Geçmiş

hazırda

"hazırda" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 16 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	hazırda	in the way [uk] expr.
Phrases
2	İfadeler	hazırda	to burn zf.
3	İfadeler	hazırda	to hand expr.
4	İfadeler	hazırda	to hand expr.
5	İfadeler	hazırda	at hand expr.
Colloquial
6	Konuşma Dili	hazırda	in the pipeline expr.
7	Konuşma Dili	hazırda	on hand expr.
8	Konuşma Dili	hazırda	at the ready expr.
Idioms
9	Deyim	hazırda	in tow expr.
10	Deyim	hazırda	on the barrel expr.
11	Deyim	hazırda	on deck expr.
12	Deyim	hazırda	at one's fingertips expr.
13	Deyim	hazırda	at your fingertips expr.
14	Deyim	hazırda	in the bullpen expr.
15	Deyim	hazırda	in the bull pen expr.
16	Deyim	hazırda	in the wings expr.

"hazırda" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 24 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	hali hazırda sürdürülen ve nihai durumu belirleyecek olan faaliyet ve işlevsel davranış	destinies i.
2	Genel	hazırda tutulan personel grubu	pool i.
3	Genel	ihtiyaç halinde kullanmak için hazırda tutmak	put somebody on stand-by f.
4	Genel	birini hazırda tutmak	put somebody on stand-by f.
5	Genel	yedek olarak hazırda tutmak	put somebody on stand-by f.
6	Genel	hali hazırda	in one's way [brit] zf.
Colloquial
7	Konuşma Dili	(birinin) istediği her iş vb. hazırda olmak	be (one's) for the asking f.
8	Konuşma Dili	(birinin) istediği her iş vs. hazırda olmak	be there for the taking f.
Idioms
9	Deyim	hazırda bol parası/zamanı olmak	have (something) to burn f.
10	Deyim	hazırda bol parası/zamanı olmak	have something to burn f.
11	Deyim	hazırda tutulmak	be in the bull pen f.
12	Deyim	birinin istediği her şey hazırda olmak	be somebody's for the asking f.
13	Deyim	(birinin) istediği her şey hazırda olmak	be (one's) for the taking f.
14	Deyim	birinin istediği her şey hazırda olmak	be somebody's for the taking f.
15	Deyim	birinin istediği her şey hazırda olmak	be there for the taking f.
16	Deyim	hazırda beklemek	be waiting in the wings f.
17	Deyim	hazırda bol parası/zamanı olmak	have to burn f.
18	Deyim	beklemede/hazırda	on standby expr.
Trade/Economic
19	Ticaret/Ekonomi	hali hazırda çekilmiş birden fazla farklı krediyi kapatmak için çekilen tek kredi	consolidation loan i.
Technical
20	Teknik	sistem geçişlerinden sonra tüm ilgililerin destek için hazırda bulunması	hypercare i.
21	Teknik	hazırda bekleyen	standby s.
Computer
22	Bilgisayar	hazırda beklet	hibernate expr.
Gastronomy
23	Mutfak	mekanın hali hazırda servis edebileceği yemek listesi	repertoire i.
Military
24	Askeri	düşmanın gözünü korkutup saldırmasını önlemek amacıyla büyük bir askeri gücü sürekli hazırda bulundurma	deterrence i.