birini kendi haline bırakmak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

birini kendi haline bırakmak



"birini kendi haline bırakmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 7 sonuç

Türkçe İngilizce
General
birini kendi haline bırakmak leave someone to his own devices f.
birini kendi haline bırakmak give someone rope f.
birini kendi haline bırakmak leave somebody be f.
Idioms
birini kendi haline bırakmak leave someone to stew in their own juice f.
birini kendi haline bırakmak leave someone to his own devices f.
birini kendi haline bırakmak leave someone to his or her resources f.
birini kendi haline bırakmak leave someone to one's own devices f.

"birini kendi haline bırakmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 16 sonuç

Türkçe İngilizce
General
(birini) kendi haline bırakmak leave to one's self f.
Colloquial
(birini) kendi haline bırakmak let (one) have (one's) head f.
Idioms
(birini bir konuda) kendi haline bırakmak let (someone) loose (on something) f.
(birini) tamamen kendi haline bırakmak allow (one) full rein f.
(birini/bir şeyi/bir varlığı) kendi haline bırakmak leave (someone, something, or some creature) alone f.
(birini/bir şeyi/bir varlığı) kendi haline bırakmak let (someone, something, or some creature) alone f.
(birini/bir şeyi/bir varlığı) kendi haline bırakmak leave (someone, something, or some creature) be f.
(birini/bir şeyi/bir varlığı) kendi haline bırakmak let (someone, something, or some creature) be f.
(birini) biraz kendi haline bırakmak cut (one) some slack f.
(birini) kendi haline bırakmak leave (one) to stew in (one's) own juice f.
(birini) kendi haline bırakmak leave (one) to stew in (one's) own juices f.
(birini) kendi haline bırakmak leave to someone's own devices f.
(birini) yaptığı şeyin sonuçlarını düşünmesi için kendi haline bırakmak let (one) stew f.
(birini) yaptığı şeyin sonuçlarını düşünmesi için kendi haline bırakmak let (one) stew in (one's) own juice f.
(birini) yaptığı şeyin sonuçlarını düşünmesi için kendi haline bırakmak let (one) stew in (one's) own juices f.
(birini) kendi haline bırakmak let somebody loose f.