Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | yanında bulundurmak | tote [dialect] f. |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | yanında bulundurmak | carry around f. |
Öbek Fiiller | yanında bulundurmak | carry something around (with one) f. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | (bir şeyi) yanında/yakınında/çevresinde bulundurmak | have something about f. |
Öbek Fiiller | her zaman yanında bulundurmak | carry (someone or something) about f. |
Öbek Fiiller | her zaman yanında bulundurmak | carry someone or something about f. |
Öbek Fiiller | her zaman yanında bulundurmak | carry someone or something around f. |
Öbek Fiiller | her zaman yanında bulundurmak | carry (someone or something) along with (someone or something) f. |
Öbek Fiiller | her zaman yanında bulundurmak | carry around f. |
Öbek Fiiller | birşeyi yanında/yakınında bulundurmak | keep something about f. |
Öbek Fiiller | birşeyi yanında/yakınında bulundurmak | keep something around f. |
Öbek Fiiller | yanında/yakınında/çevresinde bulundurmak | have about f. |
Öbek Fiiller | yanında/yakınında bulundurmak | keep around f. |
Idioms | ||
Deyim | (birini/bir şeyi) yanında bulundurmak | have (someone or something) at hand f. |
Deyim | (birini/bir şeyi) yakınında/yanında bulundurmak/tutmak | keep (someone or something) about f. |