haline

"haline" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Marine Biology
1	Deniz Biyolojisi	haline i.	halin

"haline" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	haline	into ed.
We should, therefore, not turn this into our ambition. Dolayısıyla bunu bir hırs haline getirmemeliyiz. More Sentences

"haline" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	haline gelmek	become f.
ECHO must become the central coordination platform for all Member States. ECHO, tüm Üye Devletler için merkezi koordinasyon platformu haline gelmelidir. More Sentences
General
2	Genel	haline gelmek	become f.
This is becoming a serious problem. Bu ciddi bir sorun haline geliyor. More Sentences
3	Genel	takıntı haline gelmek	become an obsession f.
Layla's love for Fadil was starting to become an obsession. Leyla'nın Fadıl'a olan sevgisi bir takıntı haline gelmeye başlıyordu. More Sentences
4	Genel	eski haline getirmek	restore f.
Despite this, I hope that it is possible to restore the Commission's preliminary draft in this respect. Buna rağmen Komisyonun ön taslağının bu açıdan eski haline getirilmesinin mümkün olduğunu umuyorum. More Sentences
5	Genel	haline gelmek	grow into f.
If you plant an apple seed, it might grow into a tree. Bir elma tohumu ekerseniz, ağaç haline gelebilir. More Sentences
6	Genel	yük haline gelmek	become a burden f.
Either way, it is a creeping venom seeping into our open society and becoming a burden on it. Her iki durumda da açık toplumumuza sızan ve onun üzerinde bir yük haline gelen sürünen bir zehirdir. More Sentences
7	Genel	haline getirmek	make f.
Some countries, such as France, do not make land planning a political priority. Fransa gibi bazı ülkeler arazi planlamasını siyasi bir öncelik haline getirmiyor. More Sentences
8	Genel	haline gelmek	make f.
Glancing through a scientific report on the status of fish stocks makes for very depressing reading these days. Balık stoklarının durumuna ilişkin bilimsel bir rapora göz atmak bugünlerde çok iç karartıcı bir okuma haline geliyor. More Sentences
9	Genel	kendi haline bırakmak	leave f.
As is so often the case, Parliament and the European Union should leave things alone. Çoğu zaman olduğu gibi Parlamento ve Avrupa Birliği işleri kendi haline bırakmalıdır. More Sentences
10	Genel	gaz haline gelme	gasifying i.
11	Genel	ruh haline getirme	etherealisation i.
12	Genel	eski haline dönme	relapse i.
13	Genel	normal haline gelme	restoration i.
14	Genel	koloni haline gelme	colonization i.
15	Genel	eski haline döndürme	rehabilitation i.
16	Genel	iskoçya etekliği haline sokma	kilting i.
17	Genel	vecit haline getirme	enrapturing i.
18	Genel	ekip haline gelme	teaming i.
19	Genel	eski iyi haline getirme	refurbishment i.
20	Genel	küme haline gelme	conglomeration i.
21	Genel	gaz haline getirme	gasification i.
22	Genel	yaprak haline getirme	laminating i.
23	Genel	eski haline dönme	reversion i.
24	Genel	koloni haline getirme	colonization i.
25	Genel	eski haline döndürücü	reversionist i.
26	Genel	enkaz haline gelmiş şey	wreck i.
27	Genel	yakarak toz haline getirme veya gelme	calcination i.
28	Genel	eski haline çevrilme	reversion i.
29	Genel	gaz haline getirme	gassification i.
30	Genel	akkor haline gelmiş kömür	gleed i.
31	Genel	ruh haline getirme	etherealising i.
32	Genel	gaz haline koyma	gasification i.
33	Genel	gaz haline getirme	gasifying i.
34	Genel	yeniden orman haline getirme	reforestation i.
35	Genel	toz haline getirilmiş kimyon, zerdaçal vb baharat karışımı	curry powder i.
36	Genel	çelenk haline getirme	enwreath i.
37	Genel	küçükhindistancevizi meyvesinin toz haline getirilmiş kabuk içi	mace i.
38	Genel	yaprak haline getirme	lamination i.
39	Genel	pelte haline sokma	jellifying i.
40	Genel	haline getirme	reduction i.
41	Genel	tutam haline getirme	wisping i.
42	Genel	eski haline getirme	restitution i.
43	Genel	borç almayı alışkanlık haline getirme	scrounging i.
44	Genel	sıvı haline gelme	liquefaction i.
45	Genel	ince toz haline getirilmiş madde	trituration i.
46	Genel	ezerek toz haline getirme	trituration i.
47	Genel	toz haline getirme	trituration i.
48	Genel	toz haline gelme kabiliyeti	triturability i.
49	Genel	ezerek toz haline getirme	tripsis i.
50	Genel	toz haline getiren	triturator i.
51	Genel	cam haline getirme	vitrifaction i.
52	Genel	önceki haline döndürülmüş	redux i.
53	Genel	toz haline gelme	efflorescence i.
54	Genel	eski haline getirme	rehabilitation i.
55	Genel	eski haline ya da alışkanlığına dönme	reversion i.
56	Genel	formül haline getirme	formulation i.
57	Genel	yaprak haline getirme	foliation i.
58	Genel	ince levha haline getirme	lamination i.
59	Genel	ince levha haline gelme	lamination i.
60	Genel	toz haline getirme	powdering i.
61	Genel	alışkanlık haline gelmiş şey	routine i.
62	Genel	cetvel haline koyma	tabulation i.
63	Genel	alışkanlık haline gelmiş sarhoşluk	habitual intoxication i.
64	Genel	roman haline getirme	novelisation i.
65	Genel	roman haline getirme	novelization i.
66	Genel	hayatı devam ettirme işini iş haline getiren	survivalist i.
67	Genel	ruh haline getirme	etherealization i.
68	Genel	ruh haline getirme	etherealizing i.
69	Genel	koloni haline gelme	colonisation i.
70	Genel	koloni haline getirme	colonisation i.
71	Genel	insan çabasıyla dünyanın daha yaşanılabilir bir yer haline getirileceğine inanan görüş	meliorism i.
72	Genel	gösteri haline getirme	spectacularization i.
73	Genel	yaşlı ve hasta atların kemiklerinin tutkal haline getirildiği yer	glue factory i.
74	Genel	kasap tarafından rulo haline getirilen iç yağı	tallow catch i.
75	Genel	gaz haline dönüşme	aerification i.
76	Genel	tablo haline getirilmiş bilgi	tabular matter i.
77	Genel	çizelge, cetvel, tablo haline getirme	tabularization i.
78	Genel	eski haline dönüştürme	rebuilding i.
79	Genel	eski haline dönme	reconversion i.
80	Genel	eski haline döndürme	reconversion i.
81	Genel	eski haline getiren kimse	rehabilitator i.
82	Genel	eski haline getirme	reinstation i.
83	Genel	eski haline dönme	relapsing i.
84	Genel	ezerek toz haline getirme	triture [obsolete] i.
85	Genel	suç yuvası haline gelmiş kalabalık şehir	asphalt jungle i.
86	Genel	tek birim haline gelme	uniting i.
87	Genel	tek birim haline getirme	uniting i.
88	Genel	ince toz haline getirme	levigation i.
89	Genel	sıvı haline gelme	liquescency i.
90	Genel	kesilecek veya kesilmiş olup kütük haline getirilecek ağaçlar ile mevcut kütükleri tespit eden ağaç kesicisi	marker i.
91	Genel	barutu toz haline getirmeye yarayan ahşap gereç	mealer i.
92	Genel	müziğe uyarlanmaya veya şarkı haline getirilmeye uygun şiir	melody i.
93	Genel	potalı fırında magnezyum kristallerini saf magnezyum haline getiren kimse	melter i.
94	Genel	bir malzemenin özellikle gerildikten sonra eski haline dönme kapasitesi	memory i.
95	Genel	samanı hayvan yemi haline getiren fabrika veya makine	mill i.
96	Genel	yığın haline getirme	heaping i.
97	Genel	karışım haline getirme	minglement i.
98	Genel	bir başkasının daha küçük veya daha genç haline benzeyen kimse	mini-me i.
99	Genel	yıkıldıktan sonra eski haline dönemeyen kimse	humpty dumpty i.
100	Genel	ilkel haline dönme	retrogress i.
101	Genel	eski haline geri dönen kimse	reversionist i.
102	Genel	eski haline getiren kimse	reverter i.
103	Genel	eski haline döndüren kimse	reverter i.
104	Genel	(sıvı) kalınlaşıp yumru haline gelme	livering i.
105	Genel	sırt haline getiren şey	ridger i.
106	Genel	kumaşla kaplanarak düğme haline getirilen disk	buttonmold i.
107	Genel	kumaşla kaplanarak düğme haline getirilen disk	buttonmould i.
108	Genel	tanrı haline gelme	deification i.
109	Genel	eskiden ilaç olarak kullanılan ve toz haline getirilmiş insan veya hayvan parçalarını içeren karışım	mummy i.
110	Genel	tahılın öğütülerek un haline getirildiği oluklu silindir	roll i.
111	Genel	alışkanlık haline gelmiş davranış	routinism i.
112	Genel	sırt çantasının oturak haline gelen kısmı	ruckseat i.
113	Genel	buz haline getirme	conglaciation i.
114	Genel	buz haline gelme	conglaciation i.
115	Genel	su buharının tekrar su haline geçmesi	devaporation i.
116	Genel	kural haline gelmiş şey	institute i.
117	Genel	sınırlı görüş olması haline navigasyonda tek çare olarak kullanılan cihaz	instrument i.
118	Genel	sayı haline getirme	digitalization [us] i.
119	Genel	sayı haline getirme	digitalisation [uk] i.
120	Genel	tamamı rulo haline getirilerek toplanmış saç	pomp i.
121	Genel	çift haline getirme	coupling i.
122	Genel	kumla karıştırılıp top haline getirilmiş sabun	sand ball i.
123	Genel	barutun toz haline getirildiği yer	corning house i.
124	Genel	bir şeyleri eski haline getiren kimse	doctor i.
125	Genel	derebeylik haline getirme	feudalization i.
126	Genel	derebeylik haline getirme	feudalisation i.
127	Genel	katlanıp dikilerek tek bir forma haline getirilen kitap yaprakları	gathering i.
128	Genel	ham haline yakın kıymetli taş	preform i.
129	Genel	ağartılmış ip çilesini yumak haline getiren tekstil işçisi	puller i.
130	Genel	kuruması için ekinleri dik yığınlar haline getiren kimse	shocker i.
131	Genel	gümüşü döverek varak haline getiren kimse	silver beater i.
132	Genel	toz haline getirme	friation i.
133	Genel	protestanlığı yaşam tarzı haline getirmiş kimse	protestant i.
134	Genel	sembol haline getirme	symbolising i.
135	Genel	sembol haline getirme	symbolizing i.
136	Genel	birini kendi haline bırakmak	leave someone to his own devices f.
137	Genel	yaprak haline getirmek	flatten out f.
138	Genel	kömür haline getirmek	char f.
139	Genel	tomar haline getirmek	wad f.
140	Genel	kendi haline bırakmak	let alone f.
141	Genel	eski haline getirmek	redintegrate f.
142	Genel	kitap vb haline sokmak	write something up f.
143	Genel	salkım haline getirmek	cluster f.
144	Genel	emülsiyon haline dönüştürmek	emulsify f.
145	Genel	alışkanlık haline getirmek	practice f.
146	Genel	toz haline gelmek	powder f.
147	Genel	eski haline döndürmek	rehabilitate f.
148	Genel	toz haline getirmek (ezip)	pulverize f.
149	Genel	haline getirmek	reduce f.
150	Genel	kovuk haline getirmek	cove f.
151	Genel	eski haline dönmek	revert f.
152	Genel	haline gelmek	change f.
153	Genel	dönmek (eski ve kötü haline)	relapse into f.
154	Genel	haline gelmek	go f.
155	Genel	püre haline getirmek	pulp f.
156	Genel	yakarak toz haline getirmek	calcine f.
157	Genel	yaprak haline getirmek (metal)	roll f.
158	Genel	ruh haline getirmek	etherealize f.
159	Genel	toz haline gelmek (ezilip)	pulverize f.
160	Genel	haline getirmek	work up into f.
161	Genel	toz haline getirmek	powder f.
162	Genel	gaz haline getirmek	gasify f.
163	Genel	kanun haline getirmek	code f.
164	Genel	top haline getirmek	lump f.
165	Genel	cam haline getirmek	vitrify f.
166	Genel	yaprak haline getirmek	foliate f.
167	Genel	şiir haline koymak	versify f.
168	Genel	alışkanlık haline gelmek	become a pattern f.
169	Genel	vecit haline getirmek	enravish f.
170	Genel	kurum haline getirmek	institutionalize f.
171	Genel	sistemin parçası haline getirmek	coopt f.
172	Genel	un haline getirmek	flour f.
173	Genel	eski haline dönmek	relapse f.
174	Genel	haline getirmek	resolve f.
175	Genel	püre haline gelmek	pulp f.
176	Genel	enkaz haline getirmek	devastate f.
177	Genel	gaz haline koymak	gasify f.
178	Genel	anonim şirket haline getirmek	incorporate f.
179	Genel	malt haline gelmek	malt f.
180	Genel	hamur haline getirmek	pulp f.
181	Genel	kendi haline bırakmak	let somebody alone f.
182	Genel	sıva haline getirmek (kil ve kum)	puddle f.
183	Genel	ruh haline getirmek	etherealise f.
184	Genel	demet haline gelmek	cluster f.
185	Genel	ağaç dikip orman haline getirmek	forest f.
186	Genel	toz haline getirmek	powderize f.
187	Genel	birini kendi haline bırakmak	give someone rope f.
188	Genel	alışkanlık haline getirmek	practise f.
189	Genel	gaz haline dönüşmek	gasify f.
190	Genel	kanun haline getirmek	legislate f.
191	Genel	yerleşim bölgesi haline getirmek	populate f.
192	Genel	federasyon haline getirmek (devletleri)	federalize f.
193	Genel	kanal haline getirmek	canalize f.
194	Genel	sentez haline getirmek	synthesize f.
195	Genel	cetvel haline koymak	tabulate f.
196	Genel	federasyon haline getirmek	federate f.
197	Genel	püre haline getirmek	purée f.
198	Genel	oyun haline getirmek	dramatize f.
199	Genel	ezip toz haline getirmek	triturate f.
200	Genel	kendi haline bırakmak	leave alone f.
201	Genel	özet haline getirmek	abstract f.
202	Genel	saplantı haline gelmek	obsess f.
203	Genel	lapa haline getirmek	pulp f.
204	Genel	kendi haline bırakmak	let be f.
205	Genel	adet haline getirmek	institutionalize f.
206	Genel	koloni haline getirmek	colonize f.
207	Genel	jöle haline gelmek	gel f.
208	Genel	ilkel haline dönmek	revert f.
209	Genel	şekerleme haline getirmek	candy f.
210	Genel	adet haline getirmek	institutionalise f.
211	Genel	plaka haline getirmek	slab f.
212	Genel	yaprak haline getirmek	slab f.
213	Genel	levhalar haline getirmek	slab f.
214	Genel	kendi haline terketmek	leave something/somebody alone f.
215	Genel	kendi haline bırakmak	leave something/somebody alone f.
216	Genel	kitap haline getirmek	publish into a book f.
217	Genel	kitap haline getirmek	collect into a book f.
218	Genel	sorun haline getirmek	turn it into a big deal f.
219	Genel	problem haline getirmek	make a big deal out of something f.
220	Genel	problem haline getirmek	turn it into a big deal f.
221	Genel	problem haline getirmek	turn it into a problem f.
222	Genel	sorun haline getirmek	make a big deal out of something f.
223	Genel	sorun haline getirmek	turn it into a problem f.
224	Genel	haline gelmek	come in possession of f.
225	Genel	haline gelmek	come in f.
226	Genel	haline gelmek	become like f.
227	Genel	ideoloji haline getirmek	ideologize f.
228	Genel	ideoloji haline getirmek	ideologise f.
229	Genel	tehdit haline gelmek	become menace f.
230	Genel	haline gelmek	wax f.
231	Genel	tema haline getirmek	thematize f.
232	Genel	tema haline getirmek	thematise f.
233	Genel	hedef haline gelmek	become a target f.
234	Genel	rapor haline getirmek	put something into report form f.
235	Genel	rapor haline getirmek	report f.
236	Genel	rapor haline getirmek	put into report form f.
237	Genel	standart haline getirmek	standardise f.
238	Genel	toplumsal bir sorun haline gelmek	hit the fan f.
239	Genel	eski haline getirmek	unchange f.
240	Genel	önceki haline getirmek	unchange f.
241	Genel	yakarak kömür haline getirmek	char f.
242	Genel	yanarak kömür haline gelmek	char f.
243	Genel	ilkel haline geri dönmek	revert f.
244	Genel	eski haline dönmek	resume f.
245	Genel	-e haline getirmek	make into f.
246	Genel	bütün haline gelmek	coalesce f.
247	Genel	rutin haline getirmek	routinize f.
248	Genel	yeniden eski haline dönmek	relapse f.
249	Genel	takıntı haline gelmek	be hung upon something f.
250	Genel	takıntı haline getirmek	be hung upon something f.
251	Genel	takıntı haline getirmek	be obsessed with f.
252	Genel	uğrak mekan haline gelmek	become a popular hangout f.
253	Genel	prensip haline getirmek	make something a principle f.
254	Genel	uğrak mekan haline gelmek	become a popular place f.
255	Genel	uğrak mekan haline gelmek	become a stamping ground f.
256	Genel	uğrak mekan haline gelmek	become a popular place to go f.
257	Genel	toz haline gelmek	pulverize f.
258	Genel	toz haline getirmek	pulverize f.
259	Genel	bütün haline getirmek	unify f.
260	Genel	enkaz haline getirmek	wreck f.
261	Genel	ayrı bir birim haline getirmek	spin off f.
262	Genel	kitapçık haline getirmek	incorporate into a booklet f.
263	Genel	kitapçık haline getirmek	make a booklet f.
264	Genel	kitapçık haline getirmek	turn into a booklet f.
265	Genel	eski haline dönmek	come full circle f.
266	Genel	bir aktarma noktası haline gelmek	become a transhipment point f.
267	Genel	orman haline getirmek	afforest f.
268	Genel	takıntı haline getirmek	obsess about f.
269	Genel	idolü haline getirmek	make someone one's idol f.
270	Genel	hedef tahtası haline getirmek	turn something into a target f.
271	Genel	oyuncağı haline gelmek	become a putty in one's hands f.
272	Genel	oyuncağı haline gelmek	become someone's plaything f.
273	Genel	gelenek haline gelmek	be traditionalized f.
274	Genel	gelenek haline gelmek	become a tradition f.
275	Genel	gelenek haline gelmek	be traditionalised f.
276	Genel	iş haline getirmek	routinize f.
277	Genel	iş haline getirmek	routinise f.
278	Genel	sorun haline gelmek	be a problem f.
279	Genel	sorun haline gelmek	become problem f.
280	Genel	sorun haline gelmek	become a problem f.
281	Genel	eski haline dönmek	revert back f.
282	Genel	tablo haline getirmek	tabularize f.
283	Genel	eski haline getirmek	repristinate f.
284	Genel	halka haline gelmek	catenate f.
285	Genel	halka haline gelmek	catenulate f.
286	Genel	antoloji haline getirmek	anthologise f.
287	Genel	antoloji haline getirmek	anthologize f.
288	Genel	alışkanlık haline getirmek	get into the habit of f.
289	Genel	önemli bir halk sağlığı sorunu haline gelmek	become a serious health concern f.
290	Genel	roman haline getirmek	novelize f.
291	Genel	roman haline getirmek	novelise f.
292	Genel	işin erbabı haline gelmek	become past master (at something) f.
293	Genel	simgesi haline gelmek	become the symbol of f.
294	Genel	sembolü haline gelmek	become the symbol of f.
295	Genel	güçlü bir sembolü/simgesi olmak/haline gelmek	become the potent symbol of f.
296	Genel	toz haline getirmek	crush into powder f.
297	Genel	oyun haline getirmek	dramatise f.
298	Genel	alışkanlık haline getirmek	make a habit out of f.
299	Genel	eski haline getirmek	return something to a previous condition f.
300	Genel	silah haline getirmek	weaponize f.
301	Genel	kok haline getirmek	carbonize f.
302	Genel	kireç haline getirmek	calcify f.
303	Genel	moda haline gelmek	become fashionable f.
304	Genel	standart haline getirmek	standardize f.
305	Genel	kanal haline getirmek	canalise f.
306	Genel	tablo haline getirmek	tabularise f.
307	Genel	toz haline getirmek	pulverise f.
308	Genel	federasyon haline getirmek (devletleri)	federalise f.
309	Genel	toz haline gelmek (ezilip)	pulverise f.
310	Genel	toz haline getirmek (ezip)	pulverise f.
311	Genel	toz haline getirmek	powderise f.
312	Genel	koloni haline getirmek	colonise f.
313	Genel	kok haline getirmek	carbonise f.
314	Genel	sentez haline getirmek	synthesise f.
315	Genel	toz haline gelmek	pulverise f.
316	Genel	rutin haline getirmek	routinise f.
317	Genel	kurum haline getirmek	institutionalise f.
318	Genel	birini kendi haline bırakmak	leave somebody be f.
319	Genel	her küçük şeyi takıntı haline getirmek	obsess over every little thing f.
320	Genel	haline getirmek	turn into f.
321	Genel	dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek	make the world a better place f.
322	Genel	yazı haline getirmek	textualize f.
323	Genel	metin haline getirmek	textualize f.
324	Genel	eski haline gelmek	restitute f.
325	Genel	son haline getirmek	put the last touches on f.
326	Genel	son haline getirmek	put into final form f.
327	Genel	son haline getirmek	finalize f.
328	Genel	eski haline döndürmek	restore to a previous state f.
329	Genel	eski haline döndürmek	rebuild f.
330	Genel	anı haline gelmek	become a memory f.
331	Genel	odağı haline gelmek	become the focus of f.
332	Genel	haline gelmek	assume f.
333	Genel	çizelge haline getirmek	tabularize f.
334	Genel	takım haline gelmek	team f.
335	Genel	yeniden kanal haline getirmek	recanalize f.
336	Genel	yeniden kanal haline getirmek	recanalise f.
337	Genel	eski haline dönmek	rechange f.
338	Genel	meditasyon haline geçmek	recollect f.
339	Genel	eski haline döndürmek	reconstruct f.
340	Genel	eski haline dönmek	reconvert f.
341	Genel	eski haline döndürmek	reconvert f.
342	Genel	lapa haline getirmek	champ f.
343	Genel	eski haline getirmek	recycle f.
344	Genel	eski haline geri getirmek	reestate [obsolete] f.
345	Genel	eski haline getirmek	reform [obsolete] f.
346	Genel	yakarak kor haline getirmek	chark f.
347	Genel	kendi haline bırakmak	relinquish [obsolete] f.
348	Genel	basınçla havaya karışan ince sıvı tanecikleri haline getirmek	nebulise f.
349	Genel	basınçla havaya karışan ince sıvı tanecikleri haline getirmek	nebulize f.
350	Genel	eski haline döndürmek	remit f.
351	Genel	kendi haline bırakmak	leave one to himself f.
352	Genel	(birini) kendi haline bırakmak	leave to one's self f.
353	Genel	haline gelmek	transpeciate [obsolete] f.
354	Genel	tahılı öğütüp un haline getirmek	grind the grain into flour f.
355	Genel	bir şeyi yazılı belge haline getirmek	set (something) down in writing f.
356	Genel	parçası haline gelmek	become a part of (something) f.
357	Genel	sıkıştırılmamış haline getirmek	uncompress f.
358	Genel	başka bir şey haline gelebilmek	make f.
359	Genel	pelte haline gelmek	jellify f.
360	Genel	pelte haline getirmek	jellify f.
361	Genel	ada haline getirmek	enisle f.
362	Genel	köle haline getirmek	enserf f.
363	Genel	vasal haline getirmek	envassal [obsolete] f.
364	Genel	büzülen dudakları eski haline getirmek	unpucker f.
365	Genel	büzülen dudakları eski haline getirmek	unpurse f.
366	Genel	top haline getirmek	balled f.
367	Genel	yığın haline getirmek	batch f.
368	Genel	jöle haline getirmek	jellify f.
369	Genel	ütopya haline getirmek	utopianize f.
370	Genel	cam haline gelmek	vitrify f.
371	Genel	ince toz haline getirmek	levigate f.
372	Genel	şeritler haline getirmek	lane f.
373	Genel	yerleşim bölgesi haline getirmek	man [obsolete] f.
374	Genel	sıvı haline gelmek	liquesce f.
375	Genel	sıvı haline getirmek	liquidize f.
376	Genel	sıvı haline getirmek	liquidise f.
377	Genel	(bir kimseyi) kadın yönetici haline getirmek	matronize f.
378	Genel	(bir kimseyi) kadın yönetici haline getirmek	matronise f.
379	Genel	iplikleri bükerek halat haline getirmek	lay f.
380	Genel	huy haline getirmek	habituate [obsolete] f.
381	Genel	(silahın horozunu) yarı tetik haline getirmek	half cock f.
382	Genel	toz haline getirmek	meal f.
383	Genel	un haline gelmek	meal f.
384	Genel	büyükşehir haline getirmek	metropolitanize f.
385	Genel	büyükşehir haline getirmek	metropolitanise f.
386	Genel	haline gelmek	worth f.
387	Genel	yığın haline getirmek	heap f.
388	Genel	yığın haline gelmek	heap f.
389	Genel	kutu haline getirmek	box f.
390	Genel	ağ haline getirmek	bread f.
391	Genel	(su, dalga) çarparak köpük veya püskürtü haline gelmek	break f.
392	Genel	(özellikle ani bir şekilde) eski haline dönmek	break back f.
393	Genel	(çeşitli öğeleri) pürüzsüz karışım haline getirmek	homogenize f.
394	Genel	(çeşitli öğeleri) pürüzsüz karışım haline getirmek	homogenise f.
395	Genel	(çarşafın alt köşesini) üçgen çeklinde katlayıp altına sıkıştıracak şekilde kare haline getirmek	mitre f.
396	Genel	yığın haline gelmek	mound f.
397	Genel	eski haline getirmek	renature f.
398	Genel	eski haline dönmek	retrovert f.
399	Genel	çizgi veya çizgiler haline getirmek	line f.
400	Genel	yapışık kütle haline gelmek	bulk f.
401	Genel	basılan sayfaları grup haline getirmek	gang (up) f.
402	Genel	şekerleme haline getirmek	glacé f.
403	Genel	(bölgeyi) eritip cam haline getirecek şiddette bombalamak	glass f.
404	Genel	cam haline gelmek	glassify f.
405	Genel	toz haline getirmek	mush (up) [dialect] f.
406	Genel	(pirinç boyutunda) parçalar haline getirmek	rice f.
407	Genel	öbek haline getirmek	rickle [dialect] [uk] f.
408	Genel	sırt haline getirmek	ridge f.
409	Genel	en gelişkin haline kavuşmak	ripen f.
410	Genel	(sigara) bastırarak izmarit haline getirmek	butt f.
411	Genel	kütle haline getirmek	gob f.
412	Genel	eski haline geri getirmek	decondition f.
413	Genel	normal haline geri getirmek	decondition f.
414	Genel	kötü bir taklit haline gelmek	degenerate f.
415	Genel	aşınarak çakıl haline gelmek	gravel f.
416	Genel	sürtünme ile toz haline gelmek	grind f.
417	Genel	sürüler haline getirmek	hirsel [scotland] f.
418	Genel	sürüler haline getirmek	hirsle [scotland] f.
419	Genel	(tereyağı, kalıp yağ) eriterek yağ haline getirmek	oil f.
420	Genel	… haline gelmek	round f.
421	Genel	rutin haline getirmek	routine f.
422	Genel	iş haline getirmek	routine f.
423	Genel	top haline getirmek	row f.
424	Genel	toz haline getirmek	rub f.
425	Genel	moloz haline getirmek	rubble f.
426	Genel	fırfırlı yaka haline getirmek	ruff f.
427	Genel	kırma yaka haline getirmek	ruff f.
428	Genel	bant haline getirmek	imband f.
429	Genel	bütün haline getirmek	imbody f.
430	Genel	sıkı bir kütle haline getirmek	impact f.
431	Genel	usta haline getirmek	impatronize [obsolete] f.
432	Genel	usta haline getirmek	impatronise [obsolete] f.
433	Genel	(bir şeyi) halkın mülkiyeti haline getirmek	communalise f.
434	Genel	(bir şeyi) kamu mülkiyeti haline getirmek	communalise f.
435	Genel	(bir şeyi) halkın mülkiyeti haline getirmek	communalize f.
436	Genel	(bir şeyi) kamu mülkiyeti haline getirmek	communalize f.
437	Genel	(bir şeyi) halkın mülkiyeti haline getirmek	communalise f.
438	Genel	(bir şeyi) kamu mülkiyeti haline getirmek	communalise f.
439	Genel	buz haline getirmek	conglaciate f.
440	Genel	kare haline getirmek	conquadrate f.
441	Genel	(tarihi yerleri, yerel kostümleri) turistler için eğlence haline dönüştürmek	disneyfy f.
442	Genel	birkaç müzik aletini orkestra haline getirmek	instrument f.
443	Genel	kütle haline getirmek	coagulate f.
444	Genel	grup haline getirmek	coagulate f.
445	Genel	tek vücut haline gelmek	coalesque f.
446	Genel	haline gelmek	come f.
447	Genel	düzineler haline getirmek	dozen f.
448	Genel	sürüklenerek yığın haline gelmek	drift f.
449	Genel	toz haline getirmek	dust f.
450	Genel	kanton haline getirmek	incanton f.
451	Genel	(kar, buz) sert kütle haline gelmek	pack f.
452	Genel	parazit haline getirmek	parasite f.
453	Genel	parçalardan bütün haline gelmek	piece [obsolete] f.
454	Genel	(saçı) rulo haline getirerek toplamak	pompadour f.
455	Genel	(su akımı) gölcük haline getirmek	pond f.
456	Genel	çapraz kesit haline getirmek	cross-section f.
457	Genel	hediye haline getirmek	cumshaw f.
458	Genel	yığın haline gelmek	cumulate f.
459	Genel	kupa haline gelmek	cup f.
460	Genel	fetiş unsuru haline gelmek	fetichize f.
461	Genel	fetiş unsuru haline gelmek	fetichise f.
462	Genel	ada haline getirmek	inisle [obsolete] f.
463	Genel	çelenk haline getirmek	interwreathe f.
464	Genel	dış yüzey iç yüzey haline gelecek şekilde katlamak	invaginate f.
465	Genel	eski haline geri dönmek	involute f.
466	Genel	ada haline getirmek	island f.
467	Genel	yumak haline getirmek	pellet f.
468	Genel	yumak haline getirmek	pelletify f.
469	Genel	(birinin) haline üzülmek	pity f.
470	Genel	toz haline getirmek	poulder f.
471	Genel	tamamen toz haline getirmek	contriturate f.
472	Genel	gruba alıp onun parçası haline getirmek	co-opt f.
473	Genel	kültürün parçası haline getirmek	co-opt f.
474	Genel	anonim şirket haline getirmek	corporate f.
475	Genel	belgesel haline getirmek	documentarize f.
476	Genel	belgesel haline getirmek	documentarise f.
477	Genel	takıntı haline getirmek	fetishize f.
478	Genel	takıntı haline getirmek	fetishise f.
479	Genel	derebeylik haline getirmek	feudalize f.
480	Genel	derebeylik haline getirmek	feudalise f.
481	Genel	toz haline getirmek	fine f.
482	Genel	(elini) yumruk haline getirmek	fist f.
483	Genel	en iyi haline erişmek	flower f.
484	Genel	(malzemeyi) köpük haline getirmek	foam f.
485	Genel	(kuşatarak) bir şeyin parçası haline getirmek	fold f.
486	Genel	hukuka uygun olarak son haline getirmek	perfect f.
487	Genel	ilk haline getirmek	preform f.
488	Genel	ilk haline dönüştürmek	preform f.
489	Genel	(farklı ürünleri) bütün haline getirmek	prepackage f.
490	Genel	yumak haline getirmek	scrunch f.
491	Genel	yumak haline getirmek	scroonch f.
492	Genel	(pamuk lifini) döverek açıp ip haline getirmek	scutch f.
493	Genel	demet haline getirmek	sheaf f.
494	Genel	kalıntı haline getirmek	fossilise f.
495	Genel	kalıntı haline getirmek	fossilize f.
496	Genel	yumak haline getirmek	skain f.
497	Genel	çile haline getirmek	skain f.
498	Genel	kızak haline getirmek	slip f.
499	Genel	tortu haline getirmek	sludge f.
500	Genel	(tozu, konsantreyi) bulamaç haline getirmek	slurry f.