|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
denizden gelecek saldırıları önlemek için yapılan surlar |
sea wall i.
|
|
2 |
Genel |
göz kamaşmasını önlemek için göz altına sürülen siyah boya |
eyeblack i.
|
|
3 |
Genel |
askı (pantolonun düşmesini önlemek için) |
suspender i.
|
|
4 |
Genel |
kumaşın sökülmesini önlemek için kenarına uygulanan dikiş |
serging i.
|
|
|
5 |
Genel |
topların tozlanmasını ya da nemlenmesini önlemek için ağzına geçirilen örtü ya da tıpa |
tamkin i.
|
|
6 |
Genel |
topların tozlanmasını ya da nemlenmesini önlemek için ağzına geçirilen örtü ya da tıpa |
tampeon i.
|
|
7 |
Genel |
eyer halkasının ata sürtünmesini önlemek için takılan deri kaplama |
chafe i.
|
|
8 |
Genel |
yağışı önlemek için geminin bacasının üzerine sabitlenmiş metal örtü |
umbrella i.
|
|
9 |
Genel |
yüzüğün parmaktan çıkmasını önlemek için önüne takılan ikinci yüzük |
keeper ring i.
|
|
10 |
Genel |
süsleme amaçlı veya kazara üzerine basılmasını önlemek için cam üzerine yapılan motif |
manifestation i.
|
|
11 |
Genel |
çözülmeyi önlemek için her dolamada bir düğüm atarak gırcala ile kaplamak veya sabitlemek |
marl i.
|
|
12 |
Genel |
kilitsizken kılıcın düşmesini önlemek için kabzasına tutturulan bir kayış |
martingale i.
|
|
13 |
Genel |
kazıkların çakılırken süpürülmesini önlemek için üstlerine yerleştirilen başlık |
bonnet i.
|
|
14 |
Genel |
çengelli iğneye benzeyip örgüde ilmeklerin açılmasını önlemek için geçici olarak kullanılan alet |
holder i.
|
|
15 |
Genel |
orta çağ'da ağır yaralı düşmanın daha fazla acı çekmesini önlemek için canını almaya yarayan kama |
misericord i.
|
|
16 |
Genel |
orta çağ'da ağır yaralı düşmanın daha fazla acı çekmesini önlemek için canını almaya yarayan kama |
misericorde i.
|
|
17 |
Genel |
ingiltere'deki iki normandiya kralına madeni para basmalarını önlemek için verilen bir vergi |
moneyage [obsolete] i.
|
|
18 |
Genel |
devrilme durumunda rakibin yaralanmasını önlemek için mızrağın başına takılan halka |
mourn i.
|
|
19 |
Genel |
erkeklerin bıyıklarının değmesini önlemek için kenarında çubuk bulunan içki kadehi |
mustache cup i.
|
|
20 |
Genel |
değerli bir yüzüğün parmaktan çıkmasını önlemek için üzerine takılan yüzük |
guard i.
|
|
21 |
Genel |
yaklaşan tehlikeleri, zararları veya yaralanmaları önlemek için alınan tedbir |
guard i.
|
|
22 |
Genel |
değerli bir yüzüğün parmaktan çıkmasını önlemek için üzerine takılan yüzük |
guard ring i.
|
|
23 |
Genel |
ayakkabının aşınmasını önlemek için tabana takılan metal parça |
plate i.
|
|
24 |
Genel |
pul hırsızlığını önlemek amacıyla üzerine deliklerle harf basılmış posta pulu |
spif i.
|
|
25 |
Genel |
birini korkutarak yaklaşıp zarar vermesini önlemek |
hold someone at bay f.
|
|
26 |
Genel |
bir tarafına destek koymak (bir şeyin çökmesini önlemek için) |
shore up f.
|
|
27 |
Genel |
olası yanlış anlaşılmaları önlemek için açıklama yapmak |
set the record straight f.
|
|
28 |
Genel |
birini korkutarak yaklaşıp zarar vermesini önlemek |
keep someone at bay f.
|
|
29 |
Genel |
düşmesini önlemek |
uphold f.
|
|
30 |
Genel |
olmasını önlemek |
avert f.
|
|
31 |
Genel |
gelişmesini önlemek |
stunt f.
|
|
32 |
Genel |
birşeyin (belirli bir yerden) çıkmasını önlemek |
localize f.
|
|
33 |
Genel |
büyümesini önlemek |
dwarf f.
|
|
34 |
Genel |
büyümesini önlemek |
stunt f.
|
|
35 |
Genel |
erken davranıp önlemek |
forestall f.
|
|
36 |
Genel |
akmasını önlemek |
stem f.
|
|
37 |
Genel |
bir şeyi önlemek için tedbir almak |
take steps f.
|
|
38 |
Genel |
savaşı önlemek |
prevent the war f.
|
|
39 |
Genel |
enfeksiyonu önlemek |
prevent the infection f.
|
|
40 |
Genel |
hastalığı önlemek |
prevent the disease f.
|
|
41 |
Genel |
önlemek için mücadele etmek |
fightback f.
|
|
42 |
Genel |
konuşmasını önlemek |
gag f.
|
|
43 |
Genel |
buzlanmayı önlemek |
de-ice f.
|
|
44 |
Genel |
çoğalmasını önlemek |
keep down f.
|
|
45 |
Genel |
israfı önlemek |
prevent wastage f.
|
|
46 |
Genel |
olmasını önlemek |
prevent the occurrence of f.
|
|
47 |
Genel |
deniz kirliliğini önlemek |
prevent marine pollution f.
|
|
48 |
Genel |
savaşları önlemek |
prevent the wars f.
|
|
49 |
Genel |
maliyeti önlemek |
prevent the cost f.
|
|
50 |
Genel |
başkasına zarar vermesini önlemek |
stop someone from hurting anyone else f.
|
|
51 |
Genel |
virüsün yayılmasını önlemek |
prevent the spread of virus f.
|
|
52 |
Genel |
kalabalığın toplanmasını önlemek |
keep the crowd from gathering f.
|
|
53 |
Genel |
kalabalığın toplanmasını önlemek |
keep the mob from gathering f.
|
|
54 |
Genel |
kartelleşmeyi önlemek |
decartalize f.
|
|
55 |
Genel |
kutuplaşmayı önlemek |
depolarise f.
|
|
56 |
Genel |
olay/hadise/rezalet çıkmasını önlemek |
avoid a scene f.
|
|
57 |
Genel |
kutuplaşmayı önlemek |
depolarize f.
|
|
58 |
Genel |
birşeyin (belirli bir yerden) çıkmasını önlemek |
localise f.
|
|
59 |
Genel |
virüsleri önlemek |
prevent viruses f.
|
|
60 |
Genel |
karışıklığı önlemek |
avoid confusion f.
|
|
61 |
Genel |
önünü almak/önlemek |
be suppressed (before the situation became graver) f.
|
|
62 |
Genel |
yaralanmayı önlemek |
prevent injury f.
|
|
63 |
Genel |
şişinmesini önlemek |
take the wind out of somebody's sails f.
|
|
64 |
Genel |
kürek çekerken ses çıkmasını önlemek |
muffle the oars f.
|
|
65 |
Genel |
değişmesini önlemek |
embalm f.
|
|
66 |
Genel |
ahşabı şişirerek sızıntıyı önlemek için gemiyi suya sokmak |
binge [dialect] [uk] f.
|
|
67 |
Genel |
şişirerek sızıntıyı önlemek için suda durmak |
binge [dialect] [uk] f.
|
|
68 |
Genel |
tamamlanmasını önlemek |
break f.
|
|
69 |
Genel |
dağılmasını önlemek |
hold up f.
|
|
70 |
Genel |
(donmuş balık) depodayken ve nakliyat sırasında su kaybını önlemek için buz tabakası ile kaplamak |
glaze f.
|
|
71 |
Genel |
faaliyetini önlemek |
choke f.
|
|
72 |
Genel |
değişmesini önlemek |
condite [obsolete] f.
|
|
73 |
Genel |
uzlaşmasını önlemek |
irreconcile [obsolete] f.
|
|
74 |
Genel |
ihlalini yaptırımla önlemek |
sanction f.
|
|
75 |
Genel |
erken davranıp önlemek |
forerun f.
|
|
76 |
Genel |
kullanımını önlemek |
freeze f.
|
|
77 |
Genel |
erken davranıp önlemek |
prevene [obsolete] f.
|
|
78 |
Genel |
hareketini önlemek |
smother f.
|
|
79 |
Genel |
hataların tekrarını önlemek |
prevent errors from being repeated f.
|
|
80 |
Genel |
hırsızlığı önlemek üzere tasarlanmış |
antitheft s.
|
|
81 |
Genel |
sigara tüketimini önlemek için |
to prevent cigarette consumption zf.
|
|
82 |
Genel |
sigara tüketimini önlemek için |
to prevent tobacco use zf.
|
|
83 |
Genel |
sigara tüketimini önlemek için |
to prevent tobacco consumption zf.
|
|
Phrasals |
|
84 |
Öbek Fiiller |
durmasını önlemek |
keep up f.
|
|
85 |
Öbek Fiiller |
briçte yüksek teklif vererek (rakibin) teklifini önlemek |
shut out f.
|
|
86 |
Öbek Fiiller |
kuyuyu kapatarak (petrol) üretimini önlemek |
shut in f.
|
|
87 |
Öbek Fiiller |
düşmesini/yıkılmasını önlemek |
buttress up f.
|
|
88 |
Öbek Fiiller |
düşmesini/yıkılmasını önlemek |
buttress something up f.
|
|
89 |
Öbek Fiiller |
golü önlemek |
charge down f.
|
|
90 |
Öbek Fiiller |
bitki sırasının iki yanına karık açarak köklerin yayılmasını önlemek |
bar off f.
|
|
91 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi) engellemek/önlemek için üstüne gitmek |
come down on (someone or something) f.
|
|
92 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi) engellemek/önlemek için elinden geleni yapmak |
come down on (someone or something) f.
|
|
93 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyin) önceden planlayarak veya hamle yaparak gerçekleşmesini önlemek |
rule out f.
|
|
94 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi) önlemek |
get round (something) f.
|
|
95 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi) engellemek/önlemek |
guard against (someone or something) f.
|
|
96 |
Öbek Fiiller |
birilerinin/bir şeyin dağılmasını önlemek |
hold someone or something together f.
|
|
97 |
Öbek Fiiller |
bir şeyin dağılmasını önlemek |
hold something together f.
|
|
98 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyin olmasını) önlemek |
inhibit (something) from (doing something) f.
|
|
99 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyin bir şey yapmasını) önlemek |
inhibit (something) from (doing something) f.
|
|
100 |
Öbek Fiiller |
olmasını önlemek |
inhibit from doing f.
|
|
101 |
Öbek Fiiller |
(birinin/bir şeyin bir şey yapmasını) önlemek |
prevent (someone or something) from (doing something) f.
|
|
102 |
Öbek Fiiller |
yapmasını önlemek |
prevent (someone) from doing f.
|
|
103 |
Öbek Fiiller |
(bir şey) yapmasını önlemek/engellemek |
restrain from (something) f.
|
|
Colloquial |
|
104 |
Konuşma Dili |
tilki avını önlemek için müdahale eden kimse |
sab [uk] i.
|
|
105 |
Konuşma Dili |
kullanıcıların internet sitesinden ayrılmalarını önlemek için kullanılan bir dizi yönteme verilen ad |
mousetrapping i.
|
|
106 |
Konuşma Dili |
bir riski/tehlikeyi önlemek için golf topunu atabileceğinden daha yakın bir mesafeye atmak |
lay up f.
|
|
Idioms |
|
107 |
Deyim |
köpeğin koku almasın önlemek |
put a dog off the scent f.
|
|
108 |
Deyim |
(bir şeyi önlemek için) gerekli önlemleri almak |
take steps (to prevent something) f.
|
|
109 |
Deyim |
(bir şeyi önlemek için) girişimlerde bulunmak |
take steps (to prevent something) f.
|
|
110 |
Deyim |
(bir şeyi önlemek için) tedbir almak |
take steps (to prevent something) f.
|
|
111 |
Deyim |
zor bir durumu son anda /kıl payı önlemek |
get out of jail [uk] f.
|
|
112 |
Deyim |
şişinmesini önlemek |
take the wind out of sails f.
|
|
113 |
Deyim |
galeyanı önlemek |
sit on the lid f.
|
|
Speaking |
|
114 |
Konuşma |
hava kirliliğini önlemek için toplu taşıma kullanmalıyız |
we should use public transport in order to prevent air pollution expr.
|
|
Trade/Economic |
|
115 |
Ticaret/Ekonomi |
sahteciliği önlemek için kâğıt paraya konan işaret |
thread mark i.
|
|
116 |
Ticaret/Ekonomi |
artan işsizlik karşısında aileye ekmek getirenler işlerini kaybettikçe ailenin gelirindeki düşmeyi önlemek üzere başka aile bireylerinin de emek piyasalarına girmeye başlamaları görüşü |
added worker hypothesis i.
|
|
117 |
Ticaret/Ekonomi |
fiyatları yükseltmek veya rekabeti önlemek üzere uygulamaları yasaklayan yasal düzenlemeler |
antitrust legislation i.
|
|
118 |
Ticaret/Ekonomi |
haksız kazanç ve zenginleşmeyi önlemek için yasalarca konulan sorumluluk |
quasi contract i.
|
|
119 |
Ticaret/Ekonomi |
rekabeti önlemek için fiyatları kontrol altında tutan tüccarlar birliği |
pool i.
|
|
120 |
Ticaret/Ekonomi |
zarar ve cezayı önlemek amacı ile verilen ek süre |
days of grace i.
|
|
Law |
|
121 |
Hukuk |
Kişisel yaralanma davalarında mağdurun yasal harç ve avukatlık masraflarından çekinerek dava açmaktan kaçınmasını önlemek üzere getirilmiş bir kural (bu kurala göre avukatlık firması tazminat davasını kazanamazsa avukatlık ücreti almaz) |
no win no fee i.
|
|
122 |
Hukuk |
yatırımcıların dürüst olmayan teşebbüslere para yatırmalarını önlemek için çıkarılmış kanunlar |
blue sky law i.
|
|
123 |
Hukuk |
borçlunun bir alacaklıya diğerinden önce ödeme yapmasını önlemek için para veya mülküne el koyma |
arrestment [scottish] i.
|
|
124 |
Hukuk |
(ceza hukukunda) çifte yargılamayı önlemek için hafif suçu daha ağır suçla birleştirme |
merger i.
|
|
125 |
Hukuk |
salyan franklarının kadınların tahta geçmesini önlemek için düzenledikleri kanun |
salic law i.
|
|
126 |
Hukuk |
salyan franklarının kadınların tahta geçmesini önlemek için düzenledikleri kanun |
salique law i.
|
|
127 |
Hukuk |
yürütmeyi önlemek |
prevent execution f.
|
|
128 |
Hukuk |
kendi aleyhine tanıklık etmesini önlemek için tutukluya tanınan avukat tutma ve sessiz kalma haklarına ait veya ilişkin |
miranda s.
|
|
Politics |
|
129 |
Siyasal |
bir mahalle ya da toplumda suçu önlemek için birbirinin malına göz kulak olma şeklindeki sivil savunma programı |
neighbourhood watch i.
|
|
130 |
Siyasal |
1980'lerin sonlarında abd'nin honduras'ın ekonomik ve siyasi işlerine müdahale etmesini önlemek amacıyla kurulan radikal solcu bir terör örgütü |
moranzanist patriotic front i.
|
|
131 |
Siyasal |
(abd'de) işçilerin istihdam sırasında yaralanmalarını veya hastalanmalarını önlemek için iş güvenliği ve sağlığı idaresi'ni kuran yasa |
occupational safety and health act i.
|
|
132 |
Siyasal |
krizleri önlemek |
crisis prevention f.
|
|
Industry |
|
133 |
Sanayi |
taşıma sırasında yüklerin kaymasını önlemek için yükü sabitleyip sıkıştıran işçi |
blocker i.
|
|
134 |
Sanayi |
taşıma sırasında yüklerin kaymasını önlemek için yükü sabitleyip sıkıştıran işçi |
bracer i.
|
|
135 |
Sanayi |
(buzda, karda kaymayı önlemek için ayakkabının altına takılan) demir uçlu aksesuar |
creepers i.
|
|
Insurance |
|
136 |
Sigortacılık |
sigortacının sorumlu olabileceği bir zararı önlemek veya azaltmak için maruz kalinan masraflar |
substituted expenses i.
|
|
Technical |
|
137 |
Teknik |
belirli bir derinlikten su örnekleri elde etmeye yarayan, korozyonu önlemek için plastikten yapılmış bir alet |
niskin bottle i.
|
|
138 |
Teknik |
saat maşasından kaynaklı hataları önlemek için kullanılan cihaz |
remontoir i.
|
|
139 |
Teknik |
saat maşasından kaynaklı hataları önlemek için kullanılan cihaz |
remontoire i.
|
|
140 |
Teknik |
sarkmayı önlemek için takılan ilmekli kayış |
trace-bearer i.
|
|
141 |
Teknik |
sarkmayı önlemek için takılan ilmekli kayış |
lazy strap i.
|
|
142 |
Teknik |
aşırı ısınmalarını önlemek için kullanılan alçak basınçlı buhar |
ventilating steam i.
|
|
143 |
Teknik |
hava basıncının düşmesini önlemek için kullanılan borulu soğutucu |
aftercooler i.
|
|
144 |
Teknik |
hamurun makineye yapışmasını önlemek için hamuru un ile kaplayan makine |
flour duster i.
|
|
145 |
Teknik |
kaza önlemek için kullanılan işareti levhası |
accident prevention tag i.
|
|
146 |
Teknik |
su taşkınlarını önlemek için yapılmış set/bariyer |
flood barrier i.
|
|
147 |
Teknik |
yakıt katkıları (aşınmayı önlemek için kullanılır) |
fuel additives i.
|
|
148 |
Teknik |
(seramik) sırlı parçaların yapışmasını önlemek için fırınlama kabının altına serpilen gevşek malzeme |
bit i.
|
|
149 |
Teknik |
(seramik) sırlı parçaların yapışmasını önlemek için fırınlama kabının altına serpilen gevşek malzeme |
bitstone i.
|
|
150 |
Teknik |
yüzey yansımasını önlemek için lensi ince bir madde tabakasıyla kaplama |
blooming i.
|
|
151 |
Teknik |
uğultuyu önlemek için takılan özel maske |
bloop i.
|
|
152 |
Teknik |
temel işlevi suyun sızmasını önlemek olan esnek veya yarı esnek su geçirmez kaplama |
membrane i.
|
|
153 |
Teknik |
buhar kazanı hasarını önlemek için kullanılan bir cihaz |
hydrostat i.
|
|
154 |
Teknik |
ısı yayınımını önlemek için kazanların veya buhar odalarının dışında kullanılan yalıtım kaplaması |
clothing i.
|
|
155 |
Teknik |
halat iplerinin birbirine karışmasını önlemek için atılan düğüm |
crown i.
|
|
156 |
Teknik |
hasarı önlemek için kargo kutusundaki eşyalar arasına yerleştirilen malzeme |
divider i.
|
|
157 |
Teknik |
sürtünmeyi önlemek için kullanılan metal, ahşap, deri veya kanvas parçası |
scotchman i.
|
|
158 |
Teknik |
(patlamayı önlemek için) kuru kömür veya tozu su ile ıslatan kimse |
sprinkler i.
|
|
159 |
Teknik |
hareketini önlemek |
immobilize f.
|
|
160 |
Teknik |
hareketini önlemek |
immobilise f.
|
|
161 |
Teknik |
hareketin meydana gelmesini önlemek |
restrain f.
|
|
162 |
Teknik |
kutupsallığını önlemek |
depolarise f.
|
|
163 |
Teknik |
kutupsallığını önlemek |
depolarize f.
|
|
164 |
Teknik |
gölgeleri önlemek için yüz tuğlasına hafifçe meyil vermek |
hack f.
|
|
165 |
Teknik |
(yük arabasında) tahıl sızıntısını önlemek için delikleri ve çatlakları kapatmak |
cooper f.
|
|
166 |
Teknik |
(pozisyonu nedeniyle normal akım dağılımına müdahale eden bir nesne) elektrokaplamada tek tip birikintiyi önlemek |
shadow f.
|
|
Computer |
|
167 |
Bilgisayar |
yazılımın illegal kullanımını önlemek amacıyla bilgisayarın arkasına takılan fiş |
dongle i.
|
|
168 |
Bilgisayar |
casus yazılım önlemek için gibi görünüp aslında kötü amaçlı olan aldatıcı yazılım |
rogue i.
|
|
169 |
Bilgisayar |
(dosyanın) değiştirilmesini önlemek |
lock f.
|
|
170 |
Bilgisayar |
(dosyanın) silinmesini önlemek |
lock f.
|
|
Electric |
|
171 |
Elektrik |
endüktif devredeki akım kesildiğinde kıvılcımlanmayı önlemek |
quench f.
|
|
Mechanic |
|
172 |
Mekanik |
akışkanlara direnç sağlamak, sızıntıyı önlemek, sıvıları birbirinden ayırmak gibi amaçlara yarayan cihaz |
labyrinth i.
|
|
173 |
Mekanik |
yanal hareketi önlemek ve parçaları bağlamak için kullanılan flanş |
collar i.
|
|
Textile |
|
174 |
Tekstil |
kabarmasını önlemek için kumaşa uygulanan işlem |
anti-pilling i.
|
|
175 |
Tekstil |
sıvı emilimini önlemek için kumaşlarda kullanılan çözelti |
repellent i.
|
|
176 |
Tekstil |
kumaşın işlenmemiş kenarlarını sökülmesini önlemek için üst üste atılan uzun ilmeklerle dikme |
overcasting i.
|
|
177 |
Tekstil |
kumaşın işlenmemiş kenarlarının sökülmesini önlemek için üst üste atılan uzun ilmeklerle yapılan dikiş |
overcasting i.
|
|
178 |
Tekstil |
dokuma veya örme sırasında iplerin dolaşmasını önlemek için (iplikleri) buhara maruz bırakmak |
twist-set f.
|
|
179 |
Tekstil |
ufak söküklerin genişlemesini önlemek için çift iplikle dikilmiş (kumaş) |
ripstop s.
|
|
Architecture |
|
180 |
Mimarlık |
yeni kesilmiş ağacın budaklarına reçinenin sızmasını önlemek için astar çekilmeden önce sürülen macun |
knotting i.
|
|
Construction |
|
181 |
İnşaat |
taşkınları önlemek için genellikle akarsu kıyılarına çekilen uzun duvar |
dyke i.
|
|
182 |
İnşaat |
rutubetin yükselmesini önlemek için tuğla duvarın zemine yakın kısmındaki yatay geçirimsiz malzeme katmanı |
damp course i.
|
|
183 |
İnşaat |
rutubetin yükselmesini önlemek için tuğla duvarın zemine yakın kısmındaki yatay geçirimsiz malzeme katmanı |
dampcourse i.
|
|
184 |
İnşaat |
kalıbı kapatırken kırılgan yüzeylerle teması önlemek için pahlanan kalıp bölümü |
clearance i.
|
|
Automotive |
|
185 |
Otomotiv |
iki veya üç tekerlekli motorlu araçların yetkisiz kullanımını önlemek amacıyla tasarlanmış koruyucu tertibatlar |
protective devices intended to prevent the unauthorized use of two-or three-wheel motor vehicles i.
|
|
186 |
Otomotiv |
taşın çarpmasıyla oluşacak zararları önlemek için uygulanan bir koruma yöntemi |
stone chip protection i.
|
|
187 |
Otomotiv |
aracın devrilmesini önlemek üzere tasarlanmış |
antiroll s.
|
|
Aeronautic |
|
188 |
Havacılık |
sürüklenmeyi önlemek için kısmen rüzgara doğru yönelme |
crabbing i.
|
|
189 |
Havacılık |
uçuşu önlemek |
ground f.
|
|
Marine |
|
190 |
Denizcilik |
küreğin kaybolmasını önlemek için bir ucu kürek ıskarmozuna diğer ucu küreğe tutturulmuş ip |
trailing line i.
|
|
191 |
Denizcilik |
gürültüyü önlemek için set |
noise proof bank i.
|
|
192 |
Denizcilik |
kanonun devrilmesini önlemek için yan tarafına yerleştirilen kütük |
outrigger i.
|
|
193 |
Denizcilik |
müttefiklerin saldırmasını önlemek üzere, denizaltı ve diğer gemilerin geçmesi için belirlenmiş deniz yolu |
safety lane i.
|
|
194 |
Denizcilik |
suyun alta inmesini önlemek amacıyla gemi direğinin güverte ile kesiştiği kısmına tutturulmuş branda parçası |
mast coat i.
|
|
195 |
Denizcilik |
dümenin yükselmesini önlemek için milin boğazına veya çentiğine oturtulup bakırla kaplanmış tahta parçası |
wood lock i.
|
|
196 |
Denizcilik |
düşmanların gemiye çıkmasını önlemek için geminin yanında bulunan güçlü halatlar |
boarding nettings i.
|
|
197 |
Denizcilik |
denizcilerin gemiye çıkmak ve çıkılmasını önlemek için kullandığı mızrak |
boarding pike i.
|
|
198 |
Denizcilik |
teknenin veya mavnanın sallanmasını önlemek için kullanılan zincir veya bağlantı kolu |
hogchain i.
|
|
199 |
Denizcilik |
denizcilerin taşınmakta olan yükün kayıp gitmesini önlemek için kancanın açık ucunda kullandığı palamar |
mousing i.
|
|
200 |
Denizcilik |
dümen çubuğunun geçmesi için güvertede açılmış delikten su girmesini önlemek üzere kullanılan katranlı yelken bezinden yapılmış örtü |
rudder coat i.
|
|
201 |
Denizcilik |
kötü havada masadakilerin kayıp düşmesini önlemek için masaya konan bariyer |
fiddle i.
|
|
202 |
Denizcilik |
yükseltilip alçaltıldığında geminin borda kaplamalarına zarar gelmesini önlemek için kullanılan küçük ahşap blok |
shoe of an anchor i.
|
|
203 |
Denizcilik |
su girişini önlemek için sabitlenen ahşap bir çerçeve |
shot garland i.
|
|
204 |
Denizcilik |
demirlenmiş geminin halatının kirlenmesini önlemek |
tend f.
|
|
205 |
Denizcilik |
halatın çözülmesini önlemek için ucuna düğüm atmak veya küçük bir nesne takmak |
whip f.
|
|
206 |
Denizcilik |
orsalamayı önlemek için geminin ıskotalarını gerginleştirmek |
harden up f.
|
|
207 |
Denizcilik |
(kancayı) asılan şeyin kurtulmasını önlemek için parça ekleyerek sabitlemek |
mouse f.
|
|
Mining |
|
208 |
Maden |
suyun serbest akışını önlemek için kurulan küçük bent |
astyllen i.
|
|
209 |
Maden |
maden koridorunda hava akımlarını yönlendirip gaz birikmesini önlemek için kullanılan bir perde |
damp sheet i.
|
|
210 |
Maden |
maden koridorunda hava akımlarını yönlendirip gaz birikmesini önlemek için kullanılan bir bölme |
damp sheet i.
|
|
211 |
Maden |
(maden kuyusunda) duvar veya kerestenin arkasına kil sıkıştırarak sızıntıyı önlemek |
coffer f.
|
|
Medical |
|
212 |
Medikal |
servikal yetmezlikte düşük veya erken doğumu önlemek için rahim ağzına dikiş atılması |
cerclage i.
|
|
213 |
Medikal |
retina ayrılmasını önlemek için retinanın etrafına silikon bant geçirilmesi |
cerclage i.
|
|
214 |
Medikal |
hastalıkları önlemek için kimyasal ve ilaç kullanımı |
chemoprophylaxis i.
|
|
215 |
Medikal |
cinsel birleşmeyi önlemek için klitoris dudaklarının birbirine dikilmesi |
infibulation i.
|
|
216 |
Medikal |
vücudun organ naklini reddetmesini önlemek için kullanılan ve bağışıklık sistemini baskılayan bir ilaç |
tacrolimus i.
|
|
217 |
Medikal |
burnu ve ağzı kapatan ve özellikle ameliyatlarda mikropların yayılmasını önlemek için kullanılan steril gazlı bez |
mask i.
|
|
218 |
Medikal |
kasların devamlı kasılmasını önlemek için ele takılan rulo şeklindeki atel |
handroll i.
|
|
219 |
Medikal |
elektrik şokları kullanarak kalp kası hareketini önlemek |
defibrillate f.
|
|
220 |
Medikal |
(ilaçlarla) fizyolojik işlevi önlemek |
block f.
|
|
221 |
Medikal |
sıkışıklığı önlemek |
decongest f.
|
|
222 |
Medikal |
kan toplanmasını önlemek |
decongest f.
|
|
223 |
Medikal |
enfeksiyonu önlemek için iyotla tedavi etmek |
iodize f.
|
|
224 |
Medikal |
enfeksiyonu önlemek için iyotla tedavi etmek |
iodise f.
|
|
Pharmaceutics |
|
225 |
Eczacılık |
doku veya organ reddini önlemek için kullanılan bağışıklık baskılayıcı ilaç |
rapamycin i.
|
|
226 |
Eczacılık |
doku veya organ reddini önlemek için kullanılan bağışıklık baskılayıcı ilaç |
sirolimus i.
|
|
227 |
Eczacılık |
eski dönemlerde yaranın üzerine serpmek, terlemeyi önlemek gibi amaçlarla kullanılan tıbbi toz karışım |
catapasm i.
|
|
228 |
Eczacılık |
ishali önlemek için hazırlanan kireçtaşı, tarçın, şeker ve arap zamklı su karışımı |
chalk mixture i.
|
|
229 |
Eczacılık |
kadınlarda menopoz sonrası osteoporozu önlemek veya tedavi etmekte kullanılan bir ilaç |
alendronate i.
|
|
230 |
Eczacılık |
kadınlarda menopoz sonrası osteoporozu önlemek veya tedavi etmekte kullanılan bir ilaç |
fosamax® i.
|
|
231 |
Eczacılık |
kan pıhtılarını ve felci önlemek için kullanılan antikoagülan bir ilaç |
apixaban® i.
|
|
232 |
Eczacılık |
sıtmayı önlemek veya tedavi etmek için kullanılan ve oral yoldan alınan sentetik bir ilaç |
mefloquine i.
|
|
233 |
Eczacılık |
migreni önlemek için maleat formunda kullanılan bir ilaç |
methysergide i.
|
|
234 |
Eczacılık |
kanamayı önlemek veya azaltmak için kullanılan ilaçlar |
hemostatic drugs i.
|
|
235 |
Eczacılık |
mide bulantısı ve dimenhidrinatı önlemek için kullanılan bir antihistamin markası |
gravol® i.
|
|
236 |
Eczacılık |
bazı kanser ve anoreksiya hastalarında iştah kaybını önlemek için kullanılan bir ilaç |
dronabinol i.
|
|
237 |
Eczacılık |
hiv virüsünün çoğalmasını önlemek için kullanılan bir proteaz inhibitörü |
saquinavir i.
|
|
238 |
Eczacılık |
ilişki sonrası hamileliği önlemek için alınan (hap) |
morning-after s.
|
|
Veterinary |
|
239 |
Veterinerlik |
mıyazı önlemek için hayvanın derisinin bir parçasını almak |
mules f.
|
|
240 |
Veterinerlik |
(hindi civcivinin) gagasının üzerinden sarkan et parçasını kannibalizm riskini önlemek için kesmek |
desnood f.
|
|
Food Engineering |
|
241 |
Gıda |
kullanıcıya olası bir zarar vermesini önlemek amacıyla zorunlu bir onarım için üretici tarafından ürünün geri istenmesi |
food recall i.
|
|
242 |
Gıda |
(kaymağı) yağ kaybını önlemek ve ürünün lezzetini artırmak için yayıklama öncesi bakteriyel faaliyetlerle ekşitmek |
ripen f.
|
|
Gastronomy |
|
243 |
Mutfak |
özellikle latin amerika'da protein eksikliğiyle bağlantılı hastalıkları önlemek için kullanılan ucuz ve yüksek proteinli bir gıda |
incaparina i.
|
|
Physics |
|
244 |
Fizik |
manyetizmayı önlemek |
demagnetize f.
|
|
245 |
Fizik |
manyetizmayı önlemek |
demagnetise f.
|
|
246 |
Fizik |
yüzey yansımasını önlemek için lensi ince bir madde tabakasıyla kaplamak |
bloom f.
|
|
Chemistry |
|
247 |
Kimya |
koagülasyonu önlemek için oksalat eklemek |
oxalate f.
|
|
248 |
Kimya |
tepkimesini önlemek |
deactivate f.
|
|
249 |
Kimya |
(kürkü) keçeleşmeyi önlemek için cıva çözeltisiyle işlemek |
secrete f.
|
|
250 |
Kimya |
(katalizör) faaliyetini önlemek |
poison f.
|
|
Biology |
|
251 |
Biyoloji |
protein ve işletici kalıtın birleşmesi ile genetik transkripsiyonu önlemek |
repress f.
|
|
252 |
Biyoloji |
protein sentezini önlemek |
repress f.
|
|
Botanic |
|
253 |
Botanik |
bitkinin başka yere nakli sırasında nem kaybını önlemek için uygulanan madde |
antidesiccant i.
|
|
254 |
Botanik |
bitkinin kendi kendine tozlaşmasını önlemek için çiçeğindeki erkek organlarını kesmek |
emasculate f.
|
|
Agriculture |
|
255 |
Tarım |
terleme yoluyla su kaybını önlemek için yapraklara püskürtülen kimyasal |
anti-transpirant i.
|
|
256 |
Tarım |
meyve bahçelerindeki don hasarını önlemek için hava akımını sağlayan büyük pervane |
wind machine i.
|
|
257 |
Tarım |
mantar sporlarının enfekte etmesini önlemek için budama alanlarına uygulanan kimyasal bir ilaç |
wound paint i.
|
|
258 |
Tarım |
(inek, at) hayvanın çitlerden atlamasını önlemek için tasarlanan bir cihaz |
poke i.
|
|
259 |
Tarım |
(tavuk, koyun gibi hayvanları) böceklenmelerini önlemek amacıyla kısa süreliğine sıvı bir kimyasala batırmak |
dip f.
|
|
260 |
Tarım |
rüzgarlı havada sarsıntıyı önlemek amacıyla bitki kökünü toprakla örtmek |
earth up f.
|
|
Breeding |
|
261 |
Hayvancılık |
tekrar sayılmasını önlemek için kuyruğu kısa kesilmiş büyükbaş hayvan |
bangtail [australia] i.
|
|
262 |
Hayvancılık |
tekrar sayılmasını önlemek için kuyruğu kısa kesilmiş büyükbaş hayvanlardan oluşan sürü |
bangtail muster [australia] i.
|
|
263 |
Hayvancılık |
sağım sırasında süt ineğinin tekme atmasını önlemek için bacaklarına geçirilen zincir |
kicker chain i.
|
|
264 |
Hayvancılık |
dişi hindilerin çiftleşme sırasında yaralanmasını önlemek için kullanılan çadır bezinden yapılmış kılıf |
saddle i.
|
|
Forestry |
|
265 |
Ormancılık |
kontrolsüz büyümeyi önlemek için ağaç gövdesinden halka kesen kimse |
ringer i.
|
|
266 |
Ormancılık |
eskiden ingiltere'de köpeklerin geyiklerin peşinden koşmasını önlemek için yapılan bir orman mahkemesi |
court of regard i.
|
|
267 |
Ormancılık |
eskiden ingiltere'de köpeklerin geyiklerin peşinden koşmasını önlemek için yapılan bir orman mahkemesi |
survey of dogs i.
|
|
268 |
Ormancılık |
düşen ağacın parçalanmasını önlemek için zemini hazırlamak |
bed f.
|
|
269 |
Ormancılık |
kontrolsüz büyümeyi önlemek için ağaç gövdesinden halka kesmek |
ring f.
|
|
Fishery |
|
270 |
Balıkçılık |
nehirde balık geçişini önlemek için konulan set |
heck [dialect] [northern english] i.
|
|
271 |
Balıkçılık |
köpekbalıklarının koy veya körfeze girişlerini önlemek için gerilen uzun ağ |
shark mesht [australia] i.
|
|
272 |
Balıkçılık |
köpekbalıklarının koy veya körfeze girişlerini önlemek için gerilen uzun ağ |
shark net [australia] i.
|
|
273 |
Balıkçılık |
geri tepmeyi önlemek için kasnağın hızını başparmakla geciktirmek |
thumb f.
|
|
Social Sciences |
|
274 |
Sosyal Bilimler |
bulaşıcı hastalığın yayılmasını önlemek için yalnızca kendi aralarında sosyalleşen küçük insan grubu |
bubble i.
|
|
275 |
Sosyal Bilimler |
bulaşıcı hastalığın yayılmasını önlemek için yalnızca kendi aralarında sosyalleşen küçük insan grubu |
pod i.
|
|
276 |
Sosyal Bilimler |
cinsel birlikteliği önlemek için genital organın halka benzeri alet ile kapatılması |
inflbulation i.
|
|
History |
|
277 |
Tarih |
orta çağ'da ağır yaralı düşmanın daha fazla acı çekmesini önlemek için canını almaya yarayan kama |
miserere i.
|
|
Environment |
|
278 |
Çevre |
çevre kirliliğini önlemek için havadaki karbondioksiti yakalama |
carbon capture i.
|
|
279 |
Çevre |
akan suyu kademeli olarak saptırıp erozyonu önlemek için tasarlanmış kavisli yüzey |
bucket i.
|
|
280 |
Çevre |
böceklerin ağaca tırmanmasını önlemek için gövdeye sarılan yağlı veya yapışkan bant |
greaseband i.
|
|
Military |
|
281 |
Askeri |
düşmanın bir bölgeye geçişini önlemek üzere inşa edilmiş bir tür sur |
trocha i.
|
|
282 |
Askeri |
denizin kontrolünü ele geçirmek veya düşman tarafından ele geçirilmesini önlemek için denizde, denizaltında veya denizin hava sahasında yapılan operasyon |
maritime operation i.
|
|
283 |
Askeri |
batı'nın doğru istihbarat almasını önlemek amacıyla sovyet ordusu tarafından askeri yanıltma teknikleri kullanılması |
maskirovka i.
|
|
284 |
Askeri |
patlayıcı gibi tehlikeli maddelerin izini sürmek veya kalpazanlık suçlarını önlemek için kullanılan mikroskobik ve izlenebilir bir kimlikleme partikülü |
microtaggant® i.
|
|
285 |
Askeri |
düşmanın gözünü korkutup saldırmasını önlemek amacıyla büyük bir askeri gücü sürekli hazırda bulundurma |
deterrence i.
|
|
286 |
Askeri |
doğal afet veya düşman saldırısı durumunda can ve mal kaybını önlemek için sivil gönüllülerden oluşan bir organın aldığı acil durum önlemleri |
civil defense (cd) i.
|
|
287 |
Askeri |
(düşmanın) cepheyi yarıp geçmesini önlemek |
contain f.
|
|
288 |
Askeri |
(bomba, mayın) patlamasını önlemek |
deactivate f.
|
|
289 |
Askeri |
(bomba, mayın vb.) patlamasını önlemek |
deactivate f.
|
|
Hunting |
|
290 |
Silah/Atıcılık |
ateş ederken gaz kaçağını önlemek için (atım yatağını) tıkamak |
obturate f.
|
|
291 |
Silah/Atıcılık |
kırbaçlayarak tazıların sürüden ayrılmasını önlemek |
whip in f.
|
|
Sport |
|
292 |
Spor |
beysbolda vuruş alanı dışında olduğu düşünülen bir atışı önlemek için yapılan vuruş |
check swing i.
|
|
293 |
Spor |
beysbolda vuruş alanı dışında olduğu düşünülen bir atışı önlemek için yapılan vuruş |
checked swing i.
|
|
294 |
Spor |
bisiklet sürerken ayağın bisiklet pedalından kaymasını önlemek için ayak parmaklarının yerleştirildiği uç |
toeclip i.
|
|
295 |
Spor |
bisiklet sürerken ayağın pedaldan kaymasını önlemek için ayak parmaklarının yerleştirildiği uç |
toe clip i.
|
|
296 |
Spor |
körlingde kaymayı önlemek için ayakkabıya takılan çivili demir |
tramp i.
|
|
297 |
Spor |
kalecinin golü önlemek için topun üzerine yatması |
smother i.
|
|
298 |
Spor |
küreğin ıskarmozdan kurtulmasını önlemek için kullanılan mafsallı kanca |
gate i.
|
|
299 |
Spor |
kazayı önlemek için sörf tahtasından veya kayaktan atlamak |
bail out f.
|
|
300 |
Spor |
(hokeyde) topun kaymasını önlemek için sopayı öne arkaya hareket ettirerek topu ele geçirmek |
cradle f.
|
|
301 |
Spor |
(bilardoda) rakibin doğrudan atış yapmasını önlemek |
snooker f.
|
|
302 |
Spor |
(jimnastikte yaralanmayı önlemek için) sporcuyu izleyip yardım etmek |
spot f.
|
|
303 |
Spor |
(basketbolda rakibin sayı kazanmasını önlemek için) top ile oynamaya devam etmek |
stall f.
|
|
304 |
Spor |
(basketbolda rakibin sayı kazanmasını önlemek için) top sahipliğini sürdürmek |
stall f.
|
|
Baseball |
|
305 |
Beysbol |
sopanın kalın kısmıyla vurmasını önlemek için (vurucuya) iç atış atmak |
jam f.
|
|
306 |
Beysbol |
rakip atıcının sayı almasını önlemek |
save f.
|
|
Card |
|
307 |
İskambil |
hileyi önlemek için destenin üstündeki kart yerine dağıtılan kart |
second i.
|
|
Music |
|
308 |
Müzik |
gitar gövdesinin pena ve tırnak vuruşlarından zarar görmesini önlemek amacıyla kullanılan ve bazı çalgılarda elektronik donanımı da taşıyan ince tabaka |
pickguard i.
|
|
Painting |
|
309 |
Resim |
destek sağlamak ve kırışmayı önlemek için tuvalin arkasına yapıştırılan ahşap şeritli yapı |
cradle i.
|
|
Cinema |
|
310 |
Sinema |
sinema filmi ekibinde sahneler arasındaki tutarsızlıkları önlemek ve kurguyu kolaylaştırmak için çekimin detaylarının kaydedilmesinden sorumlu çalışan |
continuity girl i.
|
|
311 |
Sinema |
sinema filmi ekibinde sahneler arasındaki tutarsızlıkları önlemek ve kurguyu kolaylaştırmak için çekimin detaylarının kaydedilmesinden sorumlu çalışan |
continuity clerk i.
|
|
Printery |
|
312 |
Matbaa |
(bulaşmayı önlemek için) sayfa aralarına yerleştirilen temiz kağıt |
slipsheet i.
|
|
Archaic |
|
313 |
Eski Kullanım |
büyümesini önlemek |
stint f.
|
|
Engineering |
|
314 |
Engineering |
depremlerde tehlike oluşturabilecek toprak sıvılaşmasını önlemek için titreşimli sonda kullanımı |
vibroflotation i.
|
|
315 |
Engineering |
yeni sistemleri edinme maliyetini azaltıp araştırma ve geliştirme çabalarının iki kez tekrarlanmasını önlemek için kurulan sistem, alt sistem, cihaz ve bileşenler |
common use alternatives i.
|
|
Slang |
|
316 |
Argo |
rakibin tutmasını önlemek için topu hızlı bir şekilde yere atmak anlamına gelen bir dört köşeli top oyunu terimi |
cherry bomb [us] i.
|
|
317 |
Argo |
bilgi sızıntılarını tespit edip önlemek için tutulmuş casus |
plumber i.
|
|
318 |
Argo |
büyüsünü önlemek |
nip f.
|
|
319 |
Argo |
iyi savunma yaparak rakibin hücumunu önlemek |
d out [australia] f.
|
|