Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
carry
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"carry"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 90 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
carry
f.
taşımak
General
2
Genel
carry
i.
taşıma
3
Genel
carry
i.
menzil
4
Genel
carry
f.
satışa sunmak
5
Genel
carry
f.
başarmak
6
Genel
carry
f.
çekmek
7
Genel
carry
f.
sağlamak
8
Genel
carry
f.
nakletmek
9
Genel
carry
f.
kaçırmak
10
Genel
carry
f.
geçirmek
11
Genel
carry
f.
bulundurmak
12
Genel
carry
f.
büyülemek
13
Genel
carry
f.
tamamlamak
14
Genel
carry
f.
elde etmek
15
Genel
carry
f.
sürüklemek
16
Genel
carry
f.
taşıyıcılık yapmak
17
Genel
carry
f.
yayımlamak
18
Genel
carry
f.
üzerinde taşımak
19
Genel
carry
f.
stokunda bulundurmak
20
Genel
carry
f.
yayımlamak (gazete/tv/radyo)
21
Genel
carry
f.
götürmek
22
Genel
carry
f.
üzerinde bulundurmak
23
Genel
carry
f.
başarı kazanmak
24
Genel
carry
f.
getirmek
25
Genel
carry
f.
sesi uzaklardan duyulabilmek
26
Genel
carry
f.
kaldırmak
27
Genel
carry
f.
getirip götürmek
28
Genel
carry
f.
taşımak
29
Genel
carry
f.
(toplama ve çarpmada sayıyı sonuncu basamağa) geçirmek
30
Genel
carry
f.
sürdürmek
31
Genel
carry
f.
iletmek
32
Genel
carry
f.
yanında taşımak
33
Genel
carry
f.
eşlik etmek
34
Genel
carry
f.
hamile olmak
35
Genel
carry
f.
borç hesabında yer almak
36
Genel
carry
f.
telafi etmek
37
Genel
carry
f.
kabul edilmek
38
Genel
carry
f.
onaylamak
39
Genel
carry
f.
içermek
40
Genel
carry
f.
ihtiva etmek
41
Genel
carry
f.
ele geçirmek
42
Genel
carry
f.
aktarmak
43
Genel
carry
f.
devretmek
44
Genel
carry
f.
tavır takınmak
45
Genel
carry
f.
(sorumluluk) taşımak
46
Genel
carry
f.
(sorumluluğu) üstlenmek
47
Genel
carry
f.
beslemek (kin/nefret)
48
Genel
carry
f.
doyurmak
49
Genel
carry
f.
içermek
50
Genel
carry
f.
ile sonuçlanmak
51
Genel
carry
f.
ulaşmak
52
Genel
carry
f.
ulaştırmak
53
Genel
carry
f.
desteğini kazanmak
54
Genel
carry
f.
dayanmak (içkiye)
55
Genel
carry
f.
tahammül etmek (olumsuz bir etkiye)
56
Genel
carry
f.
(başarı, süreklilik vb.) tek başına sırtlanmak
57
Genel
carry
f.
(yaşını) göstermek
Trade/Economic
58
Ticaret/Ekonomi
carry
f.
kamusal kullanıma sunmak
59
Ticaret/Ekonomi
carry
f.
satmak
60
Ticaret/Ekonomi
carry
f.
sevk etmek
61
Ticaret/Ekonomi
carry
f.
satışa arz etmek
Politics
62
Siyasal
carry
f.
önergenin vs. geçişini güvence altına almak
63
Siyasal
carry
f.
seçim kazanmak
64
Siyasal
carry
f.
oy çokluğunu elde etmek
Technical
65
Teknik
carry
i.
elde sayısı
66
Teknik
carry
i.
menzil
67
Teknik
carry
i.
taşıma
68
Teknik
carry
f.
ağırlığını çekmek
69
Teknik
carry
f.
taşımak
70
Teknik
carry
f.
üstlenmek
71
Teknik
carry
f.
-e erişmek
72
Teknik
carry
expr.
elde
Transportation
73
Ulaştırma
carry
i.
bir su taşıtının karadan taşınması
74
Ulaştırma
carry
i.
bir su taşıtının karadan taşınırken izlediği yol
Marine
75
Denizcilik
carry
f.
(direk veya yelkenle) donatılmış olmak
Math
76
Matematik
carry
f.
toplama ve çarpma işlemlerinde sayıyı sonraki basamağa geçirmek
Biology
77
Biyoloji
carry
f.
genotipinde bulundurmak
78
Biyoloji
carry
f.
(gene) sahip olmak
Agriculture
79
Tarım
carry
f.
(ürünün yetişmesine) elverişli olmak
Hunting
80
Silah/Atıcılık
carry
f.
(av köpeği) iz sürmek
81
Silah/Atıcılık
carry
f.
doğru iz üzerinde olmak
Sport
82
Spor
carry
i.
top taşıma
83
Spor
carry
i.
golfte topun kat ettiği mesafe
84
Spor
carry
i.
golfte topun vurulmadan önceki gidişi
85
Spor
carry
f.
basketbolda topu kurallara aykırı olarak avuçta taşımak
86
Spor
carry
f.
topu veya diski sürmek
Slang
87
Argo
carry
i.
birinin üzerinde taşıdığı uyuşturucu
88
Argo
carry
i.
birinin üstünden çıkan uyuşturucu
89
Argo
carry
i.
birinin üstünde ele geçirilen/yakalanan uyuşturucu
90
Argo
carry
f.
üzerinde uyuşturucu taşımak
"carry"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
carry out
f.
yerine getirmek
2
Yaygın Kullanım
carry out
f.
uygulamak
3
Yaygın Kullanım
carry out
f.
yürütmek
General
4
Genel
carry flag
i.
elde göstergesi
5
Genel
carry cot
i.
portatif karyola
6
Genel
carry cot
i.
bebek taşıma çantası
7
Genel
carry cot
i.
bebek taşıyıcısı
8
Genel
fireman's carry
i.
itfaiyeci kaldırışı
9
Genel
carry-on baggage
i.
el bagajı
10
Genel
carry permit
i.
silah taşıma ruhsatı
11
Genel
carry-forward
i.
sonraki yıla/döneme aktarılan şey
12
Genel
carry-forward
i.
devredilen şey
13
Genel
carry-on [brit]
i.
uygunsuz davranış
14
Genel
carry-on [brit]
i.
aptalca davranış
15
Genel
carry-on [brit]
i.
sıradışı davranış
16
Genel
carry-on [brit]
i.
ahlaksız davranış
17
Genel
carry-over
i.
bir durumdan öğrenilen becerinin ona benzer başka bir durumda kullanılması
18
Genel
carry bag
i.
alışveriş çantası
19
Genel
carry-out
i.
yolluk
20
Genel
carry-out
i.
restorandan alınan paket yiyecek
21
Genel
carry-out
i.
paket servis yapan restoran
22
Genel
carry-out
i.
eve götürülmek üzere bardan alınan içki
23
Genel
carry-out [scotland]
i.
paket servis
24
Genel
fireman's carry
i.
itfaiyeci taşıma yöntemi
25
Genel
fireman's carry
i.
omuzda taşıma
26
Genel
fireman's carry
i.
itfaiyeci yöntemi
27
Genel
carry out
f.
dışarıya taşımak
28
Genel
carry on with
f.
düşüp kalkmak
29
Genel
carry out a biopsy
f.
parça almak
30
Genel
carry on with
f.
devam etmek
31
Genel
carry forward
f.
nakletmek
32
Genel
carry on with
f.
oynaşmak
33
Genel
carry things too far
f.
abartmak
34
Genel
carry through
f.
yerine getirmek
35
Genel
carry on
f.
düşüp kalkmak
36
Genel
carry away
f.
götürmek
37
Genel
carry through
f.
başarmak
38
Genel
carry off
f.
başarmak
39
Genel
carry weight with
f.
önemi olmak
40
Genel
carry off
f.
hakkından gelmek
41
Genel
carry with it
f.
beraberinde getirmek
42
Genel
carry off
f.
kolayca yapmak
43
Genel
carry one's point
f.
amacına ulaşmak
44
Genel
carry off
f.
kazanmak
45
Genel
carry to excess
f.
abartmak
46
Genel
carry away the bell
f.
yenmek
47
Genel
carry out
f.
uygulamak
48
Genel
carry on
f.
oynaşmak
49
Genel
carry on with
f.
gayrimeşru bir ilişki içinde olmak
50
Genel
carry away
f.
aparmak
51
Genel
carry something through
f.
gerçekten yapmak
52
Genel
carry out
f.
gerçekleştirmek
53
Genel
carry through
f.
bitirmek
54
Genel
carry on with
f.
kırıştırmak
55
Genel
carry off
f.
öldürmek
56
Genel
carry forward
f.
ilerletmek
57
Genel
carry out operations
f.
işlemleri yürütmek
58
Genel
carry over
f.
devam etmek
59
Genel
carry out
f.
tamamlamak
60
Genel
carry on
f.
devam ettirmek
61
Genel
carry through
f.
gerçekleştirmek
62
Genel
carry tales
f.
dedikodu yapmak
63
Genel
be unable to carry through
f.
altından kalkamamak
64
Genel
carry on
f.
kızgınlıktan bağırıp çağırmak
65
Genel
carry out
f.
misilleme yapmak
66
Genel
carry too far
f.
ileri götürmek
67
Genel
carry out a biopsy
f.
biyopsi yapmak
68
Genel
carry out
f.
başarmak
69
Genel
carry one through
f.
bir şey birini başarılı bir sonuca ulaştırmak
70
Genel
carry to excess
f.
ifrata vardırmak
71
Genel
carry on
f.
sürdürmek
72
Genel
carry away
f.
heyecanlandırmak
73
Genel
carry off
f.
kapmak
74
Genel
carry on
f.
sızlanıp durmak
75
Genel
carry out
f.
yürütmek
76
Genel
carry on
f.
peşini bırakmamak
77
Genel
carry on with
f.
ile ilişkisi olmak
78
Genel
carry on
f.
kırıştırmak
79
Genel
carry on
f.
aşırı bir şekilde davranmak
80
Genel
carry off
f.
iletmek
81
Genel
carry out a search
f.
arama yapmak
82
Genel
carry away
f.
taşımak
83
Genel
carry one through
f.
bir şey birini ayakta tutmak
84
Genel
carry away
f.
ayartmak
85
Genel
carry on with
f.
aşna fişne olmak
86
Genel
carry over
f.
gelmek
87
Genel
carry with it
f.
yol açmak
88
Genel
carry out
f.
tatbik etmek
89
Genel
carry out
f.
infaz etmek
90
Genel
carry weight with
f.
etkisi olmak
91
Genel
carry away
f.
sürüklemek
92
Genel
carry forward
f.
devam etmek
93
Genel
carry away
f.
alıp götürmek
94
Genel
carry something through
f.
bir şeyi yerine getirmek
95
Genel
carry something out
f.
yürütmek
96
Genel
carry away
f.
coşturmak
97
Genel
carry on
f.
şamata etmek
98
Genel
carry out
f.
gerçekten yapmak
99
Genel
carry a grudge against
f.
kin beslemek
100
Genel
carry on
f.
işi sürdürmek
101
Genel
carry out
f.
çevirmek
102
Genel
carry the day
f.
üstün gelmek
103
Genel
carry on
f.
ilişkisi olmak
104
Genel
carry on
f.
devam etmek
105
Genel
carry on
f.
korte etmek
106
Genel
carry out
f.
bitirmek
107
Genel
carry off
f.
ödül kazanmak
108
Genel
carry the day
f.
kazanmak
109
Genel
carry on with
f.
korte etmek
110
Genel
carry away the bell
f.
kazanmak
111
Genel
carry one's point
f.
istediğini elde etmek
112
Genel
carry on with success
f.
başarı ile sürdürmek
113
Genel
carry on with
f.
ilişkisi olmak
114
Genel
carry a message
f.
haber taşımak
115
Genel
carry into effect
f.
uygulamaya koymak
116
Genel
carry authority
f.
yetki sahibi olmak
117
Genel
carry an election
f.
seçim kazanmak
118
Genel
carry over
f.
nakletmek
119
Genel
carry out a raid
f.
baskın düzenlemek
120
Genel
carry out the evaluation
f.
değerlendirme yapmak
121
Genel
carry out investigation
f.
soruşturma yürütmek
122
Genel
carry out the orders
f.
emirleri yerine getirmek
123
Genel
carry on the path of
f.
yola devam etmek
124
Genel
carry out trade activities
f.
ticari faaliyette bulunmak
125
Genel
speak softly but carry a big stick
f.
aba altından değnek sopa göstermek
126
Genel
carry out a ruse
f.
dolap çevirmek
127
Genel
carry out (a task)
f.
yerine getirmek
128
Genel
carry over
f.
taşımak
129
Genel
carry on a work or a study
f.
çalışmada bulunmak
130
Genel
carry on a work or a study
f.
çalışma yürütmek
131
Genel
carry out a work or a study
f.
çalışmada bulunmak
132
Genel
carry on a work
f.
çalışma sürdürmek
133
Genel
carry on works or studies
f.
çalışmalar yapmak
134
Genel
carry on a study
f.
çalışma sürdürmek
135
Genel
carry out a work or a study
f.
çalışma yürütmek
136
Genel
carry value
f.
değer taşımak
137
Genel
carry out works or studies
f.
çalışmalar yapmak
138
Genel
carry meaning
f.
anlam taşımak
139
Genel
carry a meaning
f.
anlam taşımak
140
Genel
carry cargo
f.
yük taşımak
141
Genel
carry load
f.
yük taşımak
142
Genel
carry on successfully
f.
başarı ile sürdürmek
143
Genel
carry the disease
f.
hastalık taşımak
144
Genel
carry something in sack
f.
çuvallarda taşımak
145
Genel
carry cargo
f.
kargo taşımak
146
Genel
carry out
f.
hayata geçirmek
147
Genel
carry out a duty
f.
görev gerçekleştirmek
148
Genel
carry on the tradition
f.
geleneği sürdürmek
149
Genel
carry out a duty
f.
görev yapmak
150
Genel
carry out evaluations
f.
değerlendirmelerde bulunmak
151
Genel
carry the same meaning
f.
aynı anlamı taşımak
152
Genel
carry out an analysis
f.
analiz yapmak
153
Genel
carry out a project
f.
proje yürütmek
154
Genel
carry a torch
f.
birisine aşırı bağlılık göstermek
155
Genel
carry out an operation
f.
ameliyat uygulamak
156
Genel
carry out a poll
f.
anket uygulamak
157
Genel
carry a torch
f.
gönülden bağlı olmak
158
Genel
carry out a poll
f.
anket yapmak
159
Genel
carry out an inspection
f.
denetim yapmak
160
Genel
carry out an inspection
f.
denetim uygulamak
161
Genel
carry out an experiment
f.
deney yapmak
162
Genel
carry gun
f.
silah taşımak
163
Genel
carry out measurement
f.
ölçüm yapmak
164
Genel
carry into effect
f.
hayata geçirmek
165
Genel
carry into effect
f.
gerçekleştirmek
166
Genel
carry out an attack
f.
saldırı gerçekleştirmek
167
Genel
carry out an attack
f.
saldırıda bulunmak
168
Genel
carry out an attack
f.
saldırı yapmak
169
Genel
carry out
f.
icra etmek
170
Genel
carry out an operation
f.
operasyon düzenlemek
171
Genel
carry out an activity
f.
faaliyet yürütmek
172
Genel
carry out an operation
f.
operasyon yürütmek
173
Genel
carry out an operation
f.
operasyon gerçekleştirmek
174
Genel
carry out an assault
f.
operasyon gerçekleştirmek
175
Genel
carry out a policy
f.
politika izlemek
176
Genel
carry out an assault
f.
operasyon yürütmek
177
Genel
carry out sentence
f.
ceza uygulamak
178
Genel
carry out massacre
f.
soykırım yapmak
179
Genel
carry out genocide
f.
soykırım yapmak
180
Genel
carry out lobbying activities
f.
lobi faaliyeti yürütmek
181
Genel
carry out negotiations
f.
görüşmelerde bulunmak
182
Genel
carry on a task
f.
görev yürütmek
183
Genel
carry a penalty of … imprisonment
f.
hapis cezasına çarptırmak
184
Genel
carry out instruction
f.
talimat yerine getirmek
185
Genel
carry a gun
f.
silah taşımak
186
Genel
carry out valuation
f.
değerleme yapmak
187
Genel
carry out
f.
gerçeğe dönüştürmek
188
Genel
carry a step further
f.
bir adım ileriye taşımak
189
Genel
carry a step forward
f.
bir adım ileriye taşımak
190
Genel
carry the traces of
f.
izlerini taşımak
191
Genel
carry to success
f.
başarıya taşımak
192
Genel
carry a torch for
f.
karşılık görmeksizin sevmek
193
Genel
carry out massacre
f.
katliam işlemek
194
Genel
carry on the spirit
f.
ruhunu yaşatmak
195
Genel
carry off
f.
alıp götürmek
196
Genel
carry through
f.
tamamlamak
197
Genel
carry off
f.
kolayca ve başarılı bir biçimde yapmak
198
Genel
carry on
f.
yürütmek
199
Genel
carry out a project
f.
proje gerçekleştirmek
200
Genel
carry out a project
f.
projeyi yürütmek
201
Genel
carry out an interview
f.
mülakat gerçekleştirmek
202
Genel
carry on
f.
yapmak
203
Genel
carry along
f.
sürekli desteklemek
204
Genel
carry on
f.
varlığını sürdürmek
205
Genel
carry on
f.
sürmek
206
Genel
carry along
f.
aynı görüşü paylaşmak
207
Genel
carry conviction
f.
inandırıcı olmak
208
Genel
carry out
f.
ifa etmek
209
Genel
carry conviction
f.
inandırıcı gelmek
210
Genel
carry conviction
f.
doğruluğuna inandırmak
211
Genel
back carry
f.
sırtta taşımak
212
Genel
carry out partially
f.
kısmen gerçekleştirmek
213
Genel
carry out partly
f.
kısmen gerçekleştirmek
214
Genel
carry out a procedure
f.
işlemi gerçekleştirmek
215
Genel
carry out a policy
f.
siyaset gütmek
216
Genel
carry out a policy
f.
politika gütmek
217
Genel
carry out cooperation
f.
işbirliği yürütmek
218
Genel
carry off
f.
ölüme neden olmak
219
Genel
carry off
f.
ölüme sebebiyet vermek
220
Genel
carry on a business
f.
faaliyet göstermek
221
Genel
carry out an inspection
f.
teftiş yapmak
222
Genel
carry out in cooperation
f.
bir arada yürütmek
223
Genel
carry out collectively
f.
bir arada yürütmek
224
Genel
carry on one's works
f.
çalışmalarını sürdürmek
225
Genel
carry on one's studies
f.
çalışmalarını sürdürmek
226
Genel
carry all kinds of germs
f.
her türlü mikrobu taşımak
227
Genel
carry germ
f.
mikrop taşımak
228
Genel
carry into future
f.
geleceğe taşımak
229
Genel
carry out a policy
f.
politika uygulamak
230
Genel
carry on the activities
f.
faaliyetlerini sürdürmek
231
Genel
carry on the activities
f.
faaliyetleri sürdürmek
232
Genel
carry on the activity
f.
faaliyet sürdürmek
233
Genel
carry out a transaction
f.
işlemi gerçekleştirmek
234
Genel
carry out a transaction
f.
işlem gerçekleştirmek
235
Genel
carry out together
f.
ortak yürütmek
236
Genel
carry out jointly
f.
ortak yürütmek
237
Genel
carry on/continue one's operations
f.
operasyonlarını sürdürmek
238
Genel
carry virus
f.
virüs taşımak
239
Genel
carry heavy loads
f.
ağır yükler taşımak
240
Genel
put/bring/carry something into effect
f.
(bir şeyi) kuvveden fiile çıkarmak
241
Genel
carry gun on plane
f.
uçakta silah taşımak
242
Genel
carry a pocket watch
f.
cep saati taşımak
243
Genel
carry a lot of cash
f.
yüklü miktarda nakit para taşımak
244
Genel
carry on a tradition
f.
bir geleneği sürdürmek
245
Genel
carry to term
f.
(hamileliği) sonuna kadar götürmek
246
Genel
carry out a fire drill
f.
yangın tatbikatı yapmak
247
Genel
carry one step further
f.
ileri taşımak
248
Genel
carry onward
f.
ileri taşımak
249
Genel
carry out research
f.
araştırma yürütmek
250
Genel
carry out (his/her) duty
f.
görevini yürütmek
251
Genel
carry/move furniture
f.
eşya taşımak
252
Genel
carry out a project
f.
projeye imza atmak
253
Genel
carry out an activity
f.
faaliyet gerçekleştirmek
254
Genel
carry heavy things
f.
ağır şeyler taşımak
255
Genel
carry heavy things
f.
ağır şeyler kaldırmak
256
Genel
carry away an impression
f.
aklında bir izlenim kalmak
257
Genel
carry a disease
f.
hastalık taşımak
258
Genel
carry out the manoeuvre
f.
manevra yapmak
259
Genel
carry weight
f.
bir dereceye kadar etkili olmak
260
Genel
carry weight
f.
bir dereceye kadar sözünü geçirmek
261
Genel
carry on business
f.
iş yapmak
262
Genel
carry arms
f.
askerlik yapmak
263
Genel
carry a gun
f.
silahlı olmak
264
Genel
easy to carry
s.
kolay taşınır
265
Genel
easy to carry
s.
kolay taşınabilir
266
Genel
carry-out
s.
paket ürün
267
Genel
carry-out
s.
restorandan alınıp eve götürülen yemek
Phrasals
268
Öbek Fiiller
carry off
f.
bulunduğu yerden çıkmak
269
Öbek Fiiller
carry off
f.
zihinsel veya duygusal bir durumdan başka bir duruma geçmek
270
Öbek Fiiller
carry on
f.
meşgul olmak
271
Öbek Fiiller
carry on
f.
telaş veya kargaşaya neden olmak
272
Öbek Fiiller
carry on
f.
coşkusunu göstermek
273
Öbek Fiiller
carry on
f.
uygunsuz davranmak
274
Öbek Fiiller
carry through
f.
sürmek
275
Öbek Fiiller
carry through
f.
sürdürmek
276
Öbek Fiiller
carry through
f.
devam etmek
277
Öbek Fiiller
carry through
f.
katlanmak
278
Öbek Fiiller
carry through
f.
emniyete almak
279
Öbek Fiiller
carry through
f.
güvenli bölgeye taşımak
280
Öbek Fiiller
carry away
f.
cezbetmek
281
Öbek Fiiller
carry off
f.
uzağa defetmek
282
Öbek Fiiller
carry on
f.
işletmek
283
Öbek Fiiller
carry out
f.
sürdürmek
284
Öbek Fiiller
carry through
f.
dayanmak
285
Öbek Fiiller
carry up
f.
yukarı doğru taşımak
286
Öbek Fiiller
carry away
f.
aldatmak
287
Öbek Fiiller
carry out
f.
işletmek
288
Öbek Fiiller
carry off
f.
ölümüne neden olmak
289
Öbek Fiiller
carry on
f.
saçma sapan davranmak
290
Öbek Fiiller
carry up
f.
yükseltmek
291
Öbek Fiiller
carry out
f.
başarıya ulaştırmak
292
Öbek Fiiller
carry on
f.
engellere rağmen devam etmek
293
Öbek Fiiller
carry up
f.
inşa etmek
294
Öbek Fiiller
carry off
f.
kabul edilir kılmak
295
Öbek Fiiller
carry away
f.
kandırmak
296
Öbek Fiiller
carry on
f.
yelkeni mümkün olan en fazla derecede açmak
297
Öbek Fiiller
carry off
f.
cesurca dayanmak
298
Öbek Fiiller
carry out
f.
nihayete erdirmek
299
Öbek Fiiller
carry away
f.
ölümüne sebep olmak
300
Öbek Fiiller
carry away
f.
mahvetmek
301
Öbek Fiiller
carry away
f.
harap etmek
302
Öbek Fiiller
carry away
f.
aklını ve mantığını ele geçirmek
303
Öbek Fiiller
carry away
f.
harap olmak
304
Öbek Fiiller
carry (someone or something) about
f.
beraberinde taşımak
305
Öbek Fiiller
carry someone or something about
f.
beraberinde taşımak
306
Öbek Fiiller
carry around
f.
beraberinde taşımak
307
Öbek Fiiller
carry around
f.
hatırasını taşımak
308
Öbek Fiiller
carry around
f.
kendini hep suçlu hissetmek
309
Öbek Fiiller
carry someone around (with oneself)
f.
kucağında/sırtında taşımak
310
Öbek Fiiller
carry someone around (with oneself)
f.
hatırasını taşımak
311
Öbek Fiiller
carry something around (with one)
f.
beraberinde taşımak
312
Öbek Fiiller
carry (someone or something) about
f.
yanında taşımak
313
Öbek Fiiller
carry someone or something about
f.
yanında taşımak
314
Öbek Fiiller
carry around
f.
yanında taşımak
315
Öbek Fiiller
carry around
f.
varlığını hissetmek
316
Öbek Fiiller
carry around
f.
hep (belli bir duyguyu) hissetmek
317
Öbek Fiiller
carry someone around (with oneself)
f.
beraberinde taşımak
318
Öbek Fiiller
carry someone around (with oneself)
f.
varlığını hissetmek
319
Öbek Fiiller
carry something around (with one)
f.
yanında taşımak
320
Öbek Fiiller
carry (someone or something) about
f.
kucağında taşımak
321
Öbek Fiiller
carry someone or something about
f.
kucağında taşımak
322
Öbek Fiiller
carry around
f.
kucağında taşımak
323
Öbek Fiiller
carry around
f.
yanında bulundurmak
324
Öbek Fiiller
carry around
f.
omuzlarında bir yük gibi hissetmek
325
Öbek Fiiller
carry something around (with one)
f.
yanında bulundurmak
326
Öbek Fiiller
carry around
f.
oraya buraya taşımak
327
Öbek Fiiller
carry around
f.
her yere taşımak
328
Öbek Fiiller
carry (someone or something) about
f.
her yere yanında taşımak
329
Öbek Fiiller
carry (someone or something) about
f.
her yere kucağında taşımak
330
Öbek Fiiller
carry (someone or something) about
f.
her zaman yanında bulundurmak
331
Öbek Fiiller
carry (someone or something) about
f.
her yere yanında gezdirmek
332
Öbek Fiiller
carry someone or something about
f.
her yere yanında taşımak
333
Öbek Fiiller
carry someone or something about
f.
her yere kucağında taşımak
334
Öbek Fiiller
carry someone or something about
f.
her zaman yanında bulundurmak
335
Öbek Fiiller
carry someone or something about
f.
her yere yanında gezdirmek
336
Öbek Fiiller
carry someone or something around
f.
her yere yanında taşımak
337
Öbek Fiiller
carry someone or something around
f.
her yere kucağında taşımak
338
Öbek Fiiller
carry someone or something around
f.
her zaman yanında bulundurmak
339
Öbek Fiiller
carry someone or something around
f.
her yere yanında gezdirmek
340
Öbek Fiiller
carry (someone or something) along with (someone or something)
f.
büyülemek
341
Öbek Fiiller
carry (someone or something) along with (someone or something)
f.
etkisi altına almak
342
Öbek Fiiller
carry (someone or something) along with (someone or something)
f.
kendinden geçirmek
343
Öbek Fiiller
carry (someone or something) along with (someone or something)
f.
oyunun içine çekmek
344
Öbek Fiiller
carry (someone or something) along with (someone or something)
f.
beraberinde alıp götürmek
345
Öbek Fiiller
carry (someone or something) along with (someone or something)
f.
beraberinde sürüklemek
346
Öbek Fiiller
carry (someone or something) along with (someone or something)
f.
her zaman yanında bulundurmak
347
Öbek Fiiller
carry (someone or something) along with (someone or something)
f.
her yere yanında taşımak
348
Öbek Fiiller
carry (someone or something) along with (someone or something)
f.
alıp götürmek
349
Öbek Fiiller
carry (someone or something) along with (someone or something)
f.
sürüklemek
350
Öbek Fiiller
carry around
f.
her yere yanında taşımak
351
Öbek Fiiller
carry around
f.
her yere kucağında taşımak
352
Öbek Fiiller
carry around
f.
her yere yanında gezdirmek
353
Öbek Fiiller
carry around
f.
her yere kucağında gezdirmek
354
Öbek Fiiller
carry around
f.
her zaman yanında bulundurmak
355
Öbek Fiiller
carry around
f.
her yere yanında taşımak
356
Öbek Fiiller
carry around
f.
her zaman aklında bulunmak
357
Öbek Fiiller
carry around
f.
her zaman aklına gelmek
358
Öbek Fiiller
carry around
f.
hiç unutamamak
359
Öbek Fiiller
carry around
f.
sanki hep yanında olmak
360
Öbek Fiiller
carry around
f.
bir duygudan kurtulamamak
361
Öbek Fiiller
carry around
f.
vicdan azabı çekmek
362
Öbek Fiiller
carry around
f.
vicdan azabından kurtulamamak
363
Öbek Fiiller
carry around
f.
pişmanlık duymak
364
Öbek Fiiller
carry someone around (with oneself)
f.
her yere yanında taşımak
365
Öbek Fiiller
carry someone around (with oneself)
f.
her yere kucağında taşımak
366
Öbek Fiiller
carry someone around (with oneself)
f.
her yere yanında gezdirmek
367
Öbek Fiiller
carry someone around (with oneself)
f.
her yere kucağında gezdirmek
368
Öbek Fiiller
carry someone around
f.
her zaman aklında bulunmak
369
Öbek Fiiller
carry someone around
f.
her zaman aklına gelmek
370
Öbek Fiiller
carry someone around
f.
hiç unutamamak
371
Öbek Fiiller
carry someone around
f.
sanki hep yanında olmak
372
Öbek Fiiller
carry away
f.
kendinden geçirmek
373
Öbek Fiiller
carry away
f.
beni benden almak
374
Öbek Fiiller
carry away
f.
heyecanlandırmak
375
Öbek Fiiller
carry away
f.
tutkuyla anlatmak/yapmak
376
Öbek Fiiller
carry away
f.
çalmak
377
Öbek Fiiller
carry away
f.
alıp götürmek
378
Öbek Fiiller
carry away
f.
kaçırmak
379
Öbek Fiiller
carry away
f.
(çöp) toplamak
380
Öbek Fiiller
carry away
f.
alıp götürmek
381
Öbek Fiiller
carry away
f.
sürüklemek
382
Öbek Fiiller
carry someone or something away
f.
çalmak
383
Öbek Fiiller
carry someone or something away
f.
alıp götürmek
384
Öbek Fiiller
carry someone or something away
f.
kaçırmak
385
Öbek Fiiller
carry away
f.
kendinden geçirmek
386
Öbek Fiiller
carry away
f.
heyecanlandırmak
387
Öbek Fiiller
carry away
f.
tutkuyla anlatmak/yapmak
388
Öbek Fiiller
carry away
f.
aşırıya kaçmak
389
Öbek Fiiller
carry in (some place)
f.
(bir yere) taşımak
390
Öbek Fiiller
carry in (some place)
f.
(kapalı bir yere) götürmek
391
Öbek Fiiller
carry in (some place)
f.
(bir şeyin içine) koymak
392
Öbek Fiiller
carry into (some place)
f.
(bir yere) taşımak
393
Öbek Fiiller
carry into (some place)
f.
(kapalı bir yere) götürmek
394
Öbek Fiiller
carry into (some place)
f.
(bir şeyin içine) koymak
395
Öbek Fiiller
carry someone or something into some place
f.
(bir yere) taşımak
396
Öbek Fiiller
carry someone or something into some place
f.
(kapalı bir yere) götürmek
397
Öbek Fiiller
carry someone or something into some place
f.
(bir şeyin içine) koymak
398
Öbek Fiiller
carry someone or something in
f.
(bir yere) taşımak
399
Öbek Fiiller
carry someone or something in
f.
(kapalı bir yere) götürmek
400
Öbek Fiiller
carry someone or something in
f.
(bir şeyin içine) koymak
401
Öbek Fiiller
carry (someone or something) over to (some place)
f.
(bir yere kadar) taşımak
402
Öbek Fiiller
carry (someone or something) over to (some place)
f.
(bir şeyin yanına) götürmek
403
Öbek Fiiller
carry (someone or something) over to (some place)
f.
(bir şeyin önüne/üstüne) götürüp koymak
404
Öbek Fiiller
carry (someone or something) about
f.
oradan oraya taşımak
405
Öbek Fiiller
carry someone or something about
f.
oradan oraya taşımak
406
Öbek Fiiller
carry someone or something around
f.
oradan oraya taşımak
407
Öbek Fiiller
carry something on
f.
araca koymak/yerleştirmek
408
Öbek Fiiller
carry something onto something
f.
araca koymak/yerleştirmek
409
Öbek Fiiller
carry someone in
f.
birini bir yere taşımak
410
Öbek Fiiller
carry away
f.
başını döndürmek
411
Öbek Fiiller
carry someone into some place
f.
birini bir yere taşımak
412
Öbek Fiiller
carry someone somewhere
f.
birine bir yere kadar eşlik etmek
413
Öbek Fiiller
carry someone somewhere
f.
birini bir yere götürmek
414
Öbek Fiiller
carry up into
f.
bir şeyin içine karışmak
415
Öbek Fiiller
carry something with
f.
beraberinde taşımak
416
Öbek Fiiller
carry through
f.
başarmak
417
Öbek Fiiller
carry something with one
f.
beraberinde taşımak
418
Öbek Fiiller
carry away
f.
coşturmak
419
Öbek Fiiller
carry away
f.
çekip sürüklemek
420
Öbek Fiiller
carry away
f.
heyecanlandırmak
421
Öbek Fiiller
carry someone back to some time
f.
geçmişte bir zamana götürmek
422
Öbek Fiiller
carry someone back to some time
f.
geçmişe götürmek
423
Öbek Fiiller
carry something back
f.
geri götürmek
424
Öbek Fiiller
carry out
f.
sonuca ulaştırmak
425
Öbek Fiiller
cannot carry on without someone or something
f.
(birisi veya bir şey) olmadan yapamamak
426
Öbek Fiiller
carry through
f.
üstesinden gelmek
427
Öbek Fiiller
carry something down
f.
(raftan/çatı katıdan vb) aşağıya indirmek
428
Öbek Fiiller
carry something with one
f.
yanında taşımak
429
Öbek Fiiller
carry through
f.
yüreklendirerek desteklemek
430
Öbek Fiiller
carry something over from something
f.
(eşyaları vb) (uzak bir yerden) getirmek
431
Öbek Fiiller
carry something with
f.
yanında taşımak
432
Öbek Fiiller
carry something around with one
f.
(bir şeyi) beraberinde/yanında taşımak
433
Öbek Fiiller
carry something along with someone
f.
(bir şeyi) yanında getirmek
434
Öbek Fiiller
carry someone around with oneself
f.
(bir kimseyi/bebek vb) beraberinde taşımak
435
Öbek Fiiller
carry (something) to extremes
f.
tadını kaçırmak
436
Öbek Fiiller
carry (something) to extremes
f.
abartmak
437
Öbek Fiiller
carry (something) to extremes
f.
suyunu çıkarmak
438
Öbek Fiiller
carry (one) back
f.
(birini) geçmişe götürmek
439
Öbek Fiiller
carry (one) back
f.
(birine) eski bir zamanı hatırlatmak
440
Öbek Fiiller
carry (someone or something) along with (someone or something)
f.
birini ya da bir şeyi peşi sıra sürüklemek
441
Öbek Fiiller
carry (someone or something) along with (someone or something)
f.
bir şeyi yanında taşımak
442
Öbek Fiiller
carry someone along (with something)
f.
(bir şeyin peşi sıra) gitmek
443
Öbek Fiiller
carry someone along
f.
birini ya da bir şeyi peşi sıra sürüklemek
444
Öbek Fiiller
carry something along (with someone)
f.
bir şeyi yanında taşımak
445
Öbek Fiiller
carry (someone or something) along with (someone or something)
f.
alıp götürmek
446
Öbek Fiiller
carry (someone or something) along with (someone or something)
f.
bir şeyi sürekli üstünde taşımak
447
Öbek Fiiller
carry someone along (with something)
f.
(bir şey ile) sürüklenmek
448
Öbek Fiiller
carry someone along
f.
alıp götürmek
449
Öbek Fiiller
carry something along (with someone)
f.
bir şeyi sürekli üstünde taşımak
450
Öbek Fiiller
carry (someone or something) along with (someone or something)
f.
büyülemek
451
Öbek Fiiller
carry (someone or something) along with (someone or something)
f.
yanından ayırmamak
452
Öbek Fiiller
carry someone along (with something)
f.
(bir şeyi) beraberinde taşımak
453
Öbek Fiiller
carry someone along
f.
büyülemek
454
Öbek Fiiller
carry something along (with someone)
f.
yanından ayırmamak
455
Öbek Fiiller
carry (someone or something) along with (someone or something)
f.
cezbetmek
456
Öbek Fiiller
carry someone along
f.
cezbetmek
457
Öbek Fiiller
carry (someone or something) along with (someone or something)
f.
ayartmak
458
Öbek Fiiller
carry someone along
f.
ayartmak
459
Öbek Fiiller
carry someone along (with something)
f.
birini (bir şeyle) sürüklemek
460
Öbek Fiiller
carry someone along (with something)
f.
birini (bir şeyle) alıp götürmek
461
Öbek Fiiller
carry someone along (with something)
f.
birini beraberinde sürüklemek/alıp götürmek
462
Öbek Fiiller
carry someone or something over from something
f.
birini/bir şeyi uzak bir yerden getirmek
463
Öbek Fiiller
carry someone or something over from something
f.
birini/bir şeyi bir yerden nakletmek
464
Öbek Fiiller
carry someone or something over from something
f.
birini/bir şeyi uzak bir yerden taşımak
465
Öbek Fiiller
carry someone or something over to something
f.
birini/bir şeyi alıp bir yere götürmek
466
Öbek Fiiller
carry someone or something over to something
f.
birini/bir şeyi kaldırıp bir yere götürmek
467
Öbek Fiiller
carry (something) with (one)
f.
(bir şeyi) aklının bir köşesinde tutmak
468
Öbek Fiiller
carry (something) with (one)
f.
(bir şeyi) hiç unutmamak
469
Öbek Fiiller
carry (something) with (one)
f.
bir his, düşünce her zaman biriyle olmak
470
Öbek Fiiller
carry (something) with (one)
f.
(bir şeyi) içinde/ruhunda taşımak
471
Öbek Fiiller
carry about
f.
beraberinde taşımak
472
Öbek Fiiller
carry about
f.
yanında taşımak
473
Öbek Fiiller
carry about
f.
kucağında taşımak
474
Öbek Fiiller
carry about
f.
yanında gezdirmek
475
Öbek Fiiller
carry someone away
f.
birini kendinden geçirmek
476
Öbek Fiiller
carry someone away
f.
birini alıp götürmek
477
Öbek Fiiller
carry someone away
f.
birini coşturmak
478
Öbek Fiiller
carry someone away
f.
birinin başını döndürmek
479
Öbek Fiiller
carry down
f.
aşağı taşımak
480
Öbek Fiiller
carry something forward
f.
bir şeyi bir sütundan/kategoriden diğerine taşımak
481
Öbek Fiiller
carry off
f.
çalmak
482
Öbek Fiiller
carry off
f.
yürütmek
483
Öbek Fiiller
carry off
f.
sürüklemek
484
Öbek Fiiller
carry off
f.
uzağa götürmek
485
Öbek Fiiller
carry someone or something off
f.
(birini/bir şeyi) alıp götürmek
486
Öbek Fiiller
carry someone or something off
f.
(birini/bir şeyi) kaçırmak
487
Öbek Fiiller
carry something off
f.
bir şeyi alıp götürmek
488
Öbek Fiiller
carry something off
f.
bir şeyi çalmak
489
Öbek Fiiller
carry something off
f.
bir şeyi yürütmek
490
Öbek Fiiller
carry something off
f.
bir şeyi başarıyla yürütmek
491
Öbek Fiiller
carry something off
f.
bir şeyin başarıyla üstesinden gelmek
492
Öbek Fiiller
carry on
f.
kudurmak
493
Öbek Fiiller
carry on
f.
bağırıp çağırmak
494
Öbek Fiiller
carry on
f.
taşkınlık yapmak
495
Öbek Fiiller
carry on
f.
gürültü patırtı etmek
496
Öbek Fiiller
carry on
f.
flört etmek
497
Öbek Fiiller
carry on
f.
kırıştırmak
498
Öbek Fiiller
carry on
f.
kur yapmak
499
Öbek Fiiller
carry on with (someone)
f.
(biriyle) kudurmak
500
Öbek Fiiller
carry on with (someone)
f.
(biriyle) gürültü patırtı etmek
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of carry
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy