bulanık - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

bulanık



"bulanık" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 68 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
bulanık blurry s.
bulanık blurred s.
General
bulanık smear i.
bulanık blur i.
bulanık muddy s.
bulanık unclear s.
bulanık nebulous s.
bulanık filmy s.
bulanık woolly s.
bulanık indistinct s.
bulanık clouded s.
bulanık dirty s.
bulanık dim s.
bulanık dark s.
bulanık troubled s.
bulanık foggy s.
bulanık misty s.
bulanık hazy s.
bulanık wooly s.
bulanık feculent s.
bulanık vague s.
bulanık overcast s.
bulanık murky s.
bulanık mackled s.
bulanık fuzzy s.
bulanık turbid s.
bulanık indistinguished s.
bulanık out-of-focus s.
bulanık cloudy s.
bulanık muddling s.
bulanık out of focus s.
bulanık adnubilated s.
bulanık nubiform s.
bulanık nebulose s.
bulanık two-faced s.
bulanık bleared s.
bulanık merke s.
bulanık woozy s.
bulanık lowery s.
bulanık lutulent s.
bulanık muddied s.
bulanık mushy s.
bulanık riley s.
bulanık murk s.
bulanık imprecise s.
bulanık droumy s.
bulanık drovy s.
bulanık puddly s.
bulanık shadowish s.
bulanık sloughy s.
bulanık squishy s.
bulanık cloudily zf.
Idioms
bulanık clear as mud s.
bulanık as clear as mud expr.
bulanık in soaped-pig fashion [out-dated] expr.
Technical
bulanık roily s.
bulanık turbid s.
bulanık riled s.
Informatics
bulanık fuzzy s.
Medical
bulanık cloudy s.
Math
bulanık fuzzy s.
Literature
bulanık mudblood s.
Linguistics
bulanık vague s.
Meteorology
bulanık cloudy s.
Photography
bulanık unsharp s.
bulanık unfocused s.
Archaic
bulanık mirksome s.
bulanık imperspicuous s.

"bulanık" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 134 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
zihni bulanık confused s.
General
bulanık görüntü blurred picture i.
bulanık şişme cloudy swelling i.
bulanık sular troubled waters i.
bulanık film out of focus film i.
bulanık görüntü unsharp picture i.
bulanık/karışık zihin foggy mind i.
bulanık su cloudy water i.
bulanık olma turbidness i.
bulanık zihin haze i.
(bulanık küme teorisi) elemanların belirli bir bulanık kümeye kısmen dahil olduğu küme support i.
(bulanık küme teorisinde) bir elemanın desteği support i.
bulanık hale getirmek make blurry f.
bulanık basmak mackle f.
bulanık hale gelmek mackle f.
bulanık hale getirmek smudge f.
en bulanık olanı dimmest s.
belli bir ölçüde bulanık dimmish s.
bulanık gören bleary-eyed s.
boz bulanık roily/cloudy/murky s.
bulanık gözlü bleary-eyed s.
bulanık olmayan unblurred s.
bulanık görüşlü blear-eyed s.
rengi bulanık muddy s.
zihni bulanık muddy s.
çamurlu ve bulanık grumly [scotland] s.
zihni bulanık confus s.
zihni bulanık confuse [obsolete] s.
rengi bulanık cloudy s.
çamurlu ve bulanık (su) drumly [scotland] s.
çamurlu ve bulanık (su) drumlie [scotland] s.
(deniz, kara veya hava) sert ve bulanık dirty s.
bulanık (su) fretful s.
zihni bulanık skivie [obsolete] s.
bulanık bir şekilde drumly zf.
bulanık bir şekilde fuzzily zf.
bulanık bir şekilde murkily zf.
bulanık bir biçimde unnoticeably zf.
bulanık bir şekilde filmily zf.
bulanık bir şekilde blurrily zf.
bulanık bir şekilde nebulously zf.
bulanık bir şekilde murkly zf.
bulanık bir şekilde shadowlike zf.
Colloquial
bulanık zihin cloudy mind i.
bulanık zihin blurry mind i.
bulanık zihin confused mind i.
bulanık zihin foggy mind i.
bulanık zihin blurred mind i.
bulanık olmayan unturbid s.
aklı/zihni bulanık mixed (up) s.
kafam dağınık/bulanık can't see straight expr.
aklı/zihni bulanık in a dwaal expr.
Idioms
bulanık zihin muddy mind i.
bulanık resim vermek go out of focus f.
bulanık suda balık avlamak fish in troubled waters f.
bulanık görmek go out of focus f.
kafası dağınık/bulanık olmak not have all one's marbles f.
bilinmedik/bulanık bir durumun içerisinde olmak be in murky waters f.
bilinmedik/bulanık bir durumun içerisinde olmak get into murky waters f.
bilinmedik/bulanık bir durumun içerisinde olmak get into uncharted waters f.
bilinmedik/bulanık bir durumun içerisinde olmak be in uncharted waters f.
bulanık olmak be as clear as mud f.
kafası dağınık/bulanık olmak can't see straight f.
kafası dağınık/bulanık olmak not have all marbles f.
zihni bulanık in a haze expr.
zihni bulanık in a fog expr.
aklı/zihni bulanık halde in a whirl expr.
(bir şeyle) ilgili kafası bulanık at sea about (something) expr.
aklı bulanık out of (one's) senses expr.
Trade/Economic
bulanık portföy modeli fuzzy portfolio model i.
Technical
bulanık mantık tabanlı güç enjeksiyonu fuzzy logic based power injection i.
bulanık adaptif pi denetimli şebeke etkileşimli evirici fuzzy adaptive pi controlled grid interactive inverter i.
bulanık-yapay bağışıklık tanıma sistemi fuzzy-artificial immune recognition system i.
bulanık süreç fuzzy process i.
bulanık mantıkla modelleme fuzzy logic modelling i.
bulanık küme fuzzy set i.
bulanık süspansiyon opalescent suspension i.
sayıllaştırılmış sonuçları bulanık mantık formunda üreten süreç defuzzification i.
bulanık olmayan clear s.
Computer
bulanık mantık fuzzy logic i.
Informatics
bulanık küme fuzzy set i.
bulanık kontrol yaklaşımı fuzzy control approach i.
bulanık kontrol fuzzy control i.
bulanık akıl yürütme fuzzy information i.
bulanık bilgi fuzzy information i.
bulanık mantık fuzzy logic i.
bulanık arama fuzzy searching i.
bulanık kontrol programlaması fuzzy control programming i.
bulanık bilgi fuzzy reasoning i.
Automotive
bulanık mantık fuzzy-logic i.
bulanık mantık kontrollü otomatik şanzıman fuzzy-logic automatic transmission i.
Marine
bulanık su turbid water i.
Medical
bulanık renkli idrar cloudy urine i.
bulanık idrar cloudy urine i.
bulanık görme blurred vision i.
bulanık renkte idrar turbid urine i.
bulanık görme cloudy vision i.
bulanık idrar turbid urine i.
bulanık renkli idrar turbid urine i.
bulanık renkte idrar cloudy urine i.
bulanık zihin clouded mind i.
ani sersemlik, baş ağrısı ve bulanık görmeye yol açan bir vertigo türü scotodinia i.
Psychology
zihni bulanık-heyecanlı confused-agitate s.
Optics
görüş alanında çizgi ve kenar yokken oluşan bulanık görünüm film colour i.
hare nedeniyle bulanık (optik görüntü) comatic s.
Printing
bulanık baskı macule i.
daha yumuşak veya bulanık etki için intaglio baskı plakasının mürekkebi hafifçe bulaştıracak şekilde silinmesi retroussage i.
Food Engineering
bulanık görme blurred vision i.
Gastronomy
bulanık elma suyu cloudy apple juice i.
Math
bulanık mantık fuzzy logic i.
bulanık küme fuzzy set i.
takagi-sugeno bulanık modeli takagi-sugeno fuzzy model i.
Statistics
bulanık öngörü fuzzy forecast i.
bulanık küme teorisi fuzzy set theory i.
Physics
durulaştırma (bulanık sayı) defuzzification i.
Marine Biology
bulanık ip parçalarına benzeyen, av yakalamaya yarayan uzun dokunaçları bulunan küçük deniz yaratıklarını içeren cins nanomia i.
Astronomy
teleskoplarla mars yüzeyinde görülen puslu, bulanık çizgiler canal i.
Environment
bulanık akıntı turbidity current i.
Meteorology
bulanık gökyüzü greasy i.
bulanık gökyüzü lower i.
(gökyüzü) bulanık görünmek lower f.
(hava) bulanık lowering s.
Geology
bulanık takım fuzzy set i.
bulanık mantık fuzzy-logic i.
Military
bulanık propaganda grey propaganda i.
Cinema
bulanık çevrilime whip pan i.
Photography
fotoğraflarda genellikle estetik amaçlı kullanılan bulanık ışık noktacıkları bokeh i.
bulanık fotoğraf camı veiled plate i.
bulanık olmak (fotoğrafik görüntü) fog f.
Printery
baskı anında kağıdın kayması sonucu bulanık veya çift basılmış kısım slur i.
(basılı kağıt) yazıları bulanık veya birbirine girecek şekilde kaymak slur f.
Archaic
belli bir ölçüde bulanık dimish s.
Slang
bulanık kafa olmak blunt f.
kafası bulanık olmak all in a fog f.