Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
meal
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"meal"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 25 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
meal
i.
öğün
General
2
Genel
meal
i.
yemek
3
Genel
meal
i.
sofra
4
Genel
meal
i.
elenmemiş kaba un
5
Genel
meal
i.
una benzer şey
6
Genel
meal
i.
öğün
7
Genel
meal
i.
öğün yemeği
8
Genel
meal
i.
yemek yeme
9
Genel
meal
i.
yemeğin yenilme zamanı
10
Genel
meal
i.
tane boyutu, doku gibi özellikleri sebebiyle tohum küspesine benzeyen ürün
11
Genel
meal
i.
çeşitli kuru yemişlerin ve diğer yağlı tohumların yağını çıkardıktan sonra geriye kalanların öğütülmesi ile elde edilen ürün
12
Genel
meal
i.
et veya balık gibi kurutulmuş çeşitli besinlerin öğütülmesi ile elde edilen ürün
13
Genel
meal
i.
aniden kristallendirme ile elde edilen ürün
14
Genel
meal
i.
özellikle orkney adaları'nda kullanılmış, değeri bölgeden bölgeye değişen eski bir ağırlık birimi
15
Genel
meal
i.
parça
16
Genel
meal
i.
kısım
17
Genel
meal
i.
bölüm
18
Genel
meal
i.
pay
19
Genel
meal
f.
yemek
20
Genel
meal
f.
beslenmek
21
Genel
meal
f.
unla veya unumsu bir madde ile kaplamak
22
Genel
meal
f.
toz haline getirmek
23
Genel
meal
f.
ufalamak
24
Genel
meal
f.
un haline gelmek
Gastronomy
25
Mutfak
meal
i.
öğün
"meal"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 6 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
meal
meaning
i.
General
2
Genel
meal
effect
i.
3
Genel
meal
purview
i.
4
Genel
meal
purport
i.
5
Genel
meal
sense
i.
6
Genel
meal
signification
i.
"meal"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 268 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
enjoy your meal
ünl.
afiyet olsun
General
2
Genel
set meal
i.
yemek seçme durumu olmayan öğün
3
Genel
oil meal
i.
köftün
4
Genel
social food or meal
i.
sosyal yiyecekler
5
Genel
the evening meal during ramadan
i.
iftar
6
Genel
meal before dawn during ramadan
i.
sahur
7
Genel
with a meal
i.
yemekli
8
Genel
meal for guests
i.
ziyafet
9
Genel
bone meal
i.
kemik tozu
10
Genel
calf fattening meal
i.
buzağı besi yemi
11
Genel
indian meal
i.
mıısır unu
12
Genel
set meal
i.
fiks menü
13
Genel
iftar meal
i.
iftar yemeği
14
Genel
oil meal
i.
küspe
15
Genel
main meal
i.
ana öğün
16
Genel
fast-breaking meal
i.
iftar yemeği
17
Genel
full meal
i.
tam öğün
18
Genel
three-course meal
i.
üç kap yemek (başlangıç, ana yemek, tatlı vb)
19
Genel
meal ticket
i.
yemek bileti
20
Genel
pea meal
i.
nohut yemeği
21
Genel
pre-dawn meal of suhur
i.
sahur
22
Genel
meal consumed early in the morning
i.
sahur
23
Genel
meal card
i.
yemek kartı
24
Genel
morning meal
i.
sabah öğünü
25
Genel
morning meal
i.
sabah yemeği
26
Genel
hot meal
i.
sıcak yemek
27
Genel
soybean meal
i.
soya küspesi
28
Genel
meal break
i.
yemek molası
29
Genel
thanksgiving meal
i.
şükran günü yemeği
30
Genel
school meal
i.
okul yemeği
31
Genel
meal times
i.
yemek saatleri̇
32
Genel
meal plan
i.
yemek planı
33
Genel
square meal
i.
tam öğün
34
Genel
square meal
i.
dört başı mamur yemek
35
Genel
meal box
i.
yemek paketi
36
Genel
blood meal
i.
kan emici böceğin emdiği kan
37
Genel
meal [uk]
i.
süt sağma
38
Genel
meal [uk]
i.
süt sağma zamanı
39
Genel
meal [uk]
i.
sağılan süt
40
Genel
meal [obsolete]
i.
bazen ölçü olarak kullanılan varil veya kova
41
Genel
meal [uk]
i.
kumla
42
Genel
meal [uk]
i.
kumul
43
Genel
meal [uk]
i.
deniz veya akarsu içinde sığlık oluşturan kum yığını
44
Genel
meal [uk]
i.
benek
45
Genel
meal [uk]
i.
leke
46
Genel
meal [uk]
i.
nokta
47
Genel
attack a meal like a ravenous wolf
f.
aç kurt gibi saldırmak
48
Genel
sit down to a meal
f.
sofraya oturmak
49
Genel
make a meal of
f.
kantarın topunu kaçırmak
50
Genel
host a fast-breaking meal
f.
iftar vermek
51
Genel
spill the meal over oneself
f.
yemeği üstüne dökmek
52
Genel
spill the meal over oneself
f.
yemeği üzerine dökmek
53
Genel
feel sluggish after a meal
f.
yemek sonrası ağırlık çökmek
54
Genel
feel sleepy after a meal
f.
yemekten sonra ağırlık çökmek
55
Genel
feel sluggish after a meal
f.
yemekten sonra ağırlık çökmek
56
Genel
feel sleepy after a meal
f.
yemek sonrası ağırlık çökmek
57
Genel
skip a meal
f.
öğün geçirmek
58
Genel
skip a meal
f.
öğün atlamak
59
Genel
miss a meal
f.
öğün kaçırmak
60
Genel
turn a meal into a special occasion
f.
bir yemeği özel bir olaya dönüştürmek
61
Genel
sample a meal
f.
bir yemeği/yiyeceği tatmak/denemek
62
Genel
say grace (prayer said before meal)
f.
yemek için şükür duası etmek
63
Genel
pray before a meal
f.
yemek için şükür duası etmek
64
Genel
get up from a meal
f.
yemekten kalkmak
65
Genel
cook a healthy meal
f.
sağlıklı bir yemek pişirmek
66
Genel
cook the meal
f.
yemeği pişirmek
67
Genel
cook the meal
f.
yemeği yapmak
68
Genel
meal [obsolete]
f.
lekelemek
69
Genel
meal [obsolete]
f.
renklendirmek
70
Genel
without meal
s.
yemeksiz
71
Genel
meal-mouthed
s.
gerçekleri açıkça söylemeyen
72
Genel
meal-mouthed
s.
fikir ve niyetlerini gizlemeye meyilli
73
Genel
meal-mouthed
s.
yapmacık kibarlık gösteren
74
Genel
meal-mouthed
s.
yapmacık bir kimseye yakışan (telaffuz)
75
Genel
after meal
zf.
yemekten sonra
76
Genel
at each meal
zf.
her yemekte
77
Genel
at each meal
zf.
her öğünde
78
Genel
have a nice meal!
ünl.
afiyet olsun!
Phrasals
79
Öbek Fiiller
eat a meal out
f.
dışarıda yemek
Phrases
80
İfadeler
a meal in itself
i.
kendi başına doyurucu olan yemek
81
İfadeler
enjoy your meal!
ünl.
afiyet olsun!
Colloquial
82
Konuşma Dili
square meal
i.
doyurucu öğün
83
Konuşma Dili
square meal
i.
besleyici/adamakıllı/doğru dürüst yemek
84
Konuşma Dili
square meal
i.
mükellef yemek
85
Konuşma Dili
square meal
f.
doyurucu yemek
86
Konuşma Dili
out to (some meal)
zf.
yemek için dışarıya çıkmış
87
Konuşma Dili
out to (some meal)
zf.
yemeğe gitmiş
88
Konuşma Dili
out to (a meal)
zf.
yemek için dışarıya çıkmış
89
Konuşma Dili
out to (a meal)
zf.
yemeğe gitmiş
90
Konuşma Dili
out to (a meal)
expr.
yemeğe çıkmış
Idioms
91
Deyim
cat in the meal-tub [obsolete] [us/south africa]
i.
olası tehlike
92
Deyim
cat in the meal-tub [obsolete] [us/south africa]
i.
gizli tehlike
93
Deyim
cat in the meal-tub [obsolete] [us/south africa]
i.
pusuda bekleme
94
Deyim
cat in the meal-tub [obsolete] [us/south africa]
i.
pusuya yatma
95
Deyim
cat in the meal-tub [obsolete] [us/south africa]
i.
arkasından iş çevirme
96
Deyim
a meal ticket
i.
ekmek teknesi
97
Deyim
meal ticket
i.
geçim kaynağı
98
Deyim
a meal ticket
i.
geçim kaynağı
99
Deyim
a meal ticket
i.
para kapısı
100
Deyim
a meal ticket
i.
kazanç kaynağı
101
Deyim
a meal ticket
i.
ekmek kapısı
102
Deyim
a square meal
i.
doyurucu bir yemek/öğün
103
Deyim
a square meal
i.
besleyici bir yemek/öğün
104
Deyim
a square meal
i.
adamakıllı bir yemek/öğün
105
Deyim
a square meal
i.
doğru dürüst bir yemek/öğün
106
Deyim
a square meal
i.
mükellef bir yemek/öğün
107
Deyim
a square meal
i.
tam bir yemek/öğün
108
Deyim
a couple (of) fries short of a happy meal
i.
aptal
109
Deyim
a couple (of) fries short of a happy meal
i.
bir tahtası eksik
110
Deyim
a couple (of) fries short of a happy meal
i.
mal
111
Deyim
a couple (of) fries short of a happy meal
i.
mankafa
112
Deyim
make a meal of
f.
bir işi aşırı çabayla yapmak
113
Deyim
make a meal of something
f.
bir şeyler yemek
114
Deyim
make a meal of something
f.
gerektiğinden daha fazla zaman harcamak
115
Deyim
make a meal of something
f.
gerektiğinden fazla önemsemek
116
Deyim
make a meal out of something
f.
gerektiğinden daha fazla zaman harcamak
117
Deyim
make a meal of
f.
gereğinden çok çaba harcamak
118
Deyim
make a meal of
f.
gına getirmek
119
Deyim
make a meal out of something
f.
gerektiğinden fazla önemsemek
120
Deyim
make a meal of
f.
kantarın topunu kaçırmak
121
Deyim
make a meal out of something
f.
pireyi deve yapmak
122
Deyim
make a meal of something
f.
pireyi deve yapmak
123
Deyim
make a meal out of something
f.
üzerinde gerekenden fazla durmak
124
Deyim
make a meal out of something
f.
üzerine gerektiğinden fazla düşmek
125
Deyim
fix something for a meal
f.
yemek için bir şeyler yapmak/ayarlamak
126
Deyim
make a meal of something
f.
üzerinde gerekenden fazla durmak
127
Deyim
make a meal of something
f.
üzerine gerektiğinden fazla düşmek
128
Deyim
(a meal) fit for a king
expr.
yeme de yanında yat
Speaking
129
Konuşma
enjoy your meal!
ünl.
afiyet olsun!
130
Konuşma
enjoy your meal!
ünl.
afiyet olsun!
131
Konuşma
there is no such thing as a free meal/lunch
expr.
her şey karşılıklı
132
Konuşma
that was a (game/meal/walk etc.) and a half!
expr.
ne çok/güzel/biçim (oynadık/yedik/yürüdük) ama!
133
Konuşma
that was a (game/meal/walk etc.) and a half!
expr.
ne güzel (oyun/yemek/yürüyüştü) ama!
134
Konuşma
the most delicious meal I've ever had
expr.
şimdiye kadar yediğim en lezzetli yemek
135
Konuşma
the meal is ready
expr.
yemek hazır
136
Konuşma
thanks for the meal
expr.
kesenize bereket
137
Konuşma
thanks for the meal
expr.
kesene bereket
Trade/Economic
138
Ticaret/Ekonomi
meal center
i.
aşevi
139
Ticaret/Ekonomi
meal and accommodation expenses
i.
beslenme ve barındırma masrafları
140
Ticaret/Ekonomi
meal and accommodation expenses
i.
iaşe ve ibate masrafları
141
Ticaret/Ekonomi
meal expenses
i.
yemek giderleri
142
Ticaret/Ekonomi
meal ticket
i.
yemek fişi
143
Ticaret/Ekonomi
meal and accommodation expenses
i.
yemek ve barındırma masrafları
144
Ticaret/Ekonomi
travel and meal allowance
i.
yol yemek harcırahı
145
Ticaret/Ekonomi
shift meal
i.
mesai yemeği
Politics
146
Siyasal
meal center
i.
aşevi
Technical
147
Teknik
raw meal blending
i.
farin karıştırma
148
Teknik
raw meal blending
i.
hızlı klinker pişirme
149
Teknik
bone meal
i.
kemik tozu
150
Teknik
cottonseed meal
i.
pamuk çekirdeği küspesi
151
Teknik
pink meal
i.
pembe yemek
Computer
152
Bilgisayar
which meal
expr.
hangi besin
Construction
153
İnşaat
raw meal mill
i.
farin değirmeni
Woodworking
154
Ağaç İşleri
wood meal
i.
odun unu
155
Ağaç İşleri
wood meal
i.
talaş
Mining
156
Maden
mountain meal
i.
kalsitin hafif ve toz halindeki bir çeşidi
157
Maden
mountain-meal
i.
kalsitin hafif ve toz halindeki bir çeşidi
Medical
158
Medikal
test meal
i.
mide salınımını uyarmak üzere belirli mahiyet ve miktarda yenilen yemek
159
Medikal
bone meal
i.
kemik tozu
160
Medikal
bone meal
i.
kemik gübresi
161
Medikal
omad (one meal a day)
i.
günde tek öğün beslenme
Parasitology
162
Parazitbilim
meal beetle
i.
ergin un kurdu
163
Parazitbilim
meal worm
i.
unkurdu
164
Parazitbilim
meal worm
i.
depolanmış tahıllarla beslenen tenebrionidae familyasına mensup siyah renkli çeşitli ekin kurdu larvalarına verilen ad
165
Parazitbilim
meal worm
i.
laboratuvar çalışmalarında kullanılmak üzere, tavuk ve kertenkele gibi hayvanları beslemek için veya olta yemi olarak yetiştirilen açık kahverengi ya da sarımsı olabilen yaygın bir ekin kurdu
Food Engineering
166
Gıda
hazelnut meal
i.
fındık unu
167
Gıda
discarded offal meal
i.
imhalık sakatat unu
168
Gıda
whole meal
i.
tam un
169
Gıda
alfalfa meal
i.
yonca unu
170
Gıda
linseed meal
i.
keten tohumu unu
171
Gıda
linseed meal
i.
öğütülmüş keten tohumu posası
172
Gıda
soybean meal
i.
soya unu
Gastronomy
173
Mutfak
whole meal bread
i.
tam buğday ekmeği
174
Mutfak
almond meal
i.
bademli kek
175
Mutfak
enjoy your meal
i.
afiyet olsun
176
Mutfak
diet meal
i.
diyet yemeği
177
Mutfak
three-course meal
i.
bir öğünde yenilen üç çeşit yemek
178
Mutfak
raw meal
i.
çiğ yemek
179
Mutfak
vegetarian raw meal
i.
çiğ sebze ve meyvelerden hazırlanan yemek
180
Mutfak
mid-afternoon meal
i.
ikindi kahvaltısı
181
Mutfak
business meal
i.
iş yemeği
182
Mutfak
soldier’s meal
i.
karavana
183
Mutfak
a hard biscuit made with corn meal
i.
mamaliga
184
Mutfak
diet meal
i.
perhiz yemeği
185
Mutfak
meal eaten before starting fasting in ramadan
i.
sahur
186
Mutfak
meal container for transport
i.
sefertası
187
Mutfak
aubergine meal from hatay province
i.
söğürtme
188
Mutfak
corn meal soup
i.
tıntış çorbası
189
Mutfak
oat meal
i.
yulaf ezmesi
190
Mutfak
lavish meal
i.
ziyafet
191
Mutfak
a regional meal of black sea region of turkey, made primary with corn, meal and cheese
i.
kuymak
192
Mutfak
a regional meal of black sea region of turkey, made primary with corn, meal and cheese
i.
mıhlama
193
Mutfak
whole meal flour
i.
kepeği de dahil tüm buğday tanesinin öğütülmesiyle elde edilen un
194
Mutfak
matzah meal
i.
öğütülmüş matzadan yapılan un
195
Mutfak
matzo meal
i.
öğütülmüş matzadan yapılan un
196
Mutfak
matzoh meal
i.
öğütülmüş matzadan yapılan un
197
Mutfak
mealie meal [south africa]
i.
ince öğütülmüş mısır
198
Mutfak
mielie meal [south africa]
i.
ince öğütülmüş mısır
199
Mutfak
haver meal [scotland]
i.
yulaf ezmesi
200
Mutfak
pre-dawn meal in ramadan
i.
sahur
201
Mutfak
corn meal
i.
mısır unu
202
Mutfak
meat free meal
f.
etsiz yemek
203
Mutfak
light meal
f.
hafif yemek
204
Mutfak
raw meal
f.
pişmemiş yemek
205
Mutfak
-meal
zf.
(belirtilen) porsiyonda
206
Mutfak
-meal
zf.
(belirtilen) ölçüde
207
Mutfak
the meal was delicious
expr.
yemek nefisti
Chemistry
208
Kimya
almond meal
i.
beyazlatılmış bademlerin öğütülmesiyle elde edilen, çeşitli kozmetiklerde bileşen olarak kullanılan bir toz
209
Kimya
barium meal
i.
baritin
210
Kimya
barium meal
i.
baryum sülfat
Marine Biology
211
Deniz Biyolojisi
fish meal
i.
balık unu
Botanic
212
Botanik
thomas meal
i.
gübre olarak kullanılan cüruf
213
Botanik
witch meal
i.
kurtayağı tozu
214
Botanik
witch meal
i.
kibritotu tozu
215
Botanik
witch meal
i.
kurt pençesi tozu
Agriculture
216
Tarım
sunflower meal
i.
ayçiçeği küspesi
217
Tarım
sunflower seed meal
i.
ayçiçek tohumu küspesi
218
Tarım
barley meal
i.
arpa kırması
219
Tarım
barley meal
i.
arpa unu
220
Tarım
calf fattening meal
i.
buzağı karma yemi
221
Tarım
calf fattening meal
i.
buzağı besi yemi
222
Tarım
hazelnut kernel meal
i.
fındık küspesi
223
Tarım
poppy seed meal
i.
haşhaş tohumu küspesi
224
Tarım
blood meal
i.
kan unu
225
Tarım
rape seed oil meal
i.
kolza tohumu küspesi
226
Tarım
corn gluten meal
i.
mısır gluten yemi
227
Tarım
corn germ meal
i.
mısır özü küspesi
228
Tarım
cottonseed oil meal
i.
pamuk tohumu küspesi
229
Tarım
oil seed meal
i.
yağlı tohum küspesi
230
Tarım
cottonseed meal
i.
pamuk küspesi
231
Tarım
fish meal
i.
balık gübresi
Breeding
232
Hayvancılık
calf fattening meal
i.
buzağı karma yemi
233
Hayvancılık
calf fattening meal
i.
buzağı besi yemi
234
Hayvancılık
horn meal
i.
boynuz unu
235
Hayvancılık
meat meal
i.
et unu
236
Hayvancılık
anchovy meal
i.
hamsi unu
237
Hayvancılık
liver meal
i.
karaciğer unu
238
Hayvancılık
bone meal
i.
kemik unu
239
Hayvancılık
poultry meal
i.
tavuk unu
240
Hayvancılık
hoof meal
i.
tırnak unu
241
Hayvancılık
feather meal
i.
telek ve tüy unu
Fishery
242
Balıkçılık
fish meal
i.
balık unu
Geology
243
Jeoloji
rock meal
i.
hafif tozlu bir kalsit çeşidi
Military
244
Askeri
meal basis of issue
i.
günlük iaşe dağıtımı
245
Askeri
meal-ready-to-eat (mre)
i.
hazır öğün
246
Askeri
meal basis of issue
i.
öğün esasına göre dağıtım
247
Askeri
last meal furnished
i.
yemek bitti! bildirisi
248
Askeri
meal ticket
i.
yemek karnesi
Entomology
249
Böcek Bilimi
meal moth
i.
öğütülüp depolanmış tahılla beslenen ve yaygın görülen çeşitli küçük güvelere verilen ad
250
Böcek Bilimi
meal moth
i.
un güvesi
251
Böcek Bilimi
meal moth
i.
üzerinde koyu renk ve beyazımsı çizgiler bulunan kızıl kahverengi küçük bir güve
252
Böcek Bilimi
meal snout moth
i.
öğütülüp depolanmış tahılla beslenen ve yaygın görülen çeşitli küçük güvelere verilen ad
253
Böcek Bilimi
meal snout moth
i.
un güvesi
254
Böcek Bilimi
meal snout moth
i.
üzerinde koyu renk ve beyazımsı çizgiler bulunan kızıl kahverengi küçük bir güve
Slang
255
Argo
a few fries short of a happy meal
i.
aptal
256
Argo
looking like a whole meal
i.
çekici görünme
257
Argo
looking like a whole meal
i.
cazibeli görünme
258
Argo
looking like a whole meal
i.
hoş görünme
259
Argo
looking like a whole meal
i.
göz alıcı görünme
260
Argo
a few fries short of a happy meal
expr.
bir tahtası eksik
261
Argo
a few fries short of a happy meal
expr.
mankafa
262
Argo
a few fries short of a happy meal
expr.
mal
Modern Slang
263
Modern Argo
a few french fries short of a happy meal
i.
aptal
264
Modern Argo
a few french fries short of a happy meal
i.
bir tahtası eksik
265
Modern Argo
a few french fries short of a happy meal
i.
mal
266
Modern Argo
a few french fries short of a happy meal
i.
mankafa
267
Modern Argo
after every meal
zf.
her öğünden sonra
268
Modern Argo
after every meal
zf.
sık sık
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of meal
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy