Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
rich
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"rich"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 110 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
rich
s.
zengin
General
2
Genel
rich
i.
(kısaca) richard
3
Genel
rich
i.
varlık
4
Genel
rich
i.
zengin yapan şey
5
Genel
rich
i.
fazla mal
6
Genel
rich
i.
pahada ağır varlıklar
7
Genel
rich
s.
komik
8
Genel
rich
s.
yoğun
9
Genel
rich
s.
nükteli
10
Genel
rich
s.
zengin
11
Genel
rich
s.
pahalı
12
Genel
rich
s.
hoş
13
Genel
rich
s.
pahalı ve güzel
14
Genel
rich
s.
kalorisi yüksek
15
Genel
rich
s.
variyetli
16
Genel
rich
s.
ağır (yiyecek)
17
Genel
rich
s.
gür
18
Genel
rich
s.
bitek
19
Genel
rich
s.
yağlı
20
Genel
rich
s.
kalın
21
Genel
rich
s.
ağır
22
Genel
rich
s.
paralı
23
Genel
rich
s.
değerli
24
Genel
rich
s.
ensesi kalın
25
Genel
rich
s.
besin değeri yüksek
26
Genel
rich
s.
pahada ağır
27
Genel
rich
s.
koyu ve güzel (renk)
28
Genel
rich
s.
varsıl
29
Genel
rich
s.
bol bol
30
Genel
rich
s.
gani
31
Genel
rich
s.
çok
32
Genel
rich
s.
besleyici
33
Genel
rich
s.
tuhaf
34
Genel
rich
s.
mümbit
35
Genel
rich
s.
canlı (renk)
36
Genel
rich
s.
tok (ses)
37
Genel
rich
s.
yüklü
38
Genel
rich
s.
esprili
39
Genel
rich
s.
bol
40
Genel
rich
s.
bereketli
41
Genel
rich
s.
verimli
42
Genel
rich
s.
parası bol
43
Genel
rich
s.
zengin aromalı
44
Genel
rich
s.
lezzeti zengin
45
Genel
rich
s.
fazla yakıtlı
46
Genel
rich
s.
yakıt miktarı fazla olan
47
Genel
rich
s.
hava-yakıt oranı fazla oran
48
Genel
rich
s.
(ses) tok
49
Genel
rich
s.
(ses) yumuşak
50
Genel
rich
s.
(ses) rezonant
51
Genel
rich
s.
en iyi kalitede üretilen
52
Genel
rich
s.
en üst kalitede olan
53
Genel
rich
s.
görkemli şekilde donatılan
54
Genel
rich
s.
zengin dekorasyonlu
55
Genel
rich
s.
fazlasıyla süslü
56
Genel
rich
s.
tahrik edici ifadeler içeren
57
Genel
rich
s.
kaba ifadeli
58
Genel
rich
s.
şok edici
59
Genel
rich
s.
şaşırtıcı
60
Genel
rich
s.
saf
61
Genel
rich
s.
neredeyse saf
62
Genel
rich
s.
(kil çömlek sanatında) plastik
63
Genel
rich
s.
kıymetli
64
Genel
rich
s.
önemli
65
Genel
rich
s.
şatafatlı
66
Genel
rich
s.
bezenmiş
67
Genel
rich
s.
süslü
68
Genel
rich
s.
(ses) güçlü
69
Genel
rich
s.
(ses) duru
70
Genel
rich
s.
(ses) net
71
Genel
rich
s.
(ses) berrak
72
Genel
rich
s.
(koku) etkili
73
Genel
rich
s.
(koku) güçlü
74
Genel
rich
s.
komik
Trade/Economic
75
Ticaret/Ekonomi
rich
s.
bol
76
Ticaret/Ekonomi
rich
s.
verimli
77
Ticaret/Ekonomi
rich
s.
varlıklı
Technical
78
Teknik
rich
s.
yüksek satürasyonlu
79
Teknik
rich
s.
aşırı soğurmalı
80
Teknik
rich
s.
yüksek oranda yanıcı madde içeren
81
Teknik
rich
s.
yüksek yanıcılıkta olan
Computer
82
Bilgisayar
rich
s.
karmaşık
83
Bilgisayar
rich
s.
kompleks
84
Bilgisayar
rich
s.
kompleks yapılı
Construction
85
İnşaat
rich
s.
fazla çimentolu
86
İnşaat
rich
s.
fazla çimento malzemesi içeren
87
İnşaat
rich
s.
fazla bağlayıcılı
Woodworking
88
Ağaç İşleri
rich
s.
reçineli öz odun ile dolu olan
Automotive
89
Otomotiv
rich
s.
(hava-yakıt karışımında) yakıt miktarı fazla olan
Gastronomy
90
Mutfak
rich
s.
bol malzemeli
91
Mutfak
rich
s.
cömertçe hazırlanan
92
Mutfak
rich
s.
(yiyecek) zengin içerikli
93
Mutfak
rich
s.
(yiyecek) fazla yağlı
94
Mutfak
rich
s.
(yiyecek) fazla çeşnili
95
Mutfak
rich
s.
(şarap) keskin
96
Mutfak
rich
s.
(şarap) zarif tatlı
97
Mutfak
rich
s.
(yiyecek) fazla şekerli
98
Mutfak
rich
s.
mideye oturan
99
Mutfak
rich
s.
çeşnili
100
Mutfak
rich
s.
baharatlı
101
Mutfak
rich
s.
(şarap) güçlü
Biology
102
Biyoloji
rich
s.
yüksek oranda yağ komplemanı içeren
103
Biyoloji
rich
s.
yüksek oranda yağlı madde komplemanı içeren
Agriculture
104
Tarım
rich
s.
bereketli
105
Tarım
rich
s.
fazla ürün veren
106
Tarım
rich
s.
verimli
107
Tarım
rich
s.
zengin bitki besinli
Geography
108
Coğrafya
rich
s.
kaynakları zengin
109
Coğrafya
rich
s.
zengin mineralli
Ottoman Turkish
110
Osmanlıca
rich
s.
mebzul
"rich"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 374 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
rich person
i.
zengin kişi
2
Genel
rich person
i.
mal mülk sahibi
3
Genel
children of the rich
i.
zengin çocuklar
4
Genel
stone rich in antimony
i.
rastık taşı
5
Genel
gap between rich and poor
i.
zengin ile fakir arasındaki uçurum
6
Genel
rich man
i.
zengin adam
7
Genel
the rich
i.
zenginler
8
Genel
rich employer
i.
yağlı kapı
9
Genel
rich soil
i.
verimli toprak
10
Genel
rich people
i.
eşraf
11
Genel
rich people
i.
zengin insanlar
12
Genel
club of the rich nations
i.
zenginler kulübü
13
Genel
rich culture
i.
zengin kültür
14
Genel
get-rich-quick scheme
i.
küçük yatırımla çabuk zengin olma planı
15
Genel
rich underground resources
i.
zengin yeraltı kaynakları
16
Genel
rich content
i.
zengin içerik
17
Genel
a rich culture
i.
zengin bir kültür
18
Genel
rich history
i.
zengin tarih
19
Genel
rich variety
i.
zengin çeşit
20
Genel
rich vocabulary
i.
zengin dağarcık
21
Genel
rich vocabulary
i.
zengin kelime dağarcığı
22
Genel
rich neighbourhood
i.
zengin mahallesi
23
Genel
rich sources
i.
zengin kaynaklar
24
Genel
rich resources
i.
zengin kaynaklar
25
Genel
oil rich
i.
zengin yağ içeriğine sahip
26
Genel
oil rich
i.
petrol zengini
27
Genel
oil rich
i.
içerdiği yağ yönünden zengin
28
Genel
oil rich
i.
petrol yönünden zengin
29
Genel
a wealthy/rich club
i.
zengin kulüp
30
Genel
a rich man
i.
zengin bir adam
31
Genel
rich neighborhood
i.
zengin muhit
32
Genel
rich neighborhood
i.
zengin muhiti
33
Genel
rich man
i.
varlıklı/zengin adam
34
Genel
a rich lunch
i.
zengin bir öğle yemeği
35
Genel
rich rhyme
i.
zengin kafiye
36
Genel
rich past
i.
zengin geçmiş
37
Genel
rich merchant
i.
zengin tüccar
38
Genel
moisture rich body lotion
i.
yüksek nemlendiricili vücut losyonu
39
Genel
moisture rich body lotion
i.
yoğun nemlendiricili vücut losyonu
40
Genel
water rich country
i.
su zengini ülke
41
Genel
rich voice
i.
tok ses
42
Genel
rich sound
i.
tok ses
43
Genel
life's rich tapestry
i.
hayatın zengin dokusu
44
Genel
rich cuisine
i.
zengin mutfak
45
Genel
rich mineral water
i.
zengin mineralli maden suyu
46
Genel
(the) rich
i.
zenginler
47
Genel
(the) rich
i.
zengin insanlar
48
Genel
rich formatting
i.
zengin biçimlendirme
49
Genel
get rich
f.
palazlanmak
50
Genel
make rich
f.
zenginleştirmek
51
Genel
get rich
f.
zenginleşmek
52
Genel
become rich
f.
paralanmak
53
Genel
get rich
f.
zenginlemek
54
Genel
get rich
f.
zengin olmak
55
Genel
get rich quick
f.
çabuk zengin olmak
56
Genel
strike it rich
f.
köşeyi dönmek
57
Genel
get rich
f.
varsıllaşmak
58
Genel
become rich
f.
varsıllaşmak
59
Genel
strike it rich
f.
birdenbire zengin olmak
60
Genel
strike it rich
f.
beklenmedik bir gelire kavuşmak
61
Genel
strike it rich
f.
bir anda köşeyi dönmek
62
Genel
look rich
f.
zengin görünmek
63
Genel
be rich in vitamin
f.
vitamin yönünden zengin olmak
64
Genel
marry a rich person
f.
zengin biriyle evlenmek
65
Genel
come from a rich family
f.
zengin bir aileden gelmek
66
Genel
be rich in something
f.
bir şey bakımından zengin olmak
67
Genel
become rich
f.
zengin olmak
68
Genel
want to be rich
f.
zengin olmayı istemek
69
Genel
become rich
f.
zenginleşmek
70
Genel
take from the rich and gives to the poor
f.
zenginden alıp fakire vermek
71
Genel
grow rich
f.
zenginleşmek
72
Genel
rich [obsolete]
f.
zenginleştirmek
73
Genel
rich [obsolete]
f.
güçlendirmek
74
Genel
become rich all at once
f.
köşeyi dönmek
75
Genel
as rich as
s.
kadar zengin
76
Genel
rich person
s.
zengin
77
Genel
as rich as croesus
s.
karun kadar zengin
78
Genel
very rich
s.
alyon
79
Genel
rich as croesus
s.
karun gibi
80
Genel
filthy rich
s.
kalantor
81
Genel
of rich elaborated style
s.
ağdalı
82
Genel
rich enough
s.
yeterince zengin
83
Genel
rich in protein
s.
proteince zengin
84
Genel
rich in vitamin
s.
vitamince zengin
85
Genel
rich potential
s.
zengin potansiyel
86
Genel
iron-rich
s.
demir açısından zengin
87
Genel
oxygen-rich
s.
oksijen yönünden zengin
88
Genel
oxygen-rich
s.
oksijen deposu
89
Genel
oil-rich
s.
petrol zengini
90
Genel
new-rich
s.
yeni zengin
91
Genel
rich in calcium
s.
kalsiyumca zengin
92
Genel
resource-rich
s.
zengin kaynağa sahip
93
Genel
resource-rich
s.
kaynakça zengin
94
Genel
resource-rich
s.
kaynak yönünden zengin
95
Genel
rich with historical places
s.
tarihi yerleriyle zengin
96
Genel
rich in historical places
s.
tarihi mekanlarıyla zengin
97
Genel
rich with parks
s.
parklarıyla zengin
98
Genel
rich in historical places
s.
tarihi yerleriyle zengin
99
Genel
rich with historical places
s.
tarihi yerleri ile zengin
100
Genel
rich with historical places
s.
tarihi mekanları ile zengin
101
Genel
rich with historical places
s.
tarihi mekanlarıyla zengin
102
Genel
rich in historical places
s.
tarihi mekanları ile zengin
103
Genel
rich in historical places
s.
tarihi yerleri ile zengin
104
Genel
rich in calories
s.
yüksek kalorili
105
Genel
calorie rich
s.
yüksek kalorili
106
Genel
rich in calories
s.
kalorisi yüksek
107
Genel
calorie rich
s.
kalorisi yüksek
108
Genel
rich in vitamin
s.
vitamin yönünden zengin
109
Genel
rich blue
s.
masmavi
110
Genel
fiber-rich
s.
lif açısından zengin
111
Genel
fiber-rich
s.
lif bakımından zengin
112
Genel
fiber-rich
s.
lif yönünden zengin
113
Genel
cash-rich
s.
kasası dolu; bol nakti olan
114
Genel
cash-rich
s.
harcayacak parası olan
115
Genel
feature-rich
s.
özellik açısından zengin
116
Genel
feature-rich
s.
zengin özellikli
117
Genel
mineral-rich
s.
mineral açısından zengin
118
Genel
sugar rich
s.
şeker bakımından zengin
119
Genel
lime-rich
s.
kireç yönünden zengin
120
Genel
nutrient-rich
s.
besin yönünden zengin
121
Genel
nutrient-rich
s.
zengin besinli
122
Genel
nutrient-rich
s.
gıda yönünden zengin
123
Genel
vitamin-rich
s.
vitamin yönünden zengin
124
Genel
rich [obsolete]
s.
güçlü
125
Genel
rich [obsolete]
s.
aziz
126
Genel
rich [obsolete]
s.
kudretli
127
Genel
rich [obsolete]
s.
kuvvetli
128
Genel
get-rich-quick
s.
kolay yoldan zengin olma
129
Genel
filthy rich
s.
çok zengin
130
Genel
filthy rich
s.
aşırı varlıklı
131
Genel
filthy rich
s.
para içinde yüzen
132
Genel
in a loud/rich voice
zf.
gürül gürül
Phrasals
133
Öbek Fiiller
be rich with something
f.
-ile zengin olmak
134
Öbek Fiiller
be rich with something
f.
-ile dolu/bol olmak
Phrases
135
İfadeler
eat the rich
expr.
zenginleri yiyin
Proverb
136
Atasözü
rich man's joke is always funny
zenginin yalakası boldur
137
Atasözü
rich man's joke is always funny
zengin adamın yalakası çok olur
138
Atasözü
one law for the rich and another for the poor
zengin kağnısını dağdan aşırır fakirin eşeği düz yolda şaşırır
139
Atasözü
one law for the rich and another for the poor
zengine şekerden helva basarlar fakire pekmez bile bulunmaz
140
Atasözü
it is better to be born lucky than rich
şanslı doğmak zengin doğmaktan daha iyidir
141
Atasözü
the rich man's wealth tires the poor man's jaw
zenginin malı züğürdün çenesini yorar
142
Atasözü
i'm not rich enough to buy cheap things
ucuz mal alacak kadar zengin değilim
143
Atasözü
i'm not rich enough to buy cheap stuff
ucuz mal alacak kadar zengin değilim
144
Atasözü
a rich man's joke is always funny
zenginin yalakası boldur
145
Atasözü
a rich man's joke is always funny
zengin adamın yalakası çok olur
146
Atasözü
a rich man's joke is always funny
zengin adamın esprisi her zaman komiktir
147
Atasözü
a rich man's joke is always funny
zenginin esprisine komik olmasa da gülünür
148
Atasözü
one law for the rich and another (law) for the poor
zengin kağnısını dağdan aşırır fakirin eşeği düz yolda şaşırır
149
Atasözü
one law for the rich and another (law) for the poor
zengine şekerden helva basarlar fakire pekmez bile bulunmaz
Colloquial
150
Konuşma Dili
crumbs from the rich man's table
i.
artıklar
151
Konuşma Dili
crumbs from the rich man's table
i.
(birinin) masasındaki kırıntılar
152
Konuşma Dili
crumbs from the rich man's table
i.
zenginin sofrasından kalanlar
153
Konuşma Dili
crumbs from the rich man's table
i.
birinin kırıntıları
154
Konuşma Dili
get rich
f.
biti kanlanmak
155
Konuşma Dili
get rich
f.
tüylenmek
156
Konuşma Dili
strike it rich
f.
köşe olmak
157
Konuşma Dili
grow rich
f.
çulu tutmak
158
Konuşma Dili
strike it rich
f.
voli vurmak
159
Konuşma Dili
super-rich
s.
süper zengin
160
Konuşma Dili
a bit rich
s.
çok ironik
161
Konuşma Dili
a bit rich
s.
samimiyetsiz
162
Konuşma Dili
rich with
s.
ile zengin
163
Konuşma Dili
rich with
s.
ile dolu
164
Konuşma Dili
rich with
s.
bakımından zengin
165
Konuşma Dili
rich with (something)
s.
(bir şeyiyle) zengin
166
Konuşma Dili
rich with (something)
s.
(bir şeyle) dolu
167
Konuşma Dili
rich with (something)
s.
(bir şey) bakımından zengin
168
Konuşma Dili
a bit rich
s.
bayağı iki yüzlüce
169
Konuşma Dili
house rich cash poor
expr.
evi barkı var harcayacak parası yok
170
Konuşma Dili
that's rich [uk]
expr.
fazla bir eleştiri
171
Konuşma Dili
that's rich [uk]
expr.
(aynı hata eleştiriyi yapan kişide de olduğu için) şaşırtıcı bir eleştiri
172
Konuşma Dili
that's rich [uk]
expr.
(eleştiriyi yapan kişinin kendisine bakarak) adil olmayan bir eleştiri
173
Konuşma Dili
that's rich!
expr.
fazla bir eleştiri!
174
Konuşma Dili
that's rich!
expr.
(aynı hata eleştiriyi yapan kişide de olduğu için) şaşırtıcı bir eleştiri!
175
Konuşma Dili
that's rich!
expr.
(eleştiriyi yapan kişinin kendisine bakarak) adil olmayan bir eleştiri!
176
Konuşma Dili
that's rich!
expr.
adil bir eleştiri değil!
177
Konuşma Dili
that's rich!
expr.
senin eleştirebileceğin bir durum değil!
178
Konuşma Dili
that's rich!
expr.
sizin eleştirebileceğiniz bir durum değil!
179
Konuşma Dili
tax the rich!
expr.
zenginler vergiye bağlansın!
180
Konuşma Dili
rub (rich urban biker)
kısalt.
zengin şehir bisikletçisi
Idioms
181
Deyim
poor little rich girl/boy/kid
i.
(bazen alay yollu) zavallı küçük zengin kız/oğlan/çocuk
182
Deyim
poor little rich girl/boy/kid
i.
(bazen alay yollu) mutsuz/zavallı zengin kız/oğlan/çocuk/çocuğu
183
Deyim
poor little rich girl
i.
(bazen alay yollu) zavallı küçük zengin kız
184
Deyim
poor little rich girl
i.
(bazen alay yollu) mutsuz/zavallı zengin kız/çocuk/çocuğu
185
Deyim
a rich seam of information
i.
bilgi damarı
186
Deyim
part of life's rich tapestry
i.
bu da yaşamın bir cilvesi
187
Deyim
all part of life's rich pageant
i.
bu da yaşamın bir cilvesi
188
Deyim
part of life's rich tapestry
i.
bu da hayatın bir cilvesi
189
Deyim
part of life's rich pageant
i.
bu da hayatın bir cilvesi
190
Deyim
all part of life's rich pageant
i.
bu da hayatın bir cilvesi
191
Deyim
all part of life's rich tapestry
i.
bu da hayatın bir cilvesi
192
Deyim
all part of life's rich tapestry
i.
bu da yaşamın bir cilvesi
193
Deyim
part of life's rich pageant
i.
bu da yaşamın bir cilvesi
194
Deyim
a rich seam of information
i.
zengin bilgi kaynağı
195
Deyim
get-rich-quick
i.
hızlı köşeyi dönme
196
Deyim
get-rich-quick
i.
hızlıca çok para kazanma
197
Deyim
get-rich-quick
i.
çabuk zengin olma
198
Deyim
rich seam
i.
zengin bir konu
199
Deyim
rich seam
i.
çok yönlü bir konu
200
Deyim
strike it rich
f.
başına talih kuşu konmak
201
Deyim
be part of life's rich tapestry
f.
hayatın bir parçası olmak (bu da hayatın bir parçası)
202
Deyim
be all part of life's rich tapestry
f.
hayatın bir parçası olmak (bu da hayatın bir parçası)
203
Deyim
be all part of life's rich pageant
f.
hayatın bir parçası olmak (bu da hayatın bir parçası)
204
Deyim
be part of life's rich pageant
f.
hayatın bir parçası olmak (bu da hayatın bir parçası)
205
Deyim
strike it rich
f.
köşeyi dönmek
206
Deyim
strike it rich
f.
servete kavuşmak
207
Deyim
be rich in something
f.
-e bol olmak
208
Deyim
be rich in something
f.
-ile zengin olmak
209
Deyim
be stinking rich
f.
çok parası olmak
210
Deyim
be stinking rich
f.
aşırı zengin olmak
211
Deyim
be stinking rich
f.
bok gibi parası olmak
212
Deyim
be stinking rich
f.
para babası olmak
213
Deyim
be stinking rich
f.
para basmak
214
Deyim
rich beyond the dream of avarice
s.
karun kadar zengin
215
Deyim
rich beyond the dream of avarice
s.
hayal edilemeyecek kadar zengin
216
Deyim
rich beyond the dream of avarice
s.
harca harca bitmeyecek kadar zengin
217
Deyim
rich beyond any dream of avarice
s.
karun kadar zengin
218
Deyim
rich beyond any dream of avarice
s.
hayal edilemeyecek kadar zengin
219
Deyim
rich beyond any dream of avarice
s.
harca harca bitmeyecek kadar zengin
220
Deyim
rich beyond the dream of avarice
s.
karun kadar zengin
221
Deyim
rich beyond the dream of avarice
s.
hayal edilemeyecek kadar zengin
222
Deyim
rich beyond the dream of avarice
s.
harca harca bitmeyecek kadar zengin
223
Deyim
rich beyond the dream of avarice
s.
aşırı zengin
224
Deyim
rich beyond any dream of avarice
s.
karun kadar zengin
225
Deyim
rich beyond any dream of avarice
s.
hayal edilemeyecek kadar zengin
226
Deyim
rich beyond any dream of avarice
s.
harca harca bitmeyecek kadar zengin
227
Deyim
rich beyond any dream of avarice
s.
aşırı zengin
228
Deyim
rich in (something)
s.
(bir şeyce) zengin
229
Deyim
rich in (something)
s.
(bir şey) açısından/yönünden zengin
230
Deyim
rich in (something)
s.
(bir şeyi) yüksek
231
Deyim
too rich for (one's) blood
s.
görgüsüz, antipatik biçimde zengin
232
Deyim
too rich for (one's) blood
s.
zevksiz/zarafetten uzak
233
Deyim
too rich for (one's) blood
s.
kabaca göze sokulan
234
Deyim
too rich for (one's) blood
s.
çok pahalı
235
Deyim
too rich for (one's) blood
s.
(birinin) ödeyemeyeceği kadar pahalı
236
Deyim
too rich for (one's) blood
s.
aşırı pahalı
237
Deyim
too rich for (one's) blood
s.
(birinin) bütçesini çok aşan
238
Deyim
too rich for (one's) blood
s.
(biri) için çok/aşırı pahalı
239
Deyim
too rich for (one's) blood
s.
(biri) için çok ağır/şekerli
240
Deyim
too rich for (one's) blood
s.
(biri) için çok yağlı
241
Deyim
stinking rich
expr.
çok zengin
242
Deyim
as rich as they come
expr.
çok zengin
243
Deyim
too rich for someone's blood
expr.
çok yağlı (yiyecek)
244
Deyim
too rich for someone's blood
expr.
çok pahalı
245
Deyim
the rich man's wealth tires the poor man's jaw
expr.
zenginin kesesi fakirin çenesini yorar
246
Deyim
a bit (too) rich for (one's) blood
expr.
antipatik bir zenginlik
247
Deyim
a bit (too) rich for (one's) blood
expr.
görgüsüzlük
248
Deyim
a bit (too) rich for (one's) blood
expr.
zevksiz/zarafetten uzak bir zenginlik
249
Deyim
a bit (too) rich for (one's) blood
expr.
kabaca göze sokulan bir zenginlik
250
Deyim
a bit (too) rich for (one's) blood
expr.
çok pahalı
251
Deyim
a bit (too) rich for (one's) blood
expr.
(birinin) ödeyemeyeceği kadar pahalı
252
Deyim
a bit (too) rich for (one's) blood
expr.
aşırı pahalı
253
Deyim
a bit (too) rich for (one's) blood
expr.
(birinin) bütçesini çok aşan
254
Deyim
a bit (too) rich for (one's) blood
expr.
(biri) için çok/aşırı pahalı
255
Deyim
a bit (too) rich for (one's) blood
expr.
(biri) için çok yağlı
256
Deyim
a bit (too) rich for (one's) blood
expr.
(biri) için aşırı yağlı
257
Deyim
a little (bit) (too) rich for (one's) blood
expr.
antipatik (zenginlik)
258
Deyim
a little (bit) (too) rich for (one's) blood
expr.
görgüsüz
259
Deyim
a little (bit) (too) rich for (one's) blood
expr.
zevksiz/zarafetten uzak
260
Deyim
a little (bit) (too) rich for (one's) blood
expr.
kabaca göze sokulan (zenginlik)
261
Deyim
a little (bit) (too) rich for (one's) blood
expr.
çok pahalı
262
Deyim
a little (bit) (too) rich for (one's) blood
expr.
(birinin) ödeyemeyeceği kadar pahalı
263
Deyim
a little (bit) (too) rich for (one's) blood
expr.
aşırı pahalı
264
Deyim
a little (bit) (too) rich for (one's) blood
expr.
(birinin) bütçesini çok aşan
265
Deyim
a little (bit) (too) rich for (one's) blood
expr.
(biri) için çok/aşırı pahalı
266
Deyim
a little (bit) (too) rich for (one's) blood
expr.
(biri) için çok yağlı
267
Deyim
a little (bit) (too) rich for (one's) blood
expr.
(biri) için aşırı yağlı
268
Deyim
a little (bit) (too) rich for (one's) blood
expr.
(biri) için çok ağır/şekerli
269
Deyim
a little (bit) (too) rich for (one's) blood
expr.
(birinin) damak zevkine göre aşırı yağlı/ağır/şekerli
Speaking
270
Konuşma
the vegetation is very rich
expr.
bitki örtüsü çok zengindir
271
Konuşma
if you were rich, what would you do?
expr.
eğer zengin olsaydın, ne yapardın?
272
Konuşma
why do people want to be rich?
expr.
insanlar neden zengin olmak ister?
273
Konuşma
no matter how much money you make you'll never be rich
expr.
ne kadar para kazanırsan kazan asla zengin olamayacaksın
274
Konuşma
he is said to be very rich
expr.
zengin olduğu söyleniyor
275
Konuşma
you will be rich
expr.
zengin olacaksınız
276
Konuşma
although he was rich he was unhappy
expr.
zengin olmasına rağmen mutsuzdu
277
Konuşma
if I were rich i would buy a house
expr.
zengin olsaydım bir ev alırdım
278
Konuşma
if I became rich
expr.
zengin olsaydım
279
Konuşma
if I became rich
expr.
zengin olsam
280
Konuşma
if I become rich
expr.
zengin olursam
281
Konuşma
if I were rich i would buy a house
expr.
zengin olsaydım kendime bir ev alırdım
282
Konuşma
that's a bit rich
expr.
(konuşana bak) bu biraz komik/fazla oldu
Trade/Economic
283
Ticaret/Ekonomi
rich economies
i.
zengin ekonomiler
Industry
284
Sanayi
rich gas
i.
zengin gaz
Media
285
Medya
rich media
i.
interaktif medya
286
Medya
rich media
i.
kullanıcı ile etkileşime geçen internet içeriği
Technical
287
Teknik
zinc-rich primer
i.
çinkoca zengin astar boya
288
Teknik
very rich mixture
i.
çok zengin karışım
289
Teknik
zinc-rich paint
i.
çinkoca zengin boya
290
Teknik
rich gas
i.
dolgun gaz
291
Teknik
carbonate-rich
i.
karbonat yönünden zengin
292
Teknik
rich atmosphere
i.
varsıl atmosfer
293
Teknik
rich furnace atmosphere
i.
varsıl fırın atmosferi
294
Teknik
rich clay
i.
yağlı kil
295
Teknik
rich lime
i.
yağlı kireç
296
Teknik
rich gas
i.
zengin gaz
297
Teknik
rich mix
i.
zengin karışım
298
Teknik
rich gold metal
i.
zengin altın metali
299
Teknik
rich atmosphere
i.
zengin atmosfer
300
Teknik
rich mixture
i.
zengin karışım
301
Teknik
rich fuel mixture
i.
zengin yakıt karışımı
302
Teknik
rich low brass
i.
zengin düşük pirinç
303
Teknik
rich furnace atmosphere
i.
zengin fırın atmosferi
304
Teknik
rich in ash
s.
yüksek küllü
Computer
305
Bilgisayar
microsoft rich text format documents
i.
microsoft rtf dosyası belgeleri
306
Bilgisayar
rich text format
i.
rtf dosya biçimi
307
Bilgisayar
fat/rich client
i.
şişman/zengin istemci
308
Bilgisayar
rich text edit font/paragraph
i.
zengin metin düzenleme yazıtipi/paragrafı
309
Bilgisayar
rich text document
i.
zengin metinli belge
310
Bilgisayar
rich text file
i.
zengin metin dosyası
311
Bilgisayar
rich text edit font
i.
zengin metin düzenleme yazıtipi
312
Bilgisayar
rich site summary
i.
zengin site özeti
313
Bilgisayar
rich text format japan
i.
zengin metin biçimi japonya
314
Bilgisayar
rich client
i.
zengin istemci
315
Bilgisayar
rich text
i.
zengin metin
316
Bilgisayar
rich-text box
i.
zengin metin kutusu
317
Bilgisayar
rich edit
i.
zengin düzenleme
318
Bilgisayar
rich text format
i.
zengin metin biçimi
319
Bilgisayar
rich text format
i.
zenginleştirilmiş metin yapısı
320
Bilgisayar
rich client platform
expr.
zengin istemci platformu
321
Bilgisayar
send rich text
expr.
zengin metin gönder
322
Bilgisayar
ria (rich internet application)
kısalt.
zengin web uygulaması
323
Bilgisayar
rss (rich site summary)
kısalt.
zengin site özeti
324
Bilgisayar
rtf (rich text format)
kısalt.
zengin metin formatı
Informatics
325
Bilişim
rich text format
i.
zengin metin biçimi
Telecom
326
Telekom
rich voice
i.
zengin içerikli ses
Construction
327
İnşaat
rich lime mortar
i.
yağlı kireç harcı
328
İnşaat
rich mixture
i.
zengin karışım
Automotive
329
Otomotiv
air fuel ratio over rich mulfunction
i.
hava yakıt oranı aşırı zengin arızası
330
Otomotiv
rich mixture
i.
zengin karışım
331
Otomotiv
rich mixture
i.
zengin karışım
Mining
332
Maden
sulphide-rich
i.
sülfürce zengin
333
Maden
with sulphide-rich
i.
sülfürce zengin
Medical
334
Medikal
stimulus-rich environment
i.
çok uyaranlı ortam
335
Medikal
fiber rich diet
i.
lif bakımından zengin diyet
336
Medikal
fiber-rich starch foods
i.
lif oranı yüksek nişastalı besinler
337
Medikal
cellulose-rich fruits and vegetables
i.
sellüloz yönünden zengin meyve ve sebzeler
338
Medikal
platelet-rich plasma therapy
i.
trombositten zengin plazma tedavisi
339
Medikal
stimulus-rich environment
i.
uyaran açısından zengin ortam
340
Medikal
rich network of collateral vessels
i.
zengin kollateral damar ağı
341
Medikal
carb-rich foods
i.
karbonhidrat açısından zengin yiyecekler
Food Engineering
342
Gıda
calcium-rich
s.
kalsiyumca zengin
343
Gıda
calcium-rich
s.
kalsiyum yönünden zengin
344
Gıda
rich in calcium
s.
kalsiyumca zengin
345
Gıda
rich in calcium
s.
kalsiyum yönünden zengin
Gastronomy
346
Mutfak
any rich cake with a creamy filling
i.
pasta
347
Mutfak
rich menu
i.
zengin menü
Marine Biology
348
Deniz Biyolojisi
oxygen-rich layer
i.
oksijence zengin tabaka
Astronomy
349
Gökbilim
dust-rich quasar
i.
tozca zengin kuasar
Botanic
350
Botanik
oil-rich seed
i.
yağ yönünden zengin tohum
351
Botanik
oil-rich seed
i.
yağ elde edilen tohum
352
Botanik
nectar-rich
s.
nektar bakımından zengin
353
Botanik
nectar-rich
s.
bolca bal özü içeren
Agriculture
354
Tarım
energy rich feed
i.
enerji bakımından zengin yem
355
Tarım
energy rich feed
i.
enerji yönünden zengin yem
Forestry
356
Ormancılık
rich lighter
i.
çıra
Education
357
Eğitim
content-rich education
i.
içerik bakımından zengin eğitim
358
Eğitim
content-rich education
i.
içerik yönünden zengin eğitim
Geography
359
Coğrafya
rich square
i.
north carolina eyaletinde yerleşim yeri
360
Coğrafya
rich creek
i.
virginia eyaletinde yerleşim yeri
361
Coğrafya
rich hill
i.
missouri eyaletinde şehir
Geology
362
Jeoloji
rich leucogranitic rocks
i.
zengin lökogranitik kayaçlar
Slang
363
Argo
hood rich
i.
hiç parası olmayıp çok parası varmış gibi gösteren kenar mahalleli tip
364
Argo
filthy rich
i.
para babası
365
Argo
strike it rich
f.
aniden zengin olmak
366
Argo
strike it rich
f.
parayı bulmak
367
Argo
be filthy rich
f.
para bok gibi olmak
368
Argo
filthy rich
s.
çok zengin kimse
Modern Slang
369
Modern Argo
a bit rich coming from you
expr.
ikiyüzlüsün
370
Modern Argo
a bit rich coming from you
expr.
aynısı /aynı eleştiri senin için de geçerli
371
Modern Argo
a bit rich coming from you
expr.
eleştirdiğin şeyi sen de yapıyorsun
372
Modern Argo
a bit rich coming from you
expr.
sen önce kendine bak
373
Modern Argo
a bit rich coming from you
expr.
önce kendi yaptığına bak sonra beni eleştir
Star Wars
374
Star Wars
rich strike hotel
i.
zengin saldırı oteli
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of rich
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy