|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
Common Usage |
|
1 |
Yaygın Kullanım |
büyük başarı |
great success i.
|
|
General |
|
2 |
Genel |
iş başarı belgesi |
recommendation i.
|
|
3 |
Genel |
kolay kazanılan başarı |
walkover i.
|
|
4 |
Genel |
parlak başarı |
eclat i.
|
|
5 |
Genel |
başarı belgesi |
certificate of achievement i.
|
|
6 |
Genel |
başarı ihtiyacı |
achievement need i.
|
|
7 |
Genel |
işletmelerde başarı |
success in business i.
|
|
8 |
Genel |
beklenenden daha az başarı gösteren |
underachieving i.
|
|
9 |
Genel |
bir işi başarı ile yapmanın yolları |
ways and means i.
|
|
10 |
Genel |
parlak başarı |
triumph i.
|
|
11 |
Genel |
beklenmedik başarı |
fluke i.
|
|
12 |
Genel |
kolay kazanılmış başarı |
walkaway i.
|
|
13 |
Genel |
başarı notu |
final grade i.
|
|
14 |
Genel |
popüler kültürde başarı |
success in popular culture i.
|
|
15 |
Genel |
övünülecek başarı |
a feather in one's cap i.
|
|
16 |
Genel |
başarı ihtimali az bir işe girişme |
wildcatting i.
|
|
17 |
Genel |
akademik başarı |
academic achievement i.
|
|
18 |
Genel |
üstün başarı |
exploit i.
|
|
19 |
Genel |
iş hayatında hiç başarı gösteremeyen kimse |
failure i.
|
|
20 |
Genel |
başarı şansı |
prospects i.
|
|
21 |
Genel |
kesin başarı |
masterstroke i.
|
|
22 |
Genel |
başarı güdüsü |
achievement motivation i.
|
|
23 |
Genel |
başarı ihtimali az olup gerçekleşince kazancı çok olan bir iş |
a long shot i.
|
|
24 |
Genel |
beklenmedik başarı |
strike i.
|
|
25 |
Genel |
işletmede başarı |
success in business i.
|
|
|
26 |
Genel |
parlak başarı |
brilliant achievement i.
|
|
27 |
Genel |
üstün başarı |
wonderwork i.
|
|
28 |
Genel |
başarı kazanamayan kimse veya şey |
failure i.
|
|
29 |
Genel |
başarı güdülemesi |
achievement motivation i.
|
|
30 |
Genel |
büyük bir başarı |
a howling success i.
|
|
31 |
Genel |
başarı ihtiyacı |
the need of success i.
|
|
32 |
Genel |
meslekte başarı kazanma |
career i.
|
|
33 |
Genel |
büyük kayıplarla kazanılan başarı |
pyrrhic victory i.
|
|
34 |
Genel |
beklenilenden daha az başarı gösterme |
underachieving i.
|
|
35 |
Genel |
boş başarı |
hollow victory i.
|
|
36 |
Genel |
üstün başarı |
eclat i.
|
|
37 |
Genel |
büyük başarı |
blockbuster i.
|
|
38 |
Genel |
gelecekte yararı dokunacak bir başarı |
a feather in your cap i.
|
|
39 |
Genel |
çocuklarda başarı |
success in children i.
|
|
40 |
Genel |
başarı şansı |
a fighting chance i.
|
|
41 |
Genel |
başarı şansı |
a fair chance i.
|
|
42 |
Genel |
başarı düzeyi |
success level i.
|
|
43 |
Genel |
büyük bir başarı |
big time i.
|
|
44 |
Genel |
üstün başarı |
overachievement i.
|
|
45 |
Genel |
yetersiz başarı |
underachievement i.
|
|
46 |
Genel |
eksik başarı |
underachievement i.
|
|
47 |
Genel |
yüksek başarı |
overachievement i.
|
|
48 |
Genel |
iş hayatında başarı |
success in business life i.
|
|
49 |
Genel |
başarı ölçüsü |
success criterion i.
|
|
50 |
Genel |
arkası gelmeyen başarı |
flash in the pan i.
|
|
51 |
Genel |
beceri ile elde edilen başarı |
tour de force i.
|
|
52 |
Genel |
başarı grafiği |
success rate i.
|
|
53 |
Genel |
başarı sıralaması |
success rating i.
|
|
54 |
Genel |
düşük başarı |
underachievement i.
|
|
55 |
Genel |
başarı öyküsü |
success story i.
|
|
56 |
Genel |
askeri başarı |
military success i.
|
|
57 |
Genel |
artan başarı |
increasing success i.
|
|
58 |
Genel |
başarı oranı |
success rate i.
|
|
59 |
Genel |
başarı puanı |
success grade i.
|
|
60 |
Genel |
başarı puanı |
success rate i.
|
|
61 |
Genel |
başarı puanı |
success point i.
|
|
62 |
Genel |
başarı göstergesi |
success indicator i.
|
|
63 |
Genel |
başarı göstergesi |
success sign i.
|
|
64 |
Genel |
başarı kriterleri |
success criteria i.
|
|
65 |
Genel |
başarı ortalaması |
success average i.
|
|
66 |
Genel |
olağanüstü başarı |
exploit i.
|
|
67 |
Genel |
en üstün başarı düzeyi |
high-water mark i.
|
|
68 |
Genel |
başarı kaygısı |
success anxiety i.
|
|
69 |
Genel |
beklenmedik başarı gösteren yarış atı |
dark horse i.
|
|
70 |
Genel |
beklenmedik başarı gösteren kişi |
dark horse i.
|
|
71 |
Genel |
beklenmedik başarı gösteren politikacı |
dark horse i.
|
|
72 |
Genel |
başarı hikayesi |
success story i.
|
|
73 |
Genel |
olağanüstü başarı |
extraordinary success i.
|
|
74 |
Genel |
üstün başarı |
outstanding success i.
|
|
75 |
Genel |
büyük başarı |
considerable success i.
|
|
76 |
Genel |
büyük başarı |
conspicuous success i.
|
|
77 |
Genel |
büyük başarı |
spectacular success i.
|
|
78 |
Genel |
büyük başarı |
overwhelming success i.
|
|
79 |
Genel |
büyük başarı |
tremendous success i.
|
|
80 |
Genel |
büyük başarı |
notable success i.
|
|
81 |
Genel |
görülmemiş başarı |
unprecedented success i.
|
|
82 |
Genel |
büyük başarı |
remarkable success i.
|
|
83 |
Genel |
büyük başarı |
enormous success i.
|
|
84 |
Genel |
büyük başarı |
phenomenal success i.
|
|
85 |
Genel |
başarı ölçütleri |
success criteria i.
|
|
86 |
Genel |
başarı beklentisi |
success expectancy i.
|
|
87 |
Genel |
parlak başarı |
brilliant success i.
|
|
88 |
Genel |
parlak başarı |
crowning achievement i.
|
|
89 |
Genel |
başarı testi |
achievement test i.
|
|
90 |
Genel |
tarihi başarı |
a historic success i.
|
|
91 |
Genel |
tarihi bir başarı |
a historic success i.
|
|
92 |
Genel |
büyük başarı |
ultimate success i.
|
|
93 |
Genel |
başarı bursu |
success scholarship i.
|
|
94 |
Genel |
başarı bursu |
achievement grant i.
|
|
95 |
Genel |
başarı performansı |
performance of success i.
|
|
96 |
Genel |
başarı öyküleri |
success stories i.
|
|
97 |
Genel |
başarı hikayeleri |
success stories i.
|
|
98 |
Genel |
başarı duygusu |
sense of achievement i.
|
|
99 |
Genel |
aldatıcı/yanıltıcı başarı duygusu |
false sense of success i.
|
|
100 |
Genel |
başarı madalyaları |
merit badges i.
|
|
101 |
Genel |
başarı şansı |
chance of success i.
|
|
102 |
Genel |
başarı şansı |
likelihood of success i.
|
|
103 |
Genel |
yaşam boyu başarı ödülü |
lifetime achievement award i.
|
|
104 |
Genel |
başarı hedefleri teorisi |
achievement goal theory i.
|
|
105 |
Genel |
başarı kriteri |
success criterion i.
|
|
106 |
Genel |
başarı ölçütü |
success criterion i.
|
|
107 |
Genel |
kolay elde edilen başarı |
cheap victory i.
|
|
108 |
Genel |
başarı için fırsatlar |
opportunities for achievement i.
|
|
109 |
Genel |
her başarı |
every success i.
|
|
110 |
Genel |
üstün başarı belgesi |
certificate of high achievement i.
|
|
111 |
Genel |
üstün başarı belgesi |
certificate of merit i.
|
|
112 |
Genel |
üstün başarı belgesi |
certificate of excellence i.
|
|
113 |
Genel |
başarı sırası |
ranking i.
|
|
114 |
Genel |
başarı düzeyi |
level of achievement i.
|
|
115 |
Genel |
başarı izleme ve değerlendirme raporu |
follow-up diary i.
|
|
116 |
Genel |
nihai başarı |
final accomplishment i.
|
|
117 |
Genel |
ticari başarı |
commercial success i.
|
|
118 |
Genel |
kendiyle ilgili bir şeye (başarı/plan) engel olma |
self-sabotage i.
|
|
119 |
Genel |
ekonomik başarı |
economic success i.
|
|
120 |
Genel |
gerçek başarı |
real success i.
|
|
121 |
Genel |
etkileyici bir başarı |
feat i.
|
|
122 |
Genel |
taçlandıran başarı |
capstone i.
|
|
123 |
Genel |
taçlandıran başarı |
copestone i.
|
|
124 |
Genel |
mesleki başarı |
career i.
|
|
125 |
Genel |
taçlandıran son başarı |
capsheaf i.
|
|
126 |
Genel |
başarı sırası |
rankings i.
|
|
127 |
Genel |
harikulade başarı |
éclat i.
|
|
128 |
Genel |
açıkça görülen başarı |
éclat i.
|
|
129 |
Genel |
başarı göstergesi olmama |
unfavorableness i.
|
|
130 |
Genel |
başarı göstergesi olmama |
unfavourableness i.
|
|
131 |
Genel |
başarı aracı |
engine i.
|
|
132 |
Genel |
başarı araçları |
engine i.
|
|
133 |
Genel |
ani başarı |
bang i.
|
|
134 |
Genel |
en yüksek başarı |
best i.
|
|
135 |
Genel |
başarı elde etme yolu |
making i.
|
|
136 |
Genel |
dikkate değer başarı |
mastery [obsolete] i.
|
|
137 |
Genel |
etkileyici başarı |
mastery [obsolete] i.
|
|
138 |
Genel |
olağanüstü başarı |
whow i.
|
|
139 |
Genel |
en üstün başarı |
blue ribband i.
|
|
140 |
Genel |
kişisel başarı |
handiwork i.
|
|
141 |
Genel |
vasat beceri, başarı veya performans |
mediocrity i.
|
|
142 |
Genel |
erkek izcilere özel projelerde verilen başarı madalyası |
merit badge i.
|
|
143 |
Genel |
olağanüstü başarı |
wow i.
|
|
144 |
Genel |
muhteşem başarı |
wow i.
|
|
145 |
Genel |
üstün başarı |
wow i.
|
|
146 |
Genel |
ulaşılabilecek en az başarı |
worst i.
|
|
147 |
Genel |
büyük başarı |
bomb [uk] i.
|
|
148 |
Genel |
arka arkaya elde edilen üç başarı |
hat trick i.
|
|
149 |
Genel |
üst üste elde edilen üç başarı |
hat-trick i.
|
|
150 |
Genel |
kısa süreliğine popülerlik veya ekonomik başarı kazanan kimse |
boomer i.
|
|
151 |
Genel |
başarı aracı |
bootstrap i.
|
|
152 |
Genel |
çok hızlı başarı elde eden kimse |
highflier i.
|
|
153 |
Genel |
çok hızlı başarı elde eden kimse |
high-flier i.
|
|
154 |
Genel |
nadir başarı |
hole in one i.
|
|
155 |
Genel |
dikkate değer başarı |
hole in one i.
|
|
156 |
Genel |
nadir başarı |
hole-in-one i.
|
|
157 |
Genel |
dikkate değer başarı |
hole-in-one i.
|
|
158 |
Genel |
etkileyici başarı |
home run i.
|
|
159 |
Genel |
üstün başarı |
home run i.
|
|
160 |
Genel |
üstün başarı ödülü |
honor i.
|
|
161 |
Genel |
camp fire organizasyonunda gençlere verilen başarı ödülü |
honor i.
|
|
162 |
Genel |
üstün başarı ödülü |
honour i.
|
|
163 |
Genel |
camp fire organizasyonunda gençlere verilen başarı ödülü |
honour i.
|
|
164 |
Genel |
başarı getiren yetenek |
mojo i.
|
|
165 |
Genel |
büyük başarı |
revelation i.
|
|
166 |
Genel |
başarı şansı |
look-in i.
|
|
167 |
Genel |
(genellikle e-posta ile gönderilen) uydurmasyon başarı hikayeleri |
glurge i.
|
|
168 |
Genel |
başarı ihtimali bulunan eylem veya yöntemlere dört elle sarılma |
desperation i.
|
|
169 |
Genel |
başarı hikayesi |
geste i.
|
|
170 |
Genel |
imtiyaz sağlayan faaliyet veya başarı |
grace i.
|
|
171 |
Genel |
dikkat çekici başarı |
hit i.
|
|
172 |
Genel |
unutulmaz başarı |
one for the book i.
|
|
173 |
Genel |
sosyal başarı |
complement [obsolete] i.
|
|
174 |
Genel |
başarı, zenginlik, nüfuz gibi özellikler ile öne çıkan üçgenimsi bölge |
golden triangle i.
|
|
175 |
Genel |
başarı nişanesi |
bell i.
|
|
176 |
Genel |
hanedan armalarındaki başarı tasviri |
coat armor [obsolete] i.
|
|
177 |
Genel |
hanedan armalarındaki başarı amblemi |
coat armor i.
|
|
178 |
Genel |
başarı seviyesi |
drawer i.
|
|
179 |
Genel |
başarı ile gelen şöhret |
famousness i.
|
|
180 |
Genel |
kayda değer başarı |
piece of work i.
|
|
181 |
Genel |
şans eseri elde edilen başarı |
felicity i.
|
|
182 |
Genel |
başarı fırsatı |
inning i.
|
|
183 |
Genel |
başarı şansı |
potluck i.
|
|
184 |
Genel |
güç ile elde edilen diplomatik başarı |
power play i.
|
|
185 |
Genel |
temel başarı kaynağı |
core asset i.
|
|
186 |
Genel |
üstün başarı |
flying colors i.
|
|
187 |
Genel |
üstün başarı |
flying colours i.
|
|
188 |
Genel |
(yetenek, başarı bakımından) istatiksel olarak olasılık aralığının dışında kalan kimse |
outlier i.
|
|
189 |
Genel |
kolay kazanılan başarı |
romp i.
|
|
190 |
Genel |
(iyilik, başarı veya zarafet sembolü olarak) güller |
roses i.
|
|
191 |
Genel |
şans eseri gelen başarı |
fortune i.
|
|
192 |
Genel |
tesadüfi başarı |
fortune i.
|
|
193 |
Genel |
organik başarı |
bona fide hit
i.
|
|
194 |
Genel |
eleştirel başarı |
critical success i.
|
|
195 |
Genel |
finansal başarı |
financial success i.
|
|
196 |
Genel |
parasal başarı |
financial success i.
|
|
197 |
Genel |
başarı ödüllü şair |
poet laureate i.
|
|
198 |
Genel |
bariz başarı şansı |
prospect i.
|
|
199 |
Genel |
başarı ödülü |
spurs i.
|
|
200 |
Genel |
sıra dışı başarı |
succès fou i.
|
|
201 |
Genel |
beklenmedik başarı |
succès fou i.
|
|
202 |
Genel |
yetenek ile gelen başarı |
succèsdestime i.
|
|
203 |
Genel |
liyakatli başarı |
succèsdestime i.
|
|
204 |
Genel |
sıra dışı başarı |
succèsfou i.
|
|
205 |
Genel |
beklenmedik başarı |
succèsfou i.
|
|
206 |
Genel |
üstün başarı gösteren kimse |
superachiever i.
|
|
207 |
Genel |
üstün başarı |
superexcellence i.
|
|
208 |
Genel |
üstün başarı |
distinction i.
|
|
209 |
Genel |
önemli başarı |
biggie i.
|
|
210 |
Genel |
rahat kazanılan başarı |
romp i.
|
|
211 |
Genel |
en çok başarı kazanan biri olmak (bir konuda) |
run away with f.
|
|
212 |
Genel |
büyük başarı kazanmak |
make a great success f.
|
|
213 |
Genel |
başarı sağlayamamak |
fall flat f.
|
|
214 |
Genel |
beklenenden daha az başarı göstermek |
underachieve f.
|
|
215 |
Genel |
ortalamanın üstünde başarı elde etmek |
achieve on average f.
|
|
216 |
Genel |
başarı kazanmak |
carry f.
|
|
217 |
Genel |
başarı dilemek |
wish somebody good luck f.
|
|
218 |
Genel |
başarı kazanmak |
be successful f.
|
|
219 |
Genel |
büyük başarı kazanmak |
have a great success f.
|
|
220 |
Genel |
başarı kazanmak |
score f.
|
|
221 |
Genel |
üstün başarı sağlamak |
make a hit f.
|
|
222 |
Genel |
başarı getirmek |
bring success f.
|
|
223 |
Genel |
başarı kazanmak |
arrive f.
|
|
224 |
Genel |
umulmadık bir anda başarı kazanmak |
hit the jackpot f.
|
|
225 |
Genel |
başarı ile tamamlamak |
put across f.
|
|
226 |
Genel |
başarı elde etmek |
achieve f.
|
|
227 |
Genel |
başarı elde etmek |
overcome f.
|
|
228 |
Genel |
başarı elde etmek |
win through f.
|
|
229 |
Genel |
başarı elde etmek |
accomplish f.
|
|
230 |
Genel |
başarı elde etmek |
succeed f.
|
|
231 |
Genel |
başarı ile sürdürmek |
carry on with success f.
|
|
232 |
Genel |
başarı elde etmek |
achieve success f.
|
|
233 |
Genel |
başarı kazanmak |
succeed f.
|
|
234 |
Genel |
başarı kazanmak |
earn success f.
|
|
235 |
Genel |
başarı göstermek |
hit pay dirt f.
|
|
236 |
Genel |
başarı göstermek |
hit the jackpot f.
|
|
237 |
Genel |
başarı dilemek |
wish success (to someone) f.
|
|
238 |
Genel |
büyük bir başarı kazanmak |
hit the bullseye f.
|
|
239 |
Genel |
umulmadık bir anda başarı kazanmak |
hit the bullseye f.
|
|
240 |
Genel |
başarı elde etmek |
gain success f.
|
|
241 |
Genel |
başarı ile sürdürmek |
carry on successfully f.
|
|
242 |
Genel |
başarı sağlamak |
notch up success f.
|
|
243 |
Genel |
başarı sağlamak |
succeed f.
|
|
244 |
Genel |
başarı sağlamak |
have success f.
|
|
245 |
Genel |
başarı sağlamak |
achieve f.
|
|
246 |
Genel |
başarı sağlamak |
achieve success f.
|
|
247 |
Genel |
büyük başarı kazanmak |
achieve a great success f.
|
|
248 |
Genel |
başarı kazanmak |
go over f.
|
|
249 |
Genel |
başarı göstermek |
excel f.
|
|
250 |
Genel |
büyük bir başarı yakalamak |
go from strength to strength f.
|
|
251 |
Genel |
başarı getirmek |
bring to a successful conclusion f.
|
|
252 |
Genel |
başarı kaydetmek |
make progress f.
|
|
253 |
Genel |
başarı elde etmek |
gain accomplishment f.
|
|
254 |
Genel |
başarı elde etmek |
reach success f.
|
|
255 |
Genel |
başarı elde etmek |
get accomplishment f.
|
|
256 |
Genel |
kanıtlanmış bir başarı geçmişi olmak |
have a proven track record of accomplishment f.
|
|
257 |
Genel |
testten başarı ile geçmek |
pass the test successfully f.
|
|
258 |
Genel |
testi başarı ile geçmek |
pass the test successfully f.
|
|
259 |
Genel |
başarı yakalamak |
attain success f.
|
|
260 |
Genel |
başarı yakalamak |
succeed f.
|
|
261 |
Genel |
(başarı, süreklilik vb.) tek başına sırtlanmak |
carry f.
|
|
262 |
Genel |
başarı elde etmek |
notate f.
|
|
263 |
Genel |
başarı duygusu |
a sense of accomplishment f.
|
|
264 |
Genel |
düşük başarı göstermek |
underachieve f.
|
|
265 |
Genel |
eksik başarı göstermek |
underachieve f.
|
|
266 |
Genel |
başarı veya şeref payesi olarak defne çelengi giydirmek |
laureate f.
|
|
267 |
Genel |
atletik başarı nedeniyle okul arması kazanmak |
letter f.
|
|
268 |
Genel |
başarı göstermek |
be successful f.
|
|
269 |
Genel |
başarı göstermek |
have success f.
|
|
270 |
Genel |
(birine) başarı dilemek |
drink f.
|
|
271 |
Genel |
(bir başarı ile) tanınmak |
post f.
|
|
272 |
Genel |
(birinin yeteneğinden) maddi başarı elde etmek için istifade etmek |
parlay f.
|
|
273 |
Genel |
askerliği başarı ile tamamlamak |
soldier f.
|
|
274 |
Genel |
başarı düzeyini aşmak |
outachieve f.
|
|
275 |
Genel |
ucundan köşesinden başarı elde etmek |
squeeze f.
|
|
276 |
Genel |
zorlu bir başarı elde etmek |
squeeze out f.
|
|
277 |
Genel |
başarı (cesaret veya bedensel güç isteyen) |
feat s.
|
|
278 |
Genel |
başarı sevinciyle kendinden geçmiş |
drunk with success s.
|
|
279 |
Genel |
büyük başarı kazanmış |
triumphant s.
|
|
280 |
Genel |
başarı olasılığı olmayan |
unlikely s.
|
|
281 |
Genel |
performansta en iyiye bir yakın başarı |
second-best s.
|
|
282 |
Genel |
başarı odaklı |
success-oriented s.
|
|
283 |
Genel |
kar ve başarı getireceği garantili |
bankable s.
|
|
284 |
Genel |
büyük başarı veya fiyasko ile sonuçlanan |
make-or-break s.
|
|
285 |
Genel |
(okul) başarı seviyesi düşük |
sink s.
|
|
286 |
Genel |
başarı gösteren |
prestige s.
|
|
287 |
Genel |
başarı olan |
smash s.
|
|
288 |
Genel |
ses getiren (başarı) |
smash s.
|
|
289 |
Genel |
başarı ihtimali yüksek olan |
sporting s.
|
|
290 |
Genel |
başarı garantili |
surefire s.
|
|
291 |
Genel |
kolay kazanılan başarı |
wo (walkover) kısalt.
|
|
Phrasals |
|
292 |
Öbek Fiiller |
kısa sürede büyük başarı kazanmak |
bomb through (something) f.
|
|
293 |
Öbek Fiiller |
kısa sürede büyük başarı kazanmak |
bomb through f.
|
|
294 |
Öbek Fiiller |
başarı kazanmak |
make a go of f.
|
|
295 |
Öbek Fiiller |
başarı yolunda tırmanmak |
get on f.
|
|
296 |
Öbek Fiiller |
coşkuyla atılım yaparak başarı kazanmak |
roar back f.
|
|
297 |
Öbek Fiiller |
hızla bir şey (önem, ün, başarı) kazanmak |
rocket into something f.
|
|
298 |
Öbek Fiiller |
hızla bir şey (önem, ün, başarı) kazanmak |
rocket to something f.
|
|
299 |
Öbek Fiiller |
hızlı bir başarı kazandırmak |
vault into (something or some place) f.
|
|
300 |
Öbek Fiiller |
kayda değer bir başarı kazanmak |
clock something up f.
|
|
301 |
Öbek Fiiller |
başarı/skor kaydetmek |
clock something up f.
|
|
302 |
Öbek Fiiller |
bir şeyle ilgili tek seferde çok az başarı sağlamak |
chip away (at) f.
|
|
303 |
Öbek Fiiller |
gücünün/kapasitesinin üzerinde başarı sağlamak |
punch above (something) f.
|
|
304 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyde) en iyi performansı göstermek/kolayca başarı elde etmek |
run away with (something) f.
|
|
305 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyde) en iyi performansı göstermek/kolayca başarı elde etmek |
run off with (something) f.
|
|
306 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyde) başarı elde etmek |
succeed in (something) f.
|
|
Phrases |
|
307 |
İfadeler |
büyük başarı |
quite an achievement i.
|
|
308 |
İfadeler |
kötü şöhret ile gelen başarı |
succès de scandale i.
|
|
309 |
İfadeler |
başarı tesadüf değildir |
no success is coincidence expr.
|
|
310 |
İfadeler |
başarı aptal insanları bilge gibi gösterir |
success makes a fool seem wise expr.
|
|
311 |
İfadeler |
hiçbir başarı tesadüf değildir |
no success is coincidence expr.
|
|
312 |
İfadeler |
hiçbir başarı tesadüfi değildir |
no success is coincidence expr.
|
|
313 |
İfadeler |
tam bir başarı |
quite an achievement expr.
|
|
314 |
İfadeler |
yorulmadan başarı olmaz |
no sweet without sweat expr.
|
|
315 |
İfadeler |
başarı kararlılık ve çabayla elde edilir şans ya da umutla değil |
success depends on your backbone, not your wishbone expr.
|
|
316 |
İfadeler |
başarısına başarı kattı |
have never looked back expr.
|
|
317 |
İfadeler |
başarısına başarı kattı |
have not looked back expr.
|
|
318 |
İfadeler |
uzun ömür ve başarı dilerim, esen kal |
live long and prosper expr.
|
|
Proverb |
|
319 |
Atasözü |
başarı başarıyı çeker |
nothing succeeds like success
|
|
320 |
Atasözü |
başarı başarıyı getirir |
nothing succeeds like success
|
|
321 |
Atasözü |
başarı cesaret gerektirir |
no guts no glory
|
|
322 |
Atasözü |
başarı yolu taşlıdır/zorludur |
the cat would eat fish, but would not wet her feet
|
|
323 |
Atasözü |
başarı yolu taşlıdır/zorludur |
the cat would eat fish, but would not wet her feet
|
|
324 |
Atasözü |
iyi bir başlangıç yarı yarıya başarı demektir |
a good beginning makes a good ending
|
|
325 |
Atasözü |
başta hazırlıklı ve odaklı olmak çoğu zaman başarı getirir |
a good beginning makes a good ending
|
|
Colloquial |
|
326 |
Konuşma Dili |
çok büyük başarı |
a roaring success i.
|
|
327 |
Konuşma Dili |
başarı potansiyeli olan kimse |
high-flyer i.
|
|
328 |
Konuşma Dili |
başarı zinciri |
hot streak i.
|
|
329 |
Konuşma Dili |
başarı serisi |
hot streak i.
|
|
330 |
Konuşma Dili |
büyük bir başarı |
a great success i.
|
|
331 |
Konuşma Dili |
büyük başarı |
quite a feat i.
|
|
332 |
Konuşma Dili |
çok çalışarak herkesin maddi başarı elde edebileceği düşüncesi/inancı |
the american dream i.
|
|
333 |
Konuşma Dili |
etkileyici başarı seviyesi |
dizzy heights [uk] i.
|
|
334 |
Konuşma Dili |
büyük bir başarı |
dizzy heights [uk] i.
|
|
335 |
Konuşma Dili |
etkileyici başarı seviyesi |
dizzying heights i.
|
|
336 |
Konuşma Dili |
büyük bir başarı |
dizzying heights i.
|
|
337 |
Konuşma Dili |
en prestijli başarı düzeyi |
big league i.
|
|
338 |
Konuşma Dili |
en büyük rekabet veya başarı alanı |
big leagues i.
|
|
339 |
Konuşma Dili |
yaşlı ve deneyimli birine denk başarı gösteren genç kimse |
wonderkid i.
|
|
340 |
Konuşma Dili |
başarı şansı |
fair shake i.
|
|
341 |
Konuşma Dili |
başarı için gerekenler |
right stuff i.
|
|
342 |
Konuşma Dili |
üstün başarı |
clout i.
|
|
343 |
Konuşma Dili |
çok büyük ya da olağanüstü başarı yakalamak |
hit big f.
|
|
344 |
Konuşma Dili |
başarı sağlamak |
hit big f.
|
|
345 |
Konuşma Dili |
büyük başarı sağlamak |
hit big f.
|
|
346 |
Konuşma Dili |
çok büyük ya da olağanüstü başarı yakalamak |
hit it big f.
|
|
347 |
Konuşma Dili |
başarı sağlamak |
hit it big f.
|
|
348 |
Konuşma Dili |
büyük başarı sağlamak |
hit it big f.
|
|
349 |
Konuşma Dili |
başkalarını kullanarak başarı/para/statü elde etmeye çalışmak |
be on the make f.
|
|
350 |
Konuşma Dili |
başkalarını sömürerek başarı/para/statü elde etmeye çalışmak |
be on the make f.
|
|
351 |
Konuşma Dili |
başkalarını istismar ederek başarı/para/statü elde etmeye çalışmak |
be on the make f.
|
|
352 |
Konuşma Dili |
başkalarından istifade ederek başarı/para/statü elde etmeye çalışmak |
be on the make f.
|
|
353 |
Konuşma Dili |
başkalarından yararlanarak başarı/para/statü elde etmeye çalışmak |
be on the make f.
|
|
354 |
Konuşma Dili |
başkalarının zararına da olsa başarı/para/statü peşinde koşmak |
be on the make f.
|
|
355 |
Konuşma Dili |
başkalarının sırtından başarı/para/statü kazanmaya çalışmak |
be on the make f.
|
|
356 |
Konuşma Dili |
başarı kazanmak |
go down big f.
|
|
357 |
Konuşma Dili |
başarı kazanmak |
go over big f.
|
|
358 |
Konuşma Dili |
başarı elde etmek |
get the w f.
|
|
359 |
Konuşma Dili |
çok büyük başarı elde etmek |
make a hit f.
|
|
360 |
Konuşma Dili |
çok büyük başarı elde etmek |
be a hit f.
|
|
361 |
Konuşma Dili |
başarı kazanmak |
take home f.
|
|
362 |
Konuşma Dili |
evine ödül/başarı getirmek |
take home f.
|
|
363 |
Konuşma Dili |
ortalama bir başarı sergilemek |
be doing ok f.
|
|
364 |
Konuşma Dili |
büyük başarı yakalamak |
be riding high f.
|
|
365 |
Konuşma Dili |
olağanüstü başarı göstermek |
come up aces [us] f.
|
|
366 |
Konuşma Dili |
başarı ile gerçekleştirmek |
pull f.
|
|
367 |
Konuşma Dili |
zorlayıcı/stresli durumlar altında başarı elde edebilen |
clutch s.
|
|
368 |
Konuşma Dili |
yüksek başarı şansına sahip olan |
odds-on s.
|
|
369 |
Konuşma Dili |
başarı için gerekli özellikleri taşıyan |
on the ball zf.
|
|
370 |
Konuşma Dili |
başarı başarıyı getirir |
success brings success expr.
|
|
371 |
Konuşma Dili |
başarı başarıyı çeker |
success brings success expr.
|
|
372 |
Konuşma Dili |
ne başarı |
quite a feat expr.
|
|
373 |
Konuşma Dili |
daha önce böyle bir başarı yaşamamış gibi davranma |
act like you've been there before expr.
|
|
374 |
Konuşma Dili |
hiçbir başarı |
any luck expr.
|
|
375 |
Konuşma Dili |
hiç başarı |
any luck expr.
|
|
376 |
Konuşma Dili |
uzun ömür ve başarı dilerim, esen kal |
llap (live long and prosper) expr.
|
|
Idioms |
|
377 |
Deyim |
başarı skoru |
a notch in (someone's) belt i.
|
|
378 |
Deyim |
başarı skoru |
a notch on (someone's) belt i.
|
|
379 |
Deyim |
büyük başarı |
smash hit i.
|
|
380 |
Deyim |
başarılarına başarı ekleme |
a notch in (someone's) belt i.
|
|
381 |
Deyim |
başarılarına başarı ekleme |
a notch on (someone's) belt i.
|
|
382 |
Deyim |
büyük başarı yakalama |
smash hit i.
|
|
383 |
Deyim |
başarı listesinde bir madde/çentik/sayı |
a notch in (someone's) belt i.
|
|
384 |
Deyim |
kariyer/başarı basamağı |
yellow brick road i.
|
|
385 |
Deyim |
büyük bir başarı |
no mean feat i.
|
|
386 |
Deyim |
büyük başarı |
last laugh i.
|
|
387 |
Deyim |
büyük başarı |
no mean feat i.
|
|
388 |
Deyim |
elde edilen başarı karşılığı alınan ödül |
the brass ring i.
|
|
389 |
Deyim |
iftihar edilecek başarı |
feather in one's cap i.
|
|
390 |
Deyim |
iftihar edilecek başarı |
a feather in somebody's cap i.
|
|
391 |
Deyim |
koltukları kabartan başarı |
a feather in somebody's cap i.
|
|
392 |
Deyim |
koltukları kabartan başarı |
feather in one's cap i.
|
|
393 |
Deyim |
koltuk kabartan bir başarı |
feather in one's cap i.
|
|
394 |
Deyim |
övünülecek başarı |
a feather in somebody's cap i.
|
|
395 |
Deyim |
övünülecek başarı |
feather in one's cap i.
|
|
396 |
Deyim |
en büyük başarı |
crowning glory i.
|
|
397 |
Deyim |
en parlak başarı |
crowning glory i.
|
|
398 |
Deyim |
hepsini geriden bırakan başarı |
crowning glory i.
|
|
399 |
Deyim |
en büyük başarı |
crown of glory i.
|
|
400 |
Deyim |
en parlak başarı |
crown of glory i.
|
|
401 |
Deyim |
hepsini geriden bırakan başarı |
crown of glory i.
|
|
402 |
Deyim |
gişede büyük başarı/gelir elde edeceği düşünülen film |
tentpole film i.
|
|
403 |
Deyim |
anlık/geçici bir başarı |
a flash in the pan i.
|
|
404 |
Deyim |
para kazandıracak/kişisel başarı sağlayacak yetenek, nitelik, beceri |
golden ticket i.
|
|
405 |
Deyim |
gişede büyük başarı/gelir elde edeceği düşünülen film |
tentpole movie i.
|
|
406 |
Deyim |
avantaj sağlayan başarı |
a calling card [us] i.
|
|
407 |
Deyim |
övünülecek/gurur duyulacak bir başarı |
a feather in your cap i.
|
|
408 |
Deyim |
arkası gelmeyen başarı |
a flash in the pan i.
|
|
409 |
Deyim |
tek seferlik başarı |
a flash in the pan i.
|
|
410 |
Deyim |
üst üste üç başarı kaydetmek/kazanmak |
a hat trick i.
|
|
411 |
Deyim |
geçici/kısa süreli bir başarı |
a one-day wonder i.
|
|
412 |
Deyim |
geçici/kısa süreli bir başarı |
a nine-day wonder i.
|
|
413 |
Deyim |
büyük kayıplarla kazanılan bir başarı/zafer |
a pyrrhic victory i.
|
|
414 |
Deyim |
astarı yüzünden pahalıya gelen bir başarı/zafer |
a pyrrhic victory i.
|
|
415 |
Deyim |
büyük başarı elde eden parça/film/oyun/albüm |
a smash hit i.
|
|
416 |
Deyim |
başarı şansı |
a sporting chance i.
|
|
417 |
Deyim |
başarı geçmişi |
a track record i.
|
|
418 |
Deyim |
çok çalışarak herkesin maddi başarı elde edebileceği düşüncesi/inancı |
the american dream i.
|
|
419 |
Deyim |
çok çalışarak herkesin maddi başarı elde edebileceği düşüncesi/inancı |
the american dream i.
|
|
420 |
Deyim |
büyük başarı |
the big time i.
|
|
421 |
Deyim |
iftihar edilecek başarı |
feather in cap i.
|
|
422 |
Deyim |
başarı şansı |
fighting chance i.
|
|
423 |
Deyim |
geçici/kısa süreli bir başarı |
nine day wonder i.
|
|
424 |
Deyim |
unutulmaz başarı |
one for the books i.
|
|
425 |
Deyim |
gişede büyük başarı/gelir elde edeceği düşünülen filmler |
tentpole cinema i.
|
|
426 |
Deyim |
büyük bir başarı elde etmiş gibi görünen kimse |
the cat that ate the canary i.
|
|
427 |
Deyim |
büyük bir başarı elde etmiş gibi görünen kimse |
the cat that swallowed the canary i.
|
|
428 |
Deyim |
bir başarı serisi/dalgası yakalamış kimse |
the crest of a wave i.
|
|
429 |
Deyim |
başarı hanesine kaydetmek |
have something under your belt f.
|
|
430 |
Deyim |
yüzde ellilik başarı |
bat five hundred f.
|
|
431 |
Deyim |
çok büyük başarı elde etmek |
be a roaring success f.
|
|
432 |
Deyim |
başarı veya güvenlik sağlamak amacıyla ihtiyati tedbirler almak |
lay an anchor to the windward f.
|
|
433 |
Deyim |
sevgilerini/iyi dileklerini/başarı dileklerini göndermek |
be with somebody in spirit f.
|
|
434 |
Deyim |
başarı basamaklarını hızla tırmanmak |
carry the world before (one) f.
|
|
435 |
Deyim |
kısa sürede büyük başarı elde etmek/göstermek |
carry the world before (one) f.
|
|
436 |
Deyim |
başarı basamaklarını hızla tırmanmak |
carry the world before you f.
|
|
437 |
Deyim |
kısa sürede büyük başarı elde etmek/göstermek |
carry the world before you f.
|
|
438 |
Deyim |
başarı/deneyim sahibi olmak |
get (something) under (one's) belt f.
|
|
439 |
Deyim |
başarı/deneyim elde etmek |
get (something) under (one's) belt f.
|
|
440 |
Deyim |
başarı/deneyim sahibi olmak |
have (something) under (one's) belt f.
|
|
441 |
Deyim |
başarı/deneyim elde etmek |
have (something) under (one's) belt f.
|
|
442 |
Deyim |
başarı şansı olmayan bir işe girmek/girişmek |
milk the bull f.
|
|
443 |
Deyim |
başarı şansı olmayan bir işe girmek/girişmek |
milk the ram f.
|
|
444 |
Deyim |
doğru/iyi/yararlı işler yaparak sosyal ve parasal başarı kazanmak |
do well by doing good f.
|
|
445 |
Deyim |
büyük bir başarı elde etmek |
capture lightning in a bottle [us] f.
|
|
446 |
Deyim |
(bir görüşmeye, sınava) başarı beklentisiyle girmek |
go in with good cards f.
|
|
447 |
Deyim |
her engeli aşarak başarı elde etmek |
carry the world before (one) f.
|
|
448 |
Deyim |
her engeli aşarak başarı elde etmek |
carry all before (one) f.
|
|
449 |
Deyim |
her engeli aşarak başarı elde etmek |
carry the world before you f.
|
|
450 |
Deyim |
büyük bir başarı elde etmek |
catch lightning in a bottle f.
|
|
451 |
Deyim |
büyük bir başarı kazanmak |
cause a splash f.
|
|
452 |
Deyim |
büyük bir başarı kazanmak |
make a splash f.
|
|
453 |
Deyim |
büyük başarı gösterebilmek |
able to cut it f.
|
|
454 |
Deyim |
büyük başarı elde edebilmek |
able to cut it f.
|
|
455 |
Deyim |
büyük başarı yakalayabilmek |
able to cut it f.
|
|
456 |
Deyim |
başarı serisi yakalamak |
be on the crest of a wave f.
|
|
457 |
Deyim |
bir başarı daha eklemek |
clock up f.
|
|
458 |
Deyim |
başarı kazanmak |
make the grade f.
|
|
459 |
Deyim |
büyük bir başarı elde etmek |
set the thames on fire f.
|
|
460 |
Deyim |
başarı kazanamamak |
fetch up nowhere f.
|
|
461 |
Deyim |
başarı kazanmak |
bring home the bacon f.
|
|
462 |
Deyim |
başarı kazanmak |
get off the ground f.
|
|
463 |
Deyim |
büyük bir başarı elde etmek |
hit it out of the park f.
|
|
464 |
Deyim |
başarı hanesine yazmak |
count something to someone's credit f.
|
|
465 |
Deyim |
büyük bir başarı kazanmak |
hit the jackpot f.
|
|
466 |
Deyim |
başarı yolunda ilerlemek |
gain ground f.
|
|
467 |
Deyim |
büyük bir başarı elde etmiş gibi görünmek |
look like the cat that swallowed the canary f.
|
|
468 |
Deyim |
büyük başarı sağlamak |
hit the jackpot f.
|
|
469 |
Deyim |
çok büyük başarı kazanmak |
sweep the board f.
|
|
470 |
Deyim |
elde edilmesi/tekrarlanması zor bir başarı elde etmek |
be a hard act to follow f.
|
|
471 |
Deyim |
elde edilmesi/tekrarlanması zor bir başarı elde etmek |
be a tough act to follow f.
|
|
472 |
Deyim |
kesinlik ya da başarı için hiç bir belirti dahi yokken inandığı görüş doğrultusunda hareket etmek |
dig my ditches f.
|
|
473 |
Deyim |
umulmadık bir anda başarı kazanmak |
hit the jackpot f.
|
|
474 |
Deyim |
yüksek başarı göstererek geçmek |
pass with merit f.
|
|
475 |
Deyim |
büyük başarı kazanmak |
create a splash f.
|
|
476 |
Deyim |
(başarı, zafer) mimarı olmak |
be a credit to (someone or something) f.
|
|
477 |
Deyim |
(başarı, görev) arkasındaki kişi olmak |
be a credit to (someone or something) f.
|
|
478 |
Deyim |
(ödül, başarı) kazanmak |
have (something) to (one's) credit f.
|
|
479 |
Deyim |
(ödül, başarı) kazanmak |
have something to your credit f.
|
|
480 |
Deyim |
(başarı, zafer) keyfini sürmek |
ride the crest of something f.
|
|
481 |
Deyim |
olağanüstü başarı kazanmak |
curl the mo [australia] f.
|
|
482 |
Deyim |
üstün başarı kazanmak |
curl the mo [australia] f.
|
|
483 |
Deyim |
başarı için giyinmek |
dress for success f.
|
|
484 |
Deyim |
gözünü şan şöhret/başarı bürümek |
have stardust in (one's) eyes f.
|
|
485 |
Deyim |
toz pembe şöhret/başarı hayalleri kurmak |
have stardust in (one's) eyes f.
|
|
486 |
Deyim |
(birinin) başarı şansı yüksek olmak |
have the ball at (one's) feet f.
|
|
487 |
Deyim |
(birinin) başarı şansı yüksek olmak |
have the ball at (one's) feet f.
|
|
488 |
Deyim |
(başarı, sonuç birinin) eseri olmak |
be a credit to (someone or something) f.
|
|
489 |
Deyim |
büyük başarı olmak |
go over with a bang f.
|
|
490 |
Deyim |
(bir şeyde/bir şeyi yapmada) hızlı başarı kaydetmek |
make rapid strides (in something/in doing something) f.
|
|
491 |
Deyim |
evine ödül/başarı getirmek |
take home the bacon f.
|
|
492 |
Deyim |
(başarı umuduyla) başkasının izinden gitmek |
be in on the act f.
|
|
493 |
Deyim |
olağanüstü bir başarı elde etmek |
knock (something) out of the ballpark f.
|
|
494 |
Deyim |
olağanüstü bir başarı elde etmek |
knock (something) out of the park f.
|
|
495 |
Deyim |
hızlı başarı kaydetmek |
make rapid strides f.
|
|
496 |
Deyim |
eski istatistiklere/deneyimlere bakarak karar verip başarı şansını artırmaya çalışmak |
play the percentages f.
|
|
497 |
Deyim |
eski istatistiklere/deneyimlere bakarak seçim yapıp başarı şansını artırmaya çalışmak |
play the percentages f.
|
|
498 |
Deyim |
tam bir başarı elde etmek |
scoop the pool f.
|
|
499 |
Deyim |
tam bir başarı elde etmek |
scoop the kitty f.
|
|
500 |
Deyim |
başarı elde edecek durumda olmak |
be in like flynn f.
|
|