Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
dirty
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"dirty"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 94 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
dirty
f.
pisletmek
2
Yaygın Kullanım
dirty
s.
pis
3
Yaygın Kullanım
dirty
s.
kirli
General
4
Genel
dirty
f.
pislenmek
5
Genel
dirty
f.
bulaştırmak
6
Genel
dirty
f.
batırmak
7
Genel
dirty
f.
pislemek
8
Genel
dirty
f.
kirletmek
9
Genel
dirty
f.
kirlenmek
10
Genel
dirty
f.
lekelemek
11
Genel
dirty
f.
asıl doğasını çarpıtarak küçük düşürmek
12
Genel
dirty
s.
kaka
13
Genel
dirty
s.
muzur
14
Genel
dirty
s.
ahlaksız
15
Genel
dirty
s.
iğrenç
16
Genel
dirty
s.
sisli
17
Genel
dirty
s.
fırtınalı
18
Genel
dirty
s.
bulaşık
19
Genel
dirty
s.
bulanık
20
Genel
dirty
s.
çirkin
21
Genel
dirty
s.
aşağılık
22
Genel
dirty
s.
açık saçık
23
Genel
dirty
s.
murdar
24
Genel
dirty
s.
kirli
25
Genel
dirty
s.
rezil
26
Genel
dirty
s.
alçak
27
Genel
dirty
s.
galiz
28
Genel
dirty
s.
müstehcen
29
Genel
dirty
s.
terbiyesiz
30
Genel
dirty
s.
bozuk
31
Genel
dirty
s.
edepsiz
32
Genel
dirty
s.
çepel
33
Genel
dirty
s.
(hava) bozuk
34
Genel
dirty
s.
yolsuz
35
Genel
dirty
s.
çepelli
36
Genel
dirty
s.
kirleten
37
Genel
dirty
s.
lekeleyen
38
Genel
dirty
s.
nahoş ve başkasına yarayan (iş)
39
Genel
dirty
s.
alçakça davranışları gerektiren
40
Genel
dirty
s.
adil oyun şartlarını ihlal eden
41
Genel
dirty
s.
aşırı üzücü
42
Genel
dirty
s.
çok kederli
43
Genel
dirty
s.
saldırgan
44
Genel
dirty
s.
tiksindirici
45
Genel
dirty
s.
(deniz, kara veya hava) sert ve bulanık
46
Genel
dirty
s.
bulutlu (renk veya ışık)
47
Genel
dirty
s.
boğuk
48
Genel
dirty
s.
ham
49
Genel
dirty
s.
kötü niyetli
50
Genel
dirty
s.
içerlemiş
51
Genel
dirty
s.
küçümseyen
52
Genel
dirty
s.
ürkütücü
53
Genel
dirty
s.
küfürlü
54
Genel
dirty
s.
ayıp
55
Genel
dirty
s.
mahrem
56
Genel
dirty
s.
kaba
57
Genel
dirty
s.
nezaketsiz
58
Genel
dirty
s.
öfke saçan
59
Genel
dirty
s.
hoşnutsuzluk bildiren
60
Genel
dirty
zf.
pis bir şekilde
61
Genel
dirty
zf.
kirli bir şekilde
62
Genel
dirty
zf.
alçakça
63
Genel
dirty
zf.
kepazelikle
64
Genel
dirty
zf.
ahlaksızca
Colloquial
65
Konuşma Dili
dirty
s.
epey
66
Konuşma Dili
dirty
s.
aşırı
67
Konuşma Dili
dirty
zf.
acımasızca
68
Konuşma Dili
dirty
zf.
alçakça
69
Konuşma Dili
dirty
zf.
vicdansızca
70
Konuşma Dili
dirty
zf.
ahlaksızca
71
Konuşma Dili
dirty
zf.
gizlice
72
Konuşma Dili
dirty
zf.
sinsi bir şekilde
73
Konuşma Dili
dirty
zf.
bayağı bir şekilde
Trade/Economic
74
Ticaret/Ekonomi
dirty
s.
müdahale edilmiş (kur dalgalanması)
Computer
75
Bilgisayar
dirty
s.
daha büyük bir belleğe yeniden yazılması gerekli verileri içeren
Aeronautic
76
Havacılık
dirty
s.
hava akımına doğru çıkıntıları olan (uçak)
Physics
77
Fizik
dirty
s.
çok miktarda serpinti yapan (atom/hidrojen bombası)
Military
78
Askeri
dirty
s.
bölgeyi düşük seviyeli radyasyonla kirletmeyi amaçlayan (bomba)
Sport
79
Spor
dirty
s.
sportmence olmayan
80
Spor
dirty
s.
centilmenlik dışı
Printery
81
Matbaa
dirty
s.
okunaksız (nüsha)
82
Matbaa
dirty
s.
aşırı derecede düzeltme çizikleri içeren (metin)
83
Matbaa
dirty
s.
hatalarla dolu (metin)
Ottoman Turkish
84
Osmanlıca
dirty
s.
necis
85
Osmanlıca
dirty
s.
mülevves
Slang
86
Argo
dirty
i.
pislik
87
Argo
dirty
i.
adilik
88
Argo
dirty
i.
hainlik
89
Argo
dirty
s.
uyuşturucu kullanan
90
Argo
dirty
s.
uyuşturucu bulunduran
91
Argo
dirty
s.
kulak tırmalayıcı
92
Argo
dirty
s.
gıcırtılı
93
Argo
dirty
s.
rahatsız eden
94
Argo
dirty
s.
pürüzlü
"dirty"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 435 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
dirty dishes
i.
bulaşık
2
Yaygın Kullanım
become dirty
f.
kirlenmek
3
Yaygın Kullanım
get dirty
f.
kirlenmek
General
4
Genel
dirty trick
i.
alicengiz oyunu
5
Genel
dirty dog
i.
aşağılık kimse
6
Genel
dirty trick
i.
kalleşlik
7
Genel
dirty trick
i.
kahpelik
8
Genel
dirty linen
i.
kirli çamaşır
9
Genel
dirty business
i.
kirli iş
10
Genel
dirty end of the stick
i.
işin kötü tarafı
11
Genel
dirty money
i.
kara para
12
Genel
dirty trick
i.
kancıklık
13
Genel
dirty place
i.
çöplük
14
Genel
dirty trick
i.
alavere dalavere
15
Genel
dirty trick
i.
pislik
16
Genel
white but dirty
i.
ak kirpani
17
Genel
dirty trick
i.
hınzırlık
18
Genel
dirty bomb
i.
kirli bomba
19
Genel
getting dirty
i.
kirlenme
20
Genel
dirty joke
i.
kötü şaka
21
Genel
dirty water
i.
kirletilmiş su
22
Genel
dirty money
i.
pis ve kirli işler zammı
23
Genel
dirty sand
i.
pis kum
24
Genel
dirty water
i.
kirli su
25
Genel
dirty water pump
i.
kirli su pompası
26
Genel
dirty fingernail
i.
kirli tırnak
27
Genel
dirty fingernail
i.
kirlenmiş tırnak
28
Genel
dirty fingernail
i.
pis tırnak
29
Genel
dirty environment
i.
kirli çevre
30
Genel
dirty jokes
i.
bel altı esprileri/şakaları
31
Genel
dirty trick
i.
üçkağıt
32
Genel
dirty diamond
i.
savaş bölgelerinde çıkarılan ve savaş düzenini finanse etmekte kullanılan elmas
33
Genel
dirty clothes
i.
kirliler/kirli elbiseler
34
Genel
dirty bra
i.
kirli sutyen
35
Genel
dirty words
i.
küfürlü konuşma
36
Genel
dirty and muddy water
i.
çirkef
37
Genel
dirty secret
i.
kirli sır
38
Genel
dirty surface
i.
kirli yüzey
39
Genel
dirty operation
i.
kirli operasyon
40
Genel
dirty hair
i.
kirli saçlar
41
Genel
dirty things
i.
kirli şeyler
42
Genel
dirty things
i.
kirli işler
43
Genel
dirty feet
i.
kirli ayaklar
44
Genel
dirty book
i.
kirli/pis kitap
45
Genel
dirty room
i.
kirli oda
46
Genel
dirty word
i.
terbiyesiz söz
47
Genel
dirty linen
i.
(mecazen) kirli çamaşırlar
48
Genel
dirty story
i.
kaba saba şaka
49
Genel
dirty story
i.
nezaketsiz espri
50
Genel
dirty word
i.
ayıp kelime
51
Genel
dirty word
i.
küfür
52
Genel
dirty word
i.
ağza alınmayacak laf
53
Genel
dirty one's pants
f.
altını pisletmek
54
Genel
wash somebody's dirty linen in public
f.
ipliğini pazara çıkarmak
55
Genel
play a dirty trick on
f.
kancıklık etmek
56
Genel
become dirty
f.
pislenmek
57
Genel
play a dirty trick on
f.
kalleşlik etmek
58
Genel
air somebody's dirty linen in public
f.
ipliğini pazara çıkarmak
59
Genel
play a dirty trick on
f.
külah giydirmek
60
Genel
get dirty
f.
pislenmek
61
Genel
make dirty
f.
pisletmek
62
Genel
make dirty
f.
kirletmek
63
Genel
get dirty
f.
bulanmak
64
Genel
air somebody's dirty laundry in public
f.
ipliğini pazara çıkarmak
65
Genel
be very dirty
f.
pislik götürmek
66
Genel
wash one's dirty linen in public
f.
kirli çamaşırlarını ortaya dökmek
67
Genel
play a dirty trick
f.
alavere dalavere yapmak
68
Genel
play a dirty trick on somebody
f.
kalleşlik etmek
69
Genel
look dirty
f.
pis görünmek
70
Genel
remove dirty dishes/glasses/bottles from the table
f.
boşları almak
71
Genel
remove dirty dishes/glasses/bottles from the table
f.
(masanın) boşlarını almak
72
Genel
do dirty work
f.
pis iş yapmak
73
Genel
do dirty work
f.
kirli iş yapmak
74
Genel
do someone else's dirty works
f.
birinin kirli işlerini yapmak
75
Genel
damp and dirty
s.
izbe
76
Genel
very dirty
s.
muşamba gibi
77
Genel
dirty-minded
s.
aklı belden aşağı şakalara çalışan
78
Genel
dirty-minded
s.
terbiyesiz
79
Genel
quick-and-dirty
s.
basit ve kalitesiz bir biçimde üretilen
80
Genel
quick-and-dirty
s.
düşük kalite
81
Genel
down-and-dirty
s.
açık saçık
82
Genel
down-and-dirty
s.
müstehcen
83
Genel
down-and-dirty
s.
iffetsiz
84
Genel
down-and-dirty
s.
rekabetçi
85
Genel
down-and-dirty
s.
mücadeleci
86
Genel
dirty-faced
s.
yüzü kirlenmiş
87
Genel
the room is dirty
expr.
oda kirli
88
Genel
the sheets are dirty
expr.
çarşaflar kirli
89
Genel
the shower is dirty
expr.
duş kirli
90
Genel
the shower is dirty
expr.
banyo kirli
91
Genel
the sink is dirty
expr.
lavabo kirli
92
Genel
the washbasin is dirty
expr.
lavabo kirli
Phrasals
93
Öbek Fiiller
dirty something up
f.
bir şeyi kirletmek
Phrases
94
İfadeler
down and dirty
s.
süssüz
95
İfadeler
down and dirty
s.
yalın
96
İfadeler
down and dirty
s.
çıplak
97
İfadeler
down and dirty
s.
açık saçık
98
İfadeler
down and dirty
s.
terbiyesiz
99
İfadeler
down and dirty
s.
müstehcen
100
İfadeler
down and dirty
s.
köhne
101
İfadeler
down and dirty
s.
kötü halde
102
İfadeler
down and dirty
s.
perişan
Proverb
103
Atasözü
(one) does not wash (one's) dirty linen in public
(biri) kirli çamaşırlarını ortaya dökmez
104
Atasözü
(one) does not wash (one's) dirty linen in public
(biri) her şeyini/özel hayatını herkesin içinde anlatmaz
105
Atasözü
do not wash your dirty linen in public
kirli çamaşırlarını ortaya dökme
106
Atasözü
do not wash your dirty linen in public
özel aile sorunlarını ortalık yerde konuşma
Colloquial
107
Konuşma Dili
dirty work
i.
dürüst olmayan iş
108
Konuşma Dili
dirty work
i.
gayrimeşru iş
109
Konuşma Dili
dirty deal
i.
haksız muamele
110
Konuşma Dili
dirty deal
i.
kazık yeme
111
Konuşma Dili
dirty work
i.
kirli iş
112
Konuşma Dili
dirty deal
i.
kazık (yeme)
113
Konuşma Dili
dirty crack
i.
kötü/kaba söz
114
Konuşma Dili
dirty work
i.
pis iş
115
Konuşma Dili
dirty deal
i.
üçkağıt
116
Konuşma Dili
dirty joke
i.
müstehcen şaka
117
Konuşma Dili
dirty joke
i.
açık saçık espri
118
Konuşma Dili
dirty joke
i.
ayıp şaka
119
Konuşma Dili
dirty joke
i.
çok çirkin biri
120
Konuşma Dili
dirty joke
i.
suratsız biri
121
Konuşma Dili
dirty joke
i.
çok tipsiz biri
122
Konuşma Dili
dirty joke
i.
eciş bücüş biri
123
Konuşma Dili
dirty joke
i.
aptal/beyinsiz biri
124
Konuşma Dili
dirty-mouth
i.
ağzı bozuk kişi
125
Konuşma Dili
dirty-mouth
i.
küfürlü konuşan kişi
126
Konuşma Dili
dirty-mouth
i.
küfürbaz
127
Konuşma Dili
the dirty dozens
i.
genellikle siyahi amerikalılar arasında şaka olarak birbirlerinin aile üyelerine hakaret ederek yapılan sözlü düello
128
Konuşma Dili
the dirty dozens
i.
sözlü atışma
129
Konuşma Dili
the dirty dozens
i.
şaka yollu laf dalaşı
130
Konuşma Dili
the (dirty) dozens
i.
karşılıklı akrabalara söverek oynanan siyahi kökenli bir oyun
131
Konuşma Dili
dirty look
i.
kötü bakış
132
Konuşma Dili
dirty look
i.
küçümser bakış
133
Konuşma Dili
dirty look
i.
sinirli bakış
134
Konuşma Dili
dirty look
i.
ters bakış
135
Konuşma Dili
dirty look
i.
tiksinme bakışı
136
Konuşma Dili
dirty money
i.
kirli para
137
Konuşma Dili
dirty-mouth
f.
biri hakkında kötü konuşmak
138
Konuşma Dili
dirty-mouth
f.
biri hakkında olumsuz konuşmak
139
Konuşma Dili
dirty-mouth
f.
birini kötülemek
140
Konuşma Dili
dirty up
f.
-i kirletmek
141
Konuşma Dili
do the dirty on [uk]
f.
acımasızca davranmak
142
Konuşma Dili
do the dirty on [uk]
f.
nezaket göstermemek
143
Konuşma Dili
do someone dirty
f.
birine adil davranmamak
144
Konuşma Dili
dirty big [uk]
s.
çok büyük
145
Konuşma Dili
dirty big [uk]
s.
kocaman
146
Konuşma Dili
dirty big [uk]
s.
çok fazla
147
Konuşma Dili
dirty big [uk]
s.
yığınla
148
Konuşma Dili
dirty big [uk]
s.
dolu
149
Konuşma Dili
dirty big [uk]
s.
bir dolu
150
Konuşma Dili
dirty big [uk]
s.
deli gibi
151
Konuşma Dili
dirty great/big [uk]
s.
çok büyük
152
Konuşma Dili
dirty great/big [uk]
s.
kocaman
153
Konuşma Dili
dirty great/big [uk]
s.
çok fazla
154
Konuşma Dili
dirty great/big [uk]
s.
yığınla
155
Konuşma Dili
dirty great/big [uk]
s.
dolu
156
Konuşma Dili
dirty great/big [uk]
s.
bir dolu
157
Konuşma Dili
dirty great/big [uk]
s.
deli gibi
158
Konuşma Dili
dirty great [uk]
s.
çok büyük
159
Konuşma Dili
dirty great [uk]
s.
kocaman
160
Konuşma Dili
dirty great [uk]
s.
çok fazla
161
Konuşma Dili
dirty great [uk]
s.
yığınla
162
Konuşma Dili
dirty great [uk]
s.
dolu
163
Konuşma Dili
dirty great [uk]
s.
bir dolu
164
Konuşma Dili
dirty great [uk]
s.
deli gibi
165
Konuşma Dili
down and dirty
s.
kıyasıya rekabetçi
166
Konuşma Dili
down and dirty
s.
yalap şalap
167
Konuşma Dili
down and dirty
s.
yarım yamalak
168
Konuşma Dili
down-and-dirty
s.
vicdansız
169
Konuşma Dili
down-and-dirty
s.
ahlaksız
170
Konuşma Dili
down-and-dirty
s.
edepsiz
171
Konuşma Dili
down-and-dirty
s.
kaba
172
Konuşma Dili
down-and-dirty
s.
korkak
173
Konuşma Dili
down-and-dirty
s.
tamamen dahil olmuş
174
Konuşma Dili
down-and-dirty
s.
tamamen müdahil
175
Konuşma Dili
down-and-dirty
s.
işin içinde olan
176
Konuşma Dili
down and dirty
expr.
baştan savma
177
Konuşma Dili
down-and-dirty (us)
expr.
dürüst olmayan
178
Konuşma Dili
down and dirty
expr.
dobra
179
Konuşma Dili
down and dirty
expr.
çekincesiz
180
Konuşma Dili
down and dirty
expr.
üstünkörü
181
Konuşma Dili
down and dirty
expr.
(cinsel açıdan) çekinmesi olmayan
182
Konuşma Dili
down and dirty
expr.
yasak tanımayan
183
Konuşma Dili
down and dirty
expr.
(cinsel açıdan) düşüp kalkan
184
Konuşma Dili
down and dirty
expr.
(cinsel açıdan) yatıp kalkan
Idioms
185
Deyim
dirty cop
i.
rüşvetçi polis
186
Deyim
dirty cop
i.
yolsuz polis
187
Deyim
dirty cop
i.
kirli polis
188
Deyim
someone's dirty laundry
i.
birini kirli çamaşırları
189
Deyim
dirty laundry
i.
kişinin hataları
190
Deyim
a dirty word
i.
kirli/nahoş/hoşa gitmeyen/yasak söz veya kelime
191
Deyim
a dirty word
i.
kullanımından kaçınılan/ağza alınmayan kelime
192
Deyim
dirty book
i.
müstehcen kitap
193
Deyim
dirty dog
i.
sütü bozuk
194
Deyim
someone's dirty laundry
i.
(birisinin) kirli çamaşırları
195
Deyim
dirty work at the crossroads
i.
gizli işler
196
Deyim
dirty work at the crossroads
i.
el altından iş
197
Deyim
dirty work at the crossroads
i.
gizli kapaklı işler
198
Deyim
dirty work at the crossroads
i.
hile hurda
199
Deyim
a dirty look
i.
ters bakma
200
Deyim
a dirty look
i.
pis pis bakma
201
Deyim
a dirty look
i.
yan bakma
202
Deyim
dirty pool
i.
kandırmaca
203
Deyim
dirty pool
i.
aldatmaca
204
Deyim
dirty pool
i.
yanıltıcı davranış
205
Deyim
dirty pool
i.
adil olmayan davranış
206
Deyim
dirty pool
i.
adaletsiz/haksız davranış
207
Deyim
dirty pool
i.
sinsice yapılan şey
208
Deyim
dirty pool
i.
gizliden gizliye yürütülen şey
209
Deyim
dirty pool
i.
alçakça yapılan şey
210
Deyim
dirty pool
i.
haksızca yürütülen şey
211
Deyim
dirty pool
i.
adaletsizce yapılan şey
212
Deyim
dirty work at the crossroads
i.
kötü işler
213
Deyim
dirty work at the crossroads
i.
alçakça işler
214
Deyim
dirty work at the crossroads
i.
çirkin faaliyetler
215
Deyim
dirty work at the crossroads
i.
yasa dışı alışveriş/ticaret
216
Deyim
dirty work at the crossroads
i.
illegal iş
217
Deyim
dirty work at the crossroads
i.
kanunsuz alışveriş/ticaret
218
Deyim
dirty work at the crossroads
i.
el altından alışveriş/ticaret
219
Deyim
dirty work at the crossroads
i.
gizli kapaklı alışveriş/ticaret
220
Deyim
dirty work at the crossroads
i.
gayrimeşru iş
221
Deyim
dirty work at the crossroads
i.
yasa dışı iş
222
Deyim
dirty work at the crossroads
i.
pis iş
223
Deyim
dirty work at the crossroads
i.
kirli iş
224
Deyim
quick-and-dirty
i.
hızlı çözüm
225
Deyim
quick-and-dirty
i.
geçici çözüm
226
Deyim
quick-and-dirty
i.
üstünkörü düzeltme
227
Deyim
dirty beau [obsolete]
i.
iyi giyimli serseri ruhlu herif
228
Deyim
dirty beau [obsolete]
i.
dış görünümü düzenli ruhu serseri adam
229
Deyim
dirty beau [obsolete]
i.
şık giyimli serseri
230
Deyim
dirty beau [obsolete]
i.
yakışıklı serseri
231
Deyim
dirty laundry
i.
kirli çamaşırlar
232
Deyim
dirty mind
i.
kötü/bozuk niyet
233
Deyim
dirty mind
i.
zihniyeti kötü/bozuk olma
234
Deyim
dirty mind
i.
aklı fikri edepsizlikte olma
235
Deyim
dirty mind
i.
aklı fikri müstehcen şeylerde olma
236
Deyim
dirty mind
i.
aklı fikri belden aşağı çalışma
237
Deyim
dirty mind
i.
kötü/bozuk niyetli kimse
238
Deyim
dirty mind
i.
zihniyeti kötü/bozuk kimse
239
Deyim
dirty mind
i.
aklı fikri edepsizlikte olan kimse
240
Deyim
dirty mind
i.
aklı fikri müstehcen şeylerde olan kimse
241
Deyim
dirty mind
i.
aklı fikri belden aşağı çalışan kimse
242
Deyim
dirty tricks
i.
pislikler
243
Deyim
dirty tricks
i.
alavere dalavere
244
Deyim
dirty tricks
i.
alicengiz oyunları
245
Deyim
dirty tricks
i.
üçkağıt
246
Deyim
dirty weekend
i.
(özellikle evli olmayan iki insanın) hafta sonu kaçamağı
247
Deyim
a dirty shame
i.
çok talihsiz durum
248
Deyim
a dirty shame
i.
utanç vesikası
249
Deyim
talk dirty
f.
küfürlü konuşmak
250
Deyim
dirty one's hands
f.
adını lekelemek
251
Deyim
get one's hands dirty
f.
adını lekelemek
252
Deyim
do someone’s dirty work
f.
birisinin kirli işlerini yapmak
253
Deyim
give someone a dirty look
f.
birine ters ters bakmak
254
Deyim
do the dirty on somebody
f.
birini ele vermek
255
Deyim
do the dirty on somebody
f.
birisinin arkasından iş çevirmek
256
Deyim
give somebody a dirty look
f.
birisine pis pis bakmak
257
Deyim
give a dirty look
f.
birisine pis pis bakmak
258
Deyim
shoot somebody a dirty look
f.
birisine ters ters bakmak
259
Deyim
give a dirty look
f.
birisine ters ters bakmak
260
Deyim
do somebody's dirty work
f.
birisinin kirli işlerini yapmak
261
Deyim
give somebody a dirty look
f.
birisine ters ters bakmak
262
Deyim
do somebody's dirty work
f.
birisinin pis işlerini yapmak
263
Deyim
shoot somebody a dirty look
f.
birisine pis pis bakmak
264
Deyim
shoot a dirty look
f.
birisine pis pis bakmak
265
Deyim
shoot a dirty look
f.
birisine ters ters bakmak
266
Deyim
get one's hands dirty
f.
elini kirletmek
267
Deyim
dirty one's hands
f.
elini kirletmek
268
Deyim
play dirty
f.
hile yapmak
269
Deyim
do the dirty on somebody
f.
hainlik etmek
270
Deyim
air one's dirty linen in public
f.
ipliğini pazara çıkarmak
271
Deyim
air someone's dirty laundry in public
f.
ipliğini pazara çıkarmak
272
Deyim
wash one's dirty linen in public
f.
ipliğini pazara çıkarmak
273
Deyim
wash one's dirty laundry in public
f.
ipliğini pazara çıkarmak
274
Deyim
wash one's dirty laundry/linen in public (brit)
f.
kirli çamaşırlarını ortaya dökmek
275
Deyim
get the dirty end of the stick
f.
okka altına gitmek
276
Deyim
wash one's dirty linen in public
f.
kirli çamaşırlarını ortaya dökmek
277
Deyim
air someone's dirty laundry/linen in public (us)
f.
kirli çamaşırlarını ortaya dökmek
278
Deyim
get hands dirty
f.
kötü bir işe girişmek
279
Deyim
air one's dirty linen in public
f.
kirli çamaşırlarını ortaya dökmek
280
Deyim
air someone's dirty linen in public
f.
kirli çamaşırlarını dökmek
281
Deyim
do the dirty on somebody
f.
kalleşlik yapmak
282
Deyim
get hands dirty
f.
pis bir işe girişmek
283
Deyim
dirty one's hands
f.
utanç verici şey yapmak
284
Deyim
have a dirty mind
f.
aklı fikri sekste olmak
285
Deyim
have a dirty mind
f.
kafası bel altı şeylere çalışmak
286
Deyim
have a dirty mind
f.
aklı fikri müstehcen/açık saçık şeylerde olmak
287
Deyim
get a dirty look (from someone)
f.
(birinin) kötü bakışlarını üzerine çekmek
288
Deyim
get a dirty look (from someone)
f.
(birinden) küçümseyici bakışlar almak
289
Deyim
get a dirty look (from someone)
f.
(birinin) sinirli bakışlarını üzerine çekmek
290
Deyim
get a dirty look (from someone)
f.
(birinden) nefret dolu bakışlar almak
291
Deyim
get a dirty look (from someone)
f.
(birinden) tiksinti dolu bakışlar almak
292
Deyim
give somebody a dirty look
f.
birine pis pis bakmak
293
Deyim
give somebody a dirty look
f.
birin kötü kötü bakmak
294
Deyim
air (one's) dirty laundry in public
f.
kirli çamaşırlarını ortaya sermek/dökmek
295
Deyim
air dirty linen in public
f.
kirli çamaşırları ortaya sermek/dökmek
296
Deyim
air (one's) dirty laundry in public
f.
kirli çamaşırlarını ortaya sermek/dökmek
297
Deyim
air dirty linen in public
f.
kirli çamaşırları ortaya sermek/dökmek
298
Deyim
do one's dirty work
f.
birinin kirli işlerini yapmak
299
Deyim
do the dirty work
f.
kirli işleri yapmak
300
Deyim
do someone dirty
f.
birine kötülük etmek/yapmak
301
Deyim
do someone dirty
f.
birine pislik yapmak
302
Deyim
do someone dirty
f.
birine şerefsizlik yapmak
303
Deyim
do someone dirty
f.
birine kazık atmak
304
Deyim
get hands dirty and dirty hands; soil hands
f.
kötü bir işe girişmek
305
Deyim
get hands dirty and dirty hands; soil hands
f.
pis bir işe girişmek
306
Deyim
get hands dirty and dirty hands; soil hands
f.
elini kirletmek
307
Deyim
get hands dirty and dirty hands; soil hands
f.
utanç verici şey yapmak
308
Deyim
get hands dirty and dirty hands; soil hands
f.
adına leke sürmek
309
Deyim
get hands dirty and dirty hands; soil hands
f.
adını lekelemek
310
Deyim
get your hands dirty
f.
elini kirletmek
311
Deyim
get your hands dirty
f.
zor/pis işlere girişmek
312
Deyim
give (one) a dirty look
f.
(birine) ters ters bakmak
313
Deyim
give somebody a dirty look
f.
birine pis pis bakmak
314
Deyim
give somebody a dirty look
f.
birine ters ters bakmak
315
Deyim
give somebody a dirty look
f.
birine kötü kötü bakmak
316
Deyim
get a dirty look
f.
birinin pis pis bakışlarına maruz kalmak
317
Deyim
get a dirty look
f.
birinin ters bakışlarına maruz kalmak
318
Deyim
get a dirty look
f.
birinin kötü bakışlarına maruz kalmak
319
Deyim
not dirty (one's) hands
f.
elini kirletmemek
320
Deyim
not dirty (one's) hands
f.
adını lekelememek
321
Deyim
not dirty (one's) hands
f.
adına leke sürmemek
322
Deyim
not dirty your hands
f.
elini kirletmemek
323
Deyim
not dirty your hands
f.
elini taşın altına koymamak
324
Deyim
wash your dirty linen in public
f.
kirli çamaşırlarını ortaya dökmek
325
Deyim
wash your dirty linen in public
f.
her şeyini/özel hayatını herkesin içinde anlatmak
326
Deyim
wash your dirty linen in public
f.
özel aile sorunlarını ortalık yerde konuşmak
327
Deyim
quick-and-dirty
s.
baştan savma
328
Deyim
quick-and-dirty
s.
yalapşap
329
Deyim
down and dirty
s.
aceleyle yapılmış
330
Deyim
down and dirty
s.
telaşla yapılmış
331
Deyim
down and dirty
s.
düzenlenmemiş
332
Deyim
down and dirty
s.
revize edilmemiş
333
Deyim
down and dirty
s.
düzeltilmemiş
334
Deyim
down and dirty
s.
kıran kırana olan
335
Deyim
down and dirty
s.
mücadeleli
336
Deyim
down and dirty
s.
dahil olan
337
Deyim
down and dirty
s.
müdahil
338
Deyim
down and dirty
s.
katılan
339
Deyim
down and dirty
s.
vicdansız
340
Deyim
down and dirty
s.
ahlaksız
341
Deyim
quick and dirty
expr.
bir soruna kolay bir biçimde ve kesin olmayan bir çözüm bulma
342
Deyim
quick and dirty
expr.
basit ve kalitesiz bir biçimde üretilen
343
Deyim
dirty dog
expr.
hamuru bozuk
Speaking
344
Konuşma
tell dirty jokes
f.
açık saçık fıkralar anlatmak
345
Konuşma
it's a dirty job
expr.
bu pis bir iş
346
Konuşma
your hands are dirty
expr.
ellerin kirli
347
Konuşma
my hands are dirty
expr.
ellerim kirli
348
Konuşma
don't wash your dirty linen in public
expr.
kirli çamaşırlarını ortaya dökme
Trade/Economic
349
Ticaret/Ekonomi
dirty exchange rate system
i.
gözetimli döviz kuru sistemi
350
Ticaret/Ekonomi
dirty float
i.
kirli dalgalanma
351
Ticaret/Ekonomi
dirty bill of lading
i.
kirli konşimento
352
Ticaret/Ekonomi
dirty floating
i.
kirli dalgalanma
353
Ticaret/Ekonomi
dirty fluctuation system
i.
kirli dalgalanma sistemi
354
Ticaret/Ekonomi
dirty ship
i.
kirli gemi
355
Ticaret/Ekonomi
dirty price
i.
kirli fiyat
356
Ticaret/Ekonomi
dirty exchange rate system
i.
müdahaleli döviz kuru sistemi
357
Ticaret/Ekonomi
dirty exchange rate system
i.
müdahaleli
Politics
358
Siyasal
dirty trick
i.
gizli politik faaliyet ve entrikalar
359
Siyasal
dirty tricks
i.
muhaliflerin ayağını kaydıracak hileler
360
Siyasal
dirty tricks
i.
rakibi karalama uygulamaları
Technical
361
Teknik
quick and dirty compiler
i.
çabuk ve kirli derleyici
362
Teknik
dirty base
i.
kirli dip
363
Teknik
dirty blank
i.
kir yarası
364
Teknik
dirty ballast
i.
kirli safra
365
Teknik
dirty-oil pump
i.
kirli yağ pompası
366
Teknik
dirty steel
i.
pis içyapılı çelik
367
Teknik
dirty casting
i.
pis içyapılı döküm
368
Teknik
dirty casting
i.
pis döküm
369
Teknik
dirty oils
i.
pis yakıtlar
370
Teknik
dirty steel
i.
pis çelik
Computer
371
Bilgisayar
quick and dirty compiler
i.
çabuk ve kirli derleyici
372
Bilgisayar
dirty data
i.
düzensiz veri
373
Bilgisayar
dirty data
i.
güvenilmez veri
374
Bilgisayar
dirty bit
i.
kirli bit
375
Bilgisayar
dirty bytes in cache
i.
önbellekteki pis veri
376
Bilgisayar
a quick-and-dirty solution
f.
hızlı ve kötü bir yama (çözüm) yapmak
377
Bilgisayar
a quick-and-dirty solution
f.
geçici ve etkili olmayan bir yama yapmak
378
Bilgisayar
quick-and-dirty
s.
hızlı ve kötü (yama)
379
Bilgisayar
links dirty?
expr.
bağlantılar kirli mi?
380
Bilgisayar
on dirty
expr.
kirlide
Textile
381
Tekstil
dirty product
i.
çevreye olumsuz etkisi bulunan ürün
382
Tekstil
dirty product
i.
kirli ürün
Automotive
383
Otomotiv
dirty air
i.
türbülanslı hava akımı
Marine
384
Denizcilik
dirty ship
i.
kirli gemi
385
Denizcilik
dirty ship
i.
rafine edilmemiş ürün taşıyan tanker
Medical
386
Medikal
dirty laundry trolley
i.
kirli çamaşır arabası
Gastronomy
387
Mutfak
dirty smell
i.
pis koku
388
Mutfak
dirty rice
i.
doğranmış veya öğütülmüş sakatatla pişirilmiş pilavdan oluşan bir cajun yemeği
Astronomy
389
Gökbilim
dirty snowball
i.
kirli kartopu
390
Gökbilim
dirty snowball
i.
kuyruklu yıldız
Botanic
391
Botanik
dirty trich
i.
ince gri renkli lifçikleri ve soluk renkli bir şapkası olan zehirli bir çayır mantarı
Literature
392
Edebiyat
dirty realism
i.
1980'lerde abd'de ortaya çıkıp sıradan yaşamı çok ayrıntılı bir şekilde tasvir eden bir yazı üslubu
History
393
Tarih
dirty war
i.
arjantin'de 1976-82 hükümetine karşı olan solcu gerilla grupları ve muhaliflere karşı yürütülen bir askeri harekat
Military
394
Askeri
dirty bomb
i.
radyoaktif kirli bomba
395
Askeri
dirty bomb
i.
radyoaktif içerikli bomba
396
Askeri
dirty war
i.
rejimin devrimci veya terörist isyancılara uyguladığı şiddetli ve yıkıcı savaş teknikleri
Music
397
Müzik
dirty rap
i.
cinsel temalar içeren rap veya hip hop müzik
398
Müzik
dirty south
i.
1990'ların ikinci yarısında popüler olup küfür ve cinsel temalar içeren bir rap müzik türü
Slang
399
Argo
dirty crack
i.
ağıza alınmayacak söz/küfür
400
Argo
a dirty old man
i.
itici derecede sekse ilgi duyan yaşlı erkek
401
Argo
a dirty old man
i.
kart zampara
402
Argo
dirty crack
i.
kaba söz
403
Argo
dirty old man
i.
kart zampara
404
Argo
dirty crack
i.
küfür
405
Argo
dirty trick
i.
orospuluk
406
Argo
dirty talk
i.
seks sırasında yapılan argo konuşma
407
Argo
driving dirty
i.
sigortasız araba kullanma
408
Argo
a dirty weekend (brit)
i.
(özellikle evli olmayan iki insanın) haftasonu kaçamağı
409
Argo
quick-and-dirty
i.
ucuz ve küçük restoran
410
Argo
quick-and-dirty
i.
ucuz kafe
411
Argo
dirty laundry
i.
kirli çamaşır sepeti
412
Argo
do the dirty work
f.
pis işi yapmak
413
Argo
talk dirty
f.
seksi konuşmak
414
Argo
talk dirty
f.
tahrik edici konuşmak
415
Argo
quench (one's) thirst at any dirty puddle
f.
önüne gelenle yatmak
416
Argo
quench (one's) thirst at any dirty puddle
f.
rastgele cinsel ilişkiye girmek
417
Argo
quench (one's) thirst at any dirty puddle
f.
cinsellik konusunda seçici olmamak
418
Argo
quench (one's) thirst at any dirty puddle
f.
herkesle yatıp kalkmak
419
Argo
be dirty on [australia]
f.
gücendirilmek
420
Argo
be dirty on [australia]
f.
düşmanca davranılmak
421
Argo
dyodw (do your own dirty work)
expr.
kendi pis işini/işlerini kendin yap
422
Argo
dyodw (do your own dirty work)
expr.
kendi işini kendin yap/gör
423
Argo
dyofdw (do your own fucking dirty work)
expr.
kendi lanet pis işini/işlerini kendin yap
424
Argo
dyofdw (do your own fucking dirty work)
expr.
kendi lanet/boktan işini kendin yap/gör
British Slang
425
İngiliz Argosu
dirty pillows
i.
göğüsler
426
İngiliz Argosu
dirty pillows
i.
memeler
427
İngiliz Argosu
dirty-mac
i.
uzun yağmurluk
428
İngiliz Argosu
dirty stop-out
i.
(özellikle geceleyin) seks amacıyla bir başkasının evine gitmiş kimse
429
İngiliz Argosu
do the dirty on (someone)
f.
birini aldatmak
430
İngiliz Argosu
do the dirty on (someone)
f.
birini dolandırmak
431
İngiliz Argosu
do the dirty on (someone)
f.
birini boynuzlamak
Modern Slang
432
Modern Argo
air dirty laundry
f.
kirli çamaşırları ortaya dökmek
433
Modern Argo
air dirty laundry in public
f.
kirli çamaşırları ortaya dökmek
434
Modern Argo
air dirty laundry
f.
kirli çamaşırları ortaya sermek
435
Modern Argo
air dirty laundry in public
f.
kirli çamaşırları ortaya sermek
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of dirty
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy