Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
follow
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"follow"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 93 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
follow
f.
takip etmek
2
Yaygın Kullanım
follow
f.
izlemek
General
3
Genel
follow
i.
bilardoda bir vuruş
4
Genel
follow
i.
takip
5
Genel
follow
i.
devam niteliğindeki gazete yazısı
6
Genel
follow
i.
daha önemli bir gazete makalesi ile ilişkili olup genellikle ona ek olarak basılan gazete makalesi
7
Genel
follow
f.
uymak
8
Genel
follow
f.
izlemek (birisini)
9
Genel
follow
f.
kollamak
10
Genel
follow
f.
kavramak
11
Genel
follow
f.
peşinden gitmek
12
Genel
follow
f.
sonra gelmek
13
Genel
follow
f.
sonucu olmak
14
Genel
follow
f.
anlaşılmak
15
Genel
follow
f.
ardına düşmek
16
Genel
follow
f.
çıkmak
17
Genel
follow
f.
dinlemek
18
Genel
follow
f.
kovalamak
19
Genel
follow
f.
sürdürmek
20
Genel
follow
f.
anlamak
21
Genel
follow
f.
izlemek
22
Genel
follow
f.
itaat etmek
23
Genel
follow
f.
takip etmek
24
Genel
follow
f.
sonucu çıkmak
25
Genel
follow
f.
takipçi olmak
26
Genel
follow
f.
gözetim altında tutmak
27
Genel
follow
f.
(bir şeyin) yönünde ilerlemek
28
Genel
follow
f.
yöneltilmek
29
Genel
follow
f.
yönlendirilmek
30
Genel
follow
f.
aynı yolda bulunmak
31
Genel
follow
f.
(bir şeye) paralel olmak
32
Genel
follow
f.
(birinin) rehberliğini, komutasını veya liderliğini kabul etmek
33
Genel
follow
f.
bağlı olmak
34
Genel
follow
f.
sadık kalmak
35
Genel
follow
f.
uygulamak
36
Genel
follow
f.
model almak
37
Genel
follow
f.
örnek almak
38
Genel
follow
f.
taklit etmek
39
Genel
follow
f.
bağlı kalmak
40
Genel
follow
f.
(ticaret veya meslek) ile uğraşmak
41
Genel
follow
f.
meşgul olmak
42
Genel
follow
f.
ardından gelmek
43
Genel
follow
f.
beraberinde getirmek
44
Genel
follow
f.
netice yaratmak
45
Genel
follow
f.
sonucunda meydana gelmek
46
Genel
follow
f.
neticesinde ortaya çıkmak
47
Genel
follow
f.
dikkat etmek
48
Genel
follow
f.
özen göstermek
49
Genel
follow
f.
dikkatini vermek
50
Genel
follow
f.
gelişmeleri izlemek
51
Genel
follow
f.
peşi sıra gelmek
52
Genel
follow
f.
akabinde olmak
53
Genel
follow
f.
ile sonuçlanmak
54
Genel
follow
f.
eşlik etmek
55
Genel
follow
f.
refakat etmek
56
Genel
follow
f.
(önceki otoritenin) fikir veya inançlarını kabul etmek
57
Genel
follow
f.
aşırı ilgi duymak
58
Genel
follow
f.
davasında yardımcı olmak
59
Genel
follow
f.
liderliğini kabul etmek
60
Genel
follow
f.
riayet etmek
61
Genel
follow
f.
boyun eğmek
62
Genel
follow
f.
uyum sağlamak
63
Genel
follow
f.
doğrultusunda davranmak
64
Genel
follow
f.
sonraki olmak
65
Genel
follow
f.
halefi olmak
66
Genel
follow
f.
(dans eşinin yönlendirmesine) riayet etmek
67
Genel
follow
f.
(birine, bir şeye) göre hareket etmek
68
Genel
follow
f.
ilişkili olmak
69
Genel
follow
f.
(yol, rota) boyunca yürümek
70
Genel
follow
f.
(yol, rota) boyunca ilerlemek
71
Genel
follow
f.
(birinin) cenazesine katılmak
72
Genel
follow
f.
halef atamak
73
Genel
follow
f.
(uzaklaşan bir cismi) durmadan izlemek
74
Genel
follow
f.
(hareket halindeki bir şeye) gözünü dikmek
75
Genel
follow
f.
gözüyle takip etmek
76
Genel
follow
f.
her aşamasından haberdar olmak
77
Genel
follow
f.
gündemi izlemek
78
Genel
follow
f.
gelişmeleri takip etmek
79
Genel
follow
f.
günceli yakalamak
80
Genel
follow
f.
(emirleri, talimatları) yerine getirmek
81
Genel
follow
f.
hayatını din, öğreti gibi nosyonlara göre yaşamak
82
Genel
follow
f.
rehber veya lider olarak kabul etmek
83
Genel
follow
f.
otoritesine girmek
84
Genel
follow
f.
bağlılık göstermek
Technical
85
Teknik
follow
f.
izlemek
86
Teknik
follow
f.
takip etmek
Computer
87
Bilgisayar
follow
i.
(sosyal medyada) takipçi olma
88
Bilgisayar
follow
f.
(blog yazarını) takip listesine almak
89
Bilgisayar
follow
s.
sosyal medyadaki takip özelliğine yönelik
90
Bilgisayar
follow
s.
internetten takipleşmeye ait veya ilişkin
Sport
91
Spor
follow
i.
(bilardoda) beyaz topa hedef topun arkasından yuvarlanacağı şekilde ileri doğru verilen falso
92
Spor
follow
i.
(bilardoda) beyaz topun hedef topa temas ettikten sonra onunla yapışık gideceği şekilde yapılan vuruş
Card
93
İskambil
follow
f.
bir kart oynandıktan hemen sonra aynı renkteki desteden başka bir kartı oynamak
"follow"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
follow-up
i.
takip
2
Yaygın Kullanım
follow-up
f.
izlemek
General
3
Genel
follow on formulae
i.
devam mamaları
4
Genel
follow shot
i.
izleyici çekim
5
Genel
follow-up
i.
süreklilik
6
Genel
follow-up
i.
faydalanma
7
Genel
follow-up
i.
izlem
8
Genel
follow-up studies
i.
takip çalışmaları
9
Genel
follow-up
i.
takviye
10
Genel
follow-up
i.
takip etme
11
Genel
follow-on evaluation
i.
takip değerlendirmesi
12
Genel
follow-up
i.
takip etmede kullanılan herhangi bir şey
13
Genel
follow-up
i.
tepki
14
Genel
follow-through
i.
devam
15
Genel
follow-on operational test and evaluation
i.
daha önceki işletim ve değerlendirmede elde edilmeyen bilgiyi tamamlayan değerlendirme
16
Genel
follow-through
i.
tamamlama
17
Genel
follow-up
i.
tetkikin devamı
18
Genel
a follow-up
i.
devamı (niteliğinde)
19
Genel
close follow-up
i.
yakın takip
20
Genel
legal procedures to follow
i.
izlenecek yasal yollar
21
Genel
legal procedure to follow
i.
izlenecek yasal yol
22
Genel
force follow
i.
ileri falso
23
Genel
follow the lady
i.
bul karayı al parayı oyunu
24
Genel
follow the bee
i.
bul karayı al parayı oyunu
25
Genel
follow-up question
i.
ek soru
26
Genel
follow-up question
i.
(bir önceki sorunun mealinde onu takip eden) devam/takip sorusu
27
Genel
follow-up question
i.
tamamlayıcı soru
28
Genel
follow a map
i.
haritayı izlemek
29
Genel
follow-up diary
i.
başarı izleme ve değerlendirme raporu
30
Genel
follow-up measures
i.
takip önlemleri
31
Genel
follow-on
i.
arkasından gelme
32
Genel
follow-on
i.
arkasından gitme
33
Genel
follow-on
i.
birinden kısa süre sonra ölme
34
Genel
follow-on
i.
hemen akabinde olma
35
Genel
follow through
i.
söylediği şekilde gerekeni yapma
36
Genel
follow through
i.
işi lafta bırakmayıp halletme
37
Genel
follow one's nose
f.
dosdoğru gitmek
38
Genel
follow through
f.
gerçekleştirmek
39
Genel
follow up
f.
kovalamak
40
Genel
follow up
f.
izlemek
41
Genel
follow through
f.
sonunu getirmek (bir işin)
42
Genel
follow the fashion
f.
modayı izlemek
43
Genel
follow one's advice
f.
tavsiyesine uymak
44
Genel
follow suit
f.
aynı şeyi yapmak
45
Genel
follow someone's advice
f.
birinin sözünü dinlemek
46
Genel
follow the suit
f.
taklit etmek
47
Genel
follow up
f.
peşini bırakmamak
48
Genel
follow somebody's advice
f.
tavsiyeye uymak
49
Genel
follow out
f.
gerçekleştirmek
50
Genel
follow up
f.
sürdürmek
51
Genel
follow the plow
f.
çiftçilik yapmak
52
Genel
follow the plough
f.
çiftçilik yapmak
53
Genel
follow one's nose
f.
sezgilerine dayanarak hareket etmek
54
Genel
follow through
f.
tamamlamak
55
Genel
follow the lessons
f.
dersleri takip etmek
56
Genel
follow the instructions
f.
talimatlara uymak
57
Genel
follow up
f.
ardını bırakmamak
58
Genel
follow through on
f.
sonunu getirmek (bir işin)
59
Genel
follow on
f.
devam etmek
60
Genel
follow the suit
f.
aynı şeyi yapmak
61
Genel
follow the suit
f.
iskambilde aynı renkten oynamak
62
Genel
follow up
f.
takip etmek
63
Genel
follow the lesson
f.
ders takip etmek
64
Genel
follow about
f.
peşini bırakmamak
65
Genel
follow in someone's footsteps
f.
bir kimsenin izinde olmak
66
Genel
follow the fashion
f.
modayı takip etmek
67
Genel
follow up
f.
başka bir şey yaparak bir şeyi tamamlamak
68
Genel
follow the lead of someone
f.
birinin ardından gitmek
69
Genel
follow from
f.
sonucu çıkmak
70
Genel
follow through
f.
harfi harfine yerine getirmek
71
Genel
follow up
f.
araştırmak
72
Genel
follow in somebody's footsteps
f.
izinden yürümek
73
Genel
follow in somebody's wake
f.
izinden gitmek
74
Genel
follow in somebody's wake
f.
izlemek
75
Genel
follow in somebody's wake
f.
takip etmek
76
Genel
follow someone closely
f.
yakın takibe almak
77
Genel
follow someone
f.
birini takip etmek
78
Genel
follow a case
f.
davayı takip etmek
79
Genel
follow a strategy
f.
strateji izlemek
80
Genel
follow in (someone's) wake
f.
dümen suyundan gitmek
81
Genel
follow suit
f.
birisinin davranışını tekrarlamak
82
Genel
follow the road
f.
yolu izlemek
83
Genel
follow a method
f.
yöntem izlemek
84
Genel
follow the developments
f.
gelişmeleri takip etmek
85
Genel
follow a policy
f.
politika izlemek
86
Genel
follow a procedure
f.
prosedür izlemek
87
Genel
follow the rules
f.
kurallara bağlı kalmak
88
Genel
follow policy
f.
politika izlemek
89
Genel
follow suit
f.
aynı renkten oynamak
90
Genel
follow suit
f.
taklit etmek
91
Genel
follow suit
f.
aynı hareketi yapmak
92
Genel
follow blindly
f.
körü körüne bağlanmak
93
Genel
follow someone
f.
birisinin arkasından gitmek
94
Genel
follow through
f.
bitirmek
95
Genel
follow through
f.
bir işin sonunu getirmek
96
Genel
follow with the crowd
f.
çoğunluğun görüşüne katılmak
97
Genel
follow the plan
f.
planı takip etmek
98
Genel
follow a policy
f.
siyaset gütmek
99
Genel
follow a policy
f.
politika gütmek
100
Genel
follow the basis
f.
esaslara uymak
101
Genel
follow the plan
f.
plana uymak
102
Genel
follow the developments with deep concern
f.
gelişmeleri kaygıyla takip etmek
103
Genel
follow the developments with deep concern
f.
gelişmeleri kaygıyla izlemek
104
Genel
follow in someone's footsteps
f.
birinin izinden gitmek
105
Genel
follow the advice
f.
nasihat tutmak
106
Genel
follow the instruction
f.
talimata uymak
107
Genel
follow the instruction
f.
direktif doğrultusunda hareket etmek
108
Genel
follow the advice
f.
nasihate uymak
109
Genel
follow the instruction
f.
yönerge gereğince hareket etmek
110
Genel
follow a policy
f.
politika yürütmek
111
Genel
follow the changes
f.
değişimleri izlemek
112
Genel
follow the changes
f.
değişiklikleri takip etmek
113
Genel
follow the changes
f.
değişiklikleri izlemek
114
Genel
follow-up
f.
takibini yapmak
115
Genel
follow a fluctuating course
f.
dalgalı bir seyir izlemek
116
Genel
follow the technology
f.
teknolojiyi takip etmek
117
Genel
follow the latest developments
f.
yenilikleri takip etmek
118
Genel
follow the latest developments
f.
son gelişmeleri takip etmek
119
Genel
follow the technology
f.
teknolojiyi izlemek
120
Genel
follow in somebody's footsteps
f.
ayak izinden gitmek
121
Genel
follow one's advice
f.
tavsiyelerine uymak
122
Genel
follow the strips back
f.
şeritleri takip ederek dönmek
123
Genel
follow soccer
f.
futbolu takip etmek
124
Genel
follow in the footsteps
f.
izinden gitmek
125
Genel
follow an odor to its source
f.
bir kokuyu takip etmek
126
Genel
follow orders
f.
talimatları izlemek
127
Genel
follow the rules
f.
kurallara uymak
128
Genel
follow the literature
f.
literatürü takip etmek
129
Genel
follow in quick succession
f.
art arda olmak/gelmek
130
Genel
follow in quick succession
f.
birbirini izlemek
131
Genel
follow orders
f.
emirleri uygulamak
132
Genel
follow orders
f.
emirleri yerine getirmek
133
Genel
follow a certain dress code
f.
belli bir kıyafet kuralına uymak
134
Genel
follow in the tradition of
f.
geleneğini sürdürmek
135
Genel
follow in the tradition
f.
geleneği sürdürmek
136
Genel
follow a high-protein diet
f.
yüksek proteinli bir diyet uygulamak
137
Genel
follow a different method
f.
farklı bir yöntem izlemek
138
Genel
follow too close
f.
çok yakın mesafeden takip etmek
139
Genel
follow the bread crumbs
f.
ekmek kırıntılarını takip etmek
140
Genel
follow the traffic rules
f.
trafik kurallarına uymak
141
Genel
follow a new path
f.
yeni bir yol izlemek
142
Genel
follow the subject
f.
konuyu takip etmek
143
Genel
have someone follow
f.
izlettirmek
144
Genel
follow closely
f.
yakından takip etmek
145
Genel
follow obsessively
f.
takıntılı biçimde takip etmek
146
Genel
follow up the process
f.
süreci takip etmek
147
Genel
follow up the process
f.
süreci izlemek
148
Genel
follow suit
f.
mevcut takımla aynı türden bir kart oynamak
149
Genel
follow the hounds
f.
köpeklerle ava çıkmak
150
Genel
follow with interest
f.
ilgiyle takip etmek
151
Genel
follow out
f.
sonuna kadar takip etmek
152
Genel
follow out
f.
sonuçlanana kadar takip etmek
153
Genel
follow-up
s.
sonraki
154
Genel
follow-up
s.
tamamlayıcı
Phrasals
155
Öbek Fiiller
follow up
f.
yorulmak bilmez bir şekilde peşinden gitmek
156
Öbek Fiiller
follow up
f.
yakından takip etmek
157
Öbek Fiiller
follow up
f.
benzer bir davranışla eşlik etmek
158
Öbek Fiiller
follow up
f.
mevcut eylemi güçlendirmek
159
Öbek Fiiller
follow up
f.
devamını getirmek
160
Öbek Fiiller
follow up
f.
(mevcut yayım hakkında) daha fazla bilgi aramak
161
Öbek Fiiller
follow up
f.
aynı konu hakkında art arda haber yayınlamak
162
Öbek Fiiller
follow up
f.
tanı veya tedaviyi takiben hastayı düzenli olarak kontrol etmek
163
Öbek Fiiller
follow up
f.
daha fazla önlem almak
164
Öbek Fiiller
follow up with somebody
f.
bir işin yapılıp yapılmadığından emin olmak için sözkonusu kişiyle irtibat halinde olmak
165
Öbek Fiiller
follow someone about
f.
peşine düşmek
166
Öbek Fiiller
follow (somebody) around
f.
peşine düşmek
167
Öbek Fiiller
follow someone around
f.
peşine düşmek
168
Öbek Fiiller
follow on after (someone or something)
f.
(birini ya da bir şeyi) takip etmek
169
Öbek Fiiller
follow on after (someone or something)
f.
(birini ya da bir şeyi) izlemek
170
Öbek Fiiller
follow on after (someone or something)
f.
ardından gitmek
171
Öbek Fiiller
follow on after (someone or something)
f.
ardından gitmek
172
Öbek Fiiller
follow on after (someone or something)
f.
ölen birisinin ardından ölmek
173
Öbek Fiiller
follow along
f.
ayak uydurmak
174
Öbek Fiiller
follow along
f.
başkalarını izlemek
175
Öbek Fiiller
follow along
f.
birilerinin peşinden gitmek
176
Öbek Fiiller
follow along
f.
sürüye uymak
177
Öbek Fiiller
follow along
f.
peşi sıra takip etmek
178
Öbek Fiiller
follow along
f.
dibinden ayrılmamak
179
Öbek Fiiller
follow along
f.
adım adım takip etmek
180
Öbek Fiiller
follow along
f.
yakından izlemek
181
Öbek Fiiller
follow along
f.
odaklanmak
182
Öbek Fiiller
follow (someone or something) about
f.
(birinin/bir şeyin) peşini bırakmamak
183
Öbek Fiiller
follow (someone or something) about
f.
(birinin/bir şeyin) peşinden ayrılmamak
184
Öbek Fiiller
follow (someone or something) about
f.
(birini/bir şeyi) kuyruk gibi takip etmek
185
Öbek Fiiller
follow (someone or something) around
f.
(birinin/bir şeyin) peşini bırakmamak
186
Öbek Fiiller
follow (someone or something) around
f.
(birinin/bir şeyin) peşinden ayrılmamak
187
Öbek Fiiller
follow (someone or something) around
f.
(birini/bir şeyi) kuyruk gibi takip etmek
188
Öbek Fiiller
follow (someone or something) around
f.
(birini/bir şeyi) adım adım takip etmek
189
Öbek Fiiller
follow (someone or something) around
f.
(birinin/bir şeyin) dibinden ayrılmamak
190
Öbek Fiiller
follow on
f.
arkasından gelmek/gitmek
191
Öbek Fiiller
follow on
f.
arkadan gelmek/gitmek
192
Öbek Fiiller
follow on
f.
ardından gelmek/gitmek
193
Öbek Fiiller
follow on
f.
peşinden ölmek
194
Öbek Fiiller
follow on
f.
arkasından ölmek
195
Öbek Fiiller
follow on
f.
ardından ölmek
196
Öbek Fiiller
follow on
f.
birinden kısa süre sonra ölmek
197
Öbek Fiiller
follow out
f.
dışarı doğru takip etmek
198
Öbek Fiiller
follow out
f.
dışarı çıkan birini takip etmek
199
Öbek Fiiller
follow out
f.
dışarı çıkan birinin arkasından gitmek
200
Öbek Fiiller
follow out
f.
ardından çıkmak
201
Öbek Fiiller
follow someone or something out
f.
(birini/bir şeyi) dışarı doğru takip etmek
202
Öbek Fiiller
follow someone or something out
f.
dışarı çıkan (birini/bir şeyi) takip etmek
203
Öbek Fiiller
follow someone or something out
f.
dışarı çıkan (birinin/bir şeyin) arkasından gitmek
204
Öbek Fiiller
follow someone or something out
f.
(birinin/bir şeyin) ardından çıkmak
205
Öbek Fiiller
follow through on (something)
f.
(bir şeyi) tamamlamak
206
Öbek Fiiller
follow through on (something)
f.
(bir şeyi) harfi harfine yerine getirmek
207
Öbek Fiiller
follow through on (something)
f.
(bir işin) sonunu getirmek
208
Öbek Fiiller
follow through on (something)
f.
(bir işi) bitirmek
209
Öbek Fiiller
follow through on (something)
f.
belirli bir beden hareketini sonuna kadar yapmak
210
Öbek Fiiller
follow through with (something)
f.
(bir şeyi) tamamlamak
211
Öbek Fiiller
follow through with (something)
f.
(bir şeyi) harfi harfine yerine getirmek
212
Öbek Fiiller
follow through with (something)
f.
(bir işin) sonunu getirmek
213
Öbek Fiiller
follow through with (something)
f.
(bir işi) bitirmek
214
Öbek Fiiller
follow through with (something)
f.
belirli bir beden hareketini sonuna kadar yapmak
215
Öbek Fiiller
follow someone up
f.
birinin yaptığı işi takip/kontrol etmek
216
Öbek Fiiller
follow up (on someone)
f.
birinin yaptığı işi takip/kontrol etmek
217
Öbek Fiiller
follow something up
f.
araştırmak
218
Öbek Fiiller
follow something up
f.
göz atmak
219
Öbek Fiiller
follow something up
f.
incelemek
220
Öbek Fiiller
follow something up
f.
bir şeyi takip/kontrol etmek
221
Öbek Fiiller
follow something up
f.
bir şeyi izlemek
222
Öbek Fiiller
follow up on something
f.
araştırmak
223
Öbek Fiiller
follow up on something
f.
göz atmak
224
Öbek Fiiller
follow up on something
f.
incelemek
225
Öbek Fiiller
follow up on something
f.
bir şeyi takip/kontrol etmek
226
Öbek Fiiller
follow up on something
f.
bir şeyi izlemek
227
Öbek Fiiller
follow up on (something)
f.
(birinden bir şey) hakkında bilgi almak
228
Öbek Fiiller
follow up on (something)
f.
biriyle irtibata geçip (bir şeyin) gidişatı/durumu hakkında bilgi almak
229
Öbek Fiiller
follow up on (something)
f.
(bir işin) yapılıp yapılmadığından emin olmak için söz konusu kişiyle irtibat halinde olmak
230
Öbek Fiiller
follow up on (something)
f.
(bir şeyi) takip/kontrol etmek
231
Öbek Fiiller
follow up on (something)
f.
(bir şeyin) gidişatını takip/kontrol etmek
232
Öbek Fiiller
follow up with (one)
f.
bir işin yapılıp yapılmadığından emin olmak için (biriyle) irtibat halinde olmak
233
Öbek Fiiller
follow up with (one)
f.
(birinden bir şey) hakkında bilgi almak
234
Öbek Fiiller
follow up with (one)
f.
(biriyle) irtibata geçip bir şeyin gidişatı/durumu hakkında bilgi almak
235
Öbek Fiiller
follow through
f.
(bir eylemin) etkisini bir başka eylemle güçlendirmek
Phrases
236
İfadeler
follow us
ünl.
bizi takip edin
237
İfadeler
my (founding) father, we follow your footsteps
expr.
atam izindeyiz
238
İfadeler
further information to follow
expr.
daha fazla bilgi az sonra
239
İfadeler
they are as follow
expr.
şunlar gibidir
Proverb
240
Atasözü
if one sheep leaps over the ditch, all the rest will follow
eğer bir koyun hendekten atlarsa, diğerleri de arkasından atlar/onu takip eder
241
Atasözü
learning is a treasure that will follow its owner everywhere
bilgi insanı her gittiği yerde/hayat boyu takip edecek bir hazinedir
Colloquial
242
Konuşma Dili
follow-on
i.
devamı
243
Konuşma Dili
follow the colours
f.
askere gitmek
244
Konuşma Dili
follow the colours
f.
askere yazılmak
245
Konuşma Dili
follow the colours
f.
orduya yazılmak
246
Konuşma Dili
follow the colours
f.
orduya katılmak
247
Konuşma Dili
I don't follow (you)
expr.
demek istediğini anlamıyorum
248
Konuşma Dili
I don't follow (you)
expr.
ne dediğini anlamıyorum
249
Konuşma Dili
I don't follow (you)
expr.
anlamıyorum
250
Konuşma Dili
I don't follow (you)
expr.
anlamadım
251
Konuşma Dili
fb (follow back)
expr.
geri takip
252
Konuşma Dili
fb (follow back)
expr.
takibe takip
Idioms
253
Deyim
a hard act to follow
i.
yeri doldurulamaz/doldurulması zor kimse/şey
254
Deyim
a hard act to follow
i.
başarısına/seviyesine ulaşılması zor kimse/şey
255
Deyim
a hard act to follow
i.
kendinden sonra gelenleri gölgede bırakan kimse/şey
256
Deyim
a hard act to follow
i.
standardına ulaşılması zor kimse/şey
257
Deyim
a tough act to follow
i.
yeri doldurulamaz/doldurulması zor kimse/şey
258
Deyim
a tough act to follow
i.
başarısına/seviyesine ulaşılması zor kimse/şey
259
Deyim
a tough act to follow
i.
kendinden sonra gelenleri gölgede bırakan kimse/şey
260
Deyim
a tough act to follow
i.
standardına ulaşılması zor kimse/şey
261
Deyim
a tough act to follow
i.
yeri doldurulması zor kimse/şey
262
Deyim
a tough act to follow
i.
yerine gelecek her şeyi/herkesi gölgede bırakacak kimse/şey
263
Deyim
a tough act to follow
i.
yeri doldurulması güç bir örnek
264
Deyim
hard act to follow
i.
yeri doldurulamaz/doldurulması zor kimse/şey
265
Deyim
hard act to follow
i.
başarısına/seviyesine ulaşılması zor kimse/şey
266
Deyim
hard act to follow
i.
kendinden sonra gelenleri gölgede bırakan kimse/şey
267
Deyim
hard act to follow
i.
standardına ulaşılması zor kimse/şey
268
Deyim
tough act to follow
i.
yeri doldurulamaz/doldurulması zor kimse/şey
269
Deyim
tough act to follow
i.
başarısına/seviyesine ulaşılması zor kimse/şey
270
Deyim
tough act to follow
i.
kendinden sonra gelenleri gölgede bırakan kimse/şey
271
Deyim
tough act to follow
i.
standardına ulaşılması zor kimse/şey
272
Deyim
follow suit
f.
ayak uydurmak
273
Deyim
follow in someone's footsteps
f.
birinin izinden gitmek
274
Deyim
follow someone's example
f.
birinin izinden gitmek
275
Deyim
follow in someone's footsteps
f.
birini kendine örnek almak
276
Deyim
follow one's nose
f.
bir kokuyu takip etmek
277
Deyim
follow one's lead
f.
birini örnek almak
278
Deyim
follow in someone's footsteps
f.
birinin izinde yürümek
279
Deyim
follow in someone's tracks
f.
birinin izinden yürümek
280
Deyim
follow one's nose
f.
burnunun dikine gitmek
281
Deyim
follow in someone's tracks
f.
birinin izinde yürümek
282
Deyim
follow someone's lead
f.
birinin izinden gitmek
283
Deyim
follow in someone's footsteps
f.
birinin izinden yürümek
284
Deyim
be a tough act to follow
f.
elde edilmesi/tekrarlanması zor bir başarı elde etmek
285
Deyim
be a hard act to follow
f.
elde edilmesi/tekrarlanması zor bir başarı elde etmek
286
Deyim
one's actions follow one's words
f.
eylemleriyle verdiği sözler birbirini tutmak
287
Deyim
follow one's lead
f.
izinden gitmek
288
Deyim
follow one's nose
f.
içinden geldiği gibi hareket etmek
289
Deyim
follow one's heart
f.
kalbinin sesini dinlemek
290
Deyim
follow hard behind
f.
peşini bırakmamak
291
Deyim
follow hard after
f.
peşini bırakmamak
292
Deyim
follow hard on
f.
peşini bırakmamak
293
Deyim
follow hard upon
f.
peşini bırakmamak
294
Deyim
follow after the style of someone
f.
tarzını/stilini takip etmek
295
Deyim
one's actions follow one's words
f.
vaatlerini yerine getirmek
296
Deyim
follow to the ends of the earth
f.
(birinin peşinden) dünyanın öbür ucuna kadar gitmek
297
Deyim
follow a middle course
f.
orta yolu bulmak
298
Deyim
follow a middle course
f.
ortayı bulmak
299
Deyim
follow a middle course
f.
orta yolda buluşmak
300
Deyim
follow a middle course
f.
ara yolu bulmak
301
Deyim
follow/steer/take a middle course
f.
orta yolu bulmak
302
Deyim
follow/steer/take a middle course
f.
ortayı bulmak
303
Deyim
follow/steer/take a middle course
f.
orta yolda buluşmak
304
Deyim
follow/steer/take a middle course
f.
ara yolu bulmak
305
Deyim
follow the example of
f.
birini örnek almak
306
Deyim
follow the example of
f.
birinin yolundan/izinden gitmek
307
Deyim
follow the example of
f.
birini kendine örnek almak
308
Deyim
follow the example of
f.
birinin yaptıklarını yapmak
309
Deyim
follow (one) to the ends of the earth
f.
(birinin) peşinden dünyanın öbür ucuna kadar gitmek
310
Deyim
follow (one) to the ends of the earth
f.
(biri) dünyanın öbür ucuna gitse peşinden gitmek
311
Deyim
follow (someone or something) in stride
f.
(birinin/bir şeyin) izinden gitmek
312
Deyim
follow (someone or something) in stride
f.
(birinin/bir şeyin) yolundan gitmek
313
Deyim
follow (someone or something) in stride
f.
(birinin/bir şeyin) peşinden gitmek/gelmek
314
Deyim
follow (someone or something) in stride
f.
(birinin/bir şeyin) peşi sıra gitmek
315
Deyim
follow heart
f.
kalbinin sesini dinlemek
316
Deyim
follow in (one's) footsteps
f.
(birinin) izinde olmak
317
Deyim
follow in (one's) footsteps
f.
(birinin) izinden gitmek
318
Deyim
follow in (one's) footsteps
f.
(birinin) izinden yürümek
319
Deyim
follow in (one's) footsteps
f.
(birini) kendine örnek almak
320
Deyim
follow in (one's) tracks
f.
(birinin) izinde olmak
321
Deyim
follow in (one's) tracks
f.
(birinin) izinden gitmek
322
Deyim
follow in (one's) tracks
f.
(birinin) izinden yürümek
323
Deyim
follow in (one's) tracks
f.
(birini) kendine örnek almak
324
Deyim
follow in footsteps
f.
izinde olmak
325
Deyim
follow in footsteps
f.
izinden gitmek
326
Deyim
follow in footsteps
f.
izinden yürümek
327
Deyim
follow in footsteps
f.
kendine örnek almak
328
Deyim
follow in the footsteps of
f.
-in izinde olmak
329
Deyim
follow in the footsteps of
f.
'-in izinden gitmek
330
Deyim
follow in the footsteps of
f.
'-in izinden yürümek
331
Deyim
follow in the footsteps of
f.
'-i kendine örnek almak
332
Deyim
follow in the footsteps of (someone)
f.
(birinin) izinde olmak
333
Deyim
follow in the footsteps of (someone)
f.
(birinin) izinden gitmek
334
Deyim
follow in the footsteps of (someone)
f.
(birinin) izinden yürümek
335
Deyim
follow in the footsteps of (someone)
f.
(birini) kendine örnek almak
336
Deyim
follow in tracks
f.
izinde olmak
337
Deyim
follow in tracks
f.
izinden gitmek
338
Deyim
follow in tracks
f.
izinden yürümek
339
Deyim
follow in tracks
f.
kendine örnek almak
340
Deyim
follow lead
f.
ardından gitmek
341
Deyim
follow lead
f.
izinden gitmek/yürümek
342
Deyim
follow lead
f.
örnek almak
343
Deyim
follow nose
f.
sezgilerine dayanarak hareket etmek
344
Deyim
follow nose
f.
dosdoğru gitmek
345
Deyim
follow nose
f.
bir kokuyu takip etmek
346
Deyim
follow nose
f.
burnunun dikine gitmek
347
Deyim
follow nose
f.
içinden geldiği gibi hareket etmek
348
Deyim
follow the crowd
f.
herkesin yaptığını yapmak
349
Deyim
follow the crowd
f.
topluluğa/çoğunluğa uymak
350
Deyim
follow the crowd
f.
etrafındakilere uymak
351
Deyim
follow the crowd
f.
grubun isteğine uymak
352
Deyim
follow the golden mean
f.
ölçülü olmak
353
Deyim
follow the golden mean
f.
aşırıya kaçmamak
354
Deyim
follow the golden mean
f.
belli sınırlar içerisinde kalmak
355
Deyim
follow the sea
f.
denizci olmak
356
Deyim
follow the sea
f.
gemici olmak
357
Deyim
follow your nose
f.
dosdoğru gitmek
358
Deyim
follow your nose
f.
dümdüz gitmek
359
Deyim
follow your nose
f.
burnunun dikine gitmek
360
Deyim
follow your nose
f.
sezgilerine dayanarak hareket etmek
361
Deyim
follow your nose
f.
içinden geldiği gibi hareket etmek
362
Deyim
follow/go with the crowd
f.
herkesin yaptığını yapmak
363
Deyim
follow/go with the crowd
f.
topluluğa/çoğunluğa uymak
364
Deyim
follow/go with the crowd
f.
etrafındakilere uymak
365
Deyim
follow/go with the crowd
f.
grubun isteğine uymak
Speaking
366
Konuşma
follow someone's facebook page
f.
birinin facebook sayfasını takip etmek
367
Konuşma
follow me
ünl.
beni takip et
368
Konuşma
follow me
ünl.
beni takip edin
369
Konuşma
follow me
expr.
beni izle
370
Konuşma
it does not follow that
expr.
bundan sonucu çıkarılamaz
371
Konuşma
don't follow me
expr.
beni takip etme
372
Konuşma
did you follow me here?
expr.
beni buraya kadar takip mi ettin?
373
Konuşma
you have to follow that system
expr.
bu sisteme ayak uydurmak zorundasınız
374
Konuşma
watch/follow us
expr.
bizi izleyin
375
Konuşma
do you want us to follow you?
expr.
peşinden gelelim mi?
Trade/Economic
376
Ticaret/Ekonomi
debt follow-up
i.
alacak takibi
377
Ticaret/Ekonomi
follow-on cost
i.
artçı maliyet
378
Ticaret/Ekonomi
follow-up
i.
bir işin programa göre yürütülüp yürütülmediğinin denetlenmesi ve yapılması gerekli düzenlemeler konusunda yönetime bilgi verilmesi
379
Ticaret/Ekonomi
follow-on cost
i.
bir olayın/durumun doğal sonucu olarak gelişen maliyet
380
Ticaret/Ekonomi
debt follow-up
i.
borç takibi
381
Ticaret/Ekonomi
unattended personnel follow-up form
i.
devamsız personel takip formu
382
Ticaret/Ekonomi
business follow-up
i.
iş takibi
383
Ticaret/Ekonomi
follow up report
i.
izleme raporu
384
Ticaret/Ekonomi
follow-up calls
i.
izleme amaçlı telefon
385
Ticaret/Ekonomi
follow up
i.
izleme
386
Ticaret/Ekonomi
job follow-up
i.
iş takibi
387
Ticaret/Ekonomi
follow-up
i.
izleme
388
Ticaret/Ekonomi
commission follow-up
i.
komisyonun takibi
389
Ticaret/Ekonomi
customer follow-up
i.
müşteri takip
390
Ticaret/Ekonomi
customer follow-up
i.
müşteri takibi
391
Ticaret/Ekonomi
project follow-up
i.
proje takip
392
Ticaret/Ekonomi
project follow-up
i.
proje takibi
393
Ticaret/Ekonomi
follow up service
i.
satış sonrası hizmet
394
Ticaret/Ekonomi
after-sale follow-up
i.
satış sonrası takip
395
Ticaret/Ekonomi
post-sale follow-up
i.
satış sonrası takip
396
Ticaret/Ekonomi
order follow-up
i.
sipariş takibi
397
Ticaret/Ekonomi
follow-up audit
i.
takip denetimi
398
Ticaret/Ekonomi
corporate credit cards under follow up
i.
takipteki kurumsal kredi kartları
399
Ticaret/Ekonomi
follow the market
f.
piyasayı takip etmek
Law
400
Hukuk
follow up all transactions at the public and private bodies and agencies in connection therewith
i.
bu işlemlerden dolayı bilcümle resmi ve hususi daireler ve kamu kurum ve kuruluşları nezdindeki işlemleri takip ve tedvire
401
Hukuk
case follow-up
i.
dosya takibi
402
Hukuk
initiation and follow-up of enforcement proceedings
i.
icra işlemlerinin başlatılması ve takibi
403
Hukuk
follow a proceeding
f.
davayı takip etmek
404
Hukuk
follow up business transactions thereat
expr.
elden iş takibine
405
Hukuk
follow and finalize all transactions with all public and private bodies, local administrations and other agencies both within the country and abroad
expr.
yurtiçi ve yurtdışındaki bilcümle resmi ve hususi daireler ile özel idareler ve sair merciler nezdindeki işlemlerimizi takip ve tedvire
Politics
406
Siyasal
regular follow-up
i.
düzenli izleme
407
Siyasal
follow-up activity
i.
izleme faaliyeti
408
Siyasal
follow-up
i.
izleme
409
Siyasal
follow-up
i.
takip
410
Siyasal
follow-up workshop
i.
takip semineri
411
Siyasal
follow-up counseling
i.
takip danışmanlığı
412
Siyasal
follow-up counseling
i.
tamamlayıcı danışmanlık
Institutes
413
Kurum/Kuruluş
department of support payments and follow-up
i.
destekleme ödemeleri ve takip dairesi başkanlığı
414
Kurum/Kuruluş
section of follow-up and implementation of international projects
i.
uluslararası proje takip ve uygulama şube müdürlüğü
Media
415
Medya
press follow up
i.
medya takibi
416
Medya
media follow-up
i.
medya takibi
Technical
417
Teknik
follow-up study
i.
başarı izleme deneyi
418
Teknik
follow die
i.
dizi kalıp
419
Teknik
follow board
i.
izleme levhası
420
Teknik
follow-up flag
i.
izleme bayrağı
421
Teknik
execution deductions follow-up form
i.
icra kesintileri takip cetveli
422
Teknik
follow up mechanism
i.
karşılama donanımı
423
Teknik
follow-up
i.
karşılama donanımı
424
Teknik
negative follow-up
i.
negatif izleme
425
Teknik
follow-the-pointer indicator
i.
takip kadranı
426
Teknik
follow me car
i.
takip et aracı
427
Teknik
follow-on echelon
i.
takip kademesi
428
Teknik
follow-on reinforcement
i.
takip eden kuvvetlendirme
429
Teknik
auxiliary follow-up piston
i.
yardımcı takip pistonu
430
Teknik
follow board
i.
şişenin içine kum sıkıştırılırken şablon ile şişenin üzerinde durduğu tahta
Computer
431
Bilgisayar
budget follow-up table
i.
bütçe takip tablosu
432
Bilgisayar
invoice follow-up
i.
fatura takibi
433
Bilgisayar
graph colors follow
i.
grafik renkleri
434
Bilgisayar
follow back
i.
geri̇ taki̇p
435
Bilgisayar
follow up flag
i.
izleme bayrağı
436
Bilgisayar
mutual follow
i.
karşılıklı takip
437
Bilgisayar
organization chart colors follow
i.
kuruluş şeması renkleri
438
Bilgisayar
project follow-up and reporting
i.
proje takibi ve raporlama
439
Bilgisayar
follow each other on twitter
f.
twitter'da takipleşmek
440
Bilgisayar
follow links
expr.
bağlantıları izle
441
Bilgisayar
follow links
expr.
bağları izle
442
Bilgisayar
follow up
expr.
izle
443
Bilgisayar
follow-up
expr.
izle
444
Bilgisayar
fb (follow back)
kısalt.
sosyal medyada "geri takip" ifadesinin kısaltması
445
Bilgisayar
fb (follow back)
kısalt.
sosyal medyada takip ettiği kişinin de kendini takip etmesi için kullanılan beni takip et ifadesinin kısaltması
Telecom
446
Telekom
follow me functionality
i.
izle beni işlevselliği
447
Telekom
follow-me diversion
i.
kişi takipli yönlendirme
448
Telekom
system follow-up
i.
sistem takibi
Mechanic
449
Mekanik
follow rest
i.
torna tezgahında kaydırmalı kaidesi olan hareketli torna aleti
Textile
450
Tekstil
foll (follow)
i.
(örgüde) sonra gelme
Automotive
451
Otomotiv
follow-up spark
i.
ardışık kıvılcım
452
Otomotiv
follow me home
i.
refakatçi aydınlatma düzeni
Aeronautic
453
Havacılık
follow-me vehicle
i.
takip-et aracı
Marine
454
Denizcilik
follow-up control
i.
geri dönüşlü kontrol
Medical
455
Medikal
antenatal follow-up
i.
antenatal takip
456
Medikal
one-year follow up results
i.
bir yıllık izlem sonuçları
457
Medikal
follow-on milk
i.
devam sütü
458
Medikal
dietary follow-up
i.
diyet takibi
459
Medikal
echocardiographic follow-up
i.
ekokardiyografik takip
460
Medikal
early follow-up program
i.
erken takip programı
461
Medikal
disease follow-up
i.
hastalığın takip edilmesi
462
Medikal
follow-up participation
i.
hastalık sonrası tedavilere katılma
463
Medikal
patient follow-up
i.
hasta takibi
464
Medikal
follow-up of juvenile idiopathic arthritis
i.
jüvenil idiopatik artrit izlemi
465
Medikal
follow-up visit
i.
izlem ziyareti
466
Medikal
follow-up interview
i.
izlem görüşmesi
467
Medikal
clinic follow-up
i.
klinik takip
468
Medikal
clinical follow-up
i.
klinik takip
469
Medikal
follow-up examination
i.
kontrol muayenesi
470
Medikal
mean follow-up period
i.
ortalama izlem süresi
471
Medikal
neurodevelopmental follow-up
i.
nörogelişimsel takip
472
Medikal
average length of follow-up
i.
ortalama takip süresi
473
Medikal
follow-up participation
i.
özellikle alkol bağımlığı tedavisi sonrasında gerçekleştirilen tedavi uygulamalarına katılma
474
Medikal
postoperative follow-ups
i.
postoperatif cerrahi sonrası takipler
475
Medikal
postoperative follow-up
i.
postoperatif izleme
476
Medikal
periodic follow-up visit
i.
periyodik izlem
477
Medikal
risk-adapted follow-up
i.
riske göre izlem
478
Medikal
radiological follow-up
i.
radyografik takip
479
Medikal
well child follow-up
i.
sağlam çocuk izlemi
480
Medikal
well child follow-up
i.
sağlıklı çocuk izlemi
481
Medikal
follow-up file
i.
takip dosyası
482
Medikal
post-discharge follow-up of high risk neonates
i.
taburcu edilen yüksek riskteki bebeklerin sonraki takipleri
483
Medikal
follow-up care
i.
tedavi sonrası takip/bakım/izleme
484
Medikal
post-therapy follow-up
i.
tedavi sonrası takip
485
Medikal
long-term follow-up
i.
uzun süreli hasta takibi
486
Medikal
follow-up of high risk neonates
i.
yüksek riskli bebeklerin takibi
487
Medikal
lost to follow-up
s.
takip dışı kalmış
488
Medikal
lost to follow up
s.
takipten çıkmış
Psychology
489
Psikoloji
early psychiatric follow-up and treatment
i.
erken psikiyatrik takip ve tedavi
Pathology
490
Patoloji
routine postpartum follow-up
i.
rutin doğum sonrası takip
Food Engineering
491
Gıda
infant formulae and follow-on formulae
i.
bebek mamaları ve tamamlayıcı mamalar
492
Gıda
follow-on formula
i.
devam formülleri
493
Gıda
follow-on formula
i.
devam maması
Statistics
494
İstatistik
follow-up
i.
izleme
Military
495
Askeri
follow me vehicle
i.
arkamdan gel aracı
496
Askeri
follow forces attack
i.
artçı kuvvetler taarruzu
497
Askeri
follow-up element
i.
bakım ve artçı kısmı
498
Askeri
follow me vehicle
i.
beni takip et otosu
499
Askeri
follow-up
i.
çıkarma takviyesi
500
Askeri
follow-up supply
i.
havadan ilk ikmal
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of follow
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy