Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
pick
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"pick"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 128 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
pick
i.
gitar penası
2
Yaygın Kullanım
pick
i.
pena
3
Yaygın Kullanım
pick
f.
seçmek
General
4
Genel
pick
i.
seçme
5
Genel
pick
i.
seçenek
6
Genel
pick
i.
hasat
7
Genel
pick
i.
kürdan
8
Genel
pick
i.
toplanan ürün miktarı
9
Genel
pick
i.
mızrap
10
Genel
pick
i.
dürtme
11
Genel
pick
i.
güzide şey
12
Genel
pick
i.
kazma
13
Genel
pick
i.
kazma (sivri)
14
Genel
pick
i.
külünk
15
Genel
pick
i.
ilk seçilen şey
16
Genel
pick
i.
en iyi bölüm
17
Genel
pick
i.
en iyi üye
18
Genel
pick
i.
ilk tercih
19
Genel
pick
i.
sivri uç ile çalışılabilen kısım
20
Genel
pick
i.
sivri uçla yapılan gölgelendirme
21
Genel
pick
i.
maymuncuk
22
Genel
pick
i.
açmak, tutmak için kullanılan sivri uçlu alet
23
Genel
pick
i.
dişleri uzun ve geniş aralıklı tarak
24
Genel
pick
f.
ilerlemek
25
Genel
pick
f.
koparmak
26
Genel
pick
f.
gagası ile toplamak
27
Genel
pick
f.
karıştırmak
28
Genel
pick
f.
çıkartmak (sivri aletle/tırnaklarla)
29
Genel
pick
f.
kemirmek
30
Genel
pick
f.
didiklemek
31
Genel
pick
f.
burun karıştırmak
32
Genel
pick
f.
toplanmak
33
Genel
pick
f.
çalmak
34
Genel
pick
f.
almak
35
Genel
pick
f.
gagalamak
36
Genel
pick
f.
dermek
37
Genel
pick
f.
küçük küçük yemek
38
Genel
pick
f.
ayırmak
39
Genel
pick
f.
çapalamak
40
Genel
pick
f.
kazmak
41
Genel
pick
f.
çekiştirmek
42
Genel
pick
f.
anahtarsız açmak (kilidi)
43
Genel
pick
f.
gelişmek
44
Genel
pick
f.
toplamak
45
Genel
pick
f.
yolmak
46
Genel
pick
f.
aşırmak
47
Genel
pick
f.
yankesicilik yapmak
48
Genel
pick
f.
çıkartmak
49
Genel
pick
f.
devşirmek
50
Genel
pick
f.
devşirmek (meyveyi)
51
Genel
pick
f.
tavuklamak
52
Genel
pick
f.
toplamak (meyve/çiçek vb'ni)
53
Genel
pick
f.
delmek
54
Genel
pick
f.
ayıklamak
55
Genel
pick
f.
sivri bir şeyle açmak
56
Genel
pick
f.
seçip almak
57
Genel
pick
f.
sıyırmak
58
Genel
pick
f.
sivri bir aletle kazmak/delmek/açmak/kırmak
59
Genel
pick
f.
(kilidi) maymuncukla/telle açmak
60
Genel
pick
f.
seçip ayırmak
61
Genel
pick
f.
tek tek toplamak
62
Genel
pick
f.
tek tek çıkarmak
63
Genel
pick
f.
tüylerini yolmak
64
Genel
pick
f.
tüylerini toplamak
65
Genel
pick
f.
bilgi edinmek için didiklemek
66
Genel
pick
f.
kışkırtmak
67
Genel
pick
f.
(mecazen) kuyruğuna basmak
68
Genel
pick
f.
kavga çıkarmak
69
Genel
pick
f.
aranmak
70
Genel
pick
f.
az yemek
71
Genel
pick
f.
azar azar yemek
72
Genel
pick
f.
beceriksizce yemek
73
Genel
pick
f.
iştahsız yemek
74
Genel
pick
f.
çekinerek yemek
75
Genel
pick
f.
fırlatmak
76
Genel
pick
f.
atmak
77
Genel
pick
f.
aramak
78
Genel
pick
f.
araştırmak
79
Genel
pick
f.
bulmaya çalışmak
80
Genel
pick
f.
içeriğini çalmak
81
Genel
pick
f.
içeriğini araklamak
82
Genel
pick
f.
sağduyu ile karar vermek
83
Genel
pick
f.
özenle karar vermek
84
Genel
pick
f.
kılı kırk yarmak
85
Genel
pick
f.
hata bulmak
86
Genel
pick
f.
önemsiz eleştiride bulunmak
87
Genel
pick
f.
seviyesiz eleştiri yapmak
88
Genel
pick
f.
(iplik, lif) ayırmak
89
Genel
pick
f.
(iplik, lif) ayıklamak
90
Genel
pick
s.
en iyisi
91
Genel
pick
s.
en çok tercih edilen
92
Genel
pick
s.
seçilmiş
Technical
93
Teknik
pick
i.
argaç
94
Teknik
pick
i.
mekik atma
95
Teknik
pick
f.
seçip almak
96
Teknik
pick
f.
temizlemek
Textile
97
Tekstil
pick
i.
mekik geçme
98
Tekstil
pick
i.
mekiği geçirme
99
Tekstil
pick
i.
bir tel argaç ipi
100
Tekstil
pick
f.
(kumaş kenarını) düz dikiş atarak tamamlamak
101
Tekstil
pick
f.
(kumaş kenarını) düz dikiş atarak bitirmek
102
Tekstil
pick
f.
(mekiği) dokuma tezgahına geçirmek
103
Tekstil
pick
f.
dokuma tezgahına mekik geçmek
Printing
104
Baskı Teknikleri
pick
i.
(kurumuş mürekkep, kir veya kağıt) harf boşluğuna yerleşen partikül
105
Baskı Teknikleri
pick
i.
baskı kağıdındaki leke
106
Baskı Teknikleri
pick
i.
plaka yüzeyindeki pürüz
107
Baskı Teknikleri
pick
i.
levha yüzeyindeki pürüz
108
Baskı Teknikleri
pick
i.
yeni dökülmüş hurufat yüzeyindeki pürüz
109
Baskı Teknikleri
pick
i.
baskı makinesinde mürekkebin yapışkan dokusu kaynaklı kağıt yüzeyinde meydana gelen toplanma
110
Baskı Teknikleri
pick
f.
(kağıt uçlarını) baskı bloğuna yapıştırarak üzerine mürekkep dökmek
111
Baskı Teknikleri
pick
f.
(baskı sırasında) kağıdın kenarlarını mürekkebe bulaştırarak kaybetmek
Agriculture
112
Tarım
pick
f.
hasat kaldırmak
113
Tarım
pick
f.
tarladan kaldırmak
114
Tarım
pick
f.
mamul toplamak
115
Tarım
pick
f.
ürün toplamak
Sport
116
Spor
pick
i.
buz pateni bıçağının ön bölümündeki sivri çıkıntı
117
Spor
pick
i.
(lakros) savunmacının takım arkadaşına ulaşmasını engellemek için arada durma taktiği
118
Spor
pick
f.
(kriket) topun atış türünü anlamak
Basketball
119
Basketbol
pick
i.
perdeleme
120
Basketbol
pick
f.
perdelemek
Football
121
Futbol
pick
i.
(amerikan futbolu) atılan pas
122
Futbol
pick
i.
(amerikan futbolu) pası tutarak kontrol etme
Art
123
Sanat
pick
i.
(resimdeki kusurun giderilmesi için) sivri uçlu kalemle tamamlanabilen kısım
Music
124
Müzik
pick
i.
pena
125
Müzik
pick
i.
çalgıç
126
Müzik
pick
f.
mızrapla çalmak (telli çalgıyı)
127
Müzik
pick
f.
parmaklarla çalmak (telli çalgıyı)
Slang
128
Argo
pick
i.
tüyo
"pick"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
guitar pick
i.
gitar penası
2
Yaygın Kullanım
guitar pick
i.
pena
3
Yaygın Kullanım
pick up
f.
toplamak
4
Yaygın Kullanım
pick up
f.
almak (bir yere gelip/gidip birini)
5
Yaygın Kullanım
pick up
f.
radyoda duymak
6
Yaygın Kullanım
pick up
f.
yerden kaldırmak
General
7
Genel
crystal pick up
i.
pikap iğnesi
8
Genel
pick pocketing
i.
kapkaç
9
Genel
pick hammer
i.
martopikör
10
Genel
water pick
i.
basınçlı su ile dişleri temizleme aygıtı
11
Genel
ice pick
i.
buz kıracağı
12
Genel
a bone to pick
i.
çözülmesi gereken sorun
13
Genel
a bone to pick
i.
kafasını meşgul eden şey
14
Genel
a bone to pick
i.
kafasını kurcalayan
15
Genel
a bone to pick
i.
sıkıntı yaratan konu
16
Genel
pick up line
i.
karşı cinsi tavlama sözleri
17
Genel
pick up line
i.
karşı cinsi ayartma sözleri
18
Genel
pick-up
i.
plakçalar
19
Genel
pick-me-up
i.
canlandırıcı içki
20
Genel
pick-up
i.
kamyonet
21
Genel
pick-up
i.
pikap
22
Genel
hatchet pick
i.
baltalı kazma
23
Genel
navvy pick
i.
ağır kazma
24
Genel
drop-off and pick-up area
i.
yolcu indirme/bindirme alanı
25
Genel
pick-up service
i.
götürme-getirme servisi/hizmeti
26
Genel
lock pick
i.
her kilidi açabilen özel anahtar
27
Genel
lock pick
i.
maymuncuk
28
Genel
pick-me-up
i.
enerji veren şey
29
Genel
pick-me-up
i.
enerji deposu şey
30
Genel
parent pick up
i.
çocuğu okuldan ebeveyinlerinin alması
31
Genel
finger pick
i.
parmak penası
32
Genel
obvious pick
i.
bariz seçim
33
Genel
pick vision
i.
akıllı gözlük ile sipariş toplama
34
Genel
hoof-pick
i.
toynaktan taş çıkaran alet
35
Genel
hoof-pick
i.
toynak temizleyici
36
Genel
nut pick
i.
kabuklu yemişlerin içini çıkarmada kullanılan küçük, sivri uçlu alet
37
Genel
pick packer
i.
paketleyici
38
Genel
hair pick
i.
saç açma tarağı
39
Genel
hair pick
i.
perma tarağı
40
Genel
pick [dialect]
i.
gagalama
41
Genel
pick [dialect]
i.
azar azar alma
42
Genel
pick [dialect]
i.
bir parça yiyecek alma
43
Genel
pick [dialect]
i.
az miktardaki yemek
44
Genel
pick [dialect]
i.
bir gıdımlık yemek
45
Genel
pick [dialect]
i.
bir parça
46
Genel
pick [dialect]
i.
ufak parça
47
Genel
pick [dialect]
i.
kırıntı
48
Genel
pick [dialect]
i.
pike
49
Genel
pick [dialect] [uk]
i.
atma
50
Genel
pick [dialect] [uk]
i.
fırlatma
51
Genel
pick [dialect] [uk]
i.
atma
52
Genel
pick [dialect] [uk]
i.
atılan şey
53
Genel
pick [dialect] [uk]
i.
fırlatılan şey
54
Genel
pick [dialect] [uk]
i.
sivri uçlu alet
55
Genel
pick [dialect] [uk]
i.
çatallı alet
56
Genel
pick [dialect] [uk]
i.
yaba
57
Genel
pick [dialect] [uk]
i.
dirgen
58
Genel
pick [dialect] [uk]
i.
zıpkın
59
Genel
pick [obsolete]
i.
sivri uç
60
Genel
pick [obsolete]
i.
diken
61
Genel
pick-fault
i.
hata arayan kimse
62
Genel
pick-fault
i.
kusur arayan kimse
63
Genel
pick-up dinner
i.
artan yemeklerden hazırlanan öğün
64
Genel
pick-up dinner
i.
eldeki ürünlerle hazırlanan yemek
65
Genel
pick-up stick
i.
mikado oyun çubuğu
66
Genel
pick-up stick
i.
argacın arıştan geçirilmesi için kullanılan sivri uçlu alet
67
Genel
pick-up sticks
i.
mikado oyunu
68
Genel
crow to pick
i.
bulunacak hata
69
Genel
crow to pick
i.
kapatılmak istenen konu
70
Genel
pick holes in
f.
kusur bulmak
71
Genel
pick over
f.
satılık malları karıştırarak incelemek
72
Genel
pick up
f.
toplamak (daha aşağı bir yerde duran şeyleri)
73
Genel
pick out
f.
seçmek
74
Genel
pick up
f.
toparlamak
75
Genel
pick out
f.
çıkarmak
76
Genel
pick up
f.
fatura ödemek
77
Genel
pick oneself up
f.
yere düşmüşken ayağa kalkmak
78
Genel
try and pick up birds
f.
kız tavlamak
79
Genel
pick up
f.
toplamak (dağınık bir yeri)
80
Genel
pick up
f.
karakola götürmek (polis birini)
81
Genel
have a bone to pick with somebody
f.
görülecek bir hesabı olmak
82
Genel
pick up
f.
ödül kazanmak
83
Genel
pick up the scene of
f.
kokusunu almak
84
Genel
pick off
f.
koparmak
85
Genel
pick at
f.
karışmak
86
Genel
pick on
f.
seçmek
87
Genel
pick on
f.
dadanmak
88
Genel
pick up the tab (for something)
f.
ödemek
89
Genel
pick at
f.
çekelemek
90
Genel
pick at one's food
f.
tabağındaki yemekten pek az yemek
91
Genel
pick flowers
f.
çiçek koparmak
92
Genel
pick over
f.
ayıklamak
93
Genel
pick up
f.
telefonu açmak
94
Genel
pick up the tab
f.
ödemek
95
Genel
pick out
f.
ayırmak
96
Genel
pick up
f.
şans eseri almak
97
Genel
pick a quarrel
f.
aranmak
98
Genel
pick up
f.
gelişmek
99
Genel
pick up
f.
kazmak
100
Genel
pick out
f.
teşhis etmek
101
Genel
try and pick up
f.
tavlamak
102
Genel
pick up
f.
kapmak (koltuk)
103
Genel
pick up
f.
düzeltmek
104
Genel
pick off
f.
kaldırmak
105
Genel
pick over
f.
burnunu sokmak
106
Genel
pick up
f.
ilerlemek
107
Genel
pick up
f.
kapmak (yer)
108
Genel
pick a war
f.
savaş çıkartmak
109
Genel
pick to pieces
f.
didiklemek
110
Genel
pick out
f.
ortaya çıkarmak
111
Genel
pick up
f.
kaldırmak (daha aşağı bir yerde duran birini/bir şeyi)
112
Genel
pick one's nose
f.
burnunu karıştırmak
113
Genel
pick up
f.
toparlanmak
114
Genel
pick someone's pocket
f.
birinin cebindekileri yürütmek
115
Genel
pick out
f.
ayırt etmek
116
Genel
pick up
f.
almak (daha aşağı bir yerde duran şeyleri)
117
Genel
pick up the tab for
f.
parasını ödemek
118
Genel
pick up
f.
tutuklamak (polis birini)
119
Genel
pick oneself up
f.
toparlanmak
120
Genel
pick a fight
f.
kavga çıkarmak
121
Genel
pick up
f.
anlamak
122
Genel
pick at
f.
burnunu sokmak
123
Genel
pick at
f.
kusur bulmak
124
Genel
pick out
f.
ağır nota çıkarmaya çalışmak
125
Genel
pick at
f.
yemek
126
Genel
pick up
f.
kaldırmak
127
Genel
pick up
f.
şans eseri öğrenmek
128
Genel
pick apart
f.
çürütmek (savı)
129
Genel
pick on
f.
kusur bulmak
130
Genel
pick up someone's trail
f.
takip edilen birinin izini bulmak
131
Genel
pick one's teeth
f.
dişini karıştırmak
132
Genel
pick up
f.
almak
133
Genel
pick on
f.
eleştirmek
134
Genel
pick a quarrel
f.
kavga çıkarmak
135
Genel
pick apart
f.
çekiştirmek
136
Genel
pick up
f.
şans eseri edinmek
137
Genel
pick over
f.
ince eleyip sık dokumak
138
Genel
have a bone to pick with somebody
f.
paylaşacak kozu olmak
139
Genel
pick people off
f.
teker teker silahla vurmak
140
Genel
pick up a language
f.
kulaktan kapmak
141
Genel
pick apart
f.
insafsızca eleştirmek
142
Genel
pick up
f.
almak (radyo/televizyon istasyonunu/telsiz sinyalini)
143
Genel
pick a fight
f.
çıngar çıkarmak
144
Genel
pick up
f.
şans eseri bulmak
145
Genel
pick one's way through
f.
arasından dikkatle ve yavaş yavaş ilerlemek
146
Genel
pick on
f.
sataşmak
147
Genel
pick up the receiver
f.
ahizeyi kaldırmak
148
Genel
pick up
f.
kavramak
149
Genel
pick up
f.
tutuklamak
150
Genel
pick up speed
f.
hızlanmak
151
Genel
pick out
f.
anlamak
152
Genel
pick one's brain
f.
birinden fikir almak
153
Genel
pick holes in
f.
bir savı çürütmek
154
Genel
pick one's teeth
f.
kürdan vb'yle dişlerini temizlemek
155
Genel
pick one's brain
f.
bir kişinin görüş ve düşüncelerini sormak
156
Genel
pick and choose
f.
titizlikle seçmek
157
Genel
pick over
f.
karışmak
158
Genel
pick up
f.
iyileşmek
159
Genel
pick up
f.
arabayla birini almak
160
Genel
pick a war
f.
savaş çıkarmak
161
Genel
pick up
f.
şans eseri satın almak
162
Genel
pick holes in
f.
ince eleyip sık dokumak
163
Genel
pick one's brains about something
f.
tavsiye almak
164
Genel
have a bone to pick
f.
halledilecek davası olmak
165
Genel
have a bone to pick
f.
paylaşacak kozu olmak
166
Genel
pick a bone with
f.
kavga etmek
167
Genel
pick a bone with
f.
paylaşacak kozu olmak
168
Genel
pick up from the hotel
f.
otelden almak
169
Genel
pick one's nose
f.
burnuyla oynamak
170
Genel
pick the bones out of fish
f.
kılçık ayıklamak
171
Genel
pick the bones out of fish
f.
kılçığı ayıklamak
172
Genel
pick the bones
f.
kılçık ayıklamak
173
Genel
pick the bones
f.
kılçığı ayıklamak
174
Genel
pick the bones
f.
kılçık çıkarmak
175
Genel
pick the bones out of fish
f.
kılçığını çıkarmak
176
Genel
pick the bones
f.
kılçığını çıkarmak
177
Genel
pick the bones out of fish
f.
kılçık çıkarmak
178
Genel
pick somebody's pocket
f.
birine yankesicilik yapmak
179
Genel
(market) pick up
f.
piyasa açılmak
180
Genel
pick up a scent
f.
koku duymak
181
Genel
pick apple
f.
elma toplamak
182
Genel
pick cotton
f.
pamuk toplamak
183
Genel
pick speed
f.
hızlanmak
184
Genel
pick speed
f.
hız kazanmak
185
Genel
pick somebody's pocket
f.
yankesicilik yapmak
186
Genel
pick up the phone
f.
telefonu açmak
187
Genel
pick up the empties
f.
(masanın) boşlarını almak
188
Genel
pick up the empties
f.
boşları almak
189
Genel
hand-pick
f.
toplamak
190
Genel
hand-pick
f.
seçmek
191
Genel
nose-pick
f.
burnuyla oynamak
192
Genel
nose-pick
f.
burnunu karıştırmak
193
Genel
nose-pick
f.
burun karıştırmak
194
Genel
pick up
f.
edinmek
195
Genel
pick up
f.
uğrayıp almak
196
Genel
pick up
f.
başlatmak
197
Genel
pick up
f.
suçluyu yakalamak
198
Genel
pick up
f.
arabayla almak
199
Genel
pick up
f.
tutup kaldırmak
200
Genel
pick up
f.
kız tavlamak
201
Genel
pick up
f.
dostluk kurmak
202
Genel
pick up
f.
ortadan kaldırmak
203
Genel
pick up
f.
hız kazanmak
204
Genel
pick up
f.
bulmak
205
Genel
pick up
f.
kafası almak
206
Genel
pick up
f.
hızlanmak
207
Genel
pick up
f.
yine başlamak
208
Genel
pick up
f.
elde etmek
209
Genel
pick up
f.
kendini toparlamak
210
Genel
pick up
f.
arabaya almak
211
Genel
pick up
f.
algılamak
212
Genel
pick up
f.
adam seçmek (oyun için)
213
Genel
pick out
f.
fark etmek
214
Genel
pick up
f.
(dil) kulaktan kapmak
215
Genel
pick at
f.
(yemeği) isteksizce yemek
216
Genel
pick up
f.
yakalamak
217
Genel
pick out
f.
görmek
218
Genel
pick up
f.
arabasına almak
219
Genel
pick flowers
f.
çiçek toplamak
220
Genel
pick up in person
f.
elden almak
221
Genel
pick up the phone
f.
telefona cevap vermek
222
Genel
pick up the cost
f.
faturası birine çıkmak
223
Genel
pick up bad habits
f.
kötü alışkanlıklar edinmek
224
Genel
pick up an illness
f.
hastalık kapmak
225
Genel
pick up a distress call
f.
imdat çağrısı almak
226
Genel
kneel down to pick it up
f.
almak için yere eğilmek
227
Genel
pick fruit
f.
meyve toplamak
228
Genel
pick up the empties
f.
boşları toplamak
229
Genel
pick up someone from the airport
f.
birini havaalanından almak
230
Genel
pick up the heat signals
f.
sıcaklık sinyallerini toplamak
231
Genel
pick up the deceased from the hospital
f.
merhumu hastaneden almak
232
Genel
pick up speed
f.
hız kazanmak
233
Genel
pick one's nose
f.
burun karıştırmak
234
Genel
pick up
f.
seçmek
235
Genel
pick up a fare
f.
taksiye müşteri almak
236
Genel
pick up one's child from school
f.
çocuğu okuldan almak
237
Genel
pick someone up from the airport
f.
birini havaalanından almak
238
Genel
bend over to pick something up
f.
bir şeyi almak için yere eğilmek
239
Genel
pick a rose
f.
gül koparmak
240
Genel
pick (it) up on the first ring
f.
ilk çaldırışta telefonu açmak
241
Genel
pick (it) up on the first ring
f.
ilk çaldırışta telefona bakmak
242
Genel
pick (it) up on the first ring
f.
ilk çaldırışta telefona cevap vermek
243
Genel
pick up a ticket
f.
bilet almak
244
Genel
cherry-pick
f.
kendine en uygun olanını seçmek
245
Genel
cherry-pick
f.
kendine uygun olan kısmını çekip almak
246
Genel
pick up a disease
f.
bir hastalık kapmak
247
Genel
(the snow) to pick up
f.
kar toplamak
248
Genel
be pick for
f.
için seçilmek
249
Genel
pick up rubbish
f.
çöp toplamak
250
Genel
pick up toys
f.
oyuncak toplamak
251
Genel
nit-pick
f.
mızmızlanmak
252
Genel
nit-pick
f.
vesveselenmek
253
Genel
nit-pick
f.
dırdır etmek
254
Genel
nit-pick
f.
gereksiz detaylara takılmak
255
Genel
hand-pick
f.
dikkatle seçmek
256
Genel
hand-pick
f.
kişisel hedeflerinin başarısını garantiye almak
257
Genel
pick up cobwebs
f.
örümcek ağlarını toplamak
258
Genel
pick [obsolete]
f.
(çadır) kurmak
259
Genel
pick [obsolete]
f.
(çadır) sabitlemek
260
Genel
pick [dialect]
f.
prematüre doğurmak
261
Genel
pick [dialect]
f.
erken doğurmak
262
Genel
pick [dialect] [uk]
f.
devrilmek
263
Genel
pick [dialect] [uk]
f.
düşmek
264
Genel
pick and mix
s.
kullanıcının ürün veya fikirleri seçerek istediği gibi birleştirmesine izin veren
265
Genel
pick-off
s.
çıkarılabilir
266
Genel
pick-a-back
zf.
sırtına alarak
267
Genel
pick-a-back
zf.
sırtında
Phrasals
268
Öbek Fiiller
pick of
i.
en iyisi
269
Öbek Fiiller
pick of
i.
en çarpıcısı
270
Öbek Fiiller
pick of
i.
seçilmişi
271
Öbek Fiiller
pick at
f.
ısrarla rahatsız ederek canını sıkmak
272
Öbek Fiiller
pick off
f.
toplamak
273
Öbek Fiiller
pick out
f.
sınırlarını çizmek
274
Öbek Fiiller
pick up
f.
(faturayı) ödemek amacıyla almak
275
Öbek Fiiller
pick up on
f.
anlamak
276
Öbek Fiiller
pick up
f.
(sökülmüş dikişi) yeniden dikmek
277
Öbek Fiiller
pick off
f.
ateş açmak
278
Öbek Fiiller
pick up on
f.
idrak etmek
279
Öbek Fiiller
pick at
f.
kızdırmak
280
Öbek Fiiller
pick out
f.
planlamak
281
Öbek Fiiller
pick off
f.
(beysbolda top atıcı) geriye doğru koşan oyuncuya atış yapmak
282
Öbek Fiiller
pick up
f.
iğneyi bitmiş bir ilmeğin içine sokarak (örgü veya dikişi) başlatmak
283
Öbek Fiiller
pick at
f.
parmak uçlarıyla çekiştirmek
284
Öbek Fiiller
pick out
f.
renklendirmek
285
Öbek Fiiller
pick up on
f.
takdir etmek
286
Öbek Fiiller
pick up
f.
arabayla (birini) almak
287
Öbek Fiiller
pick out
f.
belirli bir grup arasından seçmek
288
Öbek Fiiller
pick up on
f.
farkına varmak
289
Öbek Fiiller
pick off
f.
önünü kesmek
290
Öbek Fiiller
pick at
f.
sürekli kusur bulmak
291
Öbek Fiiller
pick up on
f.
benimsemek
292
Öbek Fiiller
pick off
f.
engel olmak
293
Öbek Fiiller
pick up
f.
suda boğulmaktan kurtarmak
294
Öbek Fiiller
pick out
f.
tespit etmek
295
Öbek Fiiller
pick up
f.
az az kazanmak
296
Öbek Fiiller
pick out
f.
didikleyerek çıkarmak
297
Öbek Fiiller
pick up on
f.
kullanmaya başlamak
298
Öbek Fiiller
pick out
f.
(melodi) notalarını kulaktan duyarak tek tek çıkarmak
299
Öbek Fiiller
pick up
f.
gayri resmi yollardan öğrenmek
300
Öbek Fiiller
pick out
f.
anlamını sezmek
301
Öbek Fiiller
pick up
f.
derleyip toplamak
302
Öbek Fiiller
pick out
f.
duyularla algılamak
303
Öbek Fiiller
pick up
f.
görüntüsüne denk gelmek
304
Öbek Fiiller
pick out
f.
öne çıkarmak
305
Öbek Fiiller
pick up
f.
tanık olmak
306
Öbek Fiiller
pick up
f.
(sinyali) kulak ile algılamak
307
Öbek Fiiller
pick up
f.
muhabbet kurmak
308
Öbek Fiiller
pick up
f.
peşine düşmek
309
Öbek Fiiller
pick up
f.
(oyuncu repliğine) çabucak cevap vermek
310
Öbek Fiiller
pick up
f.
atletik müsabakada birlikte hareket etmek
311
Öbek Fiiller
pick up
f.
eldeki malzemelerden (yemek) hazırlamak
312
Öbek Fiiller
pick up
f.
şevk vermek
313
Öbek Fiiller
pick up
f.
coşturmak
314
Öbek Fiiller
pick up
f.
temposunu yükseltmek
315
Öbek Fiiller
pick up
f.
kaldığı yerden devam etmek
316
Öbek Fiiller
pick up
f.
(av köpeğini) çağırmak
317
Öbek Fiiller
pick up
f.
eski hızına/gücüne kavuşmak
318
Öbek Fiiller
pick up
f.
iyiye gitmek
319
Öbek Fiiller
pick up
f.
eşyalarını toplamak
320
Öbek Fiiller
pick up
f.
(fırsatı) yakalamak
321
Öbek Fiiller
pick up
f.
araklamak
322
Öbek Fiiller
pick over
f.
ayıklamak
323
Öbek Fiiller
pick out
f.
ayırt etmek
324
Öbek Fiiller
pick out
f.
bir grup içinden seçmek
325
Öbek Fiiller
pick at
f.
birinden yakınmak
326
Öbek Fiiller
pick on
f.
birisiyle uğraşmak
327
Öbek Fiiller
pick off
f.
birer birer vurmak
328
Öbek Fiiller
pick someone or something off
f.
bir şeyden/yerden toplamak
329
Öbek Fiiller
pick someone or something off (of) someone
f.
bir şeyden/yerden toplamak
330
Öbek Fiiller
pick out
f.
birkaç kişi arasından seçmek
331
Öbek Fiiller
pick at
f.
dırdır etmek
332
Öbek Fiiller
pick at
f.
çekmek
333
Öbek Fiiller
pick at
f.
çok az yemek
334
Öbek Fiiller
pick at
f.
çekiştirmek
335
Öbek Fiiller
pick on
f.
dadanmak
336
Öbek Fiiller
pick out
f.
farkına varmak
337
Öbek Fiiller
pick at
f.
gıdım gıdım yemek
338
Öbek Fiiller
pick over
f.
eliyle yoklayıp seçmek
339
Öbek Fiiller
pick apart
f.
hata bulmak
340
Öbek Fiiller
pick up
f.
enselemek
341
Öbek Fiiller
pick at
f.
hata bulmak
342
Öbek Fiiller
pick over
f.
ince eleyip sık dokumak
343
Öbek Fiiller
pick on
f.
musallat olmak
344
Öbek Fiiller
pick at
f.
lokmalarla oynamak
345
Öbek Fiiller
pick up
f.
kendine gelmek
346
Öbek Fiiller
pick at
f.
nerdeyse hiçbirşey yememek
347
Öbek Fiiller
pick at
f.
kuş kadar yemek
348
Öbek Fiiller
pick off
f.
kurşuna dizmek
349
Öbek Fiiller
pick on
f.
sataşmak
350
Öbek Fiiller
pick out
f.
seçmek
351
Öbek Fiiller
pick up
f.
suçluyu yakalamak
352
Öbek Fiiller
pick out
f.
tanımak
353
Öbek Fiiller
pick off
f.
teker teker vurmak
354
Öbek Fiiller
pick up
f.
tutmak
355
Öbek Fiiller
pick up
f.
toparlamak
356
Öbek Fiiller
pick up
f.
toplamak
357
Öbek Fiiller
pick someone out
f.
(bir gruptan/topluluktan/bir grup insan arasından) birini seçmek
358
Öbek Fiiller
pick something away
f.
(eti kemikten) ayırmak
359
Öbek Fiiller
pick at
f.
yemeği didiklemek
360
Öbek Fiiller
pick up
f.
yerden almak
361
Öbek Fiiller
pick someone out of something
f.
(bir gruptan/topluluktan/bir grup insan arasından) birini seçmek
362
Öbek Fiiller
pick away
f.
(eti kemikten) ayırmak
363
Öbek Fiiller
pick apart
f.
yanlış bulmak
364
Öbek Fiiller
pick from
f.
-den seçmek
365
Öbek Fiiller
pick from
f.
içinden seçmek
366
Öbek Fiiller
pick from
f.
arasından seçmek
367
Öbek Fiiller
pick from
f.
bir grubun/serinin içinden birini seçmek
368
Öbek Fiiller
pick from
f.
birini/bir şeyi benzer şeyler arasından ayırt etmek
369
Öbek Fiiller
pick away at (something)
f.
(bir konuyu) didik didik kurcalamak
370
Öbek Fiiller
pick away at (something)
f.
(birinde veya bir şeyde) kusur aramak/bulmak
371
Öbek Fiiller
pick away at (something)
f.
(birine veya bir şeye) takmak
372
Öbek Fiiller
pick up
f.
satın almak
373
Öbek Fiiller
pick up
f.
talep etmek
374
Öbek Fiiller
pick up
f.
istemek
375
Öbek Fiiller
pick up
f.
geri almak
376
Öbek Fiiller
pick up
f.
temizlemek
377
Öbek Fiiller
pick up
f.
düzenlemek
378
Öbek Fiiller
pick up
f.
organize etmek
379
Öbek Fiiller
pick up
f.
yerleştirmek
380
Öbek Fiiller
pick up
f.
toplamak
381
Öbek Fiiller
pick up
f.
toparlamak
382
Öbek Fiiller
pick up
f.
enfeksiyon kapmak
383
Öbek Fiiller
pick up
f.
arttırmak
384
Öbek Fiiller
pick up
f.
yükseltmek
385
Öbek Fiiller
pick up
f.
biriktirmek
386
Öbek Fiiller
pick up
f.
çoğaltmak
387
Öbek Fiiller
pick up
f.
tespit etmek
388
Öbek Fiiller
pick up
f.
saptamak
389
Öbek Fiiller
pick up
f.
geliştirmek
390
Öbek Fiiller
pick up
f.
alıp yürümek
391
Öbek Fiiller
pick up
f.
gelişmek
392
Öbek Fiiller
pick up
f.
yoluna girmek
393
Öbek Fiiller
pick up
f.
düzelmek
394
Öbek Fiiller
pick up
f.
iyileşmek
395
Öbek Fiiller
pick up
f.
birini kucağına almak
396
Öbek Fiiller
pick up
f.
birini kaldırıp/kucağına alıp taşımak
397
Öbek Fiiller
pick up
f.
birini kucaklayıp kaldırmak/taşımak
398
Öbek Fiiller
pick up
f.
dış görünüşünü, durumunu, ruh halini iyileştirmek
399
Öbek Fiiller
pick up
f.
dış görünüşünü, durumunu, ruh halini düzeltmek
400
Öbek Fiiller
pick up
f.
kendine çeki düzen vermek
401
Öbek Fiiller
pick up
f.
kendini toplamak
402
Öbek Fiiller
pick up
f.
toparlanmak
403
Öbek Fiiller
pick up
f.
kendini zor/kötü durumdan çıkarmak
404
Öbek Fiiller
pick up
f.
tekrar ayağa kalkmak
405
Öbek Fiiller
pick up
f.
kendine gelmek
406
Öbek Fiiller
pick up
f.
yolcu almak
407
Öbek Fiiller
pick up
f.
yük almak
408
Öbek Fiiller
pick up
f.
aracı yüklemek
409
Öbek Fiiller
pick up
f.
yolcu/yük bindirmek
410
Öbek Fiiller
pick up
f.
öylesine bir şey almak
411
Öbek Fiiller
pick up
f.
alıvermek
412
Öbek Fiiller
pick up
f.
gelişigüzel alıvermek
413
Öbek Fiiller
pick up
f.
edinmek
414
Öbek Fiiller
pick up
f.
öğrenmek
415
Öbek Fiiller
pick up
f.
hızını artırmak
416
Öbek Fiiller
pick up
f.
oranını yükseltmek
417
Öbek Fiiller
pick up
f.
kazanmak
418
Öbek Fiiller
pick up
f.
aniden çıkıp gitmeye hazırlanmak
419
Öbek Fiiller
pick up
f.
pılını pırtısını toplamak
420
Öbek Fiiller
pick up
f.
aceleyle gitmeye hazırlanmak
421
Öbek Fiiller
pick up
f.
toparlanıvermek
422
Öbek Fiiller
pick (someone or something) out of (something)
f.
(birini/bir şeyi bir şeyden) çıkarmak
423
Öbek Fiiller
pick (someone or something) out of (something)
f.
(birini/bir şeyi bir şeyden) çekip almak
424
Öbek Fiiller
pick (someone or something) out of (something)
f.
(birini/bir şeyi birilerinin/bir şeylerin) arasından almak
425
Öbek Fiiller
pick (someone or something) out of (something)
f.
(birini/bir şeyi bir şeyden) seçip almak/ayırmak
426
Öbek Fiiller
pick (someone or something) out of (something)
f.
(birini/bir şeyi birilerinin/bir şeylerin/bir grubun) arasından seçmek
427
Öbek Fiiller
pick (someone or something) out of (something)
f.
(birini/bir şeyi bir şeylerin/bir grubun) arasından tanımak
428
Öbek Fiiller
pick (someone or something) out of (something)
f.
(birini/bir şeyi bir şeylerin/bir grubun) içinden ayırt/tespit etmek
429
Öbek Fiiller
pick at (one)
f.
(birine) kusur bulmak
430
Öbek Fiiller
pick at (one)
f.
(birinin) başının etini yemek
431
Öbek Fiiller
pick at (one)
f.
(birine) dırdır etmek
432
Öbek Fiiller
pick at (one)
f.
(birini) huzursuz etmek
433
Öbek Fiiller
pick at (one)
f.
(biriyle) uğraşmak/cebelleşmek
434
Öbek Fiiller
pick at (one)
f.
(birini) haşlamak
435
Öbek Fiiller
pick at (one)
f.
(birine) fırça atmak
436
Öbek Fiiller
pick at (one)
f.
(birini) azarlamak
437
Öbek Fiiller
pick at (one)
f.
(birini) paylamak
438
Öbek Fiiller
pick at (one)
f.
(birini) topa tutmak
439
Öbek Fiiller
pick at (something)
f.
(bir şeyi) parmağıyla kurcalamak
440
Öbek Fiiller
pick at (something)
f.
(bir şeyi) parmak uçlarıyla çekiştirmek
441
Öbek Fiiller
pick at (something)
f.
(yemeği) didiklemek
442
Öbek Fiiller
pick at (something)
f.
(lokmalarla) oynamak
443
Öbek Fiiller
pick at (something)
f.
(bir şeyden) kuş kadar yemek
444
Öbek Fiiller
pick at (something)
f.
(bir şeyi) gıdım gıdım yemek
445
Öbek Fiiller
pick away at (one)
f.
(birine) sürekli kusur bulmak
446
Öbek Fiiller
pick away at (one)
f.
(birinin) başının etini yemek
447
Öbek Fiiller
pick away at (one)
f.
(birine) dırdır etmek
448
Öbek Fiiller
pick away at (one)
f.
(birini) huzursuz etmek
449
Öbek Fiiller
pick away at (one)
f.
(biriyle) uğraşmak/cebelleşmek
450
Öbek Fiiller
pick away at (one)
f.
(birine) fırça atıp durmak
451
Öbek Fiiller
pick away at (one)
f.
zayıflatmak
452
Öbek Fiiller
pick away at (one)
f.
baltalamak
453
Öbek Fiiller
pick away at (one)
f.
zarar vermek
454
Öbek Fiiller
pick away at (one)
f.
tüketmek
455
Öbek Fiiller
pick away at (one)
f.
yıpratmak
456
Öbek Fiiller
pick away at (one)
f.
yavaş yavaş yok etmek
457
Öbek Fiiller
pick on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) sataşmak
458
Öbek Fiiller
pick on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) dadanmak
459
Öbek Fiiller
pick on (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) uğraşmak
460
Öbek Fiiller
pick on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) musallat olmak
461
Öbek Fiiller
pick on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) eleştirmek
462
Öbek Fiiller
pick on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) takılmak
463
Öbek Fiiller
pick on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) kusur bulmak
464
Öbek Fiiller
pick on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) odaklanmak
465
Öbek Fiiller
pick on (someone or something)
f.
(biri/bir şey) üzerinde yoğunlaşmak
466
Öbek Fiiller
pick out of
f.
(bir gruptan/topluluktan/bir grup insan arasından) seçmek
467
Öbek Fiiller
pick out of
f.
rastgele/gelişigüzel seçmek
468
Öbek Fiiller
pick through
f.
arasında dikkatle aramak
469
Öbek Fiiller
pick through
f.
didik didik etmek/aramak
470
Öbek Fiiller
pick through (something)
f.
(bir şeyin) arasında dikkatle aramak
471
Öbek Fiiller
pick through (something)
f.
(bir şeyi) didik didik etmek/aramak
472
Öbek Fiiller
pick up after
f.
arkasını toplamak
473
Öbek Fiiller
pick up after
f.
arkadan toplamak
474
Öbek Fiiller
pick up after
f.
dağıttıklarını toplamak
475
Öbek Fiiller
pick up after (someone or oneself)
f.
arkasını toplamak
476
Öbek Fiiller
pick up after (someone or oneself)
f.
dağıttıklarını toplamak
477
Öbek Fiiller
pick up after (someone or oneself)
f.
arkasından toplamak
478
Öbek Fiiller
pick upon
f.
belirli bir amaçla seçmek
479
Öbek Fiiller
pick upon
f.
belirli bir nedenden dolayı seçmek
480
Öbek Fiiller
pick upon
f.
seçmek
481
Öbek Fiiller
pick upon
f.
belirlemek
482
Öbek Fiiller
pick upon
f.
ayırmak
483
Öbek Fiiller
pick off
f.
yolmak
484
Öbek Fiiller
pick off
f.
yolarak çıkarmak
485
Öbek Fiiller
pick up
f.
(golfte pes ettiğini belli etmek için) oyun sırasında topu yerden almak
486
Öbek Fiiller
pick up
f.
ücretli olarak kabul etmek
487
Öbek Fiiller
pick up
f.
ücretini ödemek
488
Öbek Fiiller
pick up
f.
ödemeyi kabul etmek
489
Öbek Fiiller
pick up
f.
(şişi ilmeğe yerleştirerek) örgüye başlamak
490
Öbek Fiiller
pick up
f.
savunma pozisyonu almak
491
Öbek Fiiller
pick up
f.
(takım arkadaşının) koruması için hareket etmek
492
Öbek Fiiller
pick up
f.
(elde bulunan veya pişirilmiş ürünlerden) yemek yapmak
493
Öbek Fiiller
pick up
f.
yemek hazırlamak
494
Öbek Fiiller
pick up
f.
(av hayvanını) geri çağırmak
495
Öbek Fiiller
pick somebody up
f.
bekleyen birisini bulunduğu yerden almak
496
Öbek Fiiller
pick someone or something from someone or something
birini bir grup insan içerisinden/arasından seçmek
497
Öbek Fiiller
pick someone or something from someone or something
bir şeyi bir grup başka şey arasından seçmek
Colloquial
498
Konuşma Dili
top pick
i.
ilk seçim
499
Konuşma Dili
pick-up
i.
yatılan kişiler
500
Konuşma Dili
pick-up
i.
(bardan, gece kulübünden) kaldırılan kişiler
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of pick
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy