pick of - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

pick of



"pick of" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 3 sonuç

İngilizce Türkçe
Phrasals
pick of i. en iyisi
pick of i. en çarpıcısı
pick of i. seçilmişi

"pick of" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 46 sonuç

İngilizce Türkçe
General
pick up the scene of f. kokusunu almak
pick the bones out of fish f. kılçığı ayıklamak
pick the bones out of fish f. kılçık ayıklamak
pick the bones out of fish f. kılçık çıkarmak
pick the bones out of fish f. kılçığını çıkarmak
Phrasals
pick someone or something off (of) someone f. bir şeyden/yerden toplamak
pick someone out of something f. (bir gruptan/topluluktan/bir grup insan arasından) birini seçmek
pick (someone or something) out of (something) f. (birini/bir şeyi bir şeyden) çıkarmak
pick (someone or something) out of (something) f. (birini/bir şeyi bir şeyden) çekip almak
pick (someone or something) out of (something) f. (birini/bir şeyi birilerinin/bir şeylerin) arasından almak
pick (someone or something) out of (something) f. (birini/bir şeyi bir şeyden) seçip almak/ayırmak
pick (someone or something) out of (something) f. (birini/bir şeyi birilerinin/bir şeylerin/bir grubun) arasından seçmek
pick (someone or something) out of (something) f. (birini/bir şeyi bir şeylerin/bir grubun) arasından tanımak
pick (someone or something) out of (something) f. (birini/bir şeyi bir şeylerin/bir grubun) içinden ayırt/tespit etmek
pick out of f. (bir gruptan/topluluktan/bir grup insan arasından) seçmek
pick out of f. rastgele/gelişigüzel seçmek
Idioms
pick of the litter i. bir topluluğun en iyisi
the pick of something i. en iyisi
pick of the litter i. grubun en iyisi
pick of the litter i. olanların/eldekilerin en iyisi
the pick of the bunch i. (bir grubun) en iyisi
take one's pick of someone f. aralarından seçmek
pick up the threads of something f. (özellikle ciddi sorunlardan sonra) tekrar/yeniden başlamak
have one's pick of something f. (boş koltuklardan birini) seçmek
take one's pick of someone f. (bir grup insan vb) arasından seçmek
pick (someone or something) out of a hat f. (birini/bir şeyi) rastgele/gelişigüzel seçmek
pick something out of a hat f. bir şeyi rastgele/gelişigüzel seçmek
pick up the threads (of something) f. (bir şeye) ara verdikten sonra tekrar başlamak
pick up the threads (of something) f. (bir şeye) yeniden başlamak
pick up the threads (of something) f. (bir şeye) kaldığı yerden devam etmek
pick up the threads (of something) f. (bir şeye) bıraktığı yerden devam etmek
pick up the threads (of something) f. (bir şeyi) toparlamaya çalışmak
pick up the threads (of something) f. (bir şeyi) normale döndürmeye çalışmak
pick up the threads (of something) f. (bir şeyi) eski haline getirmeye çalışmak
pick up the threads (of something) f. (bir şeyin) parçalarını bir araya getirmeye çalışmak
take (one's) pick of (someone or something) f. (birileri/bir şeyler) arasından seçmek
take (one's) pick of (someone or something) f. (birileri/bir şeyler) arasından seçimini yapmak
take pick of f. aralarından seçmek
take pick of f. arasından seçmek
take/have your pick (of something) f. seçmek
take/have your pick (of something) f. beğendiğini seçmek
take/have your pick (of something) f. istediğini seçmek
the pick of (something) expr. en çarpıcısı
the pick of (something) expr. en etkileyicisi
pick of something expr. en iyisi
Speaking
I had my pick of the seats expr. (boş) koltuklardan birini seçtim