Geçmiş

persistent

"persistent" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 14 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	persistent s.	ısrar eden
2	Yaygın Kullanım	persistent s.	ısrarlı
3	Yaygın Kullanım	persistent s.	ısrarcı
4	Yaygın Kullanım	persistent s.	inatçı
5	Yaygın Kullanım	persistent s.	kalıcı
General
6	Genel	persistent s.	persistan
7	Genel	persistent s.	ahtapot gibi
8	Genel	persistent s.	sürüp giden
9	Genel	persistent s.	direşken
10	Genel	persistent s.	sürekli
11	Genel	persistent s.	iz bırakan
12	Genel	persistent s.	devamlı
13	Genel	persistent s.	müzmin
Medical
14	Medikal	persistent s.	persistant

"persistent" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 46 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	persistent screen i.	bellekli ekran
2	Genel	persistent stains i.	inatçı lekeler
3	Genel	be persistent f.	ısrarcı olmak
Trade/Economic
4	Ticaret/Ekonomi	persistent dumping i.	sürekli damping
Law
5	Hukuk	persistent objector i.	ısrarlı itirazcı
6	Hukuk	persistent violator i.	mükerrir suçlu
7	Hukuk	persistent violator i.	sabıkalı
Technical
8	Teknik	persistent oscillations i.	ardışık salınımlar
9	Teknik	persistent gas i.	kalıcı gaz
10	Teknik	persistent oscillations i.	sürekli salınımlar
11	Teknik	non-persistent s.	direngen olmayan
Computer
12	Bilgisayar	persistent screen i.	bellekli ekran
13	Bilgisayar	persistent cookie i.	kalıcı çerez
14	Bilgisayar	non-persistent s.	direngen olmayan
Informatics
15	Bilişim	persistent storage i.	kalıcı bellek
16	Bilişim	persistent connection i.	kalıcı bağlantı
17	Bilişim	persistent link i.	otomatik link
18	Bilişim	persistent menu i.	süren menü
Telecom
19	Telekom	persistent carrier sense multiple access i.	daimi taşıyıcı algılamalı çoklu erişim
Electric
20	Elektrik	persistent oscillations i.	ardışık salınımlar
21	Elektrik	persistent oscillations i.	sürekli salınımlar
Medical
22	Medikal	persistent vegetative state i.	bitkisel hayat
23	Medikal	persistent vegetative state i.	bitkisel yaşam
24	Medikal	persistent fever i.	düşmeyen ateş
25	Medikal	persistent fever i.	inatçı ateş
26	Medikal	persistent vomiting i.	ısrarcı kusma
27	Medikal	persistent asthma i.	inatçı astım
28	Medikal	persistent cough i.	inatçı öksürük
29	Medikal	persistent cloaca i.	persistan kloaka
30	Medikal	persistent edema i.	persistan ödem
31	Medikal	persistent or recurrent pain or discomfort i.	persistan veya rekürren ağrı veya rahatsızlık hissi
32	Medikal	persistent erythema and hyperpigmentation i.	tekrarlayıcı eritem ve hiperpigmentasyon
33	Medikal	persistent dry cough i.	tedaviye dirençli kuru öksürük
Psychology
34	Psikoloji	persistent sexual arousal disorder (psad) i.	sürekli cinsel uyarılma sendromu
Pathology
35	Patoloji	persistent fever i.	sebat eden ateş
36	Patoloji	pvs (persistent vegetative state) kısalt.	vejetatif durum
37	Patoloji	pvs (persistent vegetative state) kısalt.	bitkisel hayat
Statistics
38	İstatistik	persistent state i.	ısrarcı durum
Chemistry
39	Kimya	non-persistent agent i.	daimi olmayan etmen
40	Kimya	persistent agent i.	kalıcı etmen
Environment
41	Çevre	persistent chemicals i.	dayanıklı kimyasallar
42	Çevre	persistent organic pollutant i.	inatçı organik kirletici
43	Çevre	persistent organic pollutants i.	kalıcı organik kirleticiler
44	Çevre	persistent organic pollutant i.	kalıcı organik kirletici
Military
45	Askeri	persistent war gas i.	kalıcı harp gazı
46	Askeri	persistent agent i.	kalıcı kimya maddesi