komik - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

komik



"komik" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 62 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
komik comic s.
komik funny s.
General
komik quizzical s.
komik clownish s.
komik rich s.
komik jesting s.
komik rum s.
komik laughable s.
komik ludicrous s.
komik ridiculous s.
komik comical s.
komik amusing s.
komik jocose s.
komik burlesque s.
komik humorous s.
komik risible s.
komik laughing s.
komik droll s.
komik farcical s.
komik hilarious s.
komik derisive s.
komik quite a sight s.
komik comedic s.
komik joco s.
komik joculatory [obsolete] s.
komik jokesome s.
komik jokey s.
komik jokey s.
komik joky s.
komik laughsome s.
komik harlequin s.
komik buffo s.
komik humorsome s.
komik ludibrious s.
komik rich s.
komik ridicule [obsolete] s.
komik riotous s.
komik delicious s.
komik drole s.
komik fanciful s.
komik preposterous s.
komik scoptic s.
komik showmanly s.
komik ridiculously zf.
komik hum (humor) kısalt.
Colloquial
komik chucklesome s.
komik you have to laugh expr.
komik with a light heart expr.
komik it's to laugh expr.
Idioms
komik good for a laugh s.
komik funny ha-ha expr.
Literature
komik doggerel s.
Music
komik giocoso s.
Archaic
komik laughful s.
komik laughworthy s.
Slang
komik jive turkey i.
komik riot i.
komik redonk s.
komik hot s.
komik ridic s.
komik ricockulous s.
komik ridonkulous s.

"komik" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 370 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
çok komik very funny s.
çok komik so funny s.
çok komik too funny s.
General
ingilizce komik öyküler english humorous stories i.
komik oyun senaristi gagman i.
taklit (komik) takeoff i.
komik oyun senaristi gagster i.
eksantrik/komik kimse character i.
çok komik şey scream i.
komik opera comic opera i.
çok komik damned funny i.
tiyatroda komik ihtiyar bunak karakteri pantaloon i.
çok komik şey panic i.
edebi değeri olmayan komik şiir doggrel i.
komik hata howler i.
edebi değeri olmayan komik şiir doggerel i.
komik oyun senaristi gagwriter i.
komik öyküler humorous stories i.
resimli komik hikaye comic strip i.
komik öykü gag i.
komik söz gag i.
komik kişi gracioso i.
karmaşık ve komik bir dil kullanarak yazma gobbledegook i.
komik kız funny girl i.
komik çizgi roman dergisi comic strip magazine i.
komik görünümlü funny looking i.
komik sayfa funny page i.
komik kimse comedian i.
komik olaylar comedy i.
komik isimler toplayan kişi comiconomenclaturist i.
tuhaf/komik isimler koleksiyoncusu comiconomenclaturist i.
komik/eğlenceli şakalar amusing jokes i.
komik ve abartılı taklit caricatura [obsolete] i.
genellikle orta yaşlı ve üstü grubun yaptığı komik dans dad dancing i.
hem komik hem de trajik unsurları taşıyan olay veya durum tragicomedy i.
komik/güldüren şey jest i.
komik kıyafetler silly outfit i.
komik kısa hikaye baur [scotland] i.
komik söz jocularity i.
komik davranış jocularity i.
komik kimse wag i.
komik şey ha-ha i.
komik tavır high jinks i.
komik tavır hijinks i.
komik olma hilarity i.
çok komik kimseler hoots i.
komik ve saçma şeyleri algılama becerisi humor i.
komik ve saçma şeyleri ifade edebilme yetisi humor i.
komik yazı humor i.
komik olanı takdir veya ifade becerisi humour i.
komik şeyler humour i.
komik hareket gambado i.
komik şaka rib-tickler i.
komik hikaye rib-tickler i.
komik şey rib-tickler i.
komik şey ridiculosity i.
komik olmaya çalışan kimse hobbyhorse [obsolete] i.
komik olmaya çalışan kimse hobby-horse [obsolete] i.
komik durum clowning i.
komik olaylar silsilesi clowning i.
komik olma comicality i.
komik halk hikayesi droll i.
komik ve eğlenceli hikaye drollery i.
piyano eşliğinde yapılan komik monolog pianologue i.
oyuncuların sırayla bir dizi soruyu yazılı olarak cevaplayıp kısa ve komik hikayeler oluşturdukları oyun consequences [uk] i.
komik olduğunu sanan moruk pantaloon i.
entelektüel değeri bulunmayan komik şey pap i.
işaretleri komik ve uygunsuz anlamlar yükleyerek okuma semiopathy i.
gelenekselleşmiş komik performans shtick i.
gelenekselleşmiş komik performans schtick i.
gelenekselleşmiş komik performans shtik i.
komik kimse sketch i.
komik olmayan durum sohf (sense of humour failure) i.
komik taklit mockery i.
komik durum pantomime i.
komik duruma düşmek be ridiculed f.
komik duruma düşmek be laughed at f.
çok komik veya eğlenceli olmak be more fun than a barrel of monkeys f.
komik duruma düşmek be a laughing stock f.
komik mimikler yapmak mug f.
komik taklidini yapmak travesty f.
komik bulmak find funny f.
komik gelmek find funny f.
komik görünmek seem funny f.
komik görünmek look funny f.
komik veya eğlenceli bir şey yapmak do something funny f.
komik olmaya çalışmak try to be funny f.
komik görünmek look ridiculous f.
komik duruma düşürmek ridiculize f.
komik duruma düşürmek ridiculise f.
en komik funniest s.
çok komik screaming s.
çok komik too funny for words s.
komik ve biraz açık saçık racy s.
çok komik killing s.
çok komik sidesplitting s.
komik olmayan unfunny s.
çok komik hysterical s.
komik olmayan nonhysterical s.
hem trajik hem de komik yönleri ortaya koyan tragicomic s.
hem trajik hem de komik yönleri ortaya koyan tragicomical s.
hem trajik hem de komik yönleri ortaya koyan tragi-comic s.
komik olmayan uncomic s.
komik olmayan undiverting s.
komik olmayan unhumorous s.
çok komik uproarious s.
aşırı komik riotous s.
doğaçlama gelişen komik bölüm ile ilgili improv s.
doğaçlama gelişen komik bölüme ait improv s.
komik (opera) comic-opera s.
biraz komik drollish s.
hem ciddi hem komik olan seriocomic s.
hem ciddi hem komik olan seriocomical s.
hem ciddi hem komik olan serio-comic s.
komik bir şekilde jokily zf.
komik bir biçimde comedically zf.
son derece komik bir şekilde killingly zf.
komik bir şekilde risibly zf.
komik bir şekilde ridiculously zf.
komik bir halde ludicrously zf.
komik biçimde comically zf.
son derece komik bir şekilde sidesplittingly zf.
komik bir şekilde jocosely zf.
komik olarak comically zf.
komik biçimde apishly zf.
komik bir tarzla ridiculously zf.
yarı ciddi yarı komik şekilde seriocomically zf.
komik bir şekilde hilariously zf.
aşırı komik şekilde riotously zf.
komik biçimde drollingly zf.
çok komik lol (laughing out loud) ünl.
komik görünmek seem risible f.
Phrasals
kendini komik duruma düşürmek cut up f.
komik duruma düşürmek shoot down f.
(bir şeyi) komik bulmak laugh about (something) f.
Phrases
en/çok (komik/iyi/kötü) quite the (most something) expr.
işin komik tarafı the funny thing is expr.
işin komik yanı the funny thing is expr.
Proverb
gösterişli/asil olmakla komik olmak arasında çok ince bir çizgi var from the sublime to the ridiculous is only a step
zenginin esprisine komik olmasa da gülünür a rich man's joke is always funny
komik/esprili olmak adına nerede duracağını unutmamak gerekir an ounce of discretion is worth a pound of wit
gösterişli/asil bir şey çok hızlıca komik bir şeye dönüşebilir from the sublime to the ridiculous is only a step
Colloquial
çok komik şaka thigh-slapper i.
çok komik şaka howler i.
çok komik şaka sidesplitter i.
çok komik şaka wow i.
çok komik şaka riot i.
çok komik a barrel of laughs i.
çok komik/eğlenceli kişi hoot i.
komik/olmayacak bir hataya düşüldüğünde kullanılacak bir ifade dunce cap i.
komik şey gas i.
komik olmayan şaka/espri lame joke i.
çok komik şaka/espri killer i.
komik olmayan espri/şaka lame joke i.
komik durum pantomime [uk] i.
fotoğraf çekilirken/videoya alınırken komik/salakça/abartılı mimikler yapmak mug it up f.
kameraya komik/saçma/abartılı mimikler yapmak mug it up f.
çok komik priceless s.
daha komik funnier s.
komik duruma düşmüş dragged s.
komik duruma düşürülmüş dragged s.
komik/gülünç duruma düşmüş with egg on (one's) face s.
komik/gülünç duruma düşmüş with egg on your face s.
çok komik laughy [rare] s.
çok komik hysteric s.
çok komik hystericky s.
komik görünümlü goofy-looking s.
komik bir şekilde spoofy s.
çok komik that's a laugh expr.
çok komik too funny for words expr.
kelimelerle anlatılamayacak/ifade edilemeyecek kadar komik too funny for words expr.
bu talihsiz duruma eğlenceli/komik yanından bakmalısın you have (got) to laugh expr.
aslında komik you have (got) to laugh expr.
bence komik you have to laugh expr.
aslında komik değil mi? you have to laugh expr.
bir kedinin komik pozlar verdiği ve üzerinde komik yazılar da olan bir internet paylaşımı LOLcat expr.
hahaha çok komik ha ha bloody ha expr.
komik değil it isn't funny expr.
ben gülünecek/komik bir şey göremiyorum it isn't funny expr.
komik değil it's not funny expr.
ben gülünecek/komik bir şey göremiyorum it's not funny expr.
aman ne komik wocka wocka expr.
hiç komik değilsin you must be fun at parties expr.
Idioms
gülünç/komik hata a real howler i.
çok komik barrel of laughs i.
çok komik şaka/espri a knee-slapper i.
(birinin) marifeti/komik/sıra dışı becerisi somebody's party piece i.
(gülünç/komik derecede) karışık heath robinson i.
birbirini takip eden komik/gülünç olaylar comedy of errors i.
birbiri arkasına gerçekleşen komik/gülünç olaylar comedy of errors i.
komik/gülünç olay comedy of errors i.
komik/gülünç olaylar serisi comedy of errors i.
komik olmaya devam eden şaka/espri standing joke i.
(birinin) yapabildiği komik bir şey/hareket (one's) party piece i.
(birinin) komik/sıra dışı becerisi (one's) party piece i.
çok komik a barrel of laughs i.
çok komik a bundle of laughs i.
gülünç/komik duruma düşmüş kimse a laughing stock i.
komik bir isim a name to conjure with [uk] i.
defalarca anlatılmış ve artık bir şey ifade etmeyen/komik olmayan konu/şaka an old chestnut i.
defalarca anlatılmış ve artık bir şey ifade etmeyen/komik olmayan konu/şaka that old chestnut i.
komik (kimse/şey) bundle of laughs i.
komik/gülünç durum egg on (one's) face i.
komik/gülünç durum egg on your face i.
komik/gülünç durum egg all over your face i.
komik/gülünç durum egg on your face i.
komik hediye gag gift i.
çok hoş/eğlenceli/komik olmak (one) is (just) too much f.
birine komik gelmek strike someone funny f.
birini komik/gülünç göstermek make someone look ridiculous f.
hiç de komik olmamak be as funny as a crutch f.
hiç de komik olmamak be funny as a crutch f.
komik duruma düşürmek make a monkey out of f.
komik bir tablo çizmek cut a ridiculous figure f.
komik giyinmek be dressed up like a dog's dinner f.
kendini komik duruma düşürmek make a fool of oneself f.
komik duruma düşürmek make nonsense of f.
komik giyinmek be done up like a dog's dinner f.
(özellikle başkalarını güldürmek için) kendisini komik duruma düşürmek play the goat f.
(özellikle başkalarını güldürmek için) kendisini komik duruma düşürmek act the goat f.
(komik şeyler anlatarak) ilgi odağı olmak hold court f.
(olumsuz anlamda) çok komik olmak be a laugh a minute f.
(komik şeyler anlatarak) dikkat çekmek hold court f.
kendini komik/gülünç duruma düşürmek have/wipe off the egg on one's face f.
bir şeye eğlenceli/komik tarafından bakmak see the funny side of something f.
(bir şeyi) komik bulmak have a (good) laugh (about something) f.
komik olmak be a barrel of laughs f.
komik olmak be a bundle of laughs f.
artık komik olmamak be beyond a joke f.
artık komik olmamak get beyond a joke f.
artık komik olmamak go beyond a joke f.
komik/gülünç durum egg on face f.
(kendini) komik/gülünç duruma düşürmek wipe off the egg on (one's) face f.
komik olmamak fall flat f.
(birini) komik/eğlenceli bulmak get a bang out of (someone) f.
birini/bir şeyi komik/eğlenceli bulmak get a bang out of someone/something f.
birini/bir şeyi komik/eğlenceli bulmak get a kick out of someone/something f.
(birini/bir şeyi) komik/eğlenceli bulmak get a buzz out of (someone or something) f.
birini/bir şeyi komik/eğlenceli bulmak get a buzz out of someone/something f.
(birini) komik/gülünç göstermek make (one) look ridiculous f.
(birini) komik duruma düşürmek make (one) look ridiculous f.
(birine) komik/aptalca yüz mimikleri yapmak make a face (at someone) f.
(birine) alaycı/komik mimikler yapmak make faces (at someone) f.
komik/gülünç göstermek make look ridiculous f.
bir şeyi komik duruma düşürmek make nonsense of something f.
(birine) komik surat hareketleri yapmak pull a face (at someone) f.
(birine) komik surat hareketleri yapmak pull faces (at someone) f.
birini gülünç/komik duruma düşmekten kurtarmak save someone's face f.
(birine) komik gelmek strike (one) (as) funny f.
komik/gülünç gelmek strike funny f.
hiç komik değil (as) funny as a crutch s.
hiç de komik değil (as) funny as a crutch s.
komik/eğlenceli bir tarafı yok (as) funny as a crutch s.
komik giyinmiş dressed like a dog's dinner s.
çok komik enough to make a cat laugh s.
çok komik funny as a barrel of monkeys s.
çok komik as funny as a barrel of monkeys expr.
çok komik ve eğlenceli a laugh a minute expr.
çok komik it's enough to make a cat laugh expr.
çok komik a bundle of fun expr.
çok komik a bundle of laughs expr.
komik duruma düştü the laugh is on (one) expr.
komik duruma düştüm the laugh is on me expr.
kendimi komik duruma düşürdüm the laugh is on me expr.
tuhaf anlamında mı komik yoksa güldürücü anlamında mı komik? funny-peculiar or funny ha-ha? expr.
komik derken tuhaf mı yoksa güldürücü mü? funny-peculiar or funny ha-ha? expr.
komik derken tuhaf olduğunu mu kastediyorsun yoksa güldürücü olduğunu mu? funny-peculiar or funny ha-ha? expr.
hiç komik değil (hardy) har har expr.
aman ne komik (hardy) har har expr.
aşırı komik a hoot and a half expr.
komik bir şeyden asil bir şeye from the ridiculous to the sublime expr.
hiç komik değil funny as a crutch expr.
hiç de komik değil funny as a crutch expr.
komik/eğlenceli bir tarafı yok funny as a crutch expr.
çok komik it's more fun than a barrel of monkeys expr.
çok komik laugh a minute expr.
kötü/komik giyimli like a dog's dinner [uk/australia] expr.
asil bir şeyden komik bir şeye sublime to the ridiculous expr.
Speaking
bunu senden duymak ne kadar da komik that's funny coming from you expr.
bunu senden duymak ne kadar komik that's funny coming from you expr.
bu komik değil this isn't funny expr.
bu işin komik kısmı that's the funny part of it expr.
beni komik duruma düşürüyorsun you are making a fool out of me expr.
bu kadar komik olan neymiş? what's so funny? expr.
bunu senden duymak komik it's funny to hear this from you expr.
bu hiç komik değil this isn't funny expr.
bu kadar komik olan ne? what's so funny? expr.
gülüyorum ama komik olduğundan değil I'm laughing but I don't mean it expr.
en komik şey the funniest thing expr.
komik mi buluyorsun? do you find it funny? expr.
komik/garip olan şu the funny thing is expr.
komik mi olmaya çalışıyorsun? are you trying to be funny? expr.
komik olan ne? what's funny? expr.
ne komik how funny expr.
komik mi sence bu? you think that's funny? expr.
komik olma don't be funny expr.
komik olduğunu mu düşünüyorsun? do you think it's funny? expr.
komik mi? is it funny? expr.
ne kadar komik how funny expr.
komik değilsin you are not funny expr.
komik birisin you're kinda funny expr.
komik olmaya mı çalışıyorsun? are you trying to be funny? expr.
size komik olduğunu söylemiştim I told you he was funny expr.
sence komik mi bu? you think this is funny? expr.
(konuşana bak) bu biraz komik/fazla oldu that's a bit rich expr.
Chat Usage
çok komik very funny s.
çok komik lol (laughing out loud) expr.
gülmekten yerlere yattım/çok komik rolling on the floor laughing (rotfl) expr.
Computer
komik resimler funny pictures i.
Psychology
komik duruma düşme korkusu katagelophobia i.
Literature
günlük hayattan temaları komik ve alaycı bir şekilde işleyen bir ortaçağ masalı fabliau i.
edebi değeri olmayan komik şiir jingle i.
edebi değeri olmayan komik şiir doggerel verse i.
edebi değeri olmayan komik şiir doggerel i.
abartılı derecede kötü ve komik kötü karakter moustache-twirling villain i.
abartılı derecede kötü ve komik kötü karakter mustache-twirling villain i.
Art
komik ve anlamsız benzetme grotesquery i.
opera komik comic opera i.
komik şeylerin ifadesiz veya duygusuz şekilde söylendiği mizah türü deadpan i.
Music
(on sekizinci yüzyıl italyan operasında) özellikle bas ses tonda okunan komik bir parça buffo i.
on sekizinci yüzyıl italyan operasında komik bir parça okuyan bas şarkıcı buffo bass i.
on sekizinci yüzyıl italyan operasında komik bir parça okuyan bas şarkıcı basso buffo i.
komik bir şekilde giocoso zf.
Theatre
komik tiyatro karakteri arlecchino i.
komik tiyatro karakteri skomorokh i.
komedi ikilisinin komik olan karakteri funny man i.
komedi ikilisinin komik olan karakteri second banana i.
komik tiyatro karakteri harlequin i.
komedi ikilisinin komik olan karakteri banana man i.
japonya'ya özgü geleneksel bir komik drama türü kyogen i.
on sekizinci yüzyılda ingiltere'de popüler olan müzikli, komik bir opera burletta i.
komik temsil burley i.
pandomimin genellikle komik olan giriş kısmı opening i.
komik bir karakteri tasvir eden kısa tiyatro eseri droll i.
komik veya gülünç bir karakteri tasvir eden kısa tiyatro eseri drollery i.
Archaic
komik bir şekilde sarhoş glorious s.
Slang
birinin fotoğraf çektirmesi sırasında arka planda genelde doğal biçimde oluşan komik durum photobomb i.
çok komik espiri gut buster i.
çok komik riot i.
çok komik espri/şaka knee-slapper i.
kendini komik duruma düşüren tip assclown i.
komik giyinen/rüküş ya da ortamdan bir anda kaybolan tip zooker i.
komik kimse dag i.
son derece komik killing i.
aşırı komik olduğu düşünülen şeyi göstermek için kullanılan bir hashtag #dead i.
komik kimse joker i.
çok komik şaka/espri pisser i.
aşırı komik şaka/espri pisser i.
(filmde, oyunda) çok komik bölüm boff i.
çok komik şaka boffola [us] i.
komik duruma düşme fail i.
çok komik kimse riot i.
çok komik şey riot i.
kendini komik duruma düşürmek make an ass of f.
kendini komik duruma düşürmek make an ass of yourself f.
komik duruma düşürmek drag f.
komik duruma düşürmek drag f.
kendini komik duruma düşürmek make an ass of oneself f.
komik duruma düşürmek mug off f.
çok komik sidesplitting s.
çok komik killing s.
komik olmayan no jam expr.
hiç komik değil (as) funny as a fart in a spacesuit expr.
gülmekten yerlere yattım/çok komik rotf (rolling on the floor (laughing)) expr.
gülmekten yerlere yattım/çok komik rotflol (rolling on the floor laughing out loud) expr.
gülmekten yerlere yattım/çok komik rotgl (rolling on the ground laughing) expr.
gülmekten yerlere yattım/çok komik rotglol (rolling on the ground laughing out loud) expr.
British Slang
yüzünü komik komik şekillere sokan gurner i.
komik kimse snorter i.
Modern Slang
yalnızca kendine komik gelen şakalar yapma andy kaufman syndrome i.