Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
stay
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"stay"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 69 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
stay
i.
kalma süresi
2
Yaygın Kullanım
stay
i.
kalma
3
Yaygın Kullanım
stay
f.
kalmak
General
4
Genel
stay
i.
gergi
5
Genel
stay
i.
erteleme
6
Genel
stay
i.
istralya
7
Genel
stay
i.
koşma
8
Genel
stay
i.
alıkoyma
9
Genel
stay
i.
destek
10
Genel
stay
i.
oturma
11
Genel
stay
i.
durma
12
Genel
stay
i.
engel
13
Genel
stay
i.
dayanma
14
Genel
stay
i.
dayak
15
Genel
stay
i.
tehir
16
Genel
stay
i.
ziyaret
17
Genel
stay
i.
ziyaret süresi
18
Genel
stay
i.
ikamet
19
Genel
stay
i.
durdurma
20
Genel
stay
i.
payanda
21
Genel
stay
i.
tavan askısı
22
Genel
stay
i.
gergi halatı
23
Genel
stay
i.
kalış
24
Genel
stay
f.
menetmek
25
Genel
stay
f.
germek
26
Genel
stay
f.
ikamet etmek
27
Genel
stay
f.
tutmak
28
Genel
stay
f.
sabitlemek
29
Genel
stay
f.
yavaşlatmak
30
Genel
stay
f.
kalmak (misafir olarak)
31
Genel
stay
f.
açlığı bastırmak
32
Genel
stay
f.
dönmek
33
Genel
stay
f.
doyurmak
34
Genel
stay
f.
alıkoymak
35
Genel
stay
f.
oyalanmak
36
Genel
stay
f.
ertelemek
37
Genel
stay
f.
önlemek
38
Genel
stay
f.
bırakmamak
39
Genel
stay
f.
bastırmak (açlığı)
40
Genel
stay
f.
dayamak
41
Genel
stay
f.
durmak
42
Genel
stay
f.
dayanmak
43
Genel
stay
f.
eğlenmek
44
Genel
stay
f.
beklemek
45
Genel
stay
f.
desteklemek
46
Genel
stay
f.
kalmak
47
Genel
stay
f.
durdurmak
48
Genel
stay
f.
bastırmak
49
Genel
stay
f.
(açlık) gidermek
50
Genel
stay
f.
konaklamak
Law
51
Hukuk
stay
i.
tehir
52
Hukuk
stay
f.
tehir etmek
Technical
53
Teknik
stay
i.
dayanak
54
Teknik
stay
i.
kol
55
Teknik
stay
i.
mafsal
56
Teknik
stay
i.
mesnet
57
Teknik
stay
i.
payanda cıvatası
58
Teknik
stay
i.
takviye
59
Teknik
stay
f.
kalmak
60
Teknik
stay
f.
ventoları hareket ettirerek direğin sahip olduğu açıyı değiştirmek
Textile
61
Tekstil
stay
i.
balen
62
Tekstil
stay
i.
sağlamlaştırma parçası
Automotive
63
Otomotiv
stay
i.
destek
Marine
64
Denizcilik
stay
i.
istiralya
65
Denizcilik
stay
i.
istiralyata
66
Denizcilik
stay
i.
larmo
67
Denizcilik
stay
f.
istiralya ile takviye etmek
68
Denizcilik
stay
f.
orsa alabanda edip dönmek
Archaeology
69
Arkeoloji
stay
i.
payanda
"stay"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
corset stay
i.
korse balinası
2
Genel
minimum stay
i.
asgari kalma süresi
3
Genel
stay bolt
i.
setskur
4
Genel
overnight stay
i.
yatı
5
Genel
triatic stay
i.
istiralya
6
Genel
a three-week stay
i.
üç haftalık bir ziyaret
7
Genel
long-stay patient
i.
uzun süredir hastanede yatan hasta
8
Genel
overnight stay
i.
bir gece kalma
9
Genel
stay-cation
i.
ev tatili
10
Genel
stay-cation
i.
evde tatil
11
Genel
period of stay
i.
konaklama süresi
12
Genel
stay-at-home dad
i.
eşi çalıştığından ötürü ev işlerini yapan koca
13
Genel
stay at home father
i.
eşi çalıştığından ötürü ev işlerini yapan koca
14
Genel
stay-at-home mom
i.
ev hanımı anne
15
Genel
somewhere to stay
i.
kalacak bir yer
16
Genel
our stay
i.
konaklamamız
17
Genel
stay in
f.
çalışmaya devam etmek (bir yerde/bir işte)
18
Genel
stay home
f.
evde kalmak
19
Genel
stay tuned
f.
bizi izlemeye devam edin
20
Genel
stay overnight
f.
gece kalmak
21
Genel
stay in prison
f.
yatmak
22
Genel
stay away
f.
uzak durmak
23
Genel
stay in touch with
f.
iletişim halinde bulunmak
24
Genel
stay on
f.
bulunmak
25
Genel
stay under the debris
f.
enkaz altında kalmak
26
Genel
stay awake all night
f.
sabahı bulmak
27
Genel
be here to stay
f.
vazgeçilmez olmak
28
Genel
stay in
f.
evin içinde kalmak
29
Genel
stay up until
f.
belirli bir saate kadar yatmamak
30
Genel
stay out of
f.
uzak durmak
31
Genel
stay awake till morning
f.
sabahlamak
32
Genel
stay awake all night
f.
sabahı etmek
33
Genel
stay for the night
f.
konaklamak
34
Genel
stay in
f.
dışarı çıkmamak
35
Genel
stay late
f.
geç saate kadar kalmak
36
Genel
stay in the background
f.
kendini göstermemek
37
Genel
stay behind
f.
arkada kalmak
38
Genel
stay until evening
f.
akşamı etmek
39
Genel
stay in a job
f.
kapılanmak
40
Genel
stay overnight
f.
yatıya kalmak
41
Genel
stay put
f.
yerinden kımıldamamak
42
Genel
come to stay
f.
bir yere devamlı yaşamak amacıyla gelmek
43
Genel
stay in place
f.
yerinde kalmak
44
Genel
stay temporarily
f.
geçici olarak kalmak
45
Genel
stay in
f.
evde kalmak
46
Genel
stay until evening
f.
akşamlamak
47
Genel
stay away from
f.
uzak durmak
48
Genel
stay one's hunger
f.
açlığını bastırmak
49
Genel
stay out
f.
dışarıda gezip tozmak
50
Genel
not to stay
f.
kalmamak
51
Genel
stay out
f.
dışarıda kalmak
52
Genel
stay behind
f.
geri kalmak
53
Genel
stay under the debris
f.
enkazda kalmak
54
Genel
stay on the rails
f.
rayına oturmak
55
Genel
stay out of
f.
dışında kalmak
56
Genel
stay the course
f.
yarışın veya zor bir olayın sonuna kadar dayanmak
57
Genel
be here to stay
f.
kalıcı olmak
58
Genel
stay in
f.
içeride kalmak
59
Genel
stay on hold
f.
mevcut durumu korumak
60
Genel
stay on hold
f.
hatta kalmak (telefon)
61
Genel
stay out of
f.
dışında durmak
62
Genel
stay at home
f.
evde durmak
63
Genel
stay open
f.
açık kalmak
64
Genel
stay in hospital
f.
hastaneye yatmak
65
Genel
stay loyal
f.
sadık kalmak
66
Genel
stay out of trouble
f.
beladan uzak durmak
67
Genel
stay in hospital
f.
hastanede yatmak
68
Genel
stay in a hotel
f.
otelde kalmak
69
Genel
stay at a hotel
f.
otelde kalmak
70
Genel
stay standing (up)
f.
ayakta kalmak
71
Genel
stay at the hotel
f.
otelde kalmak
72
Genel
stay in the hotel
f.
otelde kalmak
73
Genel
be able to stay in power
f.
iktidarda ayakta kalmak
74
Genel
stay up late
f.
gece geç saatlere kadar uyanık kalmak
75
Genel
stay with
f.
ile kalmak
76
Genel
stay with
f.
birlikte oturmak
77
Genel
stay the night
f.
geceyi geçirmek
78
Genel
stay distant
f.
uzakta kalmak
79
Genel
stay the night
f.
gecelemek
80
Genel
stay overnight
f.
gecelemek
81
Genel
stay young
f.
genç kalmak
82
Genel
stay one step ahead
f.
bir adım önde olmak
83
Genel
stay on someone’s good side
f.
(biriyle) ters düşmemek
84
Genel
stay put
f.
kıpırdamadan durmak
85
Genel
stay on
f.
kalmaya devam etmek
86
Genel
stay indoor
f.
dışarı çıkmamak
87
Genel
stay indoor
f.
kapalı bir yerde oturmak
88
Genel
stay indoor
f.
kapalı bir yerde durmak
89
Genel
stay up all night
f.
sabahı etmek
90
Genel
stay up all night
f.
sabahlamak
91
Genel
stay up all night
f.
sabahı bulmak
92
Genel
stay popular
f.
popülerliğini korumak
93
Genel
stay up all night
f.
bütün gece ayakta kalmak
94
Genel
stay up all night
f.
bütün gece uyumamak
95
Genel
stay awake till morning
f.
sabahı bulmak
96
Genel
stay behind
f.
geride durmak
97
Genel
stay in touch
f.
iletişimde kalmak
98
Genel
have no place to stay
f.
kalacak yeri olmamak
99
Genel
stay alive
f.
hayatta kalmak
100
Genel
stay in shape
f.
formda kalmak
101
Genel
stay away from work
f.
işinden kalmak
102
Genel
stay over
f.
yatıya kalmak
103
Genel
stay on alert
f.
tetikte beklemek
104
Genel
stay calm
f.
sakin kalmak
105
Genel
stay calm
f.
sakin olmak
106
Genel
stay calm
f.
sakin durmak
107
Genel
stay calm
f.
sükunetini korumak
108
Genel
stay friends after a break up
f.
ayrıldıktan sonra arkadaş olarak kalmak
109
Genel
stay friends after a break up
f.
ayrıldıktan sonra arkadaş kalmak
110
Genel
stay on course
f.
rotasında olmak
111
Genel
stay on course
f.
yolunda olmak
112
Genel
stay on course
f.
rotasından şaşmamak
113
Genel
stay focused
f.
konsantrasyonunu bozma
114
Genel
stay focused
f.
odaklan
115
Genel
stay focused
f.
odaklanmış kalmak
116
Genel
stay focused
f.
konsantrasyonunu bozmamak
117
Genel
stay focused
f.
odaklanmak
118
Genel
stay focused
f.
dikkatin dağılmasın
119
Genel
stay loyal to
f.
-e sadık kalmak
120
Genel
stay loyal to
f.
-e bağlı kalmak
121
Genel
stay neutral
f.
tarafsız kalmak
122
Genel
stay up to date
f.
güncel kalmak
123
Genel
try to stay calm
f.
sükunetini korumaya çalışmak
124
Genel
try to stay calm
f.
sakin kalmaya çalışmak
125
Genel
stay out of trouble
f.
pis işlere bulaşmamak
126
Genel
stay asleep
f.
uykuda kalmak
127
Genel
stay positive
f.
pozitif kalmak
128
Genel
stay in the trenches
f.
siperde durmak
129
Genel
stay faithful to her husband
f.
kocasına sadık kalmak
130
Genel
stay faithful to her husband
f.
kocasına bağlı kalmak
131
Genel
stay faithful to his wife
f.
karısına bağlı kalmak
132
Genel
stay faithful to his wife
f.
karısına sadık kalmak
133
Genel
stay informed
f.
haberdar olmak
134
Genel
stay dressed
f.
giyinik kalmak
135
Genel
stay in communication with
f.
iletişimde kalmak
136
Genel
stay under the sun
f.
güneşte kalmak
137
Genel
stay in the background
f.
arka planda kalmak
138
Genel
stay in the background
f.
ikinci planda kalmak
139
Genel
stay in limbo
f.
arafta kalmak
140
Genel
stay in touch with
f.
temas halinde olmak
141
Genel
stay in touch with
f.
bağlantı halinde olmak/bulunmak
142
Genel
stay with the script
f.
metne sadık kalmak
143
Genel
stay non-profit
f.
kar gözetmeyen bir kurum olarak kalmak
144
Genel
stay out of trouble
f.
belaya bulaşmamak
145
Genel
stay in bed late
f.
yataktan geç kalkmak
146
Genel
stay on target
f.
hedefe kilitlenmek
147
Genel
stay focused on the target
f.
hedefe kilitlenmek
148
Genel
stay quiet on the topic
f.
konu hakkında sessiz kalmak
149
Genel
stay to the end
f.
sonuna kadar kalmak
150
Genel
stay ahead of
f.
önünde olmak
151
Genel
stay in contact
f.
temas halinde kalmak
152
Genel
stay for dinner
f.
akşam yemeğine kalmak
153
Genel
stay to dinner
f.
akşam yemeğine kalmak
154
Genel
stay in touch with one's friends
f.
arkadaşlarıyla iletişimde olmak
155
Genel
stay on top of
f.
hakkında bilgi sahibi olmak
156
Genel
stay on top of
f.
üstünde durmak
157
Genel
stay out late
f.
gece geç saate kadar dışarıda kalmak
158
Genel
stay on top of
f.
bir şeyin üzerinde/tepesinde olmak
159
Genel
stay out until the early hours
f.
geç vakitlere kadar dışarıda olmak/kalmak
160
Genel
stay detained
f.
tutuklu kalmak
161
Genel
stay in prison/jail
f.
tutuklu kalmak
162
Genel
stay healthy
f.
sağlıklı kalmak
163
Genel
stay closed
f.
kapalı kalmak
164
Genel
stay true
f.
sadık kalmak
165
Genel
stay true
f.
(kararından vb) dönmemek
166
Genel
stay connected
f.
bağlı kalmak
167
Genel
stay hydrated
f.
bol su içmek
168
Genel
stay silent
f.
sessiz kalmak
169
Genel
stay on task
f.
görevde kalmak
170
Genel
stay in balance
f.
dengede durmak
171
Genel
stay in business
f.
işe devam etmek
172
Genel
stay in a tent
f.
çadırda kalmak
173
Genel
stay in ….address
f.
adreste kalmak
174
Genel
stay in ….address
f.
adresinda mukim olmak
175
Genel
stay warm
f.
sıcak tutmak
176
Genel
stay warm
f.
kendini sıcak tutmak
177
Genel
stay put
f.
put gibi durmak
178
Genel
stay at dorm
f.
yurtta kalmak
179
Genel
stay up
f.
yatmamak (belirli bir saate kadar)
180
Genel
stay the pace
f.
diğerlerine yetişmek
181
Genel
stay the pace
f.
diğerlerinin hızına yetişmek
182
Genel
stay the pace
f.
diğerlerinin temposuna yetişmek
183
Genel
short-stay
s.
kısa süreli
184
Genel
short-stay
s.
kısa vadeli
185
Genel
short-stay
s.
geçici
186
Genel
stay-at-home
s.
çalışmayıp eviyle ilgilenen
187
Genel
stay-at-home
s.
ev hanımı/beyi olan
188
Genel
los (length of stay)
kısalt.
hastanede kalış süresi
189
Genel
los (length of stay)
kısalt.
hastanede yatış süresi
Phrasals
190
Öbek Fiiller
stay after someone (about something)
f.
birine sürekli bir şeyi yapmasını hatırlatmak
191
Öbek Fiiller
stay after someone (about something)
f.
başının etini yemek
192
Öbek Fiiller
stay after someone (about something)
f.
birine sürekli bir şeyi yapması için dırdır etmek
193
Öbek Fiiller
stay up
f.
ayakta kalmak
194
Öbek Fiiller
stay together
f.
ayrılmamak
195
Öbek Fiiller
stay after someone about something
f.
birine sürekli olarak birşeyi yapmasını hatırlatmak
196
Öbek Fiiller
stay together
f.
bir arada kalmak
197
Öbek Fiiller
stay with someone
f.
biri ile kalmak
198
Öbek Fiiller
stay by someone
f.
birinin yanında durmak
199
Öbek Fiiller
stay on after something
f.
bir olaydan sonra ...(ay/yıl vb) daha yaşamak
200
Öbek Fiiller
stay put
f.
bir yerden ayrılmamak
201
Öbek Fiiller
stay back (from something)
f.
bir şeye yaklaşmamak/ondan geri durmak
202
Öbek Fiiller
stay by someone
f.
birine yakın durmak
203
Öbek Fiiller
stay after someone about something
f.
başının etini yemek
204
Öbek Fiiller
stay back
f.
geri durmak
205
Öbek Fiiller
stay within something
f.
içinde kalmak/durmak
206
Öbek Fiiller
stay inside
f.
içeride kalmak
207
Öbek Fiiller
stay up
f.
yatmamak
208
Öbek Fiiller
stay off
f.
yaklaşmamak
209
Öbek Fiiller
stay down
f.
(tehlike anında vb) eğilmek
210
Öbek Fiiller
stay off
f.
uzak durmak
211
Öbek Fiiller
stay back
f.
geri durmak
212
Öbek Fiiller
stay back
f.
yaklaşmamak
213
Öbek Fiiller
stay back
f.
sınıfta kalmak
214
Öbek Fiiller
stay back
f.
(sınıfta kalıp) dersi tekrar etmek
215
Öbek Fiiller
stay at (something or some place)
f.
(bir yerde) kalmak
216
Öbek Fiiller
stay at (something or some place)
f.
(bir yerde) durmak
217
Öbek Fiiller
stay at (something or some place)
f.
geçici olarak (bir yerde) kalmak
218
Öbek Fiiller
stay at (something or some place)
f.
geçici olarak (bir yerde) yaşamak
219
Öbek Fiiller
stay at (something or some place)
f.
(bir şeyi) yapmaya/denemeye devam etmek
220
Öbek Fiiller
stay at (something or some place)
f.
(bir şey) üzerinde çalışmaya devam etmek
221
Öbek Fiiller
stay after (someone or something)
f.
insanlar giderken geride kalıp beklemek
222
Öbek Fiiller
stay after (someone)
f.
(birine) sürekli bir şey yapmasını hatırlatmak
223
Öbek Fiiller
stay after (someone)
f.
(birinin) başının etini yemek
224
Öbek Fiiller
stay after (someone)
f.
(birini) sürekli bir şey yapması için sıkıştırmak
225
Öbek Fiiller
stay after (someone)
f.
bir şey yapması için (birinin) tepesine binmek
226
Öbek Fiiller
stay after (something)
f.
yılmadan (bir şeyi) yapmaya devam etmek
227
Öbek Fiiller
stay after (something)
f.
yılmadan (bir şeye) ulaşmaya çalışmak
228
Öbek Fiiller
stay after (something)
f.
azimle (bir şeyi) yapmaya devam etmek
229
Öbek Fiiller
stay after (something)
f.
azimle (bir şeye) ulaşmaya çalışmak
230
Öbek Fiiller
stay after (something)
f.
(bir şeyin) arkasında durmak
231
Öbek Fiiller
stay up on (something
f.
(bir şeyi) yakından takip etmek
232
Öbek Fiiller
stay up on (something
f.
(bir şeyden) haberdar olmak
233
Öbek Fiiller
stay up on (something
f.
(bir şey) hakkındaki son gelişmelerle ilgili bilgi sahibi olmak
234
Öbek Fiiller
stay back
f.
uzak durmak
235
Öbek Fiiller
stay back
f.
mesafesini korumak
236
Öbek Fiiller
stay back
f.
mesaiye kalmak
237
Öbek Fiiller
stay back
f.
sınıf tekrarı yapmak
238
Öbek Fiiller
stay ahead
f.
önünde kalmak
239
Öbek Fiiller
stay ahead
f.
önde kalmak
240
Öbek Fiiller
stay ahead
f.
kontrol altına almak
241
Öbek Fiiller
stay ahead
f.
baş etmek
242
Öbek Fiiller
stay ahead
f.
yetişmek
243
Öbek Fiiller
stay at
f.
-de kalmak
244
Öbek Fiiller
stay at
f.
-de yaşamak
245
Öbek Fiiller
stay at
f.
-de çalışmaya devam etmek
246
Öbek Fiiller
stay at
f.
'-de durmak
247
Öbek Fiiller
stay away (from someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) uzak durmak
248
Öbek Fiiller
stay away (from someone or something)
f.
(birine/bir şeye) yaklaşmamak
249
Öbek Fiiller
stay away (from someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) uzak dur
250
Öbek Fiiller
stay away (from someone or something)
f.
(birine/bir şeye) yaklaşma
251
Öbek Fiiller
stay away (from someone or something)
f.
(birine/bir şeye) bulaşmamak
252
Öbek Fiiller
stay away (from someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) araya mesafe koymak
253
Öbek Fiiller
stay away (from someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) kaçınmak
254
Öbek Fiiller
stay back (from someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) geri durmak
255
Öbek Fiiller
stay back (from someone or something)
f.
(birine/bir şeye) yaklaşmamak
256
Öbek Fiiller
stay back (from someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) uzak durmak
257
Öbek Fiiller
stay back (from someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) mesafeyi korumak
258
Öbek Fiiller
stay below the radar
f.
gözden/dikkatten kaçmak
259
Öbek Fiiller
stay below the radar
f.
fark edilmemek
260
Öbek Fiiller
stay below the radar
f.
atlanmak
261
Öbek Fiiller
stay below the radar
f.
unutulmak
262
Öbek Fiiller
stay by
f.
-e yakın durmak
263
Öbek Fiiller
stay by
f.
yanında durmak
264
Öbek Fiiller
stay by
f.
yanından ayrılmamak
265
Öbek Fiiller
stay by
f.
destek olmak
266
Öbek Fiiller
stay by
f.
yanında olmak
267
Öbek Fiiller
stay by
f.
sadık/yanında kalmak
268
Öbek Fiiller
stay by
f.
arkasında durmak
269
Öbek Fiiller
stay by
f.
bağlı kalmak
270
Öbek Fiiller
stay by (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) yanında durmak/kalmak
271
Öbek Fiiller
stay by (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) yanından ayrılmamak
272
Öbek Fiiller
stay by (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) destek olmak
273
Öbek Fiiller
stay by (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) yanında olmak
274
Öbek Fiiller
stay by (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) sadık kalmak
275
Öbek Fiiller
stay by (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) arkasında durmak
276
Öbek Fiiller
stay by (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) bağlı kalmak
277
Öbek Fiiller
stay for (something)
f.
(bir şeye) kalmak
278
Öbek Fiiller
stay for (something)
f.
(bir şey) için kalmak
279
Öbek Fiiller
stay for (something)
f.
(bir şeyi deneyimlemek, bir şeye katılmak için kalmak
280
Öbek Fiiller
stay off (of) (something)
f.
(bir şeyden) uzak durmak
281
Öbek Fiiller
stay off (of) (something)
f.
(bir şeye) yaklaşmamak/dokunmamak
282
Öbek Fiiller
stay off (of) (something)
f.
(bir şeyden) kaçınmak
283
Öbek Fiiller
stay out (of something)
f.
(bir şeyden/yerden) uzak durmak
284
Öbek Fiiller
stay out (of something)
f.
(bir şeye/yere) girmemek
285
Öbek Fiiller
stay out (of something)
f.
(bir şeyin) dışında kalmak
286
Öbek Fiiller
stay out (of something)
f.
(bir şeye) karışmamak
287
Öbek Fiiller
stay out (of something)
f.
(bir şeye) burnunu sokmamak
288
Öbek Fiiller
stay out (of something)
f.
(bir şeye) bulaşmamak
289
Öbek Fiiller
stay out (of something)
f.
(bir şeyden) geri durmak
290
Öbek Fiiller
stay to (something)
f.
(bir şeye) kalmak
291
Öbek Fiiller
stay to (something)
f.
(yemeğe kalmak
292
Öbek Fiiller
stay under (something)
f.
(bir şeyin) altında kalmak/kalmaya devam etmek
293
Öbek Fiiller
stay under (something)
f.
(bir şeyin) altından çıkmamak
294
Öbek Fiiller
stay under (something)
f.
(bir şeyin) altında/içinde gizlenmek
295
Öbek Fiiller
stay under (something)
f.
(bir şey) altında korunmak
296
Öbek Fiiller
stay up until (some hour)
f.
(bir saate) kadar uyanık kalmak
297
Öbek Fiiller
stay up until (some hour)
f.
(bir saate) kadar uyumamak
298
Öbek Fiiller
stay up until (some hour)
f.
(bir saate) kadar yatmamak
299
Öbek Fiiller
stay within
f.
içinde kalmak/durmak
300
Öbek Fiiller
stay within bounds
f.
aşırıya kaçmamak
301
Öbek Fiiller
stay within bounds
f.
haddini aşmamak
302
Öbek Fiiller
stay within bounds
f.
medeniliğini/kibarlığını korumak
303
Öbek Fiiller
stay within bounds
f.
belli sınırlar içerisinde hareket etmek
304
Öbek Fiiller
stay within bounds
f.
sınırlarını bilmek
305
Öbek Fiiller
stay within bounds
f.
belli kurallara/yasalara uymak
306
Öbek Fiiller
stay within bounds
f.
belli kurallar/sınırlar/yasalar dahilinde hareket etmek
Phrases
307
İfadeler
stay at home
ünl.
evde kal
308
İfadeler
stay woke
expr.
ayık ol
309
İfadeler
stay hungry stay foolish
expr.
aç kal budala kal
310
İfadeler
stay tuned
expr.
beni izlemeye devam edin
311
İfadeler
stay with us
expr.
bizi izlemeye devam edin
312
İfadeler
stay out
expr.
girilmez
313
İfadeler
things never stay the same
expr.
hiç bir şey aynı kalmaz
314
İfadeler
stay woke
expr.
gözün açık olsun
315
İfadeler
where to stay
expr.
nerede kalınır
316
İfadeler
stay tuned
expr.
takipte kalın
317
İfadeler
stay within your limits
expr.
haddini bil
318
İfadeler
stay within your limits
expr.
sınırlarını bil
319
İfadeler
more to come stay tuned
expr.
devamı az sonra bizden ayrılmayın
Proverb
320
Atasözü
the more things change, the more they stay the same
nereye gitsen bazı şeyler hep aynı
321
Atasözü
the more things change, the more they stay the same
bazı şeyler hep eski hamam eski tas
322
Atasözü
the more things change, the more they stay the same
akıl değişmedikten sonra ne yaparsan yap boş
323
Atasözü
a false friend and a shadow stay only while the sun shines
dost kara günde belli olur
324
Atasözü
a false friend and a shadow stay only while the sun shines
iyi gün dostu kara günde yok olur
325
Atasözü
a false friend and a shadow stay only while the sun shines
samimiyetsiz/iki yüzlü insanlar yalnızca iyi günde dostluk eder
326
Atasözü
a false friend and a shadow stay only while the sun shines
dostun iyisi iyi günde değil zor günde belli olur
Colloquial
327
Konuşma Dili
a place to stay
i.
kalacak yer
328
Konuşma Dili
sahm (stay-at-home mom)
i.
ev hanımı
329
Konuşma Dili
sahm (stay-at-home mom)
i.
çocuklarına bakmak ve evle ilgilenmek için işi bırakmış kadın
330
Konuşma Dili
stay married
f.
evli kalmak
331
Konuşma Dili
stay put
f.
istifini bozmamak
332
Konuşma Dili
stay cool
f.
istifini bozmamak
333
Konuşma Dili
give a place to stay
f.
kalacak yer vermek
334
Konuşma Dili
stay frosty
f.
sakinliğini korumak
335
Konuşma Dili
stay buried for long
f.
uzun süre gömülü kalmak
336
Konuşma Dili
stay at it
f.
(bir şeyi) yapmaya/denemeye devam etmek
337
Konuşma Dili
stay at it
f.
(bir şey) üzerinde çalışmaya devam etmek
338
Konuşma Dili
stay the night
f.
başkasının evinde kalmak
339
Konuşma Dili
stay the night
f.
yatıya kalmak
340
Konuşma Dili
stay the night
f.
yatılı misafir olarak kalmak
341
Konuşma Dili
stay the night
f.
geceyi başkasının evinde geçirmek
342
Konuşma Dili
stay the night
f.
başkasının evinde yatıya kalmak
343
Konuşma Dili
stay the night
f.
başkasında kalmak
344
Konuşma Dili
stay the night
f.
geceyi biriyle geçirmek
345
Konuşma Dili
stay the night
f.
geceyi biriyle birlikte/beraber geçirmek
346
Konuşma Dili
stay the night
f.
gece birlikte kalmak
347
Konuşma Dili
stay the night
f.
biriyle yatmak
348
Konuşma Dili
stay dry
f.
ıslanmamak
349
Konuşma Dili
stay away from my family
ünl.
ailemden uzak dur
350
Konuşma Dili
stay here
ünl.
burada kal
351
Konuşma Dili
stay in the car
expr.
arabada kal
352
Konuşma Dili
stay here it won't take long
expr.
burada kal uzun sürmez
353
Konuşma Dili
can't we just stay here?
expr.
burada kalsak olmaz mı?
354
Konuşma Dili
stay out of my hair!
expr.
beni rahat bırak!
355
Konuşma Dili
stay here with me
expr.
burada benimle kal
356
Konuşma Dili
we’ll be safe as long as we stay together
expr.
birlikte olduğumuz sürece güvende olacağız
357
Konuşma Dili
stay with me
expr.
dayan
358
Konuşma Dili
stay off my back!
expr.
düş sırtımdan!
359
Konuşma Dili
enjoy your stay
expr.
iyi tatiller
360
Konuşma Dili
stay away from my daughter
expr.
kızımdan uzak dur
361
Konuşma Dili
stay away from my sister
expr.
kız kardeşimden uzak dur
362
Konuşma Dili
stay put
expr.
olduğun yerde kal
363
Konuşma Dili
stay with me
expr.
kendini bırakma
364
Konuşma Dili
stay put
expr.
kımıldama
365
Konuşma Dili
stay with me my love
expr.
kal benimle sevgilim
366
Konuşma Dili
find yourself a place to stay
expr.
kendine kalacak bir yer bul
367
Konuşma Dili
stay with me my love
expr.
kal benimle aşkım
368
Konuşma Dili
stay where you are
expr.
olduğun yerde kal
369
Konuşma Dili
stay where you are
expr.
olduğunuz yerde kalın
370
Konuşma Dili
stay right behind me
expr.
tam arkamda dur
371
Konuşma Dili
stay in your seats
expr.
yerlerinizden kalkmayın
372
Konuşma Dili
stay awake
expr.
uyanık kal
373
Konuşma Dili
go big or stay home
expr.
ya büyük oyna ya da hiç oynama
374
Konuşma Dili
stay with me
expr.
yanımda kal
375
Konuşma Dili
stay with me
expr.
yanımda ol
376
Konuşma Dili
stay loose!
expr.
endişelenme!
377
Konuşma Dili
stay out of it
expr.
ona karışma
378
Konuşma Dili
stay out of it
expr.
o işe karışma
379
Konuşma Dili
stay out of it
expr.
o işten uzak dur
380
Konuşma Dili
stay out of it
expr.
o konuya karışma/girme
381
Konuşma Dili
stay out of this
expr.
ona karışma
382
Konuşma Dili
stay out of this
expr.
o işe karışma
383
Konuşma Dili
stay out of this
expr.
o işten uzak dur
384
Konuşma Dili
stay out of this
expr.
o konuya karışma/girme
385
Konuşma Dili
stay back
exclam.
geri dur
386
Konuşma Dili
stay back
exclam.
uzak dur
387
Konuşma Dili
stay back
exclam.
yaklaşma
388
Konuşma Dili
stay back
exclam.
mesafeni koru
389
Konuşma Dili
stay back
exclam.
geride dur
390
Konuşma Dili
stay!
exclam.
dur! (köpeğe verilen bir komut)
Idioms
391
Deyim
stay-at-home
i.
evden çıkmayan kimse
392
Deyim
stay-at-home
i.
evden çıkmayan tip
393
Deyim
stay-at-home
i.
ev kuşu
394
Deyim
stay one jump ahead
f.
hep bir adım önde/önünde olmak
395
Deyim
stay one jump ahead
f.
hep bir adım ileride/ilerisinde olmak
396
Deyim
stay one jump ahead
f.
hep bir basamak üstte/üstünde olmak
397
Deyim
stay one jump ahead
f.
avantajlı durumunu korumak
398
Deyim
stay one jump ahead
f.
üstteki/öndeki pozisyonunu/konumunu korumak
399
Deyim
stay one jump ahead
f.
trafiğe yakalanmamak/kalmamak
400
Deyim
stay one jump ahead
f.
(birine) yakalanmamak
401
Deyim
be/stay one jump a head (of somebody/something)
f.
(hep) bir adım önünde/ilerisinde olmak
402
Deyim
be/stay one jump a head (of somebody/something)
f.
(hep) bir basamak üstünde olmak
403
Deyim
be/stay one jump a head (of somebody/something)
f.
avantajlı durumda olmak
404
Deyim
be/stay one jump a head (of somebody/something)
f.
avantajlı durumunu korumak
405
Deyim
stay in character
f.
oynadığı role bürünüp öyle kalmak/yaşamak
406
Deyim
stay in character
f.
oynadığı roldeymiş gibi davranmak
407
Deyim
stay abreast of (someone or something)
f.
gelişmelerden haberdar olmak
408
Deyim
stay abreast of (someone or something)
f.
gelişmelerden habersiz kalmamak
409
Deyim
stay abreast of (someone or something)
f.
gündemi takip etmek
410
Deyim
stay abreast of (someone or something)
f.
gelişmeleri yakından takip etmek
411
Deyim
stay abreast of (someone or something)
f.
ayak uydurmak
412
Deyim
stay abreast of (someone or something)
f.
yetişmek/geri kalmamak
413
Deyim
stay ahead of the game
f.
avantajlı durumda olmak
414
Deyim
stay ahead of the game
f.
avantajlı konumda olmak
415
Deyim
stay in touch with someone
f.
birisi ile temas halinde olmak
416
Deyim
stay on guard against someone
f.
birine karşı tetikte olmak
417
Deyim
stay one step ahead of
f.
bir adım ileride olmak
418
Deyim
stay clear of something
f.
bir şeyden uzak durmak
419
Deyim
stay on one's guard against someone
f.
birine karşı gardını almak
420
Deyim
stay above the fray
f.
bir olayın/tartışmanın dışında kalmak
421
Deyim
stay in touch with someone
f.
birisi ile bağlantıda olmak
422
Deyim
stay on guard against someone
f.
birine karşı gardını almak
423
Deyim
stay on one's guard against someone
f.
birine karşı tetikte olmak
424
Deyim
make someone stay
f.
birini tutmak
425
Deyim
stay clear from someone
f.
birinden uzak durmak
426
Deyim
stay on guard against someone
f.
birine karşı gözünü dört açmak
427
Deyim
stay one step ahead
f.
bir adım ileride olmak
428
Deyim
stay on the sidelines
f.
burnunu sokmamak
429
Deyim
stay one step ahead of
f.
bir adım önde olmak
430
Deyim
stay on one's guard against someone
f.
birine karşı gözünü dört açmak
431
Deyim
stay mum
f.
bişey hakkında konuşmamak/sessiz kalmak
432
Deyim
stay on top of
f.
hakkında bilgi sahibi olmak
433
Deyim
stay one's hand
f.
harekete geçmemek
434
Deyim
stay clear from
f.
geri durmak
435
Deyim
struggle to stay alive
f.
ölüm kalım savaşı vermek
436
Deyim
stay on the sidelines
f.
karışmadan izlemek
437
Deyim
stay clear from
f.
kaçınmak
438
Deyim
stay one's hand
f.
kendini frenlemek
439
Deyim
stay on the sidelines
f.
karışmamak
440
Deyim
stay one's hand
f.
kendini tutmak
441
Deyim
stay on the sidelines
f.
müdahil olmamak
442
Deyim
stay on the good side of someone
f.
suyuna gitmek/alttan almak
443
Deyim
stay ahead of the game
f.
rakiplerine göre daha avantajlı bir durumda olmak
444
Deyim
stay on the right side of someone
f.
suyuna gitmek
445
Deyim
stay ahead of the game
f.
rakiplerinden daha avantajlı konumda olmak
446
Deyim
stay on course
f.
plandan sapmamak
447
Deyim
stay on course
f.
rotasında olmak
448
Deyim
stay on the right side of someone
f.
suyuna gitmek/alttan almak
449
Deyim
stay the course
f.
rayında gitmek
450
Deyim
stay on the good side of someone
f.
suyuna gitmek
451
Deyim
stay the course
f.
plana sadık kalmak
452
Deyim
stay ahead of the game
f.
rakiplerine göre daha avantajlı bir konumda olmak
453
Deyim
stay ahead of the game
f.
rakiplerinden avantajlı olmak
454
Deyim
stay ahead of the game
f.
rakiplerinden daha avantajlı durumda olmak
455
Deyim
stay sharp
f.
tetikte olmak
456
Deyim
stay on track
f.
tıkırında gitmek
457
Deyim
stay on one's toes
f.
tetikte olmak
458
Deyim
stay on track
f.
yolunda gitmek
459
Deyim
stay clear from
f.
uzak durmak
460
Deyim
stay the course
f.
yolunda ilerlemek
461
Deyim
stay on your toes
f.
(bir şeye) hazır olmak
462
Deyim
stay well clear of
f.
-den uzak durmak
463
Deyim
stay on course
f.
yolunda olmak
464
Deyim
stay in the dark
f.
karanlıkta kalmak
465
Deyim
stay in the dark
f.
karanlıkta bırakılmak
466
Deyim
stay in the dark
f.
bihaber olmak
467
Deyim
stay in the dark
f.
hiçbir şeyden haberi olmamak
468
Deyim
stay stock-still
f.
put gibi kalmak
469
Deyim
stay stock-still
f.
donup kalmak
470
Deyim
stay stock-still
f.
olduğu gibi kalmak
471
Deyim
stay stock-still
f.
hareketsiz kalmak
472
Deyim
stay stock-still
f.
kalakalmak
473
Deyim
stay on the straight and narrow
f.
doğru yoldan şaşmamak
474
Deyim
stay on the straight and narrow
f.
katı ahlaki prensiplere göre yaşamak
475
Deyim
stay on the straight and narrow
f.
cennete giden yoldan şaşmamak
476
Deyim
stay under wraps
f.
üstü kapalı bırakmak
477
Deyim
stay under wraps
f.
kişilerin arasında sır olarak kalmak
478
Deyim
stay under wraps
f.
sır olarak saklamak
479
Deyim
stay under wraps
f.
üstü kapalı bırakmak
480
Deyim
stay under wraps
f.
kişilerin arasında sır olarak kalmak
481
Deyim
stay under wraps
f.
sır olarak saklamak
482
Deyim
stay out from under (one's) feet
f.
ayağının altından çekilmek
483
Deyim
stay out from under (one's) feet
f.
ayak altından çekilmek
484
Deyim
stay out from under (one's) feet
f.
yolundan çekilmek
485
Deyim
stay out from under (one's) feet
f.
ayağına dolanmamak
486
Deyim
stay out from under (one's) feet
f.
ayak bağı olmamak
487
Deyim
stay off your feet
f.
İyileşmek için dinlenmek
488
Deyim
stay off your feet
f.
ayakta çok dolaşmamak
489
Deyim
stay the distance
f.
yarışın/yarışmanın sonuna kadar kararlılığını, enerjisini, dayanıklılığını korumak
490
Deyim
stay the distance
f.
sonuna kadar mücadele etmek
491
Deyim
stay the distance
f.
zor bir şeyin sonuna kadar vazgeçmemek
492
Deyim
stay the distance
f.
dayanıklı olmak
493
Deyim
stay the distance
f.
sonuna kadar sürdürmek/peşini bırakmamak
494
Deyim
stay the distance
f.
sonuna kadar devam etmek
495
Deyim
stay on someone's right side
f.
birinin suyuna gitmek
496
Deyim
stay on someone's right side
f.
birinin huyuna suyuna gitmek
497
Deyim
stay on someone's right side
f.
birini alttan almak
498
Deyim
stay on someone's right side
f.
biriyle arayı iyi tutmak
499
Deyim
stay young at heart
f.
kendini genç hissetmek
500
Deyim
stay young at heart
f.
gençler gibi davranmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of stay
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy