|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
açıklık kazanma |
clarification i.
|
|
2 |
Genel |
eli açıklık |
bounteousness i.
|
|
3 |
Genel |
açıklık yer |
clearance i.
|
|
4 |
Genel |
açıklık alan |
clearing i.
|
|
5 |
Genel |
ormanda açıklık |
glade i.
|
|
6 |
Genel |
açıklık getirme |
clarification i.
|
|
7 |
Genel |
yeni fikirlere açıklık |
receptiveness i.
|
|
8 |
Genel |
açıklık (kemer/köprü ayakları arasındaki) |
span i.
|
|
9 |
Genel |
dar ve uzun açıklık |
slot i.
|
|
10 |
Genel |
eli açıklık |
generousness i.
|
|
11 |
Genel |
açıklık (renkte) |
paleness i.
|
|
12 |
Genel |
eli açıklık |
openhandedness i.
|
|
13 |
Genel |
serbest açıklık |
clear opening i.
|
|
14 |
Genel |
ufak açıklık |
chink i.
|
|
15 |
Genel |
açıklık getirme |
elucidating i.
|
|
16 |
Genel |
açıklık getiren |
enlightener i.
|
|
17 |
Genel |
tarafsızlık ve açıklık ilkesi |
impartiality and openness i.
|
|
18 |
Genel |
açıklık politikası |
glasnost i.
|
|
19 |
Genel |
eli açıklık |
donorship i.
|
|
20 |
Genel |
eli açıklık |
bounty i.
|
|
21 |
Genel |
açıklık (ifade vb) |
explicity i.
|
|
22 |
Genel |
açıklık ilkesi |
principle of clarity i.
|
|
23 |
Genel |
serbest açıklık |
clear span i.
|
|
24 |
Genel |
açıklık kültürü |
culture of openness i.
|
|
25 |
Genel |
açıklık getiren kişi |
defogger i.
|
|
26 |
Genel |
pedallar arası açıklık |
tread i.
|
|
27 |
Genel |
kanat açıklık oranı |
aspect ratio i.
|
|
28 |
Genel |
yarı açıklık |
half span i.
|
|
29 |
Genel |
orta açıklık |
center span i.
|
|
30 |
Genel |
temiz açıklık |
clear spacing i.
|
|
31 |
Genel |
net açıklık |
clear opening i.
|
|
32 |
Genel |
temiz açıklık |
clear distance i.
|
|
33 |
Genel |
temiz açıklık |
clearance of span i.
|
|
34 |
Genel |
yarı açıklık |
half-span i.
|
|
35 |
Genel |
açıklık sarkması |
sag of span i.
|
|
36 |
Genel |
ahlaki açıklık |
moral clarity i.
|
|
37 |
Genel |
eli açıklık |
largesse i.
|
|
38 |
Genel |
eli açıklık |
largess i.
|
|
39 |
Genel |
eli açıklık |
munificence i.
|
|
40 |
Genel |
eli açıklık |
magnanimity i.
|
|
41 |
Genel |
eli açıklık |
open-handedness i.
|
|
42 |
Genel |
ön yargıya açıklık |
openness to bias i.
|
|
43 |
Genel |
hayvanın girip çıktığı küçük açıklık |
pophole i.
|
|
44 |
Genel |
başın üst ya da arka tarafındaki açıklık |
calvities [rare] i.
|
|
45 |
Genel |
başın üst ya da arka tarafındaki açıklık |
calvity i.
|
|
46 |
Genel |
(yazılı metinde) açıklık |
lacuna i.
|
|
47 |
Genel |
(yazılı metinde) açıklık |
lacune i.
|
|
48 |
Genel |
eli açıklık |
unsparingness i.
|
|
49 |
Genel |
eli açıklık |
big-heartedness i.
|
|
50 |
Genel |
eli açıklık |
great-heartedness i.
|
|
51 |
Genel |
eli açıklık |
large-heartedness i.
|
|
52 |
Genel |
eli açıklık |
large [obsolete] i.
|
|
53 |
Genel |
sahne çekimi sırasında seçilen alanı karartmak için kamerada veya tab etme girişinde kullanılan anahtar deliğine benzer açıklık barındırabilen mat plak |
mat i.
|
|
54 |
Genel |
borulu orgda havanın geçtiği yol veya açıklık |
windway i.
|
|
55 |
Genel |
tahta nefesli çalgılarda havanın geçtiği yol veya açıklık |
windway i.
|
|
56 |
Genel |
farklı fikirlere açıklık |
hospitality i.
|
|
57 |
Genel |
yeni ilgi alanlarına açıklık |
hospitality i.
|
|
58 |
Genel |
küçük açıklık |
mousehole i.
|
|
59 |
Genel |
orgun borularının uçları arasındaki açıklık |
mouth i.
|
|
60 |
Genel |
(kayak maskesinde) ağız için bırakılmış açıklık |
mouth hole i.
|
|
61 |
Genel |
saldırıya açıklık |
gap i.
|
|
62 |
Genel |
siyasi ve entelektüel alanlarda açıklık ve şeffaflığa karşı olan kimse |
obscurant i.
|
|
63 |
Genel |
(kasılma sonucu ortaya çıkan) açıklık |
rictus i.
|
|
64 |
Genel |
tenis kortunun ucundaki kare açıklık |
grill i.
|
|
65 |
Genel |
ızgaralı açıklık |
grill i.
|
|
66 |
Genel |
tenis kortunun ucundaki kare açıklık |
grille i.
|
|
67 |
Genel |
ızgaralı açıklık |
grille i.
|
|
68 |
Genel |
eski surlarda üzerinde ateş etmek için açıklık bulunan mazgallı siper |
murdress i.
|
|
69 |
Genel |
küçük açıklık |
oelet i.
|
|
70 |
Genel |
yeni fikirlere açıklık |
openness i.
|
|
71 |
Genel |
dışarıya açıklık |
inclusiveness i.
|
|
72 |
Genel |
sonsuz açıklık |
infinity i.
|
|
73 |
Genel |
(açıklık yaratmak için) bölümlü kesikleri olan dekor parçası |
cutout i.
|
|
74 |
Genel |
dekor kesiklerinden oluşan açıklık |
cutout i.
|
|
75 |
Genel |
içine bir şey atılması için bırakılmış açıklık |
drop i.
|
|
76 |
Genel |
küçük açıklık |
pad i.
|
|
77 |
Genel |
karşı açıklık |
counter opening i.
|
|
78 |
Genel |
karşı açıklık |
counteropening i.
|
|
79 |
Genel |
geniş açıklık |
plain i.
|
|
80 |
Genel |
erimiş metalin kalıba girdiği ana açıklık |
pour i.
|
|
81 |
Genel |
kilit tamburunda sürgü çalışırken içinden metalin geçtiği açıklık |
gate i.
|
|
82 |
Genel |
film kamerasının önünde yer alan ve filmin ışık almasını sağlayan dikdörtgen açıklık |
gate i.
|
|
83 |
Genel |
buhar makinesinde geri tepme basıncını en aza indiren açıklık |
prerelease i.
|
|
84 |
Genel |
kumaşta açıklık veya yırtmaç belirten uzun düz kesik veya işaret |
slash i.
|
|
85 |
Genel |
(elbisede) yırtmaç gibi açıklık ile görünen, zıt renkli ek veya iç katman |
slashing i.
|
|
86 |
Genel |
(elbisede) zıt renkli ek yeri veya iç katman gösteren açıklık |
slashing i.
|
|
87 |
Genel |
dar açıklık |
smoot [dialect] [uk] i.
|
|
88 |
Genel |
gözü açıklık |
solertiousness i.
|
|
89 |
Genel |
açıklık kazandırmak |
clarify f.
|
|
90 |
Genel |
açıklık kazanmak |
clarify f.
|
|
91 |
Genel |
açıklık getirmek |
defog f.
|
|
92 |
Genel |
açıklık getirmek |
clarify f.
|
|
93 |
Genel |
açıklık kazandırmak |
get across f.
|
|
94 |
Genel |
açıklık bırakmak |
loophole f.
|
|
95 |
Genel |
fazla açıklık bırakmak |
overspan f.
|
|
96 |
Genel |
açıklık yaratmak |
slice f.
|
|
97 |
Genel |
açıklık getirilmiş |
elucidated s.
|
|
98 |
Genel |
açıklık ile öne çıkan |
shirt-sleeve s.
|
|
99 |
Genel |
açıklık ile öne çıkan |
shirt-sleeves s.
|
|
100 |
Genel |
açıklık ile öne çıkan |
shirt-sleeved s.
|
|
101 |
Genel |
açıklık anlamına gelen bir son ek |
-pore snk.
|
|
102 |
Genel |
açıklık anlamı veren son ek |
-pyle snk.
|
|
Phrasals |
|
103 |
Öbek Fiiller |
açıklık getirmek |
clear up f.
|
|
104 |
Öbek Fiiller |
dar bir geçitten çıkıp açıklık bir alana ilerlemek |
march out f.
|
|
105 |
Öbek Fiiller |
açıklık getirmek |
get over f.
|
|
Colloquial |
|
106 |
Konuşma Dili |
açıklık getirmek |
make clear f.
|
|
Idioms |
|
107 |
Deyim |
zor problemlere açıklık getirmek |
crack the code f.
|
|
108 |
Deyim |
açıklık getirmek |
get clear on f.
|
|
109 |
Deyim |
açıklık kazandırmak |
bring into open f.
|
|
110 |
Deyim |
konuya açıklık getirmek |
clinch an argument f.
|
|
111 |
Deyim |
konuya açıklık getirmek |
shed some light on something f.
|
|
112 |
Deyim |
konuya açıklık getirmek |
throw some light on something f.
|
|
113 |
Deyim |
(bir için) bir şeye açıklık getirmek |
make something clear to someone f.
|
|
114 |
Deyim |
açıklık kazanmak |
drop into place f.
|
|
115 |
Deyim |
açıklık kazanmak |
fall into place f.
|
|
116 |
Deyim |
(bir şeye/konuya) bir nebze açıklık getirmek/kazandırmak |
throw a little light on (something) f.
|
|
117 |
Deyim |
(bir şeye/konuya) büyük ölçüde açıklık getirmek/kazandırmak |
throw a lot of light on (something) f.
|
|
118 |
Deyim |
(biri) için açıklık kazanmak |
bear in on (one) f.
|
|
119 |
Deyim |
(biri) için açıklık kazanmak |
bear in upon (one) f.
|
|
120 |
Deyim |
açıklık getirmek |
bring home f.
|
|
121 |
Deyim |
konuya açıklık getirmek |
cast/shed/throw light on something f.
|
|
122 |
Deyim |
(bir için bir şeye) açıklık getirmek |
make (something) clear (to one) f.
|
|
123 |
Deyim |
için açıklık getirmek |
make clear to f.
|
|
124 |
Deyim |
(bir konuya) açıklık getirmek |
shed (some) light upon (something) f.
|
|
125 |
Deyim |
(bir konuya) açıklık getirmek |
throw (some) light upon (something) f.
|
|
126 |
Deyim |
belli bir açıklık kazandırmak |
throw an amount of light on someone or something f.
|
|
127 |
Deyim |
belli bir miktar açıklık getirmek |
throw an amount of light on someone or something f.
|
|
Formal |
|
128 |
Resmi |
(teolojide) açıklık |
diorism [obsolete] i.
|
|
Trade/Economic |
|
129 |
Ticaret/Ekonomi |
açıklık kavramı |
disclosure concept i.
|
|
130 |
Ticaret/Ekonomi |
açıklık kuralı |
rule of explicity i.
|
|
131 |
Ticaret/Ekonomi |
açıklık kavramı |
concept of disclosure i.
|
|
132 |
Ticaret/Ekonomi |
açıklık ilkesi |
principle of clarity i.
|
|
133 |
Ticaret/Ekonomi |
dışa açıklık indeksi |
index of openness i.
|
|
134 |
Ticaret/Ekonomi |
dikey açıklık |
vertical space i.
|
|
135 |
Ticaret/Ekonomi |
ekonomik açıklık |
economical span i.
|
|
136 |
Ticaret/Ekonomi |
halka açıklık oranı |
free float rate i.
|
|
137 |
Ticaret/Ekonomi |
ticarete açıklık endeksi |
trade openness index i.
|
|
138 |
Ticaret/Ekonomi |
ticarete açıklık |
trade openness index i.
|
|
139 |
Ticaret/Ekonomi |
açıklık getirmek |
conclude f.
|
|
140 |
Ticaret/Ekonomi |
konuya açıklık getirmek üzere |
in order to clarify the subject expr.
|
|
Law |
|
141 |
Hukuk |
açıklık ilkesi |
principle of publicity i.
|
|
142 |
Hukuk |
açıklık ilkesi |
principle of accuracy i.
|
|
143 |
Hukuk |
açıklık ilkesi |
principle of clarity i.
|
|
144 |
Hukuk |
açıklık ve doğruluk prensibi |
clarity and accuracy principle i.
|
|
145 |
Hukuk |
açıklık ve öngörülebilirlik |
clarity and predictability i.
|
|
146 |
Hukuk |
hukuki açıklık |
legal clarity i.
|
|
Politics |
|
147 |
Siyasal |
açıklık politikası ile ilişkili |
glasnostic s.
|
|
148 |
Siyasal |
açıklık politikası ile ilişkili |
glasnostian s.
|
|
Technical |
|
149 |
Teknik |
cam şekillendirme sürecinin öncesinde fırında bırakılan küçük açıklık |
nose hole i.
|
|
150 |
Teknik |
torna punta başlığının ortasındaki açıklık |
relief i.
|
|
151 |
Teknik |
torna makinesinin bir parçasının açıklık boyutunda yapılan değişiklik |
relief i.
|
|
152 |
Teknik |
dar açıklık veya kanaldan çizgi çizmeye yarayan cihaz |
threader i.
|
|
153 |
Teknik |
açıklık mastarı |
gap gauge i.
|
|
154 |
Teknik |
açıklık mastarı |
gage bar i.
|
|
155 |
Teknik |
açıklık açısı |
aperture angle i.
|
|
156 |
Teknik |
açıklık bozunumu |
aperture distortion i.
|
|
157 |
Teknik |
açıklık döndürürlüğü |
moment of span i.
|
|
158 |
Teknik |
açıklık momenti |
moment of span i.
|
|
159 |
Teknik |
açıklık sayısı |
aperture number i.
|
|
160 |
Teknik |
açıklık sınırlayıcı |
aperture stop i.
|
|
161 |
Teknik |
açıklık yüksekliği |
rise of span i.
|
|
162 |
Teknik |
açıklık yüksekliği |
opening height i.
|
|
163 |
Teknik |
açıklık zıtlığı |
aperture contrast i.
|
|
164 |
Teknik |
açısal açıklık |
angular aperture i.
|
|
165 |
Teknik |
alt ray açıklık kilidi |
lower distance lock i.
|
|
166 |
Teknik |
ana açıklık |
main span i.
|
|
167 |
Teknik |
basınç kısıtlayıcı açıklık |
pressure-limiting aperture i.
|
|
168 |
Teknik |
bağıl açıklık |
relative aperture i.
|
|
169 |
Teknik |
bir açıklık |
simple span i.
|
|
170 |
Teknik |
bitişik açıklık |
adjacent span i.
|
|
171 |
Teknik |
dar açıklık |
short span i.
|
|
172 |
Teknik |
desteklenmemiş açıklık |
unsupported distance i.
|
|
173 |
Teknik |
düşey temiz açıklık |
vertical clearance i.
|
|
174 |
Teknik |
diş açıklık dişlisi |
pitch wheel i.
|
|
175 |
Teknik |
diş açıklık dairesi çapı |
pitch diameter i.
|
|
176 |
Teknik |
efektif açıklık |
effective span length i.
|
|
177 |
Teknik |
efektif açıklık |
effective span i.
|
|
178 |
Teknik |
eşit açıklık |
equal span i.
|
|
179 |
Teknik |
etkin açıklık |
effective span i.
|
|
180 |
Teknik |
etkin açıklık |
effective opening i.
|
|
181 |
Teknik |
gemi güvertesinde yükün indirildiği açıklık |
hatchway i.
|
|
182 |
Teknik |
geniş açıklık |
large opening i.
|
|
183 |
Teknik |
geniş açıklık |
long span i.
|
|
184 |
Teknik |
halkasal açıklık |
annular space i.
|
|
185 |
Teknik |
iki kaynak ağzı arasındaki açıklık |
root gap i.
|
|
186 |
Teknik |
karakteristik açıklık boyutu |
characteristic opening size i.
|
|
187 |
Teknik |
kenar açıklık |
wing span i.
|
|
188 |
Teknik |
kısa açıklık |
short span i.
|
|
189 |
Teknik |
kuramsal açıklık |
theoretical span i.
|
|
190 |
Teknik |
küçük bir delik veya açıklık |
ventage i.
|
|
191 |
Teknik |
makine dönme açıklık çapı |
machine clearance diameter i.
|
|
192 |
Teknik |
müsaade edilebilir açıklık |
allowable clearance i.
|
|
193 |
Teknik |
orta açıklık |
interior span i.
|
|
194 |
Teknik |
orta açıklık |
central span i.
|
|
195 |
Teknik |
oransal açıklık |
f-number i.
|
|
196 |
Teknik |
oransal açıklık |
f/number i.
|
|
197 |
Teknik |
orta açıklık |
middle span i.
|
|
198 |
Teknik |
nominal açıklık |
nominal width i.
|
|
199 |
Teknik |
sanal açıklık |
nominal width i.
|
|
200 |
Teknik |
ray açıklık çubuğu suportu |
bolster tie-bar bracket i.
|
|
201 |
Teknik |
ray açıklık kalıbı |
rail gauge template i.
|
|
202 |
Teknik |
ray açıklık çubuğu |
bolster tie-bar i.
|
|
203 |
Teknik |
serbest açıklık |
clear span i.
|
|
204 |
Teknik |
sayısal açıklık ölçeri |
apertometer i.
|
|
205 |
Teknik |
sentetik açıklık |
synthetic aperture i.
|
|
206 |
Teknik |
sayısal açıklık |
numerical aperture i.
|
|
207 |
Teknik |
son açıklık |
end span i.
|
|
208 |
Teknik |
tekerlek açıklık ayarı |
toe adjustment i.
|
|
209 |
Teknik |
toplam açıklık |
total span i.
|
|
210 |
Teknik |
temiz açıklık |
clear waterway i.
|
|
211 |
Teknik |
temiz açıklık |
clear span i.
|
|
212 |
Teknik |
temiz açıklık |
clear space i.
|
|
213 |
Teknik |
teorik açıklık |
theoretical span i.
|
|
214 |
Teknik |
uzun kesik veya açıklık |
slash i.
|
|
215 |
Teknik |
üst ray açıklık kilidi |
upper distance lock i.
|
|
216 |
Teknik |
uzun açıklık |
long span i.
|
|
217 |
Teknik |
uydular arası açıklık |
satellite separation i.
|
|
218 |
Teknik |
yan açıklık |
side span i.
|
|
219 |
Teknik |
yanal açıklık |
lateral clearance i.
|
|
220 |
Teknik |
yan açıklık |
flanking span i.
|
|
221 |
Teknik |
yan açıklık |
lateral clearance i.
|
|
222 |
Teknik |
yarım açıklık |
half span i.
|
|
223 |
Teknik |
yarı açıklık |
half span i.
|
|
224 |
Teknik |
yüklü açıklık |
loaded span i.
|
|
225 |
Teknik |
lokomotifin sürgülü vanasının orta konumdayken buharı veya egzoz deliğini açmak için sahip olduğu açıklık |
lap i.
|
|
226 |
Teknik |
panjurlu pencerede açıklık |
weather door i.
|
|
227 |
Teknik |
açıklık kapatma levhası |
blank i.
|
|
228 |
Teknik |
bir sahnenin çekimi sırasında seçilen alanı karartmak için kamerada veya tab etme girişinde kullanılan anahtar deliğine benzer bir açıklık barındırabilen mat bir plak |
matte i.
|
|
229 |
Teknik |
anatomik yapıdaki küçük açıklık |
window i.
|
|
230 |
Teknik |
içinden gözetleme yapılabilecek kadar küçük açıklık |
window i.
|
|
231 |
Teknik |
pencereye benzeyen açıklık |
window i.
|
|
232 |
Teknik |
parçalanma ile oluşan açıklık |
rent i.
|
|
233 |
Teknik |
parçalanmışçasına oluşan açıklık |
rent i.
|
|
234 |
Teknik |
vana ile açılabilen açıklık miktarı |
cock i.
|
|
235 |
Teknik |
açıklık etrafındaki dairesel çerçeve veya plaka |
curb i.
|
|
236 |
Teknik |
açıklık etrafındaki dairesel çerçeve veya plaka |
curb plate i.
|
|
237 |
Teknik |
bir şeyin geçebildiği küçük açıklık |
feedhole i.
|
|
238 |
Teknik |
(valf yuvası veya valf yüzeyinde) açıklık |
porthole i.
|
|
239 |
Teknik |
sıvı girişini sağlayan açıklık |
porthole i.
|
|
240 |
Teknik |
ses kanalında yer alan ve içinden geçen seslerin frekans aralıklarını sınırlayan boru, açıklık, veya rezonans boşluğu |
filter i.
|
|
241 |
Teknik |
sıvıyı (hava veya yağ olarak) istenen yere yönlendiren huni şeklinde açıklık |
scoop i.
|
|
242 |
Teknik |
ışık giren dar açıklık |
slit i.
|
|
243 |
Teknik |
ışık çıkan dar açıklık |
slit i.
|
|
244 |
Teknik |
optik fotografik ses kayıt sisteminde görüntü sınırlayıcı açıklık |
slit i.
|
|
245 |
Teknik |
desteksiz açıklık |
bearing i.
|
|
246 |
Teknik |
boşluk veya açıklık içermeyen yapı |
solid i.
|
|
247 |
Teknik |
açıklık elde etmek için kesme makinesinden küçük bir miktar kesmek |
relieve f.
|
|
Computer |
|
248 |
Bilgisayar |
açıklık bozunumu |
aperture distortion i.
|
|
Informatics |
|
249 |
Bilişim |
saldırıya açıklık |
vulnerability i.
|
|
250 |
Bilişim |
sentetik açıklık |
synthetic aperture i.
|
|
Telecom |
|
251 |
Telekom |
hüzme açıklık-ortam bağlaşım kaybı |
aperture-to-medium coupling loss i.
|
|
252 |
Telekom |
hüzme açıklık bozulması |
aperture distortion i.
|
|
253 |
Telekom |
sayısal açıklık |
numerical aperture i.
|
|
Electric |
|
254 |
Elektrik |
elektrik devresinde açıklık |
open i.
|
|
Textile |
|
255 |
Tekstil |
17. ve 18. yüzyıllarda özellikle kadınlar arasında popüler olan, içteki kıyafeti ve iç etekliği göstermesi için önünde açıklık bulunan ve genellikle dökümlü duran bir elbise veya rop |
mantua i.
|
|
Architecture |
|
256 |
Mimarlık |
şöminenin bacasındaki dar açıklık |
throat i.
|
|
257 |
Mimarlık |
kilisenin iç duvarındaki küçük açıklık |
hagioscope i.
|
|
258 |
Mimarlık |
(genellikle cam veya ızgara takılı) küçük pencere veya açıklık |
wicket i.
|
|
259 |
Mimarlık |
mutfak ve yemek alanı arasındaki duvarda bulunan açıklık |
hatch i.
|
|
260 |
Mimarlık |
pencere veya kapı kenarından duvara doğru inen dikey açıklık düzlemi |
reveal i.
|
|
261 |
Mimarlık |
tahkimli duvarda dar küçük açıklık |
looplight i.
|
|
262 |
Mimarlık |
tonoz çatıda yer alan küçük hilal biçimli açıklık |
lunette i.
|
|
263 |
Mimarlık |
fırın küllüğündeki kemerli açıklık |
glut i.
|
|
264 |
Mimarlık |
kubbedeki yuvarlak açıklık |
oculus i.
|
|
265 |
Mimarlık |
ortaçağ surlarında kullanılan genellikle yuvarlak küçük açıklık |
oillet i.
|
|
266 |
Mimarlık |
roma evlerinde orta avlu üzerinde bulunup yağmur sularını toplamada kullanılan çatısız açıklık |
compluvium i.
|
|
267 |
Mimarlık |
iki açıklık arasındaki duvar |
pier i.
|
|
268 |
Mimarlık |
sunak önünde yer alan küçük açıklık |
fenestella i.
|
|
269 |
Mimarlık |
sunak önünde yer alan küçük açıklık |
fenes-tella i.
|
|
270 |
Mimarlık |
ispanyol-amerikan binalarında bulunan geniş çatılı açıklık |
portal i.
|
|
271 |
Mimarlık |
(kafes köprüde) ilk iki ana dayanak arasındaki açıklık |
portal i.
|
|
272 |
Mimarlık |
(iskelet yapıda) iki dayanak arasındaki dikey açıklık |
portal i.
|
|
273 |
Mimarlık |
cella ile sıra sütun arasında kalan açıklık |
pteron i.
|
|
274 |
Mimarlık |
(haç planlı kiliselerde) iç duvarlarda yer alan açıklık |
squinch i.
|
|
275 |
Mimarlık |
(haç planlı kiliselerde) iç duvarlarda yer alan açıklık |
squint i.
|
|
Construction |
|
276 |
İnşaat |
havalandırma, aydınlatma gibi amaçlar için zeminden tünel seviyesine bağlanmış açıklık |
tunnel pit i.
|
|
277 |
İnşaat |
havalandırma, aydınlatma gibi amaçlar için zeminden tünel seviyesine bağlanmış açıklık |
tunnel shaft i.
|
|
278 |
İnşaat |
açıklık mastarı |
gap gauge i.
|
|
279 |
İnşaat |
asılı açıklık |
suspended span i.
|
|
280 |
İnşaat |
bitişik açıklık |
adjacent span i.
|
|
281 |
İnşaat |
en uzun açıklık |
longest span i.
|
|
282 |
İnşaat |
iç açıklık |
interior span i.
|
|
283 |
İnşaat |
kaba açıklık |
rough opening i.
|
|
284 |
İnşaat |
komşu açıklık |
adjacent span i.
|
|
Automotive |
|
285 |
Otomotiv |
alt açıklık |
clearance height i.
|
|
286 |
Otomotiv |
kanat açıklık oranı |
aspect ratio i.
|
|
287 |
Otomotiv |
tekerleklerin ön taraflarının arka taraflarına oranla açıklık miktarı |
toe-out i.
|
|
288 |
Otomotiv |
virajda tekerleklerin ön taraflarının arka taraflarına oranla açıklık miktarı |
toe-out of turns i.
|
|
289 |
Otomotiv |
yatay temiz açıklık |
lateral clearance i.
|
|
290 |
Otomotiv |
yatay açıklık |
lateral clearance i.
|
|
291 |
Otomotiv |
kaput veya gövde panelinde hava girişini sağlayan açıklık |
scoop i.
|
|
Traffic |
|
292 |
Trafik |
kenar açıklık |
end span i.
|
|
Railway |
|
293 |
Demiryolu |
açıklık donanımı |
span equipment i.
|
|
294 |
Demiryolu |
elektriksel açıklık |
electrical clearance i.
|
|
295 |
Demiryolu |
ray açıklık mastarı |
gauge rod i.
|
|
296 |
Demiryolu |
açıklık ortası |
mid-span s.
|
|
Aeronautic |
|
297 |
Havacılık |
açıklık boyutları |
clearance dimensions i.
|
|
298 |
Havacılık |
açıklık ve montaj boyutları |
clearance and fixing dimensions i.
|
|
299 |
Havacılık |
açıklık çubuğu |
clearance bar i.
|
|
300 |
Havacılık |
kanat uzunluğu açıklık farkı |
wing tip clearance increment i.
|
|
301 |
Havacılık |
tekerlek ile kenar arasında kalan açıklık |
wheel-to-edge clearance i.
|
|
Marine |
|
302 |
Denizcilik |
gemi güvertesinde kapaklı açıklık |
scuttle i.
|
|
303 |
Denizcilik |
omurga altı açıklık |
underkeel clearance i.
|
|
304 |
Denizcilik |
gemilerde mühimmat geçişine olanak veren bir açıklık |
ammunition scuttle i.
|
|
305 |
Denizcilik |
gemi tezgahında dümen rodu için bulunan bir açıklık |
helm port i.
|
|
306 |
Denizcilik |
kıç bodoslamada yer alan açıklık |
stern port i.
|
|
307 |
Denizcilik |
kıç bodoslamada yer alan açıklık |
sternport i.
|
|
308 |
Denizcilik |
pupa bölümünde bulunan açıklık |
sternport i.
|
|
Mining |
|
309 |
Maden |
eşdeğer açıklık |
equivalent orifice i.
|
|
310 |
Maden |
muadil açıklık |
equivalent orifice i.
|
|
311 |
Maden |
cevherin topraktan çıkarıldığı açıklık |
wind hatch i.
|
|
312 |
Maden |
maden eritme ocağında içinden erimiş cüruf akan açıklık |
cinder tap i.
|
|
313 |
Maden |
(madende) küçük açıklık |
doghole i.
|
|
314 |
Maden |
(madende) hava yolu sağlayan uzun açıklık |
soller i.
|
|
315 |
Maden |
(madende) hava yolu sağlayan uzun açıklık |
sollar i.
|
|
Medical |
|
316 |
Medikal |
açıklık bağlantıları |
gap junctions i.
|
|
317 |
Medikal |
açıklık süresi |
duration of patency i.
|
|
318 |
Medikal |
karnın her iki yanında bulunan halka benzeri açıklık |
abdominal ring i.
|
|
319 |
Medikal |
nevrotiklik dışadönüklük ve açıklık kişilik envanteri |
neuroticism, extraversion and openness personality inventory i.
|
|
320 |
Medikal |
ince bağırsağın alt ucu ile körbağırsak arasında açıklık oluşturma ameliyatı |
ileocecostomy i.
|
|
321 |
Medikal |
ince bağırsağın alt ucu ile kalın bağırsak arasında açıklık oluşturma ameliyatı |
ileocolostomy i.
|
|
322 |
Medikal |
ince bağırsağın alt ucu ile kalın bağırsak arasında açıklık oluşturma ameliyatı |
ileoproctostomy i.
|
|
323 |
Medikal |
ince bağırsağın alt ucu ile kalın bağırsağın son ucu arasında açıklık oluşturma ameliyatı |
ileosigmoidostomy i.
|
|
324 |
Medikal |
kemikte oyulan pencere benzeri açıklık |
fenestra i.
|
|
325 |
Medikal |
cerrahi aletle oluşturulan pencere açıklık |
fenestra i.
|
|
326 |
Medikal |
cerrahi işlemle septumda açıklık oluşturma |
septostomy i.
|
|
Anatomy |
|
327 |
Anatomi |
böbrekteki atığın nefridyumdan boşaltıldığı, böbrekte yer alan huni biçimli açıklık |
nephrostome i.
|
|
328 |
Anatomi |
nöral kanalın dışına doğru olan embriyonik açıklık |
neuropore i.
|
|
329 |
Anatomi |
vücutta veya organda doğal açıklık |
perforation i.
|
|
330 |
Anatomi |
dış kulak ve kulakzarı arasındaki kanal benzeri doğal açıklık veya kanallar |
meatus i.
|
|
331 |
Anatomi |
iki skalanın kulak kokleasının tepesinde birleştiği açıklık |
helicotrema i.
|
|
332 |
Anatomi |
yalancı ses telleri arasındaki açıklık |
glottis spuria i.
|
|
333 |
Anatomi |
yalancı vokal kordlar arasındaki açıklık |
rima respiratoria i.
|
|
334 |
Anatomi |
yalancı vokal kordlar arasındaki açıklık |
false glottis i.
|
|
335 |
Anatomi |
yalancı vokal kordlar arasındaki açıklık |
glottis spuria i.
|
|
336 |
Anatomi |
yalancı vokal kordlar arasındaki açıklık |
rima vestibuli i.
|
|
337 |
Anatomi |
pelvisin pubik ve iskiyatik kısımlar arasında bulunup obturator membranın kapattığı açıklık |
obturator foramen i.
|
|
338 |
Anatomi |
huni şeklinde açıklık |
choana i.
|
|
339 |
Anatomi |
kulak kanalı ve iç kulak arasında yer alan zarlı bir açıklık |
round window i.
|
|
340 |
Anatomi |
iki yapı arasındaki açıklık |
communication i.
|
|
341 |
Anatomi |
(fallop tüplerinde) abdominal açıklık |
infundibulum i.
|
|
342 |
Anatomi |
(kulakta) üzengi tabanına bağlı açıklık |
fenestra of the vestibule i.
|
|
343 |
Anatomi |
(kulakta) üzengi tabanına bağlı açıklık |
fenestra ovalis i.
|
|
344 |
Anatomi |
(kulakta) kokleada yer alan açıklık |
fenestra rotunda i.
|
|
345 |
Anatomi |
(kulakta) üzengi tabanına bağlı açıklık |
fenestra vestibuli i.
|
|
346 |
Anatomi |
abdominal kas fasyasında yer alan açıklık |
inguinal ring i.
|
|
347 |
Anatomi |
pelvisin esas bölümünün kavitesinde üst açıklık |
inlet i.
|
|
348 |
Anatomi |
vajinal açıklık |
introitus i.
|
|
349 |
Anatomi |
burun boşluğu ile yutak arasında yer alan açıklık |
posterior naris i.
|
|
350 |
Anatomi |
burun boşluğu ile ağız arasında yer alan açıklık |
posterior naris i.
|
|
351 |
Anatomi |
burnun arka kısmında yer alan açıklık |
postnares i.
|
|
352 |
Anatomi |
cerrahi açıklık ile ilgili |
fenestral s.
|
|
Psychology |
|
353 |
Psikoloji |
deneyime açıklık |
openness to experience i.
|
|
354 |
Psikoloji |
nevrotiklik dışadönüklük ve açıklık kişilik envanteri |
neuroticism extraversion and openness personality inventory i.
|
|
355 |
Psikoloji |
telkine açıklık |
suggestibility i.
|
|
356 |
Psikoloji |
tecrübeye açıklık |
openness to experience i.
|
|
Dentistry |
|
357 |
Diş Hekimliği |
marjinal açıklık |
marginal opening i.
|
|
358 |
Diş Hekimliği |
ön dişlerinin arasındaki açıklık |
open bite between anterior teeth i.
|
|
Pathology |
|
359 |
Patoloji |
kalbin sol ve sağ kulakçıkları arasında anormal derecede açıklık |
atrial septal defect i.
|
|
Optics |
|
360 |
Optik |
oransal açıklık |
focal ratio i.
|
|
Food Engineering |
|
361 |
Gıda |
dıştan dışa açıklık |
clearance i.
|
|
Statistics |
|
362 |
İstatistik |
açıklık orta değeri |
mid-range i.
|
|
363 |
İstatistik |
açıklık grafiği |
range chart i.
|
|
364 |
İstatistik |
çapraz açıklık |
cross range i.
|
|
365 |
İstatistik |
çoklu açıklık sınaması |
multiple range test i.
|
|
366 |
İstatistik |
dairesel açıklık |
circular range i.
|
|
367 |
İstatistik |
etkin açıklık |
effective range i.
|
|
368 |
İstatistik |
geometrik açıklık |
geometric range i.
|
|
369 |
İstatistik |
hareketli açıklık |
moving range i.
|
|
370 |
İstatistik |
ondabirlikler arası açıklık |
interdecile range i.
|
|
371 |
İstatistik |
ortalama açıklık |
mean range i.
|
|
372 |
İstatistik |
studentleştirilmiş açıklık |
studentized range i.
|
|
373 |
İstatistik |
yarı-açıklık |
semi-range i.
|
|
374 |
İstatistik |
yarı-çeyrek açıklık |
semi-interquartile range i.
|
|
375 |
İstatistik |
yarı-açıklık |
quasi-range i.
|
|
376 |
İstatistik |
yarı-açıklık |
semi range i.
|
|
377 |
İstatistik |
westenberg'in çeyrekler arası açıklık sınaması |
westenberg's interquartile range test i.
|
|
Chemistry |
|
378 |
Kimya |
hidrolik açıklık denetimi |
hydraulic gap control i.
|
|
379 |
Kimya |
optik sistemlerde ışığın geçmesine izin veren açıklık |
aperture i.
|
|
Biology |
|
380 |
Biyoloji |
yumurta segmentlerindeki küçük bir açıklık |
blastide i.
|
|
381 |
Biyoloji |
(birçok mercanda) ağız kenarından inen özel bir açıklık |
siphonoglyphe i.
|
|
382 |
Biyoloji |
(birçok mercanda) ağız kenarından inen özel bir açıklık |
siphonoglyph i.
|
|
383 |
Biyoloji |
ağzında açıklık olan |
rictal s.
|
|
Marine Biology |
|
384 |
Deniz Biyolojisi |
boşluğa açılan küçük açıklık |
ostiole i.
|
|
385 |
Deniz Biyolojisi |
derisidikenlilerde suyun filtrelenmek üzere vasküler sisteme geçmesini sağlayan açıklık |
madreporite i.
|
|
386 |
Deniz Biyolojisi |
deniz kestanesi kabuğunda yer alan açıklık |
lunule i.
|
|
Astronomy |
|
387 |
Gökbilim |
güney yönlü dik açıklık |
southing i.
|
|
Zoology |
|
388 |
Zooloji |
gözenekli yapıda yer alan açıklık |
fenestrule i.
|
|
389 |
Zooloji |
(süngerde) içinden su geçen ağız benzeri açıklık |
osculum i.
|
|
390 |
Zooloji |
delik, açıklık anlamı veren son ek |
trema snk.
|
|
Botanic |
|
391 |
Botanik |
vücut parçasında tohum göbeğini andıran açıklık |
hilum i.
|
|
392 |
Botanik |
süngerin statoblastındaki küçük bir açıklık |
hilum i.
|
|
393 |
Botanik |
(yaprakta) böcek, mantar veya kurdun açtığı yuvarlak açıklık |
domatium i.
|
|
394 |
Botanik |
alt dudağın dibindeki çıkıntı ile neredeyse kapalı durumda gelen iki dudaklı çiçek tacında borumsu açıklık bulunan |
masked s.
|
|
Agriculture |
|
395 |
Tarım |
düşey açıklık |
vertical clearance i.
|
|
Forestry |
|
396 |
Ormancılık |
ormandaki ağaçsız bir açıklık |
opening i.
|
|
397 |
Ormancılık |
barajda kütüklerin geçtiği açıklık |
sluiceway i.
|
|
Religious |
|
398 |
Dini |
ortasında kafadan geçirmek için açıklık bulunan, yünlü kumaştan yapılmış keşiş giysisi |
scapulary i.
|
|
Environment |
|
399 |
Çevre |
açıklık bırakma |
dilatation i.
|
|
400 |
Çevre |
açıklık güçlendirme |
dilatancy hardening i.
|
|
401 |
Çevre |
ormandaki açıklık |
garth i.
|
|
Geography |
|
402 |
Coğrafya |
dağ sırası veya sırtta bulunan geçit veya açıklık |
sag i.
|
|
403 |
Coğrafya |
alçak açıklık alan |
bottom glade i.
|
|
404 |
Coğrafya |
yüzen buz kütlesindeki açıklık |
rifter i.
|
|
405 |
Coğrafya |
kongo nehri'nin alt kısımlarında yer alan göl benzeri bir açıklık |
pool malebo i.
|
|
Geology |
|
406 |
Jeoloji |
özellikle okyanus tabanında yer alan, sıcak su ve çözünmüş mineraller püskürten açıklık |
thermal vent i.
|
|
407 |
Jeoloji |
(kayaçta aşınma sonucu oluşan) açıklık |
dissolution i.
|
|
Military |
|
408 |
Askeri |
çıkıntılı bir siperi destekleyen bindirmelikler arasında bulunan açıklık |
machicolation i.
|
|
409 |
Askeri |
bir galerinin zemininde veya kapının üzerinde, hücum eden düşmanı vurmaya elverişli açıklık |
machicolation i.
|
|
410 |
Askeri |
yeniden doldurulmadan üst üste ateş edebilen silaha ait açıklık |
port i.
|
|
Hunting |
|
411 |
Silah/Atıcılık |
kaleden ok atmak için kullanılan dar açıklık |
balistraria i.
|
|
Sport |
|
412 |
Spor |
(körling) sahada diğer oyuncuların taşlarının çevrelediği dar bir açıklık |
wick i.
|
|
413 |
Spor |
savunma düzenindeki açıklık |
hole i.
|
|
414 |
Spor |
tenis duvarında yer alan açıklık |
door i.
|
|
415 |
Spor |
(bowling) iki labut arasındaki açıklık |
port i.
|
|
416 |
Spor |
defans oyunları arasındaki açıklık |
daylight i.
|
|
417 |
Spor |
slalom yarışında kayakçının arasından geçmek zorunda olduğu iki bayrak arasındaki açıklık |
gate i.
|
|
Theatre |
|
418 |
Tiyatro |
tiyatro sahnesi zeminindeki dar açıklık |
cut i.
|
|
Cinema |
|
419 |
Sinema |
bağıntı açıklık |
relative aperture i.
|
|
420 |
Sinema |
en son açıklık |
extreme aperture i.
|
|
Photography |
|
421 |
Fotoğrafçılık |
açıklık kazancı |
aperture gain i.
|
|
422 |
Fotoğrafçılık |
(fotoğraf makinesinde) ışığın girdiği açıklık |
aperture i.
|
|
Archaic |
|
423 |
Eski Kullanım |
ormanda geçit oluşturan açıklık |
slade i.
|
|
Engineering |
|
424 |
Engineering |
dalga kılavuzunun içindeki dar açıklık |
iris i.
|
|
Entomology |
|
425 |
Böcek Bilimi |
böceklerde bir veya daha fazla trakenin uzandığı açıklık |
atrium i.
|
|