Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
prick
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"prick"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 113 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
prick
i.
diken batması
2
Genel
prick
i.
delik
3
Genel
prick
i.
sivri bir şeyin açtığı delik
4
Genel
prick
i.
diken
5
Genel
prick
i.
delinme
6
Genel
prick
i.
kalleş
7
Genel
prick
i.
sızı
8
Genel
prick
i.
iğnelenme
9
Genel
prick
i.
iğneleme
10
Genel
prick
i.
iğne
11
Genel
prick
i.
kalafat
12
Genel
prick
i.
delme
13
Genel
prick
i.
sokma
14
Genel
prick
i.
batırma
15
Genel
prick
i.
sivri cisim batmasından ileri gelen acı
16
Genel
prick
i.
atın toynağında yara
17
Genel
prick
i.
toynakta çivi yaralanması
18
Genel
prick
i.
ayak izi (tavşan)
19
Genel
prick
i.
sivri uçlu aletlerle yapılan nokta
20
Genel
prick
i.
ok ve yayla belirlenen işaret
21
Genel
prick
i.
hedef
22
Genel
prick
i.
ortaçağ'da kullanılan bir müzik notası
23
Genel
prick
i.
müzik sisteminde notadan sonra kullanılan nokta
24
Genel
prick
i.
bir çeşit rulo tütün
25
Genel
prick
i.
kişinin üzerinde taşımaya uygun rulo tütün
26
Genel
prick
i.
ucu sivri obje
27
Genel
prick
f.
deşmek
28
Genel
prick
f.
sokmak
29
Genel
prick
f.
açmak (delik)
30
Genel
prick
f.
silahla vurmak
31
Genel
prick
f.
listede işaretlemek
32
Genel
prick
f.
diken batırmak
33
Genel
prick
f.
acıtmak (deriye batan diken vb)
34
Genel
prick
f.
yaralamak
35
Genel
prick
f.
batmak (deriye batan diken vb)
36
Genel
prick
f.
hafifçe delmek
37
Genel
prick
f.
iğne batırmak
38
Genel
prick
f.
delmek
39
Genel
prick
f.
iğnelemek
40
Genel
prick
f.
vicdanını sızlatmak
41
Genel
prick
f.
dikmek (bitki)
42
Genel
prick
f.
batırmak
43
Genel
prick
f.
zımbalamak
44
Genel
prick
f.
toprağa dikmek
45
Genel
prick
f.
şişlemek
46
Genel
prick
f.
noktalamak
47
Genel
prick
f.
sivri bir şeyi -e batırmak
48
Genel
prick
f.
(kişinin vicdanı) rahatsız etmek
49
Genel
prick
f.
(sivri cisim) batmak
50
Genel
prick
f.
(nallama sırasında) çivi çakmak
51
Genel
prick
f.
deriyi deşmek
52
Genel
prick
f.
(cadı ilan edilmiş kişinin) derisini defalarca delmek
53
Genel
prick
f.
mahmuz veya üvendire ile kılavuzluk etmek
54
Genel
prick
f.
kışkırtarak teşvik etmek
55
Genel
prick
f.
(aday) listeden işaretleyerek seçmek
56
Genel
prick
f.
(tavşan) ayak izi takip etmek
57
Genel
prick
f.
(genç fideyi) orijinalinden başka bir saksıya çıkarmak
58
Genel
prick
f.
dikleştirmek (kulakları)
59
Genel
prick
f.
kulaklarını dikmek
60
Genel
prick
f.
orta dikişi geçirmek (yelken)
61
Genel
prick
f.
asitlendirerek bozmak (şarap)
62
Genel
prick
f.
delinmek
63
Genel
prick
f.
delinmiş gibi acımak
64
Genel
prick
f.
batar gibi acıtmak
65
Genel
prick
f.
mahmuzla zorlamak (atı)
66
Genel
prick
f.
hızlı binmek: dörtnala gitmek
67
Genel
prick
f.
keskin hale getirmek
68
Genel
prick
f.
asitli hale getirmek
69
Genel
prick
f.
ekşiyerek bozulmak (şarap)
70
Genel
prick
f.
(bir şeyin) ucu yukarı yöne bakmak
71
Genel
prick
f.
dikkat kesilmek
72
Genel
prick
f.
kulak kabartmak
73
Genel
prick
s.
(kulaklar) dik duran
74
Genel
prick
s.
dinleyen
75
Genel
prick
s.
kulak kabartmış
76
Genel
prick
s.
kulak kesilmiş
Technical
77
Teknik
prick
f.
zımba ile işaretlemek
Archaic
78
Eski Kullanım
prick
i.
noktalama işareti
79
Eski Kullanım
prick
i.
vurgu imi
80
Eski Kullanım
prick
f.
(müziği) notalarıyla yazmak
Slang
81
Argo
prick
i.
penis
82
Argo
prick
i.
yarak
83
Argo
prick
i.
adi
84
Argo
prick
i.
ciğeri beş para etmez
85
Argo
prick
i.
çük
86
Argo
prick
i.
dingil
87
Argo
prick
i.
eşşoğulu eşek
88
Argo
prick
i.
hergele
89
Argo
prick
i.
hıyar
90
Argo
prick
i.
mal
91
Argo
prick
i.
lavuk
92
Argo
prick
i.
pislik
93
Argo
prick
i.
puşt
94
Argo
prick
i.
şerefsiz
95
Argo
prick
i.
yavşak
96
Argo
prick
i.
dallama
97
Argo
prick
i.
puşt
98
Argo
prick
i.
dingil
99
Argo
prick
i.
sik kırığı
100
Argo
prick
i.
amcık hoşafı
101
Argo
prick
ünl.
adi şerefsiz
102
Argo
prick
ünl.
aşağılık herif
British Slang
103
İngiliz Argosu
prick
i.
penis
104
İngiliz Argosu
prick
i.
adi
105
İngiliz Argosu
prick
i.
aptal
106
İngiliz Argosu
prick
i.
ciğeri beş para etmez
107
İngiliz Argosu
prick
i.
geri zekalı
108
İngiliz Argosu
prick
i.
mankafa
109
İngiliz Argosu
prick
i.
pislik
110
İngiliz Argosu
prick
i.
salak
111
İngiliz Argosu
prick
i.
şerefsiz
112
İngiliz Argosu
prick
ünl.
adi şerefsiz
113
İngiliz Argosu
prick
ünl.
aşağılık herif
"prick"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 101 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
prick of conscience
i.
vicdan azabı
2
Genel
prick punch
i.
işaret zımbası
3
Genel
prick punch
i.
domuz tırnağı keski
4
Genel
prick [dialect] [uk]
i.
şiş
5
Genel
prick [obsolete]
i.
(uzay veya zamanda) nokta
6
Genel
prick [obsolete]
i.
parçacık
7
Genel
prick [obsolete]
i.
hedef
8
Genel
prick [obsolete]
i.
amaç
9
Genel
prick [obsolete]
i.
maksat
10
Genel
prick [obsolete]
i.
arı veya eklembacaklı iğnesi
11
Genel
prick [obsolete]
i.
üvendire
12
Genel
prick [obsolete]
i.
öküz üvendiresi
13
Genel
prick [obsolete]
i.
azap
14
Genel
prick [obsolete]
i.
vicdan azabı
15
Genel
prick [obsolete]
i.
dik konumda duran eşya
16
Genel
prick out
f.
listede işaretlemek
17
Genel
prick up one's ears
f.
kulak kabartmak
18
Genel
prick the bubble
f.
foyasını çıkarmak
19
Genel
prick up one's ears
f.
kulaklarını dikmek
20
Genel
prick up
f.
dikmek (kulak)
21
Genel
prick something on
f.
sivri bir şey bir uzva batmak
22
Genel
prick the bubble
f.
boşa çıkarmak
23
Genel
prick up one's ears
f.
dikkatle dinlemeye başlamak
24
Genel
prick up one's ears
f.
kulak kesilmek
25
Genel
prick up
f.
dikmek
26
Genel
prick something on
f.
bir uzva sivri bir şeyi batırmak
27
Genel
prick (up) [dialect] [uk]
f.
süslemek (kişiyi, elbiseyi)
28
Genel
prick (up) [dialect] [uk]
f.
incik boncukla bezemek
29
Genel
prick [obsolete]
f.
sivri uçlu aletle sabitlemek
30
Genel
prick [obsolete]
f.
sivri uçla delikten geçirmek
31
Genel
prick [obsolete]
f.
sivri ucu batırarak itmek
32
Genel
prick [obsolete]
f.
iğneleyerek istenen konuma getirmek
33
Genel
prick [dialect]
f.
süslenmek
34
Genel
prick [dialect]
f.
giyinip kuşanmak
35
Genel
prick-eared
s.
kulak kabartan
36
Genel
prick-eared
s.
kulaklarını diken
37
Genel
prick-eared
s.
kulak kesilen
38
Genel
prick-eared
s.
kulak kesilmiş
39
Genel
prick-eared
s.
kulaklarını dikmiş
40
Genel
prick-eared
s.
kulak kabartmış (köpek)
Phrasals
41
Öbek Fiiller
prick on
f.
dürtmek
42
Öbek Fiiller
prick on
f.
kışkırtmak
43
Öbek Fiiller
prick up
f.
kulaklarını dikmek
Proverb
44
Atasözü
never a rose without a prick
dikensiz gül olmaz
45
Atasözü
never a rose without a prick
gülü seven dikenine katlanır
46
Atasözü
never a rose without the prick
dikensiz gül olmaz
47
Atasözü
never a rose without the prick
gülü seven dikenine katlanır
Colloquial
48
Konuşma Dili
a prick of conscience
i.
vicdan azabı
49
Konuşma Dili
prick-eared [uk]
s.
kısa saçlı (erkek)
Idioms
50
Deyim
prick (one's) conscience
f.
(birinin() vicdanını sızlatmak
51
Deyim
prick (one's) conscience
f.
vicdan azabı çektirmek
52
Deyim
prick (one's) conscience
f.
içine dert olmak
53
Deyim
prick (one's) conscience
f.
birini suçlu hissettirmek
54
Deyim
prick (one's) conscience
f.
kendini suçlu hissetmek
55
Deyim
prick your conscience
f.
(birinin() vicdanını sızlatmak
56
Deyim
prick your conscience
f.
vicdan azabı çektirmek
57
Deyim
prick your conscience
f.
içine dert olmak
58
Deyim
prick your conscience
f.
birini suçlu hissettirmek
59
Deyim
prick your conscience
f.
kendini suçlu hissetmek
60
Deyim
prick up one's ears
f.
dikkat kesilmek
61
Deyim
prick up its ears
f.
dikkat kesilmek
62
Deyim
prick the bubble
f.
foyasını meydana çıkarmak
63
Deyim
prick up one's ears
f.
kulak kabartmak
64
Deyim
prick up one's ears
f.
kulak vermek
65
Deyim
prick somebody's conscience
f.
kendini suçlu hissettirmek
66
Deyim
prick up its ears
f.
kulaklarını dikmek
67
Deyim
prick up one's ears
f.
kulaklarını dikmek
68
Deyim
prick somebody's conscience
f.
vicdanını rahatsız etmek/sızlatmak
Speaking
69
Konuşma
prick your ears up
expr.
beni dikkatle dinle
70
Konuşma
prick up your ears
expr.
beni dikkatle dinle
71
Konuşma
prick your ears up
expr.
kulaklarını dört aç
72
Konuşma
prick up your ears
expr.
kulaklarını dört aç
Technical
73
Teknik
prick-punch
f.
zımbalamak
Construction
74
İnşaat
prick post
i.
ekstra destekleyici kazık
Dyeing
75
Boyacılık
prick up
f.
sıva uygulamak (duvara)
Marine
76
Denizcilik
prick (off)
f.
(rotayı, mesafeyi) harita üzerinde pergelle izlemek
Medical
77
Medikal
skin prick test positivity
i.
alerjik deri pozitifliği
78
Medikal
skin prick test
i.
deri prik testi
79
Medikal
prick test applicator
i.
prik test aplikatörü
80
Medikal
prick test positivity
i.
prik test pozitifliği
Music
81
Müzik
prick song [obsolete]
i.
notaya dökülen müzik
82
Müzik
prick song
i.
bir çeşit ortaçağ müziği
83
Müzik
prick song
i.
kontrpuan müzik
Archaic
84
Eski Kullanım
prick-eared [uk]
s.
püritenleri destekleyen
85
Eski Kullanım
prick-eared [uk]
s.
(ingiliz iç savaşında) yuvarlak kafalar taraftarı olan
Slang
86
Argo
a spare prick at a wedding
i.
(bir ortamda) sap gibi ortada kalan
87
Argo
a spare prick at a wedding
i.
fazlalık gibi hisseden
88
Argo
a spare prick at a wedding
i.
dış kapının mandalı gibi hisseden
89
Argo
a spare prick at a wedding
i.
bir ortamda sırıttığını hisseden
90
Argo
poor prick
i.
zavallı serseri
91
Argo
prick teaser
i.
gösterip vermeyen kadın
92
Argo
prick-tease
i.
gösterip vermeyen kadın
93
Argo
prick-teaser
i.
gösterip vermeyen kadın
94
Argo
prick-teasing
i.
gösterip vermeme
95
Argo
be like a spare prick at a wedding
f.
sap gibi ortada kalmak
96
Argo
he's a useless prick
expr.
işe yaramazın teki
97
Argo
like a spare prick at a wedding [uk]
expr.
sap gibi
98
Argo
like a spare prick at a wedding [uk]
expr.
sap gibi ortada kalmış
British Slang
99
İngiliz Argosu
hampton (wick) (rhyming slang on prick)
i.
penis
100
İngiliz Argosu
hampton (wick) (rhyming slang on prick)
i.
çük
101
İngiliz Argosu
spare prick at a wedding
i.
gereksiz insan
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of prick
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy