İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Konuşma Dili | rich with (something) s. | (bir şeyiyle) zengin |
Konuşma Dili | rich with (something) s. | (bir şeyle) dolu |
Konuşma Dili | rich with (something) s. | (bir şey) bakımından zengin |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | be rich with something f. | -ile zengin olmak |
Öbek Fiiller | be rich with something f. | -ile dolu/bol olmak |