|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
kanamayı durdurmaya yarayan bir tür sargı |
tourniquet i.
|
|
2 |
Genel |
yük taşımaya yarayan at arabası |
tumbrel i.
|
|
3 |
Genel |
sarılmaya yarayan filiz |
tendril i.
|
|
4 |
Genel |
dikiş atmaya yarayan ip (tıp) |
suture i.
|
|
5 |
Genel |
üfleyerek ok atmaya yarayan boru |
blowgun i.
|
|
6 |
Genel |
çığ altında kalma durumunda kayakçının yerini tespite yarayan sinyaller gönderen radyo vericisi |
avalanche transceiver i.
|
|
7 |
Genel |
vaktiyle işe yarayan fakat şimdi dert olan bir şey |
white elephant i.
|
|
8 |
Genel |
fırın (yemek pişirmeye yarayan üstü ocaklı) |
range i.
|
|
9 |
Genel |
kıtlığın önceden tahminine yarayan sistem |
famine early warning system i.
|
|
10 |
Genel |
geminin su çizgisinin altında bulunup su almaya veya atmaya yarayan delik |
sea cock i.
|
|
11 |
Genel |
su üstünde yüzen, insan ve yük taşımaya yarayan büyük taşıt |
ship i.
|
|
12 |
Genel |
sürmeye yarayan alet |
applicator i.
|
|
13 |
Genel |
bir yere çıkmaya veya bir yerden inmeye yarayan basamaklar dizisi |
ladder i.
|
|
14 |
Genel |
köpekbalıklarını uzak tutmaya yarayan ucu sivri kısa sopa |
shark billy i.
|
|
15 |
Genel |
leğen (el ve yüz yıkamaya yarayan) |
washbowl i.
|
|
16 |
Genel |
leğen (el ve yüz yıkamaya yarayan) |
washbasin i.
|
|
17 |
Genel |
bir yere sıvı doldurmaya yarayan pompa |
syringe i.
|
|
18 |
Genel |
geçmeye yarayan yer |
pass i.
|
|
19 |
Genel |
rosto tenceresi (et kızartmaya yarayan kapaklı) |
roaster i.
|
|
|
20 |
Genel |
kayakçıları yokuş yukarı taşımaya yarayan aygıtların genel adı |
ski lift i.
|
|
21 |
Genel |
geçmeye yarayan dar ve uzun aralık |
corridor i.
|
|
22 |
Genel |
maden eriyiğini karıştırmaya yarayan çubuk |
rabble i.
|
|
23 |
Genel |
suyu buharlaşma ile soğutmaya yarayan gözenekli toprak kap |
goglet i.
|
|
24 |
Genel |
şerbetçiotu toplamaya yarayan makine |
hop-picker i.
|
|
25 |
Genel |
süzgeç şeklinde çayı demlendirmeye yarayan kaşık şeklinde bir nesne |
tea-maker i.
|
|
26 |
Genel |
kabala' da kehanette bulunmaya yarayan sayılar elde etmek için harflerin yerine onlara denk düşen sayılar koyma |
gematria i.
|
|
27 |
Genel |
eski yunan ve roma'da hamamda kullanılan, ciltten ter ve kiri kazımaya yarayan kıvrımlı ve keskin olmayan bir bıçak türü |
strigil i.
|
|
28 |
Genel |
işe yarayan yanıt |
helpful answer i.
|
|
29 |
Genel |
gözlük şeklinde kafaya geçirilen, pipetle su içmeye yarayan plastik |
straw glasses i.
|
|
30 |
Genel |
namlunun ağzını tıkamaya yarayan tapa |
tampoon i.
|
|
31 |
Genel |
kilise ve kemerlerdeki görünür yüksekliği azaltmaya yarayan kubbe benzeri yapı |
calotte i.
|
|
32 |
Genel |
eritme potası yapmaya yarayan kil |
tasco i.
|
|
33 |
Genel |
(genellikle atlar tarafından çekilen) şekerkamışı suyunu çıkarmaya yarayan makaralar |
cane juice rollers i.
|
|
34 |
Genel |
orta doğu'ya özgü ilaç saklamaya yarayan bir tür çömlek |
albarello i.
|
|
35 |
Genel |
yağ veya gaz haznesinin üstünde pompalama, temizleme gibi amaçlara yarayan çıkıntı |
casinghead i.
|
|
36 |
Genel |
şişe koymaya yarayan kutu |
cellar [obsolete] i.
|
|
37 |
Genel |
geri almaya yarayan |
redemptive i.
|
|
38 |
Genel |
seramikte alçı kalıbının iki yarısını uygun konumda tutmaya yarayan çentik |
natch i.
|
|
39 |
Genel |
yemiş toplamak için dalları aşağı çekmeye yarayan kancalı sopa |
nuthook [obsolete] i.
|
|
|
40 |
Genel |
düzen sağlamaya yarayan eşya |
tidy i.
|
|
41 |
Genel |
ayakkabının ayak parmaklarını kapatmaya yarayan parçası |
toepiece i.
|
|
42 |
Genel |
içinde kibrit yakmaya yarayan kav olan kutu |
touch-box i.
|
|
43 |
Genel |
içinde kibrit yakmaya yarayan kav olan kutu |
touchbox i.
|
|
44 |
Genel |
zorla ilaç içirmeye yarayan alet |
drencher i.
|
|
45 |
Genel |
sinek öldürmeye yarayan saplı alet |
swatter i.
|
|
46 |
Genel |
mukavva kutunun gövdeye sokularak ucu sabitlemeye yarayan parçası |
tuck i.
|
|
47 |
Genel |
koşum takımını araba falakasına bağlamaya yarayan kısa zincir |
tug chain i.
|
|
48 |
Genel |
numune almaya yarayan ince pense |
tweezer i.
|
|
49 |
Genel |
eli/kolu zor kullanarak bükmeye yarayan işkence aleti |
twister i.
|
|
50 |
Genel |
mum veya kandil yakmaya yarayan kibrit |
allumette i.
|
|
51 |
Genel |
bir şeyi sürmeye yarayan alet |
applier i.
|
|
52 |
Genel |
uzunluk ölçmeye yarayan bir çubuk |
elwand [scottish] i.
|
|
53 |
Genel |
helikopterden sarkıtılmış ve birilerini veya bir şeyleri havada taşımaya yarayan kanca |
skyhook i.
|
|
54 |
Genel |
atı burnunu kıstırarak zapt etmeye yarayan alete benzer bir işkence aracı |
barnacle [obsolete] i.
|
|
55 |
Genel |
yorumlamaya yarayan şey |
key i.
|
|
56 |
Genel |
tanımlamaya yarayan şey |
key i.
|
|
57 |
Genel |
iki şeyi birbirine sıkıca bağlamaya yarayan ip parçası |
lasher i.
|
|
58 |
Genel |
yüzlük ayakkabı derisini ayakkabı maketinin üzerinde esnetmeye yarayan bir alet |
laster i.
|
|
59 |
Genel |
kıyafet gibi eşyaları taşımaya yarayan sandık, kutu veya çanta |
mail i.
|
|
60 |
Genel |
saldırılardan korunmaya yarayan sığınak |
safehold i.
|
|
61 |
Genel |
ateş yakmaya yarayan odun |
lightwood i.
|
|
62 |
Genel |
et, kauçuk gibi malzemeleri küçük parçalara ayırmaya yarayan makine |
masticator i.
|
|
63 |
Genel |
et, kauçuk gibi malzemeleri küçük parçalara ayırmaya yarayan makineyi çalıştıran kimse |
masticator i.
|
|
64 |
Genel |
parıltısız ve donuk yüzey yaratmaya yarayan araç |
mat i.
|
|
65 |
Genel |
eskiden kandil ve lambalarda çokça kullanılan, yakıtı tutuşturmaya veya bir şeyi tütsülemeye yarayan, kıvılcımla alev alması için eritilmiş sülfüre batırılmış ip, kumaş, kağıt veya tahta çubuk |
match i.
|
|
66 |
Genel |
tutuşturmaya veya yakmaya yarayan kibritlerin imalatı |
matchmaking i.
|
|
67 |
Genel |
ipi dokuma tezgahına doğru çözmeye yarayan bir cihaz |
let-off i.
|
|
68 |
Genel |
gezginlere bulundukları yeri bildirmeye yarayan belirgin nesne |
mark i.
|
|
69 |
Genel |
tenis sahasının çizgilerini yapmaya yarayan bir düzenek |
marker i.
|
|
70 |
Genel |
alevin ısısını artırmak için hava veya oksijen vermeye yarayan bir tüp |
blowtube i.
|
|
71 |
Genel |
barutu toz haline getirmeye yarayan ahşap gereç |
mealer i.
|
|
72 |
Genel |
hafıza veya bilgiyi korumaya yarayan şey |
memorial i.
|
|
73 |
Genel |
kozmetik ve mücevher gibi küçük eşyaları taşımaya yarayan ufak dekoratif kutu |
minaudière i.
|
|
74 |
Genel |
kalkanın üst köşesinde mızrağı desteklemeye yarayan çentik |
bouche i.
|
|
75 |
Genel |
eyer kayışını sabit tutmaya yarayan deri kayışlar |
hip strap i.
|
|
76 |
Genel |
domuz leşindeki kılları sıyırmaya yarayan keskin kenarlı bir alet |
hog scraper i.
|
|
77 |
Genel |
sahnedeki göstericiyi tutup çekmeye yarayan kancalı uzun sopa |
hook i.
|
|
78 |
Genel |
yoncaları dövüp tanelerini kabuklarından ayırmaya yarayan makine |
huller i.
|
|
79 |
Genel |
çileklerin kabuklarını soymaya yarayan küçük el aleti |
huller i.
|
|
|
80 |
Genel |
yataklı vagona asılan ve giyim gibi kişisel eşyaları koymaya yarayan hafif ipten yapılmış file |
hummock i.
|
|
81 |
Genel |
orta çağ'da ağır yaralı düşmanın daha fazla acı çekmesini önlemek için canını almaya yarayan kama |
misericord i.
|
|
82 |
Genel |
orta çağ'da ağır yaralı düşmanın daha fazla acı çekmesini önlemek için canını almaya yarayan kama |
misericorde i.
|
|
83 |
Genel |
buhar püskürtmeye yarayan cihaz |
mister i.
|
|
84 |
Genel |
sınırı belirtmeye yarayan doğal veya insan yapımı nesne |
monument i.
|
|
85 |
Genel |
fiilin bir gerçekliği ifade edip etmediğini ayırt etmeye yarayan biçimsel fark |
mood i.
|
|
86 |
Genel |
fiilin bir gerçekliği ifade edip etmediğini ayırt etmeye yarayan bir dizi çekim formlarına verilen ad |
mood i.
|
|
87 |
Genel |
morali yükseltmeye yarayan şey |
morale building i.
|
|
88 |
Genel |
(mengene) aletin kesmeye veya sıkmaya yarayan uçları arasındaki boşluk |
mouth i.
|
|
89 |
Genel |
ağzı korumaya yarayan gereç |
mouthpiece i.
|
|
90 |
Genel |
kovmaya yarayan şey |
repellent i.
|
|
91 |
Genel |
bir şeyi bağlamaya yarayan şey |
girding i.
|
|
92 |
Genel |
postaları tasnif etmeye yarayan bir gereç |
glacis i.
|
|
93 |
Genel |
(yer) tespit etmeye yarayan şey |
locater i.
|
|
94 |
Genel |
(yer) saptamaya yarayan şey |
locater i.
|
|
95 |
Genel |
(yer) bulmaya yarayan şey |
locater i.
|
|
96 |
Genel |
su ısıtma kabını ateşin üstünde tutmaya yarayan direk |
chimney lug i.
|
|
97 |
Genel |
sırt çantasının üzerine bir şeyler asmaya yarayan çok halkalı şerit |
daisy-chain i.
|
|
98 |
Genel |
temas ettiği şeyi aşağı indirmeye yarayan alet |
depressor i.
|
|
99 |
Genel |
ekin biçme makinesinin kesilmemiş otu ayrı tutmaya yarayan kısmı |
grass board i.
|
|
100 |
Genel |
mikroskobik oluşumu suda canlı tutmaya yarayan bir cihaz |
growing cell i.
|
|
101 |
Genel |
bir şeyin hareketini yönlendirmeye yarayan düzenek |
guide i.
|
|
102 |
Genel |
eğirme, bobinleme gibi tekstil makinelerinde iplikleri yönlendirmeye yarayan küçük alet |
guide i.
|
|
103 |
Genel |
matbaa veya katlama makinesinde yaprakları tutup bırakmaya yarayan cihaz |
guide i.
|
|
104 |
Genel |
aşınmış bir testereyi taşlamaya yarayan alet |
gummer i.
|
|
105 |
Genel |
terebentini bardağa akıtmaya yarayan v şeklinde oluk |
gutter i.
|
|
106 |
Genel |
ocağın yanında yemekleri, suyu sıcak tutmaya yarayan raf |
hob i.
|
|
107 |
Genel |
barda içkileri bölüp dağıtmaya yarayan bir ölçü aleti |
optic i.
|
|
108 |
Genel |
giysileri ovarak temizlemeye yarayan tahta |
rubboard i.
|
|
109 |
Genel |
et pişirmeye yarayan şiş |
broacher i.
|
|
110 |
Genel |
işe yarayan şey |
commodity i.
|
|
111 |
Genel |
saatlerde alarm veya zaman sesi çıkarmaya yarayan düz bobine sarılmış sert filmaşin |
gong i.
|
|
112 |
Genel |
işin üstünü örtmeye yarayan bahane |
cover-up i.
|
|
113 |
Genel |
bir şeyi verimli gerçekleştirmeye yarayan prosedür |
drill i.
|
|
114 |
Genel |
at dizini korumaya yarayan başlık |
pad i.
|
|
115 |
Genel |
fıçılarda delik açmaya yarayan bir tür delgi |
piercel i.
|
|
116 |
Genel |
fıçılarda delik açmaya yarayan bir tür delgi |
piercer i.
|
|
117 |
Genel |
kirişi yükseltmeye veya alçaltmaya yarayan tahta parçası |
pillow of a plow i.
|
|
118 |
Genel |
bigudi tutturmaya yarayan klips |
pincurl clip i.
|
|
119 |
Genel |
kumaş kenarlarına fisto açmaya yarayan alet |
pinking iron i.
|
|
120 |
Genel |
vakit doldurmaya yarayan lüzumsuz mevzu |
padding i.
|
|
121 |
Genel |
açık ateşi örtmeye yarayan metal kapak |
curfew i.
|
|
122 |
Genel |
(etek kenarlarını genişletmeye yarayan) kasnak çifti |
panier i.
|
|
123 |
Genel |
(etek kenarlarını genişletmeye yarayan) kasnak çifti |
pannier i.
|
|
124 |
Genel |
taş ve demir parçaları fırlatmaya yarayan bir silah çeşidi |
pederero [obsolete] i.
|
|
125 |
Genel |
kum tutmaya yarayan demir tava |
sand bath i.
|
|
126 |
Genel |
sıvı mürekkebin üzerine kum serpmeye yarayan kap |
sandbox i.
|
|
127 |
Genel |
üfleyerek zarar verici cisim atmaya yarayan on fit uzunluğunda boru |
sarbacane i.
|
|
128 |
Genel |
üfleyerek zarar verici cisim atmaya yarayan on fit uzunluğunda boru |
sarbican i.
|
|
129 |
Genel |
küçük kuş yakalamaya yarayan ağ |
day-net i.
|
|
130 |
Genel |
sıkça karşılaşılan canlı veya nesneleri tespit etmeye yarayan betimlemelerin bulunduğu resimli kitap |
field guide i.
|
|
131 |
Genel |
vurarak sinek öldürmeye yarayan yelpaze biçimli alet |
fly flap i.
|
|
132 |
Genel |
çadırı böceklere ve kötü hava koşullarına karşı korumaya yarayan ek örtü |
flysheet i.
|
|
133 |
Genel |
vurarak sinek öldürmeye yarayan yelpaze biçimli alet |
fly-swat i.
|
|
134 |
Genel |
sinekleri uzaklaştırmaya yarayan fırça |
flywhisk i.
|
|
135 |
Genel |
kapıyı kapatmaya yarayan kanca biçimli parça |
gate hook i.
|
|
136 |
Genel |
kumu tutmaya yarayan sivri bir çıkıntı |
pricker i.
|
|
137 |
Genel |
avı sersemletip öldürmeye yarayan kısa balıkçı sopası |
priest i.
|
|
138 |
Genel |
(kereste tesviye aşamasında) aşağı doğru bastırmaya yarayan makine ayağı |
presser foot i.
|
|
139 |
Genel |
bir şeyin kabuğunu ayıklamaya yarayan elek gibi gereç |
scalp i.
|
|
140 |
Genel |
kısa kesmeye yarayan şey |
scissors i.
|
|
141 |
Genel |
fazla tabakayı çıkarmaya yarayan alet |
scraper i.
|
|
142 |
Genel |
deniz tarağı toplamaya yarayan kısa saplı uzun dişli tırmık |
sea horse i.
|
|
143 |
Genel |
sözcük veya ifadelerin anlamlarını belirtmeye yarayan metin etiketleme yazılımı |
sense tagger i.
|
|
144 |
Genel |
hasırları eşit genişlikte çekmeye yarayan alet |
shave i.
|
|
145 |
Genel |
sevkiyata veya bir şeyi taşımaya yarayan kayış avara kolu gibi araç |
shipper i.
|
|
146 |
Genel |
sofradaki kırıntıları ve kül tablasında bulunanları toplamaya yarayan saplı küçük bir kap |
silent butler i.
|
|
147 |
Genel |
yüzmeye yarayan |
swimming s.
|
|
148 |
Genel |
baştan savmaya yarayan |
evasive s.
|
|
149 |
Genel |
aksini ispatlamaya yarayan |
elenctic s.
|
|
150 |
Genel |
işe yarayan |
handy s.
|
|
151 |
Genel |
itibarını kurtarmaya yarayan |
face saving s.
|
|
152 |
Genel |
çürütmeye yarayan |
elenctic s.
|
|
153 |
Genel |
yalanlamaya yarayan |
elenctic s.
|
|
154 |
Genel |
tekzip etmeye yarayan |
elenctic s.
|
|
155 |
Genel |
hacim ölçmeye yarayan |
volumetric s.
|
|
156 |
Genel |
reddetmeye yarayan |
elenctic s.
|
|
157 |
Genel |
savunmaya yarayan |
defensive s.
|
|
158 |
Genel |
pek çok işe yarayan |
all-purpose s.
|
|
159 |
Genel |
iki işe yarayan |
double-barrelled s.
|
|
160 |
Genel |
işe yarayan |
convenient s.
|
|
161 |
Genel |
iki işe yarayan |
double-barreled s.
|
|
162 |
Genel |
aksini ispatlamaya yarayan |
elenchic s.
|
|
163 |
Genel |
işe yarayan |
banausic s.
|
|
164 |
Genel |
biçmeye yarayan |
reaping s.
|
|
165 |
Genel |
geri almaya yarayan |
redemptional s.
|
|
166 |
Genel |
geri almaya yarayan |
redemptory s.
|
|
167 |
Genel |
fındık koymaya yarayan |
nut s.
|
|
168 |
Genel |
gizlemeye veya karartmaya yarayan |
tenebrific s.
|
|
169 |
Genel |
dökmeye yarayan |
tilting s.
|
|
170 |
Genel |
ayrımcılık yapılmadığını göstermeye yarayan |
token s.
|
|
171 |
Genel |
iletmeye yarayan |
transmissive s.
|
|
172 |
Genel |
bagaj koymaya yarayan |
trunk s.
|
|
173 |
Genel |
işe yarayan |
useful s.
|
|
174 |
Genel |
her işe yarayan |
utility s.
|
|
175 |
Genel |
mazeret göstermeye yarayan |
escape s.
|
|
176 |
Genel |
işe yarayan |
queme [dialect] s.
|
|
177 |
Genel |
nesneleri asmaya yarayan |
hanging s.
|
|
178 |
Genel |
zayıf seslerin şiddetini artırmaya yarayan |
microphonous s.
|
|
179 |
Genel |
doldurmak için açmaya yarayan |
break-open s.
|
|
180 |
Genel |
son aşamayı tamamlamaya yarayan |
mopping-up s.
|
|
181 |
Genel |
son rötuşları yapmaya yarayan |
mopping-up s.
|
|
182 |
Genel |
insanların moralini düzeltmeye yarayan |
morale-boosting s.
|
|
183 |
Genel |
uzaklaştırmaya yarayan |
repellant s.
|
|
184 |
Genel |
mümkün olan iki veya daha fazla yöntemden yalnızca biri işe yarayan |
one-way s.
|
|
185 |
Genel |
karşıtlığın ifade edilmesine yarayan |
oppositive s.
|
|
186 |
Genel |
ithal etmeye yarayan |
import s.
|
|
187 |
Genel |
rakibe yarayan |
competitive s.
|
|
188 |
Genel |
ayırt etmeye yarayan |
discriminative s.
|
|
189 |
Genel |
işten çıkarmaya yarayan |
dismissive s.
|
|
190 |
Genel |
belirli bir süre işe yarayan |
good (for) s.
|
|
191 |
Genel |
tamamlamaya yarayan |
completory s.
|
|
192 |
Genel |
kesmeye yarayan |
clipping s.
|
|
193 |
Genel |
kırkmaya yarayan |
clipping s.
|
|
194 |
Genel |
sulamaya yarayan |
irriguous s.
|
|
195 |
Genel |
dökmeye yarayan |
pouring s.
|
|
196 |
Genel |
akıtmaya yarayan |
pouring s.
|
|
197 |
Genel |
nahoş ve başkasına yarayan (iş) |
dirty s.
|
|
198 |
Genel |
falcılıkta işe yarayan |
predictive s.
|
|
199 |
Genel |
çekmeye yarayan |
pull-in s.
|
|
200 |
Genel |
kendini yok etmeye yarayan |
self-destruct s.
|
|
201 |
Genel |
ayırmaya yarayan |
separatory s.
|
|
202 |
Genel |
işe yarayan |
serving s.
|
|
203 |
Genel |
itmeye yarayan |
push s.
|
|
204 |
Genel |
kesinlikle işe yarayan |
sure-fire s.
|
|
205 |
Genel |
işe yarayan |
good s.
|
|
206 |
Genel |
belirli bir hareketin yerini veya nesnesini belirtmeye yarayan bir son ek |
-ment snk.
|
|
207 |
Genel |
sıfatlardan soyut isimler türetmeye yarayan bir son ek |
-mony snk.
|
|
208 |
Genel |
sıfatlardan soyut isimler türetmeye yarayan bir son ek |
-mony snk.
|
|
209 |
Genel |
işine yarayan anlamı veren son ek |
-ory snk.
|
|
210 |
Genel |
sabitlemeye yarayan donatı/madde anlamına gelen bir son ek |
-stat snk.
|
|
211 |
Genel |
atı burnunu kıstırarak zapt etmeye yarayan alet |
barnacle i.
|
|
Colloquial |
|
212 |
Konuşma Dili |
gizli dinleme yapmak veya kişisel bilgilere ulaşmak/kişisel bilgileri değiştirmek için kişinin bağlı olduğu güvenli ağdan atılarak tekrar bağlanmak zorunda bırakıldığı ve şifresini çalmaya yarayan gizli/sahte erişim noktası |
evil twin i.
|
|
213 |
Konuşma Dili |
cüzdan ya da çantayı büzüştürmeye yarayan ip |
knittle [uk] [dialect] i.
|
|
Idioms |
|
214 |
Deyim |
işe yarayan zamazingolar |
a box of tricks i.
|
|
215 |
Deyim |
tüm dünyayı tanımaya yarayan araç |
window on the world i.
|
|
216 |
Deyim |
tüm dünyayı tanımaya yarayan araç |
a window on the world i.
|
|
217 |
Deyim |
birisi tarafından özellikle belli bir konuda yazılmış bilgilendirici ve işe yarayan bilgi |
nugget of information i.
|
|
218 |
Deyim |
işe yarayan bilgileri işe yaramayan bilgilerden ayıklamak/ayırmak |
eat the meat and spit out the bones f.
|
|
Trade/Economic |
|
219 |
Ticaret/Ekonomi |
bir televizyonun ayarlanmış olduğu kanalı kaydetmeye yarayan mekanik bir araç |
audiometer i.
|
|
220 |
Ticaret/Ekonomi |
bir regresyon denkleminin açıkladığı bağlı değişkenin değişmesini ölçmeye yarayan istatistiksel kavram |
coefficient of determination i.
|
|
221 |
Ticaret/Ekonomi |
bir taşınmazın mülkiyetini başkasına devretmeye yarayan yazılı anlaşma |
deed i.
|
|
222 |
Ticaret/Ekonomi |
geçmiş yıllara ait rakamlara dayanarak geleceğin tahmin edilmesine yarayan bir istatistik yöntemi |
extrapolation i.
|
|
223 |
Ticaret/Ekonomi |
kredi almaya yarayan mal |
security element i.
|
|
224 |
Ticaret/Ekonomi |
madeni paraların ayarının tespitine yarayan kutu |
pyx i.
|
|
225 |
Ticaret/Ekonomi |
özellikle ağır yükleri tartmaya yarayan kantar |
weighing machine i.
|
|
226 |
Ticaret/Ekonomi |
belirli bir bölgede posta ücreti ödemeye yarayan pul |
local i.
|
|
227 |
Ticaret/Ekonomi |
her şeye yarayan |
all-purpose s.
|
|
Law |
|
228 |
Hukuk |
kanıtlamaya yarayan evrak |
voucher support i.
|
|
229 |
Hukuk |
(eskiden) mirasçının ölen büyük dedesinin el konmuş mülkünde hak iddia edebilmesine yarayan yazı |
besaiel i.
|
|
230 |
Hukuk |
kanıtlamaya yarayan evrak göstermek |
vouch f.
|
|
Industry |
|
231 |
Sanayi |
petrol rafinerilerinde mumu parafin distilatlarından soğutma yoluyla çıkarmaya yarayan bir alet |
chiller i.
|
|
232 |
Sanayi |
(su girişlerine çöp veya taşların girmesini engellemeye yarayan) elek benzeri ızgara |
grisly i.
|
|
233 |
Sanayi |
(proje yönetiminde) plana göre gitmeyen faaliyetleri izleyip müdahale etmeye yarayan araç |
control i.
|
|
234 |
Sanayi |
(bazı silindir preslerde) kağıdı silindirden kurtarmaya yarayan uzun ibreli bir alet |
shoefly i.
|
|
235 |
Sanayi |
kütükleri yassı şekilde kesmeye yarayan testere |
slabber i.
|
|
236 |
Sanayi |
kütükleri yassı şekilde kesmeye yarayan testereyi kullanan kimse |
slabber i.
|
|
237 |
Sanayi |
çatı kaplamada kullanmak üzere arduvaz levhaları şekillendirmeye ve çiviler için üzerlerinde delikler açmaya yarayan balta uçlu bir alet |
slate ax i.
|
|
238 |
Sanayi |
baskılı kumaşı solmaya dirençli hale getirmeye yarayan bir dizi tekne |
soaper i.
|
|
Tourism |
|
239 |
Turizm |
otel odalarının kapısını açmaya yarayan küçük kart |
key card i.
|
|
Media |
|
240 |
Medya |
bağı sabitlemeye yarayan gereç |
ligator i.
|
|
241 |
Medya |
ses kaydı veya video oynatıcısında kaydı hızlandırmaya yarayan denetim mekanizması |
fast-forward i.
|
|
Technical |
|
242 |
Teknik |
suyu soğutmaya yarayan bir tür çömlek |
alcarraza i.
|
|
243 |
Teknik |
maden cevherinden dökme demir elde etmeye yarayan bir tür ocak |
Catalan furnace i.
|
|
244 |
Teknik |
hızı belli seviyede tutmaya yarayan aygıt |
catch i.
|
|
245 |
Teknik |
bir noktadan geçen veya bir merkeze yakınsayan doğrular çizmeye yarayan araç |
centrolinead i.
|
|
246 |
Teknik |
kürekli teknede geriye doğru aşırı hareketi önlemeye yarayan blok veya mandal |
backstop i.
|
|
247 |
Teknik |
elektromanyetik dalgaları yansıtmaya yarayan madeni anten aparatı |
reflector i.
|
|
248 |
Teknik |
camla pencereyi birleştiren çerçeveyi açmaya yarayan camcı aleti |
ladkin i.
|
|
249 |
Teknik |
krokiler ya da haritalar üzerinde ölçüm yapmaya yarayan alet |
chartometer i.
|
|
250 |
Teknik |
ağır nesneleri çekip kaldırmaya yarayan kıskaçlı araç |
nipper i.
|
|
251 |
Teknik |
belirli bir derinlikten su örnekleri elde etmeye yarayan, korozyonu önlemek için plastikten yapılmış bir alet |
niskin bottle i.
|
|
252 |
Teknik |
belirlenen mikron boyutundan daha büyük katı parçacıkları elemeye yarayan filtre |
nominal filter i.
|
|
253 |
Teknik |
cıvatanın ayrık ucunu genişletmeye yarayan kama |
nose key i.
|
|
254 |
Teknik |
mikroskop gövdesinde bir nesne tutturmaya yarayan uç parçası |
nose piece i.
|
|
255 |
Teknik |
gemi veya uçağın konumunu ve seyrini belirlemeye yarayan sistem |
navigational system i.
|
|
256 |
Teknik |
sap üzerine monte edilip sıralanmış delgili kartları düzenlemeye yarayan ince sivri çubuk |
needle i.
|
|
257 |
Teknik |
uzaktaki nesneleri çizmeye ve ölçmeye yarayan, kamera ve teleskobun birleşimi bir tür araç |
telemetrograph i.
|
|
258 |
Teknik |
delik açmaya yarayan bir cihaz |
terebra i.
|
|
259 |
Teknik |
vida dişi kesmeye yarayan kılavuz |
threader i.
|
|
260 |
Teknik |
dar açıklık veya kanaldan çizgi çizmeye yarayan cihaz |
threader i.
|
|
261 |
Teknik |
içindekileri boşaltmaya yarayan yatırılabilir gövdesi olan araba |
tilt cart i.
|
|
262 |
Teknik |
(çelik vb.) metali bükmeye yarayan mengene |
tilt mill i.
|
|
263 |
Teknik |
belgeye günün tarih ve saatini damgalamaya yarayan araç |
time stamp i.
|
|
264 |
Teknik |
içindekileri boşaltmaya yarayan yatırılabilir gövdesi olan el arabası |
tipcart i.
|
|
265 |
Teknik |
araçlardan yük boşaltmaya yarayan eğimli teçhizat |
tipple i.
|
|
266 |
Teknik |
sesin geldiği yönü tespit etmeye yarayan bir cihaz |
topophone i.
|
|
267 |
Teknik |
metali şekillendirmeye yarayan bir dizi düz veya yivli rulo |
train i.
|
|
268 |
Teknik |
malzemeleri işlemeye yarayan aygıt |
treater i.
|
|
269 |
Teknik |
balyaların düzgün ve kare paketlemeye yarayan pres mekanizması |
tucker i.
|
|
270 |
Teknik |
sap üzerine monte edilip sıralanmış delgili kartları düzenlemeye yarayan ince sivri çubuk |
tumbler i.
|
|
271 |
Teknik |
turba kesmeye yarayan kürek |
tuskar [uk] i.
|
|
272 |
Teknik |
metali cüruf ve diğer yabancı maddelerden ayrılmaya yarayan bir tür fırın |
almond furnace i.
|
|
273 |
Teknik |
barajda fazla suyu taşımaya yarayan kanal |
wasteweir i.
|
|
274 |
Teknik |
daireleri ölçmeye yarayan bir ölçüm |
circular measure i.
|
|
275 |
Teknik |
deniz içinde ses veren şeylerin yerini ortaya çıkarmaya yarayan aygıt |
sonar i.
|
|
276 |
Teknik |
elektrik dalgalarındaki yavaşlamayı ölçmeye yarayan cihaz |
decremeter i.
|
|
277 |
Teknik |
göldeki su seviyesini ölçmeye yarayan cihaz |
limnograph i.
|
|
278 |
Teknik |
hava hızını ölçmeye yarayan cihaz |
air speed indicator i.
|
|
279 |
Teknik |
mekanik steteskopu (mekanik arızaları ses ile bulmaya yarayan bir aparat) |
mechanics sonarscope i.
|
|
280 |
Teknik |
küresel parçalar yapmaya yarayan alet |
spheronizer i.
|
|
281 |
Teknik |
profil çıkarmaya yarayan alet |
profiling device i.
|
|
282 |
Teknik |
rüzgarın hızını ve yönünü ölçmeye ve kaydetmeye yarayan cihaz |
aerovane i.
|
|
283 |
Teknik |
tanktakı yakıt miktarını ölçmeye yarayan derecelendirilmiş çubuk |
driplesstick i.
|
|
284 |
Teknik |
tanktakı yakıt miktarını öğrenmeye yarayan çubuk |
dripstick i.
|
|
285 |
Teknik |
tanktaki yakıt miktarını bulmaya yarayan çubuk |
dripstick i.
|
|
286 |
Teknik |
yüzey veya alan ölçmeye yarayan cihaz |
area meter i.
|
|
287 |
Teknik |
elektrik gücüyle görüntüleri iletmeye yarayan alet |
electrography i.
|
|
288 |
Teknik |
uzunluk ölçmeye yarayan bir çubuk |
ellwand [scottish] i.
|
|
289 |
Teknik |
pergelle çizim yaparken merkez nokta etrafında eğriler oluşturmaya yarayan ortası delikli yuvarlak bir alet |
ball point i.
|
|
290 |
Teknik |
bir dizi üçgenin diğer kenar uzunluklarını hesaplamaya yarayan üçgen kenarı |
base line i.
|
|
291 |
Teknik |
ses dalgalarını görselleştirmeye yarayan bir alet |
kaleidophon i.
|
|
292 |
Teknik |
sıcaklığı çevredeki ortam yoluyla kontrol etmeye yarayan bir alet |
bath i.
|
|
293 |
Teknik |
tezgah üzerindeki işi sabit tutmaya yarayan kelepçe |
bench clamp i.
|
|
294 |
Teknik |
kağıdı veya lifli maddeyi kağıt hamuruna dönüştürmeye yarayan bir cihaz |
macerater i.
|
|
295 |
Teknik |
bir saatin ana yayının açılmasını sınırlandırmaya yarayan bir ibresi bulunan, malta haçı şeklinde dişlere sahip bir program tekerleği |
geneva stop i.
|
|
296 |
Teknik |
torna ve dink makinesi gibi takım tezgahındaki bir aleti veya iş tezgahını taşımaya yarayan sürgülü düzenek |
saddle i.
|
|
297 |
Teknik |
kayış ucunu sabitlemeye yarayan bir halka veya cep |
billet i.
|
|
298 |
Teknik |
bir tarafında tümsek karşılık gelen diğer yarısında çukur bulunan seramik kalıbının iki yarısını birbirine monte etmeye yarayan bir alet |
match i.
|
|
299 |
Teknik |
parıltısız ve donuk bir yüzey yaratmaya yarayan araç |
matte i.
|
|
300 |
Teknik |
yüksek hızlı motor için indikatör kartı üretmeye yarayan bir optik cihaz |
manograph i.
|
|
301 |
Teknik |
sıvıların ve gazların basıncını ölçmeye yarayan alet |
manoscope i.
|
|
302 |
Teknik |
örtü üstündeki elmas tozunu tutmaya yarayan çizik ve kesikler |
hacking i.
|
|
303 |
Teknik |
sapmaları büyüterek iş merkezlerini doğru bir şekilde konumlandırmaya yarayan bir alet |
wiggler i.
|
|
304 |
Teknik |
somunların aşırı sıkılmasını önlemeye yarayan disk |
blotter i.
|
|
305 |
Teknik |
sıcaklık veya ışık gibi spesifik bir değişkene dair bilgi tespit etmeye yarayan minyatür bir elektronik cihaz |
microsensor i.
|
|
306 |
Teknik |
seslerin armonik ilişkilerini ölçmeye yarayan alet |
harmonometer i.
|
|
307 |
Teknik |
spiral eğriler çizmeye yarayan bir alet |
helicograph i.
|
|
308 |
Teknik |
sarmal eğriler çizmeye yarayan bir alet |
helicograph i.
|
|
309 |
Teknik |
iki hortum hattını bağlamaya veya ayırmaya yarayan metal bir parça |
breaching i.
|
|
310 |
Teknik |
yuvarlak nesneleri düzeltmeye yarayan küçük yüzey |
modeling plane i.
|
|
311 |
Teknik |
makine çalıştırmaya yarayan elektrik motoru ve yardımcı teçhizat |
motor drive i.
|
|
312 |
Teknik |
elektrik akımlarını dönüştürmeye yarayan, mekanik olarak bir veya daha fazla sayıdaki jeneratöre bağlanmış motor |
motor generator i.
|
|
313 |
Teknik |
sıvı veya yumuşak bir maddeye şekil vermeye yarayan boşluk |
moulder i.
|
|
314 |
Teknik |
puding veya jöle gibi yiyeceklere şekil verilmesine yarayan pişirme gereci |
moulder i.
|
|
315 |
Teknik |
belirli bir tasarımı yumuşak gıdalara basmaya yarayan oymalı ahşap parça |
moulder i.
|
|
316 |
Teknik |
elektromanyetik ışıma yoğunluğunu ölçmeye yarayan hava geçirmez ampul |
light mill i.
|
|
317 |
Teknik |
elektrik kablolarını korumaya ve izole etmeye yarayan, genellikle metal olmayan malzemeden yapılan esnek boru tesisatı |
loom i.
|
|
318 |
Teknik |
mikro organizmaları aktarmaya yarayan platin kablo |
loop i.
|
|
319 |
Teknik |
açı ölçerek mesafe ve uzunlukları tespit etmeye yarayan portatif bir araç |
geometric square i.
|
|
320 |
Teknik |
çalkalama amaçlı kullanılan suyu tutmaya yarayan alet |
rinser i.
|
|
321 |
Teknik |
sürmeye yarayan alet |
dabber i.
|
|
322 |
Teknik |
iki karşıt noktasından birer kablo geçen ve gaz halindeki karışımları elektrik kıvılcımı ile patlatmaya yarayan dayanıklı cam boru |
detonating tube i.
|
|
323 |
Teknik |
(fotogravürde) kollodiyonize cam plakayı gümüş banyoya daldırmaya yarayan alet |
dipper i.
|
|
324 |
Teknik |
pirinç dökümünde maden eritme kabını kaldırmaya yarayan kanca |
grunter [dated] i.
|
|
325 |
Teknik |
hızı artırmaya yarayan alet |
multiplying gear i.
|
|
326 |
Teknik |
adım uzunluğu ve hızı ile sayısını kaydetmeye yarayan bir cihaz |
odograph i.
|
|
327 |
Teknik |
bot veya ayakkabıya tekerlek takmaya yarayan kayışlı alet |
roller skate i.
|
|
328 |
Teknik |
üzerinde uzunluk birimlerinin işaretli olduğu, şerit biçimindeki uzunluk ölçmeye yarayan alet |
rule i.
|
|
329 |
Teknik |
kanal veya boru içinde burgaç akımlarını iletmeye yarayan bir plaka ya da ızgara |
baffler i.
|
|
330 |
Teknik |
ışığın geçişini önlemeye veya ışık yoğunluğunu düzenlemeye yarayan bir cihaz ya da yapı |
baffler i.
|
|
331 |
Teknik |
sudaki maddelerin özgül ağırlığını ölçmeye yarayan bir tür terazi |
hydrostatic balance i.
|
|
332 |
Teknik |
kavisli yüzeyleri düzlemeye yarayan esnek bir rende |
compass plane i.
|
|
333 |
Teknik |
deniz diplerinde inceleme yapmaya yarayan bir dalgıç aparatı |
bathysphere i.
|
|
334 |
Teknik |
duvar eğimini ayarlamaya yarayan bir alet |
batter rule i.
|
|
335 |
Teknik |
aşağıya indirilen kütükleri frenlemeye yarayan, tomruk kızağının altına yerleştirilen kavisli demir |
goose neck i.
|
|
336 |
Teknik |
rüzgar hızını kaydetmeye yarayan bir alet |
cinemograph i.
|
|
337 |
Teknik |
direnen birini tutmaya yarayan cihaz |
come-along i.
|
|
338 |
Teknik |
(kağıt, karton) malzemeleri kalıplama veya kabartmaya yarayan oymalı metal blok |
die i.
|
|
339 |
Teknik |
kilidin anahtar deliğini kapatmaya yarayan hareketli plaka |
drop i.
|
|
340 |
Teknik |
büyük dövme işleri yapmaya yarayan cihaz |
drop press i.
|
|
341 |
Teknik |
sıvıları damlalarla ölçmeye yarayan bir tür hazneli cam boru |
dropper i.
|
|
342 |
Teknik |
damıtılmış su iletimine yarayan bir tür ayarlanabilir boru |
dropper i.
|
|
343 |
Teknik |
damıtılmış su iletimine yarayan bir tür ayarlanabilir boru |
normal dropper i.
|
|
344 |
Teknik |
damıtılmış su iletimine yarayan bir tür ayarlanabilir boru |
standard dropper i.
|
|
345 |
Teknik |
metallerin şekillendirilebilirliğini belirlemeye yarayan bir alet |
ductilimeter i.
|
|
346 |
Teknik |
tıraş edilecek malzemeyi tutmaya yarayan bir tür tezgah |
dumbhead i.
|
|
347 |
Teknik |
maddeyi sıkıştırmaya yarayan pres |
packing press i.
|
|
348 |
Teknik |
maddeyi sıkıştırmaya yarayan pres |
packing screw i.
|
|
349 |
Teknik |
jakar kartonu delmeye yarayan klavyeli bir makine |
piano i.
|
|
350 |
Teknik |
küçük açıklıkları kapatmaya yarayan alet |
picker i.
|
|
351 |
Teknik |
testereyle çalışırken kesilecek parçayı sabit tutmaya yarayan ince tahta parçası |
featherboard i.
|
|
352 |
Teknik |
x ışınları filme ulaşmadan önce içlerindeki eğik ışınları elimine ederek daha keskin görüntüler üretmeye yarayan hareketli ızgara |
diaphragm i.
|
|
353 |
Teknik |
mastara veya cetvelin düz çizgi çizmeye yarayan kenarı |
fiducial edge i.
|
|
354 |
Teknik |
açıları veya mesafeleri hassas olarak ölçmeye yarayan cihaz |
filar micrometer i.
|
|
355 |
Teknik |
kum ve çakıldan süzülen suyu toplamaya yarayan filtreli tünel |
filter gallery i.
|
|
356 |
Teknik |
metallere uç uca kaynak yapmaya yarayan bir yöntem |
flash butt welding i.
|
|
357 |
Teknik |
metallere uç uca kaynak yapmaya yarayan bir yöntem |
flash welding i.
|
|
358 |
Teknik |
çelik halatlar üzerinde hareket ederek engebeli arazilerde yük taşımaya yarayan mekanizma |
flying fox [australia] i.
|
|
359 |
Teknik |
kinetik enerji depolamaya yarayan bir çark |
flywheel i.
|
|
360 |
Teknik |
kol veya duvar saatinin kırık bölümünü onarmaya yarayan ek |
plug i.
|
|
361 |
Teknik |
açı ölçmeye ve verilen açı ölçülerine uygun çizim yapmaya yarayan derecelendirilmiş bir ölçek |
scale of chords i.
|
|
362 |
Teknik |
ağaç veya metal oymada geniş alanları çekip çıkarmaya yarayan alet |
scalper i.
|
|
363 |
Teknik |
ağaç veya metal oymada geniş alanları çekip çıkarmaya yarayan alet |
scauper i.
|
|
364 |
Teknik |
ağaç veya metal oymada geniş alanları çekip çıkarmaya yarayan alet |
scorper i.
|
|
365 |
Teknik |
güneş ışınlarını yansıtarak sinyal göndermeye yarayan bir alet |
sematrope i.
|
|
366 |
Teknik |
özgül ağırlıkları farklı olan sıvıları veya sıvılardan katıları ayırmaya yarayan cihaz |
separator i.
|
|
367 |
Teknik |
galvanik pildeki zıt kutup elektrotlarının arasında metalik temas olmasını önlemeye yarayan aparat |
separator i.
|
|
368 |
Teknik |
kalıptaki ham metali çıkarmaya yarayan esnek bir alet |
shedder i.
|
|
369 |
Teknik |
ahşap direğin, kazığın veya çubuğun ucunu korumaya yarayan soket veya başlık |
shoe i.
|
|
370 |
Teknik |
taşıtın kar veya buzun üstünde kaymasına yarayan kayış |
shoe i.
|
|
371 |
Teknik |
yoğunluk ölçümüne yarayan termometreli bir çeşit kap |
picnometer i.
|
|
372 |
Teknik |
(matbaa makinesinde) kağıdın delinmesine yarayan çelik pim |
point i.
|
|
373 |
Teknik |
(matbaa makinesinde) kağıdın delinmesine yarayan çelik pim |
press point i.
|
|
374 |
Teknik |
sürtünmeyi azaltan parçaları yerlerine itmeye yarayan saatçi aleti |
pusher i.
|
|
375 |
Teknik |
kundak bombalarını taşımaya yarayan fincan şeklindeki gereç |
snuffer i.
|
|
376 |
Teknik |
parlamayı gidermeye veya azaltmaya yarayan |
nonglare s.
|
|
377 |
Teknik |
kesmeye yarayan |
incisory s.
|
|
378 |
Teknik |
yolda mesafeyi ölçmeye yarayan |
odometrous s.
|
|
379 |
Teknik |
deniz içinde ses veren şeylerin yerini ortaya çıkarmaya yarayan aygıt |
sonar (sound navigation and ranging) kısalt.
|
|
Computer |
|
380 |
Bilgisayar |
işlemci ve diğer çevresel bileşenler arasında veri aktarımına yarayan yollar |
channel i.
|
|
381 |
Bilgisayar |
bilgisayar çipinde çok büyük miktarda veri depolamaya yarayan birkaç yüz nikel atomlu mikroskobik küme |
nanodot i.
|
|
382 |
Bilgisayar |
bellekte yer tahsis etmemize yarayan c fonksiyonu |
malloc i.
|
|
383 |
Bilgisayar |
yazar kasa kayıtlarını tahrif etmeye yarayan bir yazılım |
zapper i.
|
|
384 |
Bilgisayar |
web uygulamaları yaratmaya yarayan bir araç seti |
yeoman i.
|
|
385 |
Bilgisayar |
belirli bir tcp bağlantı kullanıcısını tanımlamaya yarayan internet protokolü |
ident i.
|
|
386 |
Bilgisayar |
dvd yazmaya yarayan bilgisayar donanımı |
dvd writer i.
|
|
387 |
Bilgisayar |
yazıcının baskı levhası üzerinde olup kağıdın kenarında delik açmaya yarayan deliciler |
pin i.
|
|
388 |
Bilgisayar |
datayı doğrudan bilgisayarlı bir sisteme eklemeye yarayan cihaz |
direct input i.
|
|
389 |
Bilgisayar |
video oyunlarında duvarların arkasını görmeye yarayan hile |
wallhack i.
|
|
390 |
Bilgisayar |
lazer diske kaydedilmiş görüntü sinyallerini çoğaltmaya yarayan bir sistemin ticari markası |
lv (laservision) kısalt.
|
|
Telecom |
|
391 |
Telekom |
iyonosferik yansımada, frekanslı radyo dalgalarının hareket etmesine yarayan boşluk |
radio window i.
|
|
392 |
Telekom |
el ile yazılmış mesajları telgraf ile iletmeye ve almaya yarayan bir araç |
telechirograph i.
|
|
393 |
Telekom |
bir görseli telgraf vasıtasıyla iletmeye yarayan araç |
telegraphoscope i.
|
|
394 |
Telekom |
uzaktaki nesneleri çizmeye ve ölçmeye yarayan, kamera ve teleskobun birleşimi bir tür araç |
telemetrograf i.
|
|
395 |
Telekom |
haberleşme uydusu ile sinyal alışverişinde bulunmaya yarayan küçük parabolik anten |
minidish i.
|
|
396 |
Telekom |
uçaklarla yerden iletişim kurmaya yarayan (iletişim) |
ground-to-air s.
|
|
397 |
Telekom |
devrenin empedansını artırarak yüksek frekanslı sinyalleri zayıflatmaya yarayan bir indüktör |
rfc (radio-frequency choke) kısalt.
|
|
Electric |
|
398 |
Elektrik |
yarı iletkenle temas kurmaya yarayan transistör ucu |
cat's whisker i.
|
|
399 |
Elektrik |
elektrik iletimi sayesinde uzaktaki nesneleri görünür hale getirmeye yarayan cihazlara verilen isim |
telelectroscope i.
|
|
400 |
Elektrik |
devredeki bağlantının kurulmasına veya kesilmesine yarayan bağlantı noktası |
terminal i.
|
|
401 |
Elektrik |
elektromanyetizmada akım ve manyetik alan yönlerini tayin etmeye yarayan metot |
thumb-and-finger rule i.
|
|
402 |
Elektrik |
statik elektrik üretmeye yarayan bir alet |
electrophorus i.
|
|
403 |
Elektrik |
frekans modülasyonlu veya faz modülasyonlu taşıyıcı dalgaları çözmeye yarayan devre |
discriminator i.
|
|
404 |
Elektrik |
elektrik devresini kesmeye yarayan cihaz |
disjunctor i.
|
|
405 |
Elektrik |
2 kabloyu fişsiz bağlamaya yarayan birleştirme ünitesi |
barrier strip i.
|
|
406 |
Elektrik |
genellikle yalıtkan maddeyle ayrılmış iki iletken yüzeyden oluşan ve elektrik yükünü toplamaya yarayan cihaz |
condenser i.
|
|
407 |
Elektrik |
transistörde alt katmanları oluşturmaya yarayan bir teknik |
planar i.
|
|
Mechanic |
|
408 |
Mekanik |
akışkanlara direnç sağlamak, sızıntıyı önlemek, sıvıları birbirinden ayırmak gibi amaçlara yarayan cihaz |
labyrinth i.
|
|
409 |
Mekanik |
makineyi boşa almaya yarayan cihaz |
throw-out i.
|
|
410 |
Mekanik |
mekanizmayı harekete geçirmeye yarayan eleman |
trip i.
|
|
411 |
Mekanik |
tezgah üzerinde parça kenarını veya ortasını bulmaya yarayan bir gereç |
wiggler i.
|
|
412 |
Mekanik |
tezgah üzerinde parça kenarını veya ortasını bulmaya yarayan bir gereç |
wobbler i.
|
|
413 |
Mekanik |
seramik tabaklara şekil vermeye yarayan makine |
jigger i.
|
|
414 |
Mekanik |
üzerinde çalışılan bir nesneyi tutmaya yarayan kıskaçlı alet |
vice i.
|
|
415 |
Mekanik |
önemli bir mesafeden insanları yükseltip indirmeye yarayan mekanik bir kaldırma aracı |
man engine i.
|
|
416 |
Mekanik |
sac malzemeleri kesmeye veya kırpmaya yarayan eğik bıçak |
guillotine i.
|
|
417 |
Mekanik |
dikey hareketi önlemeye yarayan bilezik |
ruff i.
|
|
418 |
Mekanik |
eğenin dişlerini temizlemeye yarayan çelik kıllı fırça |
filecard i.
|
|
419 |
Mekanik |
sürtünme yolu ile ateş yakmaya yarayan ilkel bir alet |
fire drill i.
|
|
420 |
Mekanik |
uzaktaki bir cihazı çalıştırmaya yarayan mekanizmalara ilişkin |
telemechanic s.
|
|
Television |
|
421 |
Televizyon |
ses mikseri üzerinde sağ-sol kanallardaki göreli seviyeleri ayarlamaya yarayan bir düğme |
pan potentiometer i.
|
|
422 |
Televizyon |
ses mikseri üzerinde sağ-sol kanallardaki göreli seviyeleri ayarlamaya yarayan bir düğme |
pan pot i.
|
|
Radio |
|
423 |
Radyo |
kristal radyo alıcısında kristal ile temas kurmaya yarayan sivri tel |
cat's whisker i.
|
|
Textile |
|
424 |
Tekstil |
kumaş kabartmaya yarayan alet |
teaseler i.
|
|
425 |
Tekstil |
kumaş kabartmaya yarayan alet |
teaseller i.
|
|
426 |
Tekstil |
kumaşın tüylerini kabartmaya yarayan alet ya da makine |
teaser i.
|
|
427 |
Tekstil |
tarak makinesinin silindirini kaplamaya yarayan tel şeritler |
card clothing i.
|
|
428 |
Tekstil |
kumaştaki havları kabartmaya yarayan alet |
napper i.
|
|
429 |
Tekstil |
dokuma tezgahında bezi enine gergin tutmaya yarayan pimli düz ahşap çubuk |
templet i.
|
|
430 |
Tekstil |
yün temizlemeye yarayan bir dizi fıçı/kase |
train i.
|
|
431 |
Tekstil |
balyalama sırasında pamuğu sıkıştırmaya yarayan parça |
tramper i.
|
|
432 |
Tekstil |
dikiş makinesinde kenar kıvırmaya yarayan eklenti |
tucker i.
|
|
433 |
Tekstil |
dikiş makinesinde kenar kıvırmaya yarayan eklenti |
corder i.
|
|
434 |
Tekstil |
dikiş makinesinde kenar katlama yapmaya yarayan parça |
hemmer i.
|
|
435 |
Tekstil |
iplik üretmeye yarayan dairesel çelik bantlı düzenek |
ring i.
|
|
436 |
Tekstil |
yün kumaşı germeye yarayan araç |
ringhead i.
|
|
437 |
Tekstil |
dikiş makinesinin fırfır veya kırmalı yaka yapmaya yarayan ek parçası |
ruffler i.
|
|
438 |
Tekstil |
yünlü elyafı hallaçlamadan önce çözmeye yarayan bir makine |
fearnaught i.
|
|
439 |
Tekstil |
yünlü elyafı hallaçlamadan önce çözmeye yarayan bir makine |
fearnought i.
|
|
440 |
Tekstil |
düğmenin rahatça iliklenip açılabilmesine yarayan kısa parça |
shank i.
|
|
441 |
Tekstil |
dokuma tezgahındaki gücüleri yükseltmeye yarayan ip grubu |
simple i.
|
|
Architecture |
|
442 |
Mimarlık |
kilise ve kemerlerdeki görünür yüksekliği azaltmaya yarayan kubbe benzeri yapı |
calotte i.
|
|
443 |
Mimarlık |
kilise ve kemerlerdeki görünür yüksekliği azaltmaya yarayan kubbe benzeri yapı |
callot i.
|
|
Construction |
|
444 |
İnşaat |
gönyeburunun açısını hesaplamaya yarayan ölçü aleti |
miter gauge i.
|
|
445 |
İnşaat |
bina dışındaki sıcaklık ile iç mekandaki hedef sıcaklığın arasındaki dengeyi korumaya yarayan bina kontrol cihazı |
compensator i.
|
|
446 |
İnşaat |
toprağı kazmaya yarayan |
earth-moving s.
|
|
447 |
İnşaat |
kazı yapmaya yarayan |
earth-moving s.
|
|
Woodworking |
|
448 |
Ağaç İşleri |
cilalamadan önce mermerin düzleştirilmesine yarayan parke blok |
rabot i.
|
|
449 |
Ağaç İşleri |
ahşap oymaya yarayan alet |
veiner i.
|
|
450 |
Ağaç İşleri |
paralel çizgi çekmeye yarayan marangoz aleti |
gage i.
|
|
451 |
Ağaç İşleri |
ağaç kabuğu soymaya yarayan aletler |
barking irons i.
|
|
452 |
Ağaç İşleri |
ağaç kabuğu soymaya yarayan bir alet |
barking iron i.
|
|
453 |
Ağaç İşleri |
ağaç kabuğu soymaya yarayan bir alet |
barking spud i.
|
|
Furniture |
|
454 |
Mobilya |
sandalyenin kollarını örtmeye yarayan dekoratif koruyucu kaplama |
tidy i.
|
|
455 |
Mobilya |
lavaboda küçük çöpleri boşaltmaya yarayan delikli bölme |
tidy i.
|
|
456 |
Mobilya |
yatak örtüsü, döşeme gibi malzemelerin iki parçasını birleştirmeye yarayan düz şerit |
boxing i.
|
|
Automotive |
|
457 |
Otomotiv |
yivli deseni olan, vites ayarlamaya yarayan döndürmeli gidon tutamağı |
twist grip i.
|
|
458 |
Otomotiv |
vites değiştirmeye yarayan gidon tutamağı |
twist-grip i.
|
|
459 |
Otomotiv |
motorlu araçları çamur ve sudan korumaya yarayan kanat |
fender i.
|
|
460 |
Otomotiv |
vantilatörün motoru gereksiz yere fazla soğutmaması için devreden çıkartmaya yarayan tertibat |
fan clutch i.
|
|
461 |
Otomotiv |
halat hızını sürtünme ile kontrol etmeye yarayan cihaz |
block i.
|
|
462 |
Otomotiv |
arabanın ön farlarını kısmaya yarayan düğme |
dipper [uk] i.
|
|
463 |
Otomotiv |
arabanın ön farlarını kısmaya yarayan düğme |
dipswitch [uk] i.
|
|
464 |
Otomotiv |
boşluk ölçmeye yarayan ince metal bir şerit |
feeler gauge i.
|
|
465 |
Otomotiv |
motorlu araçlarda benzin deposuna doldurma borusunu takmaya yarayan alet |
filler cap i.
|
|
Traffic |
|
466 |
Trafik |
yerleşim mahallesinde trafiği yavaşlatarak yaya güvenliğini arttırmaya yarayan yol daralması |
neckdown i.
|
|
467 |
Trafik |
motorlu taşıtın karayolu trafik kontrol mekanizmasını çalıştırmasına yarayan kol |
treadle i.
|
|
Railway |
|
468 |
Demiryolu |
rayın ölçüsünü belirlemeye yarayan bir alet |
track gage i.
|
|
469 |
Demiryolu |
lokomotifleri bir raydan diğerine paralel olarak kaydırmaya yarayan paletli platform |
traverse table i.
|
|
470 |
Demiryolu |
tren istasyonlarında yolcuların binmesine ve inmesine yarayan yükseltilmiş alan |
platform i.
|
|
471 |
Demiryolu |
tren istasyonlarında bagaj değiştirmeye yarayan el arabası |
lorrie i.
|
|
472 |
Demiryolu |
lokomotifin önünde yer alan ve raydaki engelleri ortadan kaldırmaya yarayan üçgen şeklindeki eğimli yapı |
guard [uk] i.
|
|
Aeronautic |
|
473 |
Havacılık |
uçak ve uçak bileşenleri üzerinde bulunan, oksijen, hava, hidrolik sıvı vb. takviyesi yapmaya yarayan bağlantı |
charging point i.
|
|
474 |
Havacılık |
havanın uçağın kanadından daha düzgün akması ve türbülansın en aza inmesine yarayan bir araç |
turbulator i.
|
|
475 |
Havacılık |
hava ve deniz taşıtlarında taşıta yön vermeye yarayan hareketli parça (dümen) |
rudder i.
|
|
476 |
Havacılık |
tanktaki yakıt miktarını bulmaya yarayan derecelendirilmiş çubuk |
driplesstick i.
|
|
477 |
Havacılık |
tanktaki yakıt miktarını bulmaya yarayan çubuk |
drip stick i.
|
|
478 |
Havacılık |
uçağın hızını kesmeye yarayan hareketli kapak veya başka bir yüzey |
air break i.
|
|
479 |
Havacılık |
yiyeceklerin sıcak tutulmasına yarayan tekerlekli ikram dolabı |
hostess trolley i.
|
|
480 |
Havacılık |
uçağı uçak gemisinden fırlatmaya yarayan düzenek |
catapult i.
|
|
481 |
Havacılık |
uçuş sırasında tanker uçağından başka bir uçağa yakıt ikmali yapmaya yarayan uzun boş tüp |
boom i.
|
|
482 |
Havacılık |
yüksek bir yerle zemin arasındaki eğimli hattan aşağı kaymaya yarayan uçak kombinasyonu |
gliding machine i.
|
|
483 |
Havacılık |
hava taşıtlarını kontrol etmeye yarayan kumanda kolu |
yoke i.
|
|
Marine |
|
484 |
Denizcilik |
gemilerdeki eski üstüpüleri kaldırmaya yarayan alet |
rasing iron i.
|
|
485 |
Denizcilik |
gemide çarmıkları açmaya ve küpeşteden uzak tutmaya yarayan ahşap ya da çelik çıkıntı |
channel i.
|
|
486 |
Denizcilik |
çapayı yükseltmek için halat kablosunu geçici olarak sabitlemeye yarayan kordon |
nipper i.
|
|
487 |
Denizcilik |
yan yatmış ya da yalpalayan gemilerin eğimini ölçmeye yarayan aparat |
nauropometer i.
|
|
488 |
Denizcilik |
seren veya tersanelerde kullanılan halatların tutturulmasına yarayan tek kulaklı çengel |
thumb cleat i.
|
|
489 |
Denizcilik |
direk üzerinde yelkeni kaldırıp indirmeye yarayan bir kombinasyon |
track and slide i.
|
|
490 |
Denizcilik |
gemideki silahları içeri veya dışarı hareket ettirmeye yarayan donanım |
train tackle i.
|
|
491 |
Denizcilik |
üstü açık bir teknenin dümenini istenen pozisyonda tutmaya yarayan halat |
twiddling line i.
|
|
492 |
Denizcilik |
ana yelkendeki yakaları bağlamaya yarayan halat |
tack tackle i.
|
|
493 |
Denizcilik |
flok yelkenini düzeltmeye yarayan halat |
jib sheet i.
|
|
494 |
Denizcilik |
genellikle filikaları asmaya yarayan ve gemilerin bordalarında bulunan özel bir vinç |
davit i.
|
|
495 |
Denizcilik |
halatların tutturulmasına yarayan iki kulaklı çengel |
cleat i.
|
|
496 |
Denizcilik |
sualtında balık avlanmaya yarayan ucu çengelli mızrak |
spear gun i.
|
|
497 |
Denizcilik |
suyun geminin güvertesinden denize akmasına yarayan delik |
scupper i.
|
|
498 |
Denizcilik |
tekneleri bağlamaya yarayan kısa halat |
painter i.
|
|
499 |
Denizcilik |
yön belirlemeye yarayan araç |
compass i.
|
|
500 |
Denizcilik |
çıpayı sabit tutmaya yarayan ahşap parça |
anchor chock i.
|
|