Geçmiş

save for

"save for" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	save for f.	para biriktirmek
2	Genel	save for ed.	hariç

"save for" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 47 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	save something for the right occasion f.	bir şeyi uygun bir zamana saklamak
2	Genel	save money for something f.	bir şey için para biriktirmek
Phrasals
3	Öbek Fiiller	save up for something f.	bir şey için para biriktirmek
4	Öbek Fiiller	save for (someone or something) f.	(biri/bir şey) için ayırmak
5	Öbek Fiiller	save for (someone or something) f.	(biri/bir şey) için tutmak
6	Öbek Fiiller	save for (someone or something) f.	(biri/bir şey) haricinde
7	Öbek Fiiller	save for (someone or something) f.	(biri/bir şey) dışında
8	Öbek Fiiller	save for (someone or something) f.	(birinden/bir şeyden) başka
9	Öbek Fiiller	save for (something) f.	(bir şey) için para biriktirmek
10	Öbek Fiiller	save for (something) f.	(bir şey) için kenara para koymak
11	Öbek Fiiller	save for (something) f.	(bir şey) almak için para biriktirmek
Proverb
12	Atasözü	save up something for a rainy day	ak akçe kara gün içindir
13	Atasözü	save for a rainy day	ak akçe kara gün içindir
Colloquial
14	Konuşma Dili	save the best for the last f.	en iyisini sona saklamak
15	Konuşma Dili	save the best for the last f.	en iyisini en sona saklamak
16	Konuşma Dili	save (something) for another time f.	(bir şeyi) bir başka zamana saklamak
Idioms
17	Deyim	save something for a rainy day f.	(zor günler için) bir kenara koymak
18	Deyim	save something for a rainy day f.	zor günler için saklamak
19	Deyim	save oneself (for marriage) f.	(evlenene kadar) bekaretini korumak
20	Deyim	save money up (for something) f.	(bir şey) için para biriktirmek
21	Deyim	save money up (for something) f.	(bir şey) için kenara para koymak
22	Deyim	save money up (for something) f.	(bir şey) almak için para biriktirmek
23	Deyim	save room (for something) f.	(bir yiyecek) için yer ayırmak/bırakmak
24	Deyim	save room (for something) f.	(bir yiyeceğe de) yer bırakmak
25	Deyim	save room (for something) f.	çok yemeyip (bir şeye) yer ayırmak/bırakmak
26	Deyim	save room (for something) f.	(bir şeye) yer ayırmak/bırakmak için çok yememek
27	Deyim	save room (for something) f.	(bir şey) için karnını tam/tıka basa doyurmamak
28	Deyim	save, keep, it for a rainy day f.	zor günler için saklamak
29	Deyim	save, keep, it for a rainy day f.	kenara koymak
30	Deyim	save, keep, it for a rainy day f.	ilerisi için saklamak
31	Deyim	save, keep, it for a rainy day f.	kenara koymak
32	Deyim	save it for the judge [cliché] expr.	bunları hakime anlatırsın
33	Deyim	save it for the judge [cliché] expr.	derdini hakime anlatırsın
34	Deyim	save it for the judge [cliché] expr.	bunları mahkemede anlatırsın
35	Deyim	save it for the judge [cliché] expr.	derdini mahkemede anlatırsın
36	Deyim	save it for the judge [cliché] expr.	derdini hakime/mahkemede anlat
37	Deyim	save it for a rainy day expr.	zor günler için sakla
38	Deyim	save it for a rainy day expr.	zor günler için kenara koy
39	Deyim	save it for a rainy day expr.	ilerisi için sakla
40	Deyim	save it for a rainy day expr.	ilerisi için kenara koy
Speaking
41	Konuşma	save the last bullet for yourself expr.	son kurşunu kendin için sakla
Law
42	Hukuk	save for the exceptions or derogations provided for expr.	-de öngörülen istisnalar ya da sapmalar saklı kalmak kaydıyla
Politics
43	Siyasal	save for the exceptions or derogations provided for expr.	de öngörülen istisnalar ya da sapmalar saklı kalmak kaydıyla
Computer
44	Bilgisayar	save data only for forms expr.	formlar için veriyi kaydet
45	Bilgisayar	prompt for save expr.	kaydetmek için sor
46	Bilgisayar	save data only for forms expr.	veriyi sadece formlar için kaydet
Slang
47	Argo	save the drama for your mama expr.	zırıltılarını anana sakla