|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
kum tanesi gibi taş parçacığı |
grit i.
|
|
Idioms |
|
2 |
Deyim |
dünya kadar/bir dünya/aşırı/fazladan/kum gibi parası/zamanı olmak |
have (something) to burn f.
|
|
3 |
Deyim |
dünya kadar/bir dünya/aşırı/fazladan/kum gibi parası/zamanı olmak |
have something to burn f.
|
|
4 |
Deyim |
dünya kadar/bir dünya/aşırı/fazladan/kum gibi parası/zamanı olmak |
have to burn f.
|
|
5 |
Deyim |
denizde kum gibi |
twopenny expr.
|
|
6 |
Deyim |
denizde kum gibi |
tuppeny expr.
|
|
7 |
Deyim |
denizde kum gibi |
twopenny-halfpenny expr.
|
|
8 |
Deyim |
denizde kum gibi |
threepenny expr.
|
|
9 |
Deyim |
denizde kum gibi |
sixpenny expr.
|
|
Technical |
|
10 |
Teknik |
silis, kum çakmaktaşı kuvars gibi silisyumun oksijenli bilişimlerine verilen ad |
silica i.
|
|
11 |
Teknik |
(metal işlemede) kalıbın parçaları arasındaki ayrım yüzeylerine şekil vermek amacıyla kalıp çıkarılırken şablonun kısmen gömülü olduğu oluklu levha, sıva kalıbı, sertleşmiş kum gibi malzeme |
match i.
|
|
12 |
Teknik |
(kum, şeker, tuz, barut gibi) küçük ve sert partikül |
grain i.
|
|
13 |
Teknik |
mıknatıslı cevherlerden kaya, kum gibi katışkıları ayırmak için kullanılan elektromanyetik aparat |
separator i.
|
|
Construction |
|
14 |
İnşaat |
kum, balçık, kil, kireç gibi maddelerin karıştırılarak sıkıştırılmasından elde edilen yapı malzemesi |
rammed earth i.
|
|
15 |
İnşaat |
çimento olarak kullanılan, asfalt ile kum, kırma taş, asbest gibi malzemelerin karışımı |
mastic i.
|
|
Marine Biology |
|
16 |
Deniz Biyolojisi |
akvaryum tabanında kullanılan çakıl, kum gibi doğal maddeler |
substrate i.
|
|
|
17 |
Deniz Biyolojisi |
doğada tabanda bulunan çakıl, mercan ve kum gibi maddelerin farklı katmanları |
substratum i.
|
|
Zoology |
|
18 |
Zooloji |
kum faresi gibi çeşitli kemirgenleri içeren bir familya |
bathyergidae i.
|
|
19 |
Zooloji |
kum faresi gibi çeşitli kemirgenleri içeren bir familya |
family bathyergidae i.
|
|
Geography |
|
20 |
Coğrafya |
eriyen buzulların kum ve çakıl gibi malzemeleri biriktirmesiyle meydana gelen düzensiz höyük ya da tepe |
kame i.
|
|
21 |
Coğrafya |
kar, kum gibi maddeleri biriktiren rüzgar |
driftwind i.
|
|
Geology |
|
22 |
Jeoloji |
genellikle kabuk parçası veya kum tanesi gibi bir döküntü parçasının etrafında oluşan yuvarlak stromatolit |
oncolite i.
|
|
23 |
Jeoloji |
kum, cüruf gibi malzemelerin kaynaşmasıyla oluşmuş volkanik kayaç |
peperine i.
|
|
24 |
Jeoloji |
volkanik kül, kum gibi malzemelerden oluşan kahverengi veya gri kayaç |
peperino i.
|
|
25 |
Jeoloji |
kum, çakmaktaşı, kuvars, silis gibi silisyumun oksijenli bileşimleri az olan (volkanik kayaç) |
undersaturated s.
|
|
Art |
|
26 |
Sanat |
taş, toprak, kum gibi doğal malzemelerle yapılan sanat |
earth art i.
|
|
27 |
Sanat |
taş, toprak, kum gibi doğal malzemelerle oluşturulan sanat eserleri |
earthwork i.
|
|
28 |
Sanat |
taş, toprak, kum gibi doğal malzemelerle oluşturulan sanat eserleri |
earthworks i.
|
|
Entomology |
|
29 |
Böcek Bilimi |
kil, kum ve çamur gibi malzemelerden yuva inşa eden bir yalnız arı |
mason bee (osmia cobaltina) i.
|
|