İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | breeze in f. | içeri dalmak/akın etmek |
Öbek Fiiller | breeze in f. | içeriye dalıvermek |
Öbek Fiiller | breeze in f. | elini kolunu sallayarak gelmek |
Öbek Fiiller | breeze in f. | rahat rahat gelmek |
Öbek Fiiller | breeze in f. | lakayt bir şekilde gelmek |
Öbek Fiiller | breeze in f. | habersizce/plansızca gelmek |
Öbek Fiiller | breeze in f. | kolayca yenmek |
Öbek Fiiller | breeze in f. | kolaylıkla/rahatlıkla yenmek |
Öbek Fiiller | breeze in f. | tozunu attırmak |
Öbek Fiiller | breeze in f. | içeri dalmak |
Öbek Fiiller | breeze in f. | içeriye dalıvermek |
Öbek Fiiller | breeze in f. | elini kolunu sallayarak girmek |
Öbek Fiiller | breeze in f. | umursamaz bir tavırla girmek |
Öbek Fiiller | breeze in f. | girivermek |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | breeze in f. | kolayca kazanmak |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | in a breeze zf. | kolaylıkla | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | breeze in to some place f. | içeriye dalmak | ||
Öbek Fiiller | breeze in to some place f. | içeriye dalıvermek | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | in a breeze expr. | kolaylıkla | ||
Konuşma Dili | in a breeze expr. | rahatlıkla | ||
Slang | ||||
Argo | in a breeze expr. | kolayca |