false - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

false

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"false" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 27 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
false s. takma
false s. düzmece
false s. sahte
false s. yanlış
false s. hatalı
General
false s. asılsız
false s. numaradan
false s. yalan
false s. haksız
false s. yalancı
false s. hain
false s. suni
false s. göstermelik
false s. hakikatsiz
false s. yalandan yapılan
false s. yapmacık
false s. hileli
false s. taklit
false s. uydurma
false s. iki yüzlü
false s. vefasız
false zf. yalancıktan
false zf. yalandan
false zf. yanlış olarak
Media
false s. asparagas
Music
false i. falso
Ottoman Turkish
false s. kalp

"false" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
without a false note s. falsosuz
General
false pretences i. sahtekarlık
false positive reaction i. yalancı pozitif reaksiyon
false consciousness i. yanlış bilinç
false locust i. aksalkım
false pelvis i. büyük pelvis
false consensus bias i. asılsız mutabakat yanlılığı
false note i. falso
false step i. yanlış davranış
false oath i. yalan yere yemin
false imprisonment i. haksız tutukluluk
false belief i. yanlış inanç
false face i. maske
false pretenses i. sahtekarlık
false name i. takma isim
false hair i. takma saç
false testimony i. yalancı şahitlik
false drop i. hatalı bilgi
false step i. falso
false pride i. boş gurur
false imprisonment i. haksız tutuklama
method of false position i. yanılma yöntemi
false drop i. sahte bilgi
false teeth i. takma diş
false teeth i. takma dişler
false decoration i. yaldız
false prophet i. sahte peygamber
false wall i. yalancı duvar
false statement i. yalan beyan
false declaration i. sahte beyan
false declaration i. yanlış beyan
false pretence i. yanlış beyan
false oath i. yalan yemin
false premise i. yanlış öncül
false pretense i. sahte beyan
false pretense i. sahte iddia
false pretence i. sahte beyan
false pretence i. sahte iddia
false hope i. boş beklenti
false promise of marriage i. evlenme vaadiyle kandırma
false eyelashes i. takma kirpik
false origin i. itibari başlangıç
false step i. hata
false step i. yanlış adım
false agenda i. suni gündem
false agenda i. yapay gündem
false note i. yanlış nota
false note i. hatalı görünen bir durum
false tears i. sahte gözyaşları
false tears i. sahte gözyaşı
false sense of success i. aldatıcı/yanıltıcı başarı duygusu
false impression i. yanlış izlenim
a false impression i. yanlış bir izlenim
false passport i. sahte pasaport
false assumption i. hatalı varsayım
false assumption i. yanlış varsayım
false bottom i. gizli bölme
false beard i. takma sakal
true-false questions i. doğru yanlış tipi sorular
false legend i. sahte efsane
false nose i. takma burun
false premise i. hatalı öncül
false friend i. çeldirici ifade
false friend i. yanlış arkadaş
false friend i. vefasız arkadaş
false use i. hatalı kullanım
false nails i. takma tırnak
false nails i. protez tırnak
false god i. sahte tanrı
false witness i. yalancı şahit
false use i. yanlış kullanım
false messiah i. sahte mesih
false facts i. doğru bilinen yanlışlar
false lash i. takma kirpik
false notion i. yanlış düşünce
false notion i. yanılgı
false notion i. yanılsama
false modesty i. sahte tevazu
false modesty i. yalandan alçakgönüllülük
false modesty i. sahte mütevazılık
false modesty i. gereksiz tevazu
false modesty i. gereksiz alçakgönüllülük
false modesty i. anlamsız tevazu
false modesty i. anlamsız mütevazılık
false dilemma i. sahte ikilem
false key i. maymuncuk
false key i. yanlış anahtar
false key i. hatalı anahtar
false key i. saplama
false position i. ters durum
false position i. bireyin prensip ve çıkarları dışında davranmak zorunda kalması
false pretences i. sahtelik
false pretences i. yapmacık tavırlar
false token i. sahte beyan
false token i. sahte ifade
false token i. sahte sembol
false token i. sahte iz
false token i. yanlış sembol
false token i. (dolandırma amaçlı) sahte işaret
false-heartedness i. hıyanet
false-heartedness i. sadakatsizlik
false-heartedness i. vefasızlık
false-heartedness i. kalleşlik
false friend i. yalancı eş değer
false friend i. sahte karşılık
false friend i. sözde denkteş
false friend i. sahte-dost
play false f. hilekarlık etmek
play someone false f. birine oyun oynamak
play a false note f. falso yapmak
play somebody false f. ihanet etmek
play smb false f. ihanet etmek
play somebody false f. aldatmak
nourish false hopes f. gerçekleşemeyecek umutlar beslemek
turn up false f. fos çıkmak
make false f. hata yapmak
lull someone into a false sense of security f. birine sahte bir güven duygusu vermek
play false f. ihanet etmek
play someone false f. birini aldatmak
sail under false colors f. olduğundan başka türlü görünmek
turn up false f. foslamak
give false testimony f. yalancı şahitlik etmek
false pretence f. kendini farklı göstermek
false pretence f. kendini olduğundan farklı göstermek
make a false statement f. yalan beyanda bulunmak
declare a false emergency f. yanlış alarm vermek
make false statements f. yalan beyanlarda bulunmak
shed false tears f. sahte gözyaşı dökmek
cause a false labor f. yalancı sancılara sebep olmak
have the false pretention of something f. zannına kapılmak
bear false witness against someone f. yalancı şahitlik etmek
false-hearted s. sadakatsiz
false-hearted s. hain
true or false s. doğru veya yanlış
totally false s. tamamen yanlış
without a false note s. falsosuz
false-faced s. ikiyüzlü
false-faced s. münafık
false-faced s. riyakar
false-heart s. hain
false-heart s. sadakatsiz
false-heart s. vefasız
under false colors zf. sahte bir kimlikle
in a false position zf. sahte bir vaziyette
Phrases
on false pretenses zf. yanlış izlenimlerle
on false pretenses zf. aslı olmayan iddialarla
by false pretences zf. sahte beyanla
by false pretences zf. yalan dolanla
by false pretences zf. kandırmacayla
by false pretences zf. kandırarak
by false pretences zf. oyunla
by false pretences zf. hile ile
by false pretences zf. bir bahaneyle
by false pretences zf. kimliği/pozisyonu hakkında yalan söyleyerek
by false pretences zf. yanlış bir izlenim uyandırarak
on false pretences zf. sahte beyanla
on false pretences zf. yalan dolanla
on false pretences zf. kandırmacayla
on false pretences zf. kandırarak
on false pretences zf. oyunla
on false pretences zf. hile ile
on false pretences zf. bir bahaneyle
on false pretences zf. kimliği/pozisyonu hakkında yalan söyleyerek
on false pretences zf. yanlış bir izlenim uyandırarak
under false pretences zf. sahte beyanla
under false pretences zf. yalan dolanla
under false pretences zf. kandırmacayla
under false pretences zf. kandırarak
under false pretences zf. oyunla
under false pretences zf. hile ile
under false pretences zf. bir bahaneyle
under false pretences zf. kimliği/pozisyonu hakkında yalan söyleyerek
under false pretences zf. yanlış bir izlenim uyandırarak
by false pretenses expr. yanlış izlenimlerle
by false pretenses expr. aslı olmayan iddialarla
by false pretenses expr. yanlış intibayla
by false pretenses expr. yanlış etki altında
by false pretenses expr. yanlış beyanla
by false pretenses expr. sahtekarlıkla
by/on/under false pretences expr. yalan beyanla
by/on/under false pretences expr. kimliği, özellikleri, finansal durumu, sosyal durumu hakkında yalan söyleyerek/yalan beyan vererek
by/on/under false pretences expr. sahte kimlikle
by/on/under false pretences expr. sahtekarlıkla
by/on/under false pretences expr. kandırarak
by/on/under false pretences expr. hileyle
by/on/under false pretences expr. oyun çevirerek
on false pretenses expr. yanlış izlenimler üzerine
on false pretenses expr. aslı olmayan iddialar üzerine
on false pretenses expr. yanlış intibayla
on false pretenses expr. yanlış etki altında
on false pretenses expr. yanlış beyan üzerine
on false pretenses expr. sahtekarlıkla
under false pretenses expr. yanlış izlenimlerle
under false pretenses expr. aslı olmayan iddialarla
under false pretenses expr. yanlış intibayla
under false pretenses expr. yanlış bir etki altında
under false pretenses expr. yanlış beyanla
under false pretenses expr. sahtekarlıkla
under false pretenses expr. yalan beyanla
Proverb
a false friend and a shadow stay only while the sun shines dost kara günde belli olur
a false friend and a shadow stay only while the sun shines iyi gün dostu kara günde yok olur
a false friend and a shadow stay only while the sun shines samimiyetsiz/iki yüzlü insanlar yalnızca iyi günde dostluk eder
a false friend and a shadow stay only while the sun shines dostun iyisi iyi günde değil zor günde belli olur
a false friend is worse than an open enemy kötü dost açıkça düşman olan birinden daha kötüdür
a false friend is worse than an open enemy iki yüzlü bir dost açıkça düşman olan birinden daha kötüdür
a false friend is worse than an open enemy iki yüzlü bir arkadaştansa açık bir düşman yeğdir
a false friend is worse than an open enemy dost gibi görünen arkadaştansa açıkça düşman olan biri yeğdir
a false friend is worse than an open enemy dost görünen düşmandansa açıkça düşman olan kişi yeğdir
a false friend is worse than an open enemy iki yüzlü birine dost diye güvenmek, birinin düşman olduğunu açıkça bilmekten daha kötüdür
false friends are worse than open enemies kötü dostlar açıkça düşman olanlardan daha kötüdür
false friends are worse than open enemies iki yüzlü dostlar açıkça düşman olanlardan daha kötüdür
false friends are worse than open enemies iki yüzlü arkadaşlardansa açıkça düşman olanlar yeğdir
false friends are worse than open enemies dost gibi görünen arkadaşlardansa açıkça düşman olanlar yeğdir
false friends are worse than open enemies dost görünen düşmanlardansa açıkça düşman olanlar yeğdir
false friends are worse than open enemies iki yüzlü insanlara dost diye güvenmek, birinin düşman olduğunu açıkça bilmekten daha kötüdür
Colloquial
false spring i. yalancı bahar
a false dawn i. başta umut veren ama sonra hayal kırıklığı yaratan bir şey/durum
false anger i. boş yere öfke
painting a false picture i. göz boyama
one false move i. yanlış hareket
a false start i. yanlış başlangıç
false sense of urgency i. yanlış aciliyet duygusu
false move i. yanlış hareket
false anger i. yersiz öfke
false dawn i. başta umut veren ama sonra hayal kırıklığı yaratan bir şey/durum
false joint i. psödoartroz
false joint i. psödoartrozis
false joint i. yalancı eklem
false joint i. kırıkların kaynamaması rahatsızlığı
give a false impressions f. ters izlenim yaratmak
create a false impression f. ters izlenim yaratmak
create a false impression f. yanlış izlenim vermek
create a false impression f. yanlış izlenim uyandırmak
create a false impression f. yanlış intiba uyandırmak
give a false impressions f. yanlış intiba uyandırmak
give a false impressions f. yanlış izlenim yaratmak
give a false impressions f. yanlış izlenim vermek
give a false impressions f. yanlış izlenim uyandırmak
create a false impression f. yanlış izlenim yaratmak
false as cressida s. sadakatsiz
false as cressida s. güvenilmez
false as cressida s. aldatan
false as cressida s. eşine sadık olmayan
Idioms
a false move i. yanlış hareket
a/one false move i. yanlış bir hareket
false start i. hatalı çıkış
a false move i. hatalı davranış
a/one false move i. hatalı bir davranış
false start i. yanlış çıkış
a false move i. yanlış hamle
a/one false move i. en ufak bir falso
false start i. başarısız deneme
a false move i. hatalı hamle
false start i. yanlış başlangıç
false advertising i. yalan reklam
false advertising i. düzmece reklam
false advertising i. uydurma reklam
false advertising i. kendini başka biriymiş gibi tanıtma
false advertising i. kendini yalan yanlış tanıtma
a false economy i. kötü yatırım
a false alarm i. yanlış uyarı
a false alarm i. yanlış alarm
a false economy i. yanlış/hatalı tasarruf
false colors i. sahtelik
false colors i. sahte görünüş
false colors i. aslını göstermeme
false colors i. aslını saklama
false colors i. iç yüzünü saklama
false colors i. olduğundan farklı
false colors i. yapmacık
false colors i. göründüğü gibi olmama
false colors i. kendini saklama
false colors i. sahte bir kimlik takınma
false colors i. sahte bir vitrin yaratma
false colors i. bir rolün arkasında gizlenme
false colors i. oyun
false colors i. hile
false colors i. numara
false colors i. yalan
false colors i. yanlış tanıtma
false colors i. yalan beyan
false colors i. yanlış betimleme
false colors i. aldatıcı ifade
false colors i. yanıltıcı davranış
(make) a false start i. yanlış bir başlangıç (yapmak)
(make) a false start i. kötü/başarısız bir başlangıç (yapmak)
(make) a false start i. kötü/başarısız bir girişimde (bulunmak)
(make) one false move i. yanlış bir hareket (yapmak)
(make) one false move i. hatalı bir davranışta (bulunmak)
(make) one false move i. bir falso (yapmak)
(make) one false move i. durumu daha riskli/tehlikeli hale getirecek bir hata (yapmak)
(make) a false move i. yanlış bir hareket (yapmak)
(make) a false move i. hatalı bir davranışta (bulunmak)
(make) a false move i. bir falso (yapmak)
(make) a false move i. durumu daha riskli/tehlikeli hale getirecek bir hata (yapmak)
false economy i. kötü yatırım
false economy i. yanlış/hatalı tasarruf
(make) one false move f. en ufak bir falso daha yapmak
(make) one false move f. en ufak bir yanlış hareket yapmak
(make) one false move f. yanlış hamle yapmak
(make) a false move f. en ufak bir falso daha yapmak
(make) a false move f. en ufak bir yanlış hareket yapmak
(make) a false move f. yanlış hamle yapmak
give somebody a false sense of security f. birine sahte bir güven duygusu vermek
give false hope f. boş yere ümitlendirmek
give false hope f. boş yere umut vermek
give a false colour to f. haberi yanlış vermek
ring false f. inandırıcı gelmemek
sail under false colours f. olduğundan farklı göstermek
sail under false colors f. olduğundan farklı göstermek
sail under false colors f. kuzu postuna bürünmek
give a false colour to f. yalan haber vermek
give a false colour to f. yanlış bilgi vermek
ring false f. yanlış gelmek
get off to a false start f. kötü/başarısız bir başlangıç yapmak
get off to a false start f. zayıf/güçsüz bir başlangıç yapmak
get off to a false start f. hazır olmadan bir başlangıç yapmak
get off to a false start f. hazırlıksız başlamak
get off to a false start f. yanlış bir başlangıç yapmak
get off to a false start f. başa dönmek
get off to a false start f. gerektiği gibi başlamamak
make a false step f. yanlış adım atmak
make a false step f. adımını yanlış yere atmak
make a false step f. tökezlemek
make a false step f. yanlış bir adım atmak
make a false step f. yanlış bir karar almak
make a false step f. akılsızca/mantıksız bir hamle yapmak
make a false step f. yanlış hesaplanmış bir adım atmak
sound a false note f. yanlış gibi gelmek
sound a false note f. sahte gibi gelmek
sound a false note f. samimiyetsiz gibi gelmek
sound a false note f. yalan gibi gelmek
sound a false note f. inandırıcı değil gibi gelmek
strike a false note f. yanlış gibi gelmek
strike a false note f. sahte gibi gelmek
strike a false note f. samimiyetsiz gibi gelmek
strike a false note f. yalan gibi gelmek
strike a false note f. inandırıcı değil gibi gelmek
strike a false note f. uygunsuz gibi gelmek
strike a false note f. yanlış gibi görünmek
strike a false note f. sahte gibi görünmek
strike a false note f. samimiyetsiz gibi görünmek
strike a false note f. yalan gibi görünmek
strike a false note f. inandırıcı değil gibi görünmek
be off to a false start f. kötü bir başlangıç yapmak
be off to a false start f. kötü başlamak
be off to a false start f. başarısız bir başlangıç yapmak
be off to a false start f. hatalı bir başlangıç yapmak
be off to a false start f. zayıf/güçsüz bir başlangıç yapmak
be off to a false start f. hazır olmadan başlamak
be off to a false start f. hazırlıksız başlamak
be off to a false start f. gerektiği gibi başlamamak
be sailing under false colors f. olduğundan farklı görünmek
be sailing under false colors f. kuzu postuna bürünmek
be sailing under false colors f. olduğundan farklı göstermek
be sailing under false colors f. yapmacık davranmak
be sailing under false colors f. numara yapmak
be sailing under false colors f. farklı bir kılığa bürünmek
be sailing under false colors f. kandırmak
be sailing under false colors f. kandırmak
lull (one) into a false sense of security f. (birine) sahte bir güven duygusu vermek
lull into a false sense of security f. sahte bir güven duygusu vermek
play (one) false [old-fashioned] f. (birini) aldatmak
play (one) false [old-fashioned] f. (birine) oyun oynamak
play (one) false [old-fashioned] f. (birini) kandırmak
false as cressida s. cressida gibi sadakatsiz
false as cressida s. ihanet eden/aldatan
under false pretences expr. başkasını oynayarak
under false pretences expr. farklı bir kimlikle
under false pretences expr. göz boyayarak
under false colors expr. olduğundan farklı göstererek
under false colours expr. olduğundan farklı göstererek
under false colours expr. sahte bir kimlikle
under false colors expr. sahte bir kimlikle
under false pretences expr. rol yaparak
under false colours expr. yapmacık olarak
under false colors expr. yapmacık olarak
Speaking
which of the following is false about tony? expr. tony hakkında aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
Trade/Economic
false representation i. gerçeği saptırma
false coin i. sahte para
false documents i. sahte evrak
false certification mark i. sahte belgelendirme işareti
false money i. sahte para
false trade mark i. sahte ticaret markası
false invoice i. sahte fatura
false balance sheet i. sahte bilanço
fallacy of false cause i. yanlış neden hatası
false representation i. yanlış beyan/temsil
false tax return i. yanlış vergi iadesi
false return i. gelir vergisinin yanlış beyanı
false return i. yanlış gelir beyannamesi
false return i. yanlış gelir tebliği
false rumour trading f. yanlış bilgiler yayarak haksız kazanç sağlamak
Law
false charge i. asılsız iddia
false charge i. asılsız suçlama
false charge i. asılsız itham
false deals i. danışıklı işlemler
false deals i. düzmece işlemler
false evidence i. hakikat hilafı şahitlik
false imprisonment i. hürriyeti tahdit
false imprisonment i. kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu
false document i. sahte varaka
false evidence i. sahte delil
false deals i. sahte işlemler
encouraging witnesses to make false statements i. şahitleri yalan beyana teşvik etme
false accusation and deceiving official authorities i. suç tasnii ve resmi mercileri iğfal
encouraging accomplices to make false statement i. şerikleri yalan beyana teşvik etme
false accusation i. suç tasnii
felony of false accusation i. suç tasnii cürmü
false information about companies or co-operatives i. şirket veya kooperatifler hakkında yanlış bilgi
false display i. tekellüf
false jewelry i. taklit mücevherat
false evidence i. uydurma delil
bearing false witness i. yalan yere yemin
false jewelry i. yalancı ziynet eşyası
perjury and false swearing i. yalancı şahitlik ve yalan yere yemin etme
false swearing i. yalan yere yemin
false witness i. yalancı tanık
false pretences i. yanlış beyanat
false statement i. yalan beyan
bearing false witness i. yalancı şahitlik
felony of false swearing i. yalan yere yemin cürmü
false evidence i. yalancı tanıklık
false witness i. yalan yere yemin eden
bearing false witness i. yalan beyan
false testimony i. yalan şahitlik
false pretences i. yanlış beyan
false publication i. yanlış ilan
false statement i. yalan beyanat
false witness i. yalancı şahit
false oath i. yalan yere yemin
false light i. yanlış bilgilendirme
false light i. kişinin adını kamuya farklı (hatalı) bilgilendirme
false personation i. sahte kimliğe bürünme
false return i. sahte rapor
false return i. yanlış evrak
false return i. hatalı beyan
false return i. sahte belge
false return i. hatalı tebligat
false verdict i. yanlış hüküm
false verdict i. yanlış karar
false verdict i. adaletsiz karar
false verdict i. haksız jüri kararı
false light i. bilerek yanlış bilgilendirme
make false statement f. yalan beyanda bulunmak
Politics
false money i. sahte para
false flag i. rakip istihbarat örgütü personelinin kendisini dost ülke veya örgüt kimliği altında yanlış tanıtarak sergilediği yaklaşım
false document i. sahte belge
false flag i. sahte bayrak
false flag i. yanıltma harekatı
Media
false news i. asparagas haber
false advertising i. yalan reklam yapma
false advertising i. bir ürünü doğru olmayan bilgilerle tanıtma
false advertising i. bir ürün hakkında yanlış bilgi verme
Technical
false ceiling i. asma tavan
false alarm error i. birinci tür hata
false bottom i. çifte taban
true-false test i. doğru-yanlış sınavı
false tenon i. eğreti zıvana
false set i. erken katılaşma
false bottom i. gizli dip
false acceptance i. hatalı kabul
false rejection i. hatalı reddetme
false-pile i. kazık başlığı
false door i. sağır kapı
false error i. sahte hata
false bottom i. sahte dip
false topaz i. sahte yakut
false bottom i. sahte taban
false course i. sahte rota
false twist i. sahte büküm
false colour film i. sahte renkli film
false colour i. sahte renk
false grill i. temizleme ızgarası
false twist i. yalancı büküm
false alarm error i. yanlış alarm hatası
false reject rate i. yanlış ret oranı
false indication i. yanıltıcı belirti
false set i. yalancı priz
false acceptance i. yanlış kabul
false course i. yalancı rota
false rejection i. yanlış reddetme
false brinelling i. yalancı çukurcuklar
false wiring i. yanlış bağlama
false acceptance rate i. yanlış kabul oranı
false bottom i. yalancı takoz
false brinelling i. yatak çiziklenmesi
false rib i. yarım kaburga
false retrieval i. yanlış bilgi elde etme
false parallax i. zahiri paralaks
false floor i. yükseltilmiş döşeme
false topaz i. limon kuvars
false topaz i. sarı kuvars
Computer
false drop i. hatalı bilgi
false error i. sahte hata
false drop i. sahte bilgi
false retrieval i. yanlış bilgi elde etme
value if false i. yanlışlık değeri
false alarm error i. yanlış alarm hatası
false value i. yanlış değer