Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
call on
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"call on"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 49 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
call on
f.
(sınıfta vb) çağırmak
General
2
Genel
call on
i.
çığlık
3
Genel
call on
i.
rağbet
4
Genel
call on
i.
uğrama
5
Genel
call on
i.
sesleniş
6
Genel
call on
i.
telefonla arama
7
Genel
call on
i.
resmi çağrı
8
Genel
call on
i.
kısa ziyaret
9
Genel
call on
i.
hakem kararı
10
Genel
call on
i.
davet
11
Genel
call on
i.
deklare
12
Genel
call on
i.
bağırış
13
Genel
call on
f.
bağırmak
14
Genel
call on
f.
farz etmek
15
Genel
call on
f.
diye hitap etmek
16
Genel
call on
f.
uğramak
17
Genel
call on
f.
aramak
18
Genel
call on
f.
adını vermek
19
Genel
call on
f.
istemek
20
Genel
call on
f.
varsaymak
21
Genel
call on
f.
ziyaret etmek
22
Genel
call on
f.
demek
23
Genel
call on
f.
seslenmek
24
Genel
call on
f.
başvurmak
25
Genel
call on
f.
ziyarette bulunmak
26
Genel
call on
f.
çağrıda bulunmak
27
Genel
call on
f.
davet etmek
Phrasals
28
Öbek Fiiller
call on
f.
kısa bir ziyaret yapmak
29
Öbek Fiiller
call on
f.
ödeme talep etmek
30
Öbek Fiiller
call on
f.
tapınmak
31
Öbek Fiiller
call on
f.
ibadet etmek
32
Öbek Fiiller
call on
f.
tapmak
33
Öbek Fiiller
call on
f.
cevap istemek
34
Öbek Fiiller
call on
f.
mecbur tutmak
35
Öbek Fiiller
call on
f.
birinin bir şey yapmasını istemek/talep etmek
36
Öbek Fiiller
call on
f.
hesap vermek
37
Öbek Fiiller
call on
f.
meydan okumak
38
Öbek Fiiller
call on
f.
yeteneklerini kullanmak
39
Öbek Fiiller
call on
f.
ziyaret etmek
40
Öbek Fiiller
call on
f.
(romantik olarak) peşine takılmak
41
Öbek Fiiller
call on
f.
(romantik olarak) peşinden gitmek
42
Öbek Fiiller
call on
f.
sorgulamak
43
Öbek Fiiller
call on
f.
yalancı çıkarmak
44
Öbek Fiiller
call on
f.
şüphe uyandırmak
45
Öbek Fiiller
call on
f.
birinin yanlışının farkında olduğunu söylemek
46
Öbek Fiiller
call on
f.
yanlışını yüzüne vurmak
Idioms
47
Deyim
call on
f.
başvurmak
48
Deyim
call on
f.
ziyaret etmek
Trade/Economic
49
Ticaret/Ekonomi
call on
f.
ödenmesini talep etmek
"call on"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 118 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
call the meeting on short notice
f.
acil toplantıya çağırmak
2
Yaygın Kullanım
call the meeting on short notice
f.
acil toplantıyı çağırmak
General
3
Genel
doctor on call
i.
nöbetçi doktor
4
Genel
nurse on call
i.
nöbetçi hemşire
5
Genel
officer on call
i.
nöbetçi memur
6
Genel
be on call
f.
nöbete kalmak
7
Genel
be on call
f.
nöbette olmak
8
Genel
call on someone to resign
f.
istifaya çağırmak
9
Genel
call on someone to resign
f.
istifaya davet etmek
10
Genel
put on hold (the call)
f.
telefonu kapatmayıp beklemek
11
Genel
call on the carpet
f.
azarlamak
12
Genel
call on the carpet
f.
fırça çekmek
13
Genel
call on the carpet
f.
fırça atmak
14
Genel
call on the carpet
f.
paylamak
15
Genel
call dibs on something
f.
bir şeyin üzerinde hak iddia etmek
16
Genel
call someone on his/her cell
f.
cebinden aramak
17
Genel
on call
zf.
beklemede olan
18
Genel
on call
zf.
kullanıma hazır
19
Genel
on call
zf.
hazır
20
Genel
on call
zf.
bekletilmekte olan
21
Genel
on call
zf.
emre hazır
22
Genel
on call
zf.
göreve hazır
23
Genel
on call
zf.
öncesinde bildirilmeksizin ödeme veya tahsilat talep edilebilecek şekilde
Phrasals
24
Öbek Fiiller
call (one) on (something)
f.
(birini bir şeyde) aramak
25
Öbek Fiiller
call (one) on (something)
f.
(birini bir şeyde telefonla) aramak
26
Öbek Fiiller
call (one) on (something)
f.
(birine bir şeyde) telefon etmek
27
Öbek Fiiller
call (one) on (something)
f.
(birine bir şeyde) meydan okumak
28
Öbek Fiiller
call (one) on (something)
f.
(birini bir konuda) düelloya davet etmek/çağırmak
29
Öbek Fiiller
call (one) on (something)
f.
(birini bir konuda) karşılaşmaya davet etmek/çağırmak
30
Öbek Fiiller
call (one) on (something)
f.
(birini bir şeye/bir şey yapmaya) çağırmak/davet etmek
31
Öbek Fiiller
call (one) on (something)
f.
(birine bir konuda) karşı çıkmak
32
Öbek Fiiller
call (one) on (something)
f.
(birine bir konuda) muhalefet etmek
33
Öbek Fiiller
call (one) on (something)
f.
(birine bir konuda) itiraz etmek
34
Öbek Fiiller
call (one) on (something)
f.
(birini bir konuda) uyarmak
35
Öbek Fiiller
call (one) on (something)
f.
(birine bir konuda) bir şey demek
36
Öbek Fiiller
call on someone (to do something)
f.
(birini bir şey yapmaya) çağırmak
37
Öbek Fiiller
call on someone (to do something)
f.
(birini bir şey yapmaya) davet etmek
38
Öbek Fiiller
call on someone (to do something)
f.
(birinin bir şey yapmasını) istemek
39
Öbek Fiiller
call on someone (to do something)
f.
(birini bir şey yapması için) seçmek
40
Öbek Fiiller
call on someone
f.
birini ziyaret etmek
41
Öbek Fiiller
call on someone
f.
birine uğramak
42
Öbek Fiiller
call on someone
f.
birine söz vermek
43
Öbek Fiiller
call on someone
f.
cevap vermesi için birini seçmek/kaldırmak
44
Öbek Fiiller
call on someone
f.
birine kur yapmak
45
Öbek Fiiller
call on someone
f.
biriyle flört etmek
46
Öbek Fiiller
call on something
f.
belirli özellikler/becerile/yetenekler gerektirmek
47
Öbek Fiiller
call on something
f.
belirli özellikler/becerile/yetenekler istemek
48
Öbek Fiiller
call on (someone)
f.
birine söz vermek
49
Öbek Fiiller
call on (someone)
f.
cevap vermesi için birini seçmek/kaldırmak
50
Öbek Fiiller
call on (someone)
f.
(birini) kovalamak (ilgi duyduğu için)
51
Öbek Fiiller
call on (someone)
f.
(birinin) peşine düşmek (ilgi duyduğu için)
52
Öbek Fiiller
call on (someone)
f.
(birini) bir şey yapmaya çağırmak/davet etmek
53
Öbek Fiiller
call on (someone)
f.
(birinden) bir şey yapmasını istemek
54
Öbek Fiiller
call on (someone)
f.
(birini) ziyaret etmek
55
Öbek Fiiller
call on (someone)
f.
(birine) uğramak
56
Öbek Fiiller
call on (something)
f.
(bir yeteneğini/becerisini) kullanmak
57
Öbek Fiiller
call on (something)
f.
(bir yeteneğinden/becerisinden) yararlanmak
58
Öbek Fiiller
call on (something)
f.
(bir yeteneğine/becerisine) başvurmak
Phrases
59
İfadeler
call the number on the bottom of your screen
expr.
ekranınızın altındaki numarayı arayın
Idioms
60
Deyim
call time on something [uk]
f.
bitirmek
61
Deyim
call time on something [uk]
f.
sona erdirmek
62
Deyim
call time on something [uk]
f.
sonlandırmak
63
Deyim
call time on something [uk]
f.
son noktayı koymak
64
Deyim
call someone on the carpet
f.
ağzının payını vermek
65
Deyim
call someone on the carpet
f.
azarlamak
66
Deyim
pay a call on someone
f.
birisini görmeye gitmek
67
Deyim
make a courtesy call on someone
f.
birine nezaket ziyaretinde bulunmak
68
Deyim
call dibs on something
f.
bir şey üzerinde hak iddia etmek
69
Deyim
pay a courtesy call on someone
f.
birine nezaket ziyaretinde bulunmak
70
Deyim
pay a call on someone
f.
birisini ziyaret etmek
71
Deyim
call someone on the carpet
f.
fırçalamak
72
Deyim
call someone on the carpet
f.
fırça atmak
73
Deyim
have first call on something
f.
ilk söz söyleme/kullanma hakkına sahip olmak
74
Deyim
call someone on the carpet
f.
paylamak
75
Deyim
call someone to task on it
f.
göreve çağırmak
76
Deyim
call (one) on the carpet
f.
(birinin) ağzının payını vermek
77
Deyim
call (one) on the carpet
f.
(birini) azarlamak
78
Deyim
call (one) on the carpet
f.
(birine) fırça atmak
79
Deyim
call (one) on the carpet
f.
(birini) fırçalamak
80
Deyim
call (one) on the carpet
f.
(birini) paylamak
81
Deyim
call (one) on the carpet
f.
(birini) itin götüne sokmak
82
Deyim
have first call (on somebody/something)
f.
(biri/bir şey hakkında/üzerine) ilk söz söyleme/kullanma hakkına sahip olmak
83
Deyim
have first call (on somebody/something)
f.
(birinin/bir şeyin) önceliği olmak
84
Deyim
have first call (on somebody/something)
f.
(biri/bir şey için) ilk sırada gelmek
85
Deyim
pay a call on
f.
-i ziyaret etmek
86
Deyim
pay a call on
f.
'-i görmeye gitmek
87
Deyim
pay a call on
f.
'-e uğramak
88
Deyim
pay a call on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) ziyaret etmek
89
Deyim
pay a call on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) görmeye gitmek
90
Deyim
pay a call on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) uğramak
Speaking
91
Konuşma
you can call me on my cell phone
expr.
beni cep telefonumdan arayabilirsin
92
Konuşma
you can call me on my cell phone
expr.
beni cep telefonumdan arayabilirsiniz
93
Konuşma
you can call me on my cell phone
expr.
bana cep telefonumdan ulaşabilirsiniz
94
Konuşma
you can call me on my cell phone
expr.
bana cep telefonumdan ulaşabilirsin
95
Konuşma
call me on my cell
expr.
beni cebimden ara
96
Konuşma
please call me on my mobile
expr.
lütfen beni cepten arayın
97
Konuşma
please call me on my mobile
expr.
lütfen beni cebimden arayın
98
Konuşma
I'm on a call
expr.
telefonla konuşuyorum
Trade/Economic
99
Ticaret/Ekonomi
on-call
zf.
öncesinde bildirilmeksizin ödeme veya tahsilat talep edilebilecek şekilde
Politics
100
Siyasal
on-call working
i.
çağrı üzerine çalışma
Institutes
101
Kurum/Kuruluş
office on call
i.
nöbetçi memurluk
Computer
102
Bilgisayar
call add-on
i.
çağrı ekleme
Telecom
103
Telekom
call add-on
i.
çağrı ekleme
104
Telekom
selective call forwarding on busy
i.
meşgulken arama yönlendirme
105
Telekom
on a call by call basis
expr.
çağrı bazında
Construction
106
İnşaat
on call work
i.
çağrı üzerine çalışma
Medical
107
Medikal
on-call doctor
i.
nöbetçi doktor
Military
108
Askeri
on call force
i.
çağrı kuvveti
109
Askeri
on call wave
i.
destek dalgası
110
Askeri
on-call list
i.
nöbet haricinde gerektiğinde çağrılacak personel listesi
111
Askeri
on-call target
i.
program dışı planlanmış hedef
112
Askeri
on-call resupply
i.
özel harekat timinin operasyona başlamasından önce planlanıp timin talebi üzerine uygulamaya konan bütünleme ikmali görevi
113
Askeri
on-call target (nuclear)
i.
talep üzerine yürürlüğe konmak üzere planlanmış, zamanı belirsiz olan nükleer hedef
114
Askeri
on-call targets
i.
program dışı planlanmış hedefler
115
Askeri
on call
expr.
istek üzerine yapılan (iş görev)
116
Askeri
on-call
expr.
önceden düzenlenmiş yığınak, hava taarruzu veya taarruz ateşi gerektiğinde talep edilebilir
Slang
117
Argo
call someone on the carpet
f.
itin kıçına sokmak
118
Argo
call someone on the carpet
f.
itin götüne sokmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of call on
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy