|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
Common Usage |
|
1 |
Yaygın Kullanım |
(para) biriktirmek |
save f.
|
|
General |
|
2 |
Genel |
biriktirmek (para) |
salt away f.
|
|
3 |
Genel |
çok miktarda biriktirmek |
stockpile f.
|
|
4 |
Genel |
para biriktirmek |
put by f.
|
|
5 |
Genel |
zar zor biriktirmek |
scratch together f.
|
|
6 |
Genel |
zar zor para biriktirmek |
scratch together f.
|
|
7 |
Genel |
para biriktirmek |
save money f.
|
|
8 |
Genel |
para biriktirmek |
save up f.
|
|
9 |
Genel |
para biriktirmek |
save for f.
|
|
10 |
Genel |
para biriktirmek |
salt away f.
|
|
11 |
Genel |
biriktirmek (para) |
salt down f.
|
|
12 |
Genel |
kupon biriktirmek |
collect coupons f.
|
|
13 |
Genel |
(para) biriktirmek |
save f.
|
|
14 |
Genel |
para biriktirmek |
save money up f.
|
|
15 |
Genel |
bir şey için para biriktirmek |
save money for something f.
|
|
16 |
Genel |
para biriktirmek |
save f.
|
|
17 |
Genel |
(bir sıvıyı) boru yardımı ile biriktirmek veya dağıtmak |
manifold f.
|
|
18 |
Genel |
mineralleri biriktirmek |
mineralise f.
|
|
|
19 |
Genel |
mineral biriktirmek |
mineralogize f.
|
|
20 |
Genel |
mineral biriktirmek |
mineralogise f.
|
|
21 |
Genel |
belirli bir alanda biriktirmek |
localize f.
|
|
22 |
Genel |
belirli bir alanda biriktirmek |
localise f.
|
|
23 |
Genel |
(zaman) biriktirmek |
log f.
|
|
24 |
Genel |
tabakalar halinde biriktirmek |
dess [dialect] [uk] f.
|
|
25 |
Genel |
tabakalar halinde biriktirmek |
dass [dialect] [uk] f.
|
|
26 |
Genel |
borç biriktirmek |
run up f.
|
|
27 |
Genel |
anı biriktirmek |
make memories f.
|
|
28 |
Genel |
çizgi roman biriktirmek |
collect comics f.
|
|
29 |
Genel |
azar azar para biriktirmek |
scrape f.
|
|
30 |
Genel |
kese içinde iltihap biriktirmek |
pocket f.
|
|
31 |
Genel |
para biriktirmek |
get ahead f.
|
|
Phrasals |
|
32 |
Öbek Fiiller |
sonrası için tutmak/saklamak/biriktirmek |
place aside f.
|
|
33 |
Öbek Fiiller |
bir şey için para biriktirmek |
save up for something f.
|
|
34 |
Öbek Fiiller |
(bir şey almak/belli bir amaç/hedef için) para biriktirmek |
save money toward something f.
|
|
35 |
Öbek Fiiller |
bir havuzda biriktirmek |
pool up f.
|
|
36 |
Öbek Fiiller |
ortak bir şekilde biriktirmek |
pool up f.
|
|
37 |
Öbek Fiiller |
birlikte biriktirmek |
pool up f.
|
|
38 |
Öbek Fiiller |
ortak olarak biriktirmek |
pool up f.
|
|
39 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyin) altında biriktirmek |
keep under (something) f.
|
|
40 |
Öbek Fiiller |
bir kenarda biriktirmek/saklamak |
lay aside f.
|
|
41 |
Öbek Fiiller |
büyük miktarda bir şey biriktirmek/toplamak |
log up f.
|
|
42 |
Öbek Fiiller |
borç biriktirmek |
run something up f.
|
|
43 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi bir şeyde/yerde biriktirmek |
heap something with something f.
|
|
44 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi biriktirmek/toplamak |
heap something up f.
|
|
45 |
Öbek Fiiller |
(bir şey) için para biriktirmek |
save for (something) f.
|
|
46 |
Öbek Fiiller |
(bir şey) almak için para biriktirmek |
save for (something) f.
|
|
47 |
Öbek Fiiller |
(bir şey) için para biriktirmek |
save toward (something) f.
|
|
48 |
Öbek Fiiller |
(bir şey) almak için para biriktirmek |
save toward (something) f.
|
|
49 |
Öbek Fiiller |
(bir şey için bir şey) biriktirmek |
set (something) apart (for something) f.
|
|
Colloquial |
|
50 |
Konuşma Dili |
su biriktirmek |
collect water f.
|
|
Idioms |
|
51 |
Deyim |
birikim yapmak/para biriktirmek/köşeye üç beş kuruş atmak |
build a nest egg f.
|
|
52 |
Deyim |
eline geçen parayı kullanmadan önce bir kısmını ayırmak/biriktirmek |
pay yourself first f.
|
|
53 |
Deyim |
ilerisi için saklamak/biriktirmek |
lay something by f.
|
|
54 |
Deyim |
ilerisi için saklamak/biriktirmek |
put something by f.
|
|
55 |
Deyim |
(biri/bir şey) için para biriktirmek |
raise money for (someone or something) f.
|
|
56 |
Deyim |
(bir şey yapmak) için para biriktirmek |
raise money to (do something) f.
|
|
57 |
Deyim |
(bir şey) için para biriktirmek |
save money up (for something) f.
|
|
58 |
Deyim |
(bir şey) almak için para biriktirmek |
save money up (for something) f.
|
|
Trade/Economic |
|
59 |
Ticaret/Ekonomi |
tahvil ihraç ederek biriktirmek |
bond f.
|
|
60 |
Ticaret/Ekonomi |
(ödeme, hesap, fatura) biriktirmek |
run f.
|
|
Technical |
|
61 |
Teknik |
(küvette, teknede) suyu biriktirmek için kullanılan çıkarılabilir tapa |
drainplug i.
|
|
62 |
Teknik |
sıvı, gaz gibi bir maddeyi bir yüzey üzerinde yoğuşum şeklinde biriktirmek |
adsorb f.
|
|
63 |
Teknik |
(metalize filmi) elektrik boşalımı ile biriktirmek |
sputter f.
|
|
Construction |
|
64 |
İnşaat |
su tutmak ve biriktirmek için bir ırmak veya suyoluna çekilen yapay set |
dam i.
|
|
Marine |
|
65 |
Denizcilik |
bağlama kazığından akan veya loca deliklerinden içeriye gelen suyu biriktirmek için geminin pruva kısmına inşa edilmiş havuz benzeri yapı |
manger i.
|
|
Medical |
|
66 |
Medikal |
(kan) biriktirmek |
pool f.
|
|
History |
|
67 |
Tarih |
eski roma mezarlarında bulunan, insanların gözyaşlarını biriktirmek için kullandığı düşünülen ufak şişeler |
lachrimatory i.
|
|
68 |
Tarih |
eski roma mezarlarında bulunan, insanların gözyaşlarını biriktirmek için kullandığı düşünülen ufak şişeler |
lacrymatory i.
|
|
69 |
Tarih |
eski roma mezarlarında bulunan, insanların gözyaşlarını biriktirmek için kullandığı düşünülen ufak şişeler |
lachrymatory i.
|
|
70 |
Tarih |
eski roma mezarlarında bulunan, insanların gözyaşlarını biriktirmek için kullandığı düşünülen ufak şişeler |
lachrymal i.
|
|
71 |
Tarih |
eski roma mezarlarında bulunan, insanların gözyaşlarını biriktirmek için kullandığı düşünülen ufak şişeler |
lachrymatory i.
|
|
72 |
Tarih |
eski roma mezarlarında bulunan, insanların gözyaşlarını biriktirmek için kullandığı düşünülen ufak şişeler |
lacrymal i.
|
|
Geology |
|
73 |
Jeoloji |
çökelme malzemesi biriktirmek |
illuviate f.
|
|
Slang |
|
74 |
Argo |
para biriktirmek |
salt away (money) f.
|
|