Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
breeze
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"breeze"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 39 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
breeze
i.
meltem
2
Yaygın Kullanım
breeze
i.
hafif rüzgar
3
Yaygın Kullanım
breeze
i.
esinti
General
4
Genel
breeze
i.
dalaşma
5
Genel
breeze
i.
rüzgar
6
Genel
breeze
i.
imbat
7
Genel
breeze
i.
tartışma
8
Genel
breeze
i.
çocuk oyuncağı
9
Genel
breeze
i.
hafif esinti
10
Genel
breeze
i.
yel
11
Genel
breeze
i.
hafif rüzgar
12
Genel
breeze
i.
kömür artığı kül
13
Genel
breeze
i.
kolay zafer
14
Genel
breeze
i.
rüzgar gibi gelen şey
15
Genel
breeze
i.
atı incelemek için hafif koşu yaptırmak
16
Genel
breeze
f.
rüzgar gibi gelmek
17
Genel
breeze
f.
püfür püfür esmek
18
Genel
breeze
f.
coşarak gitmek
19
Genel
breeze
f.
dalıvermek
20
Genel
breeze
f.
hızla ilerlemek
21
Genel
breeze
f.
kolayca ilerlemek
22
Genel
breeze
f.
kendinden emin bir şekilde hareket etmek
23
Genel
breeze
f.
neşeyle hareket etmek
24
Genel
breeze
f.
aceleyle çıkmak
25
Genel
breeze
f.
aceleyle ayrılmak
26
Genel
breeze
f.
(atı) tempolu yürütmek
27
Genel
breeze
f.
vızıldamak
Technical
28
Teknik
breeze
i.
ağırdan esen yel
Construction
29
İnşaat
breeze
i.
kısmen mıcırdan oluşan yapı malzemesi
Mining
30
Maden
breeze
i.
sönmüş kok mıcırı
Geography
31
Coğrafya
breeze
i.
hafif rüzgar
32
Coğrafya
breeze
i.
meltem
Meteorology
33
Meteoroloji
breeze
i.
cüruf
34
Meteoroloji
breeze
i.
esinti
35
Meteoroloji
breeze
i.
meltem
Sport
36
Spor
breeze
i.
kriket maçında esen rüzgar
Archaic
37
Eski Kullanım
breeze
i.
at sineği
Slang
38
Argo
breeze
i.
çocuk oyuncağı
39
Argo
breeze
i.
çok kolay iş
"breeze"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 191 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
sea breeze
i.
denizden esen rüzgar
2
Genel
land and sea breeze
i.
kara ve deniz meltemi
3
Genel
land breeze
i.
kara meltemi
4
Genel
light breeze
i.
hafif rüzgar
5
Genel
light breeze
i.
hafif meltem
6
Genel
dawn breeze
i.
tanyeli
7
Genel
fresh breeze
i.
frişka
8
Genel
stiff breeze
i.
sert esen rüzgar
9
Genel
sea breeze
i.
imbat
10
Genel
sea breeze
i.
denizden karaya esen yel
11
Genel
fresh breeze
i.
şiddetli rüzgar
12
Genel
gentle breeze
i.
ılımlı rüzgar
13
Genel
land breeze
i.
karadan denize doğru esen rüzgar
14
Genel
lake breeze
i.
göl meltemi
15
Genel
coke breeze
i.
kok mıcırı
16
Genel
land breeze
i.
kara yeli
17
Genel
summer breeze
i.
yaz esintisi
18
Genel
cool aegean summer sea-breeze
i.
imbat
19
Genel
breeze through
f.
kolayca yapmak
20
Genel
shoot the breeze
f.
geyik muhabbeti yapmak
21
Genel
shoot the breeze
f.
makara yapmak
22
Genel
shoot the breeze
f.
geyik yapmak
23
Genel
without breeze
s.
esintisiz
24
Genel
in a breeze
zf.
kolaylıkla
Phrasals
25
Öbek Fiiller
breeze through (something)
f.
(bir şeyi) hiç sıkıntı çekmeden/tereyağından kıl çeker gibi yapmak
26
Öbek Fiiller
breeze through (something)
f.
(bir şeyi) hemencecik yapıvermek
27
Öbek Fiiller
breeze through (something)
f.
(bir yeri) rüzgar gibi hızla gezmek
28
Öbek Fiiller
breeze through (something)
f.
hiç durmaksızın/oyalanmadan (bir yerin) içinden geçmek
29
Öbek Fiiller
breeze through (something)
f.
oyalanmadan/hızla (bir yeri) geçip gitmek
30
Öbek Fiiller
breeze away
f.
aniden ve çabucak gitmek
31
Öbek Fiiller
breeze away
f.
bir anda gitmek
32
Öbek Fiiller
breeze through
f.
bir işi kolayca yapmak
33
Öbek Fiiller
breeze out of some place
f.
hızla kaçmak
34
Öbek Fiiller
breeze off
f.
hızla kaçmak
35
Öbek Fiiller
breeze away
f.
hızla kaçmak
36
Öbek Fiiller
breeze in to some place
f.
içeriye dalıvermek
37
Öbek Fiiller
breeze in to some place
f.
içeriye dalmak
38
Öbek Fiiller
breeze out of some place
f.
sıvışmak
39
Öbek Fiiller
breeze off
f.
sıvışmak
40
Öbek Fiiller
breeze away
f.
sıvışmak
41
Öbek Fiiller
breeze up to (someone or something)
f.
hızla (birinin/bir şeyin) yanına gelmek/gitmek
42
Öbek Fiiller
breeze up to (someone or something)
f.
kendinden emin bir şekilde (birinin/bir şeyin) karşısına çıkmak/yanına gitmek
43
Öbek Fiiller
breeze up to (someone or something)
f.
rahat bir şekilde (birinin/bir şeyin) yanına gitmek/gelmek
44
Öbek Fiiller
breeze up to (someone or something)
f.
elini kolunu sallayarak (birinin/bir şeyin) yanına gitmek/gelmek
45
Öbek Fiiller
breeze along
f.
kaygısızca dolaşmak
46
Öbek Fiiller
breeze along
f.
sakin sakin takılmak
47
Öbek Fiiller
breeze along
f.
gamsızca yaşamak
48
Öbek Fiiller
breeze along
f.
hızlıca geçip gitmek
49
Öbek Fiiller
breeze along
f.
etrafına aldırış etmeden ilerlemek
50
Öbek Fiiller
breeze in
f.
içeri dalmak/akın etmek
51
Öbek Fiiller
breeze in
f.
içeriye dalıvermek
52
Öbek Fiiller
breeze in
f.
elini kolunu sallayarak gelmek
53
Öbek Fiiller
breeze in
f.
rahat rahat gelmek
54
Öbek Fiiller
breeze in
f.
lakayt bir şekilde gelmek
55
Öbek Fiiller
breeze in
f.
habersizce/plansızca gelmek
56
Öbek Fiiller
breeze in
f.
kolayca yenmek
57
Öbek Fiiller
breeze in
f.
kolaylıkla/rahatlıkla yenmek
58
Öbek Fiiller
breeze in
f.
tozunu attırmak
59
Öbek Fiiller
breeze in
f.
içeri dalmak
60
Öbek Fiiller
breeze in
f.
içeriye dalıvermek
61
Öbek Fiiller
breeze in
f.
elini kolunu sallayarak girmek
62
Öbek Fiiller
breeze in
f.
umursamaz bir tavırla girmek
63
Öbek Fiiller
breeze in
f.
girivermek
64
Öbek Fiiller
breeze into
f.
içeri dalmak
65
Öbek Fiiller
breeze into
f.
içeriye dalıvermek
66
Öbek Fiiller
breeze into
f.
elini kolunu sallayarak girmek
67
Öbek Fiiller
breeze into
f.
umursamaz bir tavırla girmek
68
Öbek Fiiller
breeze into
f.
girivermek
69
Öbek Fiiller
breeze out
f.
hızla kaçmak
70
Öbek Fiiller
breeze out
f.
sıvışmak
71
Öbek Fiiller
breeze out
f.
aniden çıkıp gitmek
72
Öbek Fiiller
breeze through
f.
hızlıca/hızla yapmak
73
Öbek Fiiller
breeze through
f.
tereyağından kıl çeker gibi yapmak
74
Öbek Fiiller
breeze through
f.
hiç sıkıntı çekmeden yapmak
75
Öbek Fiiller
breeze through
f.
oyalanmadan/hızla geçip gitmek
76
Öbek Fiiller
breeze through
f.
rüzgar gibi geçmek
77
Öbek Fiiller
breeze through
f.
hiç durmadan/oyalanmadan içinden geçmek
78
Öbek Fiiller
breeze through
f.
geçip gitmek
79
Öbek Fiiller
breeze up
f.
püfür püfür esmek
80
Öbek Fiiller
breeze up
f.
esmek
81
Öbek Fiiller
breeze up
f.
hızla yanına gelmek/gitmek
82
Öbek Fiiller
breeze up
f.
kendinden emin bir şekilde yanına gitmek/karşısına çıkmak
83
Öbek Fiiller
breeze up
f.
elini kolunu sallayarak yanına gelmek/gitmek
84
Öbek Fiiller
breeze into
f.
rahat hareket etmek
85
Öbek Fiiller
breeze into
f.
dikkatsiz bir şekilde hareket etmek
86
Öbek Fiiller
breeze out
f.
rahat hareket etmek
87
Öbek Fiiller
breeze out
f.
dikkatsiz bir şekilde hareket etmek
Colloquial
88
Konuşma Dili
shoot the breeze
f.
ayaküstü konuşmak
89
Konuşma Dili
shoot the breeze
f.
ayaküstü laflamak
90
Konuşma Dili
breeze in
f.
kolayca kazanmak
91
Konuşma Dili
in a breeze
expr.
kolaylıkla
92
Konuşma Dili
in a breeze
expr.
rahatlıkla
Idioms
93
Deyim
breeze along
f.
kolay/sıkıntısız/kaygısız bir hayat/yaşam sürmek
94
Deyim
breeze along
f.
dünya (yıkılsa) umurunda olmadan yaşamak
95
Deyim
breeze along
f.
güle oynaya ve hızla gitmek
96
Deyim
breeze along
f.
güle oynaya ve hızla gitmek hareket etmek
97
Deyim
shoot the breeze
f.
geyik çevirmek
98
Deyim
shoot the breeze
f.
ordan burdan konuşmak
99
Deyim
make something a breeze
f.
bir şeyi kolaylaştırmak
100
Deyim
breeze past (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) yanından hızla geçmek
101
Deyim
breeze past (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) yanından geçip gitmek
102
Deyim
breeze past (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) yanından hızla geçip gitmek
103
Deyim
breeze past (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) yanından rüzgar gibi geçmek
104
Deyim
breeze past (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) yanından umursamadan geçip gitmek
105
Deyim
breeze past (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) geçmek
106
Deyim
breeze past (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) geride bırakmak
107
Deyim
breeze past (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) üstün gelmek
108
Deyim
breeze past (something)
f.
(bir şeyi) göz ardı etmek
109
Deyim
breeze past (something)
f.
(bir şeyi) görmezden gelmek
110
Deyim
breeze past (something)
f.
(bir şeyi) geçiştirmek
111
Deyim
breeze past (something)
f.
(bir şeye) aldırış etmemek
112
Deyim
breeze past (something)
f.
(bir şeyi) yok saymak
113
Deyim
breeze past (something)
f.
(bir şeyi) kulak ardı etmek
114
Deyim
breeze past (something)
f.
(bir şeyi) umursamamak
115
Deyim
breeze past (something)
f.
(bir şeye) aldırmamak
116
Deyim
breeze past (something)
f.
(bir şeyi) dikkate almamak
117
Deyim
breeze past (something)
f.
(bir şeyi) önemsememek
118
Deyim
breeze past (something)
f.
(bir şeyi) göz ardı etmek
119
Deyim
breeze past (something)
f.
(bir şeyi) görmezden/duymazdan gelmek
120
Deyim
breeze past (something)
f.
(bir şeyi) umursamamak
121
Deyim
breeze past (something)
f.
(bir şeyi) ıska geçmek
122
Deyim
breeze past (something)
f.
(bir şeye) aldırmamak
123
Deyim
breeze past (something)
f.
(bir şeyi) takmamak
124
Deyim
flow with the breeze
f.
rüzgarda/rüzgarla uçuşmak
125
Deyim
flow with the breeze
f.
rüzgarda/rüzgarla havalanmak
126
Deyim
flow with the breeze
f.
akışla hareket etmek
127
Deyim
flow with the breeze
f.
akışa bırakmak
128
Deyim
vanished like a breeze
s.
sırra kadem bastı
129
Deyim
vanished like a breeze
s.
sırra kadem basmış
Technical
130
Teknik
land breeze
i.
kara yönünden denize doğru esen rüzgar
131
Teknik
coke breeze
i.
kok tozu
132
Teknik
coke breeze
i.
kok gazı
133
Teknik
coke breeze
i.
kok mıcırı
Construction
134
İnşaat
breeze block
i.
cüruf briketi
135
İnşaat
breeze–block [uk]
i.
briket
Marine
136
Denizcilik
topgallant breeze
i.
babafingo yelkenlerinin düzgün bir şekilde taşınabildiği esinti
137
Denizcilik
sea breeze
i.
deniz esintisi
138
Denizcilik
fresh breeze
i.
frışka
139
Denizcilik
land and sea breeze
i.
kara ve deniz esintisi
140
Denizcilik
strong breeze
i.
kuvvetli rüzgar
141
Denizcilik
river-breeze
i.
nehir meltemi
142
Denizcilik
moderate breeze
i.
sakin meltem
143
Denizcilik
land-sea breeze
i.
zaman zaman karadan-denizde esen meltem
144
Denizcilik
gentle breeze
i.
yumuşak meltem
145
Denizcilik
breeze up
f.
ferah rüzgar esmek
Mining
146
Maden
coke breeze
i.
kok tozu
Marine Biology
147
Deniz Biyolojisi
sea breeze
i.
deniz meltemi
148
Deniz Biyolojisi
land-breeze
i.
meltem
Environment
149
Çevre
land and sea breeze
i.
karasal meltem
150
Çevre
land breeze
i.
karadan esen rüzgar
Geography
151
Coğrafya
ocean breeze park
i.
florida eyaletinde yerleşim yeri
152
Coğrafya
gulf breeze
i.
florida eyaletinde şehir
Meteorology
153
Meteoroloji
tidal breeze
i.
gelgitten kaynaklandığı farz edilen hafif esinti
154
Meteoroloji
glacier breeze
i.
buzul meltemi
155
Meteoroloji
sea breeze front
i.
deniz meltemi cephesi
156
Meteoroloji
sea breeze convergence zone
i.
deniz meltemi konverjans zonu
157
Meteoroloji
sea breeze
i.
deniz meltemi
158
Meteoroloji
mountain breeze
i.
dağ meltemi
159
Meteoroloji
lake breeze
i.
göl meltemi
160
Meteoroloji
gentle breeze
i.
hafif meltem
161
Meteoroloji
light breeze
i.
hafif meltem
162
Meteoroloji
land breeze
i.
kara meltemi
163
Meteoroloji
moderate breeze
i.
orta kuvvette meltem
164
Meteoroloji
stiff breeze
i.
sert meltem
165
Meteoroloji
fresh breeze
i.
sert briz
166
Meteoroloji
glacier breeze
i.
soğuk meltem
167
Meteoroloji
fresh breeze
i.
şiddetli rüzgar
168
Meteoroloji
valley breeze
i.
vadi meltemi
169
Meteoroloji
gentle breeze
i.
zayıf briz
170
Meteoroloji
mackerel breeze
i.
kuvvetli rüzgar
171
Meteoroloji
mackerel breeze
i.
sert rüzgar
172
Meteoroloji
mackerel breeze
i.
şiddetli rüzgar
Entomology
173
Böcek Bilimi
breeze fly [dialect]
i.
at sineği
Slang
174
Argo
fan the breeze
f.
çene çalmak
175
Argo
bat the breeze
f.
çene yarıştırmak
176
Argo
shoot the breeze
f.
çene çalmak
177
Argo
fan the breeze
f.
dedikodu yapmak
178
Argo
bat the breeze
f.
çene çalmak
179
Argo
fan the breeze
f.
çene yarıştırmak
180
Argo
bat the breeze
f.
havadan sudan konuşmak
181
Argo
fan the breeze
f.
havadan sudan konuşmak
182
Argo
shoot the breeze
f.
havadan sudan konuşmak
183
Argo
shoot the breeze
f.
iki beşlik bozmak
184
Argo
shoot the breeze
f.
iki lafın belini kırmak
185
Argo
shoot the breeze
f.
laflamak
186
Argo
shoot the breeze
f.
kaynatmak
187
Argo
fan the breeze
f.
laklak etmek
188
Argo
bat the breeze
f.
laklak etmek
189
Argo
bat the breeze
f.
laflamak
190
Argo
fan the breeze
f.
laflamak
191
Argo
in a breeze
expr.
kolayca
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of breeze
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy