Geçmiş

vulnerable

"vulnerable" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 24 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	vulnerable s.	savunmasız
General
2	Genel	vulnerable s.	kolay incinir
3	Genel	vulnerable s.	zedelenebilir
4	Genel	vulnerable s.	kolayca yaralanır
5	Genel	vulnerable s.	saldırı veya tenkide maruz olan
6	Genel	vulnerable s.	yatkın
7	Genel	vulnerable s.	yaralanabilir
8	Genel	vulnerable s.	saldırı veya tenkide açık
9	Genel	vulnerable s.	korunmasız
10	Genel	vulnerable s.	hassas
11	Genel	vulnerable s.	zayıf
12	Genel	vulnerable s.	eğilimli
13	Genel	vulnerable s.	zedelenir
14	Genel	vulnerable s.	incinebilir
15	Genel	vulnerable s.	dayanıksız
16	Genel	vulnerable s.	zarar görebilir
17	Genel	vulnerable s.	kırılgan
18	Genel	vulnerable s.	korunaksız
Biology
19	Biyoloji	vulnerable s.	yakın gelecekte "nesli tükenmekte" olarak sınıflandırılabilecek
Military
20	Askeri	vulnerable i.	hücuma maruz
21	Askeri	vulnerable i.	müdafaası zor
22	Askeri	vulnerable s.	savunmasız
23	Askeri	vulnerable s.	yaralanması mümkün
Card
24	İskambil	vulnerable s.	(briçte) rober oyunlarından birini kazanan

"vulnerable" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 20 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	vulnerable point i.	zayıf nokta
2	Genel	vulnerable zone i.	hassas bölge
3	Genel	vulnerable audience i.	hassas izleyici kitlesi
4	Genel	vulnerable social group i.	savunmasız sosyal/toplumsal grup
5	Genel	make vulnerable f.	savunmasızlaştırmak
6	Genel	leave someone vulnerable f.	güçsüz bırakmak
7	Genel	leave someone vulnerable f.	savunmasız bırakmak
8	Genel	be vulnerable to betrayal f.	ihanete açık olmak
9	Genel	be vulnerable to f.	(kötü bir şeye) açık veya maruz olmak
10	Genel	be vulnerable to treachery f.	ihanete açık olmak
Speaking
11	Konuşma	I'm in a very vulnerable position expr.	oldukça savunmasız bir durumdayım
12	Konuşma	I was vulnerable expr.	savunmasızdım
Trade/Economic
13	Ticaret/Ekonomi	vulnerable employment i.	güvencesiz/kırılgan istihdam
Politics
14	Siyasal	vulnerable groups i.	hassas gruplar
Traffic
15	Trafik	vulnerable road users i.	savunmasız yol kullanıcıları
Medical
16	Medikal	rupture of a vulnerable plaque i.	kırılgan bir plağın yırtılması
Military
17	Askeri	vulnerable area i.	hassas bölge
18	Askeri	vulnerable point i.	hassas nokta
19	Askeri	vulnerable range i.	hassas mesafe
20	Askeri	vulnerable node i.	hedefin en zayıf noktası