cinsel - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

cinsel



"cinsel" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 12 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
cinsel sexual s.
General
cinsel gamic s.
cinsel carnal s.
cinsel venereal s.
cinsel sex s.
cinsel brutish s.
cinsel generical s.
cinsel glandular s.
cinsel sexually zf.
Law
cinsel carnaliter s.
cinsel carnal s.
Medical
cinsel venerean [obsolete] s.

"cinsel" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
cinsel ilişki sexual intercourse i.
cinsel taciz sexual harassment i.
cinsel birleşme sexual intercourse i.
cinsel yönelim ve biyolojik cinsiyetten bağımsız gender-fluid s.
cinsel ilişki yaşamamış chaste s.
General
cinsel ilişki intercourse i.
cinsel azgınlık rut i.
cinsel eşitlik sexual equality i.
evlenmeme ve cinsel ilişkide bulunmama (genellikle dini nedenlerden dolayı) celibacy i.
cinsel iktidarsızlık impotence i.
cinsel çekicilik sex appeal i.
cinsel eşitsizlik sexual disparities i.
cinsel hastalık kapma dose i.
çocukların cinsel istismarı sexual harassment of children i.
cinsel sapık sexual deviant i.
cinsel birleşme copulation i.
cinsel hastalık kapma dose of clap i.
cinsel davranış araştırmaları sexual behavior surveys i.
cinsel istismarcılık sexual abuse i.
cinsel devrim sexual revolution i.
cinsel ahlak sexual ethic i.
cinsel güç potency i.
edebiyatta cinsel rol sex role in literature i.
cinsel eğitim sexual education i.
cinsel tacizde bulunan kimse molester i.
cinsel ilişki sexual act i.
cinsel ayrımcılık sexism i.
cinsel güç virility i.
edebiyatta cinsel değişim sexual deviation in literature i.
cinsel rol basma kalıplar sex role stereotypes i.
cinsel adetler sex customs i.
cinsel ilişki it i.
cinsel sapıklık perversity i.
cinsel değişim sex change i.
çocuğun anne babasını cinsel ilişkisine şahit olması anı primal scene i.
cinsel sapık pervert i.
cinsel isteksizlik lack of appetite for sex i.
cinsel huzursuzluk sexual dysphoria i.
cinsel sapma türleri types of perversion i.
kişinin cinsel yönden kendine ilgi duyması autosexuality i.
kişinin cinsel yönden kendine ilgi duyması autoeroticism i.
cinsel olgunluk yaşı age of sexual maturity i.
cinsel dürtü libido i.
cinsel farklılıklar sex differences i.
cinsel cazibe sex appeal i.
cinsel taciz sexual abuse i.
aşka düşkün (cinsel anlamda) amorist i.
cinsel engelleme sexual inhibition i.
cinsel hayat sexual life i.
iktidar (cinsel) sexual potency i.
dar görüşlü ve aşırı ahlakçı kimse (cinsel konularda) prude i.
sinemada cinsel rol sex role in motion pictures i.
cinsel taciz abuse i.
cinsel istek pruriency i.
dinde cinsel ayrımcılık sexism in religion i.
cinsel organlar sexual organs i.
cinsel riyazet abstinence i.
cinsel rol sex role i.
iş çevresinde cinsel rol sex role in the work environment i.
cinsel bağımlılık sexual addiction i.
cinsel sapma perversity i.
cinsel taciz sexual disturbance i.
cinsel ilişki snatch i.
dar görüşlü ve aşırı ahlakçı olma (cinsel konularda) prudery i.
cinsel sapma sexual deviation i.
gizli ilişki (cinsel) liaison i.
cinsel isteksizlik sexual anorexia i.
cinsel haklar sexual rights i.
cinsel hastalık sexual illness i.
soğukluk (cinsel) frigidity i.
cinsel sapıklık perversion i.
cinsel faaliyet sexual activity i.
cinsel ilişki intimacy i.
cinsel olarak iktidarsızlaştırma desexualization i.
cinsel saplantı erotomania i.
çocuk cinsel istismarı child sexual abuse i.
cinsel sapıklık sexual deviation i.
hayvanlara karşı cinsel istek duyan kişi zoophile i.
cinsel organ genitalia i.
cinsel ahlak sexual ethics i.
rasgele cinsel ilişkide bulunma promiscuity i.
evlilik dışı cinsel ilişki liaison i.
sapık (cinsel) pervert i.
cinsel suçlar sex crimes i.
cinsel cazibe animal magnetism i.
cinsel kimlik gender identity i.
cinsel olgunluk sexual maturity i.
cinsel organlar genitals i.
cinsel sapma perversion i.
cinsel iş bölümü sexual division of labour i.
cinsel istek desire i.
dişi hayvanlardaki cinsel arzu artışı ya da gebeliğe hazır olma dönemleri estrum i.
cinsel istek prurience i.
erkeğin, kadının içine gelmediği cinsel birleşme coitus reservatus i.
hayvanlara karşı cinsel istek duyma zoophilism i.
cinsel hakkaniyeti sexual equity i.
cinsel ilişki shot i.
cinsel birleşme olmadan hamile kalma adosculation i.
cinsel soğukluk sexual frigidity i.
cinsel birleşme sexual act i.
cinsel ilişki sexual relation i.
cinsel yöneliş sexual orientation i.
cinsel taciz molestation i.
cinsel istismara uğramış çocukların ebeveynleri parents of sexually abused children i.
yakın akraba ile cinsel ilişki kurma incest i.
cinsel ilişkiden zevk almama durumu frigidness i.
cinsel suçlar sexcrimes i.
cinsel olarak iktidarsızlaştırma desexualisation i.
cinsel eğilim sexual orientation i.
cinsel yaşam sex life i.
cinsel şiddet sexual harassment i.
cinsel ilişkiden önce oynaşma foreplay i.
cinsel özgürlük sexual freedom i.
cinsel ilişki trick i.
cinsel istismar kurbanları sexual abuse victims i.
cinsel dürtü sex drive i.
cinsel uyarı sexual stimulation i.
cinsel uyarı sexual arousal i.
cinsel dürtü sexual urge i.
yasaklanmış cinsel ilişkilerde bulunmama chastity i.
cinsel ilişki sex i.
ölü bedene karşı gösterilen cinsel istek necrofetishism i.
cinsel gelişimini tamamlayarak doğum yapabilecek yaşa erişmiş olma nubility i.
hastalık şeklinde cinsel ilişki arzusu duyan kadın nympho i.
hayvanlarda cinsel davranış sexual behavior in animals i.
cinsel haz sexual pleasure i.
cinsel zevk sexual pleasure i.
korunmasız cinsel ilişki unprotected sexual intercourse i.
cinsel organ çevresindeki kıllar pubic hair i.
cinsel organ sexual organ i.
cinsel heyecan sexual arousal i.
cinsel heyecan sexual stimulation i.
karşı cinsi bir cinsel av olarak gören sexual predator i.
cinsel birleşme sexual relationship i.
cinsel ilişki sexual relationship i.
doğal cinsel ilişki consensual sexual intercourse i.
cinsel yönden yeterlilik sexual prowess i.
cinsel deneyim sexual experience i.
cinsel deneyim sexual prowess i.
cinsel problem sexual problem i.
cinsel ihtiyaç sexual need i.
cinsel farklılıklar gender differences i.
cinsel tecavüz sexual rape i.
cinsel tecavüz rape i.
cinsel güçsüzlük impotence i.
cinsel eğitim sex education i.
cinsel bozukluklar sex disorders i.
cinsel davranış sex behavior i.
cinsel farklılıklar sex differentiation i.
cinsel boşalma ejaculation i.
cinsel çekicilik sexual attraction i.
cinsel cazibe sexual attraction i.
cinsel istismara uğramış çocuklar sexually abused children i.
dört evreli cinsel tepki modeli four-phase model i.
cinsel şiddet gender-based violence i.
kişinin rızası olmadan girilen cinsel ilişki non-consensual sexual intercourse i.
cinsel sıfat sexual characteristic-capacity i.
cinsel tahrik sexual incitement-provocation i.
akraba ile cinsel ilişki incest i.
(cinsel) birleşme intercourse i.
cinsel birleşme coitus i.
cinsel birleşme coition i.
cinsel arzu concupiscence i.
cinsel istek passion i.
cinsel kızgınlık rut i.
erkek cinsel organı male genitalia i.
erkek cinsel organı male genitals i.
erkek cinsel organı family jewels i.
erkek cinsel organı male genital organ i.
cinsel baskı sexual oppression i.
cinsel pozisyon sexual position i.
tam cinsel birleşme full sexual intercourse i.
ilk cinsel deneyim first sexual experience i.
cinsel uyumsuzluk sexual incompatibility i.
cinsel uyum sexual harmony i.
cinsel uyum sexual compatibility i.
cinsel uyuşmazlık sexual incompatibility i.
cinsel isteksizlik lack of sexual drive i.
cinsel soğukluk lack of sexual drive i.
cinsel isteksizlik absence of sexual appetite i.
cinsel istek sexual drive i.
cinsel soğukluk absence of sexual appetite i.
cinsel iştah sexual appetite i.
ilişki dışı cinsel deneyim extradyadic sexual experience i.
cinsel yakınlık sexual intimacy i.
cinsel tercih sexual choice i.
cinsel içerikli mesajlaşma sexting i.
cinsel içerikli fotoğraflar sexually explicit photographs i.
cinsel içerikli mesajlar sexually explicit messages i.
cinsel kışkırtma sexual temptation i.
cinsel ilişki union i.
cinsel birleşme olmadan gerçekleştirilen seks heavy petting i.
cinsel birleşme olmadan gerçekleştirilen seks non-penetrative sex i.
cinsel birleşme olmadan gerçekleştirilen seks petting i.
cinsel birleşme olmadan gerçekleştirilen seks dry humping i.
cinsel birleşme olmadan gerçekleştirilen seks dry sex i.
cinsel birleşme olmadan gerçekleştirilen seks outercourse i.
erkek cinsel organının makada girmesi anal penetration i.
cinsel ögelerini ortadan kaldırma desexualization i.
cinsel ögelerini ortadan kaldırma desexualisation i.
cinsel isteği bastıran ilaç anaphrodisiac i.
cinsel güç artırıcı aphrodisiac i.
cinsel istek uyandıran ilaç aphrodisiac i.
hayvanlarla cinsel ilişkiye girme bestiality i.
eş cinsel erkek homosexual male i.
cinsel heyecan sexual excitement i.
tam cinsel münasebet full carnal knowledge i.
kadın cinsel organı female genitals i.
kadın cinsel organı female genitalia i.
kadın cinsel organı female genital organ i.
cinsel doyum sexual satisfaction i.
cinsel ilişki uzmanı sexpert i.
cinsel içerikli sms gönderip alma sexting i.
cep telefonundan cinsel içerikli mesajlaşma sexting i.
cinsel içerik sexual content i.
cinsel olarak zekaya veya akla zaafı olan kişi sapiosexual i.
kadının cinsel organı çevresini süslemesi vajazzling i.
cinsel saldırı davası sexual assault case i.
şiddetli cinsel istek concupiscence i.
cinsel ilişkiye girmeme durumu chastity i.
isteksiz cinsel birliktelik acokoinonia i.
cinsel taciz abuse i.
cinsel güçsüzlük agennesis i.
cinsel iktidarsızlık agennesis i.
cinsel aktivite carnalism i.
kadınların cinsel obje olarak görülmesini teşvik eden müstehcen kültür raunch culture i.
cinsel saldırıda bulunan kimse ravisher i.
(topluluk) üyeleri arasında gelişigüzel cinsel ilişkiye izin verme cenogamy i.
cinsel ilişki zamanı night i.
cinsel ilişki relations i.
penisin görünür bir şekilde cinsel yönden uyarılması tentigo [obsolete] i.
cinsel ilişkide baskın rolde olan kişi top i.
birden fazla kişiyle cinsel hayat yaşama tomcatting i.
zekaya aşık kimse. zeki insanı romantik veya cinsel yönden çekici bulan kişi sapiophile i.
kadın cinsel organı pussy i.
cinsel çekicilik attractivity i.
aşırı cinsel istek hali ultravirility i.
cinsel birleşme union i.
cinsel istismar sexual abuse i.
uygunsuz cinsel ilişki entanglement i.
zarar veren cinsel ilişki entanglement i.
kötü cinsel ilişki entanglement i.
yasadışı cinsel ilişki unlawful carnal knowledge i.
yasaklanmış veya tabu olan cinsel ilişki unlawful carnal knowledge i.
yasadışı cinsel ilişki criminal congress i.
yasaklanmış veya tabu olan cinsel ilişki criminal congress i.
cinsel ilişki bed i.
cinsel arzu eros i.
derin cinsel arzu erotic love i.
yasadışı cinsel ilişki bawdry [obsolete] i.
rızaya bağlı olarak fiziksel şiddet ve baskının kullanıldığı cinsel ilişki şekli bdsm i.
erkekleri baştan çıkarmak için cinsel çekiciliğini kullanan kadın vamp i.
beraber yaşanan cinsel partner bidie-in [scotland] i.
aşırı cinsel arzu lech i.
(örtük ifadeyle) erkek cinsel organı manliness i.
fahişelerle cinsel ilişkiye girme whoredom i.
insanın cinsel yönü blood i.
cinsel iştah blood [obsolete] i.
gayri meşru cinsel ilişki hank panky i.
kadın cinsel organında bulunan kıllar merkin [obsolete] i.
karşı cinsten birine duyulan cinsel çekim heterosexualism i.
kendi cinsiyetinden olan biriyle cinsel doyum elde etme homoeroticism i.
kendi cinsiyetinden olan biriyle cinsel doyum elde etme homoerotism i.
aynı cinsiyetten birine cinsel çekim duyma homosex i.
aynı cinsiyete duyulan cinsel çekim homosexualism i.
cinsel tavır moral i.
cinsel davranış moral i.
cinsel birleşme mount i.
özellikle ayrılık sonrası rıza dışı paylaşılan cinsel içerikli görüntü revenge porn i.
erkek travestilerin cinsel organlarını gizlemek için giydikleri külot gaff i.
cinsel arzu love i.
cinsel aktivite love i.
cinsel ilişki love i.
cinsel ilişkiye giren kimse lovemaker i.
cinsel ihtiras luxuria i.
cinsel işkence genital torture i.
(özellikle gay kulübünde) cinsel aktivitenin gerçekleştiği karanlık oda darkroom i.
cinsel sapkınlık degeneracy i.
(kibarca) cinsel organlar groin i.
cinsel sapkınlık olarak görülen davranışları olan kimse onanist i.
cinsel heyecan commotion i.
cinsel ilişki congress i.
cinsel birleşme congress i.
cinsel ilişki conjugality i.
cinsel birleşme conjugality i.
evlilikte cinsel yaşam conjugation i.
cinsel birleşme conjunction [obsolete] i.
cinsel birliktelik conjunction [obsolete] i.
cinsel ilişki conjunction [obsolete] i.
(evlilikte) cinsel yaşam conjunction [obsolete] i.
cinsel ilişki connection i.
cinsel münasebet connection i.
cinsel yönelimin ortaya çıkması coming-out i.
cinsel yönelimini açıklama coming-out i.
cinsel yönelimin ortaya çıkması coming out i.
cinsel yönelimini açıklama coming out i.
şiddetli cinsel istek concupy i.
cinsel yakınlık familiarity i.
gayrimeşru cinsel ilişki incontinencies i.
çocukları cinsel açıdan tahrik edici bulan kimse paedophiliac i.
(cinsel birliktelik harici gerçekleşen) boşalma pollution i.
cinsel ilişkiden uzak durma continence i.
cinsel perhiz continence i.
cinsel ilişkiden uzak durma continency i.
cinsel perhiz continency i.
cinsel birleşme coupling i.
(özellikle kadın tarafından izin verilen) cinsel yakınlık favor i.
(özellikle kadın tarafından izin verilen) cinsel yakınlık favors i.
(özellikle kadın tarafından izin verilen) cinsel yakınlık favour i.
(özellikle kadın tarafından izin verilen) cinsel yakınlık favours i.
vücudun cinsel olmayan bir organından alınan seksüel haz fetichism i.
cinsel birleşme intromission i.
cinsel ilişki play [obsolete] i.
cinsel birleşme possession i.
cinsel ilişki cohabitation i.
cinsel birleşme cohabitation i.
cinsel ilişki converse [obsolete] i.
cinsel fetişi olan kimse fetishist i.
(özellikle cinsel anlamda) parmaklayan kimse fingerer i.
cinsel haz fleshpots i.
cinsel tatmin fleshpots i.
cinsel yönelim orientation i.
cinsel kimliği konusunda açık olma outness i.
cinsel yakınlık arzusu physical attraction i.
erkek cinsel organları prides [dialect] i.
cinsel organlar privacy i.
cinsel organ privates i.
(kümes hayvanlarında) erken cinsel olgunluk precocity i.
cinsel ilişkiye giren kimse shagger i.
özgür cinsel ilişkiyi destekleyen kimse free lover i.
özgür cinsel ilişkiyi destekleyen kimse free-lover i.
özgür cinsel ilişki free-lovism i.
hayvanla cinsel ilişki sodomy i.
cinsel çekicilik sexual appeal i.
cinsel cazibe sexual appeal i.
vücut deldirme ve dövmelere karşı cinsel haz duyma stigmatophilia i.
vücut deldirme ve dövmelere karşı cinsel haz duyan kimse stigmatophilist i.
tanımadığı birinin cinsel saldırısına uğrama stranger rape i.
(cinsel ilişkide) teslimiyetçi kimse submissive i.
yoğun cinsel isteklilik supersexuality i.
cinsel ilişkiye girmek hump f.
sertleşmek (cinsel organ) become erect f.
ile cinsel ilişkide bulunmak go to bed with f.
cinsel ilişkiye girmek have sex f.
cinsel olarak iktidarsızlaştırmak desexualise f.
cinsel tacizde bulunmak molest f.
tahrik etmek (cinsel anlamda) turn somebody on f.
kalkmak (cinsel organ) become erect f.
cinsel ilişkiye girmek have a screw f.
evlilik dışı cinsel ilişkide bulunmak fornicate f.
cinsel ilişkiye girmek sleep with f.
cinsel tacizde bulunmak abuse f.
cinsel ilişkide bulunmak have sexual intercourse f.
kaçınmak (cinsel ilişkiden) restraint f.
cinsel istek uyandırmak turn on f.
cinsel ilişkiye girmek jazz f.
heyecanlandırmak (cinsel) turn somebody on f.
uygunsuz vaziyette yakalanmak (cinsel ilişki vb) be caught in flagrante f.
cinsel ilişkiye girmek shag f.
cinsel olarak tahrik etmek turn someone on f.
cinsel anlamda ilişkisi olmak eff f.
cinsel anlamda ilişkisi olmak eff with f.
cinsel zevk vermek give sexual pleasure f.
cinsel zevk almak receive sexual pleasure f.
cinsel ilişkiye girdiğini inkar etmek deny having had sexual intercourse with someone f.
cinsel ilişkiye girmek have a sexual intercourse f.
birisiyle cinsel ilişkiye girdiğini inkar etmek deny having had sexual intercourse with someone f.
cinsel ilişkiye girmek engage in a sexual intercourse f.
silah tehdidiyle cinsel ilişkiye girmek obtain sexual intercourse by threat f.
cinsel ilişkide bulunmak couple f.
beraber olmak (cinsel) sleep with f.
cinsel arzu uyandırmak turn on f.
cinsel ilişkiye girmek eff with f.
cinsel ilişkiye girmek eff f.
ile cinsel ilişkiye girmek have sex with f.
cinsel olarak iktidarsızlaştırmak desexualize f.
cinsel istismara uğramak suffer from sexual abuse f.
cinsel ilişkiye girmek make love with f.
cinsel ilişkiye girmek take f.
cinsel organını yerine geri diktirmek get one's dick sewn back on f.
cinsel ilişkide bulunmak enthrill f.
cinsel özelliklerini elinden almak unsex f.
cinsel ilişkiye girmek jigajig f.
cinsel istek duymak lech f.
cinsel ilişkiye girmek meddle [us] f.
cinsel ilişkiye girmek have a go at it f.
(çocuğa) cinsel tacizde bulunmak molest f.
yoğun cinsel arzu beslemek lust f.
cinsel olarak uyarılmak burn f.
cinsel olarak bir erkeğe teslim olmak give f.
cinsel ilişkiye girmek go to bed f.
(biriyle) cinsel ilişkiye girmek occupy [obsolete] f.
cinsel cazibenin önemini azaltmak desex f.
cinsel cazibeyi minimize etmek desex f.
(birini) cinsel zevk vermek için okşamak grope f.
(istenmeyen) cinsel ilgi göstermek hit f.
cinsel ilişkiye girmek rut f.
uygunsuz cinsel imalarla aşağılamak compromise f.
rızasıyla cinsel ilişkiye girmek consent f.
(evliliği) nikahtan sonraki ilk cinsel ilişki ile tamamlamak consummate f.
cinsel yakınlık kurmak couple f.
(cinsel ilişkide) penisi vajinaya yerleştirmek penetrate f.
(vücut deliğine cinsel amaçlı) parmak veya nesne sokmak penetrate f.
cinsel ilişkiye girmek play f.
cinsel bakımdan tatmin etmek please f.
cinsel zevk vermek pleasure f.
cinsel ilişkiye girmek converse [obsolete] f.
cinsel ilişkiden önce oynaşmak foreplay f.
cinsel ilişki teklifinde bulunmak cruise f.
(hayat kadını) cinsel ilişki teklifinde bulunmak solicit f.
namuslu (cinsel açıdan) moral s.
cinsel anlamda soğuk frigid s.
cinsel yönden güçlü virile s.
cinsel hareketleri akla getiren lewd s.
cinsel istek uyandıran sex s.
cinsel istek uyandıran voluptuous s.
cinsel istek uyandıran sultry s.
cinsel yönden kendine ilgi duyan autosexual s.
cinsel iktidarı olan potent s.
evlenmeyen ve cinsel ilişkide bulunmayan (kimse) (genellikle dini nedenlerden dolayı) celibate s.
cinsel istek uyandıran erotic s.
yarı çıplak veya cinsel birleşme içermeyen film vb softcore s.
cinsel istek uyandıran aphrodisiac s.
cinsel istek uyandıran erogenic s.
yasaklanmış cinsel ilişkilerde bulunmayan chaste s.
cinsel birleşme içermeyen film veya dergi gibi erotik materyal softcore s.
cinsel gücü yüksek potent s.
cinsel istek uyandıran erogenous s.
cinsel ilişki ile bulaşan venereal s.
dar görüşlü ve aşırı ahlakçı (cinsel konularda) prudish s.
cinsel istek uyandıran sexy s.
cinsel organı olan sexual s.
cinsel ilişki ile ilgili venereal s.
çok fazla sayıda kadınla cinsel ilişkide bulunan (erkek) philandering s.
cinsel çekiciliği olan bootylicious s.
cinsel birleşme öncesi precopulatory s.
anti-cinsel anti-sexual s.
anti-cinsel anti-sex s.
ateşli (cinsel açıdan) hot-blooded s.
cinsel olarak ateşli hot-blooded s.
cinsel organları çevreleyen pubic s.
cinsel olarak aktif sexually active s.
cinsel içerikli sexually explicit s.
cinsel arzu ve duygularla karakterize edilmiş sexed s.
cinsel özellikleri olan sexed s.
cinsel isteği azaltan anaphrodisiac s.
cinsel birleşme ile ilgili coital s.
cinsel haz yaşatılabilir ravishable s.
cinsel ilişkide bulunmamış chaste s.
cinsel birleşme içermeyen noncoital s.
penis penetrasyonunun olmadığı (cinsel aktivite) non-penetrative s.
cinsel yönden zevk veren titillating s.
cinsel olarak uyaran titillating s.
hem aynı hem karşı cinsten üyelere cinsel ilgi duyan amphigenous s.
cinsel arzuyu azaltan antierotic s.
cinsel yönden ihtirassız ardorless s.
cinsel istek uyandıran zaftig s.
cinsel istek uyandıran zoftig s.
cinsel olarak uyarılmamış unaroused s.
cinsel ilişki yaşamış unchaste s.
cinsel istek uyandırmayan unerotic s.
cinsel olarak uyarıcı olmayan unerotic s.
cinsel anlamda tahrik etmeyen unerotic s.
cinsel istek uyandıran erotogenic s.
cinsel istek uyandıran erotogenous s.
cinsel özellikleri elinden alınmış unsexed s.
cinsel olmayan unsexual s.
cinsel olarak uyarıcı olmayan unsexy s.
cinsel olarak tahrik etmeyen unsexy s.
cinsel olarak uyarılmamış unsexy s.
cinsel olarak tahrik olmamış unsexy s.
cinsel istek uyandırmayan unsexy s.
(cinsel ilişkide) kısa fakat tutkulu zipless s.
rastgele cinsel ilişkide bulunan promiscuous s.
cinsel tercihleri alışılmadık olan kinky s.
cinsel davranışları alışılmadık olan kinky s.
cinsel açıdan davetkar bedroom s.
(cinsel açıdan) ahlaksız bestial s.
cinsel olarak uyarılmış excited s.
cinsel istek uyandıran venereal s.
cinsel istek uyandıran venereous s.
cinsel kimliğini sorgulayan questioning s.
cinsel kimliğini keşfetmeye çalışan questioning s.
karşı cinslerin cinsel birlikteliğini içeren het s.
karşı cinslerin cinsel birlikteliğini içeren heterosexual s.
cinsel olarak aktif high s.
aynı cinsiyetten kişiler arasında cinsel aktiviteyle ilgili homosexual s.
aynı cinsiyetten kişiler arasında cinsel aktiviteye ait homosexual s.
aynı cinsiyetten kişiler arasında cinsel aktivite içeren homosexual s.
stresten kaynaklı olarak normalden veya beklentilerden daha az bir cinsel aktivite ilgisi veya katılımına sahip olan hyposexual s.
karşı cinse atfedilen cinsel davranışları sergileyen reversed s.
kontrolsüz cinsel istek uyandıran obscene s.
cinsel birleşme içeren (pornografi) hard-core s.
(ilişki) cinsel hayata tek taraflı düşkünlük yaşanan imparlibidinous s.
(partnerlerden biri) cinsel ilişkiye daha istekli olan imparlibidinous s.
cinsel olarak kışkırtıcı incendiary s.
nikahtan sonra ilk cinsel ilişki ile tamamlanmış (evlilik) completed s.
şiddetli cinsel istek ile ilişkili concupiscential [obsolete] s.
cinsel anlamda yakın familiar s.
cinsel perhiz uygulayan continent s.