Geçmiş

meydan

"meydan" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 34 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	meydan	square i.
General
2	Genel	meydan	concourse i.
3	Genel	meydan	stage i.
4	Genel	meydan	ring i.
5	Genel	meydan	common i.
6	Genel	meydan	agora i.
7	Genel	meydan	space i.
8	Genel	meydan	arena i.
9	Genel	meydan	theater i.
10	Genel	meydan	esplanade i.
11	Genel	meydan	occasion i.
12	Genel	meydan	maidan i.
13	Genel	meydan	court i.
14	Genel	meydan	open space i.
15	Genel	meydan	clearing i.
16	Genel	meydan	opportunity i.
17	Genel	meydan	ground i.
18	Genel	meydan	piazza i.
19	Genel	meydan	circus i.
20	Genel	meydan	open i.
21	Genel	meydan	circle i.
22	Genel	meydan	plaza i.
23	Genel	meydan	place i.
24	Genel	meydan	room i.
25	Genel	meydan	yard i.
26	Genel	meydan	theatre i.
27	Genel	meydan	meidan i.
28	Genel	meydan	squier i.
Technical
29	Teknik	meydan	place i.
30	Teknik	meydan	field i.
Construction
31	İnşaat	meydan	square i.
Automotive
32	Otomotiv	meydan	square i.
Aeronautic
33	Havacılık	meydan	aerodrome i.
Chemistry
34	Kimya	meydan	area i.

"meydan" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 381 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	meydan okuma	challenge i.
2	Yaygın Kullanım	meydan okumak	challenge f.
General
3	Genel	karşılıklı meydan okuma	confrontation i.
4	Genel	meydan okuma	bravado i.
5	Genel	italya'da halka açık meydan	piazza i.
6	Genel	meydan okuma	confrontation i.
7	Genel	küçük meydan	place i.
8	Genel	meydan okuyan	defier i.
9	Genel	meydan kavgası	dogfight i.
10	Genel	meydan (italyan şehirlerinde)	piazza i.
11	Genel	çiftlik binaları arasındaki meydan	farmyard i.
12	Genel	meydan (şehirdeki bina veya sokakların oluşturduğu)	square i.
13	Genel	meydan okuma	defying i.
14	Genel	meydan okuyucu	challenger i.
15	Genel	meydan okuyan	challenger i.
16	Genel	meydan muharebesi	pitched battle i.
17	Genel	meydan kavgası	free fight i.
18	Genel	yolların kesiştiği meydan	circus i.
19	Genel	meydan savaşı	battle i.
20	Genel	meydan okuma	tarting i.
21	Genel	meydan okuyan	darer i.
22	Genel	meydan kavgası	melee i.
23	Genel	meydan okuyuş	challenge i.
24	Genel	meydan okuyan kimse	challenger i.
25	Genel	ispanyolca konuşan ülkelerde pazar yeri ya da meydan	plaza i.
26	Genel	meydan okuma	dare i.
27	Genel	meydan okuma	defiance i.
28	Genel	meydan kavgası	a knock-down drag-out fight i.
29	Genel	meydan kavgası	free-for all i.
30	Genel	meydan muharebesi	battle i.
31	Genel	meydan dayağı	public beating i.
32	Genel	meydan okuyan bakış	defiant look i.
33	Genel	meydan okuma	fighting talk i.
34	Genel	ölüme meydan okuyan gösteri	death defying stunt i.
35	Genel	buz kovası meydan okuması	ice bucket challenge i.
36	Genel	kızıl meydan	red square i.
37	Genel	kremlin sarayı ve kızıl meydan	kremlin palace and red square i.
38	Genel	meydan okuyan saldırganlık	truculency i.
39	Genel	meydan okuyan saldırganlık	truculence i.
40	Genel	şişe çevirme meydan okuması	bottle flip challenge i.
41	Genel	kavga ya da düello için meydan okuma	call-out i.
42	Genel	birçok yolun kesiştiği noktadaki meydan	carrefour i.
43	Genel	meydan okuma	champion [obsolete] i.
44	Genel	meydan okuma	throw down i.
45	Genel	eskiden turnuvada bildiri yapıp meydan okumaları duyuran görevli	herald i.
46	Genel	meydan okuma	brave [obsolete] i.
47	Genel	uygunsuz meydan okuma	mischallenge [obsolete] i.
48	Genel	meydan okuma	gage i.
49	Genel	şiddetli meydan okuma	clash i.
50	Genel	rahatsız edici meydan okuma	gotcha i.
51	Genel	kasaba veya köy merkezindeki meydan veya park	green i.
52	Genel	meydan okuma	confrontal i.
53	Genel	meydan okuma	confrontment i.
54	Genel	karşı meydan okuma	counterchallenge i.
55	Genel	meydan okuma	invitation i.
56	Genel	meydan okuma	invitement i.
57	Genel	meydan muharebesi	plain battle i.
58	Genel	dört meydan dansçısının kollarını üst üste bindirerek gerçekleştirdiği küçük çember	four-leaf clover i.
59	Genel	meydan dayağı	beating-up i.
60	Genel	kare düzenli meydan dansı için toplanma	square dance i.
61	Genel	doğal seleksiyona meydan okuyan gelecekteki insan	superman i.
62	Genel	meydan okumak	throw down the gage to somebody f.
63	Genel	meydan vermek	allow (something to happen) f.
64	Genel	yıllara meydan okumak	defy the years f.
65	Genel	meydan okumak	dare f.
66	Genel	meydan okumak	defy f.
67	Genel	meydan vermek	give an opportunity f.
68	Genel	meydan okumak	beard f.
69	Genel	meydan okumak	have a chip an one's shoulder f.
70	Genel	meydan vermek	give (someone) a chance (to do something) f.
71	Genel	meydan okumak	fling down the gauntlet f.
72	Genel	meydan okumak	stump f.
73	Genel	meydan vermek	admit f.
74	Genel	meydan vermek	cause f.
75	Genel	meydan almak	spread f.
76	Genel	meydan vermemek	not to allow f.
77	Genel	meydan aramak	look for an opportunity f.
78	Genel	meydan vermek	let f.
79	Genel	hataya meydan vermemek	avoid any possible mistakes f.
80	Genel	meydan okumak	brave f.
81	Genel	meydan vermek	allow of f.
82	Genel	meydan okumak	outface f.
83	Genel	meydan okuyanın çağrısını kabul etmek	take up the gauntlet f.
84	Genel	meydan almak	increase f.
85	Genel	meydan okumak	throw down the gauntlet f.
86	Genel	hodri meydan demek	call one's bluff f.
87	Genel	meydan vermemek	avert f.
88	Genel	meydan okumak	fling down the glove f.
89	Genel	ölüme meydan okumak	challenge to death f.
90	Genel	meydan vermemek	preclude f.
91	Genel	yıllara meydan okumak	age gracefully f.
92	Genel	meydan vermemek	prevent f.
93	Genel	hodri meydan demek	dare f.
94	Genel	meydan okumak	challenge f.
95	Genel	meydan vermek	give (someone) a chance (do something) f.
96	Genel	meydan vermek	present f.
97	Genel	meydan vermemek	not give (someone) a chance (do something) f.
98	Genel	yıllara meydan okumak	wear well f.
99	Genel	zamana meydan okumak	challenge time f.
100	Genel	zamana meydan okumak	defy time f.
101	Genel	meydan vermemek	not allow something to happen f.
102	Genel	meydan vermek	allow something to happen f.
103	Genel	düzene meydan okumak/baş kaldırmak	defy the system f.
104	Genel	uyuşmazlığa meydan vermemek	avert friction f.
105	Genel	(oyunda) meydan okumak	tilt f.
106	Genel	meydan vermek	acknow f.
107	Genel	başka bir kimsenin meydan okumasına karşı koymak	take a dare f.
108	Genel	meydan okumaya karşılık vermek	take a dare f.
109	Genel	yeniden meydan okumak	re-challenge f.
110	Genel	yeniden meydan okumak	redefy f.
111	Genel	meydan okumak	tempt f.
112	Genel	açıkça meydan okumak	bid defiance to f.
113	Genel	meydan okumayı kabul etmek	enter the lists f.
114	Genel	meydan okumak	bid defiance f.
115	Genel	meydan getirmek	effect f.
116	Genel	meydan okumak	banter f.
117	Genel	meydan okumak	question f.
118	Genel	meydan okumak	brag [scotland] f.
119	Genel	sert şekilde meydan okumak	buffet f.
120	Genel	meydan okumak	descry [obsolete] f.
121	Genel	karşı meydan okumak	counterchallenge f.
122	Genel	oyunda meydan okumak	play f.
123	Genel	meydan okumak	daur [scotland] f.
124	Genel	meydan kavgasına karışmak	dogfight f.
125	Genel	meydan okumak	becall f.
126	Genel	meydan okuyan	defiant s.
127	Genel	meydan okuma	challenging s.
128	Genel	meydan okunmuş	challenged s.
129	Genel	meydan okunan	challenged s.
130	Genel	meydan okuyan	challenging s.
131	Genel	ölüme meydan okuyan	death defying s.
132	Genel	meydan okunabilir	challengeable s.
133	Genel	alışılmışa meydan okuyan	edgy s.
134	Genel	pandemiye meydan okuyan	pandemic-defying s.
135	Genel	meydan okuyan	uncomplying s.
136	Genel	meydan okunmamış	undefied s.
137	Genel	meydan okuyan	bardy [scotland] s.
138	Genel	meydan okunmayan	incontested s.
139	Genel	meydan okunamayan	irrecusable s.
140	Genel	yıllara meydan okuyan	polychronious s.
141	Genel	meydan okuyan bir şekilde	uncompliantly zf.
142	Genel	meydan okuyarak	challengingly zf.
143	Genel	meydan okunamaz bir şekilde	unchallengeably zf.
144	Genel	meydan okuyarak	in defiance of ed.
Phrasals
145	Öbek Fiiller	meydan okumak	call out [slang] f.
146	Öbek Fiiller	meydan okumak	call out f.
147	Öbek Fiiller	meydan okumak	throw down f.
148	Öbek Fiiller	kavga etmek için meydan okumak	call out f.
149	Öbek Fiiller	düello için meydan okumak	call out f.
150	Öbek Fiiller	(birine) meydan okumak	challenge (someone) to (something) f.
151	Öbek Fiiller	(birine) meydan okumak	challenge someone to something f.
152	Öbek Fiiller	meydan okumak	call on f.
153	Öbek Fiiller	meydan okumak	square off f.
154	Öbek Fiiller	meydan okurcasına dikilmek	glower at f.
155	Öbek Fiiller	birbirine meydan okumak	face off f.
156	Öbek Fiiller	meydan vermemek	keep off f.
157	Öbek Fiiller	(bir şeye) meydan vermek	allow of (something) f.
158	Öbek Fiiller	(bir şeye) meydan vermek	allow of (something) f.
159	Öbek Fiiller	bir şeye meydan okumak	argue with something f.
160	Öbek Fiiller	-e meydan okumak	argue with f.
161	Öbek Fiiller	(birine bir şeyde) meydan okumak	call (one) on (something) f.
162	Öbek Fiiller	birine meydan okumak	call someone out f.
163	Öbek Fiiller	-e meydan okumak	challenge to f.
164	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) meydan okumak	come for (someone or something) f.
165	Öbek Fiiller	(birine) meydan okumak	cross (one) (up) f.
166	Öbek Fiiller	birine (bir şey yapma konusunda) meydan okumak	dare someone (to do something) f.
Phrases
167	İfadeler	ölüme meydan okumak	die hard f.
168	İfadeler	meydan okuyarak	in defiance of someone or something expr.
169	İfadeler	meydan boş	the coast is clear expr.
170	İfadeler	kötülüğe meydan verme	evil triumphs when good men do nothing expr.
171	İfadeler	(bir şeye) meydan okuyarak	in defiance of (something) expr.
172	İfadeler	meydan okuyarak	in the face expr.
173	İfadeler	(bir şeye) meydan okuyarak	in the face of (something) expr.
Proverb
174	Atasözü	kedilerin olmadığı yerde meydan farelere kalır	when the cat's away, the mice will play
175	Atasözü	kedi gidince meydan farelere kalır	when the cat's away the mice will play
176	Atasözü	kedilerin olmadığı yerde meydan farelere kalır	when the cat's away
177	Atasözü	kedi gidince meydan farelere kalır	when the cat's away
178	Atasözü	kedilerin olmadığı yerde meydan farelere kalır	while the cat's away
179	Atasözü	kedi gidince meydan farelere kalır	while the cat's away
Colloquial
180	Konuşma Dili	cansız manken meydan okuması	mannequin challenge i.
181	Konuşma Dili	hareketsiz durma meydan okuması	mannequin challenge i.
182	Konuşma Dili	karşılıklı meydan okuma	face-off i.
183	Konuşma Dili	(kriket) kalecinin sağında konumlanan meydan oyuncusu	slipper i.
184	Konuşma Dili	meydan okumak	fling down a challenge f.
185	Konuşma Dili	birine meydan okumak	front f.
186	Konuşma Dili	erkeksen al/yap gibi meydan okuma ifade eden bir söz	want to make something of it expr.
187	Konuşma Dili	erkeksen al/yap gibi meydan okuma ifade eden bir söz	wanna make sumpin' of it? expr.
188	Konuşma Dili	meydan okuma kabul edildi!	challenge accepted! expr.
189	Konuşma Dili	erkeksen al/yap gibi meydan okuma ifade eden bir söz	want to make of it expr.
Idioms
190	Deyim	meydan okumaya davet etme	a call to arms i.
191	Deyim	kazaya meydan verecek durum	an accident waiting to happen i.
192	Deyim	meydan kavgası	free fight i.
193	Deyim	genel geçer cinsiyet kimliklerine meydan okuma	gender bending i.
194	Deyim	yıllara meydan okuyan şey	an oldie but (a) goodie i.
195	Deyim	yıllara meydan okuyan şey	oldie but goodie i.
196	Deyim	meydan savaşı	a pitched battle i.
197	Deyim	meydan muharebesi	a pitched battle i.
198	Deyim	kazaya meydan verecek durum	an accident waiting to happen i.
199	Deyim	meydan kavgası	battle royal i.
200	Deyim	meydan okumaya pabuç bırakmamak	buy someone's wolf ticket f.
201	Deyim	meydan okumayı kabul etmek	take up the glove f.
202	Deyim	meydan okumak	throw down the glove f.
203	Deyim	meydan okumak	bite the thumb at f.
204	Deyim	meydan okumak	bid defiance f.
205	Deyim	meydan okumak	bid defiance f.
206	Deyim	blöfe meydan okumak	call someone's bluff f.
207	Deyim	hodri meydan demek	throw one's hat into the ring f.
208	Deyim	hodri meydan demek	throw down the gauntlet f.
209	Deyim	meydan okumayı kabul etmek	take up the gauntlet f.
210	Deyim	lafın/meydan okumanın altında kalmamak	rise to the challenge f.
211	Deyim	ölüme meydan okumak	tempt fate f.
212	Deyim	meydan okumak	take one's gloves off f.
213	Deyim	meydan okumak	throw down the gauntlet f.
214	Deyim	meydan okumak	fly in the face of f.
215	Deyim	tehlikeye meydan okumak	beard the lion in his den f.
216	Deyim	bir konuda meydan okumak	force the issue f.
217	Deyim	karşı meydan okumak	pick up the gauntlet f.
218	Deyim	meydan okumaya karşılık vermek	take up the gauntlet f.
219	Deyim	meydan okumayı kabul etmek	take up the gauntlet f.
220	Deyim	meydan okumaya karşılık vermek	pick up the gauntlet f.
221	Deyim	meydan okumayı kabul etmek	pick up the gauntlet f.
222	Deyim	meydan okumaya hazırlanmak (genellikle kadın)	get (one's) claws out f.
223	Deyim	meydan okumak	bite (one's) thumb at f.
224	Deyim	yıllara meydan okumak	roll back the years f.
225	Deyim	zamana meydan okumak	roll back the years f.
226	Deyim	meydan okumak	make something of f.
227	Deyim	yıllara meydan okumak	wear (one's) years well f.
228	Deyim	yıllara meydan okumak	wear well f.
229	Deyim	yıllara meydan okumak	wear your years well f.
230	Deyim	zamana meydan okumak	survive the test of time f.
231	Deyim	tehlikeye meydan okumak	beard the lion in his den f.
232	Deyim	tehlikeye meydan okumak	beard the lion in his lair f.
233	Deyim	tehlikeye meydan okumak	beard (one) in (one's) den f.
234	Deyim	tehlikeye meydan okumak	beard the lion f.
235	Deyim	birinin blöfüne meydan okumak	call somebody's bluff f.
236	Deyim	meydan okumak	break a lance f.
237	Deyim	meydan okumaya pabuç bırakmamak	buy a wolf ticket f.
238	Deyim	meydan okumaya pabuç bırakmamak	buy one's wolf ticket f.
239	Deyim	meydan okumaya pabuç bırakmamak	buy someone's woof ticket f.
240	Deyim	meydan okumaya pabuç bırakmamak	buy wolf ticket f.
241	Deyim	meydan okumaya pabuç bırakmamak	buy wolf tickets f.
242	Deyim	(birinin) blöfüne meydan okumak	call (one's) bluff f.
243	Deyim	(birine) hodri meydan demek	call (one's) bluff f.
244	Deyim	blöfüne meydan okumak	call bluff f.
245	Deyim	birine/bir şeye meydan okumak	fly in the face of someone or something f.
246	Deyim	birine/bir şeye meydan okumak	fly in the teeth of someone or something f.
247	Deyim	(bir şeye) meydan okumak	fly in the face of (something) f.
248	Deyim	bir şeye meydan okumak	fly in the face of something f.
249	Deyim	zamana meydan okumak	stand the test of time f.
250	Deyim	meydan okumak	take gloves off f.
251	Deyim	meydan okumak	set at defiance f.
252	Deyim	zamana meydan okumuş	stood the test of time s.
253	Deyim	zamana meydan okumuş	passed the test of time s.
254	Deyim	açık meydan okuyarak	to one's beard zf.
255	Deyim	kedi gidince meydan farelere kalır	when the cat is away the mice will play expr.
256	Deyim	yanlış anlamaya meydan vermeden	in no uncertain terms expr.
257	Deyim	sabit politikacılara veya kurumlara meydan okumanın faydasızlığı/anlamsızlığı	go fight city hall expr.
258	Deyim	meydan okuyarak	in defiance expr.
259	Deyim	zamana meydan okuyan	for the ages expr.
260	Deyim	meydan okuyan	with (one's) gloves off expr.
Speaking
261	Konuşma	hodri meydan!	bring it on! expr.
262	Konuşma	erkeksen al/yap gibi meydan okuma ifade eden bir söz	do you want to make something of it? expr.
263	Konuşma	hodri meydan	let me see if you can! expr.
264	Konuşma	sana meydan okuyorum	I am challenging you expr.
Politics
265	Siyasal	meydan okuma	defiance i.
266	Siyasal	seçim bölgesini kazanan parti veya adaya meydan okuma	pickup [canada] [us] i.
267	Siyasal	meydan okumak	challenge f.
268	Siyasal	liderleri uluslararası hukuka veya uluslararası davranış normlarına meydan okuyan (millet)	rogue s.
Technical
269	Teknik	meydan saati	tower clock i.
270	Teknik	meydan saati	turret clock i.
271	Teknik	belirli kristallerde meydan gelen elektrik polaritesindeki büyüme	pyroelectricity i.
272	Teknik	meydan farı	boundary light i.
273	Teknik	pervanenin meydan getirdiği su akımı	slipstream i.
274	Teknik	uçağın gideceği meydan yerine başka bir meydana inmesi	divert i.
275	Teknik	uçağın gideceği meydan yerine başka bir meydana inmesi	diverty i.
276	Teknik	meydan vermemek	avoid f.
Telecom
277	Telekom	meydan okuma karşılık verme protokolü	challenge response protocol i.
Architecture
278	Mimarlık	(açık meydan çevresinde) yuvarlak kolon dizisinden oluşan bir yapı	cyclostyle i.
Traffic
279	Trafik	meydan adı	square name i.
Aeronautic
280	Havacılık	alternatif meydan	alternate aerodrome i.
281	Havacılık	görerek meydan kontrol derecesi	visual aerodrome control rating i.
282	Havacılık	hava meydan tespit radyo farı	aerodrome location beacon i.
283	Havacılık	helikopter çatı meydan	roof aerodrome i.
284	Havacılık	kontrollü meydan	controlled aerodrome i.
285	Havacılık	meydan referans noktası	aerodrome reference point i.
286	Havacılık	meydan kontrol servisi	aerodrome control service i.
287	Havacılık	meydan rakımı	aerodrome elevation i.
288	Havacılık	meydan ışıklandırması	aerodrome floodlight i.
289	Havacılık	meydan yaklaşma farı	aerodrome proximity light i.
290	Havacılık	meydan kullanılabilirlik faktörü	runway usability factor i.
291	Havacılık	meydan kontrol kulesi	aerodrome control tower i.
292	Havacılık	meydan faaliyet yöntemi	diversion i.
293	Havacılık	meydan kontrol hizmeti	aerodrome control service i.
294	Havacılık	meydan dışına iniş	off-field landing i.
295	Havacılık	meydan taksi pisti	aerodrome taxi circuit i.
296	Havacılık	meydan turu	circle to runway i.
297	Havacılık	meydan kontrol derecesi	aerodrome control rating i.
298	Havacılık	meydan farı	boundary light i.
299	Havacılık	meydan kontrolörü	aerodrome controller i.
300	Havacılık	meydan trafik çevirimi	aerodrome traffic circuit i.
301	Havacılık	meydan uçuş bilgi hizmeti	aerodrome flight information service i.
302	Havacılık	meydan ve limandaki temsilci	airport representative i.
303	Havacılık	meydan uçuş bilgi ünitesi	aerodrome flight information unit i.
304	Havacılık	meydan trafik bölgesi	aerodrome traffic zone i.
305	Havacılık	meydan dışına iniş	outside landing i.
306	Havacılık	meydan turu	circuit pattern i.
307	Havacılık	meydan kontrol	tower control i.
308	Havacılık	meydan kontrolü	aerodrome control i.
309	Havacılık	meydan trafik paterni	aerodrome traffic circuit i.
310	Havacılık	meydan kullanılabilirlik faktörü	aerodrome usability factor i.
311	Havacılık	meydan trafiği	aerodrome traffic i.
312	Havacılık	meydan kontrol ünitesi	aerodrome control unit i.
313	Havacılık	meydan tanıtma işareti	aerodrome identification sign i.
314	Havacılık	meydan trafiği	airfield traffic i.
315	Havacılık	uçağa göre meydan uzunluğu	aerodrome reference field length i.
316	Havacılık	uçağa göre meydan uzunluğu	aeroplane reference field length i.
317	Havacılık	yardımcı meydan	alternate aerodrome i.
318	Havacılık	yedek meydan	alternate aerodrome i.
319	Havacılık	yedek meydan yakıtı	contingency fuel i.
Marine
320	Denizcilik	açık meydan	public square i.
Social Sciences
321	Sosyal Bilimler	kadınlara ilişkin cinsel stereotiplere meydan okuyan (kadın)	contrasexual s.
History
322	Tarih	başkomutanlık meydan muharebesi	field battle of the commander-in-chief i.
323	Tarih	amerikan devrimi sırasında new jersey'de gerçekleşen bir meydan muharebesi	monmouth court house i.
324	Tarih	(1920'lerde) genç kadınların davranış ve giyimleriyle baskı ve geleneklere meydan okuması	flapperhood i.
325	Tarih	(1920'lerde) geleneklere meydan okuyan genç bir kadın olma	flapperhood i.
326	Tarih	(antik roma'da) meydan	forum i.
Geography
327	Coğrafya	pekin'de büyük bir meydan	tien an men i.
328	Coğrafya	kızıl meydan	red square i.
Military
329	Askeri	ileri meydan	advanced base i.
330	Askeri	intikal edilecek meydan	airport of debarkation i.
331	Askeri	meydan irtifası	aerodrome elevation i.
332	Askeri	meydan kontrol kulesi	aerodrome control tower i.
333	Askeri	meydan tesisleri planı	aerodrome layout i.
334	Askeri	meydan savaşı	pitched battle i.
335	Askeri	meydan kontrol pilotu	aerodrome control pilot i.
336	Askeri	meydan kontrolörü	aerodrome controller i.
337	Askeri	meydan ışıkları	aerodrome lighting i.
338	Askeri	meydan durumu	aerodrome conditions i.
339	Askeri	meydan krokisi	aerodrome chart i.
340	Askeri	meydan meteorolojik limitleri	aerodrome meteorological minima i.
341	Askeri	meydan civarında uçuş	local flight i.
342	Askeri	meydan farı	aerodrome beacon i.
343	Askeri	meydan arama radarı	airport surveillance radar i.
344	Askeri	meydan muharebesi	battle i.
345	Askeri	meydan aydınlatması	aerodrome lighting i.
346	Askeri	meydan muharebesi	pitched battle i.
347	Askeri	meydan kırım-kurtarma hizmeti	aerodrome crash-rescue service i.
348	Askeri	meydan hava tahmini	aerodrome forecast i.
349	Askeri	meydan tanıtma feneri	aerodrome beacon i.
350	Askeri	meydan tarama radarı	airport surveillance radar i.
351	Askeri	meydan meteorolojik olarak açık	clear air visibility ok i.
352	Askeri	meydan trafik paterni usulleri	aerodrome circling procedure i.
Sport
353	Spor	(kriket) kalecinin sağında konumlanan meydan oyuncusu	slip i.
354	Spor	(kriket) meydan oyuncularının kalecinin sağında konumlandıkları saha alanı	slips i.
Baseball
355	Beysbol	dış meydan oyuncusunun yanlış oynamasından ötürü vurucuya verilen vuruş hakkı	life i.
Music
356	Müzik	(meydan dansında) diğer çiftlerin baş çiftin etrafında kademeli olarak toplanması	pickup i.
357	Müzik	(şarkı yollu sözlü atışmalarda) dalga geçme veya iğneleme amaçlı meydan okuma	picong [caribbean] i.
358	Müzik	meydan dansı için gerekli kişi sayısı	set i.
359	Müzik	(meydan dansında) dans başlatma pozisyonu	set i.
360	Müzik	(meydan, country veya salon dansı için) dans müziği	set i.
361	Müzik	kare dizilimli meydan dansı	square i.
362	Müzik	(kare meydan dansına başlamadan önce oluşturulan) kare düzen	square i.
363	Müzik	(kare meydan dansında) öne, yana, geriye ve yana dans hareketi	square i.
364	Müzik	(kare meydan dansında) ayaklar ile kare çizilen bir hareket	square i.
365	Müzik	kare düzenli meydan dansçısı	square dancer i.
366	Müzik	kare düzenli meydan dansı	square dancing i.
367	Müzik	kare dizilimli meydan dansı müziği	square-dance music i.
368	Müzik	kare dizilimli meydan dansı etme	square-dancing i.
369	Müzik	(meydan dansında) yüz yüze dans etmek	set f.
370	Müzik	kare düzenli meydan dansı yapmak	square dance f.
Mythology
371	Mitoloji	ilham perilerine şarkı yarışmasında meydan okuyup kaybeden dokuz teselyalı bakire	pierides i.
Archaic
372	Eski Kullanım	meydan okuma	bravery i.
373	Eski Kullanım	meydan okumak	nose f.
374	Eski Kullanım	meydan okumak	darre f.
Slang
375	Argo	meydan okumayı seven	in-your-face i.
376	Argo	karşılıklı meydan okumak	butt heads f.
377	Argo	(birine) meydan okumak	step to (one) [us] f.
378	Argo	erkeksen al/yap gibi meydan okuma ifade eden bir söz	wanna make sumpin' of it? expr.
379	Argo	erkeksen al/yap gibi meydan okuma ifade eden bir söz	want to make something of it expr.
British Slang
380	İngiliz Argosu	birine meydan okumak	offer someone out f.
Modern Slang
381	Modern Argo	als hastalığı için bağış yapıp başından aşağı bir kova buz dökerek başka birine de aynısını yapması için meydan okumak suretiyle yayılan bir akım	als ice bucket challenge i.