|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
nahoş olma durumu |
infelicity i.
|
|
2 |
Genel |
nahoş bir kahkaha |
guffaw i.
|
|
3 |
Genel |
insanların başına gelen nahoş şeyler |
the bad i.
|
|
4 |
Genel |
nahoş veya acı veren bir durumun geçici olarak rahatlaması |
truce i.
|
|
5 |
Genel |
nahoş olma |
ugsomeness [scottish] i.
|
|
6 |
Genel |
nahoş söz |
barb i.
|
|
7 |
Genel |
nahoş bir şekilde |
undesirability i.
|
|
8 |
Genel |
nahoş olma |
ungracefulness i.
|
|
9 |
Genel |
nahoş kimse |
unpleasant person i.
|
|
10 |
Genel |
nahoş kimse |
disagreeable person i.
|
|
11 |
Genel |
nahoş kadın |
unpleasant woman i.
|
|
12 |
Genel |
nahoş kadın |
disagreeable woman i.
|
|
13 |
Genel |
nahoş şey |
unpleasantry i.
|
|
14 |
Genel |
nahoş koku |
malaroma i.
|
|
15 |
Genel |
nahoş koku |
male-odor i.
|
|
16 |
Genel |
nahoş bir şeyi bilmeme |
blissful ignorance i.
|
|
17 |
Genel |
(nahoş bir durumdan) kaçınma |
body swerve [scotland] i.
|
|
18 |
Genel |
nahoş şey |
hoor i.
|
|
19 |
Genel |
nahoş durum |
horn of a dilemma i.
|
|
20 |
Genel |
nahoş durum |
galere i.
|
|
21 |
Genel |
aşırı alkol tüketiminden sonra görülen nahoş fiziksel etkiler (baş ağrısı, uyuşukluk, mide bulantısı) |
holdover i.
|
|
22 |
Genel |
nahoş şey |
désagrément i.
|
|
23 |
Genel |
nahoş yer |
graveyard i.
|
|
24 |
Genel |
önemsiz ve nahoş işleri yapmak için görevlendirilmiş çalışan |
hireling i.
|
|
25 |
Genel |
nahoş şey |
odiousness i.
|
|
26 |
Genel |
nahoş koku |
odor i.
|
|
27 |
Genel |
nahoş şey |
offense i.
|
|
28 |
Genel |
nahoş olma |
disgrace i.
|
|
29 |
Genel |
(özellikle nahoş bir şeyi) ortaya çıkaran etken |
incendiary [obsolete] i.
|
|
30 |
Genel |
nahoş hareket |
infelicity i.
|
|
31 |
Genel |
nahoş koku |
goo [scotland] i.
|
|
32 |
Genel |
nahoş şey |
indelicacy i.
|
|
33 |
Genel |
nahoş durum |
disagreeable i.
|
|
34 |
Genel |
nahoş kısımlar |
disagreeables i.
|
|
35 |
Genel |
nahoş şeyler |
disagreeables i.
|
|
36 |
Genel |
(nahoş bir şeyden) uzak olma |
freedom i.
|
|
37 |
Genel |
nahoş ve saldırgan tip |
skite [dialect] i.
|
|
38 |
Genel |
nahoş kahkaha atmak |
guffaw f.
|
|
39 |
Genel |
nahoş bir olayı unutmak ve sanki olmamış gibi davranmak |
lay something to rest f.
|
|
40 |
Genel |
nahoş bir olayı unutmak ve sanki olmamış gibi davranmak |
put something to rest f.
|
|
41 |
Genel |
nahoş veya zor bir deneyime maruz bırakarak üyeliğe kabul etmek |
blood f.
|
|
42 |
Genel |
nahoş bir şeyle karşılaşmak |
bump (into) f.
|
|
43 |
Genel |
nahoş bir şeyle karşılaşmak |
bump (against) f.
|
|
44 |
Genel |
nahoş kahkaha atmak |
hee-haw f.
|
|
45 |
Genel |
(nahoş, sıkıcı bir konudan) bahsetmek |
drag f.
|
|
46 |
Genel |
(nahoş durumu) ortaya çıkarmak |
drag up f.
|
|
47 |
Genel |
(nahoş durumu) dile getirmek |
drag up f.
|
|
48 |
Genel |
nahoş şeyler düşündürmek |
smell f.
|
|
49 |
Genel |
(nahoş bir şeyi) düşünmemeye çalışmak |
push away f.
|
|
50 |
Genel |
solgun ve nahoş (renk/tebessüm) |
sickly s.
|
|
51 |
Genel |
nahoş (söz/davranış) |
infelicitous s.
|
|
52 |
Genel |
nahoş olmayan |
unobjectionable s.
|
|
53 |
Genel |
çok nahoş |
offensive s.
|
|
54 |
Genel |
yüksek ve bet/nahoş (ses) |
raucous s.
|
|
55 |
Genel |
iyi olmayan, nahoş |
negative s.
|
|
56 |
Genel |
nahoş sesleri olmayan |
unbedinned s.
|
|
57 |
Genel |
son derece nahoş |
gosh–awful s.
|
|
58 |
Genel |
yanına yaklaşılamayacak kadar nahoş |
unhospitable s.
|
|
59 |
Genel |
nahoş olmayan |
unobnoxious s.
|
|
60 |
Genel |
nahoş bir şekilde yüksek ve tiz |
blaring s.
|
|
61 |
Genel |
nahoş bir tadı veya kokuyu bastırmak için kullanılan |
masking s.
|
|
62 |
Genel |
nahoş bir tadı olan |
medicinal s.
|
|
63 |
Genel |
aşırı dikkat çektiği için nahoş olan |
obnoxious s.
|
|
64 |
Genel |
nahoş (koku) |
ripe s.
|
|
65 |
Genel |
sıkıntılı veya nahoş bir dönemin bitmesi beklentisiyle mutlu ve tasasız hisseden |
demob-happy s.
|
|
66 |
Genel |
sert ve nahoş |
gravelly s.
|
|
67 |
Genel |
kötü ve nahoş |
grimy s.
|
|
68 |
Genel |
ahlaki olarak nahoş |
offensive s.
|
|
69 |
Genel |
nahoş duygular uyandıran |
offensive s.
|
|
70 |
Genel |
ani ve nahoş olan |
rude s.
|
|
71 |
Genel |
güçlü ve nahoş kokulu |
olid s.
|
|
72 |
Genel |
nahoş ve başkasına yarayan (iş) |
dirty s.
|
|
73 |
Genel |
sert ve nahoş |
plutonian s.
|
|
74 |
Genel |
nahoş alışkanlıkları olan |
snuffy s.
|
|
75 |
Genel |
nahoş biçimde |
displeasingly zf.
|
|
76 |
Genel |
nahoş bir şekilde |
uglily zf.
|
|
77 |
Genel |
nahoş bir şekilde |
unfriendlily zf.
|
|
78 |
Genel |
nahoş bir şekilde |
unhappily zf.
|
|
79 |
Genel |
nahoş bir şekilde |
unpalatably zf.
|
|
80 |
Genel |
nahoş bir şekilde |
unpleasingly zf.
|
|
81 |
Genel |
nahoş bir şekilde |
unpleasurably zf.
|
|
82 |
Genel |
nahoş bir şekilde |
verminously zf.
|
|
83 |
Genel |
nahoş bir şekilde |
miserably zf.
|
|
84 |
Genel |
nahoş bir şekilde |
clammily zf.
|
|
85 |
Genel |
nahoş bir şekilde |
plaguily zf.
|
|
Phrasals |
|
86 |
Öbek Fiiller |
(nahoş bir durum karşısında) rengi atmak |
blanch at (something) f.
|
|
87 |
Öbek Fiiller |
nahoş bir durumla kararlılıkla yüzleşmek |
face up f.
|
|
Colloquial |
|
88 |
Konuşma Dili |
nahoş şey |
bastard i.
|
|
89 |
Konuşma Dili |
nahoş şey/bilgi |
the pill i.
|
|
90 |
Konuşma Dili |
nahoş veya gülünç bir durumdan kurtulma |
break i.
|
|
91 |
Konuşma Dili |
güçlü ve nahoş merhem |
horse liniment i.
|
|
92 |
Konuşma Dili |
nahoş kahkaha |
heehaw i.
|
|
93 |
Konuşma Dili |
nahoş durum |
dose i.
|
|
94 |
Konuşma Dili |
nahoş durum |
pig [uk] i.
|
|
95 |
Konuşma Dili |
nahoş kimse |
fink i.
|
|
96 |
Konuşma Dili |
araları nahoş olmak |
be at loggerheads f.
|
|
97 |
Konuşma Dili |
çok nahoş |
hellish s.
|
|
Idioms |
|
98 |
Deyim |
nahoş bir an |
a bad quarter of an hour [old-fashioned] i.
|
|
99 |
Deyim |
nahoş yanıt |
a dusty reply [old-fashioned] i.
|
|
100 |
Deyim |
kirli/nahoş/hoşa gitmeyen/yasak söz veya kelime |
a dirty word i.
|
|
101 |
Deyim |
nahoş/kötü bir durum |
fine how do you do i.
|
|
102 |
Deyim |
nahoş sonuçlar |
the bitter fruits i.
|
|
103 |
Deyim |
gizli tutulan nahoş şey |
something nasty in the woodshed i.
|
|
104 |
Deyim |
nahoş bir durum |
a pretty pass i.
|
|
105 |
Deyim |
nahoş bir durum |
a sticky situation [uk/australia] i.
|
|
106 |
Deyim |
nahoş bir durum |
a sticky wicket [uk/australia] i.
|
|
107 |
Deyim |
nahoş durum |
hell on earth i.
|
|
108 |
Deyim |
nahoş sonuçlar |
hell to pay i.
|
|
109 |
Deyim |
nahoş bir duruma gelmek/erişmek |
come to a pretty pass f.
|
|
110 |
Deyim |
nahoş bir olayı unutmak ve sanki olmamış gibi davranmak |
lay something to rest f.
|
|
111 |
Deyim |
nahoş bir olayı unutmak ve sanki olmamış gibi davranmak |
put something to rest f.
|
|
112 |
Deyim |
nahoş bir tercih olmak |
be in the worst possible taste f.
|
|
113 |
Deyim |
stresli ya da nahoş bir durumdan kaçınmaya çalışmak |
get (one's) head above water f.
|
|
114 |
Deyim |
stresli ya da nahoş bir durumdan kaçınmaya çalışmak |
get one's head above water and have one's head above water f.
|
|
115 |
Deyim |
stresli ya da nahoş bir durumdan kaçınmaya çalışmak |
have (one's) head above water f.
|
|
116 |
Deyim |
stresli ya da nahoş bir durumdan kaçınmaya çalışmak |
keep (one's) head above water f.
|
|
117 |
Deyim |
nahoş/rezil bir durumda olmak |
be (batting) on a sticky wicket [uk] f.
|
|
118 |
Deyim |
stresli ya da nahoş bir durumdan kaçınmaya çalışmak |
get head above water f.
|
|
119 |
Deyim |
stresli ya da nahoş bir durumdan kaçınmaya çalışmak |
have head above water f.
|
|
120 |
Deyim |
nahoş olmak |
to stick in the craw f.
|
|
121 |
Deyim |
nahoş/rezil bir durumda |
batting on a sticky wicket s.
|
|
122 |
Deyim |
nahoş/rezil bir durumda |
on a sticky wicket [uk/australia] expr.
|
|
Media |
|
123 |
Medya |
daha makul hale getirmek için nahoş detaylardan arındırılmış (haber metni, belge) |
sanitized s.
|
|
124 |
Medya |
daha makul hale getirmek için nahoş detaylardan arındırılmış (haber metni, belge) |
sanitised s.
|
|
Psychology |
|
125 |
Psikoloji |
bilinçteki hoş ve nahoş durumlar ve bunların organik yaşamla ilişkisi ile ilgilenen psikoloji dalı |
algedonics i.
|
|
126 |
Psikoloji |
bilinçteki hoş ve nahoş durumlar ve bunların organik yaşamla ilişkisi ile ilgilenen psikoloji dalı |
hedonics i.
|
|
Pathology |
|
127 |
Patoloji |
vücutta nahoş his |
dysthesia i.
|
|
128 |
Patoloji |
vücutta nahoş his |
dysthetic s.
|
|
Chemistry |
|
129 |
Kimya |
çok nahoş bir kokusu olan ve fenole benzeyen, renksiz akışkan bir sıvı |
thiophenol i.
|
|
130 |
Kimya |
çok nahoş bir kokusu olan ve fenole benzeyen, renksiz akışkan bir sıvı |
phenyl sulphydrate i.
|
|
131 |
Kimya |
nahoş kokuya sahip bir valerik asit tuzu |
valerin i.
|
|
Botanic |
|
132 |
Botanik |
kaba tüylü, nahoş kokulu, zehirli kabuklu ve sağlam odun veren ağaç |
cabbage bark i.
|
|
133 |
Botanik |
kabuk ve tohumları müshil, solucan ilacı ve uyuşturucu olarak kullanılan nahoş kokulu ve toksik bir ağaç |
cabbage tree (andira inermis) i.
|
|
134 |
Botanik |
kabuk ve tohumları müshil, solucan ilacı ve uyuşturucu olarak kullanılan nahoş kokulu ve toksik bir ağaç |
cabbage-bark tree i.
|
|
135 |
Botanik |
kabuk ve tohumları müshil, solucan ilacı ve uyuşturucu olarak kullanılan nahoş kokulu ve toksik bir ağaç |
cabbage bark i.
|
|
136 |
Botanik |
kabuğu tüylü ve nahoş kokulu olan bir ağaç |
cabbage tree (andira inermis) i.
|
|
137 |
Botanik |
kabuğu tüylü ve nahoş kokulu olan bir ağaç |
cabbage bark (andira inermis) i.
|
|
138 |
Botanik |
kabuğu tüylü ve nahoş kokulu olan bir ağaç |
cabbage-bark tree (andira inermis) i.
|
|
139 |
Botanik |
nahoş kokulu yaprakları ve yenebilir meyveleri olan bir kaliforniya çalısı |
rhus trilobata i.
|
|
140 |
Botanik |
nahoş kokulu yaprakları ve yenebilir meyveleri olan bir kaliforniya çalısı |
skunkbush i.
|
|
141 |
Botanik |
nahoş kokulu yaprakları ve yenebilir meyveleri olan bir kaliforniya çalısı |
squawbush i.
|
|
142 |
Botanik |
nahoş kokulu yaprakları ve yenebilir meyveleri olan bir kaliforniya çalısı |
squaw-bush i.
|
|
143 |
Botanik |
nahoş kokuya sahip gri-kahverengi küçük bir mantar |
hygrotrama foetens i.
|
|
Geology |
|
144 |
Jeoloji |
(koku) nahoş |
fat s.
|
|
Mythology |
|
145 |
Mitoloji |
sert ve nahoş |
plutonic s.
|
|
Archaic |
|
146 |
Eski Kullanım |
nahoş durum |
boggle i.
|
|
147 |
Eski Kullanım |
nahoş olmak |
mislike f.
|
|
148 |
Eski Kullanım |
nahoş şekilde dikkat çekmek |
glare f.
|
|
Entomology |
|
149 |
Böcek Bilimi |
bazı kırlangıçkuyrukların larvasında savunma organı olduğu düşünülen nahoş kokulu çıkıntı |
osmaterium i.
|
|
150 |
Böcek Bilimi |
bazı kırlangıçkuyrukların larvasında savunma organı olduğu düşünülen nahoş kokulu çıkıntı |
osmeterium i.
|
|
Slang |
|
151 |
Argo |
nahoş kimse |
wrong number i.
|
|
152 |
Argo |
nahoş şey |
bugger i.
|
|
153 |
Argo |
nahoş koku |
hum [uk] [ireland] i.
|
|
154 |
Argo |
nahoş şey |
guck i.
|
|
155 |
Argo |
nahoş bilgi |
pill i.
|
|
156 |
Argo |
nahoş durum |
piss-take [uk/new zealand] i.
|
|