kandırarak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

kandırarak



"kandırarak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 8 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kandırarak wheedlingly zf.
kandırarak deceivingly zf.
kandırarak doubly zf.
kandırarak prankishly zf.
Phrases
kandırarak by false pretences zf.
kandırarak on false pretences zf.
kandırarak under false pretences zf.
kandırarak by/on/under false pretences expr.

"kandırarak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 39 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kandırarak tutsak eden kimse surpriser i.
birini tatlı sözlerle kandırarak bir şey elde etmek coax something out of someone f.
birinden bir şeyi kandırarak almak fake someone out of something f.
kandırarak (bir şeye) ikna etmek enveigle f.
tatlılıkla kandırarak almak mouch [uk] f.
kandırarak alt etmek outfool f.
kandırarak tuzağa düşürmek surprize [obsolete] f.
Phrasals
(birini) kandırarak elinden (bir şeyini) almak beguile (someone) out of (something) f.
(birini) kandırarak elinden (bir şeyini) almak beguile someone out of something f.
hileyle/kandırarak bir şeyi iç etmek/götürmek defraud someone out of something f.
(kandırarak/dolandırarak) elinden almak/çarpmak mulct something out of someone f.
(hile/kandırarak) birini bir şeyi yapmaktan caydırmak maneuver someone out of something f.
(birini) kandırarak (bir şeyin) içine çekmek entrap (someone) in (something) f.
(birini) kandırarak (bir şeyin) içine çekmek entrap (someone) into (something) f.
(birini bir şeyi kullanarak/bir yöntemle) kandırarak (bir şeyin) içine çekmek entrap (someone) in (something) with (something) f.
(birini bir şeyi kullanarak/bir yöntemle) kandırarak (bir şeyin) içine çekmek entrap (someone) into (something) with (something) f.
(birini başka birini kullanarak/bir yöntemle) kandırarak (bir şeyin) içine çekmek entrap (someone) with (something) f.
hileyle/kandırarak iç etmek/götürmek defraud out of f.
hileyle/kandırarak bir şeyinden etmek defraud out of f.
-i kandırarak almak fake out of f.
(birini) kandırarak (bir şey) yaptırmak maneuver (one) into (doing something) f.
(birini) hileyle/kandırarak (bir şeyi) yapmaktan caydırmak maneuver (one) out of (something) f.
hileyle/dalavereyle/kandırarak yaptırmak maneuver into f.
(hileyle/kandırarak) yapmaktan caydırmak maneuver out of f.
kandırarak/dolandırarak (bir şeyi birinin) elinden almak/çarpmak mulct (one) out of (something) f.
kandırarak/dolandırarak (bir şeyi) elinden almak/çarpmak mulct out of f.
kandırarak elinden almak swindle out of f.
(birini) kandırarak (bir şeyini) almak take (one) for (something) f.
(birini) kandırarak (bir şey) yaptırmak trick (one) into (doing something) f.
Colloquial
kandırarak ikna etmek carney [brit] i.
kandırarak ikna etmek carny [brit] f.
Idioms
kandırarak ırza geçme a fate worse than death i.
değersiz bir şeyi kandırarak birine kakalamak fob off f.
değersiz bir şeyi kandırarak birine kakalamak palm off f.
değersiz bir şeyi kandırarak birine kakalamak foist off f.
değersiz bir şeyi kandırarak birine kakalamak fob off onto f.
Law
kandırarak ırza geçme seduction i.
dolandırıcılık için bireyleri kandırarak kişisel bilgilerini edinme pretexting i.
British Slang
özellikle kandırarak birine sorun çıkarmak bugger f.