Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Geçmiş
uk
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"uk"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 3 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
uk
i.
ingiltere
2
Genel
uk
i.
büyük britanya
3
Genel
uk
i.
birleşik krallık
"uk"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
defence (uk)
i.
defans
2
Yaygın Kullanım
caravan (uk)
i.
karavan
3
Yaygın Kullanım
bin bag (uk)
i.
çöp torbası
4
Yaygın Kullanım
bin liner (uk)
i.
çöp torbası
5
Yaygın Kullanım
shop window [uk]
i.
vitrin
General
6
Genel
the uk
i.
birleşik krallık
7
Genel
metropolitan police service (uk)
i.
büyük şehir polis teşkilatı (ingiltere)
8
Genel
commercial driver's licence (uk)
i.
ticari araç sürücü belgesi
9
Genel
runner beans (uk)
i.
taze fasulye
10
Genel
propelling pencil (uk)
i.
basmalı kalem
11
Genel
washing-up liquid (uk)
i.
bulaşık deterjanı
12
Genel
washing-up liquid (uk)
i.
bulaşık sabunu
13
Genel
uk glossary of joint and multinational terms and definitions
i.
birleşik krallık müşterek ve çok uluslu terimler ve açıklamaları sözlüğü
14
Genel
family counselling (uk)
i.
aile danışmanlığı
15
Genel
electricity pylon (uk)
i.
(elektrik) iletim kulesi
16
Genel
bum bag (uk/canada)
i.
bel çantası
17
Genel
hip pack (uk)
i.
bel çantası
18
Genel
meat tenderiser (uk)
i.
et tokmağı
19
Genel
meat tenderiser (uk)
i.
et döveceği
20
Genel
noisy neighbour (uk)
i.
gürültücü komşu
21
Genel
punched pocket (uk)
i.
şeffaf dosya
22
Genel
punched pocket (uk)
i.
poşet dosya
23
Genel
draught horse (uk)
i.
koşum atı
24
Genel
tipping (uk)
i.
yasa dışı çöp boşaltma
25
Genel
porta loos (uk)
i.
portatif tuvaletler
26
Genel
scrapyard (uk)
i.
araba mezarlığı
27
Genel
scrapyard (uk)
i.
araba hurdalığı
28
Genel
last in the series (uk)
i.
sezon finali
29
Genel
u-turn (uk)
i.
tutum/tavır değiştirme
30
Genel
u-turn (uk)
i.
döneklik
31
Genel
till (uk)
i.
yazar kasa
32
Genel
newsagent's shop (uk)
i.
gazete büfesi
33
Genel
newsagent's shop (uk)
i.
gazeteci
34
Genel
newsagent's shop (uk)
i.
gazete bayisi
35
Genel
newsagent's shop (uk)
i.
gazete satılan yer
36
Genel
newsagent's shop (uk)
i.
gazete bayi
37
Genel
bin man (uk)
i.
çöp toplama görevlisi
38
Genel
bin man (uk)
i.
çöp toplama işçisi
39
Genel
bin man (uk)
i.
çöpçü
40
Genel
dustman (uk)
i.
çöp toplama görevlisi
41
Genel
refuse collector (uk)
i.
çöpçü
42
Genel
rubbish man (uk)
i.
çöpçü
43
Genel
dustman (uk)
i.
çöpçü
44
Genel
refuse collector (uk)
i.
çöp toplama görevlisi
45
Genel
dustbin man (uk)
i.
çöp toplama işçisi
46
Genel
dustbin man (uk)
i.
çöp toplama görevlisi
47
Genel
refuse collector (uk)
i.
çöp toplama işçisi
48
Genel
dustman (uk)
i.
çöp toplama işçisi
49
Genel
dustbin man (uk)
i.
çöpçü
50
Genel
rubbish man (uk)
i.
çöp toplama işçisi
51
Genel
rubbish man (uk)
i.
çöp toplama görevlisi
52
Genel
jogger (uk)
i.
egzersiz giysisi
53
Genel
the noughties (uk)
i.
200-2009 arası yıllar
54
Genel
noughties (uk)
i.
200-2009 arası yıllar
55
Genel
shop window (uk)
i.
mağaza vitrini
56
Genel
skipping (uk)
i.
(işe yarayacak birşeyler bulmak amacıyla yapılan) çöp karıştırma
57
Genel
fairy cake (uk)
i.
fincan şeklinde küçük kek
58
Genel
fairy cake (uk)
i.
fincan kek
59
Genel
uk visa
i.
ingiltere vizesi
60
Genel
hair-slide (uk)
i.
saç tokası
61
Genel
panda eyes (uk)
i.
güneş gözlüğü ile güneşlendikten sonra göz çevresinde kalan iz
62
Genel
special constables (uk)
i.
özel emniyet mensupları
63
Genel
lost property (uk)
i.
kayıp ve bulunan eşya ofisi
64
Genel
year of enrolment (uk)
i.
kayıt yılı
65
Genel
dosshouse [uk]
i.
düşkünler evi
66
Genel
dosshouse [uk]
i.
evsizler evi
67
Genel
dosshouse [uk]
i.
evsizler yuvası
68
Genel
garden centre [uk]
i.
bahçe merkezi
69
Genel
petrol tanker (uk)
i.
yakıt tankeri
70
Genel
petrol tanker (uk)
i.
tanker
71
Genel
allotment garden (uk)
i.
insanların üzerinde sebze/meyve veya küçük bitkiler yetiştirmeleri için kiraladıkları küçük toprak parçası
72
Genel
allotment garden (uk)
i.
hobi bahçesi
73
Genel
candy floss (uk)
i.
pamuk şeker
74
Genel
candyfloss (uk)
i.
pamuk helva
75
Genel
candy floss (uk)
i.
pamuk helva
76
Genel
candyfloss (uk)
i.
pamuk şeker
77
Genel
chinese whispers (uk)
i.
kulaktan kulağa oyunu
78
Genel
massage parlour [uk]
i.
masaj salonu
79
Genel
scientific endeavour [uk]
i.
bilimsel çaba
80
Genel
flat peak [uk]
i.
Snapback şapka
81
Genel
caregiver (uk)
i.
bakımveren
82
Genel
caregiver (uk)
i.
bakıcı
83
Genel
potholing [uk]
i.
mağara yürüyüşü
84
Genel
potholing [uk]
i.
mağarada yapılan gezinti
85
Genel
foreignisation [uk]
i.
yabancılaştırma
86
Genel
q-car [uk]
i.
sıradan görünüşünün aksine çok yüksek motor gücüne sahip araç
87
Genel
local rag (uk)
i.
yerel gazete
88
Genel
tube station [uk]
i.
metro durağı
89
Genel
tube station [uk]
i.
metro istasyonu
90
Genel
curb ramp [uk]
i.
kaldırım rampası
91
Genel
dropped kerb [uk]
i.
kaldırım rampası
92
Genel
magazine news [uk]
i.
magazin haberleri
93
Genel
fire and rescue service [uk]
i.
itfaiye teşkilatı
94
Genel
fire and rescue service [uk]
i.
itfaiye
95
Genel
sofa bed [uk]
i.
çek yat
96
Genel
blowlamp [uk]
i.
şalama
97
Genel
veterinary surgeon [uk]
i.
veteriner hekim
98
Genel
tea [uk]
i.
çay partisi
99
Genel
tea [uk]
i.
ikindi çayı
100
Genel
bags [uk]
i.
pantolon
101
Genel
bags [uk]
i.
büyük bir miktar
102
Genel
brief bag [uk]
i.
avukat evrak çantası
103
Genel
dorothy bag [uk]
i.
el çantası
104
Genel
hot–water bag [uk]
i.
ısıtıcı ped
105
Genel
private bag [uk]
i.
postaların içine konulduğu kilitli çanta
106
Genel
bag-snatching [uk]
i.
kapkaç
107
Genel
childminder [uk]
i.
çocuk bakıcısı
108
Genel
child minder [uk]
i.
çocuk bakıcısı
109
Genel
barnacle [dialect] [uk]
i.
gözlük
110
Genel
barrow [dialect] [uk]
i.
alaka
111
Genel
barrow [dialect] [uk]
i.
münasebet
112
Genel
basket [uk]
i.
faytonun dış bölümünde birbiriyle karşılıklı duran iki arka koltuk
113
Genel
esquire [uk]
i.
dava vekili
114
Genel
esquire [uk]
i.
avukat
115
Genel
upgang [uk]
i.
yokuş
116
Genel
upgang [uk]
i.
bayır
117
Genel
upgang [uk]
i.
fırtına
118
Genel
zip [uk]
i.
fermuar
119
Genel
zipp [uk]
i.
fermuar
120
Genel
bathe [uk]
i.
açık suda yüzme
121
Genel
bathe [uk]
i.
açık suda kürek çekme
122
Genel
batten [dialect] [uk]
i.
saman demeti
123
Genel
kep [uk]
i.
yakalamak
124
Genel
kep [uk]
i.
çekmek (bir şeyi)
125
Genel
kest [dialect] [uk]
i.
döküm
126
Genel
king's scout [uk]
i.
izcilikte en yüksek sıralamaya sahip erkek izci
127
Genel
knifeboard [uk]
i.
eski model bir omnibüsün tepesindeki oturma yeri
128
Genel
upstairs [obsolete] [uk]
i.
ev sahipleri
129
Genel
usher [obsolete] [uk]
i.
öğretmen
130
Genel
blash [uk]
i.
hafif yağmur
131
Genel
baulk [obsolete] [uk]
i.
dahil etmeme
132
Genel
baulk [obsolete] [uk]
i.
hariç bırakma
133
Genel
baulk [obsolete] [uk]
i.
ihmal
134
Genel
beacon [uk]
i.
göze çarpan yüksek tepe
135
Genel
bedder [uk]
i.
(bazı üniversitelerde) öğrenci odası temizlikçisi
136
Genel
bedder [uk]
i.
yatak odası
137
Genel
bed-head [uk]
i.
yatak başlığı
138
Genel
bed-sit [uk]
i.
stüdyo daire
139
Genel
beerocracy [uk]
i.
zenginliğini bira üretimine borçlu olan aristokrasi
140
Genel
beezer [obsolete] [uk]
i.
şahıs
141
Genel
beezer [obsolete] [uk]
i.
kişi
142
Genel
beezer [obsolete] [uk]
i.
adam
143
Genel
being [dialect] [uk]
i.
ev
144
Genel
being [dialect] [uk]
i.
mesken
145
Genel
bender [uk]
i.
ağaç dalları üzerine branda geçirilerek yapılan basit sığınak
146
Genel
bender tent [uk]
i.
ağaç dalları üzerine branda geçirilerek yapılan basit sığınak
147
Genel
bent [uk] [dialect]
i.
çalılık
148
Genel
bent [uk] [dialect]
i.
otlak
149
Genel
bent [uk] [dialect]
i.
çayır
150
Genel
bestiarian [uk]
i.
hayvanlar üzerinde deney yapılmasına karşı olan kimse
151
Genel
extent [uk]
i.
değer kaydı
152
Genel
extent [uk]
i.
değer biçme davası
153
Genel
jollities [uk]
i.
parti
154
Genel
jollities [uk]
i.
kutlama
155
Genel
jollity [uk]
i.
kutlama toplantısı
156
Genel
jollity [uk]
i.
şölen toplantısı
157
Genel
jolly [uk]
i.
iyi vakit
158
Genel
jolly [uk]
i.
gezi
159
Genel
jolly [uk]
i.
kısa yolculuk
160
Genel
jolly [uk]
i.
gezinti
161
Genel
josser [uk]
i.
ahbap
162
Genel
josser [uk]
i.
akran
163
Genel
josser [uk]
i.
yoldaş
164
Genel
jumble [uk]
i.
hayırsever bir kurum yararına satılan eşyalar
165
Genel
latewake [uk]
i.
cesedin başında tutulan gece nöbeti
166
Genel
late-wake [uk]
i.
cesedin başında tutulan gece nöbeti
167
Genel
lathe [dialect] [uk]
i.
ambar
168
Genel
lathe [dialect] [uk]
i.
silo
169
Genel
mag [dialect] [uk]
i.
yarım peni
170
Genel
mains [uk]
i.
malikane sahibinin yaşadığı çiftlik
171
Genel
make [dialect] [uk]
i.
denk
172
Genel
make [dialect] [uk]
i.
eş
173
Genel
make [dialect] [uk]
i.
eşlik eden kimse
174
Genel
make [dialect] [uk]
i.
refakatçi
175
Genel
make [dialect] [uk]
i.
karı kocadan her biri
176
Genel
make [dialect] [uk]
i.
hayat arkadaşı
177
Genel
make [dialect] [uk]
i.
yarım peni
178
Genel
varnish [uk]
i.
tırnak cilası
179
Genel
varnish [uk]
i.
oje
180
Genel
victualer [uk]
i.
hancı
181
Genel
victualer [uk]
i.
tavernacı
182
Genel
licensed victualer [uk]
i.
hancı
183
Genel
licensed victualer [uk]
i.
tavernacı
184
Genel
vigintillion [uk]
i.
10120'e eşit sayma sayısı
185
Genel
village green [uk]
i.
köy merkezindeki halka açık arazi parçası
186
Genel
bever [dialect] [uk]
i.
titreme
187
Genel
bevarage [dialect] [uk]
i.
yeni kıyafetler giymiş birinden alınan içecek veya içecek parası
188
Genel
bias [dialect] [uk]
i.
oturmuş prosedür
189
Genel
bias [dialect] [uk]
i.
kurulu düzen
190
Genel
bierkeller [uk]
i.
alman tarzında dekore edilmiş birahane
191
Genel
malkin [dialect] [uk]
i.
bostan korkuluğu
192
Genel
malkin [dialect] [uk]
i.
grotesk figür
193
Genel
mawkin [dialect] [uk]
i.
bostan korkuluğu
194
Genel
mawkin [dialect] [uk]
i.
grotesk figür
195
Genel
malkin [dialect] [uk]
i.
ekmek fırınını temizlemek için kullanılan bir ucuna çaput bağlı sopa
196
Genel
way-out [uk]
i.
çıkış
197
Genel
flubber [uk]
i.
beceriksiz kimse
198
Genel
billycock hat [uk]
i.
melon şapka
199
Genel
birdcage [uk]
i.
padok
200
Genel
biscuit [uk]
i.
ince çıtır kraker
201
Genel
black [uk]
i.
siyah havai fişek
202
Genel
black treacle [uk]
i.
melas
203
Genel
blackcoat [uk]
i.
beyaz yakalı çalışan
204
Genel
blacks [uk]
i.
havada uçuşan kurum
205
Genel
bland [dialect] [uk]
i.
karışım
206
Genel
bland [dialect] [uk]
i.
birleşme
207
Genel
bleeder [uk]
i.
herif
208
Genel
masty [uk]
i.
çoban köpeği
209
Genel
masty [uk]
i.
çomar
210
Genel
matron [uk]
i.
(eski adıyla) hastanedeki hasta bakım personelinin idari amiri
211
Genel
l-driver [uk]
i.
acemi şoför
212
Genel
l-driver [uk]
i.
sürücü adayı
213
Genel
lead weight [uk]
i.
kurşundan yapılan ağırlık
214
Genel
leam [dialect] [uk]
i.
çayır hendeği
215
Genel
leap [dialect] [uk]
i.
balık tuzağı
216
Genel
leap [dialect] [uk]
i.
balık ağı
217
Genel
leap [dialect] [uk]
i.
anız sepeti
218
Genel
leg [uk]
i.
profesyonel kumarbaz
219
Genel
let-out [uk]
i.
kaçış yolu
220
Genel
let-out [uk]
i.
kaçamak noktası
221
Genel
let-out [uk]
i.
kaçınma
222
Genel
let-out [uk]
i.
sakınma
223
Genel
let-out [uk]
i.
kaçış yolu
224
Genel
lettercard [uk]
i.
mektupluk kart
225
Genel
lettercard [uk]
i.
büyük kartpostal
226
Genel
levee [uk]
i.
ikindi vaktinde sadece erkeklerin katıldığı saray kabul merasimi
227
Genel
mand [uk] [dialect]
i.
kapaklı sepet
228
Genel
mand [uk] [dialect]
i.
piknik sepeti
229
Genel
mand [uk] [dialect]
i.
niceliği değişen bir ölçü
230
Genel
mangcorn [uk] [dialect]
i.
buğday ile çavdar veya başka tür tahılların karışımına verilen ad
231
Genel
manred [uk/scotland]
i.
resmi olarak birinin sadık destekçisi olma taahhüdü
232
Genel
manred [uk/scotland]
i.
birinin sadık destekçisi olma yükümlülüğü
233
Genel
marriage lines [uk]
i.
evlilik cüzdanı
234
Genel
hack [uk]
i.
atla yapılan kır gezisi
235
Genel
hack [uk] [dialect]
i.
dil sürçmesi
236
Genel
hacking [uk]
i.
at gezintisi
237
Genel
hacking jacket [uk]
i.
binici ceketi
238
Genel
hackle [dialect] [uk]
i.
post
239
Genel
hackle [dialect] [uk]
i.
kürk
240
Genel
hackle [dialect] [uk]
i.
kuş tüyleri
241
Genel
hackle [dialect] [uk]
i.
arı kovanını örten saman
242
Genel
hag [uk]
i.
bataklık
243
Genel
hag [uk]
i.
batak
244
Genel
hake [dialect] [uk]
i.
s şeklinde çengel
245
Genel
half-and-half [uk]
i.
iki çeşit bira karışımı
246
Genel
ham [uk] [dialect]
i.
çayırlık bölge
247
Genel
hamel [dialect] [uk]
i.
mezra
248
Genel
mascot [uk]
i.
otomobillerde bulunan radyatör süsü
249
Genel
mash [uk]
i.
çay demi
250
Genel
mask [uk] [scotland]
i.
ağın gözü
251
Genel
mask [uk] [scotland]
i.
ağ
252
Genel
mask [uk] [scotland]
i.
file çanta
253
Genel
maslin [uk]
i.
pirinç çanak
254
Genel
maslin [uk]
i.
pirinç kap
255
Genel
maslin kettle [uk]
i.
pirinç çanak
256
Genel
maslin kettle [uk]
i.
pirinç kap
257
Genel
mass observation [uk]
i.
gözlem, röportaj gibi yöntemlerle insanların sosyal alışkanlıklarının incelenmesi
258
Genel
wed [dialect] [uk]
i.
rehin olarak verilen veya bırakılan bir kimse veya şey
259
Genel
wed [dialect] [uk]
i.
bahse konan para
260
Genel
wed [dialect] [uk]
i.
iddia
261
Genel
wed [dialect] [uk]
i.
bahis
262
Genel
whang [uk]
i.
iri parça
263
Genel
whang [uk]
i.
büyük dilim
264
Genel
whang [uk]
i.
kocaman parça
265
Genel
whid [uk]
i.
sözcük
266
Genel
whid [uk]
i.
kelime
267
Genel
whid [uk]
i.
laf
268
Genel
whid [uk]
i.
söz
269
Genel
whinge [uk/australia/new zealand)
i.
ağlama
270
Genel
whinge [uk/australia/new zealand)
i.
sızlanma
271
Genel
whinge [uk/australia/new zealand)
i.
haykırma
272
Genel
wide boy [uk]
i.
üçkağıtçılık yaparak geçinen adam
273
Genel
wind up [uk]
i.
eşek şakası
274
Genel
wind up [uk]
i.
birini kandırmak için yapılan muziplik
275
Genel
windup [uk]
i.
eşek şakası
276
Genel
windup [uk]
i.
muziplik
277
Genel
wine [uk]
i.
(ingiliz üniversitelerinde) şarap servis edilen sosyal toplantı
278
Genel
windrow [uk]
i.
başka bir araziye toprak taşımak için kazılmış yeşil bir tarla sınırı
279
Genel
witting [uk]
i.
elde edilip başkasına aktarılan bilgi
280
Genel
witting [uk]
i.
haber
281
Genel
witting [uk]
i.
istihbarat
282
Genel
wolfcub [uk]
i.
yavru kurt
283
Genel
wolfcub [uk]
i.
8-11 yaş arası erkek izciler oymağının bir üyesi olan erkek çocuk
284
Genel
blimp [uk]
i.
gerici ve aşırı milliyetçi kimse
285
Genel
blind-reader [uk]
i.
okunaklı olmayan adresleri okumakla görevli postane memuru
286
Genel
bloke [uk]
i.
taş fırın erkeği
287
Genel
blood [uk]
i.
kanı kaynayan genç
288
Genel
blood [uk]
i.
kötü ve ucuz macera
289
Genel
blood [uk]
i.
kötü ve ucuz polisiye roman
290
Genel
blowze [dialect] [uk]
i.
fahişe
291
Genel
blowze [dialect] [uk]
i.
kaba kadın
292
Genel
blowze [dialect] [uk]
i.
pasaklı kadın
293
Genel
blowze [dialect] [uk]
i.
erkek fatma
294
Genel
blowze [dialect] [uk]
i.
terbiyesiz kız
295
Genel
blow-in [uk]
i.
göçmen
296
Genel
blow-in [uk]
i.
muhacir
297
Genel
blue [uk]
i.
bir tür havai fişek
298
Genel
blue rod [uk]
i.
aziz michael ve aziz george tarikatı görevlisi
299
Genel
bodkin [uk]
i.
iki kişi arasında sıkışmış kimse
300
Genel
boggle [dialect] [uk]
i.
cüce cin
301
Genel
boggle [dialect] [uk]
i.
hortlak
302
Genel
boggle [dialect] [uk]
i.
korku nesnesi
303
Genel
boggle [dialect] [uk]
i.
nefret kaynağı
304
Genel
boiler [uk]
i.
çamaşır kaynatma küveti
305
Genel
bolt-hole [uk]
i.
kaçış yeri
306
Genel
bolt-hole [uk]
i.
sığınma yeri
307
Genel
bolt-hole [uk]
i.
hayvan kaçış deliği
308
Genel
boltin [dialect] [uk]
i.
saman demeti
309
Genel
hand [dialect] [uk]
i.
iki atın çektiği at arabasında sol taraftaki at
310
Genel
hand [dialect] [uk]
i.
mahalle
311
Genel
hand [dialect] [uk]
i.
muhit
312
Genel
hander [dialect] [uk]
i.
elin üstüne vurma
313
Genel
hander [dialect] [uk]
i.
el darbesi
314
Genel
hank [dialect] [uk]
i.
asma halkası
315
Genel
hant [dialect] [uk]
i.
gelenek
316
Genel
hant [dialect] [uk]
i.
huy
317
Genel
hant [dialect] [uk]
i.
alışkanlık
318
Genel
hard [scotland] [uk]
i.
adi
319
Genel
hard [scotland] [uk]
i.
nekes
320
Genel
hard [scotland] [uk]
i.
alçak
321
Genel
hard [uk]
i.
suların çekildiği kıyı
322
Genel
hard [uk]
i.
sert plaj
323
Genel
hard lines [uk]
i.
kötü şans
324
Genel
hard lines [uk]
i.
şanssızlık
325
Genel
hardcore [uk]
i.
tuğla çöpü, cüruf, moloz gibi malzemelerle oluşturulan taban
326
Genel
hardcore [uk]
i.
nüve
327
Genel
hardcore [uk]
i.
kurumsal bakıma ihtiyaç duyan mültecilerin oluşturduğu grup
328
Genel
hardhat [uk]
i.
melon şapka
329
Genel
maukin [uk]
i.
bir ucunda paçavralar bulunan, ekmek fırınını temizlemek için kullanılan sırık
330
Genel
maukin [uk]
i.
bakımsız tasvir veya şekil
331
Genel
maukin [uk]
i.
bostan korkuluğu
332
Genel
maukin [uk]
i.
pasaklı kadın
333
Genel
maukin [uk]
i.
hırpani kadın
334
Genel
maukin [uk]
i.
intizamsız kadın
335
Genel
maumet [uk]
i.
(korkuluk gibi) giydirilmiş figür
336
Genel
mauther [uk]
i.
genç kız
337
Genel
mauther [uk]
i.
tuhaf ve sakar genç kız
338
Genel
mawk [uk] [obsolete]
i.
pasaklı kadın
339
Genel
meal [uk]
i.
süt sağma
340
Genel
meal [uk]
i.
süt sağma zamanı
341
Genel
meal [uk]
i.
sağılan süt
342
Genel
meal [uk]
i.
kumla
343
Genel
meal [uk]
i.
kumul
344
Genel
meal [uk]
i.
deniz veya akarsu içinde sığlık oluşturan kum yığını
345
Genel
meal [uk]
i.
benek
346
Genel
meal [uk]
i.
leke
347
Genel
meal [uk]
i.
nokta
348
Genel
meals on wheels [uk]
i.
sosyal hizmetler bölümü veya gönüllü kuruluşlar tarafından işletilen, yaşlı veya evden çıkamayan insanlara sıcak yemek götüren bir hizmet programı
349
Genel
meanie [uk]
i.
cimri kimse
350
Genel
mease [uk]
i.
beş yüz
351
Genel
meg [uk]
i.
yarım peni
352
Genel
melder [uk]
i.
tek seferde öğütülen un miktarı
353
Genel
melder [uk]
i.
yeni öğütülmüş un
354
Genel
melder [uk]
i.
un öğütücü
355
Genel
mell [uk]
i.
özellikle ahşaptan yapılmış çekiç veya tokmak
356
Genel
mell [uk]
i.
yarışmada sonuncu olan katılımcıya verilen ödül
357
Genel
mell [uk]
i.
yarışmada sonuncu olan katılımcı
358
Genel
mell [uk]
i.
söylem
359
Genel
mell [uk]
i.
konuşma
360
Genel
mell [uk]
i.
sohbet
361
Genel
mense [dialect] [uk]
i.
görgülü veya ince davranış
362
Genel
mense [dialect] [uk]
i.
edep
363
Genel
mense [dialect] [uk]
i.
adap
364
Genel
mense [dialect] [uk]
i.
misafirperverlik
365
Genel
mense [dialect] [uk]
i.
büyük miktar
366
Genel
mense [dialect] [uk]
i.
büyük sayı
367
Genel
mense [dialect] [uk]
i.
onur kaynağı
368
Genel
mense [dialect] [uk]
i.
şeref
369
Genel
mense [dialect] [uk]
i.
itimat
370
Genel
mense [dialect] [uk]
i.
zarif, düzenli veya taze görünüm
371
Genel
mense [dialect] [uk]
i.
zarafet
372
Genel
mense [dialect] [uk]
i.
şıklık
373
Genel
messet [uk] [obsolete]
i.
köpek
374
Genel
meths [uk]
i.
mavi ispirto
375
Genel
middenstead [uk]
i.
çöp yığını
376
Genel
middenstead [uk]
i.
döküntü ve çöplerin atıldığı yer
377
Genel
milk stout [uk]
i.
ağızda acı tat bırakmayan zengin ve yumuşak koyu bira
378
Genel
milligramme [uk]
i.
bir gramın 1000'de 1'ine eşit olan bir kütle birimi
379
Genel
milligramme [uk]
i.
bir gramın 1000'de 1'ine eşit olan bir ağırlık birimi
380
Genel
milligramme [uk]
i.
0.0154 gren
381
Genel
wow [dialect] [uk]
i.
bağırma
382
Genel
wow [dialect] [uk]
i.
ağlama
383
Genel
wow [dialect] [uk]
i.
sızlanma
384
Genel
wow [dialect] [uk]
i.
yakınma
385
Genel
wow [dialect] [uk]
i.
inleme
386
Genel
working party [uk]
i.
bir sorunu araştırmak üzere oluşturulmuş komite
387
Genel
work [dialect] [uk]
i.
rahatsızlık
388
Genel
work [dialect] [uk]
i.
sıkıntı
389
Genel
work [dialect] [uk]
i.
dert
390
Genel
work [dialect] [uk]
i.
telaş
391
Genel
work [dialect] [uk]
i.
tantana
392
Genel
work [dialect] [uk]
i.
zahmet
393
Genel
work [dialect] [uk]
i.
sorun
394
Genel
wrack [uk]
i.
bina enkazı
395
Genel
wrack [uk]
i.
araba enkazı
396
Genel
bomb [uk]
i.
büyük başarı
397
Genel
bonce [dialect] [uk]
i.
misket oyunu
398
Genel
bonce [dialect] [uk]
i.
büyük misket
399
Genel
bonnet [uk]
i.
yem
400
Genel
boob [uk]
i.
utanç verici hata
401
Genel
boob [uk]
i.
gaf
402
Genel
boob [uk]
i.
pot
403
Genel
book stall [uk]
i.
gazete büfesi
404
Genel
bool [dialect] [uk]
i.
eğimli veya kıvrımlı nesne
405
Genel
bool [dialect] [uk]
i.
sepeti oluşturan ahşap çemberlerden her biri
406
Genel
fairing [uk]
i.
hediye
407
Genel
fairing [uk]
i.
panayırda alınan veya verilen hediye
408
Genel
harvest [dialect] [uk]
i.
sonbahar
409
Genel
harvest [dialect] [uk]
i.
güz
410
Genel
hash [uk]
i.
yeniden işleme
411
Genel
hash [uk]
i.
yeniden kullanım
412
Genel
hasp [dialect] [uk]
i.
çile milinin dördüncü kısmı
413
Genel
hastings [dialect] [uk]
i.
erken olgunlaşan meyveler
414
Genel
hastings [dialect] [uk]
i.
erken olgunlaşan sebzeler
415
Genel
hattock [dialect] [uk]
i.
eğimli bir şekilde yaslanmış tepesi olan tahıl demeti
416
Genel
hattock [dialect] [uk]
i.
koruyucu demet
417
Genel
haunt [dialect] [uk]
i.
adet
418
Genel
haunt [dialect] [uk]
i.
usul
419
Genel
haunt [dialect] [uk]
i.
alışkanlık
420
Genel
heald [uk]
i.
gücü
421
Genel
heald [uk]
i.
dokuma sırasında çözgü ipliğinin geçmesi için deliği bulunan metal bıçak veya bükülmüş tel
422
Genel
health check [uk]
i.
makine çalışma takibi
423
Genel
health check [uk]
i.
bir şirket veya şahsın ekonomik başarısı için yürütülen inceleme
424
Genel
hell’s angels [uk]
i.
cehennem melekleri motosiklet kulübünün bir üyesi
425
Genel
hellier [dialect] [uk]
i.
çatı kiremitçisi
426
Genel
hellier [dialect] [uk]
i.
çatı tenkitçisi
427
Genel
helter-skelter [uk]
i.
spiral şekilli yüksek kaydırak
428
Genel
hem [dialect] [uk]
i.
koşum kayışına bağlı iki eğri çubuktan her biri
429
Genel
hemmel [dialect] [uk]
i.
arazide sığır veya saman için kullanılan basit bir barınak
430
Genel
minder [uk]
i.
birinin bakımına emanet edilmiş çocuk
431
Genel
minicab [uk]
i.
taksi olarak kullanılan küçük araba
432
Genel
minicab [uk]
i.
gezinerek müşteri aramaya izni olmayıp sadece telefonla irtibat kurulan taksi
433
Genel
minicabbing [uk]
i.
kaçak taksi sürme
434
Genel
borstal [dialect] [uk]
i.
dik bir tepeye çıkan yol
435
Genel
borstall [dialect] [uk]
i.
dik bir tepeye çıkan yol
436
Genel
borstal institution [uk]
i.
16 ile 23 yaş arasındaki suçlular için yetiştirme yurdu
437
Genel
boss [dialect] [uk]
i.
hasır tabure
438
Genel
bottle [dialect] [uk]
i.
bina
439
Genel
bottle [dialect] [uk]
i.
ev
440
Genel
bottom gear [uk]
i.
düşük hız
441
Genel
bottom gear [uk]
i.
birinci vites
442
Genel
bounce [uk]
i.
gürültülü ve kibirli konuşma
443
Genel
bounce [uk]
i.
kuru gürültü
444
Genel
bounce [uk]
i.
küstahlık
445
Genel
bounce [uk]
i.
kasıntılık
446
Genel
bounce [uk]
i.
kibirlilik
447
Genel
bouncer [uk]
i.
kabadayı
448
Genel
bouncer [uk]
i.
palavracı
449
Genel
bouncer [uk]
i.
yalancı
450
Genel
bout [dialect] [uk]
i.
zaman
451
Genel
bout [dialect] [uk]
i.
hal
452
Genel
box [uk]
i.
kutu içinde duran para
453
Genel
box [uk]
i.
fon
454
Genel
box [uk]
i.
telefon kabini
455
Genel
brash [dialect] [uk]
i.
saldırı
456
Genel
brash [dialect] [uk]
i.
kriz
457
Genel
brash [dialect] [uk]
i.
yoğun aktivite
458
Genel
brat [dialect] [uk]
i.
kıyafet
459
Genel
brat [dialect] [uk]
i.
giysi
460
Genel
brat [dialect] [uk]
i.
pelerin
461
Genel
breakwind [uk]
i.
rüzgarlık
462
Genel
breakwind [uk]
i.
siper
463
Genel
breaker [uk]
i.
(gemi, araç) hurdacı
464
Genel
breed [dialect] [uk]
i.
yavru
465
Genel
breid [dialect] [uk]
i.
örgü
466
Genel
brew [uk/new zealand]
i.
bir fincan çay yapma
467
Genel
brick [uk]
i.
oyun tuğlası
468
Genel
briefs [uk]
i.
bir görevi açıklamak için verilen talimatlar
469
Genel
brief [dialect] [uk]
i.
dilenme mektubu
470
Genel
brim [dialect] [uk]
i.
hayat kadını
471
Genel
brim [dialect] [uk]
i.
fahişe
472
Genel
brink [dialect] [uk]
i.
şapka siperliği
473
Genel
brock [uk]
i.
porsuk
474
Genel
brod [dialect] [uk]
i.
sivri uçlu nesne
475
Genel
brow [dialect] [uk]
i.
dik yokuş
476
Genel
bucca [dialect] [uk]
i.
korkuluk
477
Genel
buck [dialect] [uk]
i.
küllü veya sabunlu yıkama suyu
478
Genel
buck [dialect] [uk]
i.
küllü veya sabunlu suya basılan kıyafetler
479
Genel
buck [uk]
i.
yılan balığı yakalama sepeti
480
Genel
buck [uk]
i.
yılan balığı yakalama sepetlerini tutan bir çerçeve
481
Genel
buck [dialect] [uk]
i.
değirmen gövdesi
482
Genel
buffet [uk]
i.
başka işletmeye ek olarak hizmet veren restoran
483
Genel
booger [uk]
i.
şanslı adam
484
Genel
booger [uk]
i.
şanssız adam
485
Genel
hern [dialect] [uk]
i.
köşe
486
Genel
hern [dialect] [uk]
i.
kenar
487
Genel
hes [uk]
i.
ebeleme oyunları
488
Genel
hes [uk]
i.
ebelenen oyuncular
489
Genel
hesp [dialect] [uk]
i.
çile
490
Genel
hesp [dialect] [uk]
i.
yumak
491
Genel
hesp [dialect] [uk]
i.
makara
492
Genel
hesp [dialect] [uk]
i.
kopça
493
Genel
hide [obsolete] [uk]
i.
24.3 ve 48.6 hektar arasında değişen eski bir ingiliz ölçü birimi
494
Genel
hide [obsolete] [uk]
i.
güvenlik
495
Genel
hide [obsolete] [uk]
i.
refah
496
Genel
hide [obsolete] [uk]
i.
insan derisi
497
Genel
hide [uk]
i.
pusu
498
Genel
hide [uk]
i.
avdan gizlenme yeri
499
Genel
hind [uk]
i.
(kuzey ingiltere ve iskoçya'da) çiftlik işçisi
500
Genel
hind [uk]
i.
ingiliz çiftlik yöneticisi
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of uk
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy