gazeteci - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

gazeteci



"gazeteci" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 31 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
gazeteci journalist i.
General
gazeteci publicist i.
gazeteci newsman i.
gazeteci journalist i.
gazeteci newsagent i.
gazeteci legmen i.
gazeteci newspaperwoman i.
gazeteci newsdealer i.
gazeteci legman i.
gazeteci newsstand i.
gazeteci newsboy i.
gazeteci journo i.
gazeteci pressman i.
gazeteci news agent i.
gazeteci newsagent's i.
gazeteci bookstall i.
gazeteci gazetteer i.
gazeteci newspaperman i.
gazeteci news-dealer i.
gazeteci newsstand operator i.
gazeteci newsvendor i.
gazeteci newsagency (aus) i.
gazeteci newsstand (us/canada) i.
gazeteci newsagent's shop (uk) i.
gazeteci penman i.
gazeteci publisher [us/canada] i.
Trade/Economic
gazeteci news vender i.
Media
gazeteci newspaper man i.
gazeteci newsie i.
Archaic
gazeteci diurnalist i.
Slang
gazeteci tripehound i.

"gazeteci" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 56 sonuç

Türkçe İngilizce
General
gazeteci yazar newspaperman i.
editoryal yazılar yazan gazeteci editorialist i.
gazeteci üslubu journalese i.
acar gazeteci newshound i.
gazeteci çocuk newsboy i.
kadın gazeteci newspaperwoman i.
gazeteci kız newsgirl i.
görevi hükümet hakkında olumlu yazılar yazmak olan yandaş gazeteci spin-doctor i.
araştırmacı gazeteci investigative reporter i.
gazeteci yazar newsman i.
gazeteci yazar newsperson i.
gazeteci yazar journalist i.
gazeteci yazar journalist author i.
muhalif gazeteci dissident journalist i.
serbest çalışan gazeteci stringer i.
(gazeteci) bir konu hakkında konuşmak için büyük paralar alma buckraking i.
mahlas kullanan bir gazeteci by-liner i.
seyahat eden gazeteci muhabir roving reporter i.
gazeteci çocuk paperboy i.
gazete için paragraf yazan gazeteci paragraphist i.
devletin basın ve halkla ilişkiler yetkilisi olarak çalışan gazeteci veya siyaset yazarı gazetteer i.
para ile tutulan gazeteci scribe i.
kadın gazeteci presswoman [uk] i.
(gazeteci/ röportaj, fotoğraf yakalamak için) kapıda beklemek doorstep f.
(gazeteci) birinin kapısında beklemek doorstep f.
Colloquial
asabi ve enerjik haber gazeteci newshound [usa] i.
ünlü gazeteci bigfoot i.
kadın gazeteci hackette i.
Idioms
birine çamur atması için tutulmuş kişi (gazeteci, muhabir) hatchet man i.
birinin saygınlığına zarar vermesi için tutulan kişi (gazeteci, muhabir) hatchet man i.
birinin ismine leke sürmek için tutulan kişi (gazeteci, muhabir) hatchet man i.
birinin ününü/itibarını baltalaması için tutulan kişi (gazeteci, muhabir) hatchet man i.
gazetede insanların problemli/çıkmaza girmiş durumlarına çareler/tavsiyeler üretip yazan yazar/gazeteci sob sister i.
duygusal/dramatik/hassas yazılara odaklanan/yazılar üzerinde uzmanlaşmış yazar/gazeteci sob sister i.
Trade/Economic
gazeteci çocuk news boy i.
Media
gazeteci üslubu newspaperese i.
araştırmacı gazeteci investigative journalist i.
bir tür serbest gazeteci stringer i.
gezgin gazeteci travel journalist i.
kurum veya işletmelerdeki yolsuzlukları ifşa etmeyi hedefleyen gazeteci muckraker i.
serbest gazeteci freelance journalist i.
skandal haberciliği yapan gazeteci muckraker i.
skandal haberciliği yapan gazeteci muck raker i.
yerel gazeteci local journalist i.
aktif askeri birliğe atanmış gazeteci embed i.
(aşağılama) gazeteci ağzı journalese i.
gazeteci gibi kimselerin içinde yer aldığı iletişim sektörünü ve mesleğini oluşturan grup medium i.
gazete için paragraf yazan gazeteci paragrapher i.
havuz kaynak kullanan gazeteci grubu pool i.
gazeteci çocuk newsie i.
aktif askeri birliğe gazeteci olarak atanmış embedded s.
Computer
gazeteci çocuk newsboy i.
Television
televizyonda yayınlamak üzere haber yazan gazeteci telejournalist i.
televizyonda yayın yapan gazeteci telejournalist i.
Military
askeri gazeteci military journalist i.
Archaic
gazeteci yazar diurnalist i.