Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
play
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"play"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 103 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
play
i.
piyes
2
Yaygın Kullanım
play
i.
oyun
3
Yaygın Kullanım
play
f.
oynamak
4
Yaygın Kullanım
play
f.
çalmak
General
5
Genel
play
i.
oynama payı
6
Genel
play
i.
faaliyet
7
Genel
play
i.
gevşeme
8
Genel
play
i.
şaka
9
Genel
play
i.
ilgi
10
Genel
play
i.
hareket serbestliği
11
Genel
play
i.
kumar
12
Genel
play
i.
işleme
13
Genel
play
i.
gösteri
14
Genel
play
i.
davranış
15
Genel
play
i.
laçkalık
16
Genel
play
i.
eğlence
17
Genel
play
i.
fiil
18
Genel
play
i.
hareket
19
Genel
play
i.
oynama
20
Genel
play
i.
tiyatro
21
Genel
play
i.
boşluk
22
Genel
play
i.
oyun
23
Genel
play
i.
oynama sırası
24
Genel
play
i.
oynaşma
25
Genel
play
i.
öpüşüp koklaşma
26
Genel
play
i.
sözcük oyunu
27
Genel
play
i.
tatil
28
Genel
play
i.
fuar
29
Genel
play
i.
girişim
30
Genel
play
i.
eylem kapsamı veya fırsatı
31
Genel
play
i.
geçici ilgi
32
Genel
play
i.
geçici koruma
33
Genel
play
i.
elde etme girişimi
34
Genel
play
i.
teklif
35
Genel
play
i.
zorlu değişiklik
36
Genel
play
f.
oynatmak
37
Genel
play
f.
numarası yapmak
38
Genel
play
f.
tutmak
39
Genel
play
f.
eğlenmek
40
Genel
play
f.
çalmak (çalgı/müzik)
41
Genel
play
f.
bahis yapmak
42
Genel
play
f.
icra etmek
43
Genel
play
f.
müzik aleti çalmak
44
Genel
play
f.
turneye çıkmak
45
Genel
play
f.
rol almak
46
Genel
play
f.
oynaşmak
47
Genel
play
f.
hareket etmek
48
Genel
play
f.
gezdirmek
49
Genel
play
f.
sallanmak
50
Genel
play
f.
kımıldanmak
51
Genel
play
f.
kımıldamak
52
Genel
play
f.
sunmak
53
Genel
play
f.
çalmak
54
Genel
play
f.
(su) serpmek
55
Genel
play
f.
oynamak
56
Genel
play
f.
tiyatro oynamak
57
Genel
play
f.
cinsel ilişkiye girmek
58
Genel
play
f.
kelime oyunu yapmak
59
Genel
play
f.
belirli sınırlar dahilinde serbestçe hareket etmek
60
Genel
play
f.
onay almak
61
Genel
play
f.
oyunda meydan okumak
62
Genel
play
f.
satranç, dama, tavla gibi oyunlarda bir taşı hareket ettirmek
Colloquial
63
Konuşma Dili
play
f.
kabul edilmek
64
Konuşma Dili
play
f.
etkili olmak
65
Konuşma Dili
play
f.
başarılı olmak
Media
66
Medya
play
i.
(özellikle kitle iletişim araçlarında yapılan) tanıtım amaçlı vurgulama
Technical
67
Teknik
play
i.
boşluk
68
Teknik
play
i.
oynama payı
69
Teknik
play
i.
(ses veya görüntü oynatma cihazında) başlatma veya durdurma mekanizması
70
Teknik
play
f.
(radyoyu veya fonografı) çalmak
71
Teknik
play
f.
(ses kaydını) çoğaltmak
Computer
72
Bilgisayar
play
i.
oyun
73
Bilgisayar
play
expr.
çal
74
Bilgisayar
play
expr.
oynat
75
Bilgisayar
play
expr.
kullan
76
Bilgisayar
play
expr.
ses çal
77
Bilgisayar
play
expr.
yürüt
Mechanic
78
Mekanik
play
i.
gevşeklik (hareket eden bir elemanda)
Automotive
79
Otomotiv
play
i.
gezinme
80
Otomotiv
play
i.
iki parça arasındaki hareket
Fishery
81
Balıkçılık
play
f.
(oltaya takılan balığı) ipi çekerek yormak
Geology
82
Jeoloji
play
i.
petrol veya doğal gaz çökeltisi
Sport
83
Spor
play
f.
(kriket topuna) sopayla vurmak
84
Spor
play
f.
(atılan kriket topuna) savunma amacıyla vurmak
85
Spor
play
f.
(atılan topu) yakalamak
86
Spor
play
f.
(topa) vurmak
87
Spor
play
f.
(topu) sektirmek
Football
88
Futbol
play
i.
futbol oyunu
Card
89
İskambil
play
i.
iskambil oyunu
90
İskambil
play
f.
kartı yüzü açık şekilde masaya koymak
Wagering
91
Bahisçilik
play
f.
kumar oynamak
92
Bahisçilik
play
f.
bahse girmek
Music
93
Müzik
play
i.
fonograf kaydını oynatma
94
Müzik
play
f.
çalmak
95
Müzik
play
f.
ses çıkarmak
Theatre
96
Tiyatro
play
i.
piyes
97
Tiyatro
play
i.
sahne oyunu
98
Tiyatro
play
i.
pandomim
99
Tiyatro
play
f.
canlandırmak
100
Tiyatro
play
f.
oynamak
Archaic
101
Eski Kullanım
play
f.
silahla savaşmak
102
Eski Kullanım
play
f.
silah kullanmak
103
Eski Kullanım
play
f.
kılıç kullanmak
"play"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
play with fire
f.
ateşle oynamak
General
2
Genel
play and playthings
i.
oyun ve oyuncaklar
3
Genel
child's play
i.
oyuncak
4
Genel
child's play
i.
kolay iş
5
Genel
fair play
i.
tarafsızlık
6
Genel
foul play
i.
hatalı oyun
7
Genel
shadow play
i.
gölge tiyatrosu
8
Genel
a play on words
i.
kelime oyunu
9
Genel
period of play
i.
oyun zamanı
10
Genel
football play
i.
futbol oyunu
11
Genel
stage play
i.
oyun
12
Genel
foul play
i.
suikast
13
Genel
triple play
i.
üçlü oyun
14
Genel
child's play
i.
çocuk işi
15
Genel
free play
i.
tolerans
16
Genel
stage play
i.
piyes
17
Genel
radio play
i.
radyo tiyatrosu
18
Genel
foul play
i.
cinayet
19
Genel
free play
i.
görkem
20
Genel
word play
i.
kelime oyunu
21
Genel
child's play
i.
çok kolay iş
22
Genel
play of light
i.
ışık oyunu
23
Genel
play on words
i.
cinas
24
Genel
long play
i.
longpley
25
Genel
play on words
i.
kelime oyunu
26
Genel
shadow play
i.
gölge oyunu
27
Genel
free play
i.
esneklik
28
Genel
long play
i.
uzunçalar
29
Genel
puppet play
i.
kukla oyunu
30
Genel
stage play
i.
temsil
31
Genel
play table
i.
oyun masası
32
Genel
play school
i.
anaokulu
33
Genel
fair play
i.
adil oyun
34
Genel
child's play
i.
çok kolay
35
Genel
child's play
i.
basit iş
36
Genel
foul play
i.
kurallara aykırı oyun
37
Genel
foul play
i.
faul
38
Genel
foul play
i.
hainlik
39
Genel
extended-play
i.
genellikle 3-4 şarkı içeren kayıtlar
40
Genel
extended-play
i.
kırkbeşlik plak
41
Genel
play-off
i.
final
42
Genel
play-off
i.
pleyof
43
Genel
child's play
i.
çocuk oyuncağı
44
Genel
play on words
i.
sözcük oyunu
45
Genel
play-off
i.
beraberliği bozmak için oynanan oyun
46
Genel
state of play
i.
mevcut vaziyet
47
Genel
state of play
i.
gidişat
48
Genel
state of play
i.
durum
49
Genel
state of play
i.
işlerin gidişatı
50
Genel
fair play
i.
hilesiz oyun
51
Genel
fair play
i.
dürüst oyun
52
Genel
karagöz shadow play
i.
karagöz oyunu
53
Genel
play station
i.
oyun istasyonu
54
Genel
play pen
i.
portatif çocuk parkı
55
Genel
play pen
i.
çocuk kafesi
56
Genel
play pen
i.
etrafı parmaklıklı oyun yeri
57
Genel
play-by-play description
i.
anbean betimleme
58
Genel
play poster
i.
oyun afişi
59
Genel
last play
i.
son oyun
60
Genel
big play
i.
büyük maç
61
Genel
big play
i.
büyük oyun
62
Genel
a kitchen-sink play
i.
sıradan insanlarla ilgili sahne eseri
63
Genel
a play pool
i.
oyun havuzu
64
Genel
play pool
i.
oyun havuzu
65
Genel
theatrical play
i.
seyirlik oyun
66
Genel
play dough
i.
oyun hamuru
67
Genel
play writer
i.
oyun yazarı
68
Genel
costume play
i.
kostümlü oyun
69
Genel
costume play
i.
kostüm oyunu
70
Genel
role play
i.
rol canlandırma
71
Genel
theater play
i.
tiyatro oyunu
72
Genel
theatre play
i.
tiyatro oyunu
73
Genel
pretend play
i.
sembolik oyun
74
Genel
play age
i.
oyun çağı
75
Genel
play console
i.
oyun konsolu
76
Genel
play board
i.
oyun tahtası
77
Genel
team play
i.
ortak güç ve işbirliği
78
Genel
play yard
i.
park yatak
79
Genel
a play upon words
i.
kelime oyunu
80
Genel
hand-play
i.
yumruk yumruğa dövüşte karşılıklı vuruşlar
81
Genel
hand-play
i.
skat oyununda yüksek bahis veren kişi olarak oynama
82
Genel
word play
i.
kelime oyunu yapma
83
Genel
word play
i.
kelime oyunu
84
Genel
fair play
i.
konulmuş kurallara riayet
85
Genel
fair play
i.
adil ve onurlu davranış
86
Genel
boy's play
i.
çocukça eğlence
87
Genel
boy's play
i.
önemsiz şey
88
Genel
morality play
i.
doğru-yanlış çatışmasını içerip ahlaki ders çıkarılabilecek şey
89
Genel
play actor
i.
oyuncu
90
Genel
play date
i.
oyun buluşması
91
Genel
play [obsolete]
i.
cinsel ilişki
92
Genel
play date
i.
farklı ailelerin küçük çocuklarının birlikte oynaması için ayarladıkları görüşme
93
Genel
play group
i.
kreşte oyun grubu
94
Genel
play of colors
i.
renk oyunu
95
Genel
play pleasure
i.
boş eğlence
96
Genel
play reading
i.
okurların bir oyunu sergilemesi
97
Genel
play yard
i.
oyun alanı
98
Genel
play yard
i.
çocuk bahçesi
99
Genel
play-acting
i.
yapmacıklık
100
Genel
play-actor
i.
turne yapan aktör
101
Genel
play-box
i.
(özellikle yatılı okullarda) çocukların oyuncak ve eşya sandığı
102
Genel
play-by-play
i.
dakikası dakikasına anlatım
103
Genel
play-day
i.
oyun günü
104
Genel
play-doh®
i.
bir oyun hamuru markası
105
Genel
play-lunch [new zealand]
i.
okul çocuklarının öğlene doğru yediği atıştırmalık
106
Genel
power play
i.
güçlü ve etkili siyasi atılım
107
Genel
power play
i.
politikada güç savaşı
108
Genel
power play
i.
güç ile elde edilen diplomatik başarı
109
Genel
power play
i.
güce ve işbirliğine dayalı askeri taktik
110
Genel
shuffle play
i.
(cd oynatıcıda) rastgele oynatma özelliği
111
Genel
cudgel play
i.
sopalı oyun
112
Genel
cudgel play
i.
sopalarla edilen kavga
113
Genel
foul play
i.
kural ihlali
114
Genel
play on
f.
çalmaya devam etmek
115
Genel
begin to play
f.
vizyona girmek
116
Genel
play a prank on somebody
f.
oyun oynamak
117
Genel
play a joke on someone
f.
birine oyun oynamak
118
Genel
play the fool
f.
aptallık etmek
119
Genel
play the fool
f.
aptalca davranmak
120
Genel
play on
f.
oynaşmak
121
Genel
play fast and loose with
f.
oynamak
122
Genel
play smb a trick
f.
oyuna getirmek
123
Genel
play for time
f.
ağırdan almak
124
Genel
play up
f.
abartmak
125
Genel
play pranks on smb
f.
muziplik yapmak
126
Genel
play a trick on somebody
f.
oyun oynamak
127
Genel
play fast and loose with
f.
hafife almak
128
Genel
play smb for a sucker
f.
enayi yerine koymak
129
Genel
play down
f.
önemini azaltmak
130
Genel
play possum
f.
hasta numarası yapmak
131
Genel
play one's cards well
f.
kartlarını iyi oynamak
132
Genel
play a part
f.
rol almak
133
Genel
play around
f.
oyalanmak
134
Genel
play false
f.
ihanet etmek
135
Genel
play an instrument
f.
çalgı çalmak
136
Genel
play both ends against the middle
f.
kendi çıkarı için başkalarını birbirine düşürmek
137
Genel
play the role of
f.
canlandırmak
138
Genel
play around
f.
vakit geçirmek
139
Genel
play an active role
f.
aktif olarak yer almak
140
Genel
play along
f.
uyumlu davranmak
141
Genel
play with
f.
oynamak
142
Genel
play the violin
f.
keman çalmak
143
Genel
play a part
f.
bir rolü oynamak
144
Genel
play truant
f.
okuldan kaçmak
145
Genel
play politics
f.
siyasi çıkarlarına göre davranmak
146
Genel
play something by ear
f.
notasız çalmak
147
Genel
play to the grandstand
f.
sahneye koymak
148
Genel
play off
f.
berabere kalan bir oyunu sonradan tamamlamak
149
Genel
play on
f.
oynamak
150
Genel
let somebody play
f.
çaldırmak
151
Genel
play truant
f.
dersi asmak
152
Genel
play a joke on someone
f.
birine şaka yapmak
153
Genel
play with
f.
kandırmak
154
Genel
play the devil's advocate
f.
kendi görüşlerinin doğruluğunu ölçmek için karşıt görüşlerin savunmasını yapmak
155
Genel
play with one another
f.
oynaşmak
156
Genel
play a dirty trick on
f.
kalleşlik etmek
157
Genel
play ball
f.
katılmak
158
Genel
play fast and loose with
f.
çarpıtmak
159
Genel
play it safe
f.
sağlama almak
160
Genel
play at
f.
oynamak (çocuk dilinde)
161
Genel
play to
f.
yaltaklanmak
162
Genel
play an instrument
f.
enstrüman çalmak
163
Genel
play the tough
f.
kabadayılık taslamak
164
Genel
play hooky
f.
okuldan kaçmak
165
Genel
play somebody false
f.
ihanet etmek
166
Genel
play somebody for a sucker
f.
enayi yerine koymak
167
Genel
play the fool
f.
ahmakça davranmak
168
Genel
play ball
f.
imece yapmak
169
Genel
play a prank on somebody
f.
muziplik etmek
170
Genel
play with
f.
ellemek
171
Genel
play the trumpet
f.
trompet çalmak
172
Genel
play a joke on somebody
f.
oyun etmek
173
Genel
play out
f.
bitirmek
174
Genel
play the deuce with
f.
berbat etmek
175
Genel
play somebody false
f.
aldatmak
176
Genel
play truant
f.
okulu kırmak
177
Genel
play safe
f.
riske girmemek
178
Genel
play a dirty trick
f.
alavere dalavere yapmak
179
Genel
play it safe
f.
riske girmemek
180
Genel
cause to play
f.
oynatmak
181
Genel
play snowball
f.
kar topu oynamak
182
Genel
play smb false
f.
ihanet etmek
183
Genel
play havoc with
f.
harap etmek
184
Genel
play the harlot
f.
kahpelik etmek
185
Genel
play down
f.
hafifsemek
186
Genel
play one's trump card
f.
kozunu oynamak
187
Genel
play football
f.
top oynamak
188
Genel
play rough
f.
itişip kakışmak
189
Genel
play possum
f.
uyur gibi yapmak
190
Genel
play drums
f.
davul çalmak
191
Genel
play with oneself
f.
otuzbir çekmek
192
Genel
play something down
f.
bir şeyi önemsizmiş gibi göstermek
193
Genel
play up
f.
üzerinde durmak
194
Genel
play into somebody's hands
f.
ekmeğine yağ sürmek
195
Genel
play fast and loose with
f.
aldatmak
196
Genel
play ball
f.
oyuna başlamak
197
Genel
play a trick
f.
oyun etmek
198
Genel
play a joke on somebody
f.
şaka yapmak
199
Genel
play to
f.
vurgulamak
200
Genel
play politics
f.
entrika çevirmek
201
Genel
play with oneself
f.
mastürbasyon yapmak
202
Genel
play the deuce with
f.
altüst etmek
203
Genel
play a part in
f.
rolü olmak
204
Genel
play truant
f.
okulu asmak
205
Genel
play havoc with
f.
mahvetmek
206
Genel
play someone false
f.
birini aldatmak
207
Genel
play an instrument
f.
alet çalmak
208
Genel
play to the crowd
f.
tribünlere oynamak
209
Genel
play chess
f.
satranç oynamak
210
Genel
play an instrument
f.
kerizlemek
211
Genel
play with one's health
f.
sağlığı ile oynamak
212
Genel
play a trick
f.
hile yapmak
213
Genel
play a dirty trick on
f.
külah giydirmek
214
Genel
play back
f.
tekrarlamak
215
Genel
play straight man
f.
anahtar vermek
216
Genel
play with fire
f.
barutla oynamak
217
Genel
play on the violin
f.
keman çalmak
218
Genel
play house
f.
evcilik oynamak
219
Genel
play truant
f.
vazifeden kaçmak
220
Genel
play second fiddle
f.
ikinci derecede rol oynamak
221
Genel
play cards
f.
iskambil oynamak
222
Genel
play to the grandstand
f.
sahnelemek
223
Genel
come into play
f.
meydana çıkmak
224
Genel
play hob with
f.
yaramazlık etmek
225
Genel
play with somebody's pride
f.
gururuyla oynamak
226
Genel
play ducks and drakes with money
f.
para yemek
227
Genel
play pranks on somebody
f.
muziplik yapmak
228
Genel
bring one's power into play
f.
ağırlık koymak
229
Genel
play a prank on somebody
f.
oyun etmek
230
Genel
play hob with
f.
karmakarışık etmek
231
Genel
play the market
f.
spekülasyon yapmak
232
Genel
play a role in
f.
rol üstlenmek
233
Genel
play leapfrog
f.
birdirbir oynamak
234
Genel
play upon
f.
oynaşmak
235
Genel
play ball
f.
top oynamak
236
Genel
play backgammon
f.
tavla atmak
237
Genel
play a trick on somebody
f.
oyun etmek
238
Genel
play with
f.
karıştırmak
239
Genel
play the role of
f.
bürünmek
240
Genel
play one's cards well
f.
kozunu iyi oynamak
241
Genel
play sports
f.
spor yapmak
242
Genel
play with each other
f.
oynaşmak
243
Genel
play up
f.
yaramazlık etmek
244
Genel
play havoc with
f.
altüst etmek
245
Genel
play up
f.
vurgulamak
246
Genel
play trump
f.
koz oynamak
247
Genel
play the game
f.
dürüstçe hareket etmek
248
Genel
play a trick
f.
açmaz yapmak
249
Genel
play a joke on somebody
f.
oyun oynamak
250
Genel
play an active role in
f.
aktif rol oynamak
251
Genel
play truant
f.
asmak
252
Genel
play on someone's affections
f.
karşısındakinin hislerine hitap etmek
253
Genel
play somebody a trick
f.
oyun etmek
254
Genel
play the piano
f.
piyano çalmak
255
Genel
play ball
f.
işbirliği yapmak
256
Genel
play up to
f.
kuyruk sallamak
257
Genel
play possum
f.
ölü numarası yapmak
258
Genel
play hooky
f.
dersleri kırmak
259
Genel
play somebody a trick
f.
oyuna getirmek
260
Genel
play into the hands of
f.
ekmeğine yağ sürmek
261
Genel
play somebody foul
f.
hainlik etmek
262
Genel
play a trick on somebody
f.
muziplik etmek
263
Genel
come into play
f.
kullanılmaya başlamak
264
Genel
play truant
f.
dersleri kırmak
265
Genel
play a trick
f.
azizlik etmek
266
Genel
make play
f.
oynatmak
267
Genel
play with
f.
oynaşmak
268
Genel
play a game of billiards
f.
bilardo oynamak
269
Genel
come into play
f.
etkili olmak
270
Genel
play to a full house
f.
kapalı gişe oynamak
271
Genel
play backgammon
f.
tavla oynamak
272
Genel
play tricks
f.
dümen çevirmek
273
Genel
give a play
f.
bir piyes oynamak
274
Genel
play at
f.
oynamak
275
Genel
play something by ear
f.
olayların seyrine göre hareket etmek
276
Genel
make somebody play
f.
çaldırmak
277
Genel
play marbles
f.
bilya oynamak
278
Genel
play a movie
f.
film oynatmak
279
Genel
play down
f.
önemsememek
280
Genel
play a double game
f.
iki tarafı da idare etmek
281
Genel
play both ends against the middle
f.
ikili oynamak
282
Genel
play off against
f.
birbirine düşürmek
283
Genel
play music
f.
çalgı çalmak
284
Genel
play the part of
f.
rolünü oynamak
285
Genel
play a false note
f.
falso yapmak
286
Genel
play out
f.
tükenmek
287
Genel
play a trick on
f.
azizlik etmek
288
Genel
not to play the game
f.
mızıkçılık etmek
289
Genel
play around
f.
oynamak
290
Genel
play false
f.
hilekarlık etmek
291
Genel
play someone false
f.
birine oyun oynamak
292
Genel
play a double game
f.
ikili oynamak
293
Genel
play hooky
f.
dersi asmak
294
Genel
play to
f.
-e oynamak
295
Genel
play a dirty trick on
f.
kancıklık etmek
296
Genel
play a part
f.
rol oynamak
297
Genel
play to the audience
f.
tribünlere oynamak
298
Genel
play the fool
f.
maskaralık etmek
299
Genel
play defensively
f.
defans yapmak
300
Genel
play for high stakes
f.
büyük oynamak
301
Genel
play upon
f.
tutmak
302
Genel
play upon
f.
üzerine tutmak
303
Genel
play upon
f.
yapar gibi görünmek
304
Genel
play upon
f.
oynamak
305
Genel
switch play
f.
oyunun yönünü değiştirmek
306
Genel
play music
f.
müzik icra etmek
307
Genel
play to
f.
gözüne girmeye çalışmak
308
Genel
play to
f.
kızdırmak (yaramazlıkla)
309
Genel
play to
f.
tepesini attırmak
310
Genel
play rex
f.
kral gibi davranmak
311
Genel
play to
f.
üzerinde durmak
312
Genel
play a dirty trick on somebody
f.
kalleşlik etmek
313
Genel
play a part in
f.
rol oynamak
314
Genel
play lotto
f.
loto oynamak
315
Genel
play truant from
f.
okuldan kaçmak
316
Genel
play with the adjustment of
f.
ayarla oynamak
317
Genel
play with the adjustment of
f.
ayarıyla oynamak
318
Genel
play with the adjustment
f.
ayarla oynamak
319
Genel
play with the adjustment
f.
ayarıyla oynamak
320
Genel
play it low down
f.
kaale almamak
321
Genel
play the victim
f.
mağduru oynamak
322
Genel
play safe
f.
kendini emniyete almak
323
Genel
not play guitar
f.
gitar çalmamak
324
Genel
play a hero
f.
kahramanlık yapmak
325
Genel
play cards
f.
kağıt oynamak
326
Genel
play with the adjustment
f.
ayarlarıyla oynamak
327
Genel
play in final
f.
final oynamak
328
Genel
play with fire
f.
ateş ile oynamak
329
Genel
play a role
f.
rol oynamak
330
Genel
play by the rules
f.
kurallara bağlı kalmak
331
Genel
play saz
f.
saz çalmak
332
Genel
play baglama
f.
bağlama çalmak
333
Genel
play tennis
f.
tenis oynamak
334
Genel
want to play
f.
oynamak istemek
335
Genel
play with toy
f.
oyuncakla oynamak
336
Genel
play baseball
f.
beysbol oynamak
337
Genel
not to play by the same rules
f.
aynı kurallara uymamak
338
Genel
play basketball
f.
basketbol oynamak
339
Genel
play with one's feelings
f.
hisleriyle oynamak
340
Genel
play with one's feelings
f.
duygularıyla oynamak
341
Genel
play by ear
f.
notasız çalmak
342
Genel
play in the garden
f.
bahçede oynamak
343
Genel
play on the road
f.
yolda oynamak
344
Genel
play piano
f.
piyano çalmak
345
Genel
play by rules
f.
kuralına göre oynamak
346
Genel
play a significant role
f.
önemli rol oynamak
347
Genel
play a fundamental role
f.
önemli bir rol oynamak
348
Genel
play a significant role
f.
önemli bir rol oynamak
349
Genel
play a crucial role
f.
önemli bir rol oynamak
350
Genel
play an essential role
f.
önemli bir rol oynamak
351
Genel
play an important role
f.
önemli bir rol oynamak
352
Genel
play an essential role
f.
önemli rol oynamak
353
Genel
play a fundamental role
f.
önemli rol oynamak
354
Genel
play a crucial role
f.
önemli rol oynamak
355
Genel
play an important role
f.
önemli rol oynamak
356
Genel
play hard to get
f.
kendini ağırdan satmak
357
Genel
play hard to get
f.
ağırdan satmak
358
Genel
breath control play
f.
orgazmı güçlendirmek için kendi kendini farkında olmadan boğma durumu
359
Genel
play-act
f.
numara yapmak
360
Genel
play-act
f.
rol yapmak
361
Genel
play hide-and-seek
f.
saklambaç oynamak
362
Genel
play up to
f.
-e yaltaklanmak
363
Genel
play for time
f.
zaman kazanmaya çalışmak
364
Genel
play back
f.
(plak vb) yeniden çalmak
365
Genel
play hookey
f.
okuldan kaçmak
366
Genel
play the ponies
f.
altılı oynamak
367
Genel
play the ponies
f.
at yarışında bahse girmek
368
Genel
play the game by the rules
f.
oyunu kurallarına göre oynamak
369
Genel
play hopscotch
f.
seksek oynamak
370
Genel
play the glad game
f.
polyannacılık oynamak
371
Genel
play the game by its rules
f.
oyunu kurallarına göre oynamak
372
Genel
play pc games
f.
bilgisayarda oyun oynamak
373
Genel
play along with
f.
uyum içinde olmak
374
Genel
play computer games
f.
bilgisayarda oyun oynamak
375
Genel
play a part
f.
payı olmak
376
Genel
play a role
f.
payı olmak
377
Genel
play off
f.
birbirine düşürmek
378
Genel
play pc games
f.
bilgisayar oynamak
379
Genel
play a noble part
f.
şerefli bir rol oynamak
380
Genel
play volleyball
f.
voleybol oynamak
381
Genel
play computer games
f.
bilgisayar oynamak
382
Genel
play a part
f.
yer almak
383
Genel
play a part
f.
katılmak
384
Genel
play a football match
f.
maç oynamak
385
Genel
play a part
f.
rol yapmak
386
Genel
play a football match
f.
maç yapmak
387
Genel
play leading role
f.
başrol oynamak
388
Genel
play computer game
f.
bilgisayar oyunu oynamak
389
Genel
play computer game
f.
bilgisayar oynamak
390
Genel
play atari
f.
atari oynamak
391
Genel
play possum
f.
ölü taklidi yapmak
392
Genel
play computer games
f.
bilgisayar oyunları oynamak
393
Genel
play in a tv show
f.
dizide oynamak
394
Genel
play the tough guy
f.
sert çocuğu oynamak
395
Genel
play god
f.
tanrı'yı oynamak
396
Genel
play football
f.
futbol oynamak
397
Genel
play soccer
f.
futbol oynamak
398
Genel
play the lead
f.
başrol oynamak
399
Genel
play a football/soccer match
f.
futbol maçı yapmak
400
Genel
play a key role
f.
kilit rol oynamak
401
Genel
play a key role
f.
önemli bir rol oynamak
402
Genel
play a key role
f.
kilit bir rol oynamak
403
Genel
play video games
f.
video oyunları oynamak
404
Genel
play a game
f.
oyun oynamak
405
Genel
play a crucial role
f.
kritik bir rol oynamak
406
Genel
play a critical role
f.
kritik bir rol oynamak
407
Genel
play a guitar
f.
gitar çalmak
408
Genel
play a big role
f.
büyük rol oynamak
409
Genel
go to play golf
f.
golfe gitmek
410
Genel
go to play golf
f.
golf oynamaya gitmek
411
Genel
play with a full deck
f.
tam desteyle oynamak
412
Genel
play marco polo
f.
marco polo oynamak
413
Genel
play pig in the middle
f.
ortada sıçan oynamak
414
Genel
play hide and seek
f.
saklambaç oynamak
415
Genel
play piggy in the middle
f.
ortada sıçan oynamak
416
Genel
play again
f.
yeniden oynamak
417
Genel
play a prank on someone
f.
birini işletmek (tlf/şaka)
418
Genel
play again
f.
tekrar sahalara dönmek
419
Genel
play again
f.
tekrar oynamak
420
Genel
play the bad guy
f.
kötü adamı oynamak
421
Genel
play the role so convincingly
f.
rolü çok inandırıcı oynamak
422
Genel
press play
f.
oynat tuşuna basmak
423
Genel
play cops and robbers
f.
hırsız polis oynamak
424
Genel
play too much golf
f.
çok fazla golf oynamak
425
Genel
play in the dirt
f.
toprak içinde oynamak
426
Genel
play in the dirt
f.
toprakta oynamak
427
Genel
play logo
f.
logo oynamak
428
Genel
play the lottery
f.
loto oynamak
429
Genel
play for
f.
için oynamak
430
Genel
play with friends
f.
arkadaşlarla oynamak
431
Genel
play with the numbers
f.
sayılarla oynamak
432
Genel
play with the numbers
f.
alacak verecek hesaplarını denkleştirmek
433
Genel
play host
f.
ev sahipliği yapmak
434
Genel
play saxophone
f.
saksafon çalmak
435
Genel
play cowboy
f.
kovboyculuk oynamak
436
Genel
play dead
f.
ölü numarası yapmak
437
Genel
play in a band
f.
bir grupta çalışmak
438
Genel
play in an orchestra
f.
bir orkestrada çalmak
439
Genel
play something on the piano
f.
piyanoda bir şeyler çalmak
440
Genel
play a central part
f.
merkezi bir rol oynamak
441
Genel
play a central role
f.
merkezi bir rol oynamak
442
Genel
play handball
f.
hentbol oynamak
443
Genel
play squash
f.
squash oynamak
444
Genel
play loud
f.
sesli çalmak
445
Genel
play hooky
f.
izinsiz olarak okula gelmemek
446
Genel
be costarring in the play
f.
biriyle oyunda baş rolu paylaşmak
447
Genel
play better
f.
daha iyi oynamak
448
Genel
play on the swings
f.
salıncakta salllanmak
449
Genel
play an encore
f.
(seyircinin çağırması sonrası) (şarkıcı) bis yapmak
450
Genel
stage a play
f.
oyun sahnelemek
451
Genel
play an active role
f.
etkin bir rol oynamak
452
Genel
play tambourine
f.
tef çalmak
453
Genel
play horon
f.
horon oynamak
454
Genel
play with the cat
f.
kedi ile oynamak
455
Genel
play in the mud
f.
çamur içinde oynamak
456
Genel
play in the dirt
f.
çamur içinde oynamak
457
Genel
choose a play partner
f.
eş tutmak
458
Genel
play drums
f.
bateri çalmak
459
Genel
know how to play things on piano
f.
piyanoda bir şeyler çalmayı bilmek
460
Genel
play pool
f.
bilardo oynamak
461
Genel
play a smaller role
f.
daha küçük (önemsiz) bir rol oynamak
462
Genel
play it safe
f.
sağlamcı davranmak
463
Genel
play hard
f.
naz yapmak
464
Genel
play dominoes
f.
domino oynamak
465
Genel
play stupid
f.
salağa yatmak
466
Genel
play playstation
f.
playstation oynamak
467
Genel
play playstation
f.
pes atmak
468
Genel
play beach volley
f.
plaj voleybolu oynamak
469
Genel
play tag
f.
elim sende oynamak
470
Genel
play marbles
f.
bilye oynamak
471
Genel
play squash
f.
duvar tenisi oynamak
472
Genel
play in the park
f.
parkta oynamak
473
Genel
play jigsaw
f.
yapboz oynamak
474
Genel
play a card game
f.
kart oyunu oynamak
475
Genel
can't play piano
f.
piano çalamamak
476
Genel
play tag
f.
kovalamaca oynamak
477
Genel
play okey game
f.
okey oynamak
478
Genel
play okey
f.
okey oynamak
479
Genel
play dart
f.
dart oynamak
480
Genel
play with teddy bear
f.
ayıcıkla oynamak
481
Genel
play in the classroom
f.
sınıfta oyun oynamak
482
Genel
write a play
f.
oyun yazmak
483
Genel
play playstation
f.
pes oynamak
484
Genel
play playstation
f.
playstation oynamak
485
Genel
play blind man's buff
f.
körebe oynamak
486
Genel
play fun games
f.
eğlenceli oyunlar oynamak
487
Genel
play the pools
f.
toto oynamak
488
Genel
play dodgeball
f.
yakartop oynamak
489
Genel
play with the dog
f.
köpekle oynamak
490
Genel
play as a playmaker
f.
oyun kurucu olarak oynamak
491
Genel
play catch
f.
yakalamaç oynamak
492
Genel
play with the dog
f.
köpekle oynamak
493
Genel
play marbles
f.
gülle oynamak
494
Genel
play marbles
f.
misket oynamak
495
Genel
play hookey
f.
asmak (okul)
496
Genel
play hooky
f.
asmak (okul)
497
Genel
play poker
f.
poker oynamak
498
Genel
put on a play
f.
bir oyun sahnelemek
499
Genel
play taboo
f.
tabu oynamak
500
Genel
play outside
f.
dışarıda oynamak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of play
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy