Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
burn
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"burn"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 188 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
burn
f.
yakmak
2
Yaygın Kullanım
burn
f.
yanmak
General
3
Genel
burn
i.
yanık yeri
4
Genel
burn
i.
yanma izi
5
Genel
burn
i.
ırmak
6
Genel
burn
i.
çay
7
Genel
burn
i.
dere
8
Genel
burn
i.
damga
9
Genel
burn
i.
dağlama demiri
10
Genel
burn
i.
yanma hissi
11
Genel
burn
i.
yanık
12
Genel
burn
f.
tutuşmak
13
Genel
burn
f.
tutuşturmak
14
Genel
burn
f.
başını yakmak
15
Genel
burn
f.
alev almak
16
Genel
burn
f.
kızdırmak
17
Genel
burn
f.
kiremitte pişirmek
18
Genel
burn
f.
öfkelendirmek
19
Genel
burn
f.
yanıp kül olmak
20
Genel
burn
f.
ışık saçmak
21
Genel
burn
f.
kavurmak
22
Genel
burn
f.
yanıp tutuşmak
23
Genel
burn
f.
parıldamak
24
Genel
burn
f.
fazla pişerek yanmak
25
Genel
burn
f.
yakmak
26
Genel
burn
f.
yanmak
27
Genel
burn
f.
yanma yapmak
28
Genel
burn
f.
ateşlemek
29
Genel
burn
f.
yangın çıkarmak
30
Genel
burn
f.
kazık atmak
31
Genel
burn
f.
oyuna getirmek
32
Genel
burn
f.
delip geçmek
33
Genel
burn
f.
güçlü bir izlenim bırakmak
34
Genel
burn
f.
duygularıyla yanıp kül olmak
35
Genel
burn
f.
sinirlenmek
36
Genel
burn
f.
çok istekli olmak
37
Genel
burn
f.
dağlamak
38
Genel
burn
f.
kıl payı mağlup etmek
39
Genel
burn
f.
sıcaklamak
40
Genel
burn
f.
cinsel olarak uyarılmak
41
Genel
burn
f.
azmak
42
Genel
burn
f.
tiksinmek
43
Genel
burn
f.
yanıyormuş gibi görünmek
44
Genel
burn
f.
parlamak
45
Genel
burn
f.
sıcaklık hissi vermek
46
Genel
burn
f.
yangı hissi vermek
47
Genel
burn
f.
yangı hissetmek
48
Genel
burn
f.
batmak
49
Genel
burn
f.
sızlamak
50
Genel
burn
f.
ateşin veya ısının etkisiyle değişmek
51
Genel
burn
f.
kömürleşmek
52
Genel
burn
f.
kavrulmak
53
Genel
burn
f.
yanıp tükenmek
54
Genel
burn
f.
(cilt) yanarak kızarmak
55
Genel
burn
f.
(cevap, nesne) arayıp taramak
56
Genel
burn
f.
(alev, yakma aleti) yakıt olarak kullanmak
57
Genel
burn
f.
tüketmek
58
Genel
burn
f.
kullanıp bitirmek
59
Genel
burn
f.
bir kimseyi dağlayarak işaretlemek
60
Genel
burn
f.
haşlamak
61
Genel
burn
f.
kömürleştirmek
62
Genel
burn
f.
(ticari amaçlarla) yakmak
63
Genel
burn
f.
kontrollü olarak yakmak
64
Genel
burn
f.
sinirlendirmek
65
Genel
burn
f.
kötü muamele etmek
66
Genel
burn
f.
eskimek
67
Genel
burn
f.
yıpranmak
68
Genel
burn
f.
azaltmak
69
Genel
burn
f.
bitirmek
70
Genel
burn
f.
yüksek hızla gitmek
71
Genel
burn
f.
yüksek hızla gitmesine neden olmak
72
Genel
burn
f.
(taşa) oyun kurallarına aykırı bir şekilde dokunmak
73
Genel
burn
s.
yanık
Irregular Verb
74
Irregular Verb
burn
f.
burned/burnt - burned/burnt
Colloquial
75
Konuşma Dili
burn
i.
sigara
76
Konuşma Dili
burn
i.
cigara
77
Konuşma Dili
burn
i.
bir dal sigara
78
Konuşma Dili
burn
i.
dalavere
79
Konuşma Dili
burn
i.
dolandırma
80
Konuşma Dili
burn
i.
dolandırıcılık
81
Konuşma Dili
burn
i.
kafes
82
Konuşma Dili
burn
i.
kelek
83
Konuşma Dili
burn
i.
ketenpere
84
Konuşma Dili
burn
i.
üçkağıt
85
Konuşma Dili
burn
i.
uyuşturucuyu damara zerk ettikten sonraki karıncalanma hissi
86
Konuşma Dili
burn
i.
aldatma
87
Konuşma Dili
burn
i.
aldatmaca
88
Konuşma Dili
burn
i.
kandırma
89
Konuşma Dili
burn
i.
kandırmaca
90
Konuşma Dili
burn
i.
hile
91
Konuşma Dili
burn
i.
uyuşturucu kafası
92
Konuşma Dili
burn
i.
kafanın yükselmesi
93
Konuşma Dili
burn
i.
uyarılma
94
Konuşma Dili
burn
i.
ketenpere
95
Konuşma Dili
burn
f.
hakaret etmek
96
Konuşma Dili
burn
f.
ağır söz söylemek
97
Konuşma Dili
burn
f.
aşağılamak
98
Konuşma Dili
burn
f.
hor görmek
99
Konuşma Dili
burn
f.
lafı geçirmek
100
Konuşma Dili
burn
f.
giydirmek
101
Konuşma Dili
burn
f.
(hakareti) yedirmek
102
Konuşma Dili
burn
f.
sigara içmek
103
Konuşma Dili
burn
f.
sigara tüttürmek
104
Konuşma Dili
burn
f.
sigara tellendirmek
105
Konuşma Dili
burn
f.
esrar içmek
106
Konuşma Dili
burn
f.
ot içmek
107
Konuşma Dili
burn
f.
duman almak
108
Konuşma Dili
burn
f.
elektrikli sandalyede idam etmek
109
Konuşma Dili
burn
f.
elektrikli sandalyede idam edilmek
110
Konuşma Dili
burn
f.
dolandırmak
111
Konuşma Dili
burn
f.
çarpmak
112
Konuşma Dili
burn
f.
hacılara getirmek
113
Konuşma Dili
burn
f.
iş/işini almak
114
Konuşma Dili
burn
f.
kafese almak
115
Konuşma Dili
burn
f.
kafeslemek
116
Konuşma Dili
burn
f.
keleğe getirmek
117
Konuşma Dili
burn
f.
kerizlemek
118
Konuşma Dili
burn
f.
ketenpereye düşürmek/getirmek
119
Konuşma Dili
burn
f.
mantarlamak
120
Konuşma Dili
burn
f.
o biçim etmek
121
Konuşma Dili
burn
f.
sağmak
122
Konuşma Dili
burn
f.
tava düşürmek
123
Konuşma Dili
burn
f.
tokatlamak
124
Konuşma Dili
burn
f.
üçkağıda getirmek
125
Konuşma Dili
burn
f.
üçkağıt açmak
126
Konuşma Dili
burn
f.
cızlatmak
127
Konuşma Dili
burn
f.
vurmak
128
Konuşma Dili
burn
f.
ateş etmek
129
Konuşma Dili
burn
f.
ateşe tutmak
130
Konuşma Dili
burn
f.
yakmak
131
Konuşma Dili
burn
f.
yemek yapmak/pişirmek
132
Konuşma Dili
burn
f.
varını yoğunu harcamak/tüketmek
133
Konuşma Dili
burn
f.
kaynaklarını tüketmek
134
Konuşma Dili
burn
f.
kendini tüketmek
135
Konuşma Dili
burn
f.
elindeki avucundakini müsrifçe harcamak/savurmak
136
Konuşma Dili
burn
f.
har vurup harman savurmak
137
Konuşma Dili
burn
f.
kaynaklarını kurutmak
138
Konuşma Dili
burn
f.
suyunu çektirmek
139
Konuşma Dili
burn
ünl.
geber git başımdan
140
Konuşma Dili
burn
ünl.
cehenneme kadar yolun var
141
Konuşma Dili
burn
ünl.
cehennemin dibine git
142
Konuşma Dili
burn
ünl.
cehennem ol git başımdan
143
Konuşma Dili
burn
ünl.
defol şurdan
144
Konuşma Dili
burn
ünl.
defol git başımdan
Technical
145
Teknik
burn
i.
güneş yanığı
146
Teknik
burn
i.
küçük akarsu
147
Teknik
burn
i.
yanık
148
Teknik
burn
f.
pişirmek
149
Teknik
burn
f.
yanmak
150
Teknik
burn
f.
yakmak
151
Teknik
burn
f.
disk yakmak
152
Teknik
burn
f.
diske veri kaydetmek
153
Teknik
burn
f.
(metali) oksijen bakımından zengin alevle yakmak
154
Teknik
burn
f.
(kauçuk bileşiği) yanmak
155
Teknik
burn
f.
metal parçalarını erimiş metal kullanarak birleştirmek
156
Teknik
burn
f.
(kaplama) koyu renkli veya sert bir hale getirmek
Automotive
157
Otomotiv
burn
i.
yanık
Railway
158
Demiryolu
burn
i.
demiryolu raylarında aşınmış bölge
Aeronautic
159
Havacılık
burn
i.
roket sevk edicinin kontrollü kullanımı
160
Havacılık
burn
i.
roket motorunun ateşlenmesi
Physiology
161
Fizyoloji
burn
i.
kas yanması
162
Fizyoloji
burn
f.
(glikoz) vücutta yakmak
163
Fizyoloji
burn
f.
vücutta metabolize etmek
Chemistry
164
Kimya
burn
f.
(kimyasal element) füzyon geçirmek
Astronomy
165
Gökbilim
burn
f.
(hafif bir elementi) nükleer füzyonla daha ağır bir elemente dönüştürmek
Agriculture
166
Tarım
burn
f.
(çayır) kurumak
167
Tarım
burn
f.
(kültür bitkisi) aşırı kimyasal kullanımı nedeniyle rengi solmak
Breeding
168
Hayvancılık
burn
f.
(hayvanın vücudunu) dağlamak
Tobacco
169
Tütün
burn
i.
tutuşturulan tütünün ateş çıkarmadan yanmaya devam etme kapasitesi
Environment
170
Çevre
burn
i.
yanmış arazi
Meteorology
171
Meteoroloji
burn
i.
sisin kalkması
Sport
172
Spor
burn
f.
(rakip takımı veya oyuncuyu) yenmek
173
Spor
burn
f.
(rakip takıma veya oyuncuya karşı) sayı almak
174
Spor
burn
f.
(top) çok sert atmak
Basketball
175
Basketbol
burn
f.
güzel bir çalımla savunmacıyı çembere doğru geçip sayı atmak
Card
176
İskambil
burn
f.
(oyun kartını) gösterip yüzü yukarıda olacak şekilde kağıt destesinin altına koymak
Slang
177
Argo
burn
i.
sigara
178
Argo
burn
i.
hakaret
179
Argo
burn
i.
sövme
180
Argo
burn
i.
aşağılama
181
Argo
burn
i.
kızgınlık
182
Argo
burn
i.
giderek artan öfke
183
Argo
burn
i.
laf sokma
184
Argo
burn
f.
sigara içmek
185
Argo
burn
f.
esrar içmek
186
Argo
burn
f.
elektrikli sandalye ile infaz etmek
187
Argo
burn
f.
birini vurmak
188
Argo
burn
f.
lanet etmek
"burn"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
advance burn
i.
tedbirli yakma
2
Genel
freeze burn
i.
buz yanığı
3
Genel
burn pit
i.
ateş çukuru
4
Genel
burn cream
i.
yanık kremi
5
Genel
burn ointment
i.
yanık merhemi
6
Genel
severe burn
i.
şiddetli yanık
7
Genel
severe burn
i.
ciddi yanık
8
Genel
burn bag
i.
yakılacak evrak torbası
9
Genel
burn [scotland]
i.
su
10
Genel
burn [scotland]
i.
demleme suyu
11
Genel
burn-off
i.
istenmeyen malzemeyi yakarak çıkarma
12
Genel
burn-off
i.
yakarak çıkarılan malzeme
13
Genel
cigarette burn
i.
sigara yanığı
14
Genel
rope burn
i.
(elde, ciltte) ip sürtünmesinden kaynaklanan aşınma
15
Genel
rope burn
i.
(elde, ciltte) ip sürtünmesinden kaynaklanan sıyrık
16
Genel
burn itself out
f.
sönmek
17
Genel
burn up
f.
yanıp bitmek
18
Genel
burn out
f.
yakıp yok etmek
19
Genel
burn one's bridges
f.
köprüleri atmak
20
Genel
have money to burn
f.
para savurmak
21
Genel
burn out
f.
mahvolmak
22
Genel
burn the candle at both ends
f.
gece gündüz demeden çalışarak kendini helak etmek
23
Genel
burn the candle at both ends
f.
durup dinlenmeden çalışmak
24
Genel
burn furiously
f.
cayır cayır yanmak
25
Genel
burn something out
f.
yakıp kül etmek
26
Genel
burn out
f.
tamamen yanıp kendi kendine sönmek
27
Genel
burn the midnight oil
f.
geceyi gündüze katmak
28
Genel
burn one's boats
f.
köprüleri atmak
29
Genel
stick to the pan and burn
f.
dibi tutmak
30
Genel
burn the candle at both ends
f.
fazla çalışmak
31
Genel
burn one's fingers
f.
ağzı yanmak
32
Genel
burn out
f.
sönmek
33
Genel
burn in fire
f.
ateşte yanmak
34
Genel
have money to burn
f.
aşırı harcama yapmak
35
Genel
burn out
f.
yakmak
36
Genel
burn out
f.
yanmak
37
Genel
have money to burn
f.
para yemek
38
Genel
burn by arson
f.
kundaklanarak yanmak
39
Genel
burn away
f.
yanıp kül olmak
40
Genel
burn up
f.
yakmak
41
Genel
burn down
f.
yakıp kül etmek
42
Genel
burn bridges
f.
köprüleri yakmak
43
Genel
burn the midnight oil
f.
gece yarısına kadar çalışmak
44
Genel
burn up
f.
alev alev yanmak
45
Genel
burn out
f.
içini yakmak
46
Genel
cause to burn
f.
yanmasına neden olmak
47
Genel
have money to burn
f.
aşırı para harcamak
48
Genel
burn someone in effigy
f.
protesto olarak sevilmeyen birinin kuklasını yakmak
49
Genel
burn up
f.
yakıp yok etmek
50
Genel
burn somebody up
f.
ifrit etmek
51
Genel
have money to burn
f.
parayı ezmek
52
Genel
burn up
f.
yanıp yok olmak
53
Genel
burn to ground
f.
yanıp kül olmak
54
Genel
burn something down
f.
yakıp kül etmek
55
Genel
burn out
f.
bozulmak
56
Genel
burn oneself out
f.
kendini tüketmek
57
Genel
burn down
f.
yanıp kül olmak
58
Genel
burn up
f.
tamamen yanmak
59
Genel
get one's finger burn
f.
(bir şeyden) ağzı yanmak
60
Genel
burn the midnight oil
f.
gecesini gündüzüne katmak
61
Genel
burn something alive
f.
diri diri yakmak
62
Genel
burn to death
f.
yanarak ölmek
63
Genel
burn (itself) out
f.
yangının kendi kendine çıkması
64
Genel
burn lignite
f.
linyit yakmak
65
Genel
burn (itself) out
f.
yangın kendi kendine çıkmak
66
Genel
burn with hate
f.
nefret duymak
67
Genel
burn calorie
f.
kalori harcamak
68
Genel
burn off calorie
f.
kalori harcamak
69
Genel
burn off calorie
f.
kalori yakmak
70
Genel
burn calorie
f.
kalori yakmak
71
Genel
(the lamp) to burn
f.
lamba yanmak
72
Genel
burn away
f.
yakıp kül etmek
73
Genel
burn out
f.
yakıp kül etmek
74
Genel
burn out
f.
yanıp yokolmak
75
Genel
burn someone with a lighted cigarette
f.
üzerinde sigara söndürmek
76
Genel
burn in hell
f.
cehennemde yanmak
77
Genel
burn into flames
f.
alevler içinde kalmak
78
Genel
burn the food
f.
yemeği yakmak
79
Genel
crash and burn
f.
hezimete uğramak
80
Genel
crash and burn
f.
başarısız olmak
81
Genel
burn one's belly fat
f.
göbeğini eritmek
82
Genel
burn belly fat
f.
göbek eritmek
83
Genel
burn the building
f.
binayı yakmak
84
Genel
burn the building
f.
binayı ateşe vermek
85
Genel
crash and burn
f.
düşüp infilak etmek
86
Genel
burn a dead body
f.
ceset yakmak
87
Genel
burn a dead body
f.
ölü yakmak
88
Genel
burn the clutch disc
f.
debriyaj balatasını yakmak
89
Genel
burn one's hand
f.
elini yakmak
90
Genel
burn to ashes
f.
yanıp kül olmak
91
Genel
burn something clean
f.
birşeyi yakarak temizlemek
92
Genel
burn the house
f.
evi yakmak
93
Genel
apply burn ointment
f.
yanık merhemi sürmek
94
Genel
burn fat
f.
yağ yakmak
95
Genel
burn internally
f.
için için yanmak
96
Genel
burn one's hand
f.
eli yanmak
97
Genel
burn in effigy
f.
nefret edilen birini simgeleyen (resim, kukla gibi) bir şeyi yakmak
98
Genel
burn energy
f.
enerji harcamak
99
Genel
burn energy
f.
enerji yakmak
100
Genel
burn (into)
f.
yakarak yol açmak
101
Genel
burn up
f.
tutuşup yok olana kadar yanmak
102
Genel
burn up
f.
yakarak yok etmek
103
Genel
burn up
f.
sinirlendirmek
104
Genel
burn up
f.
kızdırmak
105
Genel
still-burn
f.
damıtım sırasında yakmak
106
Genel
still-burn
f.
distilasyon sürecinde yakmak
107
Genel
slash-and-burn
s.
aşırı sert ve acımasız
Phrasals
108
Öbek Fiiller
burn out
f.
yakıp yok etmek
109
Öbek Fiiller
burn out
f.
(insanları) ev veya iş yerlerini yakarak kaçmaya zorlamak
110
Öbek Fiiller
burn out
f.
aşırı yüklenerek gücünü tüketmek
111
Öbek Fiiller
burn out
f.
(büyükbaş hayvanı) aşırı besleyerek üreme kalitesini bozmak
112
Öbek Fiiller
burn out
f.
gücü kuvveti tükenmek
113
Öbek Fiiller
burn (one) out of (something)
f.
bir yeri yakarak (birini) dışarı çıkmaya zorlamak
114
Öbek Fiiller
burn (one) out of (something)
f.
yangın nedeniyle bulunduğu yeri terk etmek zorunda kalmak
115
Öbek Fiiller
burn someone out of something
f.
yangın nedeniyle bulunduğu yeri terk etmek zorunda bıraktırmak
116
Öbek Fiiller
burn someone out
f.
yangın nedeniyle bulunduğu yeri terk etmek zorunda bıraktırmak
117
Öbek Fiiller
burn up
f.
azarlamak
118
Öbek Fiiller
burn in
f.
bir malzemeye kazımak veya gravürlemek için ısı kullanmak
119
Öbek Fiiller
burn in
f.
bir şey üzerinde kalıcı bir iz bırakmak
120
Öbek Fiiller
burn in
f.
bir fotoğrafın veya negatifin alanlarını karartmak için ışığa maruz bırakmak
121
Öbek Fiiller
burn into
f.
bir malzemeye kazımak veya gravürlemek için ısı kullanmak
122
Öbek Fiiller
burn into
f.
bir şey üzerinde kalıcı bir iz bırakmak
123
Öbek Fiiller
burn into
f.
bir fotoğrafın veya negatifin alanlarını karartmak için ışığa maruz bırakmak
124
Öbek Fiiller
burn into
f.
düzgün çalıştığını doğrulamak için belirli bir süre için yeni bir elektronik ekipman parçası kullanmak
125
Öbek Fiiller
burn in
f.
düzgün çalıştığını doğrulamak için belirli bir süre için yeni bir elektronik ekipman parçası kullanmak
126
Öbek Fiiller
burn up
f.
çırasını yakmak
127
Öbek Fiiller
burn with
f.
deliye dönmek
128
Öbek Fiiller
burn up
f.
çok öfkelendirmek
129
Öbek Fiiller
burn with
f.
çok istemek
130
Öbek Fiiller
burn up
f.
haşlamak
131
Öbek Fiiller
burn up
f.
hız yapmak
132
Öbek Fiiller
burn into
f.
ekranda kalıcı olarak görünmeye neden olmak
133
Öbek Fiiller
burn in
f.
ekranda kalıcı olarak görünmeye neden olmak
134
Öbek Fiiller
burn with
f.
içten istemek
135
Öbek Fiiller
burn up
f.
kaynakları tüketmek
136
Öbek Fiiller
burn with
f.
kuvvetle hissetmek
137
Öbek Fiiller
burn up
f.
küplere bindirmek
138
Öbek Fiiller
burn up
f.
sürat yapmak
139
Öbek Fiiller
burn up
f.
paylamak
140
Öbek Fiiller
burn through
f.
yakıp geçmek
141
Öbek Fiiller
burn through
f.
yakıp delik açmak
142
Öbek Fiiller
burn through
f.
yakıp harap etmek
143
Öbek Fiiller
burn off
f.
yanıp kül olmak
144
Öbek Fiiller
burn away
f.
yanıp kül olmak
145
Öbek Fiiller
burn with
f.
yanıp tutuşmak
146
Öbek Fiiller
burn off
f.
yakıp kül etmek
147
Öbek Fiiller
burn someone out of something
f.
bir şeyi yakıp birini dışarı çıkartmak/çıkmaya zorlamak
148
Öbek Fiiller
burn someone out of something
f.
evini/işini yakıp birini dışarı çıkmak zorunda bırakmak
149
Öbek Fiiller
burn someone out of something
f.
yangın nedeniyle birini bulunduğu yeri (işini/evini) terk etmek zorunda bırakmak
150
Öbek Fiiller
burn someone out of something
f.
yakıp birini evsiz/işsiz bırakmak
151
Öbek Fiiller
burn someone out of something
f.
birinin işini/evini yakmak
152
Öbek Fiiller
burn someone out of something
f.
yakıp birini evinden/işinden etmek
153
Öbek Fiiller
burn someone out of something
f.
bir şeyi yakıp birini sokakta bırakmak
154
Öbek Fiiller
burn (something) into (something)
f.
yakarak (bir şeyi bir şeye) kazımak/oymak
155
Öbek Fiiller
burn (something) into (something)
f.
yakarak (bir şeyi bir şeye) işlemek
156
Öbek Fiiller
burn (something) into (something)
f.
bir görüntünün ekranda sabit kalmasına neden olmak
157
Öbek Fiiller
burn (something) into (something)
f.
bir görüntüyü ekrana sabitlemek
158
Öbek Fiiller
burn (something) into (something)
f.
bir görüntünün ekranda kalmasına sebep olmak
159
Öbek Fiiller
burn down
f.
yanıp bitmek
160
Öbek Fiiller
burn down
f.
yana yana bitmek
161
Öbek Fiiller
burn down
f.
sonuna kadar yanıp sönmek
162
Öbek Fiiller
burn down
f.
yanıp tükenmek
163
Öbek Fiiller
burn down
f.
utandırmak
164
Öbek Fiiller
burn down
f.
mahcup etmek
165
Öbek Fiiller
burn for
f.
için yanıp tutuşmak
166
Öbek Fiiller
burn for (someone or something)
f.
(biri/bir şey) için yanıp tutuşmak
167
Öbek Fiiller
burn in
f.
aklına kazımak
168
Öbek Fiiller
burn in
f.
hafızasına kazımak
169
Öbek Fiiller
burn in
f.
elektronik bir aleti deneme sürecine tabi tutmak
170
Öbek Fiiller
burn off
f.
buharlaşmak
171
Öbek Fiiller
burn off
f.
uçmak (buharlaşmak)
172
Öbek Fiiller
burn off
f.
buharlaştırmak
173
Öbek Fiiller
burn off
f.
uçurmak (buharlaştırmak)
174
Öbek Fiiller
burn off
f.
mevcut bitki örtüsünü yakmak
175
Öbek Fiiller
burn off
f.
anız yakmak
176
Öbek Fiiller
burn off
f.
(enerji, kalori) yakmak/harcamak
177
Öbek Fiiller
burn out of
f.
yakıp dışarı çıkartmak/çıkmaya zorlamak
178
Öbek Fiiller
burn out of
f.
evini/işini yakıp dışarı çıkmak zorunda bırakmak
179
Öbek Fiiller
burn out of
f.
yangın nedeniyle bulunduğu yeri (işini/evini) terk etmek zorunda bırakmak
180
Öbek Fiiller
burn out of
f.
yakıp evsiz/işsiz bırakmak
181
Öbek Fiiller
burn out of
f.
işini/evini yakmak
182
Öbek Fiiller
burn out of
f.
yakıp evinden/işinden etmek
183
Öbek Fiiller
burn out of
f.
-i yakıp birini sokakta bırakmak
184
Öbek Fiiller
burn someone up
f.
birini çileden çıkarmak
185
Öbek Fiiller
burn someone up
f.
birini çok kızdırmak
186
Öbek Fiiller
burn someone up
f.
birini çok sinirlendirmek
187
Öbek Fiiller
burn someone up
f.
birini küplere bindirmek
188
Öbek Fiiller
burn someone up
f.
birinin sinirlerini ayağa kaldırmak
189
Öbek Fiiller
burn someone up
f.
birini sinirden kudurtmak
190
Öbek Fiiller
burn someone up
f.
birini ifrit etmek
191
Öbek Fiiller
burn through
f.
tamamen tüketmek
192
Öbek Fiiller
burn through
f.
sonuna kadar harcamak
193
Öbek Fiiller
burn through
f.
harcayıp bitirmek
194
Öbek Fiiller
burn through
f.
dibini bulmak
195
Öbek Fiiller
burn through
f.
bitirmek
196
Öbek Fiiller
burn through (something)
f.
(bir şeyi) yakıp geçmek
197
Öbek Fiiller
burn through (something)
f.
(bir şeyi) yakıp harap etmek/kül etmek
198
Öbek Fiiller
burn through (something)
f.
(bir şeyi) yakıp delmek/delik açmak
199
Öbek Fiiller
burn through (something)
f.
(bir şeyi) hızla/hemen tüketmek
200
Öbek Fiiller
burn through (something)
f.
(bir şeyi) hızla/hemen harcamak
201
Öbek Fiiller
burn through (something)
f.
(bir şeyi) hemen harcayıp bitirmek
202
Öbek Fiiller
burn through (something)
f.
(bir şeyi) hemen bitirmek
203
Öbek Fiiller
burn through (something)
f.
(bir şeyi) su gibi harcayıp bitirmek
204
Öbek Fiiller
burn up
f.
tamamen tüketmek
205
Öbek Fiiller
burn up
f.
sonuna kadar harcamak
206
Öbek Fiiller
burn up
f.
harcayıp bitirmek
207
Öbek Fiiller
burn up
f.
dibini bulmak
208
Öbek Fiiller
burn up
f.
bitirmek
209
Öbek Fiiller
burn up
f.
kasıp kavurmak
210
Öbek Fiiller
burn up
f.
büyük bir etki yaratmak
211
Öbek Fiiller
burn up
f.
kitlemek
212
Öbek Fiiller
burn up
f.
kolayca yenmek
213
Öbek Fiiller
burn up
f.
bozguna uğratmak
214
Öbek Fiiller
burn up
f.
geride bırakmak
215
Öbek Fiiller
burn up
f.
gölgede bırakmak
216
Öbek Fiiller
burn up
f.
sürat yapmak
217
Öbek Fiiller
burn up
f.
ibreyi sonuna dayamak
218
Öbek Fiiller
burn up
f.
ateşler içinde yanmak
219
Öbek Fiiller
burn up
f.
ateşi yükselmek
220
Öbek Fiiller
burn up
f.
ateşi yüksek olmak
221
Öbek Fiiller
burn up
f.
ateşi çıkmak
222
Öbek Fiiller
burn something up
f.
yakıp kül etmek
223
Öbek Fiiller
burn something up
f.
yakıp yok etmek
224
Öbek Fiiller
burn something up
f.
yakıp imha etmek
225
Öbek Fiiller
burn with (something)
f.
(bir şeyle) yanmak
226
Öbek Fiiller
burn with (something)
f.
(belli bir şekilde) yanmak
227
Öbek Fiiller
burn with (something)
f.
(bir duyguyla) dolup taşmak
228
Öbek Fiiller
burn with (something)
f.
(bir duyguyu) yoğun bir şekilde hissetmek
229
Öbek Fiiller
burn with (something)
f.
(bir duygudan) deliye dönmek
230
Öbek Fiiller
burn with (something)
f.
(bir duyguyla) yanıp tutuşmak
Phrases
231
İfadeler
to burn
zf.
çok
232
İfadeler
to burn
zf.
bol
233
İfadeler
to burn
zf.
hazırda
234
İfadeler
to burn
zf.
ihtiyacından çok
235
İfadeler
to burn
zf.
dünya kadar
236
İfadeler
to burn
zf.
bir dünya
237
İfadeler
to burn
zf.
aşırı
238
İfadeler
to burn
zf.
fazladan
239
İfadeler
to burn
zf.
kum gibi
Proverb
240
Atasözü
burn not your house to fright the mouse away
pire için yorgan yakma
Colloquial
241
Konuşma Dili
burn artist
i.
muhbir
242
Konuşma Dili
burn artist
i.
ihbarcı
243
Konuşma Dili
burn artist
i.
jurnalci
244
Konuşma Dili
burn artist
i.
gammaz
245
Konuşma Dili
burn artist
i.
ispiyoncu
246
Konuşma Dili
cash burn
i.
nakit sıkıntısı
247
Konuşma Dili
friction burn
i.
sürtünme yanığı
248
Konuşma Dili
a slow burn
f.
kafası kızmak
249
Konuşma Dili
be a slow burn
f.
sakinken yavaş yavaş aşırı derecede sinirlenmek
250
Konuşma Dili
a slow burn
f.
tepesi atmak
251
Konuşma Dili
get freezer burn
f.
gözü yanmak
252
Konuşma Dili
burn itself out
f.
kendi kendine sönmek
253
Konuşma Dili
burn or shine
expr.
yan ya da parla
Idioms
254
Deyim
slow burn
i.
ağır ağır/adım adım/yavaş yavaş ilerleme
255
Deyim
a slow burn
i.
ağır ağır/adım adım/yavaş yavaş gelişen şey
256
Deyim
slow burn
i.
zamanla büyüme/gelişme
257
Deyim
a slow burn
i.
ağır ağır/adım adım/yavaş yavaş artan şey
258
Deyim
a slow burn
i.
ağır ağır/adım adım/yavaş yavaş etkisini gösteren şey
259
Deyim
burn artist
i.
hain
260
Deyim
burn artist
i.
sahtekar
261
Deyim
burn artist
i.
üçkağıtçı
262
Deyim
burn artist
i.
dolandırıcı
263
Deyim
burn artist
i.
düzenbaz
264
Deyim
burn artist
i.
madikçi
265
Deyim
burn artist
i.
madrabaz
266
Deyim
money to burn
i.
aşırı para
267
Deyim
money to burn
i.
sokağa atılacak para
268
Deyim
money to burn
i.
çarçur edecek para
269
Deyim
money to burn
i.
dünya kadar para
270
Deyim
money to burn
i.
çok para
271
Deyim
money to burn
i.
özgürce/istendiği gibi harcanacak para
272
Deyim
money to burn
i.
sağa sola savuracak para
273
Deyim
burn someone down
f.
birini aşağılamak
274
Deyim
burn someone down
f.
birini utandırmak
275
Deyim
burn a bowl
f.
(çim topu oyununda topu) kazayla yerinden oynatmak
276
Deyim
burn a card
f.
destenin tepesinden bir veya daha fazla kart almak
277
Deyim
burn daylight
f.
karanlıktan olmadan mum yakmak
278
Deyim
burn one's fingers
f.
başını beklenmedik bir belaya sokmak
279
Deyim
burn daylight
f.
zamanı boşa harcamak
280
Deyim
burn daylight
f.
gereksiz işler yapmak
281
Deyim
burn both ends of the candle
f.
kendini hırpalamak
282
Deyim
burn both ends of the candle
f.
canı çıkana kadar çalışmak
283
Deyim
burn both ends of the candle
f.
gece gündüz demeden çalışmak
284
Deyim
burn both ends of the candle
f.
pestili çıkana kadar çalışmak
285
Deyim
burn both ends of the candle
f.
kendini helak etmek
286
Deyim
burn both ends of the candle
f.
durup dinlenmeden/bıkıp usanmadan çalışmak
287
Deyim
burn both ends of the candle
f.
işe sabah karanlıkta gidip gece yarılarına kadar çalışmak
288
Deyim
burn both ends of the candle
f.
çok fazla çalışmak
289
Deyim
burn both ends of the candle
f.
kendini çok yormak/hırpalamak
290
Deyim
burn up the road
f.
hız/sürat yapmak
291
Deyim
burn up the road
f.
ibreyi sonuna dayamak
292
Deyim
go for the burn
f.
(egzersiz yaparken) kaslarında yanmayı/acıyı hissetmek
293
Deyim
go for the burn
f.
egzersizde kendini zorlamak
294
Deyim
have (something) to burn
f.
harcayacak çok parası/zamanı olmak
295
Deyim
have (something) to burn
f.
hazırda bol parası/zamanı olmak
296
Deyim
have (something) to burn
f.
çok parası/zamanı/yeteneği olmak
297
Deyim
have (something) to burn
f.
ihtiyacından çok parası/zamanı/yeri olmak
298
Deyim
have (something) to burn
f.
denizde kum onda para/zaman
299
Deyim
have (something) to burn
f.
dünya kadar/bir dünya/aşırı/fazladan/kum gibi parası/zamanı olmak
300
Deyim
have something to burn
f.
harcayacak çok parası/zamanı olmak
301
Deyim
have something to burn
f.
hazırda bol parası/zamanı olmak
302
Deyim
have something to burn
f.
çok parası/zamanı/yeteneği olmak
303
Deyim
have something to burn
f.
ihtiyacından çok parası/zamanı/yeri olmak
304
Deyim
have something to burn
f.
denizde kum onda para/zaman
305
Deyim
have something to burn
f.
dünya kadar/bir dünya/aşırı/fazladan/kum gibi parası/zamanı olmak
306
Deyim
make (someone's) ears burn
f.
kulaklarına kadar kızartmak
307
Deyim
make (someone's) ears burn
f.
utandırmak
308
Deyim
burn to a cinder
f.
aşırı yanmak (bronzlaşmak)
309
Deyim
burn one's fingers
f.
ağzı yanmak (bir şeyden)
310
Deyim
burn one's fingers
f.
ağzı yanmak
311
Deyim
burn one's fingers
f.
akılsızlığının cezasını çekmek
312
Deyim
burn something in
f.
aklına kazımak
313
Deyim
burn something into something
f.
aklına kazımak
314
Deyim
burn one's fingers
f.
aptallığının cezasını çekmek
315
Deyim
burn with a low blue flame
f.
ateş püskürmek
316
Deyim
burn up
f.
birini çok kızdırmak
317
Deyim
burn with a low blue flame
f.
barut kesilmek
318
Deyim
burn up
f.
birisini sıkmak
319
Deyim
burn daylight
f.
boş yere calışmak
320
Deyim
burn one's fingers
f.
başını yakmak
321
Deyim
burn someone at the stake
f.
birisini haşlamak
322
Deyim
burn with a low blue flame
f.
bulut gibi sarhoş olmak
323
Deyim
burn for someone
f.
birisi için yanıp tutuşmak
324
Deyim
burn one's fingers
f.
bir şeyden ağzı yanmak
325
Deyim
burn up
f.
çok öfkelendirmek
326
Deyim
burn one's fingers
f.
dili yanmak
327
Deyim
burn one's boats
f.
dönüş yollarını kapamak
328
Deyim
burn one's fingers
f.
diyetini ödemek
329
Deyim
burn the candle at both ends
f.
dur durak bilmeden çalışmak
330
Deyim
have money to burn
f.
dünya kadar parası olmak
331
Deyim
burn through the money
f.
çok para harcamak
332
Deyim
burn one's bridges
f.
dönüş yollarını kapamak
333
Deyim
have money to burn
f.
çok parası olmak
334
Deyim
burn with a low blue flame
f.
fitil gibi sarhoş olmak
335
Deyim
burn one's bridges
f.
geri dönülemeyecek bir noktaya gelmek
336
Deyim
burn up
f.
gıcık etmek
337
Deyim
burn one's bridges
f.
gemileri yakmak
338
Deyim
burn one's boats
f.
gemileri yakmak
339
Deyim
burn the midnight oil
f.
geceyi gündüze katmak
340
Deyim
burn one's boats
f.
geri dönülemeyecek bir noktaya gelmek
341
Deyim
burn the midnight oil
f.
geç saate kadar ayakta kalmak
342
Deyim
burn the midnight oil
f.
gece geç saatlere kadar çalışmak
343
Deyim
burn the candle at both ends
f.
geceyi gündüze katmak
344
Deyim
burn the candle at both ends
f.
kendisini paralamak
345
Deyim
burn the candle at both ends
f.
kendisini helak etmek
346
Deyim
burn daylight
f.
oyalanmak
347
Deyim
burn one's bridges
f.
köprüleri atmak
348
Deyim
burn oneself out
f.
kendini yıpratmak
349
Deyim
burn one's bridges
f.
köprüleri yıkmak
350
Deyim
burn one's ears
f.
kulaklarını çınlatmak
351
Deyim
burn the boats
f.
köprüleri yakmak
352
Deyim
burn one's bridges behind one
f.
köprüleri atmak
353
Deyim
burn up
f.
küplere bindirmek
354
Deyim
burn one's bridges in front of one
f.
kendi kendini yakmak
355
Deyim
burn one's boats
f.
köprüleri atmak
356
Deyim
burn one's boats
f.
köprülerini yakmak
357
Deyim
burn one's bridges
f.
köprülerini yakmak
358
Deyim
burn one's boats
f.
köprüleri yıkmak
359
Deyim
burn the bridges
f.
köprüleri yakmak
360
Deyim
burn a hole in the pocket
f.
para suyunu çekmek
361
Deyim
burn the midnight oil
f.
sabahlara kadar çalışmak
362
Deyim
do a slow burn
f.
sinirlenmeye başlamak
363
Deyim
burn up
f.
sinirden kudurtmak
364
Deyim
burn up
f.
sinirlerini ayağa kaldırmak
365
Deyim
burn with a low blue flame
f.
sarhoş olmak
366
Deyim
burn not your house to fright the mouse away
f.
pire için yorgan yakmamak
367
Deyim
burn oneself out
f.
sağlığını bozmak
368
Deyim
burn up
f.
tiye almak
369
Deyim
burn something away
f.
yakıp kül etmek
370
Deyim
do a slow burn
f.
yavaş yavaş sinirlenmek
371
Deyim
burn something in
f.
(deneme amacıyla) bir cihazı çalıştırmak
372
Deyim
burn the midnight oil
f.
(çalışarak) sabahlamak
373
Deyim
burn something to a crisp
f.
yakıp kül etmek
374
Deyim
burn daylight
f.
zaman harcamak
375
Deyim
burn one's fingers
f.
yaptığı bir hatanın sonuçlarına katlanmak
376
Deyim
yearn and burn
f.
yanıp tutuşmak
377
Deyim
burn something to a crisp
f.
yakıp kömür etmek
378
Deyim
burn to the ground
f.
yanıp kül olmak
379
Deyim
burn to a cinder
f.
(yemeği) yakmak
380
Deyim
burn someone at the stake
f.
yakarak öldürmek
381
Deyim
burn something to a cinder
f.
yakıp kül etmek
382
Deyim
burn someone to death
f.
yakarak öldürmek
383
Deyim
crash and burn
f.
(müsabaka dışı kalacak kadar) kötü bir biçimde yaralanmak
384
Deyim
crash and burn
f.
kaza geçirip yarış dışı kalmak
385
Deyim
make (someone's) ears burn
f.
utançtan/telaştan yüzünü kızartmak
386
Deyim
make (someone's) ears burn
f.
söyledikleriyle birini utandırmak/rahatsız etmek
387
Deyim
burn both ends of the candle
f.
gece gündüz çalışmak
388
Deyim
burn both ends of the candle
f.
sabahlara kadar çalışmak
389
Deyim
burn both ends of the candle
f.
gece yarılarına kadar çalışmak
390
Deyim
burn (someone) to a crisp
f.
(birini) ciddi şekilde yakmak (güneş)
391
Deyim
burn (someone) to a crisp
f.
(birini) güneş yanığı yapmak
392
Deyim
burn (someone) to a crisp
f.
(birinde) ciddi güneş yanığı oluşturmak
393
Deyim
burn (one) in effigy
f.
karşıt olunan birini temsil eden bir şeyi yakmak
394
Deyim
burn (one) in effigy
f.
(birinin) temsili kuklasını/portresini/heykelini/büstünü yakmak
395
Deyim
burn one's candle at both ends
f.
fazla çalışmak
396
Deyim
burn one's candle at both ends
f.
gece gündüz demeden çalışarak kendini helak etmek
397
Deyim
burn one's candle at both ends
f.
durup dinlenmeden çalışmak
398
Deyim
burn one's candle at both ends
f.
dur durak bilmeden çalışmak
399
Deyim
burn one's candle at both ends
f.
gecesini gündüzüne katmak/geceyi gündüze katmak
400
Deyim
burn one's candle at both ends
f.
kendini paralamak/helak etmek
401
Deyim
burn (something) to a cinder
f.
(bir şeyi) yakıp kül etmek
402
Deyim
burn (something) to a cinder
f.
(bir şeyi) kömür gibi yakmak
403
Deyim
burn (something) to a cinder
f.
(bir şeyi) yakıp kömür etmek
404
Deyim
burn (someone) to a cinder
f.
ıstakoz gibi yakmak (güneş)
405
Deyim
burn (someone) to a cinder
f.
güneş yanığı yapmak
406
Deyim
burn (someone) to a cinder
f.
aşırı bronzlaştırmak
407
Deyim
burn (something) to a crisp
f.
(bir şeyi) yakıp kül etmek
408
Deyim
burn (something) to a crisp
f.
(bir şeyi) kömür gibi yakmak
409
Deyim
burn (something) to a crisp
f.
(bir şeyi) yakıp kömür etmek
410
Deyim
burn (someone) to a crisp
f.
ıstakoz gibi yakmak (güneş)
411
Deyim
burn (someone) to a crisp
f.
güneş yanığı yapmak
412
Deyim
burn (someone) to a crisp
f.
aşırı bronzlaştırmak
413
Deyim
burn a hole in (one's) pocket
f.
(birinin) parasını/elindekini avucundakini/cebindekini tüketmek
414
Deyim
burn a hole in (one's) pocket
f.
(birinin) ceplerini boşatmak
415
Deyim
burn a hole in (one's) pocket
f.
(birinin) parasının suyunu çektirmek
416
Deyim
burn at the stake
f.
sert biçimde cezalandırmak
417
Deyim
burn at the stake
f.
çırasını yakmak
418
Deyim
burn at the stake
f.
(birini) haşlamak
419
Deyim
burn bridges in front of
f.
kendini yakmak
420
Deyim
burn bridges in front of
f.
köprüleri yakmak
421
Deyim
burn bridges in front of
f.
gemileri yakmak
422
Deyim
burn daylight
f.
gündüz gözüne ışık yakmak
423
Deyim
burn daylight
f.
hava aydınlıkken boşuna ışık yakmak
424
Deyim
burn something off something
f.
bir şeyi yakıp bir şeyden/bir şeyin içinden buharlaştırmak/uçurmak
425
Deyim
burn one's fingers
f.
kendini yakmak
426
Deyim
burn one's fingers
f.
kendine zarar vermek
427
Deyim
burn one's fingers
f.
başını yakmak
428
Deyim
burn one's fingers
f.
başını belaya sokmak
429
Deyim
burn your fingers
f.
başına bela açmak/almak
430
Deyim
burn your fingers
f.
başını yakmak
431
Deyim
burn your fingers
f.
akılsızlığının/aptallığının cezasını çekmek
432
Deyim
burn your fingers
f.
kendini yakmak
433
Deyim
burn the books
f.
sahip olduğu bilgiyi gizleyerek başkaları üzerinde baskı oluşturmak
434
Deyim
burn the water
f.
meşale ışığında somon mızraklamak
435
Deyim
burn the wind
f.
hızlı bir şekilde ilerlemek
436
Deyim
burn the wind
f.
hızlı bir şekilde yayılmak
437
Deyim
burn out
f.
(bir kimseyi) yıllık maruz kalabileceği maksimum radyasyon düzeyine kadar çalıştırarak çalışamaz hale getirmek
438
Deyim
have to burn
f.
harcayacak çok parası/zamanı olmak
439
Deyim
have to burn
f.
hazırda bol parası/zamanı olmak
440
Deyim
have to burn
f.
çok parası/zamanı/yeteneği olmak
441
Deyim
have to burn
f.
ihtiyacından çok parası/zamanı/yeri olmak
442
Deyim
have to burn
f.
denizde kum onda para/zaman
443
Deyim
have to burn
f.
dünya kadar/bir dünya/aşırı/fazladan/kum gibi parası/zamanı olmak
444
Deyim
slash-and-burn
s.
aşırı yıkıcı
445
Deyim
slash-and-burn
s.
büyük ölçüde tahrip edici
446
Deyim
slash-and-burn
s.
yok edici
447
Deyim
hot enough to burn a polar bear's butt
expr.
aşırı sıcak
448
Deyim
hot enough to burn a polar bear's butt
expr.
cehennem gibi sıcak
449
Deyim
hot enough to burn a polar bear's butt
expr.
cehennem kadar sıcak
450
Deyim
hot enough to burn a polar bear's butt
expr.
çok sıcak
451
Deyim
one does not burn a blanket in to get rid of a flea
expr.
pire için yorgan yakılmaz
Speaking
452
Konuşma
let it burn
expr.
bırak yansın
453
Konuşma
you will burn in hell
expr.
cehennemde yanacaksın
454
Konuşma
burn eveything
expr.
her şeyi yak
455
Konuşma
did your ears burn?
expr.
kulaklarınız çınladı mı?
456
Konuşma
don't burn your house to fright the mouse away
expr.
pire için yorgan yakma
457
Konuşma
let it burn
expr.
yanmasına izin ver
Trade/Economic
458
Ticaret/Ekonomi
burn stocks
f.
bedelsiz olarak dağıtmak
Technical
459
Teknik
burn-up
i.
atomların nötronlar tarafından yokedilmesi
460
Teknik
burn in
i.
bir sistemi ısındırma
461
Teknik
burn in
i.
çalışmaya hazırlama
462
Teknik
burn in
i.
çalıştırma öncesi ısındırma
463
Teknik
burn in
i.
doğru çalışıp çalışmadığını anlamak için bilgisayarı bir iki gün çalıştırma
464
Teknik
screen burn
i.
ekran yanığı
465
Teknik
ice burn
i.
ıslak pistten dolayı aşınma
466
Teknik
ion burn
i.
iyon yakması
467
Teknik
skid burn
i.
kaymadan dolayı aşınma
468
Teknik
burn marks
i.
makas çatlağı
469
Teknik
burn-up
i.
nükleer yanma
470
Teknik
specific burn-up
i.
özgül yanma
471
Teknik
color burn
i.
renk yanması
472
Teknik
burn-off machine
i.
sıcak kesme makinesi
473
Teknik
grinding burn
i.
taşlama yamğı
474
Teknik
grinding burn
i.
taşlama yanığı
475
Teknik
burn-proof gloves
i.
yanmaz eldiven
476
Teknik
burn dressing
i.
yanık kapama
477
Teknik
anti-burn gloves
i.
yanmaz eldiven
478
Teknik
burn-out
i.
yanıp tükenme
479
Teknik
burn-up rate
i.
yanma hızı
480
Teknik
fuel burn-out
i.
yanma
481
Teknik
hard-to-burn fuel
i.
zor yanan yakıt
482
Teknik
lean burn
i.
zayıf yanma
483
Teknik
burn-through range
i.
radarın hedefleri ayırt edebildiği mesafe
484
Teknik
burn out
f.
yanıp yok olmak
485
Teknik
burn in
f.
yarıiletken belleğe yazmak
486
Teknik
burn in
f.
metal parçalarını erimiş metal kullanarak birleştirmek
487
Teknik
burn on
f.
metal parçalarını erimiş metal kullanarak birleştirmek
488
Teknik
burn together
f.
metal parçalarını erimiş metal kullanarak birleştirmek
489
Teknik
burn-proof
s.
ateş geçirmez
490
Teknik
burn-proof
s.
ısıya dayanıklı
491
Teknik
burn-proof
s.
yanmaz
Informatics
492
Bilişim
screen burn
i.
ekran yanığı
Electric
493
Elektrik
ion burn
i.
iyon yakması
Automotive
494
Otomotiv
electronic lean burn
i.
elektronik kontrollü fakir yanma
495
Otomotiv
lean burn engine
i.
fakir karışımla çalışan motor
496
Otomotiv
fast-burn engines
i.
hızlı yanmalı motorlar
497
Otomotiv
stratified lean burn
i.
katmanlı fakir yanma
498
Otomotiv
peel or burn rubber
i.
soyulmuş veya yanmış lastik
499
Otomotiv
burn time
i.
yanma süresi
500
Otomotiv
burn rubber
f.
lastik yakmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of burn
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy