yarayan - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

yarayan



"yarayan" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
General
yarayan for ed.

"yarayan" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kanamayı durdurmaya yarayan bir tür sargı tourniquet i.
yük taşımaya yarayan at arabası tumbrel i.
sarılmaya yarayan filiz tendril i.
dikiş atmaya yarayan ip (tıp) suture i.
üfleyerek ok atmaya yarayan boru blowgun i.
çığ altında kalma durumunda kayakçının yerini tespite yarayan sinyaller gönderen radyo vericisi avalanche transceiver i.
vaktiyle işe yarayan fakat şimdi dert olan bir şey white elephant i.
fırın (yemek pişirmeye yarayan üstü ocaklı) range i.
kıtlığın önceden tahminine yarayan sistem famine early warning system i.
geminin su çizgisinin altında bulunup su almaya veya atmaya yarayan delik sea cock i.
su üstünde yüzen, insan ve yük taşımaya yarayan büyük taşıt ship i.
sürmeye yarayan alet applicator i.
bir yere çıkmaya veya bir yerden inmeye yarayan basamaklar dizisi ladder i.
köpekbalıklarını uzak tutmaya yarayan ucu sivri kısa sopa shark billy i.
leğen (el ve yüz yıkamaya yarayan) washbowl i.
leğen (el ve yüz yıkamaya yarayan) washbasin i.
bir yere sıvı doldurmaya yarayan pompa syringe i.
geçmeye yarayan yer pass i.
rosto tenceresi (et kızartmaya yarayan kapaklı) roaster i.
kayakçıları yokuş yukarı taşımaya yarayan aygıtların genel adı ski lift i.
geçmeye yarayan dar ve uzun aralık corridor i.
maden eriyiğini karıştırmaya yarayan çubuk rabble i.
suyu buharlaşma ile soğutmaya yarayan gözenekli toprak kap goglet i.
şerbetçiotu toplamaya yarayan makine hop-picker i.
süzgeç şeklinde çayı demlendirmeye yarayan kaşık şeklinde bir nesne tea-maker i.
kabala' da kehanette bulunmaya yarayan sayılar elde etmek için harflerin yerine onlara denk düşen sayılar koyma gematria i.
eski yunan ve roma'da hamamda kullanılan, ciltten ter ve kiri kazımaya yarayan kıvrımlı ve keskin olmayan bir bıçak türü strigil i.
işe yarayan yanıt helpful answer i.
gözlük şeklinde kafaya geçirilen, pipetle su içmeye yarayan plastik straw glasses i.
namlunun ağzını tıkamaya yarayan tapa tampoon i.
kilise ve kemerlerdeki görünür yüksekliği azaltmaya yarayan kubbe benzeri yapı calotte i.
eritme potası yapmaya yarayan kil tasco i.
(genellikle atlar tarafından çekilen) şekerkamışı suyunu çıkarmaya yarayan makaralar cane juice rollers i.
orta doğu'ya özgü ilaç saklamaya yarayan bir tür çömlek albarello i.
yağ veya gaz haznesinin üstünde pompalama, temizleme gibi amaçlara yarayan çıkıntı casinghead i.
şişe koymaya yarayan kutu cellar [obsolete] i.
geri almaya yarayan redemptive i.
seramikte alçı kalıbının iki yarısını uygun konumda tutmaya yarayan çentik natch i.
yemiş toplamak için dalları aşağı çekmeye yarayan kancalı sopa nuthook [obsolete] i.
düzen sağlamaya yarayan eşya tidy i.
ayakkabının ayak parmaklarını kapatmaya yarayan parçası toepiece i.
içinde kibrit yakmaya yarayan kav olan kutu touch-box i.
içinde kibrit yakmaya yarayan kav olan kutu touchbox i.
zorla ilaç içirmeye yarayan alet drencher i.
sinek öldürmeye yarayan saplı alet swatter i.
mukavva kutunun gövdeye sokularak ucu sabitlemeye yarayan parçası tuck i.
koşum takımını araba falakasına bağlamaya yarayan kısa zincir tug chain i.
numune almaya yarayan ince pense tweezer i.
eli/kolu zor kullanarak bükmeye yarayan işkence aleti twister i.
mum veya kandil yakmaya yarayan kibrit allumette i.
bir şeyi sürmeye yarayan alet applier i.
uzunluk ölçmeye yarayan bir çubuk elwand [scottish] i.
helikopterden sarkıtılmış ve birilerini veya bir şeyleri havada taşımaya yarayan kanca skyhook i.
atı burnunu kıstırarak zapt etmeye yarayan alete benzer bir işkence aracı barnacle [obsolete] i.
yorumlamaya yarayan şey key i.
tanımlamaya yarayan şey key i.
iki şeyi birbirine sıkıca bağlamaya yarayan ip parçası lasher i.
yüzlük ayakkabı derisini ayakkabı maketinin üzerinde esnetmeye yarayan bir alet laster i.
kıyafet gibi eşyaları taşımaya yarayan sandık, kutu veya çanta mail i.
saldırılardan korunmaya yarayan sığınak safehold i.
ateş yakmaya yarayan odun lightwood i.
et, kauçuk gibi malzemeleri küçük parçalara ayırmaya yarayan makine masticator i.
et, kauçuk gibi malzemeleri küçük parçalara ayırmaya yarayan makineyi çalıştıran kimse masticator i.
parıltısız ve donuk yüzey yaratmaya yarayan araç mat i.
eskiden kandil ve lambalarda çokça kullanılan, yakıtı tutuşturmaya veya bir şeyi tütsülemeye yarayan, kıvılcımla alev alması için eritilmiş sülfüre batırılmış ip, kumaş, kağıt veya tahta çubuk match i.
tutuşturmaya veya yakmaya yarayan kibritlerin imalatı matchmaking i.
ipi dokuma tezgahına doğru çözmeye yarayan bir cihaz let-off i.
gezginlere bulundukları yeri bildirmeye yarayan belirgin nesne mark i.
tenis sahasının çizgilerini yapmaya yarayan bir düzenek marker i.
alevin ısısını artırmak için hava veya oksijen vermeye yarayan bir tüp blowtube i.
barutu toz haline getirmeye yarayan ahşap gereç mealer i.
hafıza veya bilgiyi korumaya yarayan şey memorial i.
kozmetik ve mücevher gibi küçük eşyaları taşımaya yarayan ufak dekoratif kutu minaudière i.
kalkanın üst köşesinde mızrağı desteklemeye yarayan çentik bouche i.
eyer kayışını sabit tutmaya yarayan deri kayışlar hip strap i.
domuz leşindeki kılları sıyırmaya yarayan keskin kenarlı bir alet hog scraper i.
sahnedeki göstericiyi tutup çekmeye yarayan kancalı uzun sopa hook i.
yoncaları dövüp tanelerini kabuklarından ayırmaya yarayan makine huller i.
çileklerin kabuklarını soymaya yarayan küçük el aleti huller i.
yataklı vagona asılan ve giyim gibi kişisel eşyaları koymaya yarayan hafif ipten yapılmış file hummock i.
orta çağ'da ağır yaralı düşmanın daha fazla acı çekmesini önlemek için canını almaya yarayan kama misericord i.
orta çağ'da ağır yaralı düşmanın daha fazla acı çekmesini önlemek için canını almaya yarayan kama misericorde i.
buhar püskürtmeye yarayan cihaz mister i.
sınırı belirtmeye yarayan doğal veya insan yapımı nesne monument i.
fiilin bir gerçekliği ifade edip etmediğini ayırt etmeye yarayan biçimsel fark mood i.
fiilin bir gerçekliği ifade edip etmediğini ayırt etmeye yarayan bir dizi çekim formlarına verilen ad mood i.
morali yükseltmeye yarayan şey morale building i.
(mengene) aletin kesmeye veya sıkmaya yarayan uçları arasındaki boşluk mouth i.
ağzı korumaya yarayan gereç mouthpiece i.
kovmaya yarayan şey repellent i.
bir şeyi bağlamaya yarayan şey girding i.
postaları tasnif etmeye yarayan bir gereç glacis i.
(yer) tespit etmeye yarayan şey locater i.
(yer) saptamaya yarayan şey locater i.
(yer) bulmaya yarayan şey locater i.
su ısıtma kabını ateşin üstünde tutmaya yarayan direk chimney lug i.
sırt çantasının üzerine bir şeyler asmaya yarayan çok halkalı şerit daisy-chain i.
temas ettiği şeyi aşağı indirmeye yarayan alet depressor i.
ekin biçme makinesinin kesilmemiş otu ayrı tutmaya yarayan kısmı grass board i.
mikroskobik oluşumu suda canlı tutmaya yarayan bir cihaz growing cell i.
bir şeyin hareketini yönlendirmeye yarayan düzenek guide i.
eğirme, bobinleme gibi tekstil makinelerinde iplikleri yönlendirmeye yarayan küçük alet guide i.
matbaa veya katlama makinesinde yaprakları tutup bırakmaya yarayan cihaz guide i.
aşınmış bir testereyi taşlamaya yarayan alet gummer i.
terebentini bardağa akıtmaya yarayan v şeklinde oluk gutter i.
ocağın yanında yemekleri, suyu sıcak tutmaya yarayan raf hob i.
barda içkileri bölüp dağıtmaya yarayan bir ölçü aleti optic i.
giysileri ovarak temizlemeye yarayan tahta rubboard i.
et pişirmeye yarayan şiş broacher i.
işe yarayan şey commodity i.
saatlerde alarm veya zaman sesi çıkarmaya yarayan düz bobine sarılmış sert filmaşin gong i.
işin üstünü örtmeye yarayan bahane cover-up i.
bir şeyi verimli gerçekleştirmeye yarayan prosedür drill i.
at dizini korumaya yarayan başlık pad i.
fıçılarda delik açmaya yarayan bir tür delgi piercel i.
fıçılarda delik açmaya yarayan bir tür delgi piercer i.
kirişi yükseltmeye veya alçaltmaya yarayan tahta parçası pillow of a plow i.
bigudi tutturmaya yarayan klips pincurl clip i.
kumaş kenarlarına fisto açmaya yarayan alet pinking iron i.
vakit doldurmaya yarayan lüzumsuz mevzu padding i.
açık ateşi örtmeye yarayan metal kapak curfew i.
(etek kenarlarını genişletmeye yarayan) kasnak çifti panier i.
(etek kenarlarını genişletmeye yarayan) kasnak çifti pannier i.
taş ve demir parçaları fırlatmaya yarayan bir silah çeşidi pederero [obsolete] i.
kum tutmaya yarayan demir tava sand bath i.
sıvı mürekkebin üzerine kum serpmeye yarayan kap sandbox i.
üfleyerek zarar verici cisim atmaya yarayan on fit uzunluğunda boru sarbacane i.
üfleyerek zarar verici cisim atmaya yarayan on fit uzunluğunda boru sarbican i.
küçük kuş yakalamaya yarayan ağ day-net i.
sıkça karşılaşılan canlı veya nesneleri tespit etmeye yarayan betimlemelerin bulunduğu resimli kitap field guide i.
vurarak sinek öldürmeye yarayan yelpaze biçimli alet fly flap i.
çadırı böceklere ve kötü hava koşullarına karşı korumaya yarayan ek örtü flysheet i.
vurarak sinek öldürmeye yarayan yelpaze biçimli alet fly-swat i.
sinekleri uzaklaştırmaya yarayan fırça flywhisk i.
kapıyı kapatmaya yarayan kanca biçimli parça gate hook i.
kumu tutmaya yarayan sivri bir çıkıntı pricker i.
avı sersemletip öldürmeye yarayan kısa balıkçı sopası priest i.
(kereste tesviye aşamasında) aşağı doğru bastırmaya yarayan makine ayağı presser foot i.
bir şeyin kabuğunu ayıklamaya yarayan elek gibi gereç scalp i.
kısa kesmeye yarayan şey scissors i.
fazla tabakayı çıkarmaya yarayan alet scraper i.
deniz tarağı toplamaya yarayan kısa saplı uzun dişli tırmık sea horse i.
sözcük veya ifadelerin anlamlarını belirtmeye yarayan metin etiketleme yazılımı sense tagger i.
hasırları eşit genişlikte çekmeye yarayan alet shave i.
sevkiyata veya bir şeyi taşımaya yarayan kayış avara kolu gibi araç shipper i.
sofradaki kırıntıları ve kül tablasında bulunanları toplamaya yarayan saplı küçük bir kap silent butler i.
yüzmeye yarayan swimming s.
baştan savmaya yarayan evasive s.
aksini ispatlamaya yarayan elenctic s.
işe yarayan handy s.
itibarını kurtarmaya yarayan face saving s.
çürütmeye yarayan elenctic s.
yalanlamaya yarayan elenctic s.
tekzip etmeye yarayan elenctic s.
hacim ölçmeye yarayan volumetric s.
reddetmeye yarayan elenctic s.
savunmaya yarayan defensive s.
pek çok işe yarayan all-purpose s.
iki işe yarayan double-barrelled s.
işe yarayan convenient s.
iki işe yarayan double-barreled s.
aksini ispatlamaya yarayan elenchic s.
işe yarayan banausic s.
biçmeye yarayan reaping s.
geri almaya yarayan redemptional s.
geri almaya yarayan redemptory s.
fındık koymaya yarayan nut s.
gizlemeye veya karartmaya yarayan tenebrific s.
dökmeye yarayan tilting s.
ayrımcılık yapılmadığını göstermeye yarayan token s.
iletmeye yarayan transmissive s.
bagaj koymaya yarayan trunk s.
işe yarayan useful s.
her işe yarayan utility s.
mazeret göstermeye yarayan escape s.
işe yarayan queme [dialect] s.
nesneleri asmaya yarayan hanging s.
zayıf seslerin şiddetini artırmaya yarayan microphonous s.
doldurmak için açmaya yarayan break-open s.
son aşamayı tamamlamaya yarayan mopping-up s.
son rötuşları yapmaya yarayan mopping-up s.
insanların moralini düzeltmeye yarayan morale-boosting s.
uzaklaştırmaya yarayan repellant s.
mümkün olan iki veya daha fazla yöntemden yalnızca biri işe yarayan one-way s.
karşıtlığın ifade edilmesine yarayan oppositive s.
ithal etmeye yarayan import s.
rakibe yarayan competitive s.
ayırt etmeye yarayan discriminative s.
işten çıkarmaya yarayan dismissive s.
belirli bir süre işe yarayan good (for) s.
tamamlamaya yarayan completory s.
kesmeye yarayan clipping s.
kırkmaya yarayan clipping s.
sulamaya yarayan irriguous s.
dökmeye yarayan pouring s.
akıtmaya yarayan pouring s.
nahoş ve başkasına yarayan (iş) dirty s.
falcılıkta işe yarayan predictive s.
çekmeye yarayan pull-in s.
kendini yok etmeye yarayan self-destruct s.
ayırmaya yarayan separatory s.
işe yarayan serving s.
itmeye yarayan push s.
kesinlikle işe yarayan sure-fire s.
işe yarayan good s.
belirli bir hareketin yerini veya nesnesini belirtmeye yarayan bir son ek -ment snk.
sıfatlardan soyut isimler türetmeye yarayan bir son ek -mony snk.
sıfatlardan soyut isimler türetmeye yarayan bir son ek -mony snk.
işine yarayan anlamı veren son ek -ory snk.
sabitlemeye yarayan donatı/madde anlamına gelen bir son ek -stat snk.
atı burnunu kıstırarak zapt etmeye yarayan alet barnacle i.
Colloquial
gizli dinleme yapmak veya kişisel bilgilere ulaşmak/kişisel bilgileri değiştirmek için kişinin bağlı olduğu güvenli ağdan atılarak tekrar bağlanmak zorunda bırakıldığı ve şifresini çalmaya yarayan gizli/sahte erişim noktası evil twin i.
cüzdan ya da çantayı büzüştürmeye yarayan ip knittle [uk] [dialect] i.
Idioms
işe yarayan zamazingolar a box of tricks i.
tüm dünyayı tanımaya yarayan araç window on the world i.
tüm dünyayı tanımaya yarayan araç a window on the world i.
birisi tarafından özellikle belli bir konuda yazılmış bilgilendirici ve işe yarayan bilgi nugget of information i.
işe yarayan bilgileri işe yaramayan bilgilerden ayıklamak/ayırmak eat the meat and spit out the bones f.
Trade/Economic
bir televizyonun ayarlanmış olduğu kanalı kaydetmeye yarayan mekanik bir araç audiometer i.
bir regresyon denkleminin açıkladığı bağlı değişkenin değişmesini ölçmeye yarayan istatistiksel kavram coefficient of determination i.
bir taşınmazın mülkiyetini başkasına devretmeye yarayan yazılı anlaşma deed i.
geçmiş yıllara ait rakamlara dayanarak geleceğin tahmin edilmesine yarayan bir istatistik yöntemi extrapolation i.
kredi almaya yarayan mal security element i.
madeni paraların ayarının tespitine yarayan kutu pyx i.
özellikle ağır yükleri tartmaya yarayan kantar weighing machine i.
belirli bir bölgede posta ücreti ödemeye yarayan pul local i.
her şeye yarayan all-purpose s.
Law
kanıtlamaya yarayan evrak voucher support i.
(eskiden) mirasçının ölen büyük dedesinin el konmuş mülkünde hak iddia edebilmesine yarayan yazı besaiel i.
kanıtlamaya yarayan evrak göstermek vouch f.
Industry
petrol rafinerilerinde mumu parafin distilatlarından soğutma yoluyla çıkarmaya yarayan bir alet chiller i.
(su girişlerine çöp veya taşların girmesini engellemeye yarayan) elek benzeri ızgara grisly i.
(proje yönetiminde) plana göre gitmeyen faaliyetleri izleyip müdahale etmeye yarayan araç control i.
(bazı silindir preslerde) kağıdı silindirden kurtarmaya yarayan uzun ibreli bir alet shoefly i.
kütükleri yassı şekilde kesmeye yarayan testere slabber i.
kütükleri yassı şekilde kesmeye yarayan testereyi kullanan kimse slabber i.
çatı kaplamada kullanmak üzere arduvaz levhaları şekillendirmeye ve çiviler için üzerlerinde delikler açmaya yarayan balta uçlu bir alet slate ax i.
baskılı kumaşı solmaya dirençli hale getirmeye yarayan bir dizi tekne soaper i.
Tourism
otel odalarının kapısını açmaya yarayan küçük kart key card i.
Media
bağı sabitlemeye yarayan gereç ligator i.
ses kaydı veya video oynatıcısında kaydı hızlandırmaya yarayan denetim mekanizması fast-forward i.
Technical
suyu soğutmaya yarayan bir tür çömlek alcarraza i.
maden cevherinden dökme demir elde etmeye yarayan bir tür ocak Catalan furnace i.
hızı belli seviyede tutmaya yarayan aygıt catch i.
bir noktadan geçen veya bir merkeze yakınsayan doğrular çizmeye yarayan araç centrolinead i.
kürekli teknede geriye doğru aşırı hareketi önlemeye yarayan blok veya mandal backstop i.
elektromanyetik dalgaları yansıtmaya yarayan madeni anten aparatı reflector i.
camla pencereyi birleştiren çerçeveyi açmaya yarayan camcı aleti ladkin i.
krokiler ya da haritalar üzerinde ölçüm yapmaya yarayan alet chartometer i.
ağır nesneleri çekip kaldırmaya yarayan kıskaçlı araç nipper i.
belirli bir derinlikten su örnekleri elde etmeye yarayan, korozyonu önlemek için plastikten yapılmış bir alet niskin bottle i.
belirlenen mikron boyutundan daha büyük katı parçacıkları elemeye yarayan filtre nominal filter i.
cıvatanın ayrık ucunu genişletmeye yarayan kama nose key i.
mikroskop gövdesinde bir nesne tutturmaya yarayan uç parçası nose piece i.
gemi veya uçağın konumunu ve seyrini belirlemeye yarayan sistem navigational system i.
sap üzerine monte edilip sıralanmış delgili kartları düzenlemeye yarayan ince sivri çubuk needle i.
uzaktaki nesneleri çizmeye ve ölçmeye yarayan, kamera ve teleskobun birleşimi bir tür araç telemetrograph i.
delik açmaya yarayan bir cihaz terebra i.
vida dişi kesmeye yarayan kılavuz threader i.
dar açıklık veya kanaldan çizgi çizmeye yarayan cihaz threader i.
içindekileri boşaltmaya yarayan yatırılabilir gövdesi olan araba tilt cart i.
(çelik vb.) metali bükmeye yarayan mengene tilt mill i.
belgeye günün tarih ve saatini damgalamaya yarayan araç time stamp i.
içindekileri boşaltmaya yarayan yatırılabilir gövdesi olan el arabası tipcart i.
araçlardan yük boşaltmaya yarayan eğimli teçhizat tipple i.
sesin geldiği yönü tespit etmeye yarayan bir cihaz topophone i.
metali şekillendirmeye yarayan bir dizi düz veya yivli rulo train i.
malzemeleri işlemeye yarayan aygıt treater i.
balyaların düzgün ve kare paketlemeye yarayan pres mekanizması tucker i.
sap üzerine monte edilip sıralanmış delgili kartları düzenlemeye yarayan ince sivri çubuk tumbler i.
turba kesmeye yarayan kürek tuskar [uk] i.
metali cüruf ve diğer yabancı maddelerden ayrılmaya yarayan bir tür fırın almond furnace i.
barajda fazla suyu taşımaya yarayan kanal wasteweir i.
daireleri ölçmeye yarayan bir ölçüm circular measure i.
deniz içinde ses veren şeylerin yerini ortaya çıkarmaya yarayan aygıt sonar i.
elektrik dalgalarındaki yavaşlamayı ölçmeye yarayan cihaz decremeter i.
göldeki su seviyesini ölçmeye yarayan cihaz limnograph i.
hava hızını ölçmeye yarayan cihaz air speed indicator i.
mekanik steteskopu (mekanik arızaları ses ile bulmaya yarayan bir aparat) mechanics sonarscope i.
küresel parçalar yapmaya yarayan alet spheronizer i.
profil çıkarmaya yarayan alet profiling device i.
rüzgarın hızını ve yönünü ölçmeye ve kaydetmeye yarayan cihaz aerovane i.
tanktakı yakıt miktarını ölçmeye yarayan derecelendirilmiş çubuk driplesstick i.
tanktakı yakıt miktarını öğrenmeye yarayan çubuk dripstick i.
tanktaki yakıt miktarını bulmaya yarayan çubuk dripstick i.
yüzey veya alan ölçmeye yarayan cihaz area meter i.
elektrik gücüyle görüntüleri iletmeye yarayan alet electrography i.
uzunluk ölçmeye yarayan bir çubuk ellwand [scottish] i.
pergelle çizim yaparken merkez nokta etrafında eğriler oluşturmaya yarayan ortası delikli yuvarlak bir alet ball point i.
bir dizi üçgenin diğer kenar uzunluklarını hesaplamaya yarayan üçgen kenarı base line i.
ses dalgalarını görselleştirmeye yarayan bir alet kaleidophon i.
sıcaklığı çevredeki ortam yoluyla kontrol etmeye yarayan bir alet bath i.
tezgah üzerindeki işi sabit tutmaya yarayan kelepçe bench clamp i.
kağıdı veya lifli maddeyi kağıt hamuruna dönüştürmeye yarayan bir cihaz macerater i.
bir saatin ana yayının açılmasını sınırlandırmaya yarayan bir ibresi bulunan, malta haçı şeklinde dişlere sahip bir program tekerleği geneva stop i.
torna ve dink makinesi gibi takım tezgahındaki bir aleti veya iş tezgahını taşımaya yarayan sürgülü düzenek saddle i.
kayış ucunu sabitlemeye yarayan bir halka veya cep billet i.
bir tarafında tümsek karşılık gelen diğer yarısında çukur bulunan seramik kalıbının iki yarısını birbirine monte etmeye yarayan bir alet match i.
parıltısız ve donuk bir yüzey yaratmaya yarayan araç matte i.
yüksek hızlı motor için indikatör kartı üretmeye yarayan bir optik cihaz manograph i.
sıvıların ve gazların basıncını ölçmeye yarayan alet manoscope i.
örtü üstündeki elmas tozunu tutmaya yarayan çizik ve kesikler hacking i.
sapmaları büyüterek iş merkezlerini doğru bir şekilde konumlandırmaya yarayan bir alet wiggler i.
somunların aşırı sıkılmasını önlemeye yarayan disk blotter i.
sıcaklık veya ışık gibi spesifik bir değişkene dair bilgi tespit etmeye yarayan minyatür bir elektronik cihaz microsensor i.
seslerin armonik ilişkilerini ölçmeye yarayan alet harmonometer i.
spiral eğriler çizmeye yarayan bir alet helicograph i.
sarmal eğriler çizmeye yarayan bir alet helicograph i.
iki hortum hattını bağlamaya veya ayırmaya yarayan metal bir parça breaching i.
yuvarlak nesneleri düzeltmeye yarayan küçük yüzey modeling plane i.
makine çalıştırmaya yarayan elektrik motoru ve yardımcı teçhizat motor drive i.
elektrik akımlarını dönüştürmeye yarayan, mekanik olarak bir veya daha fazla sayıdaki jeneratöre bağlanmış motor motor generator i.
sıvı veya yumuşak bir maddeye şekil vermeye yarayan boşluk moulder i.
puding veya jöle gibi yiyeceklere şekil verilmesine yarayan pişirme gereci moulder i.
belirli bir tasarımı yumuşak gıdalara basmaya yarayan oymalı ahşap parça moulder i.
elektromanyetik ışıma yoğunluğunu ölçmeye yarayan hava geçirmez ampul light mill i.
elektrik kablolarını korumaya ve izole etmeye yarayan, genellikle metal olmayan malzemeden yapılan esnek boru tesisatı loom i.
mikro organizmaları aktarmaya yarayan platin kablo loop i.
açı ölçerek mesafe ve uzunlukları tespit etmeye yarayan portatif bir araç geometric square i.
çalkalama amaçlı kullanılan suyu tutmaya yarayan alet rinser i.
sürmeye yarayan alet dabber i.
iki karşıt noktasından birer kablo geçen ve gaz halindeki karışımları elektrik kıvılcımı ile patlatmaya yarayan dayanıklı cam boru detonating tube i.
(fotogravürde) kollodiyonize cam plakayı gümüş banyoya daldırmaya yarayan alet dipper i.
pirinç dökümünde maden eritme kabını kaldırmaya yarayan kanca grunter [dated] i.
hızı artırmaya yarayan alet multiplying gear i.
adım uzunluğu ve hızı ile sayısını kaydetmeye yarayan bir cihaz odograph i.
bot veya ayakkabıya tekerlek takmaya yarayan kayışlı alet roller skate i.
üzerinde uzunluk birimlerinin işaretli olduğu, şerit biçimindeki uzunluk ölçmeye yarayan alet rule i.
kanal veya boru içinde burgaç akımlarını iletmeye yarayan bir plaka ya da ızgara baffler i.
ışığın geçişini önlemeye veya ışık yoğunluğunu düzenlemeye yarayan bir cihaz ya da yapı baffler i.
sudaki maddelerin özgül ağırlığını ölçmeye yarayan bir tür terazi hydrostatic balance i.
kavisli yüzeyleri düzlemeye yarayan esnek bir rende compass plane i.
deniz diplerinde inceleme yapmaya yarayan bir dalgıç aparatı bathysphere i.
duvar eğimini ayarlamaya yarayan bir alet batter rule i.
aşağıya indirilen kütükleri frenlemeye yarayan, tomruk kızağının altına yerleştirilen kavisli demir goose neck i.
rüzgar hızını kaydetmeye yarayan bir alet cinemograph i.
direnen birini tutmaya yarayan cihaz come-along i.
(kağıt, karton) malzemeleri kalıplama veya kabartmaya yarayan oymalı metal blok die i.
kilidin anahtar deliğini kapatmaya yarayan hareketli plaka drop i.
büyük dövme işleri yapmaya yarayan cihaz drop press i.
sıvıları damlalarla ölçmeye yarayan bir tür hazneli cam boru dropper i.
damıtılmış su iletimine yarayan bir tür ayarlanabilir boru dropper i.
damıtılmış su iletimine yarayan bir tür ayarlanabilir boru normal dropper i.
damıtılmış su iletimine yarayan bir tür ayarlanabilir boru standard dropper i.
metallerin şekillendirilebilirliğini belirlemeye yarayan bir alet ductilimeter i.
tıraş edilecek malzemeyi tutmaya yarayan bir tür tezgah dumbhead i.
maddeyi sıkıştırmaya yarayan pres packing press i.
maddeyi sıkıştırmaya yarayan pres packing screw i.
jakar kartonu delmeye yarayan klavyeli bir makine piano i.
küçük açıklıkları kapatmaya yarayan alet picker i.
testereyle çalışırken kesilecek parçayı sabit tutmaya yarayan ince tahta parçası featherboard i.
x ışınları filme ulaşmadan önce içlerindeki eğik ışınları elimine ederek daha keskin görüntüler üretmeye yarayan hareketli ızgara diaphragm i.
mastara veya cetvelin düz çizgi çizmeye yarayan kenarı fiducial edge i.
açıları veya mesafeleri hassas olarak ölçmeye yarayan cihaz filar micrometer i.
kum ve çakıldan süzülen suyu toplamaya yarayan filtreli tünel filter gallery i.
metallere uç uca kaynak yapmaya yarayan bir yöntem flash butt welding i.
metallere uç uca kaynak yapmaya yarayan bir yöntem flash welding i.
çelik halatlar üzerinde hareket ederek engebeli arazilerde yük taşımaya yarayan mekanizma flying fox [australia] i.
kinetik enerji depolamaya yarayan bir çark flywheel i.
kol veya duvar saatinin kırık bölümünü onarmaya yarayan ek plug i.
açı ölçmeye ve verilen açı ölçülerine uygun çizim yapmaya yarayan derecelendirilmiş bir ölçek scale of chords i.
ağaç veya metal oymada geniş alanları çekip çıkarmaya yarayan alet scalper i.
ağaç veya metal oymada geniş alanları çekip çıkarmaya yarayan alet scauper i.
ağaç veya metal oymada geniş alanları çekip çıkarmaya yarayan alet scorper i.
güneş ışınlarını yansıtarak sinyal göndermeye yarayan bir alet sematrope i.
özgül ağırlıkları farklı olan sıvıları veya sıvılardan katıları ayırmaya yarayan cihaz separator i.
galvanik pildeki zıt kutup elektrotlarının arasında metalik temas olmasını önlemeye yarayan aparat separator i.
kalıptaki ham metali çıkarmaya yarayan esnek bir alet shedder i.
ahşap direğin, kazığın veya çubuğun ucunu korumaya yarayan soket veya başlık shoe i.
taşıtın kar veya buzun üstünde kaymasına yarayan kayış shoe i.
yoğunluk ölçümüne yarayan termometreli bir çeşit kap picnometer i.
(matbaa makinesinde) kağıdın delinmesine yarayan çelik pim point i.
(matbaa makinesinde) kağıdın delinmesine yarayan çelik pim press point i.
sürtünmeyi azaltan parçaları yerlerine itmeye yarayan saatçi aleti pusher i.
kundak bombalarını taşımaya yarayan fincan şeklindeki gereç snuffer i.
parlamayı gidermeye veya azaltmaya yarayan nonglare s.
kesmeye yarayan incisory s.
yolda mesafeyi ölçmeye yarayan odometrous s.
deniz içinde ses veren şeylerin yerini ortaya çıkarmaya yarayan aygıt sonar (sound navigation and ranging) kısalt.
Computer
işlemci ve diğer çevresel bileşenler arasında veri aktarımına yarayan yollar channel i.
bilgisayar çipinde çok büyük miktarda veri depolamaya yarayan birkaç yüz nikel atomlu mikroskobik küme nanodot i.
bellekte yer tahsis etmemize yarayan c fonksiyonu malloc i.
yazar kasa kayıtlarını tahrif etmeye yarayan bir yazılım zapper i.
web uygulamaları yaratmaya yarayan bir araç seti yeoman i.
belirli bir tcp bağlantı kullanıcısını tanımlamaya yarayan internet protokolü ident i.
dvd yazmaya yarayan bilgisayar donanımı dvd writer i.
yazıcının baskı levhası üzerinde olup kağıdın kenarında delik açmaya yarayan deliciler pin i.
datayı doğrudan bilgisayarlı bir sisteme eklemeye yarayan cihaz direct input i.
video oyunlarında duvarların arkasını görmeye yarayan hile wallhack i.
lazer diske kaydedilmiş görüntü sinyallerini çoğaltmaya yarayan bir sistemin ticari markası lv (laservision) kısalt.
Telecom
iyonosferik yansımada, frekanslı radyo dalgalarının hareket etmesine yarayan boşluk radio window i.
el ile yazılmış mesajları telgraf ile iletmeye ve almaya yarayan bir araç telechirograph i.
bir görseli telgraf vasıtasıyla iletmeye yarayan araç telegraphoscope i.
uzaktaki nesneleri çizmeye ve ölçmeye yarayan, kamera ve teleskobun birleşimi bir tür araç telemetrograf i.
haberleşme uydusu ile sinyal alışverişinde bulunmaya yarayan küçük parabolik anten minidish i.
uçaklarla yerden iletişim kurmaya yarayan (iletişim) ground-to-air s.
devrenin empedansını artırarak yüksek frekanslı sinyalleri zayıflatmaya yarayan bir indüktör rfc (radio-frequency choke) kısalt.
Electric
yarı iletkenle temas kurmaya yarayan transistör ucu cat's whisker i.
elektrik iletimi sayesinde uzaktaki nesneleri görünür hale getirmeye yarayan cihazlara verilen isim telelectroscope i.
devredeki bağlantının kurulmasına veya kesilmesine yarayan bağlantı noktası terminal i.
elektromanyetizmada akım ve manyetik alan yönlerini tayin etmeye yarayan metot thumb-and-finger rule i.
statik elektrik üretmeye yarayan bir alet electrophorus i.
frekans modülasyonlu veya faz modülasyonlu taşıyıcı dalgaları çözmeye yarayan devre discriminator i.
elektrik devresini kesmeye yarayan cihaz disjunctor i.
2 kabloyu fişsiz bağlamaya yarayan birleştirme ünitesi barrier strip i.
genellikle yalıtkan maddeyle ayrılmış iki iletken yüzeyden oluşan ve elektrik yükünü toplamaya yarayan cihaz condenser i.
transistörde alt katmanları oluşturmaya yarayan bir teknik planar i.
Mechanic
akışkanlara direnç sağlamak, sızıntıyı önlemek, sıvıları birbirinden ayırmak gibi amaçlara yarayan cihaz labyrinth i.
makineyi boşa almaya yarayan cihaz throw-out i.
mekanizmayı harekete geçirmeye yarayan eleman trip i.
tezgah üzerinde parça kenarını veya ortasını bulmaya yarayan bir gereç wiggler i.
tezgah üzerinde parça kenarını veya ortasını bulmaya yarayan bir gereç wobbler i.
seramik tabaklara şekil vermeye yarayan makine jigger i.
üzerinde çalışılan bir nesneyi tutmaya yarayan kıskaçlı alet vice i.
önemli bir mesafeden insanları yükseltip indirmeye yarayan mekanik bir kaldırma aracı man engine i.
sac malzemeleri kesmeye veya kırpmaya yarayan eğik bıçak guillotine i.
dikey hareketi önlemeye yarayan bilezik ruff i.
eğenin dişlerini temizlemeye yarayan çelik kıllı fırça filecard i.
sürtünme yolu ile ateş yakmaya yarayan ilkel bir alet fire drill i.
uzaktaki bir cihazı çalıştırmaya yarayan mekanizmalara ilişkin telemechanic s.
Television
ses mikseri üzerinde sağ-sol kanallardaki göreli seviyeleri ayarlamaya yarayan bir düğme pan potentiometer i.
ses mikseri üzerinde sağ-sol kanallardaki göreli seviyeleri ayarlamaya yarayan bir düğme pan pot i.
Radio
kristal radyo alıcısında kristal ile temas kurmaya yarayan sivri tel cat's whisker i.
Textile
kumaş kabartmaya yarayan alet teaseler i.
kumaş kabartmaya yarayan alet teaseller i.
kumaşın tüylerini kabartmaya yarayan alet ya da makine teaser i.
tarak makinesinin silindirini kaplamaya yarayan tel şeritler card clothing i.
kumaştaki havları kabartmaya yarayan alet napper i.
dokuma tezgahında bezi enine gergin tutmaya yarayan pimli düz ahşap çubuk templet i.
yün temizlemeye yarayan bir dizi fıçı/kase train i.
balyalama sırasında pamuğu sıkıştırmaya yarayan parça tramper i.
dikiş makinesinde kenar kıvırmaya yarayan eklenti tucker i.
dikiş makinesinde kenar kıvırmaya yarayan eklenti corder i.
dikiş makinesinde kenar katlama yapmaya yarayan parça hemmer i.
iplik üretmeye yarayan dairesel çelik bantlı düzenek ring i.
yün kumaşı germeye yarayan araç ringhead i.
dikiş makinesinin fırfır veya kırmalı yaka yapmaya yarayan ek parçası ruffler i.
yünlü elyafı hallaçlamadan önce çözmeye yarayan bir makine fearnaught i.
yünlü elyafı hallaçlamadan önce çözmeye yarayan bir makine fearnought i.
düğmenin rahatça iliklenip açılabilmesine yarayan kısa parça shank i.
dokuma tezgahındaki gücüleri yükseltmeye yarayan ip grubu simple i.
Architecture
kilise ve kemerlerdeki görünür yüksekliği azaltmaya yarayan kubbe benzeri yapı calotte i.
kilise ve kemerlerdeki görünür yüksekliği azaltmaya yarayan kubbe benzeri yapı callot i.
Construction
gönyeburunun açısını hesaplamaya yarayan ölçü aleti miter gauge i.
bina dışındaki sıcaklık ile iç mekandaki hedef sıcaklığın arasındaki dengeyi korumaya yarayan bina kontrol cihazı compensator i.
toprağı kazmaya yarayan earth-moving s.
kazı yapmaya yarayan earth-moving s.
Woodworking
cilalamadan önce mermerin düzleştirilmesine yarayan parke blok rabot i.
ahşap oymaya yarayan alet veiner i.
paralel çizgi çekmeye yarayan marangoz aleti gage i.
ağaç kabuğu soymaya yarayan aletler barking irons i.
ağaç kabuğu soymaya yarayan bir alet barking iron i.
ağaç kabuğu soymaya yarayan bir alet barking spud i.
Furniture
sandalyenin kollarını örtmeye yarayan dekoratif koruyucu kaplama tidy i.
lavaboda küçük çöpleri boşaltmaya yarayan delikli bölme tidy i.
yatak örtüsü, döşeme gibi malzemelerin iki parçasını birleştirmeye yarayan düz şerit boxing i.
Automotive
yivli deseni olan, vites ayarlamaya yarayan döndürmeli gidon tutamağı twist grip i.
vites değiştirmeye yarayan gidon tutamağı twist-grip i.
motorlu araçları çamur ve sudan korumaya yarayan kanat fender i.
vantilatörün motoru gereksiz yere fazla soğutmaması için devreden çıkartmaya yarayan tertibat fan clutch i.
halat hızını sürtünme ile kontrol etmeye yarayan cihaz block i.
arabanın ön farlarını kısmaya yarayan düğme dipper [uk] i.
arabanın ön farlarını kısmaya yarayan düğme dipswitch [uk] i.
boşluk ölçmeye yarayan ince metal bir şerit feeler gauge i.
motorlu araçlarda benzin deposuna doldurma borusunu takmaya yarayan alet filler cap i.
Traffic
yerleşim mahallesinde trafiği yavaşlatarak yaya güvenliğini arttırmaya yarayan yol daralması neckdown i.
motorlu taşıtın karayolu trafik kontrol mekanizmasını çalıştırmasına yarayan kol treadle i.
Railway
rayın ölçüsünü belirlemeye yarayan bir alet track gage i.
lokomotifleri bir raydan diğerine paralel olarak kaydırmaya yarayan paletli platform traverse table i.
tren istasyonlarında yolcuların binmesine ve inmesine yarayan yükseltilmiş alan platform i.
tren istasyonlarında bagaj değiştirmeye yarayan el arabası lorrie i.
lokomotifin önünde yer alan ve raydaki engelleri ortadan kaldırmaya yarayan üçgen şeklindeki eğimli yapı guard [uk] i.
Aeronautic
uçak ve uçak bileşenleri üzerinde bulunan, oksijen, hava, hidrolik sıvı vb. takviyesi yapmaya yarayan bağlantı charging point i.
havanın uçağın kanadından daha düzgün akması ve türbülansın en aza inmesine yarayan bir araç turbulator i.
hava ve deniz taşıtlarında taşıta yön vermeye yarayan hareketli parça (dümen) rudder i.
tanktaki yakıt miktarını bulmaya yarayan derecelendirilmiş çubuk driplesstick i.
tanktaki yakıt miktarını bulmaya yarayan çubuk drip stick i.
uçağın hızını kesmeye yarayan hareketli kapak veya başka bir yüzey air break i.
yiyeceklerin sıcak tutulmasına yarayan tekerlekli ikram dolabı hostess trolley i.
uçağı uçak gemisinden fırlatmaya yarayan düzenek catapult i.
uçuş sırasında tanker uçağından başka bir uçağa yakıt ikmali yapmaya yarayan uzun boş tüp boom i.
yüksek bir yerle zemin arasındaki eğimli hattan aşağı kaymaya yarayan uçak kombinasyonu gliding machine i.
hava taşıtlarını kontrol etmeye yarayan kumanda kolu yoke i.
Marine
gemilerdeki eski üstüpüleri kaldırmaya yarayan alet rasing iron i.
gemide çarmıkları açmaya ve küpeşteden uzak tutmaya yarayan ahşap ya da çelik çıkıntı channel i.
çapayı yükseltmek için halat kablosunu geçici olarak sabitlemeye yarayan kordon nipper i.
yan yatmış ya da yalpalayan gemilerin eğimini ölçmeye yarayan aparat nauropometer i.
seren veya tersanelerde kullanılan halatların tutturulmasına yarayan tek kulaklı çengel thumb cleat i.
direk üzerinde yelkeni kaldırıp indirmeye yarayan bir kombinasyon track and slide i.
gemideki silahları içeri veya dışarı hareket ettirmeye yarayan donanım train tackle i.
üstü açık bir teknenin dümenini istenen pozisyonda tutmaya yarayan halat twiddling line i.
ana yelkendeki yakaları bağlamaya yarayan halat tack tackle i.
flok yelkenini düzeltmeye yarayan halat jib sheet i.
genellikle filikaları asmaya yarayan ve gemilerin bordalarında bulunan özel bir vinç davit i.
halatların tutturulmasına yarayan iki kulaklı çengel cleat i.
sualtında balık avlanmaya yarayan ucu çengelli mızrak spear gun i.
suyun geminin güvertesinden denize akmasına yarayan delik scupper i.
tekneleri bağlamaya yarayan kısa halat painter i.
yön belirlemeye yarayan araç compass i.
çıpayı sabit tutmaya yarayan ahşap parça anchor chock i.