Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
pop.
"pop."
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 3 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
pop.
kısalt.
popüler
2
Genel
pop.
kısalt.
popüler bir şekilde
3
Genel
pop.
kısalt.
popülasyon
"pop."
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
soda pop
i.
gazoz
2
Genel
pop
i.
ateş etme
3
Genel
pop gun
i.
mantar tabancası
4
Genel
pop
i.
tabanca
5
Genel
pop
i.
rehin
6
Genel
pop music
i.
pop müzik
7
Genel
nail pop
i.
pişmiş alçı taşı
8
Genel
pop
i.
hafif bir patlama
9
Genel
pop
i.
hafif bir patlama sesi
10
Genel
pop
i.
çat pat
11
Genel
pop art
i.
popüler sanat
12
Genel
pop art
i.
pop sanat
13
Genel
pop
i.
patlama sesi
14
Genel
pop
i.
babalık
15
Genel
pop
i.
patlatma
16
Genel
pop
i.
baba
17
Genel
pop
i.
gazoz
18
Genel
pop singer
i.
pop şarkıcısı
19
Genel
pop culture
i.
popüler kültür
20
Genel
pop concert
i.
pop konseri
21
Genel
pop rocks
i.
patlayan şeker
22
Genel
pop
i.
pop müziği
23
Genel
pop
i.
pop şarkısı
24
Genel
pop-shop
i.
rehinci
25
Genel
pop up stopper
i.
pop-up engelleyici
26
Genel
pop up stopper
i.
pop-up önleyici
27
Genel
pop-up
i.
fırlatıcı
28
Genel
pop-up
i.
hoplatıcı
29
Genel
a mom-and-pop business
i.
karı koca tarafından yönetilen iş
30
Genel
a mom-and-pop business
i.
aile tarafından yapılan iş
31
Genel
pop singer
i.
popçu
32
Genel
soda pop
i.
meyveli gazoz
33
Genel
pop and lock
i.
ani duruş ve kısa hareketlerden oluşan bir break dans tarzı
34
Genel
cork pop gun
i.
mantar tabancası
35
Genel
orange pop
i.
portakal gazozu
36
Genel
orange pop
i.
portakallı gazoz
37
Genel
ring pop candy
i.
halka/halkalı şeker
38
Genel
pop song
i.
pop şarkısı
39
Genel
k-pop lovers
i.
k-pop severler
40
Genel
pop starting
i.
arabanın iterek çalıştırılması
41
Genel
pop starting
i.
arabayı iterek çalıştırma
42
Genel
pop-top
i.
teneke kutu kapağı
43
Genel
pop-up book
i.
3 boyutlu çocuk kitabı
44
Genel
pop-pop boat
i.
pop pop tekne
45
Genel
pop-pop boat
i.
bir tür oyuncak tekne
46
Genel
pop band
i.
pop grubu
47
Genel
pop band
i.
pop müzik grubu
48
Genel
pop machine
i.
otomat
49
Genel
ice pop
i.
buzlu atıştırmalık
50
Genel
kpop (korean pop)
i.
kore popu
51
Genel
vox pop
i.
sıradan bir kişiye genel ilgi alanına giren bir konu hakkında fikrinin sorulduğu bir mülakat
52
Genel
mom and pop
i.
küçük aile şirketi
53
Genel
mom and pop
i.
aile dükkanı
54
Genel
pop
i.
eleştiri
55
Genel
pop
i.
sözlü saldırı
56
Genel
pop
i.
(eton college'da) tartışma topluluğu
57
Genel
pop
i.
(eton college'da) sosyal kulüp
58
Genel
pop
i.
sorumlu öğrenci birliği
59
Genel
pop
i.
öğrenci başkanları birliği
60
Genel
pop
i.
mümessiller birliği
61
Genel
pop
i.
vuruş
62
Genel
pop
i.
indirme
63
Genel
pop
i.
hız
64
Genel
pop
i.
anlık
65
Genel
pop
i.
an
66
Genel
pop
i.
kısa süre
67
Genel
pop
i.
lahza
68
Genel
pop
i.
nokta
69
Genel
pop
i.
benek
70
Genel
pop
i.
puantiye
71
Genel
pop
i.
pedal kontrol düğmesi
72
Genel
pop
i.
küçük bölüm
73
Genel
pop
i.
torna aynası
74
Genel
pop
i.
pop kültürü
75
Genel
pop bottle
i.
gazlı içecek şişesi
76
Genel
pop tent
i.
taşıma kamp çadırı
77
Genel
pop-top
i.
içecek kutusu
78
Genel
pop-top
i.
teneke kutu
79
Genel
pop-top
i.
konserve kutusu
80
Genel
pop-up
i.
açılır bileşen
81
Genel
pop-up
i.
açılır cihaz
82
Genel
pop-up
i.
katlanır cihaz
83
Genel
pop-up
i.
katlanır bileşen
84
Genel
pop-up
i.
çıkıntı yapan kısım
85
Genel
skin-pop
i.
deri altı uyuşturucu enjeksiyonu
86
Genel
pop
i.
meşrubat
87
Genel
pop off
f.
nalları dikmek
88
Genel
pop for
f.
parayı çekmek
89
Genel
go pop
f.
patlamak
90
Genel
pop
f.
patlamak
91
Genel
pop
f.
patlatmak (mısır)
92
Genel
pop out
f.
ağızdan kaçmak
93
Genel
pop
f.
pat diye sormak
94
Genel
pop off
f.
zıbarmak
95
Genel
pop off
f.
kıyameti koparmak
96
Genel
pop off
f.
ölmek
97
Genel
go pop
f.
infilak etmek
98
Genel
pop a champagne bottle
f.
şampanya patlatmak
99
Genel
pop
f.
bumlamak
100
Genel
pop
f.
çıtçıtlamak
101
Genel
pop in
f.
sokuvermek
102
Genel
pop
f.
patlatmak
103
Genel
pop off
f.
çekip gitmek
104
Genel
pop off
f.
mortoyu çekmek
105
Genel
pop up champagne
f.
şampanya patlatmak
106
Genel
pop
f.
rehine koymak
107
Genel
pop
f.
sokuvermek
108
Genel
pop
f.
ateş etmek
109
Genel
pop out
f.
birdenbire çıkmak
110
Genel
pop for
f.
ısmarlamak
111
Genel
pop off
f.
kakırdamak
112
Genel
pop out
f.
fırlamak
113
Genel
pop in
f.
uğramak
114
Genel
pop corn
f.
mısır patlatmak
115
Genel
pop off
f.
kıkırdamak
116
Genel
pop the question
f.
evlenme teklif etmek
117
Genel
pop
f.
ateşlemek
118
Genel
pop
f.
çabucak giymek
119
Genel
pop in
f.
damlamak
120
Genel
pop up champagne (bottle)
f.
şampanya patlatmak
121
Genel
pop a pill
f.
hap yutmak
122
Genel
(an idea) pop into someone's head
f.
aklına bir fikir gelmek
123
Genel
(an idea) pop into someone's head
f.
fikir gelmek
124
Genel
pop zits
f.
sivilce sıkmak
125
Genel
pop zits
f.
sivilce patlatmak
126
Genel
make one's eyes pop
f.
akıllara durgunluk vermek
127
Genel
skin-pop
f.
deri altına uyuşturucu enjekte etmek
128
Genel
pop-out
f.
çıkıvermek
129
Genel
pop-out
f.
birden bire belirmek
130
Genel
pop in
f.
ansızın girmek
131
Genel
pop out
f.
aniden çekip gitmek
132
Genel
pop-up
f.
birden gelmek/gözükmek
133
Genel
pop in
f.
bir yere uğramak
134
Genel
pop into
f.
bir yere uğramak
135
Genel
pop up like a cork
f.
mantar gibi fırlamak
136
Genel
pop
f.
ağzına atmak
137
Genel
pop up
f.
pat diye belirmek/ortaya çıkmak
138
Genel
pop up
f.
aniden belirmek
139
Genel
pop up
f.
birdenbire ortaya çıkmak
140
Genel
pop open
f.
aniden açılmak
141
Genel
pop
f.
sertçe vurmak
142
Genel
pop
f.
vurmak
143
Genel
pop
f.
saldırmak
144
Genel
pop
f.
hücum etmek
145
Genel
pop
f.
kırmak
146
Genel
pop
f.
koparmak
147
Genel
pop
f.
aniden itmek
148
Genel
pop
f.
ön tekerlekleri havaya kaldırmak
149
Genel
pop
f.
(düzenli veya sık sık) ilaç almak
150
Genel
pop
f.
çat diye açmak
151
Genel
pop
f.
aniden gitmek
152
Genel
pop
f.
hızlıca gelmek
153
Genel
pop
f.
aniden gelmek
154
Genel
pop
f.
aniden girmek
155
Genel
pop
f.
hızlıca dalmak
156
Genel
pop
f.
çıkmak
157
Genel
pop
f.
fırlamak
158
Genel
pop
f.
atlamak
159
Genel
pop
f.
zıplamak
160
Genel
pop
f.
sıçramak
161
Genel
pop
f.
öne çıkmak
162
Genel
pop
f.
önem kazanmak
163
Genel
pop
f.
dikkat çekmek
164
Genel
pop
f.
yerinden çıkmak
165
Genel
pop
f.
çıkıntı yapmak
166
Genel
pop
f.
(içten yanmalı motor veya silah) içten yanmak
167
Genel
pop
f.
ödeme yapmak
168
Genel
pop
f.
tutuklamak
169
Genel
pop
f.
yakalamak
170
Genel
pop
f.
(özellikle gözler) yerinden fırlamak
171
Genel
pop
f.
yerinden çıkmak
172
Genel
pop [uk]
f.
(bir şeyi) bir yere koymak
173
Genel
pop
f.
boşalmak
174
Genel
skin pop
f.
(deri altına) ilaç enjekte etmek
175
Genel
pop
f.
pat diye açılmak
176
Genel
pop
f.
dolaştırıvermek
177
Genel
pop eyed
s.
patlak gözlü
178
Genel
pop
s.
popüler
179
Genel
pop
s.
pop
180
Genel
pop
s.
pop müziğe ait
181
Genel
pop-eyed
s.
patlak gözlü
182
Genel
mom and pop
s.
aile işletmesi
183
Genel
mom-and-pop
s.
küçük esnaf olan
184
Genel
mom-and-pop
s.
küçük işletme olan
185
Genel
mom-and-pop
s.
küçük ölçekli işletme olan
186
Genel
mom-and-pop
s.
küçük ölçekli
187
Genel
mom-and-pop
s.
küçük kapsamlı
188
Genel
pop-top
s.
(teneke kutu) kapaktan açılabilen
189
Genel
pop-top
s.
(konserve kutusu) üzerindeki halka ile açılan
190
Genel
pop-up
s.
yukarı itme özellikli cihaza ait
191
Genel
pop-up
s.
yukarı itme özellikli cihaz ile ilgili
192
Genel
pop-up
s.
yukarı itme özellikli cihazı olan
193
Genel
pop
s.
popüler kültüre ait veya ilgili
194
Genel
pop
s.
(kulak) basınçtan tıkanmak
195
Genel
pop
zf.
birden
196
Genel
pop
zf.
pat diye
197
Genel
pop
zf.
ansızın
198
Genel
pop
ünl.
pat
Phrasals
199
Öbek Fiiller
pop back
f.
aniden geri dönmek
200
Öbek Fiiller
pop back
f.
aniden geri gelmek
201
Öbek Fiiller
pop down
f.
bir yere damlamak
202
Öbek Fiiller
pop round
f.
birini ziyaret etmek
203
Öbek Fiiller
pop off to
f.
bağırmak
204
Öbek Fiiller
pop back (for something)
f.
bir süreliğine geri dönmek
205
Öbek Fiiller
pop in
f.
birini ziyaret etmek
206
Öbek Fiiller
pop across
f.
geçerken uğramak
207
Öbek Fiiller
pop in
f.
geçerken uğramak
208
Öbek Fiiller
pop by
f.
geçerken uğramak
209
Öbek Fiiller
pop off to
f.
eşek cennetini boylamak
210
Öbek Fiiller
pop
f.
içki içmek
211
Öbek Fiiller
pop someone off
f.
öldürmek
212
Öbek Fiiller
pop off to
f.
karalamak
213
Öbek Fiiller
pop in
f.
kısa bir süre için gelmek
214
Öbek Fiiller
pop off to
f.
ölmek
215
Öbek Fiiller
pop off to
f.
kızgınlıkla konuşmak
216
Öbek Fiiller
pop
f.
kadeh yuvarlamak
217
Öbek Fiiller
pop by
f.
şöyle bir uğramak
218
Öbek Fiiller
pop off to
f.
patlamak
219
Öbek Fiiller
pop across
f.
şöyle bir uğramak
220
Öbek Fiiller
pop down
f.
şöyle bir uğramak
221
Öbek Fiiller
pop off to
f.
ruhunu teslim etmek
222
Öbek Fiiller
pop off to
f.
patlatmak
223
Öbek Fiiller
pop off to
f.
tahtalı köye gitmek
224
Öbek Fiiller
pop something out
f.
(şişe kapağı vb) çıkartmak
225
Öbek Fiiller
pop something out of something
f.
(şişe kapağı vb) çıkartmak
226
Öbek Fiiller
pop someone (on something)
f.
(vücudunun bir yerine) vurmak
227
Öbek Fiiller
pop something in
f.
(bir şeyi bir yere) bastırmak/iteklemek
228
Öbek Fiiller
pop off to
f.
yazmak çiziktirmek
229
Öbek Fiiller
pop something into something
f.
(bir şeyi bir yere) bastırmak/iteklemek
230
Öbek Fiiller
pop out (of something)
f.
(bir yerden) fırlamak
231
Öbek Fiiller
pop something on something
f.
bir şeyi bir şeyin üstüne kapatmak
232
Öbek Fiiller
pop something on something
f.
bir şeyi pat/çat diye bir şeyin üstüne kapatmak
233
Öbek Fiiller
pop something onto something
f.
bir şeyi bir şeyin üstüne kapatmak
234
Öbek Fiiller
pop something onto something
f.
bir şeyi pat/çat diye bir şeyin üstüne kapatmak
235
Öbek Fiiller
pop something on
f.
bir şeyi bir şeyin üstüne kapatmak
236
Öbek Fiiller
pop something on
f.
bir şeyi pat/çat diye bir şeyin üstüne kapatmak
237
Öbek Fiiller
pop (something) onto (something)
f.
(bir şeyi bir şeyin) üstüne çıt diye takmak
238
Öbek Fiiller
pop in
f.
-e atıvermek
239
Öbek Fiiller
pop in
f.
'-e koyuvermek
240
Öbek Fiiller
pop in
f.
-e bindirivermek
241
Öbek Fiiller
pop in
f.
birden aklına gelmek
242
Öbek Fiiller
pop in
f.
aklına gelivermek
243
Öbek Fiiller
pop out of
f.
-den fırlamak
244
Öbek Fiiller
pop off to
expr.
dikkatsizce
Phrases
245
İfadeler
with a pop
expr.
pat diye
Colloquial
246
Konuşma Dili
has-been pop star
i.
eski pop star
247
Konuşma Dili
k-pop
i.
kore popu
248
Konuşma Dili
k-pop
i.
kore pop
249
Konuşma Dili
pop wine
i.
ucuz tatlı şarap
250
Konuşma Dili
pop wine
i.
ucuz meyveli şarap
251
Konuşma Dili
pop wine
i.
ucuz aromalı şarap
252
Konuşma Dili
pop wine
i.
köpüklü şarap
253
Konuşma Dili
pop wine
i.
köpüren şarap
254
Konuşma Dili
pop
i.
beyzbol topuna vuruş hızı
255
Konuşma Dili
pop a wheelie
f.
bisikletin/motorun önünü kaldırmak
256
Konuşma Dili
pop a wheelie
f.
bisikleti/motoru önünü kaldırarak sürmek
257
Konuşma Dili
pop in some holes
f.
birkaç delik açmak
258
Konuşma Dili
pop the question
f.
evlilik teklif etmek
259
Konuşma Dili
pop the question
f.
evlenme teklif etmek
260
Konuşma Dili
pop the question
f.
evlenme teklifinde bulunmak
261
Konuşma Dili
pop off to
f.
nalları dikmek
262
Konuşma Dili
pop a spot
f.
sivilce patlatmak
263
Konuşma Dili
pop the champagne
f.
şampanyayı patlatmak
264
Konuşma Dili
pop off
f.
tahtalıköyü boylamak
265
Konuşma Dili
pop it back in
f.
(çıkan kol vb) tekrar yerine oturtmak
266
Konuşma Dili
pop down (for a visit)
f.
aşağı katta veya tarafta oturan birine uğramak/ziyarete gitmek
267
Konuşma Dili
pop down (for a visit)
f.
ziyarete inmek
268
Konuşma Dili
pop on
f.
yerine takmak
269
Konuşma Dili
pop on
f.
yerine koymak
270
Konuşma Dili
pop on
f.
çıt diye oturtmak
271
Konuşma Dili
pop on
f.
tık diye yerine takmak
272
Konuşma Dili
pop on
f.
bir müzik, film patlatmak
273
Konuşma Dili
pop on
f.
bir müzik, video çalmaya/oynatmaya başlamak
274
Konuşma Dili
pop on
f.
bir müzik, video koymak
275
Konuşma Dili
pop around
f.
uğramak
276
Konuşma Dili
pop for (something)
f.
(bir şey) ısmarlamak
277
Konuşma Dili
pop for (something)
f.
kendine veya birine ödül/hediye olarak (bir şey) almak
278
Konuşma Dili
pop off
f.
öldürmek
279
Konuşma Dili
pop off
f.
canını almak
280
Konuşma Dili
pop off
f.
açıkça konuşmak
281
Konuşma Dili
pop off
f.
açıkça söz söylemek
282
Konuşma Dili
pop-eyed
s.
lokmagöz
283
Konuşma Dili
pop-eyed
s.
dışarı çıkık göz
284
Konuşma Dili
pop
ünl.
baba
285
Konuşma Dili
a pop
expr.
kişi başı
286
Konuşma Dili
a pop
expr.
kişi başına
287
Konuşma Dili
bucks a pop
expr.
tanesi x'e satılan
288
Konuşma Dili
a pop of color
expr.
biraz parlaklık, canlı renk
289
Konuşma Dili
a pop of red
expr.
birazcık kırmızı
290
Konuşma Dili
a pop of red
expr.
bir parça kırmızı
291
Konuşma Dili
pop
exclam.
beyamca
292
Konuşma Dili
pop
exclam.
dede
Idioms
293
Deyim
a mom-and-pop business
i.
küçük ve yerel dükkan
294
Deyim
mom-and-pop shop
i.
küçük ve yerel dükkan
295
Deyim
mom-and-pop shop
i.
mahalle bakkalı
296
Deyim
mom-and-pop shop
i.
aile bakkalı/dükkanı
297
Deyim
blow this pop stand
f.
(bir yerden) kurtulmak
298
Deyim
blow this pop stand
f.
… çöplüğü terk etmek
299
Deyim
pop (one's) bubble
f.
hayallerini yıkmak
300
Deyim
pop (one's) bubble
f.
düş kırıklığına uğratmak
301
Deyim
pop (one's) bubble
f.
umudunu boşa çıkarmak
302
Deyim
pop (one's) bubble
f.
umudunu kırmak
303
Deyim
pop (one's) bubble
f.
umudunu köreltmek
304
Deyim
pop (one's) bubble
f.
hevesini söndürmek
305
Deyim
pop (one's) bubble
f.
hevesini kursağında bırakmak
306
Deyim
pop (one's) bubble
f.
hevesini kırmak
307
Deyim
pop (one's) bubble
f.
keyfini bozmak/kaçırmak
308
Deyim
pop the bubble of (someone)
f.
hayallerini yıkmak
309
Deyim
pop the bubble of (someone)
f.
düş kırıklığına uğratmak
310
Deyim
pop the bubble of (someone)
f.
umudunu boşa çıkarmak
311
Deyim
pop the bubble of (someone)
f.
umudunu kırmak
312
Deyim
pop the bubble of (someone)
f.
umudunu köreltmek
313
Deyim
pop the bubble of (someone)
f.
hevesini söndürmek
314
Deyim
pop the bubble of (someone)
f.
hevesini kursağında bırakmak
315
Deyim
pop the bubble of (someone)
f.
hevesini kırmak
316
Deyim
pop the bubble of (someone)
f.
keyfini bozmak/kaçırmak
317
Deyim
pop (one's) bubble
f.
hayallerini yıkmak
318
Deyim
pop (one's) bubble
f.
hayallerini yerle bir etmek
319
Deyim
pop (one's) bubble
f.
balonunu patlatmak
320
Deyim
pop (one's) bubble
f.
balonunu söndürmek
321
Deyim
pop (one's) bubble
f.
hevesini kırmak
322
Deyim
pop (one's) bubble
f.
umutlarını suya düşürmek
323
Deyim
make one's eyes pop
f.
akıllara durgunluk vermek
324
Deyim
take a pop at someone
f.
birine vurmak/yumruk atmak/geçirmek
325
Deyim
pop pills
f.
bir sürü hap almak
326
Deyim
pop one's cork
f.
çıldırmak
327
Deyim
pop one's cork
f.
delirmek
328
Deyim
pop one's cork
f.
dinden imandan çıkmak
329
Deyim
pop pills
f.
hap almak
330
Deyim
pop one's cork
f.
kafayı yemek
331
Deyim
pop off
f.
ölmek
332
Deyim
pop one's cork
f.
küplere binmek
333
Deyim
pop up
f.
mantar gibi yerden bitmek
334
Deyim
pop one's clogs
f.
nalları dikmek
335
Deyim
pop off
f.
öbür dünyayı boylamak
336
Deyim
pop one's clogs
f.
ölmek
337
Deyim
pop off
f.
ruhunu teslim etmek
338
Deyim
eyes pop out of head
f.
şaşkınlıktan ağzı açık kalmak
339
Deyim
eyes pop out of head
f.
şaşırmak
340
Deyim
pop one's cork
f.
tepesi atmak
341
Deyim
pop one's cork
f.
tepesinin tası atmak
342
Deyim
pop by (for a visit)
f.
(ziyaret etmek için) uğramak
343
Deyim
pop over (for a visit)
f.
(ziyaret etmek için) uğramak
344
Deyim
pop in (for a visit)
f.
(ziyaret etmek için) uğramak
345
Deyim
pop around for a visit
f.
(ziyaret etmek için) uğramak
346
Deyim
have a pop at (someone or something) [uk]
f.
(birine veya bir şeye) vurmak
347
Deyim
have a pop at (someone or something) [uk]
f.
(birine veya bir şeye) patlatmak
348
Deyim
have a pop at (someone or something) [uk]
f.
(birine veya bir şeye) geçirmek
349
Deyim
have a pop at (someone or something) [uk]
f.
(birine veya bir şeye) yumruk atmak/indirmek/sallamak
350
Deyim
have a pop at (someone) [uk]
f.
(birini) eleştirmek
351
Deyim
have a pop at (someone) [uk]
f.
kararını onaylamamak
352
Deyim
have a pop at (something) [uk]
f.
(bir şeyi) denemek
353
Deyim
have a pop at (something) [uk]
f.
(bir şeyi yapmaya) girişmek/kalkışmak
354
Deyim
have a pop at (something) [uk]
f.
(bir şeyi yapmaya) kolları sıvamak
355
Deyim
take a pop at (someone or something) [uk]
f.
(birine/bir şeye) vurmak
356
Deyim
take a pop at (someone or something) [uk]
f.
(birine/bir şeye) yumruk atmak
357
Deyim
take a pop at (someone or something) [uk]
f.
(birine/bir şeye) geçirmek
358
Deyim
take a pop at (someone or something) [uk]
f.
(birini/bir şeyi) eleştirmek
359
Deyim
take a pop at (someone or something) [uk]
f.
(biriyle/bir şeyle) alay etmek
360
Deyim
take a pop at (someone or something) [uk]
f.
(biriyle bir şeyle) dalga geçmek
361
Deyim
take a pop at (someone or something) [uk]
f.
(birini/bir şeyi) tiye almak
362
Deyim
take a pop at (someone or something) [uk]
f.
bir şey yapmayı denemek
363
Deyim
take a pop at (someone or something) [uk]
f.
bir şey yapma girişiminde bulunmak
364
Deyim
(one's) eyes pop out of (one's) head
f.
gözleri fal taşı gibi açılmak
365
Deyim
(one's) eyes pop out of (one's) head
f.
gözleri yerinden/yuvalarından fırlamak
366
Deyim
have a pop at
f.
-e sataşmak
367
Deyim
have a pop at
f.
'-e hakaret etmek
368
Deyim
have a pop at
f.
'-e sözle saldırmak
369
Deyim
have a pop at
f.
'-e vurmak
370
Deyim
have a pop at
f.
'-e patlatmak
371
Deyim
have a pop at
f.
'-e geçirmek
372
Deyim
have a pop at
f.
'-i eleştirmek
373
Deyim
have a pop at
f.
'-i tiye almak
374
Deyim
take a pop at
f.
-e sataşmak
375
Deyim
take a pop at
f.
'-e hakaret etmek
376
Deyim
take a pop at
f.
'-e sözle saldırmak
377
Deyim
take a pop at
f.
'-e vurmak
378
Deyim
take a pop at
f.
'-e patlatmak
379
Deyim
take a pop at
f.
'-e geçirmek
380
Deyim
take a pop at
f.
'-i eleştirmek
381
Deyim
take a pop at
f.
'-i tiye almak
382
Deyim
pop into (someone's) head
f.
birden (birinin) aklına gelmek
383
Deyim
your eyes nearly pop out of your head
f.
gözleri fal taşı gibi açılmak
384
Deyim
your eyes nearly pop out of your head
f.
gözleri yerinden/yuvalarından fırlamak
385
Deyim
in pop [obsolete]
expr.
rehin bırakılmış
386
Deyim
in pop [obsolete]
expr.
rehin kalmış
387
Deyim
in pop [obsolete]
expr.
rehin verilmiş
388
Deyim
in pop [obsolete]
expr.
rehinde
389
Deyim
in pop [obsolete]
expr.
rehine verilmiş
390
Deyim
in pop [obsolete]
expr.
rehine koyulmuş
391
Deyim
in pop [uk]
expr.
rehin
Speaking
392
Konuşma
pop the trunk
f.
bagajı açmak
393
Konuşma
can you pop the trunk?
expr.
bagajı açar mısın?
394
Konuşma
can you pop the trunk?
expr.
bagajı açabilir misin?
Trade/Economic
395
Ticaret/Ekonomi
pop-up shop
i.
gezici mağaza
396
Ticaret/Ekonomi
pop-up store
i.
gezici mağaza
397
Ticaret/Ekonomi
pop-up retail
i.
gezici mağaza
398
Ticaret/Ekonomi
mom-and-pop store
i.
mahalle bakkalı
399
Ticaret/Ekonomi
mom-and-pop store
i.
küçük ölçekli iş
400
Ticaret/Ekonomi
mom-and-pop store
i.
küçük ve yerel dükkan
401
Ticaret/Ekonomi
pop-up retail
i.
portatif mağaza
402
Ticaret/Ekonomi
pop-up store
i.
portatif mağaza
403
Ticaret/Ekonomi
pop-up shop
i.
portatif mağaza
404
Ticaret/Ekonomi
pop-up
i.
pop-up mağaza
405
Ticaret/Ekonomi
pop-up
i.
geçici mağaza
406
Ticaret/Ekonomi
pop-up
i.
geçici restoran
407
Ticaret/Ekonomi
pop-up
i.
pop-up restoran
408
Ticaret/Ekonomi
pop-up
s.
pop-up mağaza ile ilgili
409
Ticaret/Ekonomi
pop-up
s.
geçici mağaza ile ilgili
410
Ticaret/Ekonomi
pop-up
s.
geçici restoran ile ilgili
411
Ticaret/Ekonomi
pop-up
s.
pop-up restoran ile ilgili
Advertising
412
Reklam
pop-under
i.
açılır pencereli reklam
413
Reklam
pop-under
i.
açılır reklam
414
Reklam
pop-under
i.
pop-up reklam
Technical
415
Teknik
pop up message
i.
açılır ileti
416
Teknik
pop
i.
bilgi işleme
417
Teknik
pop-outs
i.
çıkıntılar
418
Teknik
pop gate
i.
delikli yolluk
419
Teknik
pop safety valve
i.
emniyet valfi
420
Teknik
pop-off
i.
emaye kalkması
421
Teknik
pop-ins
i.
girintiler (yüzey)
422
Teknik
pop-off
i.
kalkma
423
Teknik
pop directional formatting
i.
pop yönlü biçimlendirme
424
Teknik
pop rivet
i.
pop perçin
425
Teknik
pop-off
i.
yüzey kopması
426
Teknik
pop valve
i.
emniyet valfi
427
Teknik
pop valve
i.
emniyet ventili
428
Teknik
pop out
f.
dışarı çıkmak
429
Teknik
pop
f.
kümeden çıkarmak
430
Teknik
pop
f.
(kireç veya harç) kabarmak
Computer
431
Bilgisayar
pop up window
i.
açılır pencere
432
Bilgisayar
pop-up window
i.
açılır pencere
433
Bilgisayar
pop up menu
i.
açılır menü
434
Bilgisayar
pop-up menu
i.
açılır menü
435
Bilgisayar
pop-up text
i.
açılan metin
436
Bilgisayar
pop-ups
i.
açılır pencereler
437
Bilgisayar
pop-up window
i.
beliren pencere
438
Bilgisayar
pop up window
i.
beliren pencere
439
Bilgisayar
pop-up message
i.
beliren ileti
440
Bilgisayar
pop up message
i.
beliren ileti
441
Bilgisayar
prompt list pop-up
i.
bilgi istemi penceresi
442
Bilgisayar
pop
i.
çıkma
443
Bilgisayar
message pop-up
i.
ileti penceresi
444
Bilgisayar
pop e-mail
i.
pop e-posta
445
Bilgisayar
pop server
i.
pop sunucusu
446
Bilgisayar
pop account
i.
pop hesabı
447
Bilgisayar
calendar pop-up
i.
takvim açılır listesi
448
Bilgisayar
pop
i.
veri ögesinin yığın tepesinden çıkarılması
449
Bilgisayar
pop-up
i.
açılır pencere
450
Bilgisayar
pop-up
i.
pop-up pencere
451
Bilgisayar
pop
f.
hoplamak
452
Bilgisayar
pop
f.
(veri ögesini) yığının en üst kısmından silmek
453
Bilgisayar
pop up
s.
açılan
454
Bilgisayar
pop-up
s.
patlayan
Informatics
455
Bilişim
pop-up menu
i.
açılgel menü
456
Bilişim
pop up menu
i.
açılır menü
457
Bilişim
pop-up window
i.
bağlamsal pencere
458
Bilişim
pop-up menu
i.
bağlamsal menü
459
Bilişim
pop up message
i.
beliren ileti
460
Bilişim
pop up window
i.
beliren pencere
461
Bilişim
pop-up menu
i.
çıkgel menü
462
Bilişim
pop-up keyboard
i.
sanal klavye
463
Bilişim
pop-up menu
i.
yerel menü
Telecom
464
Telekom
pop-up menu
i.
bağlamsal menü
465
Telekom
pop-up window
i.
bağlamsal pencere
466
Telekom
pop-up menu
i.
yerel menü
Automotive
467
Otomotiv
pop-up piston
i.
bombeli piston
468
Otomotiv
pop tester
i.
enjektör test aleti
469
Otomotiv
pop-up sun roof
i.
itmeli açılır tavan
470
Otomotiv
pop
i.
nitrometanlı yarış yakıtı
471
Otomotiv
pop rivet
i.
pop perçin
472
Otomotiv
pop rivet gun
i.
pop perçin tabancası
473
Otomotiv
pop-top caravan
i.
tavanı yükselen karavan
Traffic
474
Trafik
pop starting
i.
arabanın itilerek veya yokuş aşağı bir yolda serbest bırakılarak çalıştırılması
475
Trafik
pop starting
i.
arabayı vurdurma
476
Trafik
pop starting
i.
(arabayı) vurdurarak çalıştırma
477
Trafik
pop starting
f.
arabayı vurdurmak
478
Trafik
pop starting
f.
(arabayı) vurdurarak çalıştırmak
Aeronautic
479
Havacılık
pop out
f.
atmak
480
Havacılık
pop
f.
(atmosferik basınçta östaki borusu) açılmak
Psychology
481
Psikoloji
pop psych
i.
popüler psikoloji
482
Psikoloji
pop psych
i.
psikoloji terimlerini ve öğretilerini sıradan halkın ilgisini çekecek şekilde basitleştirilmesi
Gastronomy
483
Mutfak
pop corn
i.
patlamış mısır
484
Mutfak
ginger pop
i.
zencefilli gazlı içecek
485
Mutfak
ginger pop
i.
zencefil aromalı gazlı içecek
486
Mutfak
pop
i.
eskimo dondurması
487
Mutfak
pop
i.
meybuz
488
Mutfak
pop
i.
çubuklu buz
Marine Biology
489
Deniz Biyolojisi
pop-up tag
i.
pop-ap marka
Botanic
490
Botanik
running pop
i.
amerika'ya özgü, gövdesi ezildiğinde kötü koku yayan tropikal bir çarkıfelek çiçeği
491
Botanik
running pop
i.
ince ayrık yaprakları bulunan tropik bir çarkıfelek bitkisi
492
Botanik
pop
i.
güveyfeneri bitkisinde çanak yaprak
493
Botanik
pop
i.
güveyfeneri cinsi bitki
Education
494
Eğitim
pop quiz
i.
habersiz sınav
Literature
495
Edebiyat
pop-up
i.
hareketli kitap
496
Edebiyat
pop-up
i.
üç boyutlu kitap
497
Edebiyat
pop-up
s.
(kitap/çocuk kitabı) üç boyutlu
498
Edebiyat
pop-up
s.
(kitap/çocuk kitabı) hareketli
Linguistics
499
Dilbilim
pop quiz
i.
anlık sınama
500
Dilbilim
pop quiz
i.
anlık sınav
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of pop.
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy