kolayca - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

kolayca



"kolayca" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 62 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
kolayca easily zf.
General
kolayca easy s.
kolayca easy as winking s.
kolayca handily zf.
kolayca readily zf.
kolayca smoothly zf.
kolayca with ease zf.
kolayca soon zf.
kolayca easily zf.
kolayca uncomplicatedly zf.
kolayca lightly zf.
kolayca facilely zf.
kolayca hands down zf.
kolayca cushily zf.
kolayca well zf.
kolayca light zf.
kolayca swimmingly zf.
kolayca so readily zf.
kolayca naturally zf.
kolayca easy zf.
kolayca wingedly zf.
kolayca handy [dialect] zf.
kolayca glib zf.
kolayca glibly zf.
kolayca on air zf.
kolayca on-air zf.
kolayca one-handed zf.
kolayca cleanly zf.
kolayca preedy [dialect] zf.
kolayca smooth zf.
kolayca snappingly zf.
kolayca soft zf.
Phrases
kolayca without ever being fully extended expr.
kolayca with relative ease expr.
Colloquial
kolayca easily zf.
kolayca hands down expr.
kolayca with one arm tied behind one's back expr.
kolayca without breaking a sweat expr.
Idioms
kolayca at a canter zf.
kolayca in a canter zf.
kolayca at the stroke of a pen expr.
kolayca a mile away expr.
kolayca like water off a duck's back expr.
kolayca as easy as shooting fish in a barrel expr.
kolayca like shelling peas expr.
kolayca with one hand tied behind one's back expr.
kolayca like stealing acorns from a blind pig expr.
kolayca like nobody's business expr.
kolayca without half trying expr.
kolayca with both hands tied behind one's back expr.
kolayca like shooting fish in a barrel expr.
kolayca with one hand expr.
kolayca a mile off expr.
kolayca like duck soup expr.
kolayca in a walk expr.
kolayca like a ripe plum expr.
kolayca with (one's) eyes shut expr.
kolayca with an arm tied behind (one's) back expr.
kolayca with eyes closed expr.
kolayca with your eyes shut (or closed) expr.
Archaic
kolayca eath zf.
Slang
kolayca in a breeze expr.

"kolayca" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
kolayca kırılan brittle s.
kolayca akılda kalan catchy s.
General
kolayca uyarılırlık excitability i.
kolayca eritilir fusible i.
kendisini özel veya kolayca tanınabilir kılan niteliklere sahip bölge ya da yöre zone i.
kolayca uyarılma niteliği excitability i.
kolayca karışabilir olma miscibility i.
kolayca dağılabilirlik crumbliness i.
kolayca aldatılabilme simplicity i.
kolayca kırılma fragility i.
kolayca kandırılabilme hali naivete i.
kültürel araçlar vasıtasıyla kolayca yayılan, özellikle çocukları ve kolay etkilenen insanları etkileyen yaygın bir düşünce ya da düşünce şekli meme i.
bir ürün veya cihazın kolayca alınabilmesini sağlayan mekanizma takedown i.
bir paketi kolayca açma yeri tearstrip i.
kolayca kandırılan kimse lamb i.
kolayca sinirlenme testiness i.
çocukların kolayca suça sürüklendiği, hırsızların barındığı gecekondu mahallesi thieves' kitchen [brit] i.
koşullara kolayca uyabilme elasticity i.
saçmalıklarını hayranlarına kolayca affettirebilen ünlü sacred monster i.
karakteri veya mizacın (kötülükten) kolayca etkilenen tarafı veya yönü weakside i.
ringde kolayca kan içinde kalan dövüşçü bleeder i.
yeniliği kolayca benimseyen kimse weathercock i.
kolayca kullanılabilme wieldiness i.
kolayca kullanılabilir olma wieldiness i.
bir yüzeye veya nesneye kolayca takılan şey hang-on i.
kolayca zarar görme breakability i.
kolayca tahrip edilme breakability i.
bir kredi kartıyla puan kazanma amaçlı kolayca paraya çevrilecek ürünler satın alıp borcunu onunla ödeme manufactured spending i.
kolayca sınıflandırılamayacak şekilde bir araya getirilmiş şey business i.
kolayca kazanılan şey gimme i.
kolayca elden çıkarılamayan fazlalık overhang i.
kolayca etkilenen kimse impressionable i.
kolayca yapılabilen iş dish i.
kolayca tutuşma inflammabillty i.
daha güçsüz bir rakibe sürekli ve kolayca yenilen oyuncu cousin i.
kolayca bükülen kenar featheredge i.
kolayca yönlendirilen kimse feeble [obsolete] i.
kolayca ilerleme flowingness i.
kolayca nefes alabilme puff i.
kolayca halledilen görev rose i.
kolayca giyilip çıkarılan kıyafet slip-on i.
kolayca çürütülen argüman strawman i.
şartlara kolayca uyabilmek elasticise f.
kolayca kazanmak win in a walk f.
kolayca yapmak carry off f.
kolayca yapmak breeze through f.
şartlara kolayca uyabilmek elasticize f.
kolayca takmak cinch f.
kolayca geçmek walk away from f.
sürmek (yağlı kolayca dağılan veya yapışkan bir şeyi bir yere) smear with f.
kolayca yenmek walk over f.
kolayca ve başarılı bir biçimde yapmak carry off f.
(ağrı) kolayca geçmemek linger f.
kolayca kazanmak walk over f.
kolayca kazanmak walk off with f.
birini kolayca ve açık ara yenmek beat hollow f.
kolayca hamile kalmak get pregnant so easily f.
kolayca takılıp çıkarılmak snap on f.
kolayca kayıp geçmek ghost f.
kolayca başvurulacak (tablo, liste benzeri) bir forma getirmek reference f.
kolayca gitmek amble f.
(bir şeyin) kolayca yok olmasına neden olmak erase f.
kolayca ölmemek linger f.
kolayca ilerlemek breeze f.
(bir şeyi) kolayca veya yan etki olmaksızın tüketebilmek hold f.
kolayca geçmek overslip [obsolete] f.
kolayca geçmek slide f.
kıyafeti kolayca çıkarıp atmak slip f.
kolayca yenmek own f.
kolayca paniğe kapılan panicky s.
kolayca aldatılabilen simple s.
kolayca gıdıklanan (kimse) ticklish s.
kolayca tiksinen squeamish s.
kolayca etkilenen impressionable s.
kolayca söylenen glib s.
kolayca aldatılabilen gullible s.
kolayca hislerine kapılan emotional s.
kolayca kızmayan equable s.
midesi kolayca bulanan queasy s.
kolayca yaralanır vulnerable s.
kolayca hareket etmeyen firm s.
ekmek vb´ne kolayca sürülen spread s.
kolayca ufalanabilen friable s.
kolayca sarsılmaz stable s.
kolayca aldatılan soft s.
midesi kolayca bulanan squeamish s.
kolayca yönlendirilen easily guided s.
kolayca ufalanan crumbly s.
kolayca kırılır fragile s.
kolayca tutuşabilir combustible s.
kolayca anlaşılan coherent s.
kolayca tanınan easily recognized s.
kolayca yönetilebilir easily led s.
kolayca tanınan/bilinen easily known s.
kolayca görünen conspicuous s.
kolayca görünen prominent s.
kolayca görünen noticeable s.
kolayca görünen eminent s.
kolayca görünen easily seen s.
kolayca tahmin edilebilir easy to guess s.
kolayca görülebilen sightful s.
çok rahat/kolayca görünen/görülebilen distinctly visible s.
kolayca çökebilen slumpy s.
kolayca anlaşılabilir articulable s.
kolayca üzülen flappable s.
kolayca heyecanlanan agitable s.
suçlamalardan kolayca sıyrılan teflon s.
kolayca üzülen temperamental s.
kolayca sinirlenen temperamental s.
kolayca yönetilebilir treatable s.
kolayca idare edilen easygoing s.
kolayca idare edilen easy-going s.
kolayca eğilir yielding s.
kolayca akılda kalmayan uncatchy s.
kolayca görünmeyen unconspicuous s.
kolayca heyecanlanmayan unexcitable s.
kolayca bükülemez unpliable s.
kolayca eğilemez unpliable s.
kolayca bükülemez unpliant s.
kolayca eğilemez unpliant s.
kolayca paniğe kapılmayan evenminded s.
kolayca paniğe kapılmayan even-tempered s.
midesi kolayca bulanan kecklish s.
kolayca sallanan versatile s.
kolayca etkilenen weak-willed s.
kolayca aklı çelinen weak-willed s.
kolayca yorulmayan long-winded s.
dikkati kolayca dağılan bird-witted s.
kolayca harekete geçen hair-trigger s.
kolayca kullanılan wieldsome s.
kolayca savrulan blowy s.
bir yüzeye veya nesneye kolayca takılan bir şey ile ilgili hang-on s.
kolayca hareket ettirilmeyen hardheaded s.
kolayca demonte edilebilen breakaway s.
kolayca değiştirilebilen breakaway s.
kolayca dikkat çeken hypnotic s.
kolayca tozlaşan light s.
kolayca hareket eden glibbery [obsolete] s.
rahatça ve kolayca hareket eden glid s.
kolayca anlaşılan obvious s.
kolayca kapatılıp muhafaza edilebilen hideaway s.
kolayca harekete geçen hair-trigger s.
kolayca ufalanan (toprak) murly [dialect] [uk] s.
kolayca açıklanamaz odd s.
kolayca tanınan overfamiliar s.
kolayca gülebilen (kimse) risible s.
kolayca kayan running s.
kolayca değiştirilemeyen impacted s.
kolayca etkilenmeyen impressionless s.
kolayca sinirlenen iracundulous s.
kolayca kızan iracundulous s.
kolayca kalıplanabilir dough-faced s.
kolayca yönlendirilen ductile s.
kolayca bastırılan pacable s.
kolayca yatıştırılan pacable s.
kolayca etkilenen feeble s.
kolayca heyecanlanan fiery s.
kolayca sinirlenen fiery-tempered s.
oyun sırasında kolayca kaldırılabilen sahne aksesuarlarına ait veya ilgili fit-up s.
kolayca pul pul olan flakey s.
kimyasal işlem gördüğü için hemen veya kolayca tutuşmayan flame-retardant s.
kolayca kandırılan fleeceable s.
kolayca bükülen flexile s.
kolayca ilerleyen flowing s.
kolayca giyilen pull-on s.
kolayca parçalanan shivery s.
kolayca karıştırılmayan sitten s.
kolayca vurulan sitting s.
kolayca oynanan sitting s.
kolayca ufalanan crumpy [dialect] s.
kolayca kırışmaz crush-resistant s.
kolayca giyilen slip-on s.
kolayca giyilen slipover s.
baş üzerinden kolayca geçirilen kıyafete ait veya ilişkin slipover s.
kolayca takılan snap-in s.
kolayca oturtulan snap-in s.
kolayca bağlanan snap-in s.
kolayca kabul edilen soft s.
kolayca tahrik edilmeyen pokey s.
kolayca tahrik edilmeyen poky s.
kolayca dökülen spillable s.
midesi kolayca bulanan squaimous s.
kolayca aşağılanan squashable s.
kolayca telaşlandırılan squashable s.
kolayca boyun eğdirilen squashable s.
kolayca yönlendirilen squashable s.
kolayca sindirilen squashable s.
kolayca bulunabilen standard-issue s.
kolayca uyum sağlayan supple s.
kolayca ayak uyduran supple s.
kolayca kanarak cully zf.
kolayca tutuşabilir bir şekilde combustibly zf.
kolayca sinirlenen snarly zf.
çok kolayca very easily zf.
kolayca anlaşılacağı üzere understandably zf.
kolayca alınarak ticklish zf.
kolayca bükülemeden unpliably zf.
kolayca eğilemeden unpliably zf.
Phrasals
kolayca başarmak toss off f.
kolayca/hızla yetişip yanından geçmek cruise by f.
(birini) kolayca sollamak/geride bırakmak cruise by f.
bir işi kolayca yapmak sweep through f.
bir işi kolayca yapmak breeze through f.
bir işi kolayca yapmak sail through f.
kolayca/ezberden hatırlamak soak up something f.
kolayca/ezberden hatırlamak soak something up f.
kolayca kazanmak (ödülü/yarışmayı) walk away with f.
kolayca kazanmak/yenmek walk away with something f.
kolayca kazanmak/yenmek walk off with something f.
kolayca halletmek cruise through (something) f.
kolayca halletmek cruise through f.
kolayca bitirmek/tamamlamak toss off f.
kolayca/hızlıca yapıvermek toss off f.
kolayca/hızlıca bitirivermek toss off f.
bir şeyi kolayca/hızlıca yapıvermek toss something off f.
kolayca bitirmek/tamamlamak toss off f.
kolayca/hızlıca yapıvermek toss off f.
kolayca/hızlıca bitirivermek toss off f.
kolayca gruplanmak fall in f.
kolayca gruplanmak fall into f.
kolayca ve uzun uzadıya konuşmak yak it up f.
(bir savı/birini) kolayca çürütmek cut to (someone or something) f.
kolayca nakde çevrilemeyecek bir yatırım yapmak lock in f.
kolayca çıkmak snap off f.
kolayca yerinden sökülmek snap off f.
kolayca kırılmak snap off f.
kolayca takılmak snap on f.
kolayca takılıp çıkarılmak snap on f.
kolayca kazanmak romp in [uk] f.
kolayca girmek slide in f.
(bir şeye/yere) kolayca kayıp yerleşmek slide into (something) f.
kolayca kaydırıp (bir şeye/yere) oturtmak slide into (something) f.
kolayca (bir şeye/yere) sokmak slide into (something) f.
(bir şeye) fazla çaba sarf etmeden/kolayca girmek slide into (something) f.
bir işe, pozisyona, role kolayca girmek walk into (something) f.
bir işe, pozisyona, role kolayca girmek walk into f.
kolayca yenmek take away f.
kolayca almak/kazanmak take away f.
kolayca yenmek breeze in f.
kolayca yenmek burn up f.
kolayca uygulamak rip off f.
hızla veya kolayca puan almak rip off f.
kolayca sayıp dökmek reel out f.
kolayca ilerlemek rock along f.
(bir şeyi) kolayca çalmak/ilerletmek/prova etmek romp through (something) f.
(bir şeyde) en iyi performansı göstermek/kolayca başarı elde etmek run away with (something) f.
(bir şeyde) en iyi performansı göstermek/kolayca başarı elde etmek run off with (something) f.
(bir şeyi) kolayca bitirmek/tamamlamak sail through (something) f.
(bir şeyi/bir şeyden) kolayca geçmek sail through (something) f.
zorluk çekmeden/kolayca ilerlemek skate by f.
zorlanmadan/kolayca üstesinden gelmek/başarmak skate by f.
(birini) kolayca yenmek walk over (someone) f.
kolayca geçmek/tamamlamak waltz through f.
bir şeyi kolayca geçmek/tamamlamak waltz through something f.
(trenin kolayca geçebilmesi için) yolu açmak set to f.
(trenin kolayca geçebilmesi için) yolu temizlemek set to f.
(bir şeyden) kolayca tahriş olan susceptible to (something) s.
(bir şeyden) kolayca rahatsız olan susceptible to (something) s.
Phrases
kolayca görülen in plain sight expr.
kolayca anlaşılıyor ki it's readily apparent that expr.
Colloquial
parasal konularda kolayca kandırılan acemi kimse lamb i.
kolayca harekete geçen şey hair trigger i.
kolayca kırılan kimse sensitive plant i.
kolayca halletmek slam dunk f.
kolayca yenmek blow out f.
bir şeyi kolayca yapmak walk it f.
bir şeyi kolayca/kolaylıkla kazanmak walk it f.
kolayca kazanmak breeze in f.
hızla ve kolayca ilerlemek romp through f.
kolayca sevilir easy-to-love s.
aklı kolayca çelinebilecek easily manipulated s.
kolayca kabul eden easy s.
kolayca boyun eğen weak-kneed s.
kolayca çözülmüş iced s.
(bir şeye) kolayca teslim olan susceptible of (something) s.
(bir şey) kolayca ilgisini çekmeyen unsusceptible to (something) s.
hemen/kolayca vazgeçiyorsun you give up too easy expr.
hemen/kolayca vazgeçiyorsun you give up easily expr.
Idioms
kolayca ya da çok bir çabayla yapılan her şey chip shot i.
kolayca ve çabucak yapılan yemek short order i.
kolayca yapılan bir şey lead-pipe cinch i.
kolayca aldatılabilen kimse soft touch i.
kolayca elde edilen ve gizlenebilen ucuz silah saturday night special i.
kolayca sonuçlanan dava open-and-shut case i.
kolayca kandırılan kimse easy mark i.
kolayca oyuna getirilen kimse easy mark i.
kolayca fark edilmeyen özellikler hidden depths i.
gerisi kolayca gelen süreç easy sledding i.
gerisi kolayca gelecek olan süreç easy sledding i.
kolayca dağılıp gidecek bir plan a house of cards i.
kolayca sonuçlanan bir dava an open-and-shut case i.
rahatça/kolayca/hemen ulaşılabilir olmak be there for the taking f.
kolayca/hiç zorluk çekmeden yenmek beat (someone) hands down f.
kolayca/hiç zorluk çekmeden kazanmak beat (someone) hands down f.
kolayca bozguna/hezimete uğratmak beat (someone) hands down f.
kolayca/hiç zorluk çekmeden yenmek win (something) hands down f.
kolayca/hiç zorluk çekmeden kazanmak win (something) hands down f.
kolayca bozguna/hezimete uğratmak win (something) hands down f.
çaba gerektiren bir işi kolayca yapmak come easily to (one) f.
çaba gerektiren bir işi kolayca yapmak come easy to (one) f.
kolayca kandırılmak be caught with chaff f.
kolayca alt edilmek/yenilmek fold like a cheap suitcase f.
birisini kolayca yenmek will eat someone for breakfast f.
bir işi kolayca yapmak pass with flying colors f.
birini kolayca kandırabilmek wrap around one's little finger f.
birini kolayca kandırabilmek twist around one's little finger f.
birisini kolayca yenmek will have someone for breakfast f.
birisini kolayca yenmek have someone for breakfast f.
birini kolayca kandırabilmek wind around one's little finger f.
birini kolayca yenmek make ring round f.
kolayca üstesinden gelmek have someone for breakfast f.
kolayca kazanmak win hands down f.
kolayca ayırt etmek tell it a mile off f.
kolayca üstesinden gelmek make light work of f.
kolayca elde etmek/başarmak push at an open door f.
kolayca hezimete uğratmak make ring round f.
kolayca alt etmek make ring round f.
kolayca kandırılabilir olmak be an easy touch f.
kolayca/zorlanmadan/gözü kapalı yapmak could do something standing on your head f.
kolayca üstesinden gelmek will eat someone for breakfast f.
kolayca üstesinden gelmek carry it off f.
kolayca yapmak be going great guns f.
kolayca yapmak make light work of f.
kolayca/kuş gibi uçmak fly with the greatest of ease f.
kolayca kesmek go through something like a hot knife through butter f.
kolayca/zorlanmadan yapmak can do something on one's ear f.
kolayca kesmek cut through something like a hot knife through butter f.
kolayca üstesinden gelmek will have someone for breakfast f.
kolayca/zorlanmadan yapmak can do something on their ear f.
kolayca kandırılabilir olmak be a soft touch f.
kolayca sonuçlandırmak wave a magic wand f.
kolayca yapmak could do something standing on your head f.
(bir şeyi yapmayı) kolayca öğrenmek take to something like a duck to water f.
(geniş destek görerek) kolayca elde etmek push at an open door f.
kolayca başarmak be a slam dunk f.
kolayca öğrenilen bir yetenek olmak come easily to (one) f.
bir şeyi/işi kolayca yapmak have an easy time of it f.
kolayca/rahatlıkla başa çıkmak have an easy time of it f.
bir şeyi kolayca tanımak/ayırt etmek see something a mile off f.
bir şeyi kolayca fark etmek see something a mile off f.
bir şeyi kolayca tanımak/ayırt etmek tell something a mile off f.
bir şeyi kolayca fark etmek tell something a mile off f.
bir şeyi kolayca tanımak/ayırt etmek spot something a mile off f.
bir şeyi kolayca fark etmek spot something a mile off f.
kolayca kanmak be born yesterday f.
kalbi kolayca kırılmak have a heart of glass f.
kolayca kırılmamak have a hide like a rhinoceros f.
kolayca kırılmamak have a skin like a rhinoceros f.
kolayca kırılan biri olmak have a thin skin f.
kolayca zafere ulaşmak romp to victory [uk] f.
kolayca zafer kazanmak romp to victory [uk] f.
kolayca zafere ulaşmak romp home victory f.
kolayca zafer kazanmak romp home victory f.
biri tarafında kolayca manipüle edilmek be like putty in someone's hands f.
biri tarafında kolayca manipüle edilmek be like wax in someone's hands f.
kolayca vermek serve up on a plate f.
(birini) kolayca yenmek eat (one) alive f.
kolayca/kolay söylenmek roll off the tongue f.
kolayca/kolay söylenmek slip off the tongue f.
kolayca/kolay söylenmek trip off the tongue f.
bir eşiği/sınırı kolayca geçmek blow past (something) f.
biri tarafından kolayca manipüle edilmek be like putty in someone's hands f.
biri tarafından kolayca manipüle edilmek be like wax in someone's hands f.
kolayca/hemen oyuna gelmek be caught with chaff f.
zorlanmadan/kolayca yapabilmek able to do blindfolded f.
zorlanmadan/kolayca yapabilmek able to do with eyes closed f.
(biri/bir şey) için kolayca kandırılabilir olmak be a soft touch for (someone or something) f.
(biri) tarafından kolayca manipüle edilmek be putty in (one's) hands f.
kolayca akmak/ilerlemek be plain sailing f.
kolayca akmak/ilerlemek be (all) plain sailing f.
kolayca akmak/ilerlemek be clear sailing f.
kolayca elde etmek/başarmak be pushing at an open door f.
(geniş destek görerek) kolayca başarmak be pushing at an open door f.
kolayca elde etmek/başarmak be pushing against an open door [uk] f.
(geniş destek görerek) kolayca başarmak be pushing against an open door [uk] f.
(birini) kolayca/hiç zorluk çekmeden yenmek beat (one) hands down f.
(birini) kolayca bozguna/hezimete uğratmak beat (one) hands down f.
bir şeyi kolayca kazanmak win something hands down f.
birini kolayca yenmek beat somebody hands down f.
birini/bir şeyi kolayca geride bırakmak beat somebody/something hollow f.
kolayca/zorlanmadan/gözü kapalı yapmak can do something standing on your head f.
kolayca yapabilmek can do something standing on your head f.
(bir şeyi) kolayca/rahatça yapabilmek could (do something) in (one's) sleep f.
(bir şeyi) kolayca/rahatça yapabilmek could (do something) standing on (one's) head f.
(bir şeyi) kolayca/rahatça yapabilmek could (do something) with (one's) eyes closed f.
(bir şeyi) kolayca/rahatça yapabilmek could (do something) with (one's) eyes shut f.
(bir şeyi) kolayca/rahatça yapabilmek could (do something) with one arm tied behind (one's) back f.
(bir şeyi) kolayca/rahatça yapabilmek could (do something) with one hand tied behind (one's) back f.
bir şeyi kolayca/rahatça yapabilmek could do something with your eyes closed f.
bir şeyi kolayca/rahatça yapabilmek could do something with your eyes shut f.
(birini/bir şeyi) kolayca yenmek eat (something or someone) for breakfast f.
(birinin/bir şeyin) kolayca üstesinden gelmek eat (something or someone) for breakfast f.
(birini/bir şeyi) kolayca yenmek have (someone or something) for breakfast f.
(birinin/bir şeyin) kolayca üstesinden gelmek have (someone or something) for breakfast f.
birinin kolayca üstesinden gelmek have someone for breakfast f.
birinin kolayca üstesinden gelmek eat someone for breakfast f.
kolayca ulaşabileceği bir yerde bulundurmak have at fingertips f.
kolayca yenmek have for breakfast f.
kolayca üstesinden gelmek have for breakfast f.
(birinin/bir şeyin) kolayca üstesinden gelmek make light work of (someone or something) f.
(birini/bir şeyi) kolayca halletmek make light work of (someone or something) f.
birinin kolayca üstesinden gelmek make light work of someone f.
birini kolayca yenmek make light work of someone f.
birini kolayca/zorlanmadan alt etmek make light work of someone f.
bir şeyin kolayca üstesinden gelmek make light work of something f.
bir şeyi kolayca halletmek make light work of something f.
(birinin/bir şeyin) kolayca üstesinden gelmek make short work of (someone or something) f.
(birini/bir şeyi) kolayca halletmek make short work of (someone or something) f.
bir şeyin kolayca üstesinden gelmek make short work of something f.
bir şeyi kolayca halletmek make short work of something f.
bir şeyi kolayca yenmek make short work of something f.
bir şeyi kolayca/zorlanmadan alt etmek make short work of something f.
(bir şeyi) kolayca kabul etmemek not take (something) lying down f.
bir şeyi kolayca tanımak/ayırt etmek see, spot, smell something a mile off f.
bir şeyi kolayca fark etmek see, spot, smell something a mile off f.
kolayca yapmak/öğrenmek take to it like a duck to water f.
kolayca kandırabilmek twist around little finger f.
kolayca kandırabilmek twist around one's finger f.
kolayca kandırabilmek turn around one's finger f.
kolayca kandırabilmek wind around one's finger f.
kolayca kandırabilmek wrap around one's finger f.
birini kolayca kandırabilmek twist someone around your little finger f.
birini kolayca kandırabilmek wrap someone around your little finger f.
birini kolayca kandırabilmek twist somebody around your little finger f.
birini kolayca kandırabilmek wind somebody around your little finger f.
birini kolayca kandırabilmek wrap somebody around your little finger f.
birini kolayca kandırabilmek twist somebody round your little finger f.
birini kolayca kandırabilmek wind somebody round your little finger f.
birini kolayca kandırabilmek wrap somebody round your little finger f.
(bir şeyi) kolayca kazanmak win (something) in a walk f.
kolayca ve çabucak yapılan (yemekler) short order s.
imeceyle/çok kişiyle yapılan işin kolayca ve çabuk bitmesi cheaper by the dozen expr.
beni kolayca tongaya düşürebilirdin you could have knocked me over with a feather expr.
bir tuşa basarak/tıklayarak yapılacak kadar kolayca at the touch of a button expr.
kolayca uzanılabilecek bir yerde near to hand expr.
(tıpkı) bisiklete binmek gibi (uzun zaman geçse de kolayca hatırlanan beceri) (just) like riding a bicycle expr.
(tıpkı) bisiklet sürmek gibi (uzun zaman geçse de kolayca hatırlanan beceri) (just) like riding a bicycle expr.
(tıpkı) bisiklete binmek gibi (uzun zaman geçse de kolayca hatırlanan beceri) (just) like riding a bike expr.
(tıpkı) bisiklet sürmek gibi (uzun zaman geçse de kolayca hatırlanan beceri) (just) like riding a bike expr.
(biri birini) kolayca yenecek (one) will eat (someone) for breakfast expr.
(biri bir şeyin) kolayca üstesinden gelecek (one) will eat (something) for breakfast expr.
(biri bir şeyi) kolayca başaracak (one) will eat (something) for breakfast expr.
(biri birini) kolayca yenecek (one) will have (someone) for breakfast expr.
(biri bir şeyin) kolayca üstesinden gelecek (one) will have (something) for breakfast expr.
(biri bir şeyi) kolayca başaracak (one) will have (something) for breakfast expr.
kolayca bulunabilen at your fingertips expr.
hızla ve kolayca like a duck to water expr.
kolayca (kesme/geçme) like a knife through butter expr.
hızla ve kolayca like a martin to its gourd [dated] [us] expr.
hızla ve kolayca like a martin to his gourd [dated] [us] expr.
kolayca kandırılamayan up to snuff expr.
Trade/Economic
bankaların verdikleri kredilere karşılık tutmaları gereken nakit veya kolayca nakde dönüştürülebilir araçlar tutarı bank liquidity requirement i.
kolayca parlayan veya patlayan mallar goods easily inflammable or explosive i.
kolayca satılabilen menkul kıymetler marketable securities i.
kolayca paraya dönüştürülebilen varlık liquid asset i.
kolayca satılabilir menkul kıymetler easily marketable assets i.
kolayca el değiştirebilen menkuller marketable securities i.
nakit veya kolayca nakde dönüştürülebilen kaynaklardan oluşan lun current fund i.
paraya kolayca çevrilebilen likitler near money i.
paraya kolayca çevrilebilen değerler lucrative capital i.
iş ortakları arasında kolayca bağlantı kurup bilgi aktarabilme externalization i.
iş ortakları arasında kolayca bağlantı kurup bilgi aktarabilme externalisation i.
kolayca bulunabilen ticari malzeme common item i.
kolayca bulunabilen döviz devise i.
kolayca bulunabilen yabancı para devise i.
kolayca satılmak be sold readily f.
kolayca nakde çevrilemeyecek şekilde yatırım yapmak lock f.
kolayca ezilmeyen (kap, malzeme) noncrushable s.
kolayca paraya çevrilemeyen nonliquid s.
kolayca bozdurulamayan irredeemable s.
kolayca paraya dönüştürülemeyen illiquid s.
kolayca elde edile bilen veya elden çıkartılabilen liquid s.
kolayca paraya mala çevrilebilir liquid s.
el altında veya kolayca bulunan (fon, nakit para) loose s.
Technical
dökülen kalıbın kolayca sökülebilmesi için verilen konik şekil taper i.
kolayca veya otomatik çözülebilecek şekilde ayarlanmış kanca trip hook i.
kolayca veya otomatik çözülebilecek şekilde ayarlanmış kanca slip hook i.
diğer maddelerle kolayca birleşen gaz active gas i.
kolayca yanan ahşap touchwood i.
kolayca tutuşma inflammability i.
kolayca çözülüp bağlanabilen bağlantı şekli quick attach detach i.
yağ su karışımından kolayca ayrılabilen su free water i.
(atom çekirdeğinden) kolayca ayrılabilen elektron loosely bound electron i.
bazı kulaklıklarda bulunan kolayca amfiye bağlanma ve amfi bağlantısını kesme özelliği quick-release i.
kolayca kaynaklanıp dövülebilen demir wrought-iron i.
kılıflı elektrik kablosuna boylamasına yerleştirilmiş olan ve çekildiğinde kılıfın kolayca yırtılmasını sağlayan ip rip cord i.
kılıflı elektrik kablosuna boylamasına yerleştirilen ve çekildiğinde kılıfın kolayca yırtılmasını sağlayan ip ripcord i.
dökülen kalıbın kolayca çıkarılabilmesi için verilen konik şekil draft i.
içindekinin kolayca çıkarılabilmesi için kalıba verilen konik şekil draft i.
bir kişi tarafından kolayca hareket ettirilen easily moved by one person s.
basınç altında kolayca baş eğmeyen firm s.
kolayca kırılmayan hard s.
kolayca karıştırılabilir miscible s.
kolayca çözünen readily soluble s.
kolayca tutuşur inflammable s.
kurcalandığı kolayca belli olan tamper-evident s.
eski durumuna kolayca gelemeyen logy s.
(cam) kolayca çizilen soft s.
Computer
deneyimsiz oyuncuları kolayca yenebilmek amacıyla yeni bir hesap oluşturan ve kendisini amatör gibi gösteren deneyimli oyuncu smurf i.
son kullanıcının kolayca kurup çalıştırabildiği taşınabilir kod widget i.