Genel
sürekli olarak konuşabilme
blarney
i.
84
Genel
sürekli kayıp
bleeding
i.
85
Genel
sürekli başarısızlık
bleeding
i.
86
Genel
sürekli hareket, seyahat eden bir kişinin hareketi
wheeling
i.
87
Genel
sürekli dönen şey
whirligig
i.
88
Genel
doktor veya akıl sağlığı uzmanı tarafından birinin sürekli yanında olup ona duygusal destek sağlaması için görevlendirilen resmi lisanslı kedi/köpek
emotional support dog/cat
i.
89
Genel
sürekli tüketen şey
maw
i.
90
Genel
bazı basit eylemleri sürekli tekrarlayan makine
mill
i.
91
Genel
sürekli ve takıntılı bir şekilde çalışma ihtiyacı duyan kimse
workaholic
i.
92
Genel
bir sorunu sürekli düşünme
brooding
i.
93
Genel
kaybedilen şey için sürekli duyulan özlem
hole
i.
94
Genel
iki yer arasında sürekli gidip gelme
motion [obsolete]
i.
95
Genel
mitin sürekli kendini gösteren teması
mythologem
i.
96
Genel
popüler trendleri takip etmek uğruna sürekli fikirlerini veya ilkelerini değiştirme
girouettism
i.
97
Genel
sürekli gürültü
constant noise
i.
98
Genel
sürekli şikayet eden kimse
grouch
i.
99
Genel
sürekli şikayet eden kimse
grouser
i.
100
Genel
sürekli homurdanan kimse
grouser
i.
101
Genel
sürekli ilerleme
ongoing
i.
102
Genel
sürekli fırsat kollayan kimse
opportunivore
i.
103
Genel
sürekli fazla yiyen kimse
overeater
i.
104
Genel
düşmanın sürekli takip edildiği kavga
running fight
i.
105
Genel
sürekli ve ısrarcı talepler
insisting
i.
106
Genel
sürekli taraf değiştiren kimse
waffler
i.
107
Genel
sürekli uyuyan kimse
dormouse
i.
108
Genel
hareketlerin belirli sırada sürekli tekrar edilmesi
circulation [obsolete]
i.
109
Genel
sürekli saatine bakan kimse
clockwatcher
i.
110
Genel
(iş bitsin diye) sürekli saate bakma
clock-watching
i.
111
Genel
daha güçsüz bir rakibe sürekli ve kolayca yenilen oyuncu
cousin
i.
112
Genel
(eserde, performansta) sürekli canlılık
drive
i.
113
Genel
sürekli olarak az miktarda bilgi sağlama
drip-feed
i.
114
Genel
sürekli taciz edilen kimse
piñata
i.
115
Genel
sürekli eleştirilen kimse
pincushion
i.
116
Genel
sürekli içki içme
cups
i.
117
Genel
sürekli hale getirme
inosculate
i.
118
Genel
sürekli hale getirme
inveteration
i.
119
Genel
iş nedeniyle sürekli seyahat edenler
itineracy
i.
120
Genel
sürekli seyahat gerektiren meslek
itineracy
i.
121
Genel
sürekli olarak bir ülkeye girme
penetration
i.
122
Genel
sürekli hapis kalınan yer
salt mines
i.
123
Genel
sürekli saldırı
fire
i.
124
Genel
sürekli hareket
flow
i.
125
Genel
değişken miktarlardaki sürekli değişim oranı
fluxion
i.
126
Genel
iş için sürekli seyahat eden kimse
fly-by-night
i.
127
Genel
sıradan ve sürekli kullanılan armacılık süsü
ordinary
i.
128
Genel
sürekli değişen sahne
phantasmagoria
i.
129
Genel
sürekli değişen manzara
phantasmagoria
i.
130
Genel
sürekli değişen sahne veya manzara
phantasmagory
i.
131
Genel
(eskrimde) sürekli yapılan bir dizi saldırı ve savuşturma
phrase
i.
132
Genel
başını sürekli öne iten at
puller
i.
133
Genel
sürekli hata yapan kimse
screw-up
i.
134
Genel
işleri sürekli batıran kimse
screw-up
i.
135
Genel
sürekli pot kıran kimse
screw-up
i.
136
Genel
sürekli hata yapan kimse
screw-up
i.
137
Genel
iki yer arasında sürekli sefer yapan yolcu aracı
shittle
i.
138
Genel
sürekli kriz
permacrisis
i.
139
Genel
tatsız ve sıkıcı olayların sürekli tekrarlandığı durum
groundhog day
i.
140
Genel
sürekli otobüsle seyahat eden
serial bus traveler
i.
141
Genel
fransızca konuşurken sürekli ingilizce kelimelerin kullanılması
frenglish
i.
142
Genel
sürekli artış
secular growth
i.
143
Genel
sürekli alakasız yerlerden konuya bağlanarak muhabbeti açılan mevzu
soapbox
i.
144
Genel
sürekli kendini tekrarlayan şey
squirrel cage
i.
145
Genel
sürekli iş değiştiren kimse
stiff
i.
146
Genel
sürekli yenilenen stok
stream
i.
147
Genel
sürekli tedarik akışı
stream
i.
148
Genel
sürekli başa alma
loop
i.
149
Genel
birini sürekli olarak gizlice izlemek
keep someone under surveillance
f.
150
Genel
sürekli kılmak
perpetuate
f.
151
Genel
sürekli bir konu hakkında konuşmak ve düşünüp durmak
harped on
f.
152
Genel
belirli bir şey yaparak birini sürekli rahatsız etmek
plague someone with
f.
153
Genel
gözünü sürekli üstünde tutarak herşeyden haberdar olmak
keep tabs on
f.
154
Genel
sürekli yanında bulunmak
haunt
f.
155
Genel
bir yerde sürekli kalmadan yaşamak
drift
f.
156
Genel
sürekli aynı rolü vermek
typecast
f.
157
Genel
sürekli rahatsız etmek
pester
f.
158
Genel
sürekli yanmak (ışık)
flash
f.
159
Genel
sürekli temasta olmak
keep in touch with
f.
160
Genel
sürekli desteklemek
carry along
f.
161
Genel
sürekli konuşmak
talk away
f.
162
Genel
sürekli çalışmak
plug away
f.
163
Genel
(sürekli) şikayet etmek
quetch
f.
164
Genel
(sürekli) şikayet etmek
complain
f.
165
Genel
(sürekli) şikayet etmek
kick
f.
166
Genel
(sürekli) şikayet etmek
kvetch
f.
167
Genel
(sürekli) şikayet etmek
plain
f.
168
Genel
(sürekli) şikayet etmek
sound off
f.
169
Genel
sürekli katkıda bulunmak
consistently contribute
f.
170
Genel
sürekli işemek
pee all the time
f.
171
Genel
sürekli dayak yemek
get beat up all the time
f.
172
Genel
(bir alışkanlık) sürekli bir hal almak
become an ongoing habit
f.
173
Genel
sürekli/devamlı bir işi olmak
have a regular job
f.
174
Genel
sürekli/devamlı bir işi olmak
have regular job
f.
175
Genel
sürekli tekrarlamak
battologize
f.
176
Genel
modayı sürekli takip etmek
keep an updated wardrobe
f.
177
Genel
sürekli oturmak
remain seated
f.
178
Genel
sürekli talep etmek
tease
f.
179
Genel
sürekli tartışmak
reargue
f.
180
Genel
sürekli şikayet etmek
noodge
f.
181
Genel
sürekli sızlanmak
noodge
f.
182
Genel
lüzumsuz yere sürekli fikir değiştirmek
haw and gee
f.
183
Genel
sürekli azarlamalar veya tehditlerle kasıtlı olarak kızdırmak
bait
f.
184
Genel
sürekli aklına gelmek
walk
f.
185
Genel
(dil) sürekli hareket etmek
walk [obsolete]
f.
186
Genel
sürekli içten yanmayı sağlamak için ateşin üstünü kapatmak
bank
f.
187
Genel
sürekli soru sorarak rahatsız etmek
batter
f.
188
Genel
sürekli nutuk çekmek
belecture
f.
189
Genel
sürekli olarak sinirlendirmek
chevvy
f.
190
Genel
atı bir sağdan bir soldan sürekli vurarak dehlemek
bicycle [dialect]
f.
191
Genel
sürekli görünmek
haunt
f.
192
Genel
sürekli tekrarlamak
haunt
f.
193
Genel
sürekli söylenerek rahatsız etmek
hen-peck
f.
194
Genel
sürekli şikayet ederek rahatsız etmek
hen-peck
f.
195
Genel
sürekli oradan oraya gitmek
bounce
f.
196
Genel
sürekli olmak
hold
f.
197
Genel
sürekli seyahat etmek
hop
f.
198
Genel
(araç) sürekli tümsekten geçermiş gibi takır takır gitmek
bump
f.
199
Genel
sürekli parlak ışınımlar yaparak parlamak
glance
f.
200
Genel
sürekli tekrarla öğretmek
grind
f.
201
Genel
sürekli tekrar ederek içine işlemek
grind
f.
202
Genel
sürekli tekrarla mükemmel hale getirmek
groove
f.
203
Genel
sürekli dalgalanmak
gyrate
f.
204
Genel
sürekli değişkenlik göstermek
gyrate
f.
205
Genel
sürekli alay ederek işkence yapmak
heckle
f.
206
Genel
sürekli kızdırmak
hock [us]
f.
207
Genel
sürekli ummak
overhope [dialect] [uk]
f.
208
Genel
sürekli tekrarlamak
overmultiply
f.
209
Genel
sürekli faydalanmak
overwork
f.
210
Genel
sürekli vuruş sesi yapmak
roll
f.
211
Genel
bakışları sürekli yön değiştirmek
roll
f.
212
Genel
sürekli akmak
roll
f.
213
Genel
sürekli olmak
run
f.
214
Genel
sürekli rahatsız etmek
bedevil
f.
215
Genel
sürekli çaba sarf ettirmek
drive
f.
216
Genel
sürekli kendini yaralamak
cut
f.
217
Genel
sürekli rahatsız etmek
dun
f.
218
Genel
sürekli kılmak
continuate
f.
219
Genel
sürekli hareket etmek
feed
f.
220
Genel
sürekli hale getirmek
inosculate
f.
221
Genel
sürekli vurarak üretmek
pound
f.
222
Genel
sürekli basarak üretmek
pound
f.
223
Genel
sürekli çalışmak
pound
f.
224
Genel
sürekli eleştirmek
find fault
f.
225
Genel
(şarkıyı) sürekli çalarak tanıtmak
plug
f.
226
Genel
sürekli çalarak şarkının reklamını yapmak
plug
f.
227
Genel
sürekli iş beklemek
ply [uk]
f.
228
Genel
sürekli tezgah işletmek
ply [uk]
f.
229
Genel
sürekli denetleyip hata bularak uygun davranmaya zorlamak
schoolmaster
f.
230
Genel
sürekli tekrarlamak
cuckoo
f.
231
Genel
ek miktarlar satın almak için borsadaki varlıklarını sürekli bir artışla büyütmek
pyramid
f.
232
Genel
sürekli görünmek
stalk
f.
233
Genel
sürekli … yapmak
keep
f.
234
Genel
sürekli olmayan
momentary
s.
235
Genel
sürekli şikayet edilen
kvetched
s.
236
Genel
sürekli değişen
kaleidoscopic
s.
237
Genel
sürekli kendinden söz eden
egotistical
s.
238
Genel
sürekli rahatsız eden
besetting
s.
239
Genel
sürekli bir yerden başka bir yere gitmeyle ilgili
transmigratory
s.
240
Genel
sürekli kar altında
nival
s.
241
Genel
sürekli karlı
nival
s.
242
Genel
sürekli olmayan
noncontinuous
s.
243
Genel
sürekli yükselen
ever increasing
s.
244
Genel
sürekli değişen
everchanging
s.
245
Genel
sürekli bir şeyler isteyen
importunate
s.
246
Genel
sürekli kullanılan
permanently used
s.
247
Genel
sürekli kullanılan
commonly used
s.
248
Genel
sürekli kullanılan
continuously used
s.
249
Genel
sürekli kullanılan
constantly used
s.
250
Genel
yarı sürekli
semi-permanent
s.
251
Genel
sürekli saldırı
offensive
s.
252
Genel
sürekli değişen
baffling
s.
253
Genel
sürekli tekrarlayan
ever-repeating
s.
254
Genel
sürekli artan
ever-growing
s.
255
Genel
sürekli büyüyen
ever-growing
s.
256
Genel
sürekli gelişen
ever-growing
s.
257
Genel
sürekli büyüyen/genişleyen
ever-expanding
s.
258
Genel
sürekli tiyatroya giden
theatregoing
s.
259
Genel
sürekli kullanılan
regularly used
s.
260
Genel
sürekli tekrarlanan
oft-repeated
s.
261
Genel
birini sürekli tekrarladığı (iddia/söz)
oft-repeated
s.
262
Genel
sürekli değişen
ever-shifting
s.
263
Genel
sürekli aktif/etkili
constitutively active
s.
264
Genel
sürekli huzursuz eden
niggling
s.
265
Genel
sürekli kusur bulan
nitpicky
s.
266
Genel
sürekli kusur bulan
nit-picky
s.
267
Genel
sürekli tüketim halinde olan
non-durable
s.
268
Genel
sürekli nemli
consistently moist
s.
269
Genel
sürekli dönen
aswirl
s.
270
Genel
sürekli olmayan
unabiding
s.
271
Genel
sürekli bakılmayan
ungazed
s.
272
Genel
sürekli bakmayan
ungazing
s.
273
Genel
sürekli bir şeyler istemeyen
unportunate
s.
274
Genel
sürekli meyve veren
everbearing
s.
275
Genel
sürekli değişen
unsettled
s.
276
Genel
sürekli dönüşen
unsettled
s.
277
Genel
sürekli olmayan
unsustained
s.
278
Genel
sürekli sızlanan
kvetchy
s.
279
Genel
sürekli yakınan
kvetchy
s.
280
Genel
sürekli üzgün görünen
sad-faced
s.
281
Genel
sürekli yalpalayan
waggly
s.
282
Genel
aynı hastalığı sürekli geçirmiş
habituated
s.
283
Genel
konuşurken sürekli duraklama sesi çıkaran
haw-haw
s.
284
Genel
alçak ve sürekli (ses)
humming
s.
285
Genel
sık veya sürekli hareketle karakterize olan
mobile
s.
286
Genel
sürekli mevcut
revolving
s.
287
Genel
sürekli erişilebilir
revolving
s.
288
Genel
sürekli konuşan
loose-lipped
s.
289
Genel
sürekli azalan
decreasing monotonic
s.
290
Genel
sürekli ilaç kullanımına ihtiyaç duyan
dependant
s.
291
Genel
sürekli ilaç kullanımına ihtiyaç duyan
dependent
s.
292
Genel
(sinema) belirli saat aralıklarıyla sürekli gösterimde olan
grind
s.
293
Genel
sürekli dolanıp duran
multivagant [obsolete]
s.
294
Genel
sürekli olarak kapalı bir kanal devresinden oluşmayan
open
s.
295
Genel
sürekli dolanan
dithery
s.
296
Genel
dayanıklı ve sürekli
dureful
s.
297
Genel
sürekli olmayan
dureless
s.
298
Genel
(çocuk) sürekli suç işleyen
incorrigible
s.
299
Genel
sürekli temas eden
contiguous
s.
300
Genel
sürekli yakınan
peevish
s.
301
Genel
sürekli dert yanan
peevish
s.
302
Genel
sürekli deniz yolculuğu yapan
saltwater
s.
303
Genel
değişken miktarlardaki sürekli değişim oranı ile ilişkili
fluxional
s.
304
Genel
değişken miktarlardaki sürekli değişim oranı ile ilişkili
fluxionary
s.
305
Genel
sürekli çalışanlara ait
ordinary
s.
306
Genel
sürekli parantez kullanan
parenthetic
s.
307
Genel
sürekli parantez kullanan
parenthetical
s.
308
Genel
sürekli burun çeken
snuffly
s.
309
Genel
sürekli kapanan
still-closing
s.
310
Genel
sürekli ayrılıp barışmalı
on-off
s.
311
Genel
sürekli olarak
perpetually
zf.
312
Genel
sürekli bir tabana oturacak şekilde
on a sustainable basis
zf.
313
Genel
sürekli olarak
invariably
zf.
314
Genel
sürekli geri teperek
bouncingly
zf.
315
Genel
sürekli olarak
constantly
zf.
316
Genel
sürekli olarak
evermore
zf.
317
Genel
sürekli olarak
continually
zf.
318
Genel
sürekli olarak
on and on
zf.
319
Genel
sürekli olarak
on
zf.
320
Genel
sürekli bir şekilde
continuingly
zf.
321
Genel
sürekli olarak
consistently
zf.
322
Genel
sürekli olarak
abidingly
zf.
323
Genel
sürekli biçimde
prolongedly
zf.
324
Genel
sürekli olarak
lastingly
zf.
325
Genel
sürekli olarak
permanently
zf.
326
Genel
sürekli olarak
all the time
zf.
327
Genel
sürekli olarak
incessantly
zf.
328
Genel
sürekli olarak
for good
zf.
329
Genel
sürekli olarak
continuously
zf.
330
Genel
-den beri sürekli olarak
ever since
zf.
331
Genel
sürekli olmayarak
discontinuously
zf.
332
Genel
sürekli bazda
continuously
zf.
333
Genel
sürekli olarak
alday
zf.
334
Genel
sürekli kusur bularak
cavilingly
zf.
335
Genel
sürekli olarak
remorselessly
zf.
336
Genel
sürekli bir şekilde
unrestingly
zf.
337
Genel
sürekli olarak
unseldom
zf.
338
Genel
sürekli olarak
ever is one
zf.
339
Genel
sürekli değişerek
louchely
zf.
340
Genel
sürekli faal
on the fly
zf.
341
Genel
sürekli bir şekilde
imprescriptibly
zf.
342
Genel
sürekli olarak
solid
zf.
343
Genel
sürekli burnunu çekerek
snuffily
zf.
344
Genel
sürekli bir şekilde
statedly
zf.
345
Genel
sürekli olarak
substantively
zf.
346
Genel
sürekli bir enerji belirten fiil son eki
-le
snk.
347
Genel
kalıcı veya sürekli gerçekleştirmeye yönelik anlamı veren son ek
-ive
snk.
348
Genel
sürekli olarak
subst
kısalt.
349
Genel
sürekli olarak
subst.
kısalt.
Phrasals
350
Öbek Fiiller
birine sürekli bir şeyi yapmasını hatırlatmak
keep after someone (about something)
f.
351
Öbek Fiiller
birine sürekli bir şeyi yapması için dırdır etmek
keep after someone (about something)
f.
352
Öbek Fiiller
birine sürekli bir şeyi yapmasını hatırlatmak
keep at someone (about something)
f.
353
Öbek Fiiller
birine sürekli bir şeyi yapması için dırdır etmek
keep at someone (about something)
f.
354
Öbek Fiiller
birine sürekli bir şeyi yapmasını hatırlatmak
keep on someone (about something)
f.
355
Öbek Fiiller
birine sürekli bir şeyi yapması için dırdır etmek
keep on someone (about something)
f.
356
Öbek Fiiller
birine sürekli bir şeyi yapmasını hatırlatmak
stay after someone (about something)
f.
357
Öbek Fiiller
birine sürekli bir şeyi yapması için dırdır etmek
stay after someone (about something)
f.
358
Öbek Fiiller
sürekli ve anlamsız yere eleştirmek
carp at
f.
359
Öbek Fiiller
(dizgiyi) sürekli yapmak
run in
f.
360
Öbek Fiiller
sürekli kusur bulmak
pick at
f.
361
Öbek Fiiller
birileri/bir şeyler arasında sürekli el değiştirmek
buffet someone or something (from someone or something) (to someone or something)
f.
362
Öbek Fiiller
birine sürekli olarak birşeyi yapmasını hatırlatmak
stay after someone about something
f.
363
Öbek Fiiller
birine sürekli olarak birşeyi yapmasını hatırlatmak
keep at someone about something
f.
364
Öbek Fiiller
birine sürekli olarak birşeyi yapmasını hatırlatmak
keep on someone about something
f.
365
Öbek Fiiller
birine sürekli olarak birşeyi yapmasını hatırlatmak
keep after someone about something
f.
366
Öbek Fiiller
sürekli aynı şeyi yapmak
creep out on
f.
367
Öbek Fiiller
sürekli bir yere takılmak
hang out
f.
368
Öbek Fiiller
sürekli vurmak/çarpmak
knock away (at something)
f.
369
Öbek Fiiller
sürekli yakınmak
gripe at
f.
370
Öbek Fiiller
sürekli ateş etmek
blaze away
f.
371
Öbek Fiiller
sürekli konuşarak birini susturmak
talk down
f.
372
Öbek Fiiller
sürekli havada tutmak
stick up
f.
373
Öbek Fiiller
birine bir şeyi sürekli tekrar etmek
din something into someone
f.
374
Öbek Fiiller
birine bir şeyi sürekli tekrar etmek
din something in
f.
375
Öbek Fiiller
(birini) sürekli veya şiddetli azarlamak
set at
f.
376
Öbek Fiiller
sürekli vurmak
bat around
f.
377
Öbek Fiiller
bir şeyi sürekli tekrar ederek iyice öğretmek
grind into
f.
378
Öbek Fiiller
sürekli eleştirmek
grind away
f.
379
Öbek Fiiller
sürekli sataşmak
grind away
f.
380
Öbek Fiiller
sürekli kötülemek/küçümsemek
grind away
f.
381
Öbek Fiiller
sürekli küçük/hor görmek
grind away
f.
382
Öbek Fiiller
(birini) sürekli eleştirmek
grind away at (someone or something)
f.
383
Öbek Fiiller
(birine) sürekli sataşmak
grind away at (someone or something)
f.
384
Öbek Fiiller
(birini) sürekli kötülemek/küçümsemek
grind away at (someone or something)
f.
385
Öbek Fiiller
(birini) sürekli küçük/hor görmek
grind away at (someone or something)
f.
386
Öbek Fiiller
işin üzerinde sürekli çalışarak azaltmak
hack away
f.
387
Öbek Fiiller
sürekli çalışarak işi eritmek
hack away
f.
388
Öbek Fiiller
işin üzerinde sürekli çalışarak azaltmak
hack away at
f.
389
Öbek Fiiller
sürekli çalışarak işi eritmek
hack away at
f.
390
Öbek Fiiller
işin üzerinde sürekli çalışarak azaltmak
hack out
f.
391
Öbek Fiiller
sürekli çalışarak işi eritmek
hack out
f.
392
Öbek Fiiller
bir şeyi sürekli hale getirmek
lock something in
f.
393
Öbek Fiiller
sürekli baskı uygulamak
push up against
f.
394
Öbek Fiiller
sürekli ittirmek
push up against
f.
395
Öbek Fiiller
(birine) sürekli bir şey yapmasını hatırlatmak
stay after (someone)
f.
396
Öbek Fiiller
(birini) sürekli bir şey yapması için sıkıştırmak
stay after (someone)
f.
397
Öbek Fiiller
sürekli bir şey yedirmek/yutturmak
stuff in
f.
398
Öbek Fiiller
(birine) sürekli bir şey yedirmek/yutturmak
stuff into (something)
f.
399
Öbek Fiiller
bir şeyle sürekli oynamak
fidget with something
f.
400
Öbek Fiiller
bir şeyi sürekli kurcalamak
fidget with something
f.
401
Öbek Fiiller
sürekli giymek zorunda kalmak
keep on
f.
402
Öbek Fiiller
sürekli hatırlatmak
keep on
f.
403
Öbek Fiiller
sürekli teşvik etmek
keep on
f.
404
Öbek Fiiller
birinin bir şeyi yapmasını sürekli hatırlatmak
keep on someone (about something)
f.
405
Öbek Fiiller
birini bir şeyi yapması için sürekli teşvik etmek
keep on someone (about something)
f.
406
Öbek Fiiller
birine bir şeyi yapması için sürekli dırdır etmek
keep on someone (about something)
f.
407
Öbek Fiiller
sürekli konuşmak
natter on
f.
408
Öbek Fiiller
(birine) sürekli rahatsızlık vermek
pinch at (someone)
f.
409
Öbek Fiiller
(birinin) sürekli canını sıkmak
pinch at (someone)
f.
410
Öbek Fiiller
(birinin) sürekli aklını kurcalamak
pinch at (someone)
f.
411
Öbek Fiiller
(birine) sürekli acı vermek
pinch at (someone)
f.
412
Öbek Fiiller
(birine) sürekli sıkıntı vermek
pinch at (someone)
f.
413
Öbek Fiiller
(birini) sürekli duygusal olarak etkilemek
pinch at (someone)
f.
414
Öbek Fiiller
sürekli ve çok miktarda üretmek
pump out
f.
415
Öbek Fiiller
bir şeyi sürekli üstünde taşımak
carry (someone or something) along with (someone or something)
f.
416
Öbek Fiiller
bir şeyi sürekli üstünde taşımak
carry something along (with someone)
f.
417
Öbek Fiiller
bir şey hakkında sürekli konuşmak
hammer away
f.
418
Öbek Fiiller
sürekli (bir şeyden/konudan) bahsetmek
bang away about (something) [uk]
f.
419
Öbek Fiiller
sürekli (bir şeyden/konudan) bahsetmek
bang on about (something)
f.
420
Öbek Fiiller
sürekli eleştirmek
beat up
f.
421
Öbek Fiiller
sürekli düşünmek
brood (upon)
f.
422
Öbek Fiiller
sürekli olarak elde tutup yeteneklice ele almak
hold down
f.
423
Öbek Fiiller
sürekli ev değiştirmek
move around
f.
424
Öbek Fiiller
sürekli yer değiştirmek
move around
f.
425
Öbek Fiiller
sürekli yeni evlere taşınmak
move around
f.
426
Öbek Fiiller
(iki yer) arasında sürekli gidip gelmek
commute between (places)
f.
427
Öbek Fiiller
(bir şeyi) sürekli tekrar ederek aklına kazımak
din (something) into (one)
f.
428
Öbek Fiiller
(bir şeyi) sürekli tekrar ederek zihnine yerleştirmek
din (something) into (one)
f.
429
Öbek Fiiller
(bir şeyi) sürekli tekrar ederek ezberlemek/ezberletmek
din (something) into (one)
f.
430
Öbek Fiiller
sürekli tekrar ederek aklına kazımak
din in
f.
431
Öbek Fiiller
sürekli tekrar ederek zihnine yerleştirmek
din in
f.
432
Öbek Fiiller
sürekli tekrar ederek ezberlemek/ezberletmek
din in
f.
433
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında sürekli kavga etmek
feud about (someone or something)
f.
434
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında sürekli tartışmak
feud about (someone or something)
f.
435
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında sürekli kavga etmek
feud over (someone or something)
f.
436
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında sürekli tartışmak
feud over (someone or something)
f.
437
Öbek Fiiller
(biriyle) sürekli kavga etmek
feud with (someone)
f.
438
Öbek Fiiller
(biriyle) sürekli tartışmak
feud with (someone)
f.
439
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey) hakkında sürekli kavga etmek
feud with (someone) about (someone or something)
f.
440
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey) hakkında sürekli tartışmak
feud with (someone) about (someone or something)
f.
441
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey) hakkında sürekli kavga etmek
feud with (someone) over (someone or something)
f.
442
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey) hakkında sürekli tartışmak
feud with (someone) over (someone or something)
f.
443
Öbek Fiiller
ile sürekli oynamak
fidget with
f.
444
Öbek Fiiller
-i sürekli kurcalamak
fidget with
f.
445
Öbek Fiiller
sürekli tekrar etmek
run through
f.
446
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında sürekli yakınmak
gripe about (someone or something)
f.
447
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında (birine/bir şeye) sürekli yakınmak
gripe about (someone or something) to (someone or something)
f.
448
Öbek Fiiller
(birine) sürekli yakınmak
gripe at (someone)
f.
449
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) sürekli yakınmak
gripe to (someone or something)
f.
450
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye biri/bir şey) hakkında sürekli yakınmak
gripe to (someone or something) about (someone or something)
f.
451
Öbek Fiiller
(bir konuyu, soruyu) sürekli tekrarlamak
hammer at (something)
f.
452
Öbek Fiiller
sürekli aynı şeyi tekrarlamak
hammer at (something)
f.
453
Öbek Fiiller
(birine) sürekli (birinden/bir şeyden) yakınmak
harp on (one) (about something)
f.
454
Öbek Fiiller
sürekli sıkıştırmak/dürtmek
keep after
f.
455
Öbek Fiiller
sürekli teşvik etmek
keep after
f.
456
Öbek Fiiller
sürekli motive etmek
keep after
f.
457
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) sürekli yapmasını hatırlatmak
keep after (someone or something)
f.
458
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) sürekli başının etini yemek
keep after (someone or something)
f.
459
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) sürekli yapması için dırdır etmek
keep after (someone or something)
f.
460
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) sürekli sıkıştırmak/dürtmek
keep after (someone or something)
f.
461
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) sürekli teşvik etmek
keep after (someone or something)
f.
462
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) sürekli motive etmek
keep after (someone or something)
f.
463
Öbek Fiiller
(birine) sürekli yapmasını hatırlatmak
keep at (someone)
f.
464
Öbek Fiiller
(birini) sürekli sıkıştırmak/dürtmek
keep at (someone)
f.
465
Öbek Fiiller
(birini) sürekli teşvik etmek
keep at (someone)
f.
466
Öbek Fiiller
(birini) sürekli motive etmek
keep at (someone)
f.
467
Öbek Fiiller
(birinin bir şeyi) yapmasını sürekli hatırlatmak
keep on (one) about (something)
f.
468
Öbek Fiiller
(bir konuda birini) sürekli sıkıştırmak/dürtmek
keep on (one) about (something)
f.
469
Öbek Fiiller
(birini bir konuda) sürekli teşvik etmek
keep on (one) about (something)
f.
470
Öbek Fiiller
(bir konuda birini) sürekli motive etmek
keep on (one) about (something)
f.
471
Öbek Fiiller
(birine) sürekli hatırlatmak
keep on at (one)
f.
472
Öbek Fiiller
(birini) sürekli teşvik etmek
keep on at (one)
f.
473
Öbek Fiiller
sürekli vurmak/çarpmak
knock away
f.
474
Öbek Fiiller
(iki yer/iki şey) arasında sürekli göç etmek
migrate between (some place or something) and (some place or something else)
f.
475
Öbek Fiiller
sürekli çalışmak
peg away
f.
476
Öbek Fiiller
(birine) sürekli kusur bulmak
pick away at (one)
f.
477
Öbek Fiiller
ile sürekli sorun yaratmak
plague with
f.
478
Öbek Fiiller
sürekli (kafasının içinde) dönmek
rattle around (something or some place)
f.
479
Öbek Fiiller
sürekli (kafasının içinde) dönmek
rattle around in
f.
480
Öbek Fiiller
(malzemeyi) sürekli girmek
feed in
f.
481
Öbek Fiiller
sürekli vermek
feed in
f.
482
Öbek Fiiller
sürekli beslemek
feed in
f.
Phrases
483
İfadeler
sürekli (bir şey) yapmak
be given to (something)
f.
484
İfadeler
sürekli bir şey yapmak
be given to something/to doing something
f.
485
İfadeler
ve (sürekli) artıyor/azalıyor
and counting
expr.
Proverb
486
Atasözü
sürekli hareket halinde olan/göçüp konan/yeri yurdu olmayan kişinin kökü/yeri/yuvası/birikimi olamaz
a rolling stone gathers no moss
487
Atasözü
aşırı/sürekli çalışmak insanı sıkıcı biri yapar
all work and no play makes jack a dull boy
488
Atasözü
aşırı/sürekli çalışmak insanı sıkıcı biri yapar
all work and no play makes jack a dull boy
489
Atasözü
sürekli/her şeyde şikayet edebilecek bir şey buluyorsun
you'd complain if you were hung with a new rope
Colloquial
490
Konuşma Dili
düşük faiz oranı için sürekli banka değiştiren kredi kartı kullanıcısı
card tart
i.
491
Konuşma Dili
birini sürekli eleştirip bıktırma
case
i.
492
Konuşma Dili
sürekli ve hevesli internet kullanıcısı
nettie
i.
493
Konuşma Dili
sürekli salyaları akan bebek
drool bucket
i.
494
Konuşma Dili
çevredeki insanların rahatsız olmasına rağmen sürekli cep telefonu ile konuşan kişi
cellfish
i.
495
Konuşma Dili
sürekli aynı hataları tekrarlayan kimse
errorist
i.
496
Konuşma Dili
internet yazışmalarındaki imla hatalarına sürekli müdahale eden kimse
grammar freak
i.
497
Konuşma Dili
internet yazışmalarındaki imla hatalarına sürekli müdahale eden kimse
grammar nazi
i.
498
Konuşma Dili
internet yazışmalarındaki imla hatalarına sürekli müdahale eden kimse
grammar police
i.
499
Konuşma Dili
sürekli olarak başını belaya sokan kimse
trouble magnet
i.
500
Konuşma Dili
sürekli şikayet eden kimse
whiner
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of sürekli
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy