Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
broad
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"broad"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 82 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
broad
s.
engin
2
Yaygın Kullanım
broad
s.
geniş
General
3
Genel
broad
i.
elin geniş ve düz kısmı
4
Genel
broad
i.
bir şeyin geniş kısmı
5
Genel
broad
s.
göze çarpan
6
Genel
broad
s.
açık
7
Genel
broad
s.
aksanlı
8
Genel
broad
s.
ayrıntılara girmeyen
9
Genel
broad
s.
terbiyesiz
10
Genel
broad
s.
belli
11
Genel
broad
s.
yaygın
12
Genel
broad
s.
uçsuz bucaksız
13
Genel
broad
s.
ana
14
Genel
broad
s.
hudutsuz
15
Genel
broad
s.
genel
16
Genel
broad
s.
serbest
17
Genel
broad
s.
kaba
18
Genel
broad
s.
hoşgörülü
19
Genel
broad
s.
liberal
20
Genel
broad
s.
esas
21
Genel
broad
s.
geniş
22
Genel
broad
s.
enli
23
Genel
broad
s.
kapsamlı
24
Genel
broad
s.
ayrıntılı
25
Genel
broad
s.
etraflı
26
Genel
broad
s.
detaylı
27
Genel
broad
s.
geniş çaplı
28
Genel
broad
s.
müsamahakar
29
Genel
broad
s.
serbest (düşünce)
30
Genel
broad
s.
pervasız
31
Genel
broad
s.
müstehcen
32
Genel
broad
s.
ayıp
33
Genel
broad
s.
açık saçık
34
Genel
broad
s.
kaba saba
35
Genel
broad
s.
ayrıntılı olmayan
36
Genel
broad
s.
belirli olmayan
37
Genel
broad
s.
zirvede olan
38
Genel
broad
s.
doruk noktasında olan
39
Genel
broad
s.
(madeni para) geniş çaplı ve ince
40
Genel
broad
s.
sınırlanmamış
41
Genel
broad
s.
dizginsiz
42
Genel
broad
s.
kısıtsız
43
Genel
broad
zf.
eninde
44
Genel
broad
zf.
genişliğinde
45
Genel
broad
zf.
tamamen
Colloquial
46
Konuşma Dili
broad
i.
hatun
47
Konuşma Dili
broad
i.
kadın
Trade/Economic
48
Ticaret/Ekonomi
broad
i.
eskiden ingiltere ve iskoçya'da basılan altın sikke
49
Ticaret/Ekonomi
broad
s.
genel
50
Ticaret/Ekonomi
broad
s.
geniş
51
Ticaret/Ekonomi
broad
s.
umumi
52
Ticaret/Ekonomi
broad
s.
(para) geniş çapta dolaşımlı
53
Ticaret/Ekonomi
broad
s.
(piyasa) çok sayıda müşteriyle birlikte büyük menkul kıymetlerin talep ve arzıyla nitelenen
Insurance
54
Sigortacılık
broad
s.
(sigorta) geniş kapsamlı
Technical
55
Teknik
broad
i.
ahşap torna aleti
56
Teknik
broad
i.
on yedinci yüzyıla ait çekiçle dövülmüş altın
57
Teknik
broad
i.
ahşap torna aleti
58
Teknik
broad
s.
enli
59
Teknik
broad
s.
geniş
Television
60
Televizyon
broad
i.
sahne projektörü
Radio
61
Radyo
broad
s.
(radyo devresi) geniş
Textile
62
Tekstil
broad
s.
geniş dokuma
63
Tekstil
broad
s.
(yün) düz lifli olup esnek olmayan
Marine
64
Denizcilik
broad
s.
(yelken seyri) rüzgar neredeyse bordada
Agriculture
65
Tarım
broad
s.
(kepek) kabuklardan oluşan
Linguistics
66
Dilbilim
broad
s.
belirgin şekilde yerel
67
Dilbilim
broad
s.
baskın şekilde lehçeli
68
Dilbilim
broad
s.
(ünlü harf) açık
69
Dilbilim
broad
s.
(ünlü harf) kalın
70
Dilbilim
broad
s.
(ünsüz harf) kalın bir ünlüyle telaffuz edildiğinde kendisini karakterize eden bir alofonu olan
71
Dilbilim
broad
s.
(transkripsiyon) sesbirimsel
72
Dilbilim
broad
s.
(transkripsiyon) farklı tüm sesleri temsil eden
73
Dilbilim
broad
s.
(gal dilleri) velar şekilde telaffuz edilen
74
Dilbilim
broad
s.
(transkripsiyon) her fonemi temsilen temel bir sembol kullanan
Geography
75
Coğrafya
broad
i.
abd'de bir nehir
Geology
76
Jeoloji
broad
s.
yayvan
Cinema
77
Sinema
broad
s.
(oyunculuk tarzı) abartılı
Librarianship
78
Kütüphanecilik
broad
s.
nispeten geniş alt bölümleri olan (kütüphane)
Ottoman Turkish
79
Osmanlıca
broad
s.
şümullü
Slang
80
Argo
broad
i.
fahişe
81
Argo
broad
i.
karı
82
Argo
broad
i.
önüne gelenle yatan
"broad"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 362 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
broad bean
i.
bakla
General
2
Genel
broad gauge
i.
geniş hat
3
Genel
mashed broad beans
i.
fava
4
Genel
broad axe
i.
dülger baltası
5
Genel
broad mindedness
i.
geniş fikirlilik
6
Genel
broad belt
i.
kolan
7
Genel
the broad sweep of his argument
i.
iddiasının kapsamlılığı
8
Genel
broad band
i.
kolan
9
Genel
broad gauge
i.
geniş hatlı demiryolu
10
Genel
broad participation
i.
geniş katılım
11
Genel
broad participation
i.
geniş katılım
12
Genel
broad meaning
i.
geniş anlam
13
Genel
broad axe
i.
savaş baltası
14
Genel
broad participation
i.
yoğun katılım
15
Genel
broad distribution
i.
geniş dağılım
16
Genel
broad distribution
i.
geniş yayılım
17
Genel
broad service
i.
yaygın servis
18
Genel
broad-leaved forest
i.
yapraklı orman
19
Genel
broad-billed sandpiper
i.
sürmeli kumkuşu
20
Genel
broad-ax
i.
savaş baltası
21
Genel
broad-ax
i.
balta
22
Genel
broad-spectrum
i.
geniş spektrumlu
23
Genel
broad experience
i.
engin tecrübe
24
Genel
broad shoulders
i.
geniş omuzlar
25
Genel
broad perspective
i.
geniş perspektif
26
Genel
broad opportunities
i.
geniş imkanlar
27
Genel
broad forehead
i.
geniş alın
28
Genel
broad concept
i.
geniş kavram
29
Genel
broad arrow
i.
ingiliz mallarını gösteren ok işareti
30
Genel
broad axe
i.
balta
31
Genel
broad hint
i.
çok belirgin ima
32
Genel
broad subject
i.
geniş konu
33
Genel
broad experience
i.
kapsamlı deneyim
34
Genel
broad experience
i.
geniş deneyim
35
Genel
broad experience
i.
kapsamlı tecrübe
36
Genel
broad experience
i.
geniş tecrübe
37
Genel
broad nasal bridge
i.
geniş burun kökü
38
Genel
broad interpretation
i.
geniş yorumlama
39
Genel
broad base of knowledge
i.
geniş bilgi tabanı
40
Genel
broad daylight
i.
güpegündüz vakit
41
Genel
broad [dialect]
i.
yolculuk
42
Genel
broad [dialect]
i.
gezi
43
Genel
broad acres
i.
çok dönümlü arazi
44
Genel
broad acres
i.
çok sayıda sahibi olan arazi
45
Genel
broad arrow
i.
dikenli ve geniş uçlu ok
46
Genel
broad arrow
i.
(mahkum kıyafetlerini işaretlemek için kullanılan) ok ucu işareti
47
Genel
broad-mindedness
i.
geniş mezheplilik
48
Genel
broad similarity
i.
geniş benzerlik
49
Genel
have a broad repercussion in press
f.
basında geniş yankı bulmak
50
Genel
have a broad repercussion
f.
geniş yankı bulmak
51
Genel
receive broad acceptance
f.
geniş kabul görmek
52
Genel
have a broad vision
f.
geniş vizyona sahip olmak
53
Genel
have a broad vision
f.
vizyonu geniş olmak
54
Genel
have a broad vision
f.
geniş vizyonu olmak
55
Genel
have a broad vision
f.
geniş vizyonlu olmak
56
Genel
look from a broad perspective
f.
geniş açıdan bakmak
57
Genel
have broad shoulders
f.
geniş omuzları olmak
58
Genel
have broad shoulders
f.
geniş omuzlu olmak
59
Genel
reach broad spectrum of costumers
f.
geniş yelpazede müşteriye ulaşmak
60
Genel
have a broad perspective/an open mind
f.
ufku geniş olmak
61
Genel
broad-side
f.
(bir şeyin) yan tarafına çarpmak
62
Genel
broad and shallow
s.
yayvan
63
Genel
broad minded
s.
geniş fikirli
64
Genel
broad shouldered
s.
geniş omuzlu
65
Genel
broad-footed
s.
taraklı
66
Genel
broad-minded
s.
hoşgörülü
67
Genel
broad-minded
s.
geniş fikirli
68
Genel
broad-minded
s.
açık fikirli
69
Genel
broad-backed
s.
geniş-sırtlı
70
Genel
a broad range of
s.
geniş bir
71
Genel
broad-based
s.
geniş tabanlı
72
Genel
broad in scope
s.
geniş kapsamlı
73
Genel
broad-brimmed
s.
geniş kenarlı (şapka vb.)
74
Genel
a broad array of
s.
çok çeşitli
75
Genel
a broad array of
s.
geniş çeşitlilikte
76
Genel
a broad array of
s.
envai çeşit
77
Genel
broad-edge
s.
geniş kenarlı
78
Genel
a broad range of
s.
geniş bir yelpazede farklı
79
Genel
broad-visioned
s.
vizyonu geniş
80
Genel
broad-visioned
s.
geniş vizyonlu
81
Genel
broad-visioned
s.
vizyonlu
82
Genel
broad-gauge
s.
geniş kapsamlı
83
Genel
broad-gauged
s.
geniş kapsamlı
84
Genel
broad-gage
s.
geniş boyutlu
85
Genel
broad-gage
s.
geniş kapsamlı
86
Genel
broad-gaged
s.
geniş boyutlu
87
Genel
broad-gaged
s.
geniş kapsamlı
88
Genel
broad-brush
s.
yüzeysel
89
Genel
broad-headed
s.
yuvarlak kafalı
90
Genel
broad-horned
s.
geniş boynuzlu
91
Genel
broad-minded
s.
mezhebi geniş
92
Genel
broad-shouldered
s.
geniş omuzlu
93
Genel
in broad daylight
zf.
güpegündüz
94
Genel
in broad terms
zf.
geniş manada
95
Genel
in broad day
zf.
güpegündüz
96
Genel
broad-mindedly
zf.
hoşgörüyle
97
Genel
broad-mindedly
zf.
anlayışla
98
Genel
in a broad sense
zf.
geniş anlamda
99
Genel
in broad terms
zf.
geniş anlamda
100
Genel
in a broad way
zf.
genel bir şekilde
101
Genel
broad (broadcast)
kısalt.
yayın
102
Genel
broad (broadcasting)
kısalt.
yayıncılık
Colloquial
103
Konuşma Dili
broad across the beam
i.
kalçası/güvertesi geniş
104
Konuşma Dili
broad across the beam
i.
poposu/bagajı/kaportası büyük
105
Konuşma Dili
broad brush
i.
yüzeysel
106
Konuşma Dili
broad across the beam
s.
kalçası geniş
107
Konuşma Dili
broad across the beam
s.
kalçası kocaman
108
Konuşma Dili
broad across the beam
s.
poposu büyük
109
Konuşma Dili
broad across the beam
s.
koca kıçlı
110
Konuşma Dili
broad across the beam
s.
büyük popolu
111
Konuşma Dili
broad across the beam
s.
geniş basenli
112
Konuşma Dili
broad across the beam
s.
kaidesi yerinde
Idioms
113
Deyim
broad shoulders
i.
omzunda/sırtında çok yük/sorumluluk olabilme/taşıyabilme
114
Deyim
broad shoulders
i.
omzuna/sırtına/çok yük/sorumluluk alabilme
115
Deyim
broad shoulders
i.
çok sorumluluk omuzlayabilme
116
Deyim
broad shoulders
i.
çok sorumluluk yüklenebilme
117
Deyim
broad shoulders
i.
çok sorumluluk sırtlanabilme
118
Deyim
broad shoulders
i.
çok sorumluluk üstlenebilme
119
Deyim
broad shoulders
i.
çok sorumluluk taşıyabilme
120
Deyim
broad shoulders
i.
sorumluluk almaya istekli/hevesli olma
121
Deyim
broad shoulders
i.
birden çok işi yapabilecek yetenekte olma
122
Deyim
broad strokes
i.
ana hatlarıyla
123
Deyim
broad brush strokes
i.
ana hatlarıyla
124
Deyim
broad (brush) strokes
i.
bir şeyin genel hatları
125
Deyim
broad strokes
i.
bir şeyin genel hatları
126
Deyim
a broad church
i.
fikir kulübü
127
Deyim
broad in the beam
i.
fıçı gibi
128
Deyim
a broad church
i.
özgür düşünce platformu
129
Deyim
broad hint
i.
vurgulu ve açık ima
130
Deyim
broad church
i.
17. yüzyıl'da ingiliz kilisesi'nin doktrin ve ayinler gibi bazı ibadetlerini reddeden grup
131
Deyim
broad church
i.
farklı görüş ve fikirlere sahip kişilerden oluşan grup
132
Deyim
broad church
i.
özgür düşünce platformu
133
Deyim
broad daylight
i.
gün ışığı
134
Deyim
broad daylight
i.
doğal ışık
135
Deyim
have broad shoulders
f.
omzunda/sırtında çok yük/sorumluluk olabilmek/taşıyabilmek
136
Deyim
have broad shoulders
f.
omzuna/sırtına/çok yük/sorumluluk alabilmek
137
Deyim
have broad shoulders
f.
çok sorumluluk omuzlayabilmek
138
Deyim
have broad shoulders
f.
çok sorumluluk yüklenebilmek
139
Deyim
have broad shoulders
f.
çok sorumluluk sırtlanabilmek
140
Deyim
have broad shoulders
f.
çok sorumluluk üstlenebilmek
141
Deyim
have broad shoulders
f.
çok sorumluluk taşıyabilmek
142
Deyim
have broad shoulders
f.
sorumluluk almaya istekli/hevesli olmak
143
Deyim
have broad shoulders
f.
birden çok işi yapabilecek yetenekte olmak
144
Deyim
paint something with a broad brush
f.
genel hatlarını çizmek
145
Deyim
paint something with a broad brush
f.
genel hatlarıyla anlatmak
146
Deyim
paint something with a broad brush
f.
ana hatlarıyla anlatmak
147
Deyim
paint something with a broad brush
f.
temel özelliklerini anlatmak
148
Deyim
paint something with a broad brush
f.
ayrıntılara girmeden anlatmak
149
Deyim
paint something with a broad brush
f.
derine inmeden/yüzeysel olarak anlatmak
150
Deyim
paint something with a broad brush
f.
genel bir resmini çizmek
151
Deyim
have a broad back
f.
geniş olmak
152
Deyim
have a broad back
f.
eleştiri kaldırabilmek
153
Deyim
have broad shoulders
f.
eleştirilere göğüs gerecek güçte olmak
154
Deyim
hit the broad side of a barn
f.
kolay görünen işi yapamamak
155
Deyim
be broad in the beam
f.
(gemi) tam genişliği fazla olmak
156
Deyim
be broad in the beam
f.
(gemi) eni geniş olmak
157
Deyim
be broad in the beam
f.
alt güvertesi geniş olmak
158
Deyim
be broad in the beam
f.
kaportası geniş olmak
159
Deyim
be broad in the beam
f.
büyük popolu olmak
160
Deyim
be broad in the beam
f.
totosu büyük olmak
161
Deyim
have a broad back
f.
eleştiriden/yargılanmaktan etkilenmemek
162
Deyim
have a broad back
f.
yorulmadan yardım edebilmek
163
Deyim
have a broad back
f.
bıkmadan yardım edebilmek
164
Deyim
have a broad back
f.
bıkmadan/yorulmadan danışmanlık yapabilmek
165
Deyim
have a broad back
f.
bıkmadan/yorulmadan yol gösterebilmek
166
Deyim
have a broad back
f.
bıkmadan/yorulmadan akıl verebilmek
167
Deyim
have broad shoulders
f.
omzuna/sırtına çok yük/sorumluluk alabilmek
168
Deyim
broad in the beam
s.
toplu (vücut)
169
Deyim
broad in the beam
s.
tam genişliği fazla (gemi)
170
Deyim
broad in the beam
s.
eni geniş (gemi)
171
Deyim
broad in the beam
s.
alt güvertesi geniş (gemi)
172
Deyim
broad in the beam
s.
poposu büyük/geniş
173
Deyim
broad in the beam
s.
kaportası büyük/geniş
174
Deyim
broad in the beam
s.
koca götlü
175
Deyim
as broad as it is long
expr.
ayvaz kasap hep bir hesap
176
Deyim
as broad as a barn door
expr.
çok geniş
177
Deyim
broad brush strokes
expr.
detaylara girmeden
178
Deyim
broad in the beam
expr.
çok şişman
179
Deyim
with broad strokes
expr.
genel hatlarıyla
180
Deyim
in broad daylight
expr.
güpegündüz
181
Deyim
in broad daylight
expr.
gün ışığında
182
Deyim
in broad strokes
expr.
genel hatlarıyla
183
Deyim
in broad strokes
expr.
genel olarak
184
Deyim
broad as a barn door
expr.
gepgeniş
185
Deyim
as broad as a barn door
expr.
gepgeniş
186
Deyim
with broad strokes
expr.
genel olarak
187
Deyim
broad in the beam
expr.
geniş
188
Deyim
as broad as it is long
expr.
iki eşit seçenek arasında karar verememe durumu
189
Deyim
can't find one's butt with both hands in broad daylight
expr.
iki eliyle bir işi beceremeyen
190
Deyim
can't hit the broad side of a barn
expr.
koskoca bir hedefi bile vurmaktan aciz
191
Deyim
can't hit the broad side of a barn
expr.
koskoca hedefi bile vuramayan
192
Deyim
broad brush strokes
expr.
kaba hatlarıyla
193
Deyim
broad as a barn door
expr.
kocaman
194
Deyim
as broad as a barn door
expr.
kocaman
195
Deyim
broad strokes
expr.
kaba hatlarıyla
196
Deyim
can't find one's butt with both hands in broad daylight
expr.
son derece aptal veya beceriksiz
197
Deyim
broad daylight
expr.
gündüz gözüne
198
Deyim
broad daylight
expr.
güpegündüz
199
Deyim
broad daylight
expr.
gündüz gözüyle
200
Deyim
in broad (brush) strokes
expr.
genel hatlarıyla
201
Deyim
in broad (brush) strokes
expr.
ana hatlarıyla
202
Deyim
in broad (brush) strokes
expr.
detaylara girmeden
203
Deyim
in broad (brush) strokes
expr.
kaba hatlarıyla
204
Deyim
in broad (brush) strokes
expr.
kabataslak
205
Deyim
it's as broad as it is long [uk]
expr.
ayvaz kasap hep bir hesap
206
Deyim
it's as broad as it is long [uk]
expr.
ha öyle olmuş ha böyle aynı kapıya çıkar
207
Deyim
it's as broad as it is long [uk]
expr.
hepsi bir
208
Deyim
it's as broad as it is long [uk]
expr.
hangi seçenek yeğlenirse yeğlensin sonuç değişmez
209
Deyim
it's as broad as it is long [uk]
expr.
hiç fark etmez
210
Deyim
it's as broad as it is long [uk]
expr.
öyle ya da böyle fark etmez
211
Deyim
it's as broad as it's long
expr.
ayvaz kasap hep bir hesap
212
Deyim
it's as broad as it's long
expr.
ha öyle olmuş ha böyle aynı kapıya çıkar
213
Deyim
it's as broad as it's long
expr.
hepsi bir
214
Deyim
it's as broad as it's long
expr.
hangi seçenek yeğlenirse yeğlensin sonuç değişmez
215
Deyim
it's as broad as it's long
expr.
hiç fark etmez
216
Deyim
it's as broad as it's long
expr.
öyle ya da böyle fark etmez
Trade/Economic
217
Ticaret/Ekonomi
broad price policy
i.
ana fiyat politikası
218
Ticaret/Ekonomi
broad market
i.
alınıp satılan menkullerin çeşitliliği
219
Ticaret/Ekonomi
broad market
i.
borsanın genişliği
220
Ticaret/Ekonomi
broad scanning
i.
geniş bakış açısı
221
Ticaret/Ekonomi
broad market
i.
geniş pazar
222
Ticaret/Ekonomi
broad authority
i.
geniş yetki
223
Ticaret/Ekonomi
broad service
i.
geniş hizmet
224
Ticaret/Ekonomi
broad money supply
i.
geniş para arzı
225
Ticaret/Ekonomi
broad match modifier
i.
geniş eşleme düzenleyici
226
Ticaret/Ekonomi
broad match
i.
geniş eşleme
227
Ticaret/Ekonomi
classification of broad economic categories
i.
geniş ekonomik grupların sınıflaması
228
Ticaret/Ekonomi
broad market
i.
geniş piyasa
229
Ticaret/Ekonomi
broad service network
i.
geniş hizmet ağı
230
Ticaret/Ekonomi
broad-defined unemployment
i.
geniş tanımlı işsizlik
Law
231
Hukuk
broad interpretation
i.
yargı eylemciliği
232
Hukuk
broad interpretation
i.
yargısal aktivizm
Politics
233
Siyasal
broad reform
i.
kapsamlı reform
234
Siyasal
broad seal
i.
bir ulusun ve devletin resmi mührü
235
Siyasal
broad-based
s.
geniş tabanlı
236
Siyasal
broad church
s.
ritüellerin serbestçe yorumlanmasını vurgulayan bir anglikan kilisesi partisine ait
Technical
237
Teknik
broad axe
i.
dülger baltası
238
Teknik
broad footed rail
i.
düz ayaklı ray
239
Teknik
broad band random vibration
i.
geniş bantlı rasgele titreşim
240
Teknik
broad gauge
i.
geniş hat
241
Teknik
broad repeater
i.
genel yayın aktarıcısı
242
Teknik
broad gage
i.
geniş hat
243
Teknik
broad flanged beam
i.
geniş tabanlı putrel
244
Teknik
broad beam headlight
i.
geniş hüzmeli far
245
Teknik
broad axe
i.
geniş ağızlı balta
246
Teknik
broad strip mill
i.
geniş şerit haddesi
247
Teknik
rectangular broad crested weir
i.
geniş eşikli dikdörtgen savak
248
Teknik
broad strip
i.
geniş şerit
249
Teknik
broad flanged beam
i.
geniş ayaklı profil
250
Teknik
broad beam headlamp
i.
geniş hüzmeli far
251
Teknik
broad lines
i.
geniş çizgiler
252
Teknik
broad beam
i.
geniş ışın
253
Teknik
broad hatchet
i.
geniş ağızlı satır
254
Teknik
broad band
i.
geniş bant
255
Teknik
broad crested weir
i.
kalın kenarlı savak
Computer
256
Bilgisayar
broad repeater
i.
genel yayın aktarıcısı
Informatics
257
Bilişim
broad match
i.
geniş eşleme
Textile
258
Tekstil
broad pocket
i.
verev cep
Construction
259
İnşaat
broad base terrace
i.
geniş tabanlı teras
Automotive
260
Otomotiv
broad beam headlight
i.
geniş huzmeli far
261
Otomotiv
broad beam headlamp
i.
geniş huzmeli far
262
Otomotiv
broad service network
i.
yaygın servis ağı
Traffic
263
Trafik
broad [uk]
i.
tali yol
Railway
264
Demiryolu
broad gauge
i.
geniş hatlı demiryolu
265
Demiryolu
broad-gauge railway
i.
geniş hatlı demiryolu
266
Demiryolu
broad gauge
i.
geniş hat demiryolu
267
Demiryolu
broad gauge
i.
geniş hat
268
Demiryolu
broad gauge railway
i.
geniş hatlı demiryolu
269
Demiryolu
broad gauge
s.
(demiryolu) geniş hatlı
270
Demiryolu
broad-gauge
s.
(ray) geniş açıklıklı
Marine
271
Denizcilik
broad reach
i.
geniş apaz seyir
272
Denizcilik
broad reach
i.
yelkende açık apaz seyir
273
Denizcilik
broad pennant
i.
komodor sancağı
274
Denizcilik
broad pennant
i.
komodor forsu
275
Denizcilik
broad on the beam
zf.
pruvadan 90 derece açıda
276
Denizcilik
broad on the bow
zf.
pruvadan 45 derece açıda
277
Denizcilik
broad on the quarter
zf.
pruvdan 135 derece açıda
Medical
278
Medikal
broad big toes
i.
geniş büyük ayak parmakları
279
Medikal
broad nasal root
i.
geniş burun kökü
280
Medikal
broad thumbs
i.
geniş baş parmaklar
281
Medikal
broad spectrum penicillin
i.
geniş spektrumlu penisilin
282
Medikal
broad spectrum antibiotic
i.
geniş spektrumlu antibiyotik
283
Medikal
a broad clinical and pathologic spectrum
i.
geniş bir klinik ve patolojik spektrum
284
Medikal
a broad range of patients
i.
geniş bir hasta grubu
285
Medikal
broad spectrum antibiotic
i.
geniş kullanım alanlı antibiyotik
286
Medikal
broad ligament abscess
i.
ligamentum latum apsesi
287
Medikal
broad thumb-hallux syndrome
i.
rubin stein-taybi sendromu
Pathology
288
Patoloji
malignant neoplasm of broad ligament
i.
geniş ligament malign neoplazmı
289
Patoloji
embryonic cyst of broad ligament
i.
geniş ligament embriyonik kisti
290
Patoloji
haematoma of broad ligament
i.
geniş ligamentin hematomu
Pharmaceutics
291
Eczacılık
broad-spectrum
s.
(antibiyotik) çok sayıda farklı organizmaya karşı etkili
Gastronomy
292
Mutfak
mashed broad beans with dill
i.
fava
293
Mutfak
fresh broad bean
i.
taze bakla
Marine Biology
294
Deniz Biyolojisi
broad-nosed pipefish
i.
deniziğnesi balığı
295
Deniz Biyolojisi
broad-nosed pipefish
i.
deniziğnesi
Astronomy
296
Gökbilim
broad absorption line quasar
i.
geniş soğurma çizgili kuasar
Zoology
297
Zooloji
broad fish tapeworm
i.
balık tenyası
298
Zooloji
broad-bodied chaser
i.
yusufçuk
Botanic
299
Botanik
broad beech fern (phegopteris hexagonoptera)
i.
saman renkli çizgileri olan, kuzey amerika'nın ormanlık bölgelerine özgü bir kayın eğrelti
300
Botanik
broad-bean
i.
bakla
301
Botanik
broad bean
i.
bakla
302
Botanik
broad-bean plant
i.
bakla
303
Botanik
broad-leaved plantain
i.
büyük yapraklı sinirotu
304
Botanik
broad-leaved tree
i.
geniş yapraklı ağaç
305
Botanik
broad leaf
i.
geniş yaprak
306
Botanik
shelled broad beans
i.
iç bakla
307
Botanik
broad-leaved plantain
i.
sinirotu
308
Botanik
broad-leaved plantain
i.
sinir otu
309
Botanik
broad-leaved trees
i.
yayvan yapraklı ağaçlar
310
Botanik
broad leaf trees
i.
yayvan yapraklı ağaçlar
311
Botanik
broad leaved tree
i.
yapraklarını dökmeyen ağaç
312
Botanik
broad-leaved asarabacca
i.
kanada ile abd'nin doğu ve orta kesimlerinde yetişen yaprak döken bodur çok yıllık bir bitki
313
Botanik
broad leaved goldenrod
i.
papatyagiller familyasından kuzey amerika'ya özgü çok yıllık otsu bir bitki
314
Botanik
broad-leaved helleborine (epipactis helleborine)
i.
bindallı çiçeği
315
Botanik
broad-leaved dock
i.
yabani labada
316
Botanik
broad-leaved everlasting pea
i.
sonsuz bezelye
317
Botanik
broad-leaved everlasting pea
i.
ebedi bezelye
318
Botanik
broad-leaved everlasting pea
i.
güney avrupa'ya özgü olup kuzey amerika'da da yetiştirilen, mor pembe veya beyaz çiçekli çok yıllık tırmanıcı bir bitki
319
Botanik
broad-leaved bottletree
i.
beyaz çiçekli ve geniş yapraklı bir kuzey avustralya ağacı
320
Botanik
broad buckler-fern (dryopteris dilatata)
i.
ayu piluncu
321
Botanik
broad leaved centaury
i.
geniş yapraklı bir kantaron çeşidi
322
Botanik
broad-leaved montia (montia cordifolia)
i.
kuzey amerika'ya özgü bir sukulent bitki
323
Botanik
broad-leaved plantain
i.
kırmızımsı yaprak sapları ve geniş yaprakları olan bir kuzey amerika sinirotu
324
Botanik
broad-leaved twayblade (listera convallarioides)
i.
kuzey amerika'ya özgü küçük bir orkide
325
Botanik
broad-leaved montia (montia cordifolia)
i.
kuzey amerika'nın batısında yetişen beyaz çiçekli bir sukulent bitki
326
Botanik
broad-leaved twayblade (listera convallarioides)
i.
kuzey amerika'ya özgü küçük bir orkide
327
Botanik
broad-leafed
s.
geniş yapraklı
328
Botanik
broad-leaved
s.
geniş yapraklı
Agriculture
329
Tarım
broad bean seed
i.
bakla tohumu
330
Tarım
broad-base terrace
i.
geniş tabanlı teras
331
Tarım
broad-channel terrace
i.
geniş tabanlı teras
332
Tarım
broad beans
i.
kuru bakla
333
Tarım
broad-bean plant
i.
kuru bakla
334
Tarım
broad bean
i.
kuru bakla
Tobacco
335
Tütün
slightly broad
s.
biraz enlice
Forestry
336
Ormancılık
temperate broad-leaf forests
i.
ılıman bölge yaprak döken ormanlar
Linguistics
337
Dilbilim
broad transcription
i.
ayrıntısız çevriyazı
338
Dilbilim
broad vowel
i.
yayvan ünlü
339
Dilbilim
broad a
i.
geniş a sesi
Religious
340
Dini
broad-church
s.
ritüel ve doktrinlerin serbestleştirilmesini savunan bir anglikan topluluğunun üyelerine ait
341
Dini
broad-church
s.
ritüel ve doktrinlerin serbestleştirilmesini savunan bir anglikan topluluğunun üyeleriyle ilgili
Geography
342
Coğrafya
broad top city
i.
pensilvanya eyaletinde yerleşim yeri
343
Coğrafya
broad [dialect] [uk]
i.
ovaya yayılan nehir
344
Coğrafya
broad river
i.
abd'de bir nehri
345
Coğrafya
broad [dialect] [uk]
i.
(doğu norfolk ve suffolk'ta) sığ göl
346
Coğrafya
french broad river
i.
abd'de bir nehir
Geology
347
Jeoloji
broad-band seismograph
i.
geniş band deprem kayıtçısı
348
Jeoloji
broad-band seismic station
i.
geniş band deprem kayıtçısı
Sport
349
Spor
running broad jump
i.
koşarak yüksek atlama
350
Spor
broad jump
i.
uzun atlama
Theatre
351
Tiyatro
broad light
i.
dağınık ışık
Cinema
352
Sinema
double broad
i.
çift dağıtıcı
353
Sinema
broad (side)
i.
yansıtıcı yayındırıcı
Ornithology
354
Kuşbilim
broad–tailed parrot
i.
yassıkuyruklu papağan
355
Kuşbilim
broad-winged hawk
i.
genişkanatlı şahin
356
Kuşbilim
broad–wing hawk
i.
genişkanatlı şahin
Slang
357
Argo
square-john broad
i.
harbici karı/kadın
358
Argo
square-john broad
i.
doğrucu davut
359
Argo
square john broad
i.
doğrucu davut
360
Argo
square john broad
i.
harbici karı/kadın
361
Argo
broad across the beam
expr.
kocaman kalçaları olma
362
Argo
broad across the beam
expr.
gemi gibi kalçaları olma
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of broad
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy