Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
üzerinde durmak
"üzerinde durmak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 29 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
üzerinde durmak
discourse
f.
2
Genel
üzerinde durmak
urge upon
f.
3
Genel
üzerinde durmak
play up
f.
4
Genel
üzerinde durmak
dwell on
f.
5
Genel
üzerinde durmak
dwell upon
f.
6
Genel
üzerinde durmak
elaborate
f.
7
Genel
üzerinde durmak
accentuate
f.
8
Genel
üzerinde durmak
insist
f.
9
Genel
üzerinde durmak
accent
f.
10
Genel
üzerinde durmak
put emphasis on
f.
11
Genel
üzerinde durmak
lay stress on
f.
12
Genel
üzerinde durmak
urge on
f.
13
Genel
üzerinde durmak
harp on
f.
14
Genel
üzerinde durmak
emphasize
f.
15
Genel
üzerinde durmak
deliberate
f.
16
Genel
üzerinde durmak
harp upon
f.
17
Genel
üzerinde durmak
play to
f.
18
Genel
üzerinde durmak
bring out
f.
19
Genel
üzerinde durmak
lay weight on
f.
20
Genel
üzerinde durmak
lay emphasis on
f.
21
Genel
üzerinde durmak
emphasise
f.
22
Genel
üzerinde durmak
make a point of
f.
23
Genel
üzerinde durmak
dwell
f.
24
Genel
üzerinde durmak
italicize
f.
25
Genel
üzerinde durmak
italicise
f.
Phrasals
26
Öbek Fiiller
üzerinde durmak
bear down
i.
27
Öbek Fiiller
üzerinde durmak
stick upon
f.
28
Öbek Fiiller
üzerinde durmak
point something up
f.
Idioms
29
Deyim
üzerinde durmak
dwell on
f.
"üzerinde durmak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 128 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
baltacının üzerinde durmak için çentik atılan ağaca yerleştirdiği kısa basamak
springboard
i.
2
Genel
arka ayakları üzerinde durmak
beg
f.
3
Genel
olumsuz noktaları üzerinde durmak
criticize
f.
4
Genel
üzerinde çok durmak
harp on
f.
5
Genel
üzerinde durmak (cüzi şeyler/ufak kusurlar)
niggle about
f.
6
Genel
geçmişteki talihsizliklerin üzerinde durmak
cry over spilled milk
f.
7
Genel
bir konu üzerinde durmak
dwell on
f.
8
Genel
üzerinde fazla durmak
belabor
f.
9
Genel
üzerinde durmak (düşünmek vb)
deliberate
f.
10
Genel
su üzerinde durmak
float
f.
11
Genel
üzerinde durmak (bir konu)
dwell on
f.
12
Genel
üzerinde durmak (cüzi şeyler/ufak kusurlar)
niggle over
f.
13
Genel
ayakları üzerinde durmak
stand on one's own legs
f.
14
Genel
üzerinde çok durmak
stress too much
f.
15
Genel
üzerinde çok durmak
overemphasise
f.
16
Genel
üzerinde çok durmak
overemphasize
f.
17
Genel
üzerinde çok durmak
put excessive emphasis on
f.
18
Genel
kendi ayakları üzerinde durmak
stand on one's own feet
f.
19
Genel
havada bir yerin üzerinde durmak
hover
f.
20
Genel
üzerinde önemle durmak
stress too much
f.
21
Genel
üzerinde önemle durmak
lay too much stress on
f.
22
Genel
üzerinde önemle durmak
overemphasize
f.
23
Genel
üzerinde önemle durmak
overstress
f.
24
Genel
üzerinde önemle durmak
overemphasise
f.
25
Genel
üzerinde önemle durmak
place too much stress on
f.
26
Genel
üzerinde önemle durmak
put excessive emphasis on
f.
27
Genel
önemle üzerinde durmak
put excessive emphasis on
f.
28
Genel
önemle üzerinde durmak
overstress
f.
29
Genel
önemle üzerinde durmak
overemphasise
f.
30
Genel
önemle üzerinde durmak
overemphasize
f.
31
Genel
önemle üzerinde durmak
stress too much
f.
32
Genel
önemle üzerinde durmak
place too much stress on
f.
33
Genel
önemle üzerinde durmak
lay too much stress on
f.
34
Genel
üzerinde özellikle durmak
especially emphasize
f.
35
Genel
üzerinde özellikle durmak
particularly emphasize
f.
36
Genel
üzerinde özellikle durmak
put particular emphasis on
f.
37
Genel
tek ayak üzerinde durmak
stand on one foot
f.
38
Genel
bir şeyin üzerinde ısrarla durmak
lay great stress on something
f.
39
Genel
finansal olarak (yeniden) kendi ayaklarının üzerinde durmak
get back on one's feet financially
f.
40
Genel
üzerinde fazla durmak
belabour
f.
41
Genel
olumsuz noktaları üzerinde durmak
criticise
f.
42
Genel
ufak ya da önemsiz ayrıntılar üzerinde fazlasıyla durmak
brabble
f.
43
Genel
ufak ya da önemsiz ayrıntılar üzerinde fazlasıyla durmak
pettifog
f.
44
Genel
ufak ya da önemsiz ayrıntılar üzerinde fazlasıyla durmak
quibble
f.
45
Genel
ufak ya da önemsiz ayrıntılar üzerinde fazlasıyla durmak
bicker
f.
46
Genel
ufak ya da önemsiz ayrıntılar üzerinde fazlasıyla durmak
niggle
f.
47
Genel
ufak ya da önemsiz ayrıntılar üzerinde fazlasıyla durmak
squabble
f.
48
Genel
yeniden üzerinde durmak
reaccent
f.
49
Genel
yeniden üzerinde durmak
redeliberate
f.
50
Genel
yeniden üzerinde durmak
re-emphasise
f.
51
Genel
yeniden üzerinde durmak
re-emphasize
f.
52
Genel
ayrıntılar üzerinde fazlaca durmak
labor
f.
53
Genel
ayrıntılar üzerinde fazlaca durmak
labour
f.
54
Genel
üzerinde çok durmak
niggle
f.
55
Genel
üzerinde fazla durmak
overaccentuate
f.
56
Genel
önemle üzerinde durmak
overplay
f.
57
Genel
su üzerinde sırt üstü durmak
skull
f.
Phrasals
58
Öbek Fiiller
kendi ayakları üzerinde durmak
hold up
f.
59
Öbek Fiiller
bir şeyin üzerinde durmak
pause upon
f.
60
Öbek Fiiller
(bir konunun) üzerinde durmak
dwell upon
f.
61
Öbek Fiiller
(bir konunun) üzerinde durmak
dwell on
f.
62
Öbek Fiiller
(bir şey) üzerinde durmak
hit upon someone or something
f.
63
Öbek Fiiller
(bir şey) üzerinde durmak
hit on someone or something
f.
64
Öbek Fiiller
bir konunun/meselenin üzerinde çok durmak
dwell on something
f.
65
Öbek Fiiller
bir şeyin üzerinde olmak/durmak
appear upon something
f.
66
Öbek Fiiller
bir şeyin üzerinde olmak/durmak
appear on something
f.
67
Öbek Fiiller
(bir konunun) üzerinde durmak
dilate on (something)
f.
68
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) üzerinde durmak
dwell upon (someone or something)
f.
69
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) üzerinde durmak
dwell on (someone or something)
f.
70
Öbek Fiiller
bir şeyin üzerinde durmak
expand upon something
f.
71
Öbek Fiiller
bir şeyin üzerinde durmak
expand on something
f.
72
Öbek Fiiller
bir şeyin üzerinde durmak
enlarge upon (something)
f.
73
Öbek Fiiller
bir şeyin üzerinde durmak
enlarge on (something)
f.
74
Öbek Fiiller
(bir şeyin) üzerinde durmak
rest on (something)
f.
75
Öbek Fiiller
(bir şeyin) üzerinde durmak
rest upon (something)
f.
76
Öbek Fiiller
köpek gibi dört ayak üzerinde durmak
dog up
f.
Colloquial
77
Konuşma Dili
bir arı kovanının üzerinde durmak
stand on a beehive
f.
78
Konuşma Dili
dört ayak üzerinde durmak
get down on all fours
f.
Idioms
79
Deyim
sörf tahtası üzerinde durmak/tutunmak
hang 10
i.
80
Deyim
ayaklarının üzerinde zor durmak
be on one's last legs
f.
81
Deyim
bir şeyin üzerinde yeterince/tam durmak
give something full play
f.
82
Deyim
bir konu üzerinde fazla durmak
labour the point
f.
83
Deyim
bir şeyin üzerinde yeterince/tam durmak
allow something full play
f.
84
Deyim
kendi ayakları üzerinde durmak
paddle one's own canoe
f.
85
Deyim
kendi ayakları üzerinde durmak
cut the umbilical cord
f.
86
Deyim
kendi ayakları üzerinde durmak
stand on one's own feet
f.
87
Deyim
kendi ayakları üzerinde durmak
stand on one's two feet
f.
88
Deyim
kendi ayakları üzerinde durmak
stand on own feet
f.
89
Deyim
kendi ayakları üzerinde durmak
stand on one's own two feet
f.
90
Deyim
sörf tahtası üzerinde durmak/tutunmak
hang ten
f.
91
Deyim
sörf tahtası üzerinde durmak/tutunmak
hang five
f.
92
Deyim
vücudun bir bölgesine (vücudun) ağırlığını vermek/o bölgenin üzerinde durmak
put weight on some part of the body
f.
93
Deyim
(yeniden) ayakları üzerinde durmak
be back on one's feet
f.
94
Deyim
(bir konunun) üzerinde gerektiğinden fazla durmak
belabor the point
f.
95
Deyim
üzerinde gerekenden fazla durmak
make a meal of something
f.
96
Deyim
(yeniden) ayakları üzerinde durmak
get back on one's feet
f.
97
Deyim
ufak ya da önemsiz ayrıntılar üzerinde fazlasıyla durmak
split hairs
f.
98
Deyim
üzerinde gerekenden fazla durmak
make a meal out of something
f.
99
Deyim
üzerinde güzel durmak
be becoming on someone
f.
100
Deyim
üzerinde çok durmak
make great play of/with something
f.
101
Deyim
üzerinde çok durmak
make much play of/with something
f.
102
Deyim
can alıcı noktalar üzerinde durmak
hit the high points
f.
103
Deyim
(kendi) ayakları üzerinde durmak
live off (of) (one's) (own) hump [obsolete]
f.
104
Deyim
(kendi) ayakları üzerinde durmak
live on (one's) (own) hump
f.
105
Deyim
kendi ayakları üzerinde durmak
stand on one's own
f.
106
Deyim
kendi ayakları üzerinde durmak
stand on its own
f.
107
Deyim
hoş olmayan bir şeyin üzerinde durmak
be raking over the coals [uk]
f.
108
Deyim
üzerinde güzel durmak
be becoming on
f.
109
Deyim
(bir şeyin) üzerinde durmak
bring (something) to the fore
f.
110
Deyim
ayakları üzerinde durmak
get on feet
f.
111
Deyim
(bir şey) üzerinde durmak
give (something) weight
f.
112
Deyim
bir konu üzerinde fazla durmak
labor the point
f.
113
Deyim
(bir şey) üzerinde durmak
lay emphasis on (something)
f.
114
Deyim
(bir şeyin) üzerinde durmak
lay stress on (something)
f.
115
Deyim
bir şeyin üzerinde çok durmak
make great play of something
f.
116
Deyim
bir şeyin üzerinde çok durmak
make a great play of something [uk]
f.
117
Deyim
'-in üzerinde çok durmak
make play of
f.
118
Deyim
(bir şeyin) üzerinde çok durmak
make play of (something)
f.
119
Deyim
kendi ayakları üzerinde durmak
paddle own canoe
f.
120
Deyim
kendi ayakları üzerinde durmak
paddle your own canoe
f.
121
Deyim
ısrarla bir şeyin üzerinde durmak
press something home
f.
122
Deyim
üzerinde gereğinden fazla durmak
put too fine a point on
f.
123
Deyim
üzerinde gereğinden fazla durmak
put too fine a point on it
f.
124
Deyim
kendi ayakları üzerinde durmak
pull oneself up by one's bootstraps
f.
Media
125
Medya
(gazetede, televizyonda) bir konunun üzerinde çok fazla durmak
overcover
i.
Marine
126
Denizcilik
tek demir üzerinde durmak
ride at a single anchor
f.
Archaic
127
Eski Kullanım
üzerinde önemle durmak
amplify
f.
Slang
128
Argo
(bir şey) üzerinde konuşup durmak
bang away at (someone) [uk]
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of üzerinde durmak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy