Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
hanging
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"hanging"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 45 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
hanging
i.
asma
General
2
Genel
hanging
i.
duvar kağıdı
3
Genel
hanging
i.
asılma
4
Genel
hanging
i.
ipe çekme
5
Genel
hanging
i.
sarkma
6
Genel
hanging
i.
duvar kumaşı
7
Genel
hanging
i.
idam
8
Genel
hanging
i.
duvara asılan eşya
9
Genel
hanging
i.
aşağı doğru eğim
10
Genel
hanging
i.
askı
11
Genel
hanging
i.
perde
12
Genel
hanging
i.
asma şekli
13
Genel
hanging
i.
asma düzeni
14
Genel
hanging
i.
asılış
15
Genel
hanging
s.
sarkık
16
Genel
hanging
s.
sarkan
17
Genel
hanging
s.
askıda
18
Genel
hanging
s.
asık
19
Genel
hanging
s.
asılı
20
Genel
hanging
s.
asılı kalmış
21
Genel
hanging
s.
kararsız
22
Genel
hanging
s.
muallak
23
Genel
hanging
s.
(bir şeyi) asmaya uygun
24
Genel
hanging
s.
duvara dayalı
25
Genel
hanging
s.
başarısız (atış)
26
Genel
hanging
s.
nesneleri asmaya yarayan
Colloquial
27
Konuşma Dili
hanging
s.
nahoş
28
Konuşma Dili
hanging
s.
hoş olmayan
Law
29
Hukuk
hanging
i.
asarak idam etme
30
Hukuk
hanging
i.
asma
31
Hukuk
hanging
s.
asılmayı hak eden
32
Hukuk
hanging
s.
asılarak ölmeyi hak eden
33
Hukuk
hanging
s.
ağır cezaya çarptırılmayı hak eden
Technical
34
Teknik
hanging
i.
asılma
35
Teknik
hanging
i.
sarkma
Computer
36
Bilgisayar
hanging
s.
asılı
Textile
37
Tekstil
hanging
i.
resimli örtü
38
Tekstil
hanging
i.
duvar halısı
39
Tekstil
hanging
i.
dekoratif perde
Baseball
40
Beysbol
hanging
s.
başarısız olan (atış)
Chess
41
Satranç
hanging
i.
askıda piyon
42
Satranç
hanging
s.
askıda (piyon)
Printery
43
Matbaa
hanging
s.
asılı girintiye ilişkin
44
Matbaa
hanging
s.
asılı girintiye ait
Slang
45
Argo
hanging
i.
alkol,uyuşturucu kullanılan gecenin sabahındaki his
"hanging"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 273 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
hanging garden
i.
asmabahçe
2
Genel
hanging wall
i.
serbest kanat
3
Genel
hanging scaffold
i.
asma iskele
4
Genel
hanging gardens of babylon
i.
babilin asma bahçeleri
5
Genel
hanging balcony
i.
asma balkon
6
Genel
hanging garden
i.
asma bahçe
7
Genel
hanging buttress
i.
asma destek
8
Genel
hanging buttress
i.
uçan iskele
9
Genel
hanging belly
i.
sarkan göbek
10
Genel
hanging out with friends
i.
arkadaşlarla takılma
11
Genel
hanging light
i.
askı aydınlatma
12
Genel
hanging light
i.
askı tipi aydınlatma
13
Genel
hanging light
i.
sarkıt lamba
14
Genel
hanging light
i.
askı lamba
15
Genel
hanging light
i.
sarkan lamba
16
Genel
hanging light
i.
asılı lamba
17
Genel
hanging stockings by the fire
i.
şömine üzerine çorap asma
18
Genel
hanging tree
i.
darağacı
19
Genel
hangin (hanging)
i.
asma
20
Genel
hanging temple
i.
asılı tapınak
21
Genel
hanging monastery
i.
asılı manastır
22
Genel
hanging chad
i.
oy pusulasına takılı kalmış karton parçası
23
Genel
hanging rail
i.
askı rayı
24
Genel
execute by hanging
f.
asarak idam etmek
25
Genel
be executed by hanging
f.
asılarak idam edilmek
26
Genel
be hanging
f.
asılı kalmak
27
Genel
hanging down
s.
dökük
28
Genel
cliff-hanging
s.
meraklandıran
29
Genel
cliff-hanging
s.
merak uyandıran
Phrasals
30
Öbek Fiiller
die by hanging
f.
asılarak ölmek
Colloquial
31
Konuşma Dili
hanging judge
i.
hüküm giymiş kişileri asarak ölüme mahkum etme veya olağandışı derecede sert cezalara çarptırmakla ün salmış hakim
32
Konuşma Dili
my life is hanging by a thread
expr.
hayatım pamuk ipliğine bağlı
33
Konuşma Dili
how they hanging?
exclam.
ne haber?
34
Konuşma Dili
how they hanging?
exclam.
nasıl gidiyor?
35
Konuşma Dili
how they hanging?
exclam.
ne var ne yok?
36
Konuşma Dili
how they hanging?
exclam.
her şey yolunda mı?
37
Konuşma Dili
how're they hanging?
exclam.
ne haber?
38
Konuşma Dili
how're they hanging?
exclam.
nasıl gidiyor?
39
Konuşma Dili
how're they hanging?
exclam.
ne var ne yok?
40
Konuşma Dili
how're they hanging?
exclam.
her şey yolunda mı?
41
Konuşma Dili
how's it hanging?
exclam.
ne haber?
42
Konuşma Dili
how's it hanging?
exclam.
nasıl gidiyor?
43
Konuşma Dili
how's it hanging?
exclam.
ne var ne yok?
44
Konuşma Dili
how's it hanging?
exclam.
her şey yolunda mı?
Idioms
45
Deyim
hanging offense
i.
adamı ipe götürecek suç/hata/yersizlik
46
Deyim
a hanging offence
i.
adamı ipe götürecek suç/hata/yersizlik
47
Deyim
there’s a question mark (hanging) over somebody/something
i.
bir kişi/şey hakkında soru işaretinin olması
48
Deyim
hanging offense
i.
idam cezası gerektiren hata/suç/yersizlik
49
Deyim
a hanging offence
i.
idam cezası gerektiren hata/suç/yersizlik
50
Deyim
there’s a question mark (hanging) over somebody/something
i.
akılda şüpheler olması
51
Deyim
an axe hanging over (someone or something)
i.
işini kaybetme tehdidi/tehlikesi
52
Deyim
an axe hanging over (someone or something)
i.
kovulma tehdidi/tehlikesi
53
Deyim
an axe hanging over (someone or something)
i.
bitme tehdidi/tehlikesi
54
Deyim
an axe hanging over (someone or something)
i.
yerle bir olma tehdidi/tehlikesi
55
Deyim
an axe hanging over (someone or something)
i.
suya düşme tehdidi/tehlikesi
56
Deyim
an ax hanging over (someone or something)
i.
işini kaybetme tehdidi/tehlikesi
57
Deyim
an ax hanging over (someone or something)
i.
kovulma tehdidi/tehlikesi
58
Deyim
an ax hanging over (someone or something)
i.
bitme tehdidi/tehlikesi
59
Deyim
an ax hanging over (someone or something)
i.
yerle bir olma tehdidi/tehlikesi
60
Deyim
an ax hanging over (someone or something)
i.
suya düşme tehdidi/tehlikesi
61
Deyim
an axe hanging over someone
i.
işini kaybetme tehdidi/tehlikesi altında
62
Deyim
an axe hanging over someone
i.
kovulma tehdidi/tehlikesi altında
63
Deyim
an axe hanging over something
i.
bitme tehdidi/tehlikesi
64
Deyim
an axe hanging over something
i.
yerle bir olma tehdidi/tehlikesi
65
Deyim
an axe hanging over something
i.
suya düşme tehdidi/tehlikesi
66
Deyim
an ax hanging over something
i.
bitme tehdidi/tehlikesi
67
Deyim
an ax hanging over something
i.
yerle bir olma tehdidi/tehlikesi
68
Deyim
an ax hanging over something
i.
suya düşme tehdidi/tehlikesi
69
Deyim
hanging offense
i.
adamı ipe götürecek suç/hata/yanlışlık
70
Deyim
hanging offense
i.
idam cezası gerektiren suç/hata/yanlışlık
71
Deyim
a question mark hanging over somebody/something
i.
biri/bir şey hakkında akıllardaki şüphe
72
Deyim
a question mark hanging over somebody/something
i.
biri/bir şey hakkında soru işareti
73
Deyim
a question mark hanging over somebody/something
i.
biri/bir şey hakkında bir şüphe/kuşku
74
Deyim
a hanging offence
i.
adamı ipe götürecek suç/hata
75
Deyim
a hanging offence
i.
idam cezası gerektiren hata/suç
76
Deyim
low-hanging fruit
i.
kolay ulaşılabilir hedef
77
Deyim
paper hanging
i.
karşılıksız çek yazma
78
Deyim
paper hanging
i.
sahte çek düzenleme
79
Deyim
leave hanging
f.
askıda bırakmak
80
Deyim
be left hanging in the air
f.
askıda olmak
81
Deyim
be left hanging in midair
f.
askıda olmak
82
Deyim
like a sword of damocles hanging over the head
f.
başında demokles'in kılıcı gibi sallanmak
83
Deyim
leave something hanging
f.
bir şeyi askıya/beklemeye almak
84
Deyim
have something hanging over one's head
f.
canını sıkan birşey olmak
85
Deyim
leave someone hanging in midair
f.
iki arada bir derede bırakmak
86
Deyim
keep someone hanging in midair
f.
iki arada bir derede bırakmak
87
Deyim
have something hanging over one's head
f.
kafasını kurcalayan birşey olmak
88
Deyim
stand there with one's bare face hanging out
f.
orta yerde kalakalmak
89
Deyim
leave someone hanging in midair
f.
sürüncemede bırakmak
90
Deyim
keep someone hanging in midair
f.
sürüncemede bırakmak
91
Deyim
stand there with one's bare face hanging out
f.
sap gibi kalmak
92
Deyim
be left hanging in midair
f.
(sorun vb) çözülmemiş olmak
93
Deyim
be left hanging in the air
f.
(sorun vb) çözülmemiş olmak
94
Deyim
be hanging over (one)
f.
canını sıkmak
95
Deyim
be hanging over (one)
f.
(endişeden, üzüntüden) uyutmamak
96
Deyim
be hanging over (one)
f.
endişelendirmek
97
Deyim
be hanging on by (one's) fingertips
f.
parmak ucuyla tutunmak
98
Deyim
be hanging on by (one's) fingertips
f.
zar zor tutunmak
99
Deyim
be hanging on by (one's) fingertips
f.
dişiyle tırnağıyla tutunmak
100
Deyim
be hanging on by (one's) fingertips
f.
ucu ucuna dayanmak
101
Deyim
be hanging on by (one's) fingertips
f.
zar zor dayanmak
102
Deyim
be hanging on by your fingertips
f.
dişiyle tırnağıyla tutunmak
103
Deyim
be hanging on by your fingertips
f.
ucu ucuna dayanmak
104
Deyim
be hanging on by your fingertips
f.
zar zor dayanmak/tutunmak
105
Deyim
be hanging on by your fingernails
f.
dişiyle tırnağıyla tutunmak
106
Deyim
be hanging on by your fingernails
f.
ucu ucuna dayanmak
107
Deyim
be hanging on by your fingernails
f.
zar zor dayanmak/tutunmak
108
Deyim
be hanging over (one's) head
f.
canını sıkmak
109
Deyim
be hanging over (one's) head
f.
endişelendirmek
110
Deyim
be hanging over (one's) head
f.
başına bela olmak
111
Deyim
be hanging over your head
f.
canını sıkmak
112
Deyim
be hanging over your head
f.
endişelendirmek
113
Deyim
be hanging over your head
f.
başına bela olmak
114
Deyim
be hanging over you
f.
canını sıkmak
115
Deyim
be hanging over you
f.
endişelendirmek
116
Deyim
be hanging over you
f.
başına bela olmak
117
Deyim
be left hanging (in the air)
f.
askıda olmak/kalmak
118
Deyim
be left hanging (in the air)
f.
havada kalmak
119
Deyim
be left hanging (in the air)
f.
çözümlenmemiş olmak
120
Deyim
be left hanging (in the air)
f.
değinilmemiş olmak
121
Deyim
be left hanging (in the air)
f.
çözümsüz kalmak
122
Deyim
be left hanging (in midair)
f.
askıda olmak/kalmak
123
Deyim
be left hanging (in midair)
f.
havada kalmak
124
Deyim
be left hanging (in midair)
f.
çözümlenmemiş olmak
125
Deyim
be left hanging (in midair)
f.
değinilmemiş olmak
126
Deyim
be left hanging (in midair)
f.
çözümsüz kalmak
127
Deyim
have hanging over head
f.
canını sıkan bir şey olmak
128
Deyim
have hanging over head
f.
kafasını kurcalayan bir şey olmak
129
Deyim
keep (one) hanging (in midair)
f.
(birini) doğru dürüst haberdar etmemek
130
Deyim
keep (one) hanging (in midair)
f.
(birini) merakta bırakmak/koymak
131
Deyim
keep (one) hanging (in midair)
f.
(birini) meraklandırmak
132
Deyim
keep (one) hanging (in midair)
f.
(birini) sürüncemede bırakmak
133
Deyim
keep (one) hanging (in midair)
f.
(birini) havada/askıda bırakmak
134
Deyim
keep (one) hanging (in midair)
f.
(birinin) işini/durumunu yarım bırakmak
135
Deyim
keep (one) hanging (in midair)
f.
(birinin) işini/durumunu belirsiz bırakmak
136
Deyim
keep (one) hanging (in midair)
f.
(birinin) işini/durumunu sonuçsuz bırakmak
137
Deyim
leave (one) hanging
f.
(birini) habersiz bırakmak
138
Deyim
leave (one) hanging
f.
(birini) merakta bırakmak
139
Deyim
leave (one) hanging
f.
(birini) ortada bırakmak
140
Deyim
leave (one) hanging
f.
(birini) yarı yolda bırakmak
141
Deyim
leave (one) hanging
f.
(birini) havada bırakmak
142
Deyim
leave (one) hanging in midair
f.
(birini) habersiz bırakmak
143
Deyim
leave (one) hanging in midair
f.
(birini) merakta bırakmak
144
Deyim
leave (one) hanging in midair
f.
(birini) ortada bırakmak
145
Deyim
leave (one) hanging in midair
f.
(birini) yarı yolda bırakmak
146
Deyim
leave (one) hanging in midair
f.
(birini) havada bırakmak
147
Deyim
hanging fire
s.
rötarlı
148
Deyim
hanging fire
s.
geciktirilmiş
149
Deyim
hanging fire
s.
gecikmeli
150
Deyim
hanging fire
s.
muallak
151
Deyim
hanging fire
s.
sallantıda
152
Deyim
hanging fire
s.
askıda
153
Deyim
hanging in chains
s.
tutsak
154
Deyim
hanging in chains
s.
mahkum
155
Deyim
hanging in chains
s.
zincire vurulmuş
156
Deyim
(one's) tongue is hanging out
expr.
dili damağı kurumuş
157
Deyim
someone's tongue is hanging out
expr.
canının çekmesi
158
Deyim
(one's) tongue is hanging out
expr.
dili damağına yapışmış
159
Deyim
someone's tongue is hanging out
expr.
ağzının suyunun akması
160
Deyim
low-hanging fruit
expr.
çocuk oyuncağı
161
Deyim
the noose is hanging
expr.
hazırlıklar tamam
162
Deyim
the noose is hanging
expr.
tüm hazırlıklar tamam
163
Deyim
the noose is hanging
expr.
her şey tamam
164
Deyim
the noose is hanging
expr.
her şey hazır
165
Deyim
with (one's) bare face hanging out
expr.
sap gibi kalmış
166
Deyim
with (one's) bare face hanging out
expr.
boş boş bakakalmış
167
Deyim
with (one's) bare face hanging out
expr.
mal gibi kalakalmış
Speaking
168
Konuşma
are we hanging out tonight?
expr.
akşam takılıyor muyuz?
169
Konuşma
I'm hanging in there
expr.
idare ediyorum
170
Konuşma
not too bad just hanging in there
expr.
iyidir nasıl olsun işte yuvarlanıp gidiyoruz
171
Konuşma
stop hanging out with them
expr.
onlarla takılmayı bırak
172
Konuşma
stop hanging out with them
expr.
onlarla takılmaktan vazgeç
173
Konuşma
it's so nice to see you hanging around again
expr.
seni yeniden buralarda takılırken görmek çok güzel
174
Konuşma
I'm hanging up the phone
expr.
telefonu kapatıyorum
175
Konuşma
I'm hanging in there
expr.
yuvarlanıp gidiyorum işte
Trade/Economic
176
Ticaret/Ekonomi
low-hanging fruit
i.
satın alımı yatırım fırsatı sunan firma
177
Ticaret/Ekonomi
low-hanging fruit
i.
avantaj firması
Law
178
Hukuk
palestinian hanging
i.
filistin askısı
Technical
179
Teknik
hanging fuse
i.
asma sigortası
180
Teknik
hanging furnace
i.
asılı fırın
181
Teknik
hanging load
i.
asılma ağırlığı
182
Teknik
hanging guide
i.
askı yolluğu
183
Teknik
hanging post truss
i.
asma babalı makas
184
Teknik
hanging bearing
i.
asma yatak
185
Teknik
hanging fuse
i.
süspansiyon sigorta
186
Teknik
hanging furnace
i.
tıkanık fırın
187
Teknik
hanging furnace
i.
yüklenti inişi gecikmiş fırın
188
Teknik
hanging of burden
i.
yüklenti asılması
189
Teknik
hanging compass
i.
asılı pusula
Computer
190
Bilgisayar
hanging indentation
i.
asıl paragraf
191
Bilgisayar
hanging indent
i.
asılı girinti
192
Bilgisayar
hanging indent
i.
girintili içerleklik
193
Bilgisayar
both hanging
s.
her iki yanda asılı
194
Bilgisayar
decrease hanging indent
expr.
asılı girintiyi azalt
195
Bilgisayar
increase hanging indent
expr.
asılı girintiyi artır
196
Bilgisayar
hanging up
expr.
bağlantı kapatıyor
197
Bilgisayar
hanging up
expr.
kapatılıyor
198
Bilgisayar
right hanging
expr.
sağda asılı
199
Bilgisayar
left hanging
expr.
solda asılı
Informatics
200
Bilişim
hanging indent
i.
asılı girinti
201
Bilişim
hanging indent
i.
ters içerlek
202
Bilişim
hanging indentation
i.
ters içerleklik
Textile
203
Tekstil
hanging pocket
i.
torbalı cep
204
Tekstil
hanging sleeves
i.
ispanyol kol
205
Tekstil
hanging sleeves
s.
ispanyol kollu
Architecture
206
Mimarlık
hanging stairs
i.
asma merdiven
207
Mimarlık
hanging rail
i.
menteşe rayı
208
Mimarlık
hanging rail
i.
menteşe sereni
209
Mimarlık
hanging stile
i.
kapı asma dikmesi
Construction
210
İnşaat
tile hanging
i.
dik bir yüzeye fayans döşeme
211
İnşaat
hanging toilet bowl
i.
asma klozet
212
İnşaat
hanging stairs
i.
asma merdiven
213
İnşaat
hanging support
i.
asma mesnet
214
İnşaat
hanging shingling
i.
düşey düz kiremit kaplama
215
İnşaat
hanging post
i.
kapı asma dikmesi
216
İnşaat
hanging stairs
i.
konsol merdiven
217
İnşaat
hanging stile
i.
menteşe sereni
218
İnşaat
hanging stair
f.
asma basamak
219
İnşaat
wallpaper hanging
f.
kağıt kaplamak
220
İnşaat
hanging stair
f.
konsol basamak
Automotive
221
Otomotiv
hanging pit jack
i.
askılı tip kanal krikosu
Transportation
222
Ulaştırma
strap-hanging
s.
ayakta seyahat eden
223
Ulaştırma
strap-hanging
s.
ayakta giden yolcular ile ilgili
Aeronautic
224
Havacılık
hanging glider
i.
asılı planör
Marine
225
Denizcilik
hanging scaffold
i.
asma iskele
226
Denizcilik
hanging rope
i.
kaldırma halatı
227
Denizcilik
hanging culture
i.
kültür balığının su yüzeyinde avlanma tesisleri
228
Denizcilik
hanging scaffold
i.
salıncak iskele
229
Denizcilik
hanging rope
i.
tutunma halatı
Mining
230
Maden
hanging wall
i.
tavan taşı
231
Maden
hanging side
i.
eğimli maden damarının çıkıntılı kısmı
Medical
232
Medikal
hanging drop technique
i.
asılı damla tekniği
Food Engineering
233
Gıda
hanging drop technique
i.
asılı damla yöntemi
234
Gıda
hanging-drop technique
i.
asılı damla yöntemi
Botanic
235
Botanik
hanging geranium
i.
sakız sardunya
236
Botanik
low-hanging fruit
i.
yere yakın yetişen meyve
237
Botanik
low-hanging fruit
i.
ulaşılabilir alçaklıkta bulunan meyve
Geography
238
Coğrafya
hanging valley
i.
asılı vadi
239
Coğrafya
hanging glacier
i.
asılı buzul
240
Coğrafya
hanging valley
i.
asılı koyak
241
Coğrafya
hanging rock
i.
ohio eyaletinde yerleşim yeri
Geology
242
Jeoloji
hanging valley
i.
asılı vadi
243
Jeoloji
hanging glacial valley
i.
asılı buzul vadisi
244
Jeoloji
hanging-wall side of the fault
i.
fayın tavan bloğu
245
Jeoloji
hanging wall
i.
fay sistemlerinde tavan blok
246
Jeoloji
hanging wall
i.
tavan blok
Sport
247
Spor
hanging ten
i.
sörfte sörfçünün sörf tahtasının ucuna doğru yaptığı manevra hareketi
Chess
248
Satranç
hanging pawn
i.
askıda piyon
Theatre
249
Tiyatro
hanging-iron
i.
asılı çubuk
250
Tiyatro
hanging-ligth
i.
asılı ışıldak dizisi
Printery
251
Matbaa
hanging indentation
i.
asılı girintileme
252
Matbaa
hanging indention
i.
asılı girinti
Entomology
253
Böcek Bilimi
hanging fly
i.
asılı sinek
254
Böcek Bilimi
hanging fly
i.
bittacidae familyasına ait sinek
Slang
255
Argo
low hanging fruit
i.
kolay lokma
256
Argo
low hanging fruit
i.
kolay hedef
257
Argo
be hanging in limbo
f.
sürüncemede kalmak
258
Argo
hanging in there like a hair in a biscuit
s.
(istenmediği halde) sürüp giden
259
Argo
hanging in there like a hair in a biscuit
s.
takılıp kalmış
260
Argo
hanging on like a hair in a biscuit
s.
(istenmediği halde) sürüp giden
261
Argo
hanging on like a hair in a biscuit
s.
takılıp kalmış
262
Argo
hanging in there like a hair in a biscuit
expr.
eh işte idare eder
263
Argo
how's it hanging?
expr.
ne haber?
264
Argo
hanging in there like a hair in a biscuit
expr.
fena değil, iyiyim
265
Argo
hanging in there like a hair in a biscuit
expr.
idare eder, yuvarlanıp gidiyorum
266
Argo
hanging on like a hair in a biscuit
expr.
fena değil, iyiyim
267
Argo
hanging on like a hair in a biscuit
expr.
idare eder, yuvarlanıp gidiyorum
268
Argo
how they hanging?
expr.
ne haber?
269
Argo
how they hanging?
expr.
nasıl gidiyor?
270
Argo
how they hanging?
expr.
ne var ne yok?
British Slang
271
İngiliz Argosu
how's it hanging?
expr.
ne var ne yok?
272
İngiliz Argosu
how's it hanging?
expr.
nasıl gidiyor?
Star Wars
273
Star Wars
hanging gardens
i.
asmabahçeler
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of hanging
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy